27 Kasım 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

27 Kasım 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 10 — VAKIT 27 2.nci teşrin 193 EN Naim Beyin odasmı daha yakın - dan dinlemek istiyordu. Ayak se - sini bir dolabın açılması, bir çek - mecenin kilit sesi, pencere kapan - ması takip etti. O sırada Brenştayn de susmuştu. Vatson gayet (sakin ve lâkayıt Brenştayne sordu: — Komşunuz kimdir acaba? — Hiç bilmiyorum, benden ev - vel buraya taşınmış; bir Türk... Fa kat yüzünü bir defa bile görme - dim — Garip şey.. Hiç miyor mu? dışarı çık - — Çıktığını farkediyorum, Fa - kat karşı karşıya gelmek kabil ol - madı. — Ben içerde iki üç kişinin ko - nuştuğunu duyar gibi oldum, De - mek dostları filân gelip gidiyor. — Evet, belki!. İçeriki odada bir takım kâğıt sesleri bile duyuluyordu. İki kişi - nin konuşması daha parlak bir su- rette işitilecekti. Fakat neye yarar ki Arsen Lüpenin bu akşam oda - sında yalnız olduğu anlaşılıyordu. Beş on dakika bu sesler devam etti, sonra içeriki adam birdenbire | faaliyete geçti, kapıdan çıktı, mer» divenleri indi, sokak kapısını açlı ve şiddetle kapadı, Sokağa gitmiş- t. Yalnız bu sırada Vatson onun kendi oda kapısını iyice kapıyama dığmı, kilitlemediğini, hattâ çek - mediğini bile sanıyordu. İçeride. başka biris mi kalmıştı? Bu merak ile Brenştaynin odasında fazla müddet kalmadı, hemen kendi oda sma gitmek üzere komşusuna ve - da etti, Sofaya çıktığı zaman Naim Be- yin odasının karanlık olduğunu, hattâ kapısının aralık durduğunu farketti. Hayret içinde kendi odasma geç | ti, kapısını kapadı. Sofadaki sönük | elektrik ziyası sayesinde kapısınm anahtar deliğinden uzun uzun Ar - sen Lüpenin odasmı kontrol etti, İçerde kimse olmadığına kanaat getirdi. Brenştayin dışarı çıkıp tek rar odasına girmiş, çoktan uyu - muştu. O katta başka kimse yok - tu, Brenştaynin horladığını bile duyarak yavaşça sofaya çıktı. Ha- lâya gider gibi yaparak Arsen Lü- penin odası önünde durdu. Kapıya “tık trk,, vurdu, içerde birisi varsa bir şey uyduracak, kibrit veya bir bardak su istiyecekti, , Cevap alamayınca kemali em - niyetle içeri girdi. Elektrik limba- sile etraftan görülmiyecek, pence- releri aydınlatmıyacak sekilde o - dayı araştırdı. Bir gardırop, bir masa vardı, Gardırobun gözleri eş ya ile dolu idi. Bunların Arasını ma hir bir hırsız eliyle taradı, Masaya geçti, gözleri boştu. Komodinin gözlerini aradı. Yoktu, Kanape ke narlarını, altını, ortadaki seccade- nin altını araştırırken kulağı sokak ta, sokak kapısında idi. Bütün eş- yalar arasında kendisini alâkadar etmiyen bir sürü kâğıt yığınları vardı. Yatakta yorganı,yastık içlerini İ karıştırdı. Bu sırada yorganda bir | mesele yok. hışırtı işitir gibi oldu. Yorganla ör mes Suadiyedeki esrarıma nüfuz tüsü arasında bir hışırtı... İŞERLOK HOLMES'e 7 LÜPEN Yorganı sıktı. Arasında bir kâ - | ğıt vardı. Hemen örtüyü söktü. Bu kalın kâğıdı, zarfı ile çekti: Vasi- yetname... Muzafferiyet... İmzaya baktı: Kont dö Bravador... Bir misafir .. Oh.. Derin bir nefes aldı. Her şeyi biraz yoluna koydu, Kapıyı gene aralık bıraktı, Kendi odasına geçti, Vasiyetnameyi cebine yer » leştirerek soyunmak üzere elek - trik lâmbasını yaktı. Kapısını kilit ledi, yatağını açtı, Fakat gardıro - bun aynasında köşedeki kanapede bir adamın oturduğunu görerek hayret ve telâş içinde başını çevir- di. Çığlık koparmamak için dişini sıktı: — Arsen Lüpen! Dedi, Arsen Lüpen ince bıyıkları, ta- ranmış saçları, zarif (o kıyafetile, ellerini kavuşturmuş, o kanapede kemali sükün ile kendisine bakı «| yordu: — Size ziyaretinizi iade etmeğe geldim. Hayret mi ettiniz o Mösyö Vatson? Dedi, ayağa kalktı, elini uzattı, Vatson sükünunu toplamıya ve zor b Vapurculuk Türk Anonim Şirketi İstanbul Acentalığı Liman han, felefon: 22925 | Mudanya Yolu Bartın vapuru ber perşembe günü saat 9,5 ta Galata rıhtı- mından Mudanyaya gidip ge- lecektir. (Baş tarafı 1 inci sayıfumazda) | de nazarı itibare alınması lâzım geldiğini bildirmiştir. Her Balkan devletinin obususi münasebetlerine hürmet (o etmek fakat Balkanlar harici tesirler al - Mersin — İzmir Sürat Yolu Millet vapuru 29 teşrinisani çarşamba günü saat 10 da Sirkeci rıhtımından hareketle İzmir, Küllük, Bodrum, Fetbi- ye, Antalyaya gidecek, dönüş- te bunlara ilâveten Finike, Ça- nakkale, Geliboluya uğraya- caktır. betler tetkik edilmek lâzımdır. Tevfik Rüştü Bey, kendisine atfedilen manada yakında bir Bal İ kan bloku teşkili hakkında az nik bin göründü, M. Titületconun projesi hak « i kında ne düşündüğü sualine Tev - | fik Rüştü Bey şu cevabı verdi: Bandırma Yolu Saadet vapuru 28 teşrinisa ni salı günü Galata rıhtımin- dan saat 18 de hareketle Ban- dırmaya gidecektir. TRABZON YOLU Sakarya vapuru 28 teşrini- sani salı günü saat 18 de Ga- lata Orblımından O hareketle Trabzon yoluna gidecektir. Gidişte: Zonguldak, İnebolu, Sinop, Samsun, Fatsa, Gireson, Vakfıkebir, Trabzon, Rezeye gicektir, dönüşte bunlara ilâ- veten Sürmene ve Orduya da uğrıyacaktır, İ “— Bu projeyi görmedim. Fa- | kat M. Titülesconun düşünceleri ni biliyorum, Bu, bana atfedilen fakat gazetelerden haberdar oldu- ğum Karadeniz misakı gibidir. dan ve bilhassa İsmet Paşa ile Sof yaya yaptığı ziyaretten bahseden Tevfik Rüştü Bey, bu ziyaretin Türk —Yunan misakının imzalan masmdan çok evel (o kararlaştırıl- mış olduğunu ve bu iki (o mesele arasında hiç bir rabıta tesisi düşü- nülmediğini bildirmiştir. Bulgaristanda, denizde bir mahreç verilmesi hakkındaki ha - reket hususunda gazetecilerin su - aline Tevfik Rüştü Bey, şu cevabı vermiştir: la gülmeğe çalışarak uzanan bu eli sıktı. — Teşekkür ederim çok nazıksı- nız! dedi. — Size dostum Şerlok Holmesle selâm göndermiştim. Acaba üstat bir çok meşgaleleri arasında selâ « mını unutmadı mı? — Hayır, hemen o akşam söyle « di, çok müteşekkirim. İ Vatson kendisini toplamıştı. Bu | kibar adama yer gösterdi, karşı -| lıklı oturdular. o Arsen Lüpen ay - nı ağır ve ciddi tavrı ile: | — Odamda aradığınız şeyi bi «| liyorum. Eğer bulmadınızsa artık ! benim işime yaramıyan bu şeyi si - ze verebilirim, buldunuzsa sizden bir söz istiyeceğim. — Nasıl söz? — Çok basit: Artık benimle meş ——————— — kalktı, hattâ bugün onun peşinden | dostu olduğunu iddia edemez. Te takım | rakki ile beraber yürümek ve ma- | gul olmamak, benim işlerime ka - rışmamak ve başka işiniz yoksa he men İstanbuldan uzaklaşma için bir söz.. Vatson güldü; — Peki amma benim size böyle bir söz vermmemin ne ehemmiyeti olabilir? — Ben sizin sözünüze de razı » yım. Evvelâ haber verin: Vasiyet - nameyi buldunuz mu? — Evet., Arsen Lüpen güldü: — Şerlok Holmes gibi bir üsta - dın yanında yetişmek bu vasiyet - nameyi tavan arasındaki farenin kuyruğunda bile bulmağa insanı sevkeder, Vatsonun iftiharla göğsü ka - bardı. Memnun oldu, hemen pa - kati çıkardı: — Bir cigaramı içmez misiniz? » Nazik Fransız sıgarayı aldı. Çak mağını çıkararak Vatsonun ve ken disinin cıgarasını yaktı. Gene karşılıklı oturdular: — Sanırım, artık aramızda bir Vakıa Şerlok Hol » etmek istedi, oradaki kızı takıbe ve ğa lerini leke “Bizim için bu mesele ancak ik- tısadi cepheden mevcuttur. Bazı cihetlerden muahedelerin tetkiki hususunda vaki olan talep- lere yapılan bir telmihe cevaben Tevfik Rüştü Bey, bir muahede ma ona riayet edilece - ğini de otomatik bir şekilde taah » pe edilmiş olduğunu söylemiştir, Bir devlet muahedelerin yeniden tetkikini — isterse, taahhütlerine hürmet etmediğini göstermiş olur. Tevfik Rüştü Bey, şunları ilâve etmiştir: “— Tarafeynin rizasiyle bir a- razi mübadelesi müstesna ben ta- rihte bir memleketin dostu olduğu nu ilân ettiği başka bir memleket- ten arazi istediğine dair bir misal görmedim. Bir memleketin diğer memleketin arazisinde gözü ola - bilir. Fakat o zaman bu devletin Kitap; gazete “ve LTE RE Yi la > A 7 e diğ AYAN Cİ TT ACET » #Her; türlü Fotoğraf Yat RT b rt (Şi "sEtem'Pertev ıtrıyatı Kütahya çinileri bir hayli dolaştı, daha bir meseleleri karıştırdı amma, bunla- | zinin derslerini göz önünde tut « rm hepsi beni sıkıştırıp vasiyet - | mak lâzımdır. Binaenaleyh bütün nameyi elimden almak içindi. Gö| ihtilâflar anlaşmalar ve itilâflarla rüyorum ki, bu adamın elinden kur | Palledilmelidir. Biz Türklere ge - tulmağa imkân yok. © Size buldu. mr İnç bir - e etseler, i di iyo - | bunu almak için bir tek parmağını Bi e ai fedaya razı olacak bir Türk bulun- maz. Fakat topraklarımızdan bir parçası alınmak istenirse 17 mil «! yon Türk onu müdafaa için canla- | rmi feda edecektir.,, rum... Vatson müstehziyane bir kahka ha koparmaktan kendini alama - dı: | Bundan sonra Türk — Yunan | münasebetlerinden bahseden Tev- | fik Rüştü Bey, iki milletin bir tek memleket gibi birleşmiş oldukları — Terkediyorum ne demek Mös yö Arsen Lüpen.. Vasiyetname be- nim elimde.. Bunu geri alabilece - ginizi mi sanıyorsunuz? tında kalmamak için bu münase -| Türk — Bulgan münasebatın - ! Hariciyevekilimi i beyanatı İtasyonda Türkiye sefiriyie idostunu görmesi muhtemel Resmi tebliğ | Atina, 26 (A.A) — | jansından:) Türkiye ve * itan hariciye vekilleri 8' sonra matbuula şu tebliği lardır: “İki devlet münasebfi İ fevkalâde samimi oldukia”. | ve be kere daha müşahede memleketi alâkadar eden pi leri her cihetten tetkik | sonra Balkan yarım ad el! ! hun sağlamlaşmasma ailt # leri hususi bir şekilde t€9 tik.,, Tevfik Rüştü 2 Belgrada hareket € Atina, 26 (A.A.) eri a ? hariciye vekili Tevfik Ke dün 18,30 da Belgrada har Yeniden inşa edilme başlandı Antalya, 26 (A.A.) “ huriyet bayramında yana”. Fİ nin Cevizli nahiyesi merke kümetçe verilen tahsisatla 7" inşası işine başlanmıştır. de teşekkül eden komisyof” mesini hazırlamaktadır. ei mimarı Cevizliye gönderi! n ——e—— # Ruşen Eşref 5 Türk dili tetkik cemi” | tinden istifa ett Ankara, 26 (A.A) <1 C. inden: Riyaseti cümhüf mi kâtibi Ruşen Eşref Bey! gi vazifesindeki meşguliyetini luğu yüzünden T. D, T. €: kâtipliğinden istifa etmiştir” Cemiyetin ilk kurulus” yüksek ve değerli bir tem©” larak çalışmış, o sündenb yi yetin bütün işlerini pek faaliyet ve dirayetle ileri a müş olan Ruşen Eşref Beyi” fası U. M. H. ince büyük bi” sürle karşılanmıştır. U.M.H.Bu münasebet? ve | yetin ilk müessislerinden * ( mumi kâtibi olan Ruşen yin bir resminin cemiyet © ne talikine ve bu zaruri 99 duyulan teessürlerin bir ©, kendisine bildirilmesine karti miştir , Mi Şiddetli yağm Aydın— Nazilli hatt” bozdu Aydın, 26 (A.A.) — beri mütemadiyen yağan nı söyledi. İ Türkiye ile Yunanistan arasın » | da halli kolay cari meselelerden | başka muallâkta hiç bir o mesele | yoktur ve bugün herhangi bir Türk köylüsünün Yunan menafiini ken- | di memleketinin menafii gibi te -| lâkki ettiği söylenebilir. | Belgrattan sonra başka Balkan Vatson bir anda bu tehdidin ne | merkezlerine gidip | gitmiyeceği ler ifade edebileceğini düşündü. | sualine Tevfik Rüştü Bey menfi Kavğaya, yeni hadiselere meydan | bir cevap vermiştir. vermek mânasızdı. Tevfik Rüştü Bey, bula dönerken Sofyadan geçmesi ve is- — Vasiyetname Şerlok Holme « sin eline geçinciye kadar kendi cebimde demektir. Ondan sonra biraz şüpheliyim. Fakat şu dakı - kada sizin cebinizden bu (o kâğıdı istirdat etmek hiç bir mesele de. ğildir. — Böyle bir tecrübeye gir « mek ister misiniz?.. (Devami ver) mi suları Aydınla Nazilli ar#* mendifer hattınm muhtelif rini bozmuştur. o Sulular” Çiftekale istasyonları a 159 uncu kilometrede bo” ha ziyade olduğundan DP tası geç vakte kadar gel” 8 İzmirden gelen posta ver bozuk mahalline kadaf yolcuları aktarma edece" if Yağmurun bu şekilde halinde şimendifer sefe müddet için tatil edil meldi ;

Bu sayıdan diğer sayfalar: