10 Haziran 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

10 Haziran 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

/ 4 — VAKIT 10 HAZIRAN 1939 Haâdiseler ve şahıslar Hakkında faydalı malümat — Bugünkü ' î Gafenko “B. Gafenku Dost Romanyanın Hariciye Ve kili Mösyö Gafenku ston birkaç ay zarfında, Çekoslovakyaniın il- hakmı mütcakip çok mazik bir va. ziyet arzeden memleketinin hari. ci siyasetini tanzim etmek üzere muttasıl seyahat etmekte ve Âv. rupa devletleri merkezlerinide si- yast temaslar yapmaktadır. Mösyö Cafenku bugün ikinci defa memleketimize gelmiş olu- yor, Gafenku 1892 senesinde Bar- lâd'da dünyaya gelmiştir. Liso tahsilini İsviçrede yapan genç Gafenku, Cenevre hukuk şa. hadetnamesini almış, Pariste de Hoktorasını vermiştir. Romanyaya — döndüğü zaman 1913 harbinde topçu zabitliği yap. muış, umumt? harp arralarında da istanbul Defterdarlığından * evveli topçu zabitliği etmiş, bilâ. hâra tâyyareye geçmiştir. Mösyö Gafenku ayni zamanda mükemmel bir pilottur da.. Yaptığı muh. telif hava muharebelrinden son- a “Mihai Viderul,, ve Mibtary Cross nişanlarını ve İngiliz harp salibini almıştır. Gafenku harpten sonra gazete- cilik yapmağa başlamış ve “Vre. mea,, mecmuasını kürmüştür. 1922 genesiride de Argus gaze. tesinin müdürü olmuştur. Arlent. Radyo isimli telgraf *ajamnsını da kurmuştu. Mösyö Gafenku son dela hari- ciye Vekili oluncaya kadar, ken disinin kurduğu ve müdürü bulun- u Timpul gazetesini idare et. giştir, Gafenku 1928 senesinde harici. ye leti başkâtibi idi. Bilâhara vekliler heyetl müsteşar vekili ol. du. Bundan sonra 1929 da muha- berat vekâleti —müsteşarı, sanayi ve ticmret vekâletleri müsteşarir Şında bulundu. Nihayet 1932 de bariciye vekâleti müsteşarlığına geldi, Mösyö Gafenku, Falticem'nin eski milli köylü partisi mebusu ve teşkilât gefi idi. 20 Kânunusani 1938 tarihinde doktor Miron Criesta'nın riyaset ettiği milli birlik hükümetine ba- ritiye vekili olarak seçilmiştir. 1 Şubat 1939 tarihinde Doktor Miron Cristean tarafından kurulan “Milli Rönesens cephesi,, mensup. larındandır. Muhammen bedeli Lira Kş. Aksaray Yusufpaşada Muratpaşa mahallesinin Hacı. ahmet sokağında bir numaralı arsayı müştemil Sofu. lar caddesinde bir numaralı dükkân ve Topkapıi cad. desinde 76; T8, 80, 82 numaralı Üç dükkânm dörtte Üç hissesi, Bebek mahatlesinin eski Kilise yeni Binda 14 cski, 18 yeni sayılı 62 metre murabbamdaki ev arsası, Beyoğlunda Ttrmtım mahallesinin Bostanbaşı cadde. ginde 72—74 sayılı dükkânı müştemil iki hissesi, 2325 00 İnşirah soka. 155 00 hânenin altıda 2223 33 Yukarıda mevki ve numaraları yazılı gayrimenkuller isim. leri hizalarnda gösterilen muhammen bedelleri üzerinden açık artlırma ile satılacaktır. Müzayede 26—6—939 tarihine müsa- dif pazartesi günli saat 14 de yapılacaktır. Satış bedeli nakden ve peşinen veya mübadil ikinci Bplerin © tertip vesikasile almacaktır, Ta. 7,5 pey akçelerini vakti muayyeninden evvel yatırarak zkür gün ve satte Defterdarlık Millit Emlâk Müdürlüğünde müteşekkil komisyona mürüacaatları. (4138) 1939 ResimliHafta Memleketimizin en güzel ve en ucuz Mdan nefessiz kalıyor. Aliyoşat — Benim de böyle rüyalar gördüğüm olur. Dedi. Liz şaşakaldı ve: — Olur mu ya?.. baykırdı... 'abii görebilir ! Liz, gaşkınlığın son mertebesine va. serdk: — Çok mühim bu Aliyoşa! Bu çok tuhaflığında değil/ Aynı ruyayı ikimizin birlikte gör- mühimt Mesele rüyanın haftalık gazetesidir Kabil mi bu? diye Çok mühim şey bu, Aliyoşa. Bir rüyayı iki kişi birden görebilir mi? Karamazof Kardeşler Yazan: DOStÇvOVSki Çeviren: Hakkı Süha Cezgin Git 204 Hepsi suçumdan memnundurlar, Yüzle- rinde sevinçle üstüme atılırlar. Ama yi- me haç çıkarır, ökur üflerim. Yine defo. durlar. Ne hoşt ne hoş! intan heyecan. sun ya? — Hayır, doğru söylüyorum. Liz, hayretten bir zaman söz şöyli. yemedi. Nedea sonra ? Yalvaran bir sesle; — Kuzum Aliyoşa, gel, görüşelim. Cevabını verdi. Liz:; edebilirim ; Hiye memizdir. Sen, ki hiç yalan söylemez- sin, cibette gimdi ide beni aldatacak de- gilsin. Şaka mr yoksa?.. Alay etmiyor- Dedi. Delikanlı kati bir tavırla: — Ömrüm oldukça geleceğim. — Size, ancak size kendimi emanet başladı. dünyada yalnız size, Kendime bile söy- demediğim şeyleri size söylüyorum. Si. Topçu atış mektebinde n başlıyan atışlar çok güzel oldu Atışlar dürbinle takip ediltyor Her seferinde daha geniş ve daha semereli neticeler veren, Topçu Atış mektebinin 21 inci kara kursu devresi de, dün ya- pılan son atış tatbikatiyle bit-| miş oldu. Şiddetli yağan yağmura rağ- men gabahleyin saat 8 doen İti- baren, Topkapıdan kalkan hu- sust otobüsler, kalabalık bir da- vetli grupunu Metrlis çiftliğin. deki atış sahasına taşımağa baş-| vi Tamıştı. Saat 10 olduğu zaman, baş tablanın bulunduğu kısımda, içlerinde bir çoğu yüksek Tüt- beli kumandan olan yüzlerce davetli toplanmış bulünuyor- du. Büa gırada oördümüzün kiy- motli topçu müfettişi Genoral Vehbi Kocogünay da baş tabla- ya geldiğinden, tatbikata baş. landı... Evvelâ mektep kamutanı Al- bay Sırrı, gür bir seslo yapıla- cak atışlar hakkında etrafir i- zahat verdi. Saat 10.50 de iza- hat bitli ve atış hazırlıklar'ı baş- ladı. Atışları Idare edecek - olan ria sahasının bulunduğu yer tam bir bahar manzarasına bü- rünmüştü. Top sesleri, infilâk tarakaları arasındaki fasılalarda, çeşit çe- şit kuşların ötüşleri duyuluyor- du.. Atış tatbikatında hazırlanmış olan meseleyi şöyle hülâsa et. | mek kabildir: Atış yıpın af kırmızı küv. yI nrle"mlcînrl'— Kilyos ile Filorya - arasındı- ki kısma düşan arazide, yan! karşı sırtlarda ise mavi kuvyet: lerin (düşman kuvvetlerinin) yerleşmiş olduğu farzedilmek- tedir. Bir gün evvelden başlamış ol- duğBu kabul edilon muharobele- rin sonunda, (Bahçoköy - Oı-; manbey toisizi, Küçükköy, Met ris ve diğer son tepe) müda- faaya geçmiş olan kırmızı küv-| vetler, (Pirges ile Bağlar tepe. Bİ) istikametine kadar İlerle- ııılçleı—dlr Bir dağ tugayı, bir piyade n: bir süvari tümeni, bir piyade'a.| layrile bir piyade topçu taburu, | Albay Hüseyin maiyeti ile mü-|(ki tayyare defi bâtaryası ve zakereden sgonra almış olduğu tedbirleri ve katarını anlattı. Biraz sonra ise, fevkalâde güzel vo isabetli bir şekilde sırtların muhtelif yerlerine gizlenmiş o- lan toplar gürlemeğe, melhuz düşmanın bulunduğu - tepeler şiddetle dövülmeğe başlandı. Bu arrada hava açılmış, Met- hukilerin paskalya mudur? — Bilmem! — Bende bir kitap var. Bunda böyle bir davanın safhaları hikâye ediliyor. Anlattıklarına göre bir Yahudi, dört ya- şındaki bir yavrunun önce parmaklarını kesmiş, sonra da, duvara çivilerle çak- mış. Hâkimlere çocuğun çabuk öldüğü. nü ve işkencenin ancak dört saat sürdü. ğünü itiraf etmiş. Ne çabuk ölüm değil mi?., Dört saat rzavallr yavrucak, cançe. kişip inlemiş ve herif onun bu balini hiç tınmadan seyrediyormuş.. İyi etmiş. sık sik gel de — İyi mi etmiş?.. — Evet, bazan bana öyle geliyor, ki çocuğu çarmıha * varda asılı izterken, ananas kompostosu yiyorum. Ananası pek severim. Ya sen? Aliyoşa, kızın solgun yüzün! Evet bütün Bişmelere dalmıştı. bir tayyare keşif bölüğünden |- baret olan kırmızı kuvyetler, dün sabah erkenden tekrar ta- Jarruza başlamışlardır. Dağ tuzayı ile piyade tütmeni ilk hatta, sütvari tümeni sol ta- rafta, bir piyade alayı Raml ci- varında ikinci hatta bulunmak- zin karşınızda hiç bir utanç duymuyı;. rum, Bu, neden böyledir acaba Aliyoşa? Ha, sana bir şey daha soracağım: Ya- çocukları çalıp boğazladıkları doğru perde tolarken, gözleri parlıyordu. tadır. — Biliyor günlerinde küçük iniltilerini, çı, du. ben, karşısında — vırla; ki de- Lizin ylizü perde meyi okuduktan sonra bütün gece hıç. kıra bıçkıra ağladım. O biçare çocuğun dum, Münasebetsizliğe yandan bunları duyuyor, bir yanldan da ananas kompostosu aklımdan çıkmıyor- Ertesi sgabah birine mektup yazarak gelip beni görmesini rica ettim. Geldi. Acaba benden nefret ettiği için mi böy. — Gelen zatr, siz mi davet etmişti. niz: yoksa kendiliğinden mi gelmişti? Diye sordu. —— Ben çağırtmıştım. — Mektupla mı? Sonu — Kartaltepe, Derbend, istikametinde — olan taarruzun merkezi İstanbula yösenin İki tarafında toplana- saktır. Vaziyet hakkındaki malüma- 1 şöylece htilâsa attikten sonra lraz da atış safhalarına geçe- VKMN cen 7T safhadan ibaret olan atış- lar, saat 10,50 den 138 e kadar devam etti, Kıymetli kumandan ve su. baylarımız bütün safhalarda büyük muvaffakıyet gösteriyor- lar, bütün atışlar hedeflerini buluyor ve takdirle karşılanı. yordu. Misafirlerin bulunduğu tepe nin, sağdan, soldan, arkasından jpünden vızıldayarak — geçen Büyük |güllelerin, hedefini dalma bü- yük bir isabetle — bulması, |hem memnuniyet, hem de heye- sanla saatlerce seyredildi. Saat 18 de atışlar tamam o- tunca, güzide bir topçu oöOlan moektep komutanı Albay Sırrı, topçu müfettişi Generale ve bü- |tün misafirlerle talebelere ya- prlan işlerin kısa bir hülüsasını yaparak kendi görüçlerin!i ve noktal nazarını anlattı. Bundan sonTa topçu müfettişi General Vehbi, çok açık, ve etraflı ola- rak atışların umumi? bir tenki- dini yaptı. Gördüğü ufak tefok noksan- lara temas ederek, bunların mahxurlarını anlattı. Atışların umumiyet itibariy. JevWVA vvş“nı Git mira * bu muhake. musünüz ki, retti, glıklarını İşitir gibi oluyor- bakm ki, bir Ona çarmıha gerilen çocuk hikâyesiyle — yapmış. kamposto meselesini anlattım. İşketce. Dedi. ge yi zevkli bulduğumu da saklamadım. — — Evet ama, güldü. Mutlaka be”' Güldü ve kendisinin de bu fikirde oldu. — nefret ediyordur. ğunu söyledi. Beş dakika sonra gitti. — Hayırt.. Belki o da ananas le yapmıştı?. Söyle bana Aliyoşa, o, — Bi 3 iğiniz adam da şimdi çok hastadif- ADĞ NÜ GĞİYOCOm, İğTelmiyce mu ği C ,, n Li ni yine'o panlti Ü l Genç kız, gözleri alevler içinde yat- —dadı: # tığı yerden doğrulmuştu. — Evet, o da inanıyor; © da btf geren benim, O, du. Aliyoşa, telâşlı ve heyecanlı bir ta- — gibi hissediyor! Aliyoşa, ağir ağır: ARAT Sihhalinizi — fehdid ediyar — /| //0 öÖldÜrünüz Ynani Gepöe 1 K Hesapila, İslanduk, Gükele, Vuyvoda Huz / kitap hakkında fikir dımımık!ın mamıştım. Fakat gelince muh: hatırlayıp sordum, Gülümsiyerek G verdi ve kalkıp gitti. Aliyoşa, usulca: postosunu düşünmüştür. Çi.nkü makla yamnılıyorsunuz, O, hiç kimse' iğrenmez. İmansız bir ruhta ise nefret tabiğdir 10 güzel olduğunu ve ” keBil nin memnun kaldığımt &ÖY Muhtelif harplerde blnl.m, hit olduğu bazı vakalara © ederek, topçanun üzerine GÜ vazifenin no kadar mnnlm kunu, topçu subay ve — KUR danların, her gsaniye ağ ve müteyakkız buıııll' ehemmiyetini anlattı. Bu münasebetle kah topçularımızın büyük İl";; daki rolünden bahsetti V€ M kurstan mezun olanlara ve kahraman Türk ıırd'” etf Ki gerefli vazifelerinde M* eör fakıyetler dilediğini — lAvE rek sözlerin! bitirdi. yir Herkes tarafından bu!“’ zevkle dinlenen Generalif yisi lerinden sonra, otobüslere di, mektep binasına gidildi" 4 Burada mektep - gerlidi sonra misafirlere öğle ikram edildi. t Samimt ve neşeli bir bâfl, çinde yenen yemeği mü hep beraber bahçeye çıkildi simler alındı ve davetlilef 17 ye doğru gene huzusl 010 lerle şehre döndüler. dK Casus tefrikamız Yazılarımızm çokluğu d"ı': .- Per a o y oğo— mawamm v5 EZ T P rRFepP F g le bugün girememiştir. Özür riz, BAD DPDİ D zz SDBEREFTeE rv a mrar Pa kir < mym- ONLARI ı7 Evet! Maksadınız. yalnız ohıdul*“’ değil mi? l“.' Hayır, yalnız bunun için çöl fı Namuslu bir adamın yıp“.' ba-" ıı!" Hayır, sizden nefret ettiğini * Ama, kimseye de ( (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: