5 Temmuz 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

5 Temmuz 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A Kadıköy “Mektubu Hayırperver müesseseler : Fukaraya, hastalara yardım — Mektepler. e melekten izli olen olduğum veçhile Kadıköy; yazda, güzde, baharda eğlence yerlerin - Ns kadar garipti, Kadıköyün ikinçi /derecedeki sokakları mun- tazam ve kâfi genişlikte olmaları! yanında büyük caddeleri dar xi den mahrum değildir. Kalamış iğri büğrüdürler. Tabii; yaya kal -! koyu baştan başa irili ufakli gazi | dırımları da öyledir; ve işte bu! nolar, kır kahveleri, deniz hamam-| © dar ve iğri sokaklarda iri ve ağır | lariyle bezenmişitr. Bunlar için - de Moda iskelesinin iki tarafında-! Bir ziyafet Fransa - İngiltere dost- luk cemiyetinde nutuklar Paris, 4 (A.A.) —Bu akşam Fransız — İngiliz dostluk cemiye- ti senelik ziyafetini vermiştir. Zi - yafetin şeref misafiri M. Churc - hill idi. Ziyafette Fransız hükü - meti namına M. Churtemps ile M. Ronocult, Fandin, Reynaud, Pietri gibi devlet adamları bulu - nuyordu. Ziyafetin sonunda M. Viyana sefarethanemizin alâkasızlığı! Viyana Radyosunda Türkçe Mes'ut Cemilin tanburt ve Şarkın samimi sesi dan bahsediliyor. Ve bize “ Kendini tanıtınız ,, diyorlar Viyana, 30 haziran (Ota Pres)-! de eden bu parçaları her halde Dünkü Viyana gazetelerinin rad - | şarklı gibi hissedememekle b İN Sobünler; otolar, bütün bızleriyle © © geçip giderler. Belediye süratle koşmalarına izin vermiş - tir; binaenaleyh gelip geçenler i- rada bir kazalar da vukua gel- miyor değil... Ankara gibi çin tehlike her an melhuzdur; a - © — çok geniş caddelere malik olan bir şehirde bu süratin yirmi kilo - metreden fazla olmasına müsaade edilmezken, Kadıköyde bundan ziyadesine müsaade edilmesi mu- vafık olmasa gerektir. Bu sürat şehir dahilinde olsun, azaltılma - hıdır, bunu belediyemizden bekle- riz. Kadıköyün: Hilâliahmer ve fı - karaperver iki hayır (o müessesesi vardır. Bunlar iyi çalışıyorlar ve hayırları dokunuyor; fakirlere ve hastalara teberrüler nispetinde yar 'dımda bulunuyorlar; fakat mu - kayyet nüfusun aza adedi şehir nüfusuna nisbetle pek azdır. Ma - ruf ve zengin aileler (tanırım, ki bu İtayır müesseselerine on para bile vermemektedirler; o halbuki süslerine alabildiğine harcıyorlar. 2 “Anlaşılıyor ki, bizler bu gibi in - sani hayırlı işlerden o zevkalmayı | “ henüz öğrenememişizdir. © “Rüm, ermeni ve musevi vatan- daşların bu işler için, çok eskiden kurulmuş teşkilâtları (olduğunu söylemiye hiç lüzum yoktur. Ha- » kiki vatan vatandaşlık bu gibi iş- lerde birleşmekte canlanır ve kök- leşir, 3 : # Köyde: elektrik, havagazı ve su teşkilâtı tamdır. Elmalı suyu - nun terkos gölü sularına faik <) - duğu zaten bilinen bir şeydir. © Her zaman yangın felâketi kar- şzında imdada daima hazır bu - İunan itfaiye grubumuzu hürmet ve takdirle yadetmek bir borçtur. © Şehirde yeyip içmeğe ve gi - © — yinmeye taallüku olan şeyler var- © dır ve boldur. Gidip gelmek için- © Ç se vasıtalar pek boldur. Hatta oto — Jar fazladır bile.. Otobüsler: Mo - : ik ki, banliyö trenlerine bile rekabet © Kadıköy mektepsizlikten de $i- © küyat edemez. O kadar çoktur ve © bir kısmı moderndir. © Yeni türk harflerinin müncisi- o nibu mektepleri gezip görmelidir. Ben #kalliyet mektepleri dahil ol - üzere hemen hepsini ziyaret m ve büyük mucizeyi hepsinde Bin yaşa Ulu Gazi! İstanbulun her semtine yayıl - © miş olan sivri apartrman salgmın- © dan Kadıköy de kurtulamamıştır. © Geçen sene bir çöl olan Mühürdar- daki Rıza paşa arsaları bu yıl bir — apartıman tarlasına dönmüş gibi- “dir. Her tarahta inşaat, lâkin her sokak kiralık apartımanla, kiralık - reye kadar dayanacak. Oturaklar çok, oturanlar yok. bunlara | ki modern gazinolar, saatte otuz kilometre yapan bir| bahçesi ve Belvü palas mümtaz - Bomonti, dırlar. Fakat bunlar da cumaları müstesna, müşteriden mahrum, garsonlar adeta sinek avlıyorlar. Halbuki Dilde ve iskele üzerinde binlerce kişi ayak safasi yapıyor » lar; bunlar geziniyor ve fakat bir yerde olurmuyorlar. Bu gezinti 9 — 9.30 kadar devam ediyor ve sonra dağılıyorlar. Dil ve iskele bir güzellik ve tu- valet meşheridir. Burata kortecılar, nişanlılar, sevgililer — eh ne yapmalı — her tabakadan kokotlar birbirlerini tanımada, birbirine temas eder geçerler. Ava çıkan genç haşarı- ları da unutmamak lâzımdır; fa - kat burada terbiye asıldır. ve ha- kimdir. Taşkınlık ve zorbalık bi- linmiyen şeylerdir. Gönüller tı - zasma tabit bir şey denemez. Kadıköy vapur iskelesi civarı da ayni manzarayı arzeder. Fa- kat mahalleler arasmda zabıta korkusü olmadığı için, ufak mik - yasta sarkıntılıkların vukua geldi- ği hikâye edilmektedir. Bu tabii bir terbiye yokluğu - dur ve maziden miras kalmış bir seyyiedir. Zaman tabii bundan da vaz geçirecektir. Müsaadesiz, bir kadına yaklaşmak, ona söz atmak o kadın için büyük bir hakaret o- lacağtı bilinse elbette yapılmaz. Bu ciheti bir az terhip, bir az İrşat ve tenvir ile anlatmak zama- nıdır. Kılıçoğlu Hakkı Taksim - Yeni mahalle Birinci sabah otobüs servisi müstah- dimlerin şahsi istifadesi için midir ? Taksim — Yenimahalle arasın- daki ilk otobüsün, sabahları Kara köyden gazete ve yolcu âlarak ha- reket ettiğini ve Taksimde bekli- yen yolenlaın bu otobüsten isti - fade edemiyerek ikinci otobüsü beklemek mecburiyetinde Kaldık- larmı ve belediye ile otobüs sahip- leri arasındaki anlaşmıya nazaran da otobüsçülerin yalnız Taksim ile Yenimahalle arasında yolcu vak - ledebileceklerinden dün şikâyet sütunumuzda bahsetmiştik. Boğaziçi karilerimizden biri bu şikâyete şu sözleri ilâve ediyor: “Sabah birinci otobüsün bu münasebetsizliğine ben de tesadüf ettim, Dün sabeh otobüsün mu - ayyen hareket saatinden yarım sa- at evevi Taksime gitmiştim. Ha - reket memuruna orada bekliyen otobüslerden hangisinin gideceği" ni sordum, gösterdi. Şöförle bi- letçi uyanmışlar, giyiniyorlardı., Otobüs hareket hazırlığına başla- yınca ben de bindim, orada bek- liyen diğer yolcular da bindi. Oto- kat ilânlarile dolu.. Bu faaliyet ne | büste on kişi olduk. Altıya on kalarak kalktık ha - | di. reket zamanına daha yirmi daki- | Churhill söylediği nutukta demiş- tir ki: “Bizim milletlerimizin başka - larma ait olan hiç bir şeyde gözü yoktur.“ Bizim istediğimiz diğer milletlere karşı nezaket ve hüs - nüniyet gösterilmek dairesinde ra- hat ve sulh içinde bırakılmaklığı - muzdır.,; M. Churhill, beyanatına de- vam ederek demiştir ki: “Fransadan ordu mevcudunu kendi emniyeti için lüzum gördü - ğü miktardan daha az bir miktara indirmesi hususunda ısrar etmek doğru değildir. Fransa kendi em- niyetini ecnebi teminatına bağla - i mış olsaydı doğru hareket etme - miş olurdu.,, M. Cburhill sözüne şu suretle nihayet vermiştir: “Gizli teslihat, (o teslihatın en fenasıdır. Kuvvetin yerine daha iyi bir şey ikame edileceğine kati surette kani olmadıkça kuvvetten ferağat edecek olursak yanlış bir 3 harekette bulunmuş oluruz. M. Chautemps, cevap vererek Fransanm sulh arzusunu teyit et- miş ve Fransa ile büyük Britanya arasmda iyi münasebetler bulun - vee temin İüzumunda ısrar ey - i Zayi 929 tarih oindeZ K. O. karar - gâhından almış olduğum vesika - mı zayi ettim. Hükmü yoktur. Bakırköy şubesinden Şakir oğlu | esrarengiz bir bağ ile birbirine | Türkiye Cümhuriyeti; sef: Hayri 323 | bağlıyan bir vasıta olduğunu ha - | leri matbuat ajanlarının prop (7784) |tırlattıktan sonra çalacağı sazı! da sahasında daha büyük fali ....eraranaararnssE sara seN ka vardı. Fakat istikamet Boğaz içi değildi. İstanbul tarafı... Yan- lışlıkla başka otobüse binmiş ol- mak endişesiyle biletçiye sordum: — Bu otobüs nereye gidiyor, — Karaköye., — Durdurda ben ineyim. — Sen nereye gidiyorsun?. — Büyük dereye. —Oltur.. Şimdi Karaköyden ga- zete alıp döneriz.. Dedi, oturdum. Karaköyde be- İE nimle beraber binen yolcular indi- ler. Kapıda bekliyen binletçiye de biletsiz olarak para verdiler. Bu yolcuların yerine yenileri geldi. Otobüs doldu kalktık, altıyı beş geçerek Taksime (geldik, Bu- rada da beş dakika bekledikten sonra, tam saatında hareket ettik. Fakat bu otobüs karşısında Tak - simde bekliyen yolcular baka kal- dılar. Kalanlarm : hakir şikâyetleri karşısmda hareket memuru, şöför biletçi; “saçma sapan,, tabirinin bile kabul edemiyeceği sözlerle cevap vermiş olmağa çalışıyorlar» Şimdi ben de her sabah bu o* yo programı sayıfasında şu satır! ber, çok hoş, tatlı ve mele Jar'vardı: bulduk. İnsan tanburun ince © Gece saat 9,55 te İstanbul rad: | rek nağmelerinde ezeli ve &j yosu ispikeri ve Türk müsikişinas- | his ve heyecan diyarı şarkın #! larından Mesut Cemil Beyin Tan: | ve samimi sesini duyuyor gibi bur denilen bir Türk sazı ile Türk: | yordu. parçalar: çalacağı ilân edilmiştir. | Viyana halkı, Viyana radyf Türklerle asırlardanberi tarihi | na Mesut Cemil Beyi temin eti münasebetimiz, e. sre den dolayi müteşekkirdir. dostluğumuz ve nihayet Türklerin | Cemil Beye Viyana musikişi “Büyük Gazi,, lerinin idaresinde | ları muhitinde lâyik olduğu F gösterdikleri hareketler düşünülür | met ve hüsünü kabul” gösteri se Türkiyeye ait olan her şeye! gibi, kibar bir centilmen olan * karşı gösterilen alâka anlaşılmış | sut Cemil Bey ile sevimli J olur. Mesut Cemil Bey seve İ ları Hanımefendi de Viyana? kulağa pek munis gelen lisaniyle | üzerinde çok iyi bir intiba bf vatandaşlarını Viyna radyosun * | mışlardır. i dan selâmladıktan sonra, çok tat | İşittiğimize göre bu güzel bir ses, selis bir ifade ve bir | büs ile Viyana Türk sefareth Alman kadar temiz bir Almanca | maatteessüf hiç alâkadar ile Viyanalıları'selâmlamış ve çok | miş. Lâkin temenni edilird beğendiği Viyananın füsünkâr gü- çok sevdiğimiz ve alâkadar 0 zelliğinden bahsetikten sonra bu| gumuz Türkler sefârethanelefi anda binlerce senelik iki muhtelif | sinema,“ radyo konferanslar kültürün tesiri altında olduğunu | emsali modern * vasıtalarla söyleyip size şimdi garbin lisanı | kendilerinden daima bahsedef ve şarkın musikisiyle hitap edece | satlar versinler. ğim. Demiştir. Umumi harpten sonra m Türkiyede “Merhum tanbüri| lara takılan esaret zincirlerini |. Celim Bey,, diye küçük büyük he- | km içinden gelen bir irade il men her Türkün tanıdığı ve seW | kıran” ve “Büyük Gazi, lef” diği meşbur bir muüsikişimasm”os*" dehası ie aydınanıır yeni ve l lu olan İstanbul radyosunun 8€ * | yolda muvaffakiyetle yürüyen vimli spikeri Mesut Cemil Bey, bi: | sihin bu kahraman milletine ze musikinin, hangi millete ait 6- | Avrupada duyulan saygı ve lursa olsun derinliklerinden gelen | hisleri günden güne | nağmelerle insanları tahteşşuuri | Her halde ilerliyen genç ve # izah etti ve nihayet vadedilen | ler göstermesini ve muazza? Türkçe parçaları çaldı. inkılâp ile, çok sevilen ve İtiraf etmeliyiz ki bizim iyice | edilen Türkleri bize daha anlıyamadığımız bir musikiyi ifa: | dan tanıtmalarını bekleriz. EPA YAAA AAA Selânik Bankası Tesis tarihi: 1888 Sermayesi : 30. 000. 000 Frank | İdare merkezi : ISTANBUL j Türkiyedeki Şubeleri: Istanbul ( Galata ve Istanbul ) izmir | Samsun. Mersin. Adana Yunanistandaki Şubeleri : Selânik. Kavala. Atina. Pire PARELEL KA SER 4 Bilümum Banka muameleleri, Kredi mektupları. Cari hesap" lar küşadı; - Esham ve Tahvilât. asalar icarı. a lg tobüsün hareketinden yarım saat j evvel Taksime giderek bekliyo - rum.. Evvelâ Karaköy seyahatini yaptıktan sonra Boğaza gidiyoruz. Anladığıma göre; her sbah mü » nazaaya, münakaşaya sebep olan bu birinci sabah otobüsünün Kara köy servisi, nöbetçi olan otobüsün Taksimden Karaköye kadar — bu saatte tramvay olmadığmdan — her gün ayni yolcuları biletsiz ta- şıyan otobüs müstabtemininin şah» si istifadesi için ihdax edilmiştir. Öyle zannediyorum ki, bundan o- tobüs sahiplerinin de haberi yok: | , 300 ton döküm koku “yerii| k olacaktır.,; iğ Yukarıdaki malzeme kapsl/f suretile 31—7—933 tarihindf | at 14 te ihalesi icra : edile Taliplerin şartname için öğleden sonra münakasaya #'4 ti içinde ogün teminat veğ Hifat,, ile müracaatları. (30ğ DOKTOR a Hafız Cem Dahili hastalıkları müteh Divanyolu N. 118 Telefon l 5

Bu sayıdan diğer sayfalar: