5 Nisan 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

5 Nisan 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Son —j Avrupa harbi / başlarsa! iBoştaranı "1 incide) Mihver muharebeyi sür'atle bitirmek, nihai zaferi derhal rayo sür'atiyle elde etmek şar tiyle hesapları altüst edebilir, Fakat zamanımızdaki harp şar | ları, teknik faaliyet tarzları da gözönünde | rak Kralı bir otomobil kazasında vefa etti Bağdat, 4 (A.A) — Irak Kra- ı Gazi, dün gece yarıst bir 0tO- mobil Kanzsı neticesinde vefat etmiştir, Makzlek-idi-ig Kaymakamlar | Jurnaldö Moskova diyorki arasında tayinler e ri masında tayinler © Çemberlayn'nin nutku şüphe Bağdat, 4 (A.A) — Majeste tutulmak şartiyle ) ğ , Bağdat, i yam kaymakamlığı şi p Kral Gazi'nin vefatı ile hetice- harbin sür'atle biteceğini san- eiyei Si ri a e Ve enli U | 0 lenap çok mitismei? kaza hakkin- mak mümkün değildir, DE en MELAMİN “Oğan | Çalın Yenice kaymakamlığına, Bursa maiyet memurlarından Kâ | zrm Gürel Serik kaymakamlığına | İstanbul maliyet memurlarından | En modern silâhia yapılan cephe taarruzları, İspanya mu beleri meydandadır. İspan ya harbi üç seneden fazla sür | da aşağıdaki mütemmim malü- mat verilmektedir: Kral Gazi, otomobilin! kendisi kullanarak, saraya dön- Kararsız tajbirlar sulha zarar vermekten başka birdeya yaramaz Moskova, 4 (A.A) — Juranl dö| En mühimleri fedal olmak üzere mekte (di, Bu anl Kadar aydın- di Hakkı Uygur Mesudiye kayma , | Mosku başmakalesinde diyor diğer birçok Avrupa devletlerinin lanılamıyan bir sebepten dola- Çin muharebeleri hâlâ devam kamlığma, Manisa maiyet a Avrapanin bütün küçük ve ortsİ haltı hare ade de buna benzer yı, otomobil bir telgraf direğine ediyor. ii 5 > teme. Deliye ve Frunsa ile İngillerenin | müşahedeler y ık mümkündür. Kat'i neticeleri temin edecek | larından Dündar Eğe Kara , | 9e hayati menfaatleri doğrudan doğ- | İşt bunun içindir ki Sovyet efkâris çarpmıştır. Kafatasından yar lanan Kral, birkaç dakika son ra vefat etmiştir. Kralın cenaze merasiminin lerası tarihi yarın teşbit oluna- caktır, ANKARADA TEESSÜR Ankara, 4 (A.A.) — Dost ve kardeş Irak'ın genç ve necip Kralı Majeste Birinci Gazi'nin vefatı haberi, Ankaranın bütün mahfellerinden ve bütün Türk milletinin kalbinde çok derin toesatir uyandırmış ve Türkiye de hakiki bir matem havası ya” ratmıştır. Kalpten gelen bir arzu ile ev- velâ inanılmak istenmiyen bu elemli haberin tooyyüt etmesi ka kam; aj | 'YYA tehdit altındadır. Şu sual varil ymakamlığına, Dörtyol | olmaktadır; Mütaarrıza mükavemel kaymakamı Adil Ciğereloğlu Su- | veya mukavemet teşebbüsleri bir tek şehri kaymakamlığına, Amasya | #untakuda ve hir tek istikamette in- i kişuf ederse kâfi midir? maliyet me ii in iy murlarmdan Kemal E. Çemberlaya'in beyanatı her haldı ren Hayrabolu kaymakamlığına, İngiliz siyasetinde bir değişiklik gi İstanbul maiyet memurlarından | t€riYor ve müsbet bir ulâka uyandı. Hayri Di ğlu Beyti Dipli racak mahiyettedir. Ancak, İngiltere çi hükümetinin son teşebbüsleri en | i z ik iyi makamlığına, Garzan kaymaka .| tars da mülalea edilse bile İngiliz | Mı Suphi Batur Arapkir kayma. | #iyasetindeki bu değişiklik henüz nok kamlığına, mahallt idareler şube yaz kararsız olduğunu görmemeye > ân yoktur. müdür muay r “E ipi makin Köksal Gar | Fihakika, bütün Avrupaya bati ymakamlığma, Havza kay- | Avrupa haricindeki harp ocaklarına mükamı Servet Ege Daday kay. | #mil tedbirler lâzınıdır. Yani kollek- makamlığına, Kastamonu majyet | UV! #nniyeti korumuk gereklir. Teca ” J vüze uğrayacak şu veya bu memle- pen Zeki Ocaklı Ha. | kete bir taraflı olarak yürdınıda ve- ik kaymakamlığna, Daday kay. | ya yardım vaadinde bulunmak kâfi makamı Recep Aydm Havza kay. | dehildir. Büyük, küçük bütün sulhcu umumiyesi garp devletlerinin bazı si yasi iernatları karşısında tenkitçi 0 larak kalmaktadır. Gene bunun içine dir ki, Çemberlayn'in beyanatı — ki başka zaman memnuniyetle karşıla” aabilirdi — şüpheler ve hsltd endişe” İ ler uyandırmaktadır. Kısmi ve karar* İ sız tedbirler sulba zarar vermekten başka bir şeye yaramaz. Kollektif emi» Diyeti takviye için umumi tedbifler Mztmdir. | a | bayrağı rada zaferler uzayan bir zamana ta- — Uk edildikçe harbin uzaması ihtimali kuvvetlendikçe bitaraf İlar kampı teşkil etmesi muh. temel olan küçük devletlerin de demokratlar cephesine sür'atle iltihakını zarurileştirir. Harbin uzaması, neticeyi ham maddeye, gıda maddesine, mali kudrete ve arsüya sahip olan lar lehine çevirebilir, Mihver devletlerinin harbi sür'atle bitirme arzuları da bu saydığımız şeylerden ilk üçünün mevcut olmasından ileri gelmek tedir, Ham maddesiz, gıda madde siz, parasız uzun sürecek bir det husust olarak yaptıktan #onra, İngiltereye gitmiş ve Harrou üni- versitesinden mezun olmuştur. Müteakiben Avrupanın muhte- Hf yerlerini dolaşarak Bağdada dönmüş ve Bağdatta erkânsharbi- ye mektebine devamla 1932 sene sinde oradan mülâzım rütbesile çıkmıştır. Erkânıharp mektebinden mezu- niyetini müteakip, babası birinci Feysalın yaveri sıfatile ordu hiz» metine girmiştir. Romen dostlarımız Türk kültürüne rağbeti artırmak istiyor Bükreş üniversitesinin bir Tür kiyat kürsüsü ihdas etmesi dola. yısiyle “Universul” Romen gaze. tesi neşrettiği bir makalede bu üzerine, bütün dairelerde bay- raklar matem alâmeti olarak derhal yarıya indirilmiştir. Rei- sicumbur İsmet İnönü, Naip E- mir Abdililah'a içten taziyeleri” ni bildiren bir telgraf çekmiş lerdir. Başvekil Doktor Retik Saydam ve Harlelye Vekili ŞUk ri Saracoğlu da dost ve kardeş Irakın başvekil ve hariciye ve- ziri Nuri Sald Paşaya Türkiye hüküretinin ve Türk milletinin teessiw ve taziyelerini bildiren birer telgraf yollamışlardır. Komjuü Ye müttefik Irakın ha- zin bir otomobil kazasma uğrayan genç kükümdarr Gâztülevvel'in müessif vefatı dolayısile dün şeh- rimizdeli Irak konsolosluğunda bayrak yarıya gekilmiştir. alli memleketin derin mate- mine iştirak etmek üzere şebri-| mizdeki resmi dairelerde yarıya kadar bayrak çekmişlerdi. IRAK KONSOLOSLOĞUNA GELEN MALÜOMAT Elim kaza hldisesinin a e re iğine dair şebrimi yân etiğine ulan ik Irak başkonsolosluğuna £ e evvelki ge- ajeste Gazlüi “e saat on bir sularında sarayın» “tn otomobili ile şıkara” ye Sat ötede Harisiye köşküne & mekteyken yolda, hızla sürü e otomobilin bir telgraf se Sarpması neticesinde vefat <Yİ” miştir, Öğrendiğimize gör€ iii Kral, otomobille dolaşmaktan PO Pele alırdı, Bilhassa son süratle Bitmek itiyadındaydı. Bu itiyadın SİT gün doğurabileceği tehlikeleri *e alan vezirler heyetinin ken: birkaç defa ihtartla bulun” dullar; da söylenmektedir. Oto- mibili bizgaş sürerdi. : YENİ KRAL Le imdi Trak yerken kanunuesasi mükmünce, “tkinei Feysalı, ellahd geçmiştir. Ancak ve” dört yala olkağindar bir "ASİ tayin edilmiştir. Vasi, kral İmsaz2desi sabik Hicaz Kralı Ali »İN Oğlu Emir Abdülilih'dir. Mu vakkaten tayin edilmiş bulunuyor. Patat parlâmentonun toplanmasın San sonra da kendisinin vesayet inde kalacağı tahmin edil r. Zira, merhum kralın, «: hayatında tanzim ettiği bir VAsİyetnamede böyle bir işaret bu İanduğu da istihbaratımız cümle” sindendir, GAZİVLEVVELİN TERÇÜMEİHALİ Merhum Irak Kralı Gaziülevvel 19IZ senesinde Mekkei Mülçerre- mede doğmuştu, Taksilini bir müd mekte İngiltere ve diğer Avrupa memle- ketlerine seyahati merhumu kendisine vekil olarak N bırakmıştı. Bu vesileyle ilk olarak «dince mihverin vaziyetini de bu idare mesuliyetini 9 zamandan ü-j0sasn göre yeniden gözen ge zerine almış bulunuyordu. ki niyabeti esnasında Asuri isya- enerjik bir idareyle memleket ni- ramını temine muvaffak olmuştu. üzerine 1933 senesi Eylülünün 8 inde Bağdatti (taç giyerek'irak' tahtına asaleten çıktı. 25 inci günü ami sı Hicaz Kralı Alinin kızı Emire Âliye ile evlen- di. 1935 senesi Mayısmın ikisin- de bugün İkinci Feysal adı ile tah ta çıkan oğlu dünyaya geldi. mokzatlığı, güler yüzülülüğü ve hayırseverliği ile derin muhabbet celbetmişti, Her gün sabahi vakti sarayından otomobille çıkarak Dicleyi geçip Ofisine giderken ken disini görmeğe alışmış Bağdatlıla- rn bütün İrak milleti ile beraber bugün pek mahzun olduklarını tahmin edebiliriz. yarımda saraya döner; öğleden sonra spor ve askerlikle iştizal kaybeden harbe girilemez, Girildiği tak- dirde 1914 dekinden daha sağ lam olamaz. Vaziyeti bu şekilde mütalea 1933 te babası birinci Feysal münasebetile çirmek iktiza edecektir, : Bununla demek istemiyoruz ki; Berlin - Roma mibverine sa- | dık olan şefler, biribirlerinin | davalarını hakir Biribirlerinin arzularını yerin. de bulmayorlar, Bilâkis ideolo ji karabeti onları biribirlerine Merhum Gâzlülevvelin o zaman- u çıkmış ve merhum hükümdar görmiyorlar, | Babası Birinci ı vefatı Fey: tahminlerden çok fazla ve ma nevi bir surette yaklaştırmak” tadır. Fakat milletlerin mukağdera tr hissi bir takım temayüllere, yahut felsefi sempatilere göre değil, bir takım zaruri sebeple- re nazaran inkişaf eder, Bu va ziyete göre Berlin - Toma mih- verini yeniden tahlil etmek ge | rektir, Almanyanın gireceği ve kar Aynı senesin Çönunsevvelinin Merhum kral halk arasında de- şısında İngiltere İle Pransayı müttehit bulacağı bir harpte &-| talyanın rolü ne olabilir? İ Italya ham maddesi ve gıda | maddesi, mali kudreti hep bir seviyede olan ve bu yüzden süratle harbi bitirmeye mecbur Altıncı Merhum kral mesaisinden saat ederdi. Babasından intikal eden bir ta- bintle jimnastiğe farla meyli vardı. Tenin, cirit, golf oynadığı gibi ata binerdi. Fakat bunların hepsi de- recesinde Ve belki daha üstün o- larak otomobil kullanmağı ye di, Her can ölümü yen eğ m A Hüklimderlerme li karkleş illeti taziyet ederiz. “ slinci ii avzua dair ikinci sayıfa: iie sütemunda bir diğer ya- pin > Veliaht 4(AA) — Velia ME ikinci Fayssl ei e kral ilân li dullah ta DEİP yas Niyabet meclisi meclis ledilinceye aalâhiyetlerin dar > hükümet Icra ede. r. 31) matem e 40 günlük geye ilân etmiştir. Er er Arap mem nız Irakta değil pütür tessür U - Jeketlerinde derin DİR en taz, yandırmıştır. Bar Kra yet telgrafları çarşambâ İm cenaze e İ günü yapılacaktır Meclis Relsi Abdülhalik Ren d Büyük Millet Mecli nin açılışından in ti Gönel sekreteri Fikri Tüze, Ankara mebuslarımlar Belkis ye. makamlığ: mi Sadi Süerçinar kaymakamlı . ğms, Hadim kaymakamlığma Hâ zim Soygun, memurlar sicil ve muamelât umum müdürlüğü mu murluğuna Küçük Yoz gat nahiye müdürü Turgut Gü - neri naklen tayin edildiler. iri gil amelâ lo ni olan bir devlettir. Aynı zaman da bu devlet Akdenize uzanmış bir yarımadadır, Üç tarafından denizlere hâkim olan kuğret- lerle çevrilmiştir. Deniz kur- vetlerini hava Lüvvetlerinin İş- gal edeceğini farzetsek bile tay- yare ile ne ham madde, ne gıda maddesi tedarik etmeye imkân yoktur. Silâh meselesi mevzuu bahis olmadan açık iş kendili- Zinden meydana çıkar. Harpten evvelki ittifakı mü- solles kadrosunda yer alan İtal: ya bu tabii sebepler neticesinde büyük harpte müttefiklerine harp ilân etti. Tablatin ileri sür düğü sebepler her mantığın, hattâ her mertçe sözün fevkin- dedir. İnsanlar sadece söylerler, Fa- kat hidiseler olurlar? SADRİ ERTEM Pp lo Yy İ Jet si- tibalar Başvekil Refik Saydam, Par. Londru ve Parisin tereddüterini de vaz bulunun bazı devletlerin de hattı | hareketini kasdediyorux. kollektif emniyele daima muarız ola geldiğini, Polonyanın şeref guranti memleketin harici Bekin idare etliğini ve nihayet Po mesaisini kuyvellendirerek Çekoslo- ve mutgarrız Almanya tarafına şark- makta devam mi edeceklir. nas karşı müşlerek beyanname pro-| fon Balkan Antantı toplantısm. Yusufeli kaymaka devletlerin emniyetini kuvvetlendire- | kürsünün ihdasında gecikildiğini v “İJ cek kollektif bir anlaşmaya iştirak ci- yazmaktadır, Gazete ezcümle şöy le diyor: “Diğer Balkan memle - ketlerinde olduğu gibi Türk kül türü, Romen milli, içtima! baya. tına da nüfuz etmiştir. Bu sebep. le milli hayatımıza bağlılığı o . lan Türk dilinin Romen üniver, sitesinde öğretilmesile Türk mil- li hazine evrakmda ve milli kü, tüphanelerinde Romen milli tari, hi hakkında tetkikat yapılması da kolaylaşacaktı ek elzemdir. Bunu mvzuubahis ederken Yalniz Il, iaarruza doğrudan doğruya ma Gazele, bu bususta misal olarak Po- nlyayı zikrederek, şimdiki hariciye asırı Bekin milletler cemiyetine ve aktını akim baraklırdığı zaman ba siyaseline gene nyanın faşist Almanya ile teşriki rının ziyaret tarihi akyanın pargalanmisina Işfirak ey wen olduğunu hatırlatıyor ve diyor | Bükreşten gelen haberlere gö. is re Romanya hariciye nazırı Ga. “Polonya siyasetini değiştirmeyi | fenko'nun Ankarayı ziyareti, ni. acaba hakikaten karar vermiş midir? | san aynın İkinci yarısında vaki 'oksa istikbalde de terari siyasetine olacaktır. Mutaar. | Romen nazırının bu şiyereti, sinin uğradığı akıbet Polonyanın |da Hariciye Vekilimiz Saraçoğ- kollektif emniyet yoluna girmiş oldu- |lunun yaptığı davete icabet ma. gundan şüphe ettirecek bir keyfiyet" İ hiyetindedir. Görüp Düşündükçe örünür Dilimizde “kaza,, diye bir söz vardır. Görünmez, sezilmez; tedbir hisarleriyle karşılanmaz, önünden kaçılmaz bir varlık ha. lir de tasavvur edilir. Vicdanımızı âzaptan, yakamızı kanunun pençesinden kurtarmak içim hatalarımız karşısında da ona sığın- dığımız olur. "— Eh! Ne yapalım kazaya uğradık işte! Deriz, j Hakikatte tedbirin dışında kalmış mücerred bir kaza mıdır? Buna benim aklım ermiyor. Fahat halkın dilinde bu söz var, içinde de bu inanış yaşamaktadır. Yani, demek istiyorum, ki şimdi, ben, inkâra kalksam da, o, yok edilmiş olmıyacak. pılamıyacağı gibi, çelikle de yastık doldurulamaz. Her şeyin kem- dine göre bir oluş tarzı vardır. €ssesenin iflâsıma artık “kaza, deyemezsiniz. Çünkü bu netice, başlarken işlediğiniz hatanın yavrusudur. İşte bunun içindir, ki eskiler, kazayı görün ür ve görünmez! diye ikiye ayırırlardı. Görünür kaza, etrafı emniyet çemberile| kuşatılmamış, tedbirle desteklenmemiş bozukluklardan 'doğar, sayılır, görünmezie İnsan gücünün dışında kalan bir kudret tevehhüm edilir. Fakat hâlâ, yer yer görünür kazalara gebe şeylerle karşıla» şıyoruz. Meselâ, Mısırçarşısının. oÇiçekpazarı tarafındaki kapı sında yıllardanberi bir iskele kurulu durur. Bu iskelenin kalasla- alâmetidir. Her önünden, altından geçerken, burada bir gün bü- yük bir felâket olacağı aklımdan geçer, ürperirim, Bu iskele buraya niçin kurulmuştur? Yıllarca beden bu hal de bırakılmıştır? Bilen yok, Oraya gözlerimizin dönmesi için, © kaalıların insan kanma bulaşması, enkaz altından parça yurttaş cenazelerinin çıkacağı felâket gününü mü bekliyaruz?. Buradan bu işlerle alâkadar hiç kimse geçmiyor ma yoksa?.. HAKKI SUHA GEZGİN

Bu sayıdan diğer sayfalar: