15 Kasım 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

15 Kasım 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

zl — 6 — VAKITIS 2.nci teşrin 1933 ——/ | Dahili bir mücadele mi olacak? amam MM m Efganistan Kaynıyor! Yeni kralın tahtı muhafaza edip ede- miyeceği henüz Efganistan kralı bindir — Sakalı Şahın katli hakkında verilen son haber. ler kendisinin Abdülhalik namın- , da bir genç tarafndan Kâbildeki sarayının bahçesinde öldürüldüğü etrafında toplanıyor. Efganista - nın Bombay konsolosuna verilen malümat bu kadarcıktır. Şimdi Nadir Şahm katlinden daha mühim bir mesele, yeni kral Tahir Hanın © vazıyetidir. Tahir Han mevkiinden emin midir? De- gil midir? Londra matbuatının Hindistan- dan aldığı malümata © göre Tahir Han mühim bir buhran geçirmekte dir. Bu buhran hiç olmazsa on beş gün devam edecek, ondan kralın yerinde kalıp kalmıyacağı anlaşılacaktır. Şayet yeni kral vazıyete hakim olmazsa Efganistan içinde dahili bir harp vuku bulacak ve bu har bin en belli başlı kahramanları bil hassa iki kişi olacaktır. sonra Bunlardan birincisi merhum Na dir Şahın biraderi Şah Veli Han - dır. Veli Han, Efganistanın Paris Sefiridir. Kendisi “Kâbil haşimi,, unvaniyle şöhret kazanmıştır. Veli Han, Nadir Şahın (o Efganistanı, Saka zadenin elinden kurtarmak için yaptığı harekette en kuvvetli yardımcısı idi. Bu sırada kurtaran o olduğu için ona “Kâbil fatihi,, unvanı verilmiştir. Hadisat ile yakından alâkadar olan diğer zat Amanullah Handır. Kendisi halihazırda o Romadadır. Amhanullah Han da O askerliğiyle meşhurdur. Efganistan tahtı üzerinde vuku bulacak kavga, bilhassa bu iki zat arasında olacaktır. Bu iki zat arasında vuku bula - cak mücadelenin son derece şiddet li ve'kanlı olması beklenir. Halihazırda (merhum Nadir şakân biraderlerinden biri Efganis tanın başvekilliğini, biri de harbi ye nazırlığını yapmaktadır. Fa- kat Efganstanın şimalinde ve ce- nubundaki cengâver (kabilelerin çoğu, hâlâ, Durranilerin, yani Amanullah Hanın mensup olduğu kabilenin taraftarıdırlar. Bazı siyasi mahafilin telâkkisi- ne göre Tahir Han, amucası Veli Hanın avdetine kadar (o başka bir kimsenin oturmamtasını temin için tahta oturmuş bulunuyor. Nadir Şahım katli meselesi, da - ha fazla, kendi hanedaniyle Ama nullah han hanedanı arasında ai - levi kin ve intikam hislerinin mah- sulü sayılabilir. İki aile arasında- ki bukin 1919 senesinde Habi- bullah hanın katli ile başlamış, da- ha sonra bugünkü mahiyeti almış- tır. Deyhi Meyil gazetesi bu müna- sebetle yazdığı bir o başmakalede şunları yazıyor: “Nadir Şah o İngiltereyle dost yaşıyordu. Belki bu dostluk, onun katline yardım eden sebeplerden biri idi. Nadir Şahm demirden bir elle hükümran olup birçok düş manlar edindiği muhakkaktır. Fa- kat onun hükmü altında yaşıyan unsurları muntazam bir idare al imda en. muhteşem cesareti gös - teren, fakat isyankârlıkları asır» lardanberi meshür olan bu kahile lerdir.,, (Deyli Ekspres), Kâbili ! belli değildir (Delhi) den aldığı malümata göre Delhi halkr cuma namazına top - landığı zaman, imam, Nadir Şaha dua etmek istediği zaman cemaat büyük bir gürültü koparmıştır “Na dir haindi, kâfirdi!,, diye bağır - mış, ve namazdan sonra dağılan halk Nadir Şah için dua etmekten istinkâf etmiştir. Nadir Şahın biraderi Veli Han Pariste beyanatta bulunarak Ama: nullah Hanın geri dönemiyeceği Zahir Şahrn babası tarafından baş lanılan işi tamamlıyacağını ve bü- tün rüesanın ona yardım edeceği» ni söylemiştir. Amanullah Hanın faaliyeti Romadan alınan haberlere göre de; Efganistanda bu vazıyet hü - küm sürerken sabık kral Amanul - lah han da Romada beklemektedir. Sabık kral dokuz kişiden mürek - kep olan ailesile ve kardeşlerile beraber Romada muhteşem bir sa- rayda oturuyordur. Fakat sükü - net içinde geçirmekte olduğu ha - yatını dünyevi kaygular ihlâl et- mektedir. Çünkü kral Amanul - lah Han Efgan tahtından ebedi - yen vaz geçmediğini söylemekte - dir. Gazeteciler kendisine müra - caat ettikleri zaman onalra verdi - ği cevaplarda: Milletim çağırsın diye bekliyorum! diyor. Bir zamanlar kedisinin harbiye nazırı olan ve müheyyiç bir suret- te ölen halefi Nadir Han hakkında | Amanullah Han fena şeyler söyle- mek istemiyor. Fakat böyle akibete duçar olmasına hayret et - mediğini anlatıyor. Çünkü Kral Nadir milletine karşı müstebidane hareket etmiş, İngilizlerin ve Rus- larm Efganistanda nüfuz kazan malarına muhalefet eylemiş imiş. Amanullah Han maktul kralın oğlu yeni hükümdarın 19 yaşında bir çocuk olduğunu ve memleketin maruz bulunduğu müthiş müşkü - lât karşısında bu çocuğun bir şey yapmağa muktedir olamıyacağını da söylüyormuş. Amanullah Han Efganistandaki son vazıyet hakında hiç bir bilmiyormuş! şey Matbuatta görülen haberlerden ve arada sırada Ro - madan geçen Efganlıların anlat - tıkları vakalardan başka bir şey - kendi oğlundan bahsederken de - miş ki: “— En büyük oğlum Romada hukuk tahsil ediyor. buna teessüf ediyorum. Çünkü hukuk ilmi po- litikaya “hazırlanmak demektir. a bir mesleğe intisap a memnun olurdum. istemiyor.,, Yeni hükümetin takip edeceği siyaset ne olacak Ankara, 14 (A.A.) — Efgan se faretinin bize verdiği (o malümata göre yeni Efgan hükümetinin da - hilde ve hariçte takip edeceği si - yasetin ana hatları şu olacaktır: Dahilde her türlü şiddet ve in- tikam hislerinden uzak kalarak in- tizam ve asayişi temin, © hazre- ti Nadir Şah merhum tarafından çizilen ve Efgan milletinin ilerle - mesini ve yükselmesini gözeten si yasete devam edilecektir. Harici siyasette de mevcut muahedelere riayete ve Efganistanm beynelmi - lel münasebetlerinin inkişafıma ça- gazetesinin | İışılacaktır. Ticaret Haberleri Yunanlılar bir seyyar sergi yapıyorlar Yunanistan bükümeti seyyar sergi tertibine karar vermiştir. Bu sergi bütün Yunan ihraç maddele- rini alacak ve Akdenizde dolaşa- rak İskenderiyeden sonra İzmir, İstanbula uğrıyacaktır. Lizbonda zeytin yağı için bir kongre toplanacak Lizbonda kânunuevvelde zeytin yağı ve zeytin kongresi toplana- caktır. o Kongreye memleketimi - zin tanınmış tacirlerinin de iştiraki rica edilmektedir. darlara tebligat yapmış ve kongre- ye iştiraklerini istemiştir, Tuzlu balık sevkiyatı fazla Atinadaki ticaret mümessilimiz- den gelen raporda lâkerda, tuzlu balık sevkiyatının son (günlerde İ fazla olduğu, bununda malların kıymetini düşürdüğü bildirilmek- tedir. Raporda ihracatın daha makul tarzda yapılmasını istemiştir. Ticaret odaları bütçesi hayali olmıyacak İstanbul ticaret müdürlüğü İs- tanbul mıntakası dahilindeki bü- tün ticaret odalarına (gönderdiği bir tezkerede 934 senesi bütçeleri- nin şimdiden hazırlanmağa baş- lamasmı bildirmiştir. Müdüriyet; odaların yapacağı bütçenin hayali olmamasını, haki- kate uygun olmasını bildirmiş ve 15 —12 —933 tarihine kadar müdüriyete gönderilmesini de ilâ- ve etmiştir. 944 senesinde Ankarada büyük bir kongre toplanacak 934 senesi ortasında , Ankarada umum ticaret odalar kongresi top- lanacaktır. Bu kongreye Türkiye- nin dört bir tarafındaki bütün ti- caret odaları iştirak (edecektir. Kongre her üç senede bir kere top- lanacak ve ticaret odalarmın vazı- hakkında yetleri ve çalışmaları tetkikat yapılacaktır. Toz yumurta ihracatı hakkında Toz yumurta hasıl olup olamıyacağı hakkında yapılan tetkikler henüz bitirilme- Maamafih toz yumurta ihracatının memleketimize çok pa- ra getireceği tahmin edildiğinden tatkikata fazla ehemmiyet veril- mektedir. miştir. den haberdar değilmiş. Sabık kral | Halıcılıkta neler oluyor? Vilâyette vali muavini Ali Rıza Beyin reisliği altında çalışan takas komisyonuna, yazıldığına göre son zamanlarda tiftik, yün, tütün ve bilhassa halı ihracı için birçok müracaatlar yapılmıya başlamıştır. Bu gibi malları ihraç edecek tica- rethaneler evvelâ komisyona çıka- racakları malın miktarını ve para İ kıymetini gösteren birer beyanna- me veriyorlar, Komisyon i yanlarına mütehassıslardan müte - şekkil birer hibre ehli alarak mal- ların bulunduğu yere gidiyorlar. Konulan kıymetleri tetkik ediyor - lar. Fazla buldukları kıymeti pi yasaya göre indiriyorlar. Son za - manlarda bilhassa halıcılar ihraç edecekleri mallara yüzde kırk, elli nisbetinde fazla kıymet koymıya başlamış'ardır. Bunlar mallarma fazla kıymet koymakla hariçten is- tedikleri maldan fazla ithal etmek suretiyle daha çok kazanmak isti - yorlar. Fakat komisyon ihraç mal larımızın beynelmilel (o pazarlara değerinden daha ucuza arzedilme - İsine mani olmak için beyanname - Ihracat ofisi bu maksatla alâka- | ihracatı irakânı | yg yy Pr yy ! yag yp Ankaraya ayak bastığım zaman daha bayram değildi; fakat şehrin İavesinili elektrik ve şimşek gibi | bir hareket vardı. Gecenin karan- | İleğınr ağartan ampul dizilerinde | İ ve gündüzün gök rengini allaştı - ran bayrak demetlerinde o müj- deyi okuyordunuz: — Büyük bayram geliyor! Fakat bayram gelmeden An - karaya kalabalık geldi. İstasyona giden bulvar, Kara oğlana çıkan yol ve bankalara ulaşan cadde git- tikçe doluyordu. Asfalt caddeleri yadırgıyan İs- atnbullu iskarpinler her gün bir az daha bırıbirinin yakınından ge- çerek — kesesine göre — Karpiçe, Şen Ankaraya, Lozan palasa, Yıl- dız lokantasına, yahut Malatya kahvesine, Kızılırmak kıraatha - nesine, İstanbul (pastahanesine, çiftlik mağazasına gidiyordu. Öğle zamanlarında lokantaya vektiyle girmemişseniz ceplerinizde opara İ ve ağzınızda iştah olmasına rağ - İ men caddede dakikalarca kola - İ çan vurmıya mecbur kalıyordunuz. Sehirde bir gürütlü, bir şapırtı, İ bir uğultudur gidiyordu. Eskiden bu caddelerde bir tanıdığa rasgel- diniz miydi, hemen şu sorgular karşısında kalırdınız: — Maşallah, siz de buraya gel diniz mi? — Vay kardeşim, buraya mı geldin?. Oh oh ne i — Vekâlette bir işin var gali - ba?. — İstanbul ne âlemde... Hansen; ... Beyi gördüğün oluyor muydu? V. vu. Ve se Halbuki bayramdan evvel ge - len kalabalık birbirine bu sorgula» rı sormadı. Yerliler, her gördükleri yeni gehreyi bayramı geçirmek için u - cuz navlundan istifade ederek gel- miş bir misafir, yeni gelenler de her gördüklerini bayram yolcusu sandılar. Onun için eğer bir tanıdık bir bu: — Ne zaman geldin? demek değil; — Ne zaman gideceksin?, mâ- nasma gelmiştır. Şehrin o günlerde içli, dışlı bü- tün yaşayışında bir benzerlik göze çarpıyordu. Meselâ fırka ile İş nuşan bir meb'usa kulak misafiri oluyordunuz; konuşurken diyordu kiz — Cümhuriyetin onuncu yıl marşını bir türlü öğrenememiştim; bereket versin, evvelki akşam bi » zim küçük kız söyledi, söyledi, öğ- İretti... Teklifsiz bir dostunuza gece ısına gidiyordunuz. Akşam üze vine büyük bir paketle gelen ev sahibi, size teklif ediyordu: O —————— leri inceden inceye tetkik ediyor. Mallara fazla kıymet koymakla aynı zamanda memleketimize faz- lu ve zararlı bir iş yapılmış olu - yor. Komisyon son zamanlarda halılara konan kıymetleri (o yüzde 50 nisbetinde indirmiye mecbur ol- muştur. Buhalyenibir (şikâyet İ mevzuu teşkil etmektedir. MT Ankaradan Gelişi Güzel Mektuplar : 7 tanıdığa Anafartalar caddesinde | — Ne zaman? diye sormuşsa| bankası arasında arkadaşıyla ko -| la ecnebi malı sokmak gibi mahzur | giti, f di ay yy slm Büyük bayramdan önce ve sonra Ankara... Yazan : Toplu Iğn€ i yeel — Kuzum, yemekten gel” i bana yardım ediver de şu 8 leri takalım! — Şu çıtayı mıhlayıverif sin?. — Şu lâmbaları birer biret ge ayene ediver kuzum, yanıp Y# dığını anlıyalım. Ertesi sabah teklıfsız arkad” nizin teklifleri devam ediyorö" — Şu bayrağı direğe geçir sene.. — Balkonun üstüne çık da çivileri çakıver! Bir başka tanıdığın uğruY”"” dunuz; daha kahve gelmeden gi” mofonun kapağı açılıyor, çolu! "bi cuk, kadın, erkek ve siz beP ağızdan meşke başlıyordunuz* “Çıktık açık alınla on ys her savaştan...,, Ankaranın bu hümmalı coş luğu, bu her gün artan hareket rasında daima duyulan ve gö üç şey vardı: Bayrak, amp“ marş... Meclis gazinosunda bi do oynarken Hakkı Tarık Anadolu klübünde kendisine #... tılniş hikâyeleri süktelerle #ESİ yerek anlatırken Salâh Ci Bey, Tabarin barında fokstrot * narken Sadri Etem, Şen Anka! naklederken *. Gündüz, daha ne bileyim yedis! den yetmişine kadar herkes, am herkes bu üç şeyden dem vurma” olmuyordu... Misafirlikten bahsettim deb tırıma geldi. Bügünlerde vini da evsahibi olmadığıma şükre. yorum. Doktor Celâl Muhtar hayretten hayrete (düşüre' sandığım bu sevinç haksız d€ dir. Bayram haftası içinde bur bulunmalı ve bir ev sahibi da görmeliydiniz: Yağmurlu $ lerde şemsiyeli tanıdıkların koli z girmeye can atanların birde” artan samimiyeti gibi burada “Anneleri aynı ipte çamaşır kı ilef tanlar,, birden akraba kesild ve gece yatısına geldiler. bilâr” " av hikâyelerini Öyle ev sahiplerine rasgeli ki bayramdan iki gün evvel çe ğuyla çocuğuyla gece yatısına # len sahici akrabasma kızar& ra şu yolda dert yanıyorlardı* — Va'lahi, ev tıklım tıklır lu, Mutfağa bile yatak serdik- vin koltuklarını bile eş, dost “ sik olmasınlar — karyola koydular, Geceleri bir yatış V yor, sabah'arı bir uyanış W' ruz ki sorma... » Jim? nf .. Bayram ve tren m tenzilât bittikten sonra İsta” dan gelen sel, İstanbula dön Ankaranın eski ve yeni rı Ankaradayız... Sokaklardan itilmeden, #* re -., madan geçebiliyor, lokanta? wi ferah yer buluyor, otellere . sorsanız bayramdan evvelki ketle müspet cevap alabiliy©” nuz. f e Lâkin bizi sevindiren bU Jıktan otelci, lokantacı, e memnun mudur orasını a bir Mi “ bil fakat sokakta sevine sevin? yen ve her tarafa gülümsey€” ti, hali yerinde bir adama r&* seniz hükmedebilirsiniz K' sahibidi Ankara : Toplu

Bu sayıdan diğer sayfalar: