4 Aralık 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

4 Aralık 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Adliye Düires Yandı düş tarar X iaça sayılamızda) 1 Yangınınen tehlikeli ıı dumanlar biraz sonra ni ya alev sütunu hali- ber bağı tir. İtfaiye teşkilâtı sefer Tm çalışmağa © başlamış, > boru ile verilen işa- sular fışkırtılmağa başlan yi Hortumlar, bütün Sultan - Mi çıka, erindaki kuyu, sarnıç ve Ka olara © salkıtılmıştır. Men aftan, fışkırtılan sulara rağ el Mütemadiyen esen o rüzgâr İm biran dindirmeğe muvaf - Iştır, da onlarla getirilen sulardan Arazöz de su taşımak, bun login ihtiyat hortumlar Ca- ke Halkevi binasının ö - Bin , SüYunu umumiye binası» inde ve Çiftesaraylardaki üst larına kadar uzatılmıştır. Sang “at alevler içinde mn, 2130 da ateş binanın > 8 tamamiyle kaplamıştı. 5, i ye mahkemeleri, Sul - sulh ceza mahkemelerin tlye ateş, adliye © veznesi tadan, t müdürlüğü dairesine, o- her “ Müddeiumumi Kenan Be Satımı, üst kısmına tesadüf iye müfettişliği, birinci cay a m mahkemesi ve & kütüpane Bu Zeçmiştir. Tanı, rada itfaiye neferleri bi - dayi tevkifane kısmına tesadüf € ya inden merdivenlerle ça - | mag Kuşlar ve oradan su fışkırt- Taşer, başlamışlardır. Buradan © Yüzga sular çok şiddetli esen karmsnda hiç bir tesir gös- Ye Def, ir. Buna rağmen itfai- “leri binanın bu kısmına a - le Salışmışlar, ne yapılmak lâ - Yapınışlardır. | Bir İyi, rüzgâr çok şiddet - day e trlıyani kivılermlar, - mahalle | “ma kadar uçmağa başlamış - "asofya camii tehlike Kaşı, geçirdi e un her ın » Mriamsek derece büyümüş, *, tutuşmuş tahta par - > Tüzgüra karişan ve yanmak Bağa E başlamıştır. dağ 7an bu kıvılermların — bir 5 Ayasofya camii etrafıma ve i evlerin üstüne düş - e e kuvvetleri vakit geçir - İşm, ikiye ayrılmış ve ikinci bir Yay önüne geçmek için adliye Üre, MCamie ve bitişik tahta ev- Mtmaği Em kısmına bol su fış aşlamıştır. va Diğ b, Yasofya yanıyor.. Yafa, » heyecana düşmüş ve o ta- Ky muştur. Fakat, şimal meşe “ tün kuvvetini aynı isti - ii, diği için bu tehlike te - ei ve > lütfi olarak atlatılnıış, arındaki evler yanmak- arala imi <ezada yanıyor İş Sah aiye ümitsiz .. Sini met sulh ceza mahke- LİR tarağı p eden ateş, üst kata sig bada kalan adliye mü- © Meşe Sİ “birinci gi ille hi ticaret mabke N Knk cezanın oOüstündeki baştan başa tutuştur. Gi şi PİE emir. maz W sökmesi üzerine ateş ğ “Yiraz kaybeder gibi ol- adliye binasmın çatıların | *muştur, fakatbu daçok devam İ etmemiş, bir dakika sonra ağır ce hiş alevler yükselmeğe başlamış - tır, Ateş, ağır cezaya gelinceye ka dar buradan bir kısım eşya kurta» rılarak pencerelerden fırlatılmış - tr. Ağı ceza tutuştuktan Oosonra kurtarılan birkaç halı ve evrak ta- şınmağa başlanmıştır, Yangını merakla ve İstanbulun birçok semtinden yaya olarak Sul tanahmet meydanma toplanan binlerce halk bu esnada adliye bi- nasının önüne kadar olan sahayı doldurmuştu. Bu vaziyet itfaiye kuvvetlerine mani olduğundan mevcut zabıta çoğaltılmış, telefonla jandarma, asker ve en uzak semt polisleri bi- le buraya çağırılmıştır. Asker ve | jandarma halkı dağıtmağa başla - mıştır. Fakat bütün sahayı, Sul tanahmet parkının içini, caddele ri dolduran binlerce insan gidecek yer bulamamıştır. Yalnız cadde- den adliye binasının önüne kadar olan kısım on dakikada boşaltıl - mıştır. Benzin deposu tutuşursa.. İtfaiye neferlerinin can pahası- na tehlikelere © atılmalarına rağ- men bütün faaliyet bir netice ver- miyordu. Rüzgâr bir an dinmiyor, alevler mütemadiyen büyüyordu. Tevkifhaneye merbut kısmın çatıs sına çikarak su fışkırtmak suretiy le elevlerin önünü kesmek istiyen neferlerde saat 20,30 da merdiven lerden inmeğe mecbur kalmışlar- dr. İkinci ticaret mahkemesi, bi - rinci hukuk mahkemesi tamamiy- le AŞİŞARAĞI baslamığtırı . et meydanına nazır ikinci ticaret mahkemesi koridoru nu takip eden ateş ikinci (hukuk mahkemesine geçmiştir. | Buan, yangının entehlikeli (anı olmuştur. Çünkü üçüncü hu- kuk mahkemesi kısmen yanmağa , başladığı vakit, karşısında parkın i önünde Mimar Sinan hamamı içe: risinde bulunan belediyeye (oait benzin depolarının tutuşma tehli- kesi baş göstermiştir. | Benzin depolarının tutuşması | bütün civarı alt üst edebilirdi. Bu bir heyecan uyandırmıştır. Vaka mahalline gelen Şükrü Naili Paşa ile vali ve belediye reisi Muhittin, | Bu tehlikeli iğ: müdelumumi Kenan Beyler ben - zin depolarının boşaltılmasını mu- vafık bulmuşlardır. Derhal bu işe başlanmış, benzin varilleri kam » yonlarla taşmmıştır. Fakat ateş, görülmemiş bir şiddetle devam ettiği için depola - rın çok mahfuz men tutuşma ihtimali (oartmakta devam etmiştir. Bunun Üzerine yanan kısımların fazla miktarda alev saçmaması (için bomba ile yıkılmağa başlanılmıştır. Bu hu- sulün faydaları görülmüş, atılan bombalar taş duvarları yıkarak sı- rayeti caddelere kadar gelen ale - vin tesirini azaltmıştır. Mahkmlar «ikiyer Ateş gittikçe tevkıfaneye doğ- ru yaklaşmakta olduğundan mah- kümlar çıkarılmağa başlanmıştır. Evvelâ kadınlar, sonra (erkekler çıkarılmıştır. Buralara kadar se - yirciler dolmuş olduğundan mah - kümların nakli oldukça (müşkül olmuş, bu esnada da seyircilerden " biri de nınhkümlar arasina karış - | © mıştır. Seyirci: -- Yahu. m” deği - olmalarına rağ- | lim... Beni ne diye götürüyorsu - İ Duz. zanın tahta kısmı tutuşmuş ve müt | Diye bağırmış, fakat kalabalık- ta dinletememiştir, Nihayet bunun seyirci olduğu anlaşılarak serbest bırakılmıştır. | o Saat 23 te reisievvel dairesin - den başlıyarak deniz kısmında o - lan birinci hukuk, ikinci ticaret ve sonra ıkıncı huku, üçüncü ve dör- düncü hukuk kısımlarına geçen a - teş, 23/30 da alt katta ve gene de nize nazır kısmındaki icra reisli - ği, birinci ceza kalemi, icra turmuştur. İtfaiye neferleri bu esnada bü - tün kuvvetlerini ateşin büyümeme sine sarfederek bomba atmakta de İ vam etmişlerdir. Ateş, asıl tevkıfane tarafında tevessü etmekte olduğundan bu - ralara bitişik olan (o mahallelerin tutuşması tehlikesi de baş göster - miştir, Burada Remzi Efendinin kah - veci, Şakir Beyin evi, Hikmet Beyin yazıhanesi, Ali, Mehmet, Haydar, Efendilerle Cemile Ha - nim evleri tehlikeye maruz bu - lunmakta idi. En yakın Cemile Hanımın evi bulunduğundan bu eve bomba atılmak suretile yıkıl - mış, yangınm sirayetine meydan verilmemiştir. Dört saat sonra Yangın, bütün şiddetile dört saat devam ettikten sonra 24 de doğru adliyenin baro kısmına geç- miştir. - Barodan dokuzuncu ih * tisas mahkemesine, oradan © icra salonuma ve en son üçüncü ceza- ya geçmiştir. Arte binanın diğer tarafların da yanacak tahta kısım kalmadı - ğından buralarda ateş sönmüş ve burası tamamile bir iskelet haline gelmiştir. Müthiş kaza Ateş, alt kata geçtiği sirada polis müdürü Fehmi Bey, bir müf- reze polisle gelmiş, binanın etra - fını saranları geri çekmek istemiş- tir. Bu kalabalık arasında Şükrü Naili Paşa da (bulunmakla idi. Fehmi Beyin ihtarı üzerine adliye mensubini vesair alâkadarlar geri çekilirken binanın üst kısmı çatır- &vrak uzaklara kadar uç - i tehlikenin baş göstermesi Kms | damış ve bir saniye sonra büyük bir gürültü ile en üst kat çökmüş - tür, rikenler, polis müdürü beyin ihta - rile bir saniye evvel geri çekilmiş olmasaydı muhakkak br facia do - gurabilirdi. Binanın çatırdısını duyan itfai- ye neferleri koşuşmuşlar ve bir an etraf toz bulutu içinde kalmıştır. Bu toz dağıldıktan sonra itfai- ye neferleri koşuşmuşlar, enkaz altında birinin kalıp kalmadığını aramağa başlamışlardır. Taş parçaları bir yığın teşkil ettiği için bir kazanın olup olmadı- mışlır. ye otomobilile bir arözöz enkaz al- tında kalarak parçalanmıştır. Ateş bundan sonra binanın alt 7 Harbe man — VAKIT 4 İncikânün 193 Zuma i olmak için — silâhlanmak'lâzım! Ingilterede bu dü teşebbüs Londra, 3 (A.A.) — M. Gar- vin, dün yaptığı beyanatta demiş tir ki: p “— Bundan sonra hiçbir mese le, İngilterenin hava (emniyeti meselesi derecesinde milli hayat - la doğrudan doğruya alâkadar sa- yılamaz.,, M, Garvinin ileri sürdüğü bu düstur, bu pazar günkü gazete - ilerde görülen umumi kanaati pek doğru olarak hülâsa elmektedir. Bununla beraber efkârı umumiye- nin mutedil kısımlarının fikirleri- ni yapan gazetelerin bu düsturdan çıkarıldıkları neticeler, biribirin- den açık bir surette farklı iki tema yülü ortaya koymaktadı. Çok yakın bir tehlikenin önüne geçmeği, yahut silâhları azaltma konferansmın son muvaffakıyet ihtimallerini herhangi bir suretle tehlikeye düşürmemeği düşünen gazeteler, M. Baldvin ile avam kamarasının telife çalıştıkları bu iki muhtelif nöktai nazarı biribirin den ayırmak neticesine varmakta dırlar, Bu bahis hakkındaki (kalem münakaşasına karışan liberal Gar vi, daha ileri giderek diyor ki: “— Biz kuvvetli — kalırsak, ve komşularımızla da mütesanit ola- rak hareket edersek, harp patlak veremez. Bunun aksine ereeeraseserrrırasraaer, i olarak hi ar tabkikatla meşgul olmuslar- dır. Yangının ne suretle çıktığı he - nüz kat'i surette tespit edilmiş de - ğildir. Kenan Beyin beyanatı Yangın esnasında kendisile gö- rüşen bir muharririmize müddeiu- mumi Kenan Bey şunları söylemiş. tir: — Yangın 20,30 da müddeiu- mumulik dairelerine ait merdiven- lerin yanından çıkan yangın neti- | cesi olarak ve şiddetli esen şimal / rüzgârının tesirile bütün gayretle- ire rağmen dairei adliye kurtarıla- mıyarak maalesef yanmışlır. Yangının hakiki sebebi derhal başlamış olan tahkikatla anlaşıla- caktır, Yanğından Mehmet ağa ismin « ide bir bekçi kurtulamamış, yanmış i tr. Recep isminde biri de kayıp - itir. Yangın esnasında mahzenden bazı evrak ve daktilo makinelerini kurtaran Kadir Bey ve bekçi Tev- fik Efendile bir muharririmiz gö- rTüşmüştür. Fazıl Bey, şunları söylemiştir: Fazıl Bey nediyor? — Depoya Tevfik Efendile be - ğı anlaşılamamış, yalnız bir itfai- | raber girmiştik. Elimize geçen eş - ye başlığı bulunmuştur. Bu, baş- | yayı çıkarıyorduk. Bir an etraf - lığın kime ait olduğu anlaşılama- | tan duman dolmağa başladı, Teh - likenin yaklaşmakta olduğunu his Bundan başka bir klâvuz itfaj- | setim. o Tevfik Efendiye: — Aman, dedim, duman çoğal- dı, kaçalım... Ben bunu söyledikten sonra faz kısımma geçmiş ve üst kısmı tama- | Ja duramadım. Ben çıktım, Tevfik mile bombalarla çökertilmiş oldu- | Efendiden haberim yoktur. ğundan tehlike nispeten azalmış” tır. Tevfik Ef. ne diyor? Tevfik Efendi aranarak bulum Bu hal gece yarısından sonraya | muştur, Tevfik Efendi muharriri- kadar devam etmiştir. İtfaiye, po- | mize şunları söylemiştir: lis ve alâkadar memurlar sabaha — Fazıl Bey benden ayrıldığı m şünce ile deniz ve hava kuvvetlerinin çoğaltılmasına ediliyor İbiz zayıf bir halde kalırsak, Fran- /sa ile Belçikadan ayrılmamıza da göz yumacak olursak, harp, im - kân ve ihtimal dairesine girmiş o lur. Eğerİngiltere şu esas prensipin yani Almanyanınkinden üç misli fazla bir deniz kuvvetine malik ol mak esasının zayıflamasına mey « dan vermemiş olaydı, 1914 felâ- keli asla vuku bulmazdr.,, Amerika da ayni hazırlıkta Vaşington, 3 (A.A.) — Bahriye nazırı M. Spedanson senlik rapo - runda Amerikan donanmasının da ha kuvvetli bir hale getirilmesini istedikten sonra diyor ki: “— Amerkanın silâhları azalt - ma hareketinin artık ön safında bu lunmamasınım gerekleştiği zaman çoktan gelmiştir. Diğer devletler bizim gösterdi- ğimiz misale tabi olmamışlardır. Sulhun ve adaletin'en kuvvetli teminatından biri, hiç bir — devlet donanmasının Amerikan deniz kuv vetlerinden daha büyük ve fazla bir kuvvette bulunmamasıdır. M. Spedanson, Amerikanın'de- niz kuvvetlerini mevcut muabede - lerda tayin edilen hat ve “nisbete pek yakında yükseltebilecek bir program yapılması tavsiye ede- rek raporunu bitirmiştir. ...... ...... / vakit duman her tarafı kaplamıştı. Ben bir kısım eşya daha istedim. o Duman boğazımı - dı. Kendimi kaybedecek halde idim. Dışarı fırladım. ! Tevfikef. 40 kadar daktilo maki nesini kurtardığını söylemiş, Fa - ; kat bunlardan ancak on tanesi bu i lunabilmiştir. Eşya kurtaranlar Avukat Yusuf Kenan Bey ba - ronun evrakını kurtarmağa mu — vaffak olmuş dokuzuncu ihtisas mahkemesinin evrakmı da zabıt kâtibi, hukuk fakültesi üçüncü sı - nıf talebesinden Muzaffer Bey a » teşlerin içine atılarak kurtarmış « tır Muzaffer Beyin bu esnada saç - ları ve yüzü yanmıştır. Muzaffer Bey evrakla beraber esas defterleri de kurtarmıştır. Bundan başka 2 ve 7 inci “icra tebliğ memuru Abtullah O Beyle müddeiumumi muavinlerinden Sa. | lim Bey bazı evrak kurtarmışlar - dır, Kurtarılan evrak ve eşya umumi hapisaneye nakledilerek - saklan « mıştır. İstanbul den: Müddeiumumiliğin- Bu gece saat yirmi buçukta İs - tanbul adliye dairesinde çıkan yan gın neticesinde bina, maalesef, ta- tesi) mesai saatinde ceza ve hu- şülmek üzere İstanbul tevkıfane binası idare kısmında bulunmaları tebliğ olunur.,, A Müddei umumiliğin daveti mamile yanmıştır. Yarın (Pazar- kuk mahkemeleri rüesasile icra hâkim ve memurlarının ve müs“ tantiklerin vazıyet üzerinde görü «

Bu sayıdan diğer sayfalar: