27 Temmuz 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

27 Temmuz 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mes 6 -—- VAKİT 27 Temmuz 1933 LMemle Bursada Ilk mektepler sergisi Büyük bir alâka ile karşılandı BURSA, (Hususi) — Burada Hoca Ali zade mektebinde açılan ve geçenlerde (o kapanan mektepler (sergisi (o muhitteçok alâka © uyandırmıştır. Bütün ka- za mekteplerinin de iştirakile vü - cuda getirilen ve Türk yavruları - nın kabiliyetini anlatan bu sergi Bursada ilk defa kuruluyor. Eliş » leri, ders levazımı, haritalar, gra - fikler, diyağramlar, Hoca Ali za» de mektebinin bütün © sınıflarını doldurmuştur. Sergi müfredat pro- şramının ihtiva ettiği esasata uy- gun bir şekilde tertip edildiğinder zairler eşyaları tetkikte mukaye- se ve kolaylık imkânmı bulabil:- yorlar. Bir tecrübe (mahiyetinde olmak üzere bu sene bazı mektep- lerin birinci o devrelerinde tatbik edilen tek defter usulünü gösteren defter kolleksiyonları, hayat bilgi- sine müteallik grafikler, ikinci devrenin eşya ve tabiat dersleri i » çin kullanılan ve bizzat talebe ta- rafından © yapılanders levazımı herkesin takdirini celbediyor. Bursa vilâyeti © mekteplerinin terbiye ve tedri; işlerine canlı bi- Ter nişane olan bu orijinal eserler Türk kafasında yaratıcı kudretin ve yorulmadan; bıkmadan çalışma Ksbiliyetinin varlığını pek güzel fade ediyor. Eserlerin haiz olduk. ları terbiyeyi kıymetlerini görme- mek kabil'değil. Bu itibarla mek - tepler faaliyet prensipleri esasları- na müstenit terbiye ve tedris sis- temlerini mümkün olduğu kadar tatbika çalışmışlardır. Gelecek s€- nenin sergisinde çok daha müte- kâmil eserlerle £ karşılanacağına şimdiden inanılabilir, Bu sergiyi ziyaret edenler (gördüklerimiz öteki sergilerden az değil. dir. Umum jandarma Oku- mandanı Kâzım (ve Ali Hikmet Paşalar küçük ellerin bu eserlerini çok beğenmişlerdir. Vilâyetin bü- tün kazalardan gelen ilk mek: tep muallimleri sergi ile saatlerce meşgul olmaktadırlar, bu meyan - da İnegölden de yirmi kişilik bir muallim gurupu gelmiş ve sergiyi uzun uzadıya tetkik - etmişlerdir. Sergiyi muntazam ve ilmi bir şe kilde tertibe muvaffak olan he yet maarif idaresince takdir edil - miştir. Hamdi Eski bir bomba patladı, iki çocuk parçalandı Nezibin Gürap köyünde iki ço- cuk tarlada yuvarlak bir demir bul muşlar, bununla oynamağa başla» | mışlardır. Demiri biribirlerine a- tarken bir aralık yuvarlak mış ve iki çocuğu © parçalamıştır. | Yavrular feci bir surette ölmüşler- dir. Yapılan tahkikatta © yuvarlak demirin Antep harbinden (kalma | bir bomba olduğu anlaşılmıştır. patla- ilk | dg a 0g yy yg By yy yy Ayyy eket Haberleri yy yy ayyy gg Konya valisinin reisl ... iği altında bir tetkik seyahatı yapıldı Konyanın kazaları, nahiyeleri, köyleri dolaşılarak halkın ihtiyacı tesbit edildi Konya tetkik heyeti Hadim kazasında Belediye binası önünde KONYA (Hususi) — Konya- mızın değerli valisi Cemal Beyin riyasetinde, muhtelif meseleler et- rafında ve halkın ihtiyaçları hak- kında tetkikatta bulunulmak üze- re, bir tetkik seyahati tertip edil - ! miştir, Halk Fırkası ve belediye reisi Şevki, heyeti merkeziye azasından Iktısat Bankası müdürü İzzet ve fırka kâtibi Lütfi Beylerden müte- | şekkil heyet fırka (meselelerini, halkevi reisi Ferit, dil, edebiyat ve İ tarih komitesi reisi Milli Kütüpha- Be müdürü Meşut, içtimai yardım komitesi reisi Lütfi, fotoğrafçı muallim Abdülgaffar - Beylerden mürekkep heyet te kazalarımızda« ki milli eserler ve tarihi abideler ile kütüphanelerdeki kitapların tetkiki ve resimlerini'almakla meş- gul olmuşlar, ayni zamanda halka yapılacak içtimai yardım mesele» leri üzerinde görüşmüşlerdir. İ GEncümeni daimi © azasından Mehmet Nakip,, eczacı Hulüsi ve Ali Beylerden mürekkep olan ü- çüncü heyet te Ermenekla Pirler » kondu nahiyesi arasından geçecek olan münazaalı otomobil © şosesi- nin güzergâhını, defterdar © Lütfi Beyle de jandarma o kumandanı kaymakam Beyler maliye ve jan - darma işlerini tetkik etmek üzere heyetle birlikte hareket etmişler - dir. | Çömre kazasındaki tetkikler Çömre kazasında: Konyadan otomobillerle hareketten sonra he- yet Uyruk civarında yer altında- ki su cereyanmın Konya ovasının istifadeli olup olamıyacağını tetkik etmiş, bundan iyi neticeler istihsal olu - nabileceği memnuniyetle öğrenil - İ miştir. Buradan Gafriyat köyüne gelinmiş, köylü ile temâs — oluna rak eski camiler tetkik (o edilmiş, Çaldıran muharebesi oganimetin- den olduğu rivayet edilen şamdan» İla bir eski halinın müzeye nakli kararlaştırılmıştır. Karaman kazasında: Heyet kay- makam, fırka ve belediye reisleri tarafından istikbal olunmuştur. i Biraz dinlendikten sonra, ayni za- manda asarı atika muhipleri ce-| miyeti reisi bulunan Ferit ve kâti- bi umumisi Mesut Beyler (o Kara- mandaki'milli — abidelerimizi ge izerek tetkikatta bulunmuşlar, ba- | krmsızlıktan harabiye yüz tutan sulanması hususunda | aşarak Alakilise namile Ive yıkılmak tehlikesine maruz bu- lunan kıymetli bir ata yadigârı olan Nefise Sultanın © Hâtuniye medresesi ile Karaman oğlu İbra- | him Beyin imareti gibi asâr üze» rinde meşgul olmuşlardır. Kara- manda mevcut olup (o lâğvedilen İ ve tarihi bir kıymeti haiz olan Ka- raman kütüphanesi tetkik edil Konya Tetkik heyeti Karamanda miş, içinde şayr.ı dikkat (omühim eserler bulunduğu görülerek Kon» yaya nakilleri düşünülmüştür. Karamandan çıkıldıktan sonra Mut kazasmda: Ertesi gün alessabah heyet Toros < dağlarını meşhur harabeye © uğramış ve gezmiştir. Biraz sonra güzel çam ormanları arasından geçilerek Mut kasaba - sına girilmiştir. Burada Laal Pa şa camii ile Karaman O oğullarına ait olan iki türbe ve Mut' kalesi tetkik edildikten sonra Göksunun Bıçakçı kolu üzerindeki dar ve za» rif eski köprünün o üzerinden ge çilerek gayet yüksek ve sarp dağ- lar tırmanılmağa başlanmıştır. Si. | nanlı yaylâsındaki Sinanlı aşire- ti arasında bir müddet tevakkuf. la hasbihalden sonra yola devam olunmuştur. Ermenak kazasında: He - yet burada beş gün kala - rak muhtelif târihi, lisani, içtimai ve idari meseleler üzerinde tetki « katta bulunmuştur. Bir günde, Göksuyunun diğer ko - lu üzerinde bulunan ve Karaman oğlu Alâettin Beye ait olan “Gör- i mel köprüsüne kadar gidilerek geri dönülmüştür. Ermenakta Ahali Bankası ta» rafından tesis edilen otomatik tez- gâhlarda güzel, ince yerli kumaş- lar yapılmaktadır. Köylülerimizin Balkan peynirleri ayarında nefis peynirler yapmakta olduğu görül- müştür. Halimiye nahiyesinde Ermenaktan © sonra heyet Ha- limiye nahiyesine gelmiştir. Bu nahiyedeki mektebin yatı mek- tebi haline konulması görüşülmüştür. meseleleri Halimiye nahiye o müdürünün gayreti ile güzel bir köy toplantı - salonu yapılmış, heyet burada köylüler ile hasbihal etmiştir. Ha- limiye ve civarındaki (o köylerde maballi yerli kumaşlar (o dokunup giyilmektedir. Köylülerinin yüz « de seksenihin evinde bu kumaşla” rı dokuyan tezgâhlar bulunduğu | anlaşılmıştır. Uğurlu köyünde de yerli kumaş» lar yapılmaktadır. Buradan sonra Adiller nahiye- sine (gelinmiş, sonra ayni gün ! Farseke nahiyesine gelinerek ko» nak verilmiştir. At sırtında yolculuk Torosların üzerinde o bulunan Farsekeden öte otomobil yolu ol - madığından otomobiller geri dön» dürülmüştür. Burada kurulan ça- dırlarda geceyi geçiren heyet er- tesi gün beygirlerle | Anamor ve| Gazipaşa civarı aşiretlerine yaylâ olan ve Erzurum şehri kadar irti - far bulunan Barçin yaylâsına es terlerle çıkmışlardır. Burada Bar- çin yaylâsı üzerinden geçecek yol panorama halinde görülmüş, aşi- retlerle köylülerin mer'a ve arazi meseleleri tetkik edilmiş, Alâiye sınırında bulunan Bahşiş aşire- tile birlikte oturan (Tekeli aşire- tinden Köpük oğlu Kızı Servidası Hanıma konuk olunmuştur. Bu ci- varda demir ve kömür madenleri bulunduğu görülmüştür. O gece Servidas Hanımın O obasında ka-| lındıktan sonra esterlerle yüksek dağlardaki sarp keçi yollarından geçilerek sağda Aladağ ve solda | Göksunun kollarının çıktığı ve ü- zerinden Antalyanın (göründüğü karlı Geyikdağı — bırakılarak bir çok demir ve kömür < havzaların- dan Pirlerkondu nahiyesine gelin- miştir. Bu nahiyemiz (ağaçlık, meyvalık ve sulaktır. Bağ ve bah- çelerile şirin bir kasabamız olup çok güzel manzaraları vardır. An- cak evler sık sık yapıldığı o için sokaklar dar ve gayri sıhhidir. Susurlukta Küçük çocuklaf arasında Bir namusa taarruf hadisesi oldu Susurluğun Yahya köyünde | gocuk arasmda dikkate değ” | namusa tecavüz hadisesi olm On beş yaşında Mustafa yak de bir çocuk, on iki yayında a bule isminde bir kıza göz k! tur. İki çocuk kapı bir komi Mustafa, anasının, babasını? lada bulunduğu bir sırada ia su Abdullah ağanın kızı Mak yi eve alarak aldatmış ve kızın namusuna tecavüz vd Bilahara kızın ailesi haber almışlar, Abdullah ağa # | bıtaya müracaat etmiş, bune | zerine meselenin tahkiki ve İ ne başlanılmıştır. / : ç İzmirde ev taşlıyanla” |, tutuldular Bir haftadanberi İzmirde X ,$ ğirmendağı mahallesindeki rin geceleri taşlandığını yar tık. Bazı zayif fikirliler bu sl nasebetle cin ve periden bahs” | yorlardı. Halbuki zabrta srkı 3 neticesinde hadisenin faili İ bir kadınla bir erkeği yakal tır.. Bunların ein mahalle taş yağmurundan j muştur. | Yakalananlar Mustafa v€ İ viye Hanımdır. İkisi de ayy rı zamanlarda sokak ortasi . ğa sola taş atarken yakalan”! lardır. > “Hâdim kazasında: üizdii bir gece kalınarak meşhu Ebu haft” it Mehmet Hâdiminin kl si tetkik edilmiş ve güzel * bulunmuştur. Mesdut olan ii küphanedeki kitapların düşünülmüştür. Bozkırdan dönü$ si | Bozkır Oo kazasında: Ii gün Sarı oğlan nahiyesind lerek Karapınar köyüne 2 İsorya kalesine çıkılarak vi katta bulunulmuş ve bo: nından geçilerek kil süren iki dağ arasındaki i gazla Çarşamba (o çayı | miş, 500 kilometrelik bir yi ten sonra Konyaya dönü Bu seyahatten alınan ri intibalara göre son yıllar çok da doğanların ölenlerden a duğu, emrazı sariye V€ Eşi hastalıklara müsap “9 yanl tarının da pek bariz bir azaldığı, halkta okum8?* i pek büyük bir istek bu e islerine karşı büyük elk dikleri memnuniyetle ve tesbit edilmiş, icap edek alınmıştır, “ Bu kazala: arasındaki”? yollar bağlandığı o 19 maş, yağ, peynir ve ra© daha bir çok sceretleri il mış olacağı öğrenimi dek Pe Bu tetkik esnasında gi ihtiyaçların ve yapıl lu görülen işlerin en ki manda nazarı dikkate i ümit ederiz. #

Bu sayıdan diğer sayfalar: