22 Ağustos 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

22 Ağustos 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ Büyük Sevgi Gecesi ,, Boğaziçi sahillerinde geçen macera, romantiktir.Imkânsız bir | Sevgi. Biribirlerini seven, fakat biribirlerinin olamıyanların hazin macerası .. Bu arada taganni ve musiki... Varmı deki Bir Bnb, film artistlerile ! birlikte ba ula gelen Gustav Fröhliş, 4, mevzuu İstanbul ve bil- R Oğaziçi taraflarının deko- ki Mde geçen bir filmin bazı i Melerini çevirmişti. Bu filmin k “Büyük sevgi gecesi,, dir. gı, erici Istanbulda, ti, sa Boğaziçi taraflarında çev ia, va filmin dahili kısımları da ti, SYada studyoda tamamlan- i ü Pek yakında Almanyada Biygı mesine başlanacak olan N ik S€vgi gecesi,, nin önü- (ş , ©ki sinema Mevsimi içerisin- iy, “rada da gösterilmesi kuv- iy Suhtemeldir. iğ iyi sevgi gecesi,,nin tama- ta, , OMantik bir mevzuu vardır. kısım'ar İ ti 98z bir sevgi... Biribirle- ! Hay even, fakat biribirlerinin *Yonj ; arın hazin macması bü i > eko, ve bilbassa Poğaz'çi 'sinde geçen maceranın Ülâsası işte bu... İİCİ" bir kadınla i yakışıklı ka, h J*İYe zabiti, biribirlerine Me, © bir sevgi, kuvvetli bir izel duyuyorlar.Kıbar kadın iki, $ii bir muganniyedir.Ya- abiye a0riYe zabiti ile Boğaziçi Bing, *İeimuhteşem saray bab- şb uluşuyorlar. Geceleri Pad” Mermer merdiven ke- va, , ©lele veriyor, mermer w hey, da başbaşa geliyor- | Dan — heyecan... Saatler, p'Or. 8 Saadet içinde ge- ala, Lükin, bu RR, dar, iribirlerinin olamıyacak- Mike rada birleşmelerine, Yaşamalarına bir engel... a Novotna ve Gustav Fröhliş, gece Boğağiçin- Sarayın bahçe kapısı merdiveninde buluşuyorlar müddet! evvel, diğer bazı |;bu engel, kadının kızıdır. Yakı» şıklı babriye -zabitinin yabında bulunmak, onu da heyecanlandı- nyor. Kızda, annesi gibi bu bahriye zabitine karşı sevgi bes- liyor ve annesile aralarında yaş farkı bulunuyor. Yaş farkı... genç zabit, genç kızı mı tercih edecek, yoksa annesini mi? Gerçi ânne, ağır duruşu, hâkim hal ve tavrı ve nihayet gözel, berrak akışlı sesi ile genç ve yakışıklı zabiti teshir ediyor. Fakat, bir taraftan da gençlik kız cevvalliği, tazelik kıvraklığı ile babriye zabiti gen- ci alâkadar ediyor, .... Kendisile meşgul ediyor. Anne,sezişli, anlayışlı, tecrü: li kadındır. Cu vaziyette netice- nin neye Varacağını seziyor. Genç ve yakışıklı babriye zabiti- onun tarafından sevilmesine rağmen, vaziyetin genç kızın ortaya alılmasile bir çıkmaza girdiğini, neticenin ne de olsa, kendi lebinde olmıya- cağını kestiriyor. Şu halde?.. Anne, ortadan çe- kilecek, genç ve yakışıklı bahri- ye zabitinin kalbinde orun yeri- ni kızı (utacak,hazin macera, bir taraflı feragetle sonunu bulacak... Öyle mi?.. Hayır1..... Maceranım sonu böyte olmuyor. Abne ve kız,.. ikisi değil,.. üçü de feragat gösteriyor. Genç ve yakışıklı bahriye zabiti de... O, gemisile (İstanbul O sularından uzaklaşıyor. Anne ve kız, iki sevgilisi de, Boğaziçi sahillerinde kalıyorlar. Suların akıntısını din- ni sevmesine, liyerek, gözleri Marmara ulfuk- ' larında belki bir gün tekrar gelecek geminin dumanını seç- mek ümidile kendilerini avutarak bekliyorlar, Belki bir gün ?.. Kim bilir! Mevzu, biraz daha etraflıca anlatışla da işte bu..... kırık dö kük satırlarla, gelişi güzel anla- tılışı böyle. Pek sade, değil mi ? Bununla beraber, Ciyakomu Pu- çininin içe işliyen hoş bestesile tesiri artan “Madam Butterflay,, operasının mevzuunda, Japon kadınile Amerikalı babriye za- | bitinin macerası, insanı ne kadar İiçten sarar. Alman film münekkitleri “Madam Butterflay,, Ja “Büyük sevgi gecesi,, arasında, mevzu İn- kişafının ayrılığına rağmen, intiba uyandırış beraberliği görüyorlar. “Madam Butterflay,, (operasını bilmiyenler, Silviya Sidneyin çe- virdiği filimle bu filmi gördük- ten sonra, bu mülâhazaya belki Kısaca : Şimdi Ne Yapıyorlar? iştirak ederler, belkide başka | türlü düşünürler, .,, diğer ta- raraftan, gene bâzı Alman film münekkitlerininin, filmde Viya- nâlı bestekâr Frants Leharın operetlerindeki larını kaytetmeği de hum. Doyumsuz güzellikte (OBo- gaziçi manzaraları, bu dekor içindeki romantik maceraya uy- gun taganni ve musiki, temsil mükemmelliği... Bu filmden bah- seden Alman film münekkitleri, bunlar üzerinde (ehemmiyetle duruyorlar. Safba safha görülüşü- nün bile, “Büyük sevgi gecesi, nin beğenilmesi için kâfi gelmiş olduğu anlaşılıyor. Gustav Fröhliş, “Büyük sevgi getesi,,nde genç ve yakışıklı bahriye zabitidir. Artist Istan- bula geldiğizaman, sanat faaliyeti ne dair kendisile konuşanlara hafif eğlenceli filimleri istemiyerek oy- nadığını, bunlardan bıktığını söy- lemişti. O, kendi Janrı olarak, #unutmıya e ve bahçedeki mermer havuz kenarında başbasa çeşniyi bulduk-” Franziska Gal, Marlen Diütrih, Konrad Vayd, Jan Kiyepura ve Anna Sten, Beşi de başka başka yerlerde..... Geçen sinema mevsiminde Istanbulda"'Paprika,,isimli filmile çok alâka uyandıran Franziska | Galin çevirdiği “Veronika,, isimli filmin Macaristanda gösterilme- | sine başlanmıştır. Avusturya ve Almanyada gösterilmesine de başlanmak üzeredir. Orta Av- rupanın bu yeni yıldızının şöh- reti, gün günden artıyor. Fran- ziska Gal; taşkın hereketli, canlı, cevval oyunu ile hususiyet gös- teren genç yıldızlar arasında sayılıyor. Franziska gal, “Veronika,, yı da “Paprika;, daki eşi Pavl Hör- bigerle birlikte çevirmiştir. Şim- di çevirmekte olduğu en yeni filmi “Budapeştede skandal,, isimli filmdeki eşi de, gene Pavl Hörbiger'dir. Söke Sakal da bu filmde rol almıştır. muayyen bir karakter temsili imkânını veren ciddi, ağır başlı bir rol oynamağı: tercih ediyor- du. Bu filimde, o imkânı bulk muştur. Muganniyeyi temsil eden Jar- mila Novotnadır. “Ses güzelliği, tesirli öynayış,, ... Ondan bah- sediliş, böyle. Muganniyenin kı- zıpı temsil eden de, canlı oynayışı ile Kristiyane Gravtof... Filme iştirak eden diğer ar- tistler, Frits Odemar, Maks Gül- storf, Karl dö Vogt, Hubert Fon | Meyerink, Bunlar, vak'anın cere- yanını tamamlayıcı rollerde... “Büyük sevgi gecesi, filmi, harici sabneleri İstanbulda, Bo- ğaziçi taraflarında çevrilmiş ol- ması ve aynı zamanda macera- nın burada geçişi itibarile, gerek | Almanyada, gerek başka ecnebi memleketlerde, gerek bizde ay- n ayrı cephelerden alâka uyan- dırıyor. İyi olduğu söylenen bir filmin, iyi oluşu cephesinin uyan dırdığı alâkadan azrı olarak!... vererek, heyecanla sevgiye dair konuşuyorlar Son zamanlarda, Marlen Ditri- him Almanya'ya gitmemesi, hele bilhassa Fransada uzunca müd- det kalması, Almanları pek si- nirlendiriyor. “Mavi melek,, filmi yıldızı- nın bu inadı, Almanları sinir- lendirmekle beraber, şimdiki hal- de onu bu hareketten dolayı pek o kadar şiddetli (omuabaze et- | meğe kıyamıyorlar. Bu sinirlen- melerini, sitem yollu yazılar... Ve mektuplarla gösteriyorlar! Marlen Ditrihe gelince, hattâ son zamanlarda Fransız tabiiye- tipe geçeceği şayi olan yıldız, bu bususta tek kelime söylemi- yor. Susmayı israrla (tercih ediyor! -—-o En olarak (İngilterede “Ben bir casustum!,, isimli filmi çeviren Konrad Vayd, bu yazı Italyanın cenup taraflarında ge- çirdi. Şimdi de © taraflarda bulunuyor. o Oradan Londraya gitmesi ve harda Almanyaya dönerek film çevirmesi muhtemel görülüyor. Bu yaz mükemmel bir sayfiye hayatı geçiren Konrad Vayd, “Çok yorgunluk hissediyordum. Dinlenmiye muhtaçtım, Yorgun- luğumu giderdim, tekrar zinde- leştim. Bu yaz dinlenmeseydim, ya uzunca bir müddet filim çe- viremiyecektim, yahut ta, çevire- ceğim filmlerde muvaffak ola- mıyacaktım. Sayfiye bayatı, san'- atimi kurtardı!,, demiştir, -—- Son zamanlarda bir kaç film çeviren güzel sesli Tenor Jan Kiyepura, tekrar “Holivud,, a dönmeden Almanyada bir film çevirecektir. Şimdi Polonyada bulunuyor. Oldukça yakışıklı bir erkek olan Jan Kiyepura, sim- son doğruca sonba- j di en çok aşık olunan yıldızlar- | dan biridir. Kendisine hiç tanı- madığı kız ve kadınlardan gelen i aşk mektupları o kadar çokmuş, ki... sayısını bilmiyormuş. Bun- larm hepsini okuduğu zannedil- mesin. Hatta çoğunun zarflarına olsun el sürdüğü bile şüphelidir! —- Anna Sten, şimdi “Holivud,, İ da bulunuyor. Henüz film çevir- mesi hususunda kat'i bir karar verilmemiştir. Bu bususta henüz kat'ibir ka- rar verilmemiş olmasının sebebi etrafında dadikodular yapilmak» 7 ta, kendisinin ingilizceyi söyle- yişi boşa gitmediğinden, bütün gayretine rağmen şivesini bir türlü düzeltemediğinden bahse- dilmektedir. Rivayete göre, bu yıldız, devamlı surette ingilizce konuşma dersi alıyormuş...

Bu sayıdan diğer sayfalar: