15 Haziran 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

15 Haziran 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HİKÂYE Terfi Vak'a, Havayı Ba safa dairesinde cereyan wder se ye Daire müdürünün odası. Nüfuzlu dost —... Düdüm o- nunla görüştüm. Daire müdürü — Benden bah- settin mi?. Nüfuzlu dost — Ettim, istedi - ğin olacak. Fakat kendini çok fe- na lanıtmışsın... Kat'iyyen çalış - miyor muşsun.. Müdürlerin içti - mamda, bütün müdürler, memur - larının terfileri için gayret göster- dikleri halde, senin umurunda bi- le olmuyormuş. Hatta maiyetinde çalışan memurları bile tanımadı - gı iddia ediyorlar.. ; Daire müdürü — Bunu iyi, ki ihtar ettin... Acısmı çıkarırım... Ge lecek haftaki müdürler içtimaımda münhal bulunan bir daireye mü - dür muavini intihap edilecek... Gö rürsün, bu müdür (o muavinliğine, dairemin memurlarından birini terfian tayin ettireceğim... Dur ba- kalım şimdi münasip bir namzet bulalım... Tamam, Ahmet Nedimi öne sürerim. Gelecek hafta müdür muavini olur. Nüfuzlu dost — Tanıyor mu « sun?. Daire müdürü — Hayır.. Ben yalnız kalem âmirlerini O tanırım. Fakat onu tanıyormuş gibi davra- nacağım. Nüfuzlu dost — Tayin edile - cek mi?, Daire müdürü — Muhakkak. —2— Müdürler içtimar. Münhal mü- dür muavinliğine kimin tayin edi- leceği münakaşa zemini olmuştur. Daire müdürü — Beyler!... Bu güne kadar hiç, hiçbir münhale memurlarımın namzetliğini koy - madım... Ben memurlarımı iyi ta- nırım. Memur dediğin kolay kolay terfi edememelidir. e (Gülümser - le:) Onları her gün iş başında gö- rüyoruz. Meziyetlerini, kusurları - nı biliyorum. Bu gün, içlerinden JAKIT 15 Haziranl933 birini size tavsiye edeceğim, (U- sulca defterine bakar) (Ahmet Ne dim) Benim dairede kâtiptir. Bu son üç ay, gözümün önünde çalış- tı. Lüzumsuz kâğıtların tasnifi i- le meşgul oldu. Mesaisini çok tak- dir ettim. Çok çalışkan bir memur. Onun müdür muavinliğine (tayin edilmesini teklif ediyorum. Ahmet Nedim bey tayin olu « nur. çi gö İçtima biter. Müdürler dağılır. Daire müdürünün yanma kâtiple - rinden biri sokulur. Memur — Affedersiniz müdür beyefendi, müdür o muavinliğine kimin tayin edildiğini sorabilir miyim? Müdür — Elbette sorabiiirsin.. Kâtiplerimden biri tayin edildi. Memur — (sevinçle) Ya!., Müdür — Üç aydır o gözümün önünde çalışıyor. Mesaisini çok takdir ettim. Memur — Beyefendi, bir şey daha soracağım. Müdür — Sor bakalım. Memur — (Kendini kastederel) Acaba terfi eden memurun İşm” Sevfi mil, Müdür — Hayır, Memur —- (Meyus) ya!.. Müdür — Nedim bey ssüdür muavini oldu. Memur — (Hayretle) Ahmet Nedim mi?, Müdür — Evet, Ahmet Nedim. Bunda bu kadar şaşacak ne var?. Memur — Efendim, Ahmet Ne- dim üç aydır mezun. Müdür — (Afallıyarak) Uç ay- dır mezun mu?. Memur: —- Evet efendim, has - taydı. Fakrüddeme uğramıştı. Müdür — Emin misin?. Memur — Elbette efendim. Hat ! geldi. Müdür — İyileşmiş mi?. müş! ta bu sabah karısından mektup | olduğu halde kaymakam Haşim Memur — Hayır efendim, öl -| iy Memleket lunun hayat kaynağı! Elektrik, fabrika, tütün, yol, yeni evler ve mektepler. . Ödemişten bir gör ünüş Ödemiş, (Hususi) — Bu yazıla- rimla Vakit okuyucularma Ödemi- şi tanıtmak istiyorum. Ödemiş; coğrafi, iktisadi, zirai vaziyetle E- ge mıntakasının başlı, başına bir tarihi ve İzmir vilâyetinin verim ve güzellik itibarile eşssiz bir ka - zasıdır. Geniş bir ovanın müntehasında Bozdağ etekerine yaslanan beş bin harieyi muhtevi Ödemişin yü- ze yakın köyü ve Adakide, Berki, Kiraz adlarında üç nahiyesi var - dır. Umum nüfusu 85 bindir, bu nüfusun 18 bini kaza merkezinde toplanmaktadır, Kazanın deniz - den yüksekliği 127 metredir. İncir, tütün, zeytin, patates, ken dir, istihsalâtının başında sayıl - makla beraber elma, ceviz, pa - muk, arpa, buğday ve saire gibi mahsulât ta memlekete mühim i - rat getirmektedir. Başta İzmir Valisi Kâzım Paşa ve belediye reisi doktor Mustafa Beylerin tükenmek bilmez çalış - ması bu şehrin varlığına her gün sonusaenasannassasserunussasssaanusssanassasssaksussrareszassmusesamısımssassssmssne) Yeni bir mevcudiyet daha ilâve et- Kaçak Muhafızgücü bisik- Bit idam mahkümu yakalandı Bundan iki sene evvel Aydına bağlı Germencik nahiyesinin Kürt ler köyünde müthiş bir facia ol - muş, danacı Mehmet isminde biri öldürülmüştür. O zaman zabıtanın tahkikatı, bu cinayetin Dinarlı Hüseyin tarafın- dan işlendiğini meydana çıkarmış- | tabilecekleri ümit edilmiyordu. Bi | tr. Dinarlı Hüseyin derhal yakala - narak hapishaneye tıkılmış, fakat hapishaneden firara muvaffak ol - muştu. O zaman bu adam hakkında gı- yaben idam kararı verilmiştir. Hüseyin hapishaneden firar et - tikten sonra bir müddet dolaşmış, bilâhare Kasabada bir gazinoda kurnaz Ahmet namı müstearile ça lışmağa başlamıştır. Germencik nahiye müdürü Sü - leyman Şevki Bey, idam mahkü - munun Kasabada gizlendiğini ha - ber almış, karakol kumandanı E - min Efendiyi, katili yakalatmak üzere Kasabaya göndermiştir. Katil zabıtaca yaklanmış ve el - letçileri Adapa- zarında ADAPAZARI, 14 (A. A.) — Mu hafız gücü bisikletçileri dün saat 21'de sporcularm ve halkın alkış - ları arasında Adapazarına girdi- ler, Havanın yağışlı ve mesafenin 130 kilometre olması dolayısiyle bisikletçilerin dün Adapazarmi tu. sikletçiler müşkül şeraite rağmen bu mesafeyi almakta büyük fera - gat ve muvaffakıyet göstermişler» dir. Kastamonuda zararlar Kastomnu, 14 (A.A.) — Devam hı yağmurlar dolayısile sellerden ve doludan Tosyanm Kızılırmak vadisindeki çeltik ve ekinler hasa - ra uğramıştır. Taşköprünün Gök - geağaç nahiyesine de şiddetli dolu düşmüş, 14 köyün mahsulüne za - rar vermiştir. erine kelepçe vurulmuştur. Kati lin üzerinde Aziziyeli Habip oğul- larmdan Ali oğlu Ömer namına bir vesika çıkmıştır. Katil Aydıma gönderilecektir: mektedir. 400 bin lira gibi mühim bir para sarfile Bozdağdan şehre su getirilmiş ve suyun (kuvvetinden memleketin elektrik ihtiyacı da te min olunmuştur. Ödemişteki ten - virat, gerek ucuzluğu ve gerek teş- kilâtmın intizamı ile diyebilirim ki; İzmirden daha iyidir. Çünkü; motörünün arıza göstermesi, fey - kalâde hallerde kömür, benzin gi- bi motör ihtiyacının bulunmaması cihetleri varit değildir. Kuvvetli bir suyun altına konan dürbin mütemadiyen bol ve de - vamlı elektrik istihsal etmektedir. Ödemişte cereyanın kilova' (6) kuruştur. Şehrin elektriklenmemiş bir yeri kalmamıştır. Caddeler, s0- kaklar, evler, mağazalar velhasıl her taraf bol elektrik ziyalarının 1 şıkları altında adeta bir gündüz manzarası arzeder, Bu teşkilât için gerçi çok pars sarfolunmuş ise de; memleket em- salsiz bir tenvirata sahip olmuş, belediye de mühim bir varidat membar elde etmiştir. Büyük şehirlerin harp anlarında | benzin kalmadı, kömür yoktur di- ye çektikleri sıkıntı, ve nihayet ka ranlıkta kalmak tehlikeleri Öde - miş için mevzuu bahis değildir. Zi ra; Ödemişte kesilmiyen bol bir su ve inkıta yapmıyan kuvvetli bir elektrik vardır. Dört saatlik mesafeden (Elek - trik çıkardıktan sonra) bir çok fi litrelerden geçmek suretile şehre gelen su, memleketin bütün ihti - yaçlarına cevap vermektedir. Su - suz ev olmadığı gibi ön adımda bir sokaklarda daima akar çeşme- ler görülmektedir. Yangın tehlikelerine karşı çok | iyi tertibat vücude getirilmiş, he - men her sokak başına yangın mus lukları konmuştur. İtfaiye teşkilâ- tu çok muntazamdır, belediye bu sene bütçesine koyduğu tahsisatla bu işi daha ziyade genişletecektir. Ödemişte 4 büyük zeytinyağı fabrikası vardır, Ödemişin meş - hur yağları bu fabrikalarda çıka - rılmaktadır. İnhisar idaresi; mu - azzam bir tütün imalâthanesile modern bir idarehane yaptırmış « tır. Ödemişin nefis tütünlerini in - hisar idaresi bu imalâthanede İş - letmekte ve bu yüzden memleket - te binlerce amele geçinmektedir. Hükümet konağının inşaatı da bitmiştir, Cümhuriyet hükümeti - nin bu abidesi Ödemişe başka bir | güzellik vermektedir. Tayyare Ce- miyeti, Halk Fırkası ve fırka sine- ması da şehrin en güzel binaların- dandır . Yapılan bir çok yeni evler, bü - yük parkalar, kurulan müteaddit havuzlar, açılan geniş caddeler memleketin umranını yakından gösteren işaretlerdir. Müvazi cad- delerin üzerinde birbirine karışan ağaçlar ve bunların yeşillikleri Ö: demişin manzarasını bir kat daha güzelleştirmektedir. Ödemiş; asri, fenni, muntazam bir şehirdir. İzmirden farkı deni - zinin olmaması ve tramvayının bu lunmamasıdır. ; Çarşının vaziyeti; muhtelif ban kaların yükselen büyük binaları burasının alış veriş kaynağı oldu- ğunu da ilk nazarda anlatmakta - dır. Ödemişte bir orta mektep var - dır. Zafer meydanında bulunan mektep; dahili tertibatı ve tedris i heyetinin kıymetli muallimlerden vücude gelmesi dolayısile Ödemiş te ayrı bir varlık yaratmaktadır. Bundan başka şehirde 4 tane ilk mektep vardır. Bunların üçü yeni yapılmış binalardadır, Bu mektep Bir kişi öldürdü, kişi yaraladı Konya, (Hususi) — ğirmen köyünde Mahmut ©! tafa ağanın bir mandasi manda senelerdenberi ğanın evinde imiş. O kad” ki, kendiliğinden gider Evvelki gün Mustafa ağ# Yı dışarı çıkarmak İ manda birdenbire azmıf fa ağanm üzerine hüci dan ve göğsünden ağır #“ ralamıştır. Mustafa ağani” dına yetişen çoban Mehmel Mustafa da hayvanı # Haberleri © i mahan | Ödemiş, Garbi Anado-| Bir mandi : fer zavallı çobanı feci bit 4 i leriyle öldürmüştür. E rı dağılan çoban acı bir müştür. Vak'a haber alınınca den baytar Zeki Bey gön tir. Mandanın muayenesi sinde kuduz olmadığı tır. Ağır surette yaralı muvafakatile azgın mi ma vasıtasiyle öldürül Istanbul otobüsleri * akın ettiler İstanbuldan İzmire dört “ götürülmüştür. Bunların Şehitlerdeki Taş iskeleye lemesi için belediyeden müf” tenmiştir, Rıhtım tram keti müdürlüğü imtiyazı ki kayıtlardan bahisle yalnız Rıhtım tramvaylarıf yebileceğini, başka nakliş ların işlemesine mi miyeceğini iddia eylemekt” / İzmirde (Kaptrkaçtı) nef, kamyonetler de fazlalaşmıf” ların sahipleri Eşref Paşay* ka semtlere işlemek için istemişlerdir. Belediyece bütün bu mü ler hakkında tetkikat yapt” dır. İzmirden Burnavaya i büsler müthiş bir rekabet€ mişlerdir. Bunlar 10 ve 15 fiati 7,5 ve 5 kuruşa indi! dir. Efezde tetkikat, Profesör Mar yanında olduğu halde İzmir müze Salâhattin Beyle beraber P rabelerini tetkik için Selçuli miştir. Profesör avdetinde ma ve Sarta da gidecektir. amma Karadeniz iki Bulgaristanın Rarzgrat çıkan Türkçe “Karadeniz daşımız iki yaşına girmişti” rik ederiz. iy k # i 1 l fi f İk fi j , dl J i i lerde okuyan Yavrular dört yakındır. Gençlik teşkilâtı gıpta baldedir. İki tane spor klübÜ dır. Menderes ve Altın O“ rıht taşıyan bu genç ö firkanm yüksek yardımları"#” har olmamaktadır. , Netice: Ödemiş hayat 14 ve varlık membardır, Bele rin eski mahallelerindeki timlâk etmek emelindedir” larını aldıktan sonra geni$ ler açılscak ve parklar tır, İşte o zaman Ödemiş i mirin değil; Türkiyenin “ nadolusunda bir pırlanta tır ” Muammer

Bu sayıdan diğer sayfalar: