20 Ekim 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

20 Ekim 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a6 VAR Çeviren Selâmi izzet — Yazan : Ivan Turgönef| Bas teşrin ta tarafı 17, 18, 19, hli sayılarımızda, — Assmlar.. Nerede yaverim. Jeneral emretti: Yaveri © çağırmıya Ben jenerale sokuldum: — Biraz merhamet ediniz. Onu serbest bırakınız. Birinci gittiler. — Siz tecrübesizsiniz, rica e-| derim susunuz, karışmayınız. Yahudi ayaklarına kapandı: — Bir karım, bir de kızımvar, merhamet ediniz, — Ne yapayım? — Kabahatimi itiraf ediyorum. Ama bu birincisidir... f yım, evliyim... Çocuklarım var.. — Casussun. Bu aralık yaver girdi. Jeneral: — Bu herifi assınlar. Raporunu yaz dedi. Yahudi olduğu yere çöktü. Ona gene acıdım. Tekrar rica ettim: — Merhamet ediniz. Bana kapıyı gösterdi: — Haydi marş! Çıktım. oÇadırıma (girdim. Yattım. Birdenbire üzerime bir vücut abandı, elimden tuttu. Doğ“ ruldum. Saraydr: — Haydi kalk? — Nereye? Bâbamın yanına.. Babamı kut» taralım. — Ne oluyor? — Babamı asacaklar. — Hirşel baban mı? — Evet. Sonra sana ım. Haydi gidelim. Çadırdan çıktık, Bir manga as» dı. . Sara, dedim, beyhude koşu- yoruz, askerler beni dinlemezler. Onlarm peşini bırakalım, beraber jenerale' gidelim. — Biz oraya gidinciye (Okadar babamı asarlar. Emirberim biraz ötedeydi: — Koş, dedim, söyle beni bek- lesipler. Ben gelmeden evel asma- sınlar. Emirberim koşarak gitti. Biz! jeneralin yanma sokmadı- lar, Sara tekrar geri döndü, koş” mağa başladı. Peşi sıra koştum. Askerlerin yanma geldik. Ya» hudi beni görünce afedildi sandı. Teşekküre başladı. Başımı önüme eğdim. — Nasıl affedilmedim mi? — Hayır. — Bu kız benim kızımdır.. Siz kızımdır demek ne demektir bilir- misiniz! — Bilirim. — Dünyada ne derseyd'niz, ça- dırınızdan ayrılmazdım... Sizden para almak istiyordum.. İşte o ka- dar. Suşuyordum. O anda baba kız- dan iğreniim. Devam etti: — Ama bugün beni kutarırsa: ! nız ozaman emrederim. Anladınız | a... Her şeye razıyım... Yaprak gibi titriyordu. Jenera' lin yaveri koşarak geldi.. muzumdan tuttu: — Jeneralin emriyle sizi tevkif ediyorum. Sorra askerlere döndü: — Vazifenizi yapınız. — Askerler vazifesini yapsın- lar, fakat emrediniz de bu kızı a - Ne yapa :er, siyaset meydanına gidiyorlar- İ Beni o- | 20 Teşrinlevel 1934 İrp götürsünler, — Bu olur, Kız nefes alamıyordu. Yahudi kızın kulağına İbranice bir şeyler mırıldandı. Kızı babasından güç ayırdılar. Ağız dolusu küfrediyor, savuruyordu.... Nihayet bayıldı. Alıp götürdüler.. Yahudi korkudan ölmüş gibiy- d:... Buna rağmen yalvarıyor, na - muslu bir adam olduğunu 46 yor. Para vadediyor. Çadırımın yanından ayrılmadığını tekrarlı - yordu. İpi boynuna geçirdiler.. Ben ko- i şarak uzaklaştım.. lânetler .. Ondan sonra Sarayı görmedim. neye kaldırıldım.. Hastahaneden İ çıktığım zaman Dançig zaptedil - mişti.... il —BITTİ —TAKViM— ? Gün doğuşu Gin batısı Sabah namazı İ Öğle namaz 1159 İ İimdi saman EE Akşam samam | | 07 Yatsı namaz 104$ İmsak 4304 ici Ter niz 11 10 RECE? NECEP Bır 17.23 7 | 440 Yılın geçen günleri 95 Yılın kalan günleri 7 İSTANBU: 1530 Pihk neşriyat. 19 ders. 1930 Türk mmisikl neşriyat: Safiye Tinmim ve Hefik Wikret Beyler.) 21 Eşref Şefik Bey tarafından konser. 21,30 Stüdyo caz ve tango orkest, 545 Khz. BUDAPEŞTE, 18,85 Orkestra * konseri, neşriyat, 20430 Çingene orkestrası Haberler. Operet parçaları. Haberler. k.. ZA Thams mersini, 893 Khr. BÜKMEK, 184 m. 15 < 15 Gündüz neşriyatı. 18 Mafit öğ- teyin komseri. 19 Haberler, 19,15 Radyo yeni hava 0 Üniversite, Fransezen 0 m. 19,40 Karışık 2125 3,10 lardan mürekkep bir popüri. 20,20 Plâk. 20,15 Konferan; sikisi, 27 Haberler, Asvamı, 23 Haberler, konseri, 223 Khz. VARŞOVA, 1845 m. 1840 Piyann refalatiyir şarkılar Mahtetif bahisler, 1915 Mandolin erkestrn. #1 konseri, 1945 Reporlaj, 20 Piyana ve, fakatiyle tagani, 72020 Spor. 21 Pepliiler konser. 2145 Haberler. 727 Piyapo Konse- ri. 2245 Musahabhe, 23,15 Mana mwisikisi, Musahabe, 2435 Plâk. 841 Khu. BERLİN 851 m 1845 Hafifmesiki — Musahabe. İ Karışık neşriyat, 20,40 Aktiünliie 11,15 Öperet musikisi, 25 Haberler — Spor. 14,25 Tansa musikisi. 403 Khz. VİYANA, 507 m. 1445 Pik. 1920 Halk şarkıları Hafta haberleri, 2010 Haberler. 20, Şarkılar. *1 Neşeli neşriyat, 28 Alsam konseri, 2330 Haberler, 28,50 Akşam kon- serinin devamı. o 21,45 Peşteden Çingene orkestrası, A GESASANA SE LMRES SERASI: 0295288 | Kadıköy Hale Sinema- sında Raşit Rıza Tiyatrosu 22 Teşrinievvel Pazartesi akşam saat 20,30 da (KENDİSİNİN GÖL GESİ)... Komsdi 3 perds.. Saray (Eski Glorya) Sine masında Rasit Rıza Tivafrosu 24 Teşrinievvel Çarşamba akşamı saat 20,30 da (ONLAR ERMİŞ). Vodvil 3 perde.. Fiatler: 500 - 40) 300 -100-75-50-30. 2830 Kahvehane 1945 Mükiirramiasi Bir düzeltme daha! Ertesi günü yaralandım. Hastaba- | meli | rini ya Cumartesi | PAZAR İl | Bunun arasına, bir | tür bozan bir d (Fahire, | 1 Dans mastiisi, | habrrter, ! Sez Dilimiz Türkçedir. Dil bilgelerinin üçe ayırdıkları diller içinde eklentili ve ötedenberi diller Eklentili uğradıktan ceği sözü de dil bölümüne giri öne sürüldüğü gibi bükümlü hepsinin üstünde değildir. dil birçok değişikliklere sonra bükümlü dil e bilginin dışında ki kün kakımiı olmasında, değiş- nde ve Türk dilinin ses düzeni- r, dili inde kendi dil kurallarını da getirerek Türk söz- Bu dili boğan yabancı s berabe lerini o kurallara uydurmaya çalış - mışlardır. Ötede Türkçenin yapı türe l si kadar düzg hiç bir dilin türesi yoktur. Her dilde (inde - ün yapı öre- pen, Sami, Ari) dillerin hepsinde ku- ral dışı birçok sözler vardır. Yalnız Fransız dilinde dört çekimden birine uymayanlar on bini geciyor. Türkçe böyle değildir. Onun her sözü kurala uygundur, hiç bir türe dışı yoktur. İşte şimdi Türk grame- an arkadaşlar burasmı göz ö çok güzel bir iş koymuşlardır. Bu böyle olunca öz dilin bir tek buyurduğu (iş vardır: ylediğimiz gibi yazmak! nüne alarak ortaya Bu en kolay bir iştir. Söylerken nine uygun olarak ağzımız - ını gene öylece yazmamız ge- İşte o yazı o öz Türkçe olur. tek yabancı söz | iş olsa, bu hemen yabancılığını gösterir. Türkçenin ses düzenine bir türlü uymaz. Ven en son bu buzü mız diyorlar ki alıştı; mız ve artık Türkçenin öz varlığı si rasına geçmiş sözler vardır. Runlar | dilimizden akarken onun Türkçe ol- madığını düşündüğümüz bile yoktur. Artık Türkçe de olsa bu günkü konuş- ma ve yazı dilimizden elini eteğini çekmiş olan sözleri söyleyip yazmak | bize daha yabancı gelmez mi ve bu - nunla dilimizi diriltmiş mi olacağı Bu düşünce kadar yurt kıran, kül oktur. Eğer karişık dil bir ise ) miş olsaydı bin yıldanberi şöyle böyle ve hele heş kesiksiz ve sürekli yas ektir, in bırakır mıydı? Bir budunun t arasında yal - nız bilgelerin, bilginlerin çoğalmasın- | da değildir. İşin (özü kültürdedir. Kültürlü budun olmaktadır. Ne kadar bilgin olursa olsun, bütün yurdun dört bücs a bacalar yükselsin, tar- lalar yeşersin, demiryollar biribirini kovalasın gene kültürsüz bir budunun varlığı ufak bir sarsıntıya o dayana- maz. Bunun örneklerini tarihte bin bir tane bulup sayabiliriz. İş kül dedir. Kül dilin ta kendisi Ve bunun icindir ki biz artık sınanmı- 1 sınamak Kl . Onu şı ok TEPEBAŞI ŞEHİR TIYATROSU TEMSİLLERİ Bu akşam saat 20 de otsu Belediyesi SM çe ŞehirTiyatrosu | “CEZA i a — i Fransız Tiyatrosunda Bu akşam saat 20 de. YARASA OPERET 3 PERDE Besteliyen: Yohann Ştraus Tercüma eden: Ekrem Reşit. Cuma günleri matineler da 14,30 dadır. 20 Tablo tarafta Kanlı İntikam Arsen Lüpen, oğlunun düşmanı” Yazan: Maurice L€ -—49— — “Demek ki muhtelif maz - nunlar var da bunları tayin husu - sunda tereddüt ediyorsunuz?,, — “Evet.,, — “Bunlar kimlerdir? Size sü- küt etmek hakkını vermiyorum. | Söyleyiniz kimlerdir?,, “Mücrim ya Felisiyen Şarl iğ — “Veyahut?,, — “Veyahut Jerom ile Roland- der.,, M. Ruselen bir: sormuşlu: — “Ne diyorsunuz, azizim? Hangi hâdiseden bahsediyorsu » nuz?,, — “Cumartesi günü aktoluna - cak izdivaçtan bahsediyorum.,, — “Fakat bu izdivacın hiç bir münasebeti — “Münasebeti var. Bana kalır- sa şayet mücrim Felisiyen ise bu izdivaç gayri mümkündür.,, — “Niçin?,, — “Çünkü Rolondı bir mec- nun gibi seviyor. Kendisi için iki defa cürüm işlediği ve kendisini | bir defa da kaçırdığı bir kadının başka birine ait olmasını hiç bir zaman kabul etmiyecektir. Faci- a gecesini hatırlayor musunuz... Sonra, işin içinde yalnız aşk yok.., — “Daha ne var?,, — “Para da var. Roland yakın bir istikbalde yeğenlerinden biri- «nden büyük bir mirasa konacak- tr. Bu yeğen hakikatte babası - dır, O da bunu biliyor.,, — “Şayet o izdivacı kabul eder- | se?,, — “O zaman Felisiyen hakkın» | da yanıldığımı anlıyacağım. Müc- rimler, yapılan cinayetlerden is- tifade etmiş olanlar olacaktır. Ya- ni Rolande ile Jerome..,, — “Ya Fostin? Onun rolü ne olacak?,, — “Onu bilmiyorum. Fakat bi- liyorum ki Fostin yalnız sevgilisi | Sunion Lorient'in intikamını al - | mak için yaşıyor. Onun için, şa - yet Fostinin üçleri teşkil eden Fe- lisiyeni Rolande, Jerome tarafma geçerse o zaman kadınlık fıtral kendisine o tarafa sevketmiş ola - i caktır. Felis'yen, Rolande, Jero- me çok uzaklara gitmiyelim. Bü- | tün bu söylediklerimin henüz pek | vazih olduğunu iddia etmek iste - | miyorum. Hayır, dahatenvir e- dilmesi lâzım gelen pek çok şey- ler vardır. Bunlar hâdiselerin ce- reyanına göre anlaşılacaktır. Fa- kat işleri ancak ben kendim ten- | vir edebilirim. Adliye işin içine | karışacak olursa her şey bozuldu demektir.,, — “Neden bozulsun? Sizin bi » ze göslerdiğ'niz yol...,, — “Bu yol sizleri doğru hede » fe isal edemez. Hakikat bütün > uçlarının toplandığı bu noktada, | benimdir. Ben olmasam iki ay » danberi yaptığınız gibi (çabala - maktan başka bir şey nde | gelmez.,, M. Ruselen tereddüt ediyordu. Raul ona doğru yaklaşarak dosta- ne bir tavurla dedi ki: — “Çok düşünmey'niz, hâkim efendi. Öyle kararlar vardır ki, İ İ Şarl geregi gibi şüphe al Rl # onları almadan evel onla ğacak bütün neticeleri bi zım gelir.,, M. Ruselon yerinden © rak dedi ki: yö — “Efendi, bir tahkiköt İ vereceği kararların mutlö midir.,, y “Evet, fakat kazan © veridi olur ki onları alnadif vel alınacağını haber ve eder.,, Raul cevap vermedi. M. j len pek ziyade heyecan © Hâkim gene oda içerisin! mağa başladı. Nihayet h pıya kadar giderek önü Raul kom'ser Moleonf | düzine arkadaşiyle dışa” lemekte olduğunu görme Ruselene emniyet geldi. İ tertibatı yolundaydı. şarıya çıktı. Raul odade kaldı. Bir aralık Raul kapıY” kadar açtı. Moleon şidde! doğru yürüdü. Raul eli bir işaret verdikten sonr# kapadı. Komiser kapımı” ! kala kaldı. Aradan on dak'ka geri f değil.. Tahkikat hâkimi g sin reyini almıştı. Bu © olmadığı hâkimin alâimi XX sinden anlaşılıyordu... Hâkim içeriye girer &” — “Netiçe...,, dedi. RS“ netle cevap verdi: — “Netice: ir yapılacak hiç bir şey sl s— “Bununla beraber | Tunuyor..., — “Onu ben üzerime is Şayet Felisiyen bir harek kışacak olursa onu eli eri * bağlı bir halde teslim ae taahhüt ediyorum. Şayet tesi günü öğleden evvel bire kadar #'ze telefon «0 izdivaç aktedildi demekti” man ZAMAN? e, “Ertesi günü dokv* döğru Clâir - Loji'de bir © yapmağa geliniz. o gö" fi dır, tatil günüdür. Bol b* suruz. Şayetlütfen öğle ni beraber yemeği kab” nİZ...,, M. Ruselen omuzları #avak mırıldandı: - “Guso ile adamlar” dermeği tercih ederim” — “Nasıl isterseniZ- e katiyen hacet yoktur” mükemmel surette paketi, ve bağlanmış bir halde eli surette hiç b'r zaman i mem. Ha! Az kalsm * dum. pera” yaşa Yurttaş; Cümhuriyetin on pirimi a T 7 nümü mesut günü des evvelde Devlet merke” gi et, Bu borcunu ifn edi”. yük devrin yüksek Pİ vali olan yerli mallarımıZ(” w ,i0 ği mütekâmil varlığını hir * bir edecek ilk sergi m pi gis

Bu sayıdan diğer sayfalar: