23 Mayıs 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

23 Mayıs 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ü ŞAT BT T FPRSRM Z SARERAR AĞA 10 — VAKIT 23 MAYIS 1938 , Diyaî&k;r yolunda Anadolunun her kö- şesi bir cennet Maltepeyi geçtikten sonra ko.| ridordaki yolcular azalmaya baş. | ladı. Herkes yerini işgal ediyor. Küçücük kompartırmanlarda sa . mimieyt o kadra çabuk başlıyor ki trenimiz Tuzlaya vardığı za | man yolculuk — arkadaşlarımdan kargımda oturan Madarmm ya - nındaki kocasile Erzincana git . tiklerini ve Musevi olduklarını öğrendim. Yanımda oturan da komisyoncu imiş, Kayseriye ka. dar berabermişiz. İzmit, Derbent, Sapanca... İs, tanbuldan uzaklaştıkça sıcak ar. tıyor, Bilmem ki İsviçrede bile (Do. Bançay) kadar güzel yerler var- mıdır? Yüksek zirveleri süsliyen çamlar, çamların arasmdaki be. yaz badanalr evler ne güzel. Anadoluda görmediğim yer çok azdır. Fakat bende unutul . maz intıbalar bırrakan ve her ge. çişimde yeni yeni güzelliklerini bularak bir kat daha bağlandı- Bim üç yer var: 1 — Trabzon — İran yolunun Maçka ile Barutçu hanları ara . sındaki Zigana ktamı. 2 — Çanakletle Ezine yolu ü- Bir çılgın katil Üç kişiyi yaraladıktan| sonra çalıştığı fabrikayı da yaktı Perpignan'da çılgınlık derece. sine varan bir hiddet büyük bir İfelâket doğurmuş, bir |yanmış, | rar ziyan olmuştur. Perpignan'da Mösyö Montana A | ve Bosch'a ait bir ipekli çorap " |fabrikası vardır. Bu fabrikada son günlerde devamlı sirkatler, göze çarpmakta idi. Bunun üzeri. ne tarasauta başlanmış ve fabri. kada çalışan işçilerden Feodor Floris isminde yirmi iki yaşla- rında bir genç müdüriyet oda. sındaki çekmeceyi zorlarken süç üstünde ele geçirilmiştir. Bu vaziyet karşısımda tabii Feodor Ftoris'in fabrika ile alkâ. j kazı kesilmiş, işçi bir takım teh. ditler savurarak fabrikayı ter . iketmiş, fakat akşamleyin tatil saatinde elinde bir tabanca ile yeniden fabrikaya gelmiştir. ; |tutarak ipekli çorap dolu kutula. rı ateşlemiş ve elindeki silâhı ek- seriyeti kadım olan fabrika işçi w> |lerine çevirerek hepsine fabrika. % > İyı terkettirmiştir. iekEmi a K Fedar Floris'i tevkif etmek is. Secer A Ğ N v b toyen Mösyö Montana bir kur . BETUR gunla kolundan yaralanmış, ate. e M Bi söndürmeğe teşebbüs eden Fi- zoni e * ay VS (i Gezola ismindeki bir işçi de diğer bir kurgunla suürette İzmit, (Hususi) — Şehrimizde 19 mayıs spor ve gençlik bay- .Eu:dmk Wm;ğ:u ramı fevkalâde güzel olmuş, bütün halk iştirak etmiş ve heye-| ,, | Janne Kastelle is. canlı tezahürat yapılmıştır. Bilhassa ortaokul talebelerinin hareket mindeki genç bir kadın işçi de leri muntazam ve muvaffakıyetli olmuş takdir kazanmıştır. yüzünden feci şekilde yarslan Yüukardaki resimler; bayrama 2it iki intibar tesbit etmektedir. ğ © Birinde bayramı seyre gelen halk görülmekte altta; şenliğe iştirak | » eden talebeler beden hareketleri yapmaktakır. gösterebilsem. Yino böyle bir ge. yabatimde beraber yolculuk et . tiğimiz ve Avrupadan yeni gel. miş birisi saatlerce bana ÂAvru » payı anlattı. Durup durup: — Ah, monşer hele o İsviçre . nin gübelliği... Hele o tabil gü . zelliği."Aman eşi yoktur.. ola . maz.. olamaz. diyordu, Saordum.: Anadoluda falan ye. ri gördünüz mü? cevap tabil "ha. — Falan yerde gurubu seyret- tiniz mi? S A niR Gdi aei B BÜRe eli gahane manzaralar «|Lokomotif sonsuz görünen ray. unkkl:ı:u gördüm. Hi ların üzerinde koşuyor. itfalye yetişmiş ve hep birlikte Dört sene evveldi.. Gümüşha -| Trenimiz gimdi Ankaranın için | &l64 içinde olan fabrikaya girmiş Jerdir. Floris son bir ümitle b srasındaki Kpp, değırda ayakla. rındaki kısa haki pantolanları ve başlarımda kolonyel şakbalarile iki İngilize rastlamıştım. O gün dağın tam üzerindeki buz gibi bir suyun aktığı meşhür çeşmenin başında iki sast oturduk. Ve bü müddet zarfında öğrendim ki bun B ? E » n K Könüz goçmiş gibi. isabot el Lirememiştir; * Her taraf yemfeşil.. Evet Anka.| Polisler azılr katili sarmağa radayım yeşil.. Daha on beş yir. | muvaffak olmuşlar, fakat bu sı- mi seno evvelki bu çorak yerler. de yemyeşil,. başına isabet eden kendi silâhı. Cumhuriyet devrinin bize ne - ler kazandırdığını insan burada — Hayir.. lar nebatat mütehassısı imişler. | bütün haşmetile görüyor. rar miktarı bir milyonu müteca. — Eh..Bari falan yerde çam or. | Birisi bir profesör ve diğeri de| Böyle mucizelere şahit olmak | vizdir. manlarmı gezdiniz mi? Hindistan ordusunda askerf hiz. | Ve bu mucizeleri yaratan o büyük — Hayır, metini tamamlıyarak ayrılan bir | dehânıh zamanında yaşamış ol . Nihayet dayanamamış: doktor. miralayı.. Ve bunlar iki| manm gururile göğsünü kabarı - Adliyeye verildi — Peki be birader., Bütün bun. | sene evvel yine bu ciyardak! ye- | yor. Ne mutlu bize ne mutlu Cum| — | ları görmediğin halde bena iki |sil yamaçlarda buldukları yeni| huriyet gençliğine.. / Bir kaç gün evvel Beyoğlunda saattir oralarını methederek dün. | cins bir Jâle için Londra nebatat| — Hele Kırıkkalenin her köşesin. âçık olduğu Evyenya adında bir yada eşi emsali yoktur diye ne .| akademisi tarafından altın ma .|deki o bacalar. Hepsi Cumhuri . genç kızı ağır sürette yaralıyan dalya ile taltif edilmişler, İkisi de memnun, bu sene yine çok nadide çiçekler bulduklarımı birer çocuk gibi sevinerek anlatı. yorlar. Onlar Londradan gelerek daha bir münevver ayağı dolaş. mâmiş yamaçlarda akademiler. dön altın madalya alacak nadide kan sular, otlarr göğüs boyuna | çiçekler buluyorlar, biz de İsviç- çıkan yeşil meralar, öyle nadide | renin bilmem ne gölünün güzel - giçeklerin o yeşil atlar arasında | liğini meth ile meşgulüz... küme küme öbek öbek toplana.| — Hatıralar hatıraları kovalıyor, den iddia ediyorsun... demiştim. Anadolunun, vatanımm her kö- gesi muhakkak ki bir cenmettir. Bunu anlatmak ne kadar zor. Son ra da o kadar çok.. O kadar çok ki,. neresini ve nasıl anlatacağı. Tar bilemiyorum., Öyle boğazlar, öyle delice a - yet idaresinin birer âbidesi gibi| Angelos dün adliyeye teslim e. somalara yükselmiş keyifli ke -| dlmiştir. yifli dumanlarını tüttürüyorlar. | Angelos, Evyenyayı çok sevdi. Bilmem ki bu yüksek bacalar.|ğini, fakat annesinin izdivaç tek dan daha beliğ, daha şaira-|lifini reddettiğini söylyerek: ne birer medeniyet übidesi ola -| — Bu uğurda her şey göze al- bilir mi? Sağa bakıyorsunuz ba.|miştım, demiştir, ca.. Muazzam binalar, Sola bakı.| Angelos ikinci sorgu hâkimi yorsunuz bacalar. binalar.. Her'tarafından sorguya çekildikten taraf yeni binalar ve bacalar.. — İgonra tevkif edilmiştir. 'Tren ilerledikçe küçük göçmen evleri, geçen seneki zelzelede yı . kılan köylerin yerinde beyaz ba. danalr küçük evlerile yeni köy . ra yavaş yavaş geri çekilip yine koşuşuyor. Manisa adliye sarayının temeli atıldı ; a aa içinde pi İİP Sümyomi Yide ol kman Bi n ei ai 3A ril piril yanan bez fabrikası, Si .| AYIA. Tekrar yarmalar. Bir an vasta gecenin karanlığı içinde bi. |S -Sümü kapayarak düşünüyorum raz daha heybetli görünen ve u. | *© bq gbum etrafmda küçük gi - zayan lokomotif fabrikası ve ta. rin villâlar, plâjlar tasavvur edi. mir atelyeleri, yorum, Bunu bir hayal oyunu ola; Malatyanın yemyeşil' kayısı a.( Ak düşünüyorum. — Eminim ki ğaçlarımın arasından bile fabri - Millf Şefin demir azmi ile yürü. Xa bacası görünüyor. Malatya|YEN Cumhuriyet ıdııuı'b_im çok mensucat fabrikası, — onun biraz| YAXnda bunu gösterecektir... risinde inhisarların yeni fab ,| İşte.. işte aldanmadığımın is . rikası. batı. Gözümüzün önünde küçük Yolçatıda bekleyen trene de E. beyaz evleri ve temiz mektebile Tâzığ yolcularını teslim ettikten Yeni bir köy.. sonra Diyarbakrıra dağru ilerle .! İterledikçe yeni harikalarm bi. meğe başladık.. |Zi beklediğini biliyorum. İşte ge- Gölcüğün (Hazer gölünün) bir Cedin karanlığında çapkın çapkın dantelâ gibi işlenmiş kıyızını ta. BÖZ koırpan elektrikle Maden gö. kip ediyoruz. Birax evvel çift J0.'"ündü. Bakır madenini biraz son- komotifle ağır ağır çıktığımız YA da Erganiyi geçtik. yokuşlardan sonra burada mı—l' Yarım saat sonra Diyarbakır . miz bütün hızıyla ilerliyor. Gölün'da olacağız, Artık iyice ortalık açık mavi suları kıyılara öyle gü. karardı. Ara sıra tek tük görü - Manisa, (Husust) — İzmir — Akkhisar yolunun en münasip bir yerinde yapılacak olan adliye sarayının temeli dün atıldı. İlbay Refik Moyan ve general Öge ve daire mütürleri ile birçok halk sserasime geknişlerdi. Davetlilere çay, bisküvi ikram edildi. Vali vekili Rerik ve a- ğır cera reisi tarafından birer nutuk söylendi. Gönderdiğim fotoğraf temel atma merasimini göstermektedir. üzerinde küçük dalgacıklar bm.iu—.m. birini kovalıyor, köpürüyor. Son. A, Cahit Feraizcioğlu ir kiği ölmü enerjik bir oyun çıkardı. Bilhas. BÜYKIL Giçüp, âki biş forvetleri iyi, Arif ağır olma- | dn. kafa atıyor. Sanıt | Kontr piyeye dü. for Orhan da güzel oynadı. Sol| saydı belki tut açık Zeki fazla dripling yapma -| maç gerilerde ça j takımıma faydalı | den fazlaca hasım kalesi ÖN” loldu. Haklı iş göremediler. Santr. İ bulunamıyordu. Yerinde ol&t ğ haf ilk dakikalarda iyi sanradan bozuldu. Bekler çalıştılar. Mu. vaffak oldular denemez. Kaleci | karagücünün on sekiz Çi elinden geleni yaptı. yaralanmış, milyonlarca lira za.|$t sına rağmen İyi smma rağmen Vefalıların Ankaradaki mai (Baş tarafı 6 ncıda) Nasıl oynandı Demirapor umumiyetle gençfadan Salm ile Hakkmn 878 brika | oyunculardan teşekkül ettiği iç:n'd. kaldı, her ikisinin arasif fırlıyan top kendini auğlarda Vefa: İlk golü ofsayttan ye - melerine rağmen bu maçı öG—ü kaybetmeleri hayret edilecek bir neticedir. Arada bu kadar fark bulunmasına rağmen maçı sonu. na kadar ciddiyetle oynadılar, Kaleci Safa Üçüncü, dördüncü, beşinei göllerde bilhassa hatalr idi. Safa çok fena bir gününde idi. Ona ltimat eden bekler ha . R Feodor Floris fabrikadaki|8im oyunculara faza atak yap . memurları silâh tehdiki altında | Miyorlardı ki bu da hatadır. Lütfi yorgun olduğu ve diğer bek Vahitle anlaşamadığı için iyi oynayamadı. Abdüş ve Şülkrü gçok fena idi. Hakkı vazifesini tikten Bonra arkadaşlara kuman da ediyor ve rakip oyuncuyu ta. kip etmiyordu. Forvet vazifesini Bu maçta haflarla forvet ara. ' sında bir irtibat yoktu. Vefa ta. kıimr yaptığı oyunlarla şunu gös. teriyor ki defansı her maçta gol j sanslı, bunu kurtardı. |rasında onların mağlübiy! S l [ | » İkinci devre Vefanın k:ığ'“’ ia cağı sanılırken Vefa kalesi rıştı. Soldan gelen bir ortd a fırla Kalede sulbi | or, bi Safa — kaleden iki fırsat yakalayabilirdi. hâkimiyeti artırdı, fo girdiler. Sulhi Gaziden çok © zel bir pas aldı şüt...'Fakat sağ köşenin dört parmak rından dışarı çıktı.. Bir dakika sonra yint şahsf bir akmla herkesi geeti sefer havadan attı, Vefü ikl fırsatımı bu suretle kaçırdi sonra, yavaşladı ve Ank cünün oyununu kabul etti. Bu ara hakem Vefa bif altı cezası verdi. Fakat Safk © ZF ESİRERE.EĞEKER RKFER Yavaş yavaş yeşil bey açıldılar. Akınlar neticesii yok. Top Ankara gücünde © dan Hamdiye gitti. Hamadi © sayt. Fukat hakem görm Hamdi ofsayt bulunduğU olacak topa vurmüuyor fal dini topladı şüt.. Gol 3—İ * Oyun bu tempoyu mul YA ederek Vefalıların güyretli bitti. Nasıl oynandı Ankaragiücü; l)cmirıpcf., zaran daha şuurlu " Hakem: İhsan bu maçı çok fe. na idare etti. Ankaranın idare . cileri de ayni fikri dermeyan et. 3 İh. şimdiye kadar böyle ka - rarsız maç idare ettiğini hiç ha- tırlamadıklarını beyan ediyor . gok beğendi. Ve Vefalılar halk Üzerinde derin bir sempati br « raktılar. O kadar kt herkes Ve. fanm kazanmasını istiyor ve ha. İkinci müsabaka 19 Mayıs stadmda düne naza. ran daha az bir kalabalık vardı. Saat 14,15 te dünkü seremoni ay nen tatbik edilerek sahaya gelin. di. Vefalılar bugün lâcivert ço. rap, lâcivert don, beyaz gömlek göğüslerinde Vefa yazılı forma. larla maça başladılar, Hava çok sıcak.. Seyirciler kapalı tribün . lerde terten bunalıyorlar. Vefalılar bugün aralarma eski Salmi de alarak şöyle çık - mışlardı: Vefa: Safa — Baim, Lütfi — Şükrü, Hakkı, Vahit — Mehmet, Bulhi, Gazi, Muhteşem, Neoip, Ankaragücü: Natık — Balih, Nihat — İsmail, Semih, Abdül — Hamdi, Fahri, Faruk, Fikret, Vahap. Ankaragücü Tüzgür tersine o. larak oyuna başladı. Vefa saha acemiliğini dünden defettiği için bugün daha guurlu oynuyordu. 'Top bir aralık kaleden kaleye do. laştı. Ve Vefalı oyuncular An . karagücü kalesini — zorlamaya başladılar. Bu arada Muhteşem Çaziden aldığı çok güzel bir pa- sı filelere yuvarladı. 1—0 mağ. lüp vaziyete düşen Ankaralılar zel çarpıyor ki, temiz kumlarm 'nen ışıklardan köyler geçtiğimiz|çok çalışarak ilk devre Fartik va | Reticelendirilmes!ne t grtasile bir gol atmağa muvaf . bazılarının uzun müddet fak oldular, Santrhaf Semih hiç yol |farvetleri besledi, Hamdi £ bir iş göremedi. Fahri Faruk çok çekingen. Fikrett iş düşmedi. Ortada dolaşli Vdu. Vehap çok korkak, Faklk Ukmüma faydalı oldu. (s4 belki daha iyi olacak. haflar çalıştılar, Nihat çok zel oynadı, Natık şanslı idi. la iş düşmedi. VEFAYA GELİNCE: Kaleci Safa düne nazartf oynadı. Lütfi yorgunluğu ği için takrmın en muvafftk yuncusu idi. / Şükrü günkü beceriksizliğini mut” etti. Hakkı iyi değildi. AYT da çok fazla bekletiyor, bu den muhacimleri besli du. Santrhafın biraz dahâ SÜĞ li ve iki tarafir öynaması Vefa takmı daha çok bir © na yatarak oynuyorndu. Hamdiyi tutmağa memu“’ şini gördü, Necip ayağına topları iyi yürütmesine râ& ortalamadığı için takımınd la nafi olmadı.. — Muht koştu Gazi ortada kayboldü: ğ hi gerilerde çalıştığı için mma gol kazandıramadı. vi güzel fırsatı kaybetti. M& ayağında fazla top tutluğt daima markelendi. Hakem: Saim — kara yersiz ve müteredditti. Y golde yan hakemi Nurinif rak sallamasma rağmen * verilmedi. Ve gol sayıldı. LAT A ST CAĞ DRETŞ TİTNEL B DE F E AT EF- BAA L PF RoR yan hakemi Asım hiç iyi “ di. Penaltıyı çok luzumıll;, ı ı. diler, İkinci devrede Ank lar Muhteşemi yerlerde dikleri halde bir penaltı medi.. Vefa Ankarada çok iyi bi tıba bıraktı, Buraya bir takımı halk Vefa kadâf memişti. Bay Nedime niçin 18? elçektirildi Belediye müstahdemin gi müdürü Nodime işton el tirilmişti. Bazı evrakıt tilmesi gebep gösterilmekt

Bu sayıdan diğer sayfalar: