15 Eylül 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

15 Eylül 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1—YVAKIT 1585 EYLÜL 100 15 9-939 Türk Mü t aya, aberleri, 12.30 ziği (PI. rı ajana M(—ı- leket ve meteoroloji 14 Müzik (Ne Program, PL) 19 (Fasıl heyeti Memleket saal Dans müzi ziği 20.30: Yazan Bearl Buck. Çeçiren: İbrahim Hoyi HMA gürlerimde bunu hissediyo.| —— rum. Yalnız en büyük oğlum c. .' ve dönmeden, ve gelinim olan VA KI T bu iyi kızla evlenmeden evvel öleceğim. Gelinim bi ök ABONE TARİFPESİ Memleket dışında Disiplin evinde aşiftelik öğrenmekle geçen dan bir gün ev. el, Olan â binp doğru biten bir . Kemal niyegâh peşrevi 2 hfeza şarkı (Dinlendi ba: in Ziya — Şetere. |£ €, © Madelen'in | ) şeb mahimurü zev altına alındığını | kin). 4 — Arif Bey — Suxinak şarkı | — (Papusuna ermek için) $ — Müsi Nurettin Suzinak şarkı (Durma, n aylar geçer). G — Suzin Zühtü Bardakoğlu — Sanlur Faiz Kapancı Uşşak şarkı (Erdi bahar açildi yer yer çemende güller). 9 — Erzurum |ç mayası — Yavru Lurban humar göz- | çe lüm) 10 — Halk türküsü — Aydoğar | deç sini sini. | Vang Long, her ne kadar o | 21.30: Konuşma, 21.5: Müzik (s0. İ'gene şenliğe falan özenmiyor, listler). 22.00: Müzik (Radyo örkes- | aldırış etmiyor idiyse de k: rası) Şef Hasan Ferit Alnar, 1 ndi, Vaz! vber üncü xenloni, 2 kederle dolu old Rimsky — Korsakov . / Tutiyi, zahire Operasından $ iu'dan bu hususta Tic: zirasi. — esbun i d Kendisine geldi. Y Kendi kvr_ıli dü. Çay içmek i ne | baktyor. Sıcak su le ma kaldırarak, acı Memi içinde ket ıztırap - ile Dünkü kısmın &a şarkı ( hülâsası Bir Cizvit kolejinde 0. an sonra tıp tah. da bırakan Ti Madeleni sekr bir disipli; ber alır almaz yesinden kendi- ni bir tcene attı, on sekiz saat sonra Pariste lu..ı.—uıı, ordu, Aylık '8 aylık 6 aylık 1 yıllık Tarii 5 260 4 175 9V0 den Balkan ay kurüş kur Posta hirliğine girmiyen yerlere ayda yetmiş beşer - kuruş tam- istiyorum. Zira 5 İlk önce de bu kızla evlenmesini istiyorum ki, toru. nunun ve büyük babanım da to. torununun dünyaya ı katıldığını bilerek rahatca öle- Taslki 1600 ye mektubu da yoktu. - Hayatta | büyük muvaffakıyet karanan a" mlar daima memleketlerinden çıkıp giderlerken tavsiye mektv. bu aramazlar. Parise varır varmar derhal bir hakkâke gitti. Kendisi için bir kartdövir ısmarladı. Dr. Prof. Tito Arnodi Dr. Prof. Tito Arnodi Dr. Prof. Tito Arnodi Böyle büt . Ama geli #österirim. atlenin k »u bir disiplin evine ver. diler, Burada ihtiyar | kadınlar — genç nasihat ederler ra güya do ftermeğe çalış derlerdi: . Ollar iş de Ve bu sözleri, bir çok ay. Konustuğundan daha bir | sebatla — söylemişti karısmın — sesinir böyle kuvvetli çıkışmdan ve oğ. lunun gelmesini bu kadar şid. detle arzu edişinden ziyadesile sevindi. Büyük oğluna büyük gildi, ve onla. K yolu gös. r ah #Türkiyenin her posta merke, zinde VAKIT'a abone yazılır Adres değiştirme ücreti 25 kuruştur, haberleri, tah en çirkil da ahlâksı e tın neticesi ol rer canlı misal | gösterilm Disiplin evinde h'ııır nasihat çılar gittikten sonra uzun zaman- danberi orada bulunan - tecrübeli yosmalar Maklelene hocalık edi- 'yorlardı: Ona âşifteliğ “kaidelerini öğrettiler, Ço şürme usullerini talim ettiler. Hülâsa baskı altında disiplin dairesine girmek için bu eve ve- rilmiş olan genç kız orada sere best bayatın tü TİNi görmlş oldu. raber bir sene kadar bu Hisiplin evinde kaldıktan sonra babasının, anasının ocağıma dönen Madelen kendisi hakkında tatbik — edilen siki iye dolayı " teşekkür etti. Buna mukabil 2- ması, babası da genç kızın geç- mişte yaptığı şeyleri tecı ğine vererek affetmişl dan sonrası için ahlâk ve mefhumları baricinde bir hareketine tahammm yeceklerini de açı a lerdi. Aradan Madeleni söylemiş çok zaman — geçmedi. dt Mod'a çevrildi. Zi- rTa genç kız fevkalâde zengin bir | fabrikatöre metres olmuştu. Ba: bası ve anası namutıslu insanlar ol- | makla beraber kızlarının yeni gir- diği mesleğe muhalefet etmedi! Okadar ki kızın annesi hemen gün gidiyor, kızmın hayat: alâkadar oluyordu Babatı “hayr Sonra Bayan Mod giydiği çora". larr ve ayakkabılarını yepyeni bir halde iken attığı ic bunları ucuz fivatla | bulvarlardan birinde dalgın | rakamlarını | bir yerdir. Bu-satıstan aklığı paraları da ikiye bölerek varısını kendisi i- | çin ayırıyor, diğer yarısını da ka- | rIsına veriyor. , bir adam değildi.. Fakat ne de olsa konforlu bir hayat geçir: alışmıştı. Tavereskonun ifade sine göre, şimdi dağlarda, taşlar- da koşması lüzimgeliyordu. Pa- riste kendisine pek beyhude gibi Kgörünen hayat şimidi ona çok ta'. M geliyordu. Bolonya orman. mrmm sabah gaatleri, deniz ban> yo mevsimleri yaklaşıyordu, A- rada eş dost ile geçirilecek eğlen: ce günleri vardı. Bu eğlencelerde KgÜzel, meçhul kadınlar da bulu nurdu. Bütün bu şeyler kendisi için her halde ihmal edilecek bi- Ter zevk değildi. Şimdi bütün bu zevkleri bir tarafa atmak lâzımgeliyordu. Öze # bir mücadele içerisine atılıyor- du ki bunda kendisini alâkadar eden hemen hiç bir şey yoktu. Hiç düşüsfmeden bu maceraya ka- yışmak ile pek çocukça bir hare- kette bulunmuştu. Le Mestriye böyle düşünceler içinde canı sıkılıp dururken tren memuru geldi, kompartrmanın ka pisinı vurdu. O vakit Le Mestri- ye Polü uyandırdı. Arkadaşı uy- kudasmı gözlerimi açer açmaz ilk sör oferak: — Zaçallı hemşirem! Her he'. de sen bislm gibi rahat bir tren içinde seyahat etmiyorsun!” birer eline alarak okudu eline alarak okudu 4 de doktor profe Başka- £ vermek için — bir anın kentdisi kani olması Sonra bu kartlardan bi ni bir zarfa koyarak, gö: monokluyu çıkarmadığı içi disini tıbbiye mektebi şahadetna- mesinden mahrum eden ukalâ mu- alli: gönderdi. ir kartdövizit bir adamın rer. mi Ünvanını göstermeğe kâfi o- kanca ayrıca bir diplomaya ihti- yaç kalır mı? 'Tito Arnodi artık Parisin so- | kaklarında kaldırrm mühendirliği etmeğe başladı. Bir gün bi bir halde dolaşıyordu. Gözleri sanki bir ip takarak yapışacak yer arar gibi etrafı araştırıyordu. Bu sı- rada karşısına eski kollej arka- daşlarından biri ilişti. — Evet, seni tamamiyle hatır lyorum, Sen mektepte iken tarih telefon nüumaraları gibi ezberlerdin: Şarlmarım tate ta çıktığı tarih: Sekiz, çift sıfır.. Amerikanın keşfi: Bir, dört, do- kuz, iki... Ne vakittenberi Paris- te bulunuyorsun? Yemeklerini nerede yiyorsun? Arkadası cevap verdi: — Dine dö Pari'de. Pek güzel Sen de oraya gel. — Sen her ğün bu İckantaya mr gidersin? — Evet, her gün. — Fakat bir adamın her aynı lokantaya gidebilmesi evliya sabrı ve tabammülü zım. — Hayı: tahammülü lâzım Heğil benim gibi yapmak kâfi — Sen ne yapıyorsun ki — Ren bu lokantada garsonluk ediyorum. 'Tito Arnodi bu lokantaya ye- k yemeğe gitti. Burada arkada- $ı konuşürken: Öyle evliya sabri ve Yalnız (Daha var) TUNAKIZI | Dedi, Le Mestriye kendi kendine sıkıldı. binte düşüncelere dalmıştı. zaman evvel kendi kolları sında titremiş olan güzel ve ma- sum bir kızın hayatını, saadetini kurtarmak gibi bir vazife karşı sında bulunuyordu. Sönra bütün bu müşkülât deni- bu söz üzerine Çok held Bir len şeyler de nihayet birkaç haf- | ta sürecek bir maceradan ibatcta ti. Bu macera şu veya bu şekilde soöna erdikten sonra onun bu iş- teki vazifesi de bitmiş olacaktı. Ancak bir ihtimal kalıyordu ki, bu da; bir macera romanı kahra- man; elan Domnikanın kendisi arkasından sürüklemesi olabilirdi. Bu ihtimal bütün bütün yok değil- di. Le Mestriye izdivaca karşı i- çinde dalma bir isyan hissi duy- makla beraber Romanvada, mese- 1â bir mağara içerisinde bu genç kızla nişanlanmayı hayli oriji- na! bir hüdise olacağını düşlinü- yordu. Bu, tıpkı Amerika ara” | | beri yoktu. nukut borsası Müzik (Cazband Pi.) Yarınki progr (F 23.5 —Ankara14 -9 . 939 —| | ÇEKLER —— 1 Sterlin (İngiliz) 100 Dolar (Amerika) 100 Fransız frankı 100 Liret (İtalya) 100 İsviçre İrank. 100 Filorin (Felen &) 100 Ruyşinark (Alman) 100 Belga (Belçika) 100 Dirahmi (Yunan) 100 Leva (Bulgar) 100 Cekoslovak kuronu 100 Pezeta (İspsaya) 100 Ziloti (Lehistan) 100 Pengö (Macar) 100 Ley (Rumen) 100 Dinar #Yumostae) 100 İsveç” Kuronu 100 Ruble (Sovyet) Istikrazlar ——— Erganr Sivas » Erzurum lli Türk borcu I peşin icaret ve Zahire Borsası| ; 14 - 9 - 939 FİYA t yumuşak Ruğday 5.12 1/2, findiık Lir, yüz Keten toham B30, *İp 35.—, kabukla fındık 14.30, tik mal 106, I10, Peynir 289 30.23 GELEN Buğday 218, Arpa 60, Un 59, Kepek 7, Fasülye 15, Misir 7 1/2, Çavdar 5, Yu 6, Nobhut Yapak 7 W |sessizce dolaşryordu. Üstelik e. Hle cevap verdi: malarında görülen bir şey olur- du., Sonra kendi kendisiyle eğlen- mallere kadar ileriye gidebilme- i bir nevi delilik saydı. Bunur. la beraber Tavereskonün bahset tiği müşkülâtlarla uğraşmak birar da hoşuna gödiyordu. Parisi geçerlerken havada ka> ranlık bulutlar dolaşıyordu. Etra- fa şöyle bir göz gezdirdi. Paris- ten uzaklaşmaktan dolayı içinde ehemmiyetli bir teessüf duygusu yoktu. ... Promy sokağında Domnikanın vaziyetinlden kimsenin hâlâ —ha- Otel sekreteri Mal- | roy, Tavereskodan bir telgraf a mıştı. Bunda oğlunun yakında döneceği ve hexaplarının tesviye olunacağı bildiriliyordu. Gerek Polün, gerek Le Mestriye'nin he- saplarının tanzim edilmesini isti- yordu. Le Mestriye otel sekreteri ile di. Hayalinin bu kadar aykırı ih- | | rmın evlerine dan daha vasi yt kabul etti. Fakat O.l inden Şi için gelin vvr'ıı kız önün Ja başını eğdi, ndı. Zira :rııç sini biliyor, ve evin i. çinde de gözleri yerde :olarak veyce, oldukça güzel.. bir kızdı. | Bununla beraber ona ayılıp ba. ak bir kızdır da di mezdi. ün hal ve tavırlarında, hare. ketlerinde dikkatli, Ihtimamlı ve kusursuzdu. O-lan odasına eidiyor, ona bakıyol Bu da 'ang Lung'un karısına karşı duy duğu ızttrabi hafifletiyordu. Zi- ra, artık karısının başucunda o. na bakacak bir kadın vardı. O, ndu. O. fazla bu | Sonra | lamak için odasma man: — Ölmeden € xel bir şey da- ha iİstiyorum.. Buna karşı Va ;z Lung hiddet. ölümden bahsederek, indiremezsin! dedi. ©O zaman O.lan, daha gözleri. ne varmadan sönen kaybolan o ağır gülümsemesile gülümsedi ve cevap verdi: — Ölmesine öleceğim. Zira , guvermantini lara ilk talim , her kim sorarsa Domnikanın ba- bası yanıma gitmiş olduğunu söy. liyeceklerdi. Taveresko avdet et tiği zaman da kızının erkek kar" deşi ile beraber sı olduğunu söyl Mentenon kollejin: yla her tarafa dağıtılmıştı. Mestriye sorldu — Polisten, yahut bir gazete dairesinden hiç telefon eden ol madı mı? Guvermant tereddüt ederek şu cevab: vermişti: — İki defa telefon ettiler. Fa kat zannetmem ki bu bir gazete idaresinden olsun. Bir kadın sesi | Polü sordu.” — Bu kadın adınım ne olduğu- nu söylemedi mi? — Evet, ikinci defa telefon © disinde söyledi: Matmazel 'Da- miel, Pol otele geldiği zaman ken- disine telefon etmesini istedi.” Bu Daniel Leie güzel bir teır Le aalı bir düğün k istemedi. Bundan ötürü & karısına samimivetle. hevecar la — Pek âlâ,. dediklerini yapa i, Bugünden tezi yol | cenuba bir adam yollayacak, o” lumu aratıp bulduracak ve dü Zün için evine getirteceğim, ( zaman, sen de, bütün kuvvet. ve | iradeni tonlavacağını, ölmekter | vazgeçecefini ve iyileşeceğin SÖZ ver.. Zira, bu ev, sensiz bir havvan inine döner, Vang L | g Lung bunları, karısını memnun elmek için söyledi. O. | lan da memnun oldu, Fakat te rar konuşmadı. Sırtüstü yattı hafifce gülümseyerek gözlerini | damı, gu sözler. yola çıkardı: efendine -sövle ki annesi ölüm halindedir. ve onv krar görmeden, ve evlendir. meden ölürze öbür dünyadı hu rahat etmiyecek, sâd olmı. ktır. Eğer beni, anasını ve 1 seviyor, bizlere bir kıy met veriyorsa, derhal, “ikinci bir nefes al an,, evine dön- melidi. güN sonra şen. hazırlatacak, misafirleri davet edeoceğim. O da evlenacek.. Ve Vanz Lung dediği gibi de yaptı, Tutiden elinden — geldiğ kadar mükemmel bir ziyafet | hazırlamasını * rica etti. Tuti, kendisine yardım etmek üzere kasabadaki çavhaneden aşcı getirtecekti. Vang Lang kadınım avucuna Rümüz m“u'arı boşaltarak zamanlarda büyük Sonra köye giderek tanıdığı kadm ve erkekleri düğüne da. vet etti. Oradan kasabuva in. di. Cayhanelerde ve zahir& pa. zarlarında tanıdığı herkesi zi . yafete çağırdı. Amcasına da: — Oğlumun düğününe, kimi idi, Ara sıra bir opetette, yahut sinema perdesinde görülüyordu. Pol kendisi ile birkaç aydanbezi tanışmış bulunuyordu. Genç atdam' Jan ile yalnız ka- hınca; — Bu da tam vaktinde geldi.. dedi.. Acaba benim hareketimi nasıl karşılayacak? Lö Mestriye: — Bu seyahatin sebebi hak kında ona izahat vermelkte kiçbir fayda olamaz.. — Evet, ancak onun ben beraber gelmek istememesi zım.. Danvel seyahate bayılır, bi- liyor musun bunun için de her türlü fedakârlığa katlarırr.. Sonra kimbilir, belki bize [ıydııı da dr. kunabili Filhakika Rumen delikanlısı ellerinin altında böyle faydalı ©- Jabilecek bir arkadaş bulunma- sından hiç idle müteessir pörün müyordu. — Onu burada bırakırsın Lö Mestriye bu sözleri övle bir şekilde söylemişti ki arkadaş ar. le | tık cevap veremedi. O genç kadı- nın göreceği hizmetlerden ziya- de, yapabileceği gevezeliklerden çekiniyordu.. O da Domnika ma- cerasının tamamen gizli kalması. f arzu ediyordu. ? Tikar öit İLAN ÜCRETLERİ Ticuret lânlarını Üm « sü- fırı sondan itibaren ilân sayfala. ) lurda SÜ küke du İ; ikinci & başlık yamı kesmi d Büyük, Çok devunalı, renkil İlân verenlere İndirmeler yapılır. Resi Fin sanlüm , salırı 30 kürü Ticari Mahiye.te Oln k İlânlar ilân veren vudır. I farlı sap edilir. Vükit bem döğrüdün * dağruya kendi i ı.ı.ı. he An k. Yü H RASİT RİZA SADİ TEK TİYATROSÜ Bu Gece Tepebaşında DAN, xxxıı GECESİ NURİ :80 karuş Alemdar sınemas Şahane Çılgınlıklar KADIN KATİLİ Yeni ç;lılı: İşler Tıkırında Gidiyor! Â Rus inkilâlanı hazırlayan meşhtif edip Çekrhofun nefis bir hikâyesis TERCÜMESİ, hdti HAYDAR RİF, SA —S islersen arkadaşlarını vc)Ah"' oğlunun arkadaşlarmı — getifı dedi. Bunu sırf, amcasının ne mâ * tah olduğunu bildiği için SÖY- lemişti. Vang Lung amc: nezaket, hürmetle muamele yor, onu en hatırlr bir mi gibi ı;:!rlııo onun hakiki hüvi- yetini, mesleğini öğrendiği güle denberi de bu usulünden şaştfili yordu. Vang Lung'un en bi düğünün arifesinde evine döl- dü. Uzun adımlarla ilerliye odaya girdi. Vang Lung da - nun yuüvasma tekrar geldiğini nce, kendisine çektirdiği )uı..n eziyet, üzüntüleri unut * tu, Oğlunu görmeyeli iki sene 04 muştu. Oğlan çocukluk çi gçok geçmiş, uzun boylu, gürl vücutlu, crkık kırmızı yanakit Pırıl piril yanan ve yağlanmi! olan kısa fakat simsiyah sağ yakısıklı bir erkek halini alı tı. Üzerinde, cenup dükkânla * rında bulunan koyu kırmızı #f- tenden bir elbise, kolauz Si kadifeden bir ceket vardı. 'ang Laung, oğlunu görüncü yüreği gurur ve iftiharla kâl dı. İyi oğlundan maada her yini unuttu, ve onu annesinin ©* dasma götürndü. Delikanlı vatalak yanına oturdu. Ve onu görünce gözüne yaşlar doldu Fakat: nit ırne; V (Devamı vat)

Bu sayıdan diğer sayfalar: