28 Mayıs 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

28 Mayıs 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 — VAKIT 28 MAYIS 1939 Hakiki vakalara istinaden MERSELERe S LENEESEREREE senere NaK aRSöSELELeArNENARARas eee sesümeerencere eee camaz Amerikada Alman casusları -i4- CASUS OLMUŞTU Doktor Griebi'in dostu Kate Moog uzun zaman mukavemet «tti. Onu iki meslektaşa havale etmiş İdim, Takat dalma şiddetle ıldeııulş_ bir ipucu —vermemişti. du. konuşmayı hiç Kate Moog gülüyor, bizim zavalir de-| bizim hatamız değil.. ta Sehluterde.. mektuplar, düsturlar toslim edi- Hr mi?.. Artık bulleşi serer gibi öldürteceğim.. Griebl birdenbire casus kesilmişti.. Doğru söylemiyor-/nutmüş, hiddete kapılmıştı. Ka-| merikaya geldi ve ikli ay sonra da Maria Glautz ile evlendi.. Hiler olduğumuzu söylüyordu. Bir sabah onu büroma getirt. tim: — Mis Moog, dedim. oyuna devam et yin. Doktor| Grlebi bize her şeyi itiraf etti. — Hayır.. sunuz.. Siz yalancısınız.. — Peki mis.. Eğer doktor iti- raf ettiğini bizzat söylerse o za- man siz de bildiklerinizi söyli- yecek misiniz? — Muhakkak.. Fakat onun hiç bi> şey İtiraf etmemiş oldu- ğuna eminim.. Kisasen ortada i- tiraf edilecek bir mesele yok ki. Bu kadıncağız Aşıktı.. O kah- raman doktor Grlebl'in herkes- ten üstün olduğuna emindi. Dost Tazını aldatmış olmasına ihti- mal veremiyordu. Doktor Griebl içeriye girdiği Kate Moog başını elleri arası- na Alarak hıçkıra hıçkıra ağla. mağua başladı. — Kate, her şeyi Ketdine gel.. sin hepsi yoluna girecek.. te Moog sordu: — No yapabilirim İgna Jesman, Kate Moog sarardı. Dok-)mış ve Marla Glauz isimli Ç |torun yalnızca yüzünün manası| hastabakıcı tarafından ! KATE MOOG AŞK YÜZÜNDEN bile bütün cevabi ifade ediyor- | görmüştü. ce eski topçu zabiti bu kere tıp tahsilini lerletmeğe gayret edi- yordu.. Marin Glauz da Grleblin yanına gelmişti.. biliyorlar.. Ağlama.. Görecek Bu Bütün ba- B zanm: Bir berber kıuı e Göreceksin onu köpek Hlo tıp talebi şeti Nerede olduğunu u-| — Griebl de Griebl bü züyordu. Griebl —Almanyada kül bir şeki 1939 Ağustos ayı zarfında MOSKO V açılacak olan büyük ZIRAAT SERGİSİ dünyanm her tarafmda da| çok büyük alâka uyandırmış ve bu senenin en mühim hâdise.| lerinden biri olarak telâkki edilmektedir. Odesa - Kief - Moskova şehirleri arasında 20 günlük seyahat için: Bövyet Rusyada olduğu gibi mükemmel '“ nıştı. Ttirafına ( de meşhur Tahstli için her türlü gayret jten çekinmiyordu.. |rikaya gider Marila gece gündüz hastahane- lerde çalışarak kazandığı olabilmesine çalışıyordu. Bundan sonra da Marla daha — En iyisi bütün bildiklerini-(iki sene çalışarak doktorun ihti zi Mösyö Turrou'ya söylersiniz.İsas yapmasını İşte böyle doktor Grleblin ma-|terletmesin! mümkün kıldı. cerasını Mis Kate Moog'dan din- lemiş oluyorduk.. DOKTOR GRİEBL'İN MACERA DOLU HAYATI Doktor doğmuştu.. Yakın zamanda öl- müş olan bir kardeşi Gübbelsin çok samim? dostu idi. Harpte Al man ordusunda döğüşen Grlebi, Avusturya hududunda yaralan- lara toşekkür etmek Üzere bir- çok aşk macoraları Doktor G kanır küçük bir şehrinde müş- sonra nihayet Nevyyorka gelerek Alman mâahallesinde iş yapmağı düşündü.. İşlerinde çok müvaf- fak olarak kısa bir zamanda gandacısr öldü. Bu münasehet. le yapıtlan siyas! toplantıların bi- rinde de Mis Kate Moog ile ta- se, doktar Grlebl 1933 sönesin- bir timam Harp nihayete irin- toklif etti.. Fakat benco bü olmalıdır.. Hattâ Ame- ek fazla para ka teşebbüs etmişti.. Griebl doğu idi.. iyi anlamıştım, para esi Grleblin doktor 1925 seensinde A- voskiyi yakalamış ingilizcesini |- luğu tün bu fedakârlık- debl Ameri- lde işe başladıktan| yordu. cısı idi. bir Alman propa- nanmak lâzımgelir- casus Londuvoski Bugün İ P E K Sinemasında UCUZ YAZ fiatlarile - Borneo Vahşi Ormanlarında Ve görütmemiş'ber rilur Harikülade neyecanır casusluk teşkilâtına Griebl fından uydurulmuş bir Hattâ öyle zannedi- yorum ki Londuvoski'yi casuslu- |ğa sokan da doöktor Grtlebi'dir. Çünkü ben doktor Grieblin 1922 senesinde Pariste talebe Iken de | Almanya hesabına casusluk yap tığını tesbit etmiştim. tan ruhan casust Nitekim bunu sonradan çok Biz casusluk mefhumuna ©o kadar yabancı idik ki , halde kiymetini bilmemiş, ser- best bırakarak Almanyaya kaç- masına &ebebiyet vermiştik. Amerikadaki Alman casua - 1933 senesinde başlamıştı. Bu teşkilâtı Griebl veya Londu- voski'nin hazırlamış olduğuna emin idim,. Griebl kendisin! bu işe Londuvoski'nin karıştırmış olduğunu söylüyor, fakat bu s&ö- zünü müsbit bir delil gösteremi- Vilhem Lonkoyski Amerika- daki en müthiş Alman ve nazilerin en kıymetli yardım- Ayamlatmağa muvaffak ola- madığımız birçok işlerde onun izini görmüş idim.. Vilhem Schnelder, Villie Meller, Villilam Seks gibi isimlerle ta-|> nrnmış, olan Lonkoraki hakikat- te eski bir tayyare, zabitl (idi.. Bir Fransız tayyaresiyle yaptı- Inanılmıyacak şey, hakikat , BATE fakı girmesini tara-| D Kızlar Son Döğüş | G. ROBİNSON Fransızca sözlü halk matineleri z aa Londu- olduğumuz &ı dövüş neticesinde ağır sı te yaralanmış idi.. Belmi tim. nüz caşus olmadığını Almanyadaki nasyonal casusu mış İdi. alıyordu.. hariç tdi.. Amerikada duğu otuz dolar bu para İli yas kabul etmezdi.. Fakat mat elde etmiş idi. Griebl'in de yardımiyle at hafta iki Super Produksi iyon Film birden gösteriyor. 939 Altın Arayan DİCK POVELL - JEANNE BLONDEL BETTİE DAVLES. EDVART. Bugün LALE sinemasında Bugün 11 ve 1 de tenzilâtir Onun Amerikaya ne zaman şolduğunu bulamadım ancak 1928 senesinde, tayyare maüakinisti olarak Long İzland'e geçmiş olduğunu öğrenebilmiş- Bu tarihte Lonkovakinin he- zannedi- yorum.. Amerikadaki casunsluk, sosya- lizm hareketinden sonra bışlı.r! Lonkorski ayda beş yüz dolar İkramiyeler bundan Tabit Rumrleh'in almakta ol-| kovski birinci sınıf ajan idi, bir gok piyade, topçu, deniz ve hava zabitant ile muarefe poyda et- moğe muvaffak olmuş ve bu şe- kilde fevkalâde kıymeti! malü- koveki birscok-yeni alanlar bu. larak hemen hemen Amwmerikanıu her şehrinde şubeler tesls etmiç L VAKIT ABÖNE TARİFESİ Wemleket Menti tçinde —© 5dS 260 5 aŞ ÇBf 200 A6i0 Balkan Aylık 3 aylık 6 aylık 1 yıllık Tarifeden için ayda otuz kuruş ,4 Pasta birliğine girmeyeli ayda yetmiş beşer kurtf medilir. Aböne kaydını bildindi tup ve telgraf ücretinl, parasının posla veya Düf yollama ücrelini idare k€ zerine alır, Türkiyenin her posta mefi VAKIT'a abone yazılıf Adres değiştirme Di 25 kuruştur. İLÂN — ÜCRETLERİ Ticaret Hlânlarının s8f satırı sondan itihbaren illİ falarında 40; iç sayfalat? kuruş; dördüncü sayli? ikinci ve üçüncüde 2; biff 4; başlık yanı kesmece dır. Büyük, çok devamlı, renkli ilân verenlere 8$7 ladirmeler yapılır. Resmi rın santim - satırı S0 ki TİCARİ MAHİYETTE O! KÜÇÜK İLANLAR Bir defa 30, iki defası Ü defası 65, dört defası 78 defası 100 kuruştur. Üğ ($ ilân verenlerin bir defasi vadır, Dört satırı geçen ilİ fazla satırları beş kuruşt? sap edilir. Hizmet kupona gel küçük ilân tarifesi yüf indirilir. NWakıt hem doğrudan ya kendi idare yerinde, bef) kara caddesinde — Vakıt altında -KEMALEDDİN Hlün Bürosu eliyle ilân eder. (Büronun telefoniu l gi uret-| e kı- Lon- Lomr 2 - Şikago Yanıyor Ankarada Gençlik Bayramı "” Fiatler: 20-25 -30 kuruş MELEK Sineması Tenzilâtlı fiatlarla yaz mevsimine başladı Husust 30 - Balkon ve Birinci 25 - İkinel 20 kuruştur FProgramda mevsimin ea büyük muvaffakıyeti (di Biz bu casusluk işine eumm4 koymazdan üç sene evvel bir ge- 66 Sehlüter, Lonkoavaki ile bu-| luşmağa gitmiş, yoni elde ettiği vesalki götürmüştü.. (Devams var) Bugün SARAY sinem Lüks balkon 30, parter 25, ikinci balkon 20 ve localar200 Alemdar sineril iKiİ FİLM Macera Kadı/ Mister Moto Ka" Kliübünde Birinci Mevki : İkinci ” » 230.35 Turist " » 140.73 Bu fiatlarda vapur, tren, otel, yemek, ve otomobille gün- de dörder saat gezinti masrafları dahildir, ve 21 Temmuz grup seyahatine İ ştirâkk edecekler için Birinci Mevki : T.L. 8388.26 İkinci » » 21361 Turist "” » 13403 Giriş ve çıkış vizeleri! meccanidir, Fazla malümat isteyenler T.L. 42054 Galatada 6 ncı Vakıf Hanında İNTURİST Şarki Karip Mümessilliğine müracaat edebilirler. Yazan: Dostoyevski, _ç'_""—"*-u'“;' “h-ı Gezgiv ©a (6 a Gelmememe mânasız bir izzetine. fisten başka sebep yoktur. Bu âdi, bu çirkin kusurlardan bütün — gayretime rağmen kendimi kurtaramıyorum. İçi- me baktıkça, sefil bir insan olduğumu anlıyorum, Aliyoşa, onun bu kendine hücumu karşısında coşarak: — Hâayır, yarılıyorsunuz; siz yüksek ruhlu ve pek sevimli bir çocuksunüz. Sizinle tanıştıktan sonra artık bü bu temiz yürekli çocukların neden ötü- rü hakkınızda bu kadar sevgi besledik- lerini, niçin tesiriniz altında kaldıkları. H daha iyi anlıyorum. Dedi. Kolya sevinç gözlerinden fış. kırarak öna baktı ve; —— Bunları bana söyliyen Aleksi Ka- ramazof mudur? Dedi: bugün kaç kere içim sızlayarak,; “Galiba benden nefret ediyor!,, diye düşünmüştüm. Hakkım- da sirzin vereceğinir hükmün bence ne büyük bir ehem:3'yeti olduğunu bilse- niz. — Niçin bu kadar itimatsızsınız?. Bu N hali yaşınıza hiç yakıştıramıyorum. Bi. Taz evvel de siz, nutuk söyler gibi u. zün uzün koönüşürken, bu itimatsızlığı- nızı yüzünüzde okumuştum. — Öyle mi?.. Ne kuvvetli bir görü- şünüz varmış... Bahsederim, ki bu da- kika, benim kaz hikâyesini anlattığım zamana rastlar... Öyle değil mi?.. Çün. kü tam o zaman ben, yaramazlığımdan ötürü benden nefret edeceğinizden şüp. iştim, Bir dakika içinde size kar- » Burada Ih şayet yoksa bile, onu insan- lığın icat etmesi lâzımdır. Dediğim vakit yine böyle bir hisse kapılmıştım. Çünkü b cümle benim değildi. Bir yerde okumuştum ve tırf bilgiçlik taslamak için söylüyordum. Yalnız yemin ederim, ki buzlar bir gu- rur eseri değildi. Bilmem neden, ağz'm. dan dökülmelerine mani olamıyordum. Belki de çok sevindiğimden ötürü idi. İnsan, gerçi sevinçli olsa da başkala, Tını sıkmağa hak kazanmaz. Bilirim, a. İlâveten: BÜYÜK VALS Büyük bir Gangster filmi (Fransızca sözlü) Taksi Haydutları Dalma iki büyük film birden yıptır böyle geyler. Ama bakınız bu sa. yede sizin benden nefret etmediğinizi öğrendim. Çok mesudum... Evet saade- tin tadrar hissediyorum. Ah Karamazof, benim garip düşünüşlerim vardır. İşte bu düşünüşlerle pek bedbahtım.. Hep sanırım, ki herkes benimle eğleniyor. Ortalığı karmakarışık etmek hevesleri- ni bana veren de işte bu kötü inanış. lardır. Aliyoşa yine tatlı tatlı gülerek: — Siz de bu buhranlar içinde etrafı. nızdakileri kasup kavuruyorsunuz! Hükmünü verdi. — Evet, ne yazık ki öylellir. Hele annemi herkesten fazla üzüyorum ga. liba, Belki bu hallerimle size pek gü- Künç görünüyorum. Aliyoşa, cömert bir acele ile: — Hayır, hayır!.. dedi; aklınıza böy- le şeyler getirmeyiniz. Hiç öyle düşün. miyorum... Sonra zaten gülünçlük de. diğimiz hal de nedir? Bir adam günde kaç kere gülünç olur veya görünür?.. Bunu kestirebiliyor mıyız?.. Bu endişe, hep zeki liyakatli insanlara musallat bir belâdır. Onlar, böyle olduklarını sa. nıp Ürkerler ve ıztırap duyarlar. Ben, goktanberi, delikanlılarımız arasında bu hastalığın varlığını sezmişimdir. Fakat sizin de buna tutulmuş olmanz bana hayret veriyor, Galiba, onların ruhları- na şeytan karıştı. / Aliyoşa, bunları söylerken, artık gül 1 - Kontes Valevska GRETA GARBO ve CHARLLES BOYER tarafından Fransızca sözlü büyük ve muhteşem filimi 2 - Otomobilli Aşıklar Senenin en şen ve en fazla muzikli opereti. mıynrdu Kolya onun ağır dikkatinin kendi üstünde toplandığını duyuyordu. Nihayet: — Siz, diye devam etti; siz bütün arkadaşlarınız arasında müessir bir ço. cuksunuz. Böyle vesveseli olmamalısı. nız, Başkalarının kusurları sizde bulun. mamalıdır. — Hepsi böyle oldukları halde ide mi ben ayrılmalıyım? — Evet, siz herkesten — ayrılmalıkı- Başkalarına — benzememelisiniz. çunku bambaşka bir ruhunuz var. Da- ha biraz önce bir kusurunuzu, hattâ gülünç olduğunuzu itiraf etmek gibi mert bir harekette bulundunuz. Size bunu yaptıran da ruhunuzun kuvveti. dir. Kızarmadan, tabiliğini bozmadan herkes bu işi yapamaz. İnsanların çoğu kendi kendinin kusurlarını — görmezler bile... Nerede kaldı, ki itiraf etmeğe katlansınlar!... Tek başınıza — kalsanız da herkese benzemeyiniz, — Aldanmamışım... Evet sizin hak. kınızda beslediğim duygularda yanı. mamışım, Âleksi Karamazof. Siz, en ü- mitsiz bir insanı avutacak bir ruh kuv- vetine sahipsiniz. Bilseniz sizinle gö. rüşmeği ne kadar candan özlemiştim. Çoktanberi, sizinle tanışmak istiyor. dum. Demin siz de benim için aymı şeyi Mdüşündüğünüzü söylediniz. Bu, ne şa- gılacak şey! — Evet, sgizden çöok bahşediliyordu. b Dı'leyc dinleye alâkam derinlef Görüşmek istiyordum. Eğer bı.f"' onurunuzdan ötürü sordıysanız * iz, ki tanışma istek” | kargılıklı Kolya, sesini alçaltarak ve W gibi: # — Biliyor musşunuz Karami bizim karşılıklı izahalrımız, © mıaşka benziyor... Bu da bif gülünçlük Heğil mi Dedi. Aliyoşa, cevap verdi: — Hayır! Bunda - hiç bi gtü yoktur. Olsa da ne ehemmiy* Meselenin özü, cevheri güzel V€ l — Öyle ama, siz de itiraf edi” | içinizde utanca benzer şeyler ÖW sunuz. Kolya, bunları söylerken şeytf' tan gülüyordu — Utanç mı?.. Bunu da nt”” karryorsunuz? t — Yüzünüztden, kızarman:zdâ? Aliyoşa güldü; fakat bu defâ mızı kesilmişti. Az gaşırmış ':ıîr — Evet, buna siz. sebep Ben de utandım. Ama niçin?.. B nız Allah bilir. Diye mırıldandı. Kolya, ©* haykırdı. y — Ooh, sirde kendimi, kerldi ” mi gördüğüm için bilseniz N€ gok seviyorum Bizi; (Dovâ şen bir gülürt

Bu sayıdan diğer sayfalar: