23 Ocak 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

23 Ocak 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aa T. ; NAR a TN No. K ITın Edebi Tefrikası *; — Ok AZN 01.0 ——. vu Selâmi izzet kin "ın yeni Tefrikası : 80 mazsa, bu oyu bırakmak Me ariyaağbde kalaca: ğrm... Yazı ık olacak:s,, Kaşlarını çatıyor, vi era hiddetli, asabi, he mek şi e Came- | Seyahatin uzun sürmesine ei silo; yollarda çok sıkıntı Eide | “Mükem ndan hiç | sılsın evlâdım?,, “İyiyim anacı” ğım, sen mn , “Yavruyu i gördüm şallah!,, , gn kerata, yem içip yatıyor... ei biz de yesek. Eh, (Stange) ve Şakir Beylere iltihak etmesi bildi- lanacaktı: de edilmesi mümkün o! : —— —— Ne oldun Pertev?.. Nen var | Bey müfrezesi Rıza Bey cephesin- | fak Yana yakıla bunu Perteve an- | oğlum?.. latırken ef Refik sor: geen amme damadını | bince iie eline gitmişti. — Kaçı üeiği tahvilleri haylı yükseğe naim Refiğin dediği oldu. Kay ren beni mi satmıştı. Ondan sonra tahviller iin ve met geçit resmi nokta cenk düşmüştü. Pertev Refik Pörtev yy konuşarak: | gı oluyordu. Rızi ey bu kuvvet- -— Ben senin yerinde olsam, tek-! (| Oturalım. e etmeyin... isi gelip seçtiğini gördükçe ber- rar alırım, fiatler düşkün, dedi. | seliyeceklerim çok k smühim., Hat eni Saraylı yeniden aldı ve bu su- | tâ hayati.... Ka: rrmla yavru nerde- retle borsa oynamağa başladı. A- | ler? rada sırada, Pertev Refiğe sorar, İ — Henüz gelmediler... borsa vaziyetini öğrenir, Meraktan çat- Refik te ona fikir verirdi. nanası telâşlandı. — “Bld hayır ogöreme- Pertev söyle, ne oluyor?.. tunmağa çalışıyord : lıyacağım.. şte Mehlika, bunun için müj- Pertev, ni avuçlarının içine , miş olduğumuz deden bahsetmişti. aldı: tı mahsusa ve es teşkil etti- Pertev Refik omuz silkti: İ or! dedi. — — çıldırdım mi? ya ir Dilber Hanımefendiye. | v, Refi r Hanımefendi, Filriye- | taklit ie Onun gibi oturu” Ke annesi, Pertevin kaynanasıy- | yok, ların vücude getirdiği kütle! lerden a ş -n < Ss 2 ii LEE w Ni 2 Ş * zünü onun gibi yor, yüzünü onun gibi pıyor, kırpıştırıyor, onun gibi içi- çekip konuşuyordu. Söylediği Başkumandan vekil Enver Paşa a- e aklmda kalmıştı. Onları, rasındaki zıddiyet o cereyanların kendine göre düzeltip : söylüyor- birer membalarıydı. du: Mehlika sordu: edir? — Bugün bir dost geldi, karısı- nm bavalandığını söyledi, derdini döktü. — Müjdeye benzer yeri (yok| — Biliyor musunuz, ki acı şey. bunun. | 12 senelik bir hayattan (sonra, Çünkü © eme basandn ga: mii UMUMI HARP 7 E cününümmenmnun ( Teşkilâtı Mahsusa lr baar ittihat ve terakki, Enver Paşanın ! d d vaziyeti ka karşısında boş durmuyordu ve | istemedikleri zam du. Bir aralık öyle bi mişti ki Vehip Paşa doktor Baha- bir şey kaybetmemişti. Fakat Rıza| ettin Şakir Beyi Eyi phedi b zıddiyetler haki. İtihat ve| sert, mel al Ki nası, herzaman y yeni gelen kuvvetten ne suret | kalkışmıştı. Ce, tı o yüzle karşılardı: dai le istifade edileceğini düşünürken pe a cephesi kumandanlığından Terakki ile Enver Paşa arasında | Sini mam ex sokaklarını e artan ve şiddetleşen ihti - rezesinin Yusufeline gitmesi ve | lâfların akislerinden başka bir şey Bahaettin | değildi. Enver Paşa Osmanlı İmparator- rilmişti. Bunun üzerine, Rıza Bey| Juğunun bütün kuvvetlerini kendi- | Bu sefer şaşalıyacaktı, merak- > kendisinden çok istifa- | çinde tecremmü ettirmeği bir Karsi ; olan Veysel | kafasına koymuştu. Buna muvaf-/ | ben bilmiyor değildi. Onun mk olmak için elindeki bütün va-| asta mısm?.. den ayrılarak verilen emir muci-| sıtalardan istifade ediyordu. Harp zamanında bulunulduğu için he- men her şey ordunun elinde idi. Memleketin erzak menabiine de | asker vaz'ıyet etmiş olduğundan İ halkın mukadderatı tamamile as- | ucuz çor kerlere mevdu bulunuyordu. büti Fakat bu vaziyet karşısmda tihat ve Terakki de dik!,, demekle kanaat ederek bin| çe Enver Paşanın çok ileri gidem Çabuk | türlü lila e yerinde tu- leki ih İ mesi için memleket dahilindeki z vi İstanbula yakın olan me kilâtı Bu gi e eni bildir- | yada herşeyden evvel nazarı ji eçhile bütün te$-| te alınan cihet fakir — Kızmız birine metreslik edi- şi ili, ipe batan vE ız biri ği ri hep muhtelif cereyan- | ketin muhtelif yerlerinde açılan aş «vekili sıfatile vr çlgmliklar - ki cemiyetinin bu gibi teşkilâtmı | leri inzimam edince, rr fena halde kıskanıyordu. İstiyordu | nin hakkında neler düşündüğünü ki balk İttihat ve Terakkid bütün nefret etsin, bu esnada bü: | sahibi olması lâzım gelmezdi. Hal Teşkilâtı mah | tün ker Enver Paşanın .İ tiği vi olduğu kadar hayali de tbdadı o kadar zihnine yerleştir- olan plâ: çe iy ge a er — VAKTI 23ii.nci kânun1934 —— Yazan: A. a anlar bile oluyor | mutfağa uğruyor. Fakirlere veri” ir zaman gel -| len ye! meği muayene ediyor: — “Aman bu çorbanın içinde et e bile| yok mu? Vah, vah.. Söyliyeyim de N ye itibaren et te ilâve etsin- Ondan sonra otomobi- il açıyormuş gibi bir süratle sına et ilâve edilebiliyor. Çünkü et yoktu ki ilâve edilsin. Enver Paşa sadı fakirlere ucuz yemek tevzi İ tiren İttihat ve Terakkiyi la vesi- leden istifade ederek küçük düşür- mekti, Enver Paşa hep bu kaygu ile hareket ettiği için fakirlere her gün biraz et vermek şöyle dursun, bayı bir müddet sonra büs ün kaldırtmıştı. Bununla İttihat ve > teş- boş durmuyor Si bir darbe vurmak istemiş” i. Enver Paşa yalnız İstanbulda de endi kâtibi mes'ulleri kendi ilimizin kendi teşk lâtmı vü e, de a Harbiye Nazırı ve Başl an ımı takviyeye çalışıyordu. Bi halkın iaşesi memle- en büs- | tasavur etmesi için büyük bir zekâ eline | buki Enver Paşa Osmanlı İmpara- n ve ondan 80 RENE ve kiirlerini yi -İ mişti ki bunun haricinde kalan her! türlü fikirlere, cereyanlara ve ran İttihat keri mn hiç ei m İlani mmm ami — Dür, acale etme. Aklıma baş- vin bir yüzün sizden çevrilme- ka bir şey geldi. Dilber Hanım efendiyi, kızının bana ihanet wi. tiğine inandıracağım. | Dibet Hanımefendi, kızının di böyle bir şey yapacağıma katiyen idir inanmıyordu; fakat (damadının mustarip 2 eva sesi beyni- Pursi Refik acı acı güldü: — Hayır, şüphelenmekte haklı- u Mehlikanın pek hoşuna git- | ımı biraz sonra $İZ ii: gin, kk Pertev Refik bir kahkaha attı: | ni altüst etm de etslim edeceksiniz ekliye- — Deli'm Birden sor Tim Fikriye gelsin. Konuşacağız... — — Kimden ve Bal şüphe etti- ortalığı m “Gündüz | değil, g ekpmi veli bu suale cevap verirken, e yarısı,, desen inanırlır p klit etmemesi lâzım gel- da, sani al yil ettiğine | Le ei ik Ee ez inaiiliğiz/ Nes bi b diğini hissetti. n sonrasını ral oi zat kendisi oynıyacaktı. Bu kı- r şey söylemiyorum... | ölü, şahsiyetini göstermesi lâ- di ni artık sevmediği muhakkak. Bu- na eminim. Buna şüphem yok. Sev diği kimdir? Ben olmadıktan Sözlerim sizi çok me sonra ne umurum!.. Ah anacığım ma Sile bir aliyi getir... Sen de Ke vur, böyle şeylerle alay | İm zımdı. e ak bunu biliyorum... alalık etme... Sen ga liba | beni mazur görün... Sönyeceke kendine akıllı dost bulamıyorsun. | rim sırasız ve vakitsiz... Evet, bel- 'n kendimden bahsetmiyo- | kide im Ne yapayım, ki | — Evlâdım. artık susamı ğın. Diye başla 9 Pertev Refik par- Sol elini, ça ucuna ka-| mağını dudaklarına bastırdı: Dilber Hanımın gözleri yaşar- rum, — Tahtaya vur demeğe hacet | yok, iki elim masanm üstünde. | dar kaldırdı: | Susunuz... Geldiler... Yavru. Mehlikanın gözlerine baktı ve | — Artık buraya geldin. Zavallı yavru... mültefit bir tebessümle ilâve et-| Dilber Hanımefendi: Fikriye odaya girdi. ü İ “Nedir bu başımıza gelen Rİ v Amma keşki seni okşıyabik | üs gibi, başını e | Güzel bir kadındı. Gözlerinin seydim... | öyle yavrum... Anlat, içi gülen bir kadındı. Canlı bir kı *. — Kimden şüphe ettiğimi sor- | dındı. Süse düşkündü, oturur ©- On ikiyi çeyrek geçiyor. dunuz. turmaz, terzilerde model beğene- Bir vudumda konyağı yuvarlar | — Evet, İ mediğini söyledi. Herkese kendi- 1 & * .|“ . dh — Bunu bilmiyorum. | ni beğendirmek istiyen bir kadın» Hem yürüyor, hem düşünüyor» Dilber Hanımefendi geniş bir | dı, konuşurken mütemadiyen kar» ğ (nefes aldı şısındaki aynaya ye örme u: , “Eğer yavru yanımızdan ayrıl — Şu halde yok yere şüphe e | amı var) 'nver Paşanın böyle gizli emel- ler beslediği gün geçti şikâr bir surette anlaşılıyordu. Me lı istikbalden doli yi selâ bir gün otomobilimle yas — “ MA taştan geçerken oradaki umu lâkkilere karşı gözleri adeta ĞI ikçe daha a- | olmuştu veyahut tahayyül ettiği şa (Devamı var) Talili insanlardan bir grup daha Yılbaşı piyangosunda 100,000 lira kazanan 24529 sum biletin bir parçasını İzmir şimendifercilerinden bir 25 kişilik bi grup müştereken almışlardı. Şimendiferciler hisselerine paraları aldıktan sonra resimde gördüğünüz şekilde grup resim çıkartanışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: