6 Ekim 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

6 Ekim 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|2 - VAKIT —H 6 BİRİNCİTEŞRİN 1939 -| İnsanlar memleketinde Yazan: SADRI ERTEM — — Nüanaları ayıran bir çift güz rların asırlara, milletlerin V yüklendiğini mle bendlerinde hisseder, Ka- — Milletlere nasıl Frikya bakayasını taşıyor. Bzob'un memleketinden 1s- bon'un — bahsettiğine ü bu kale bendleri, imize torketmiştir. Bu kalenin duvarlarında Ro. emeği — vardır. “-Belçukla mimar ona kendince ür renk ve Üüsşlüp vermiştir. da kendi hususl- malı ustanın ra Osmanlılar galarını vuracak taman Romalıyı, bir Bgörürsünüz. Bir arkadaş amatıyor: “ — Bilir misin, dedi, “Kav- elğer için,, diye bir darbı. hesel vardır. Bunun aalımmı? Hayretle suratina baktım. 'e saffetle: * — Yok, dedim.. “ — Höle bir dü$ün, dedi. Tefsirler yaptım. Kavgayı biliyorum. Ciğerden maksat ne C olsa gerek, diye bit hayli uğ- tım, — Acaba dedim, ciğerle ksatları hayat mücadelesi bi demek istiyorlar? — Butefsir bana pek de boğ | gelmedi. Çünkü Anadolunun çok yerlerinde sevdiklerine: * — Ciğerim,, diye hitap eder- “ler. Acaba dedim. Ciğer insa. ll teneffüsüne, yaşamasına lamot eder. Hayatın bir sem. bolü müdür? Arkadaşım devam etti: — “— Vaktiyle burada kalede L y İnsan ikamet edermiş, şim Odi bumlar azaltmıştır. ©O vakit Kütahya kalesinin okapılarının sabahları kuşluk — Zzamanında açılması için bir g varmış, Kuşluk zama, kadar kale halkı kapının lmasını beklermiş. Kale ku- ırının böylece geç açılınış | V, Ç ea P —Ç olması kasaplara giderek ci. ' ğer almak istiyen halkın işine 5 mani olurmuş, çünkü kasaplar her gün ciğerlerini erkenden ,4 rlar, kale halkına bir şey Oo kalmazmıs. Nihayet kavgalar, ş gürültüler başlamış! Kale ha- . oluncaya kadar bu hal de. yam etmiç! 1 Genç akasya dallarının göl. | (gesinde oturuyoruz. Güneş tat. dt bir aşıkla — sırtımızdan kayı- —yor. Hisar kahvesinden Kütah. anın ufku ne kadar güzeldir. 'eşil ağaçlar gitgide karare yor, Sarı bir ova kurşunileşi. Dyor, Yavar, yavaş akşam çökü- 3 Akşaım oldukça kale daha lkleşiyor. Daha yalçın bir hal 'or. Biz adım adım iniyoruz. Ge. Adım, adım kalenin bendle- | hi sarıyor. Fetih gecesini hatıriryorum. Bu kale, okla, yayla zapte. “dilebilecek bir şey değildi. Ge- rin en karanlığı etrafı sar. Omuıştı. — Boynuzları — yakılmış amumlarla, tüyleri türlü, türlü | ler Ççıkaran çıngıraklarla İmış kara koyuünlar, kara keçiler dörtnala kale bendlori- doğru koşuyorlar; kale sa. kinleri bunları cin ve peri akı- “nı sanıp kale kapılarını açıyor. dar. Halkevinin behçesinde bol Oaşıklı bir lâmbâniın altındayım, — Zaman ne harikulâde bir heccavdır, En büyük harikala- ölümle, kanla yıkanan şe. tefleri bile bir gün bir keçinin f nuzuna, bir koyunun tüylerine bağlayarak birer gü- dMünç masal halinc koyuyor. Tarih denen hayvanın geviş ' Betirişi ne korkunç şey.. VI Sarı kız “Kemer küsiste perakende köyel deslar.. Denecek bir hal, Bursa hav. Olularma sarınınış kurunan'ar, /— peştemallarını bellerine ca10x- | | girdiler; aradılar, bir şey bula. Tar, iç çamaşırlarını çıkaran. Ular, yeni hamanıdan çıkıp Jt haş'arını dindirecek hir £ Fo arayanlar, karçıdan * | ah göre W şehrin tarihf en aşağı Mİ. ddan 600 sene öncedir. 2539 e evvelden başlayan kanlı, tiraslı, neşeli macera kendi- duvarları linde hâfızalarımıza ve göz- başka tadan bakınca Selçuk eseri. bir oyuk hisslni veren hamamı kapısını gözetleyip iyi bir yer kapmak için hazırlananlar, hep bu küçücük oduda üstüste de. necek bir şekilde sıkışmığşlar. dir. Uzüt sakallı, paçaları düğmeli donunun uçkurunu geken bir ihtiyarla atlet fanilâ. sını Çikaran bir delikanlı, peş, temal yerine mayo giyip te- kunyaları beklemeğe takati kalmıyan çocuk ve her yaşta insân kalabalığı suyun caxzibe- sine kendisini ayni şekilde kap tırmığtır. Ben de oyuük hissini veren kapıdan içeri girtyorum. Havuzun kenarı — peştemalit ve rehk, renk mayolu insan tarla dolmuştur. Birçokları a. yaklarını sıcak suya salıver- mişlerdir. Bir çokları iki pa mağiyle kulaklarını tıkar gibi bir harekot yaptıktan sohra suya dalıyorlar. Bu kaynar su. ya bir balık salrverlise muhak- kak haşlanır. Birkâaç yaşlı insan gördüm. | Onlarım bedenleri baştan başa mosmor olmuştu, Suyun yak. tığı muhakkaktı. Dikkât ettim, köseltnenler ve #üdâ yüzenlerin dalia ilerl- sinden gürültüler, yordu. Havuzun tamı kapinın hiza. &ına geleh kafşı tarafında bir öyük vârdı. Bu sesler bu oyuk. tan geliyordu. *“Sarayburnundan geçerken Sırmalı yelkeni açarken Yar doldurup ben içerken Helesaya Hissa, hile moya hisea Hisa, Hisana!,, Ses perde perde yükseliyor. Sonra insan bedenlerinin çarp- masından hasıl olan — gürültü- ler poyda oluyor. /Köpüklerin servoleri bir görünüp bir küy- boluyor. Kapının karşısına gelen 0. yuktan Insanlar türkü söyliye- rek büyük havuza doğrü iler- Hyorlar. Roenk, renk mayoları İile dört genç, dört nemf gibi yüze- rek büyük havuza geçtiler, Suyua şıkirtisina hâkim bir ses — kulaklara — buğulü bir Ahenkle yaslandı: Üç güzelin sevdası var başımda Birinin evleri Kayabaşında Birinin evleri yolun peşinde Hangisinden ayırayım Könlümü? Hiç birinden yâdedemem kendimi! Havuzun kenarında bağdaş kurup keselenen ihtiyarca bir adam gülümsliyerek gençlere baktı: * — Galiba dedi, Sarı kızdan murad istediniz! Gençler cevap vermediler. Badece gülümsediler. Dağılan saçlarını toplayıp suya daldı. lar., İhtiyar sözüne devam etti: * — Sarı kızdan herkes bir şey ister.. Karı istiyen deli- kanlılar, koca istiyen kızlar, çocuk olmasını arzu eden ana- lar, dertlerine derman arayan hastalar, Sarı kıza seslenme- den edemezler. * — Bu Sarı kız kim? dedim. “ — Bak dedi, şimdi sana onu anlatayım.. Eskiden bu rlıcanın yerinde bir ihtiyar otururmuş. Burası, onun oturacak — odası, içeride bu balrk da, — kapının hizasın. daki oyuktan geçilen yeri güs- terdi — samanlığı idi, İhtiyar kadımnın sarı saçlı, mavi gözlü bir kızı varmış, Bir de sarı ine- Bi, * — Mavl bakışlı bir kız yak nız durur mu? Sarıkız sadeca Ineğini se. vermiş, onu beslermiş! Bir gün samanlığa girmiş, fakat duyduğu seslerden korkmuş' Duyduğu ses şu imiş: “ — Geliyorum güzel Geliyorum güzel kız... Kız korkusundan anasınım koynuna kaçtı. Duyduğu sesi anaısına anlattı, Anası hayret etti. Gündüz tekrar kız, mağaraya madılar, Vrtasi gece yine 306 işitildi: (Daha var) N sesler geli. | | | ! ŞE Avrupa ıIı fazla hatla satılıyor Cam fiatleri de yükseldi İhtikâr kömitesi dün mıntaka ticaret müdürlüğünde toplanmış, üzerlerinde ihtikâr görülen mü- him maddeleri satanları davet e. derek kendilerinden izahat almış tir, Kimyevi ecza satanlar, esaser birçok hariçten gelen hazır ilâç. | ların üzerine Sıhhiye Vekâlcu | tarafından fiyatlar konduğunu, | yalnız pamuk, iyod gibi madde lerin stokları azaldığı için fiyat- Jarında yüzde 10 kadar bir yük- selme vukua geldiğini söylem ler, hariçten yeni mallar gelir gel | mez fiyatların normal hale gire. ceğini bildirmişlerdir. Buna rağmen üzerinde fiyat lar bulunan bazı Avrupa ilâçları nn bile bazı kimseler tarafından saklanarak fazla fiyatla, sanzi başka yerlerden tedarik edilmiş gibi müşterilere satıldığı sabit 91- duğundan bu yolda ehemmiyetle tahkikata başlanmıştır. Diğör taraftan çivlciler de töp. Tafimıştır. Bunlâar çivi ve Bilkas- sâ civi yüpmağa yarâyân ifce tel sarfiyatının Müthiş surette arttı. Kını, bu yüstlen tel ve dolayısiyle gçivi fiyatlarının yükseldiğini, ma- Amnafih yeni mâllar geldikten sön- ra fiyatlarin taki haddine inece- ğini söylemişlerdir. Cam tilocarları, hariçten az mal gelmesi yüzünden fiyatların yüzde yirmi fazlalaştığını bildir. mişler, diğerleri pibi mallar gel- meğe başlayınca fiyatların kendi kendine düşeceğini işaret etmiş. lerdir. Komite, hariçten gelecek mad- delerin faturalarımı tetkik edecek ve ancak normâl bir kâr ilâve e- dilerek satışa müsaade — edecek- tir. Brezilyadan artık kahve gelmiyor İhtiyaca kâfi kahve stokumuz var Hariçten memleketimize kahve zgetirmek inhisarı kendisinde olan Bererzilya kahve şirketi son zâ« manda çok müşkül vaziyette kal- mıştır. Şirket evvelce Berezilya. ya keçi kılı, zeytin yağı ve kö- mür göndererek mukabilinde xahve alırken harp başlamadan Berezilya, bu maddeler yerine fındık sevketmek istemiştir. Bererilyada da bu talep kabul edilmiş, şirket bunun üzerine Gi- resundan çok mühim miktarda fmd'u: toplryarak Berezilyaya sev- ketmek üzere limanımıza getirip mavnalara ir. — Fakat bunları Berezilyaya götürmek il. zere anlaştığı İtalyan — vapurları başka yerlerden Gaha kârlı nav- hin bulduklarından bunları nak. Jetmekten vazgeçmişlerdir. Bunun üzerine şimdi fındıklar mavnalarda çürümek tehlikesine maruz kalmışlardır. Şirket, ancak sön bir parti olarak 35 bin kile kahve getirmistir. Kânunuevvele kadar memleketimiz ihtiyacına yetişecek kahve vardır. Berezil- vaya mukabilinde kahve almak icin gönderilen zevtin vağı, keci kılı ve kömürün ihtacları mene- dildiğinden bundan sonra kahve getirtmek mümkün — olamıyacak- tır. Sirketin hükümetle olan mu. kavelesi de bir teşrinisanide bite- cektir. Bundan sonra herkes ha. riçten kahve getirebilecektir. ——— İngilizler üzüm alıyor İzmirde bir müddettenberi ha. rice sevkedilemiyen Üzüm mahsu- lünün yarısını İngilirler çekmeğe talip olmuşlardır. Bu haber İz- mirli müstahsilleri çok sevindir- miştir. Şimdiden alış verişler baş- lamıştır. Ayrıca İngilizler küçük baş hayvan mübayaasında buluna. caklardır. Bunun icin siparişler gelmektedir. Bu mallar hüküme. tin müssa'eriyle — gönderilece'; tir, Çönkü ihcacatı menelen lis- tede isimleri vardır. ' rk AAT A e gıliz . « ticaret anlaşması Müzakerelerde bulunan heye- timiz Londradan döndü Ticaret Vekâleti Müsteşarı Halit Nazmi ve Nakit iİşleri Müdürü Celâl Sait Fransa ve İngiltere ile yaptığır mız yeni ticaret anlaşmalarının müzakerelerini yapan heyetimi- zin reisi Ticaret Vekâleti Müste- şarı Halid Nazmi Keşmir ile ma. liye nakit işleri müdürü Celâl Sait dün sabahki eksapresle Avru: padan şehrimize gelmişlerdir. Frafıssızlarla olan anlaşmanın meriyete girdiği malümdur. Yal. nız İngilizlerle yapılan kat'l an- laşma imzalanmamış, fakat bu Genç bir kadın ad- merasim yapılıncaya kadar de- vam etmek Üzere muvakkat — bir anlaşma aktolunmuştur. — Kati anlaşma hükümetimizden son ta- Hmat alındıktan Sonra imzalara. | câaktır. Bunun İçin heyet azasın dan Suphi Ziva Lordrada kalmış. tır. Kat'i anlaşmanın bu ây sor nımna kadar imzalanması muhte- meldir. İngilizler bütün — ihracat maddelerimizden mühim miktar- da mübayaata hazırlanmaktadır. dar. Yeni anlaşmalarla memleke- terenin senede (10 Franssnmm da $ milvon Hralık mal mübayaa et. meleri muhtemeldir. İngilizler simdiki muvakkat am laşmaya göre memleketimizden alacakları malların vüzde otuzu- nu peşin para ile mübayan ede- ceklerdir. Kat'i anlaşmada bir miktar mal ların bedetleri peşin para ile «1. tılacaksa da bunun ni*beti henliz tayin edilmemiştir. Pransa ile ticari münasebetlerimiz lâzım- geldiği şekilde genişlememiştir. Fakat bunun siyasi vaziyetler yü. zünden olduğu ve geçici olduğu sanılmaktadır. liyede feryat etti Çocuğunu terketmek suçile muhakeme , " şocak deyirinzi " gz olunmakla beraher serbest-birakıldı -. Dün Eminönü merkezine, saçı | başı darmadağınık, kucağında bir | çocuk olduğu halde genç bir ka- dın gelmiş, kollarındaki yavruyu yere atarak: — Alm bunu, ne isterseniz ya. pın, Ben artık bakamıyorum! de- miş ve çıkıp gitmiştir. Neye uğraklıklarını şaşıran po- lisler, biraz sonra dışarı fırlaya- rak kadını yakalamışlar, “çocuk terketmek” suçuyla adliyeye tes. lim etmişlerdir. Öğleden sonra birinci sulh ce za mahkemesinde sorguya çeki. Ten kadın evvelâ baygınlık geçir- miş, sonra hüngür büngür ağla- yarak şunları anlatmıştır: — Adım Asiyedir. Bir sene ka- dar evvel bir. gençle tanıştım. Tatlı vaatlarına kanarak kendimi verdim. Fakat gebe olduğumu anlayınca beni bırakıp kaçtı. Al- lem de bunuün Üzerine beni red. detti. Tlk zamanlar ötede beride çalışarak yavrumu besledim. Fa: kat artık iş bulamarz — olmuştum. Çocuğum, belki bir hayır sâhibi tarafından ahnrp büyütülür Ümi- diyle karakola bıraktım. İki gün- denberi acım. Ne olur, beni tev- kif edin, hiç olmazsa hapishanc. de karnımı doyururum.” Fakat mahketne, kadının sucu: l nu tevkifini icap ettirecek mahi- yette görmemiş, — serbest bırak- mıştır. Yaman bir | dolandırıcı Sahte bir mecmua namı- na para dolandıran Sa- im tevkif edildi Uzun zamandanberi — muhtelif şekillerde birçok dolandırıcılıklar yapan ve hayatının mühim bir kısmını — tevkifhanede — geçiren Mahmut Saim Altındağ, dün ye- ni bir «uctan dolayı vakalanmış, birinci sulh ceza mMmahkemesinin sorgusunu müteakıp tevkif olun- muüğştur. Mahmut Sajım bu defa; 1933 senesinde imtiyazını aldığı “Ga. latasaray . Fener neşriyat müdür- lüğü” isminde bir mecmua na> mma baslıklı kâğıtlar 'bastırmış. Anadoludan mottelif tüccarlara göndererek mal satmak istediğini bildirmiştir. Bu suretle birçok tüccarlardan 50 şer lira havale alan Mahmut Saim tabi: hiç bir şeyin isteğini yerine getirememis. sikâyet Üze- rine de yakalanmıştır. Mahmut Saim göorgusunda hen- sini reddetmiştir. Dolandırre:, bir müddet evvel de “Artistler klü. bü” isminde bir yazıhane açmış, genc kız ve erkek artist arardığı- na da'r #Hönlar barterara'k Hİ- *A kım sa"lillerden birçok - paralar dolardırmıştı. Şirketi Hayriye vapurları Son tarifede yeni bazı tadilât yapıldı — Şirketi Hayriye idaresi Boğar. Çi yolcularının arzusunu — temin maksadiyle sonbahar tarifesi Vi zerinde bazı tadilât yapmıştır. Bu tadilâta göre okullara giden talebelerin yeni ders cetveline göre vaktinde okula yetişmeleri temin edilmiş, vapurların köptü: ye sekizden evvel gelmesi karar- Tattırılmıştır. İstinve, Emirgân ve Rumelihi sart yolcularının da dökuza beş kala könrüve geleri vavuru — ve. rine parrtesi sabahından itiha. ren 8 40 gece könrüve melmek (& zere bir vapur ilâve edilmiz, bu suretle memurlarım vaktinde da- irelerine yetismeleri temin edil- miştir. —— Ismarlanacak vapurla- rın münakasa müddeti - uzatıldı Denizyolları için İngiltereye ısmarlanacak İft vapurun müna- kasa müddeti, bircok İneiliz fir. Malarınım müracaatı üzerine ura. | t,!mıwr. Şimdiye kadar 8 frigi liz tezgâhr vasurları vapmağa ta- Tn olmustur. Yalnız bunlar vakit darlığından — sartaâmelerini — ve tektflerini hazırlıvyamamıslardır Müddat uratıldröımdan veni mü- :ııuıdı: da olacağı sanılmakta- e. | zirmemeli, meme saatleri; m! Aile kütüphanelerine hediye edilen bir eser $)| Çocuk bakımı © ka Haseki hat H tahanesi- — çe ctk hastalrk" Tari mütehi Bist güzide dül torlarrmızdı Ali Şükrü Şafh, linen — “Çocüfki bakımı,. isimni H bir kitaliğı, çıkmıstır. 4 sayfayı müt | caviz bulun: AlI Sükrü bu eserde bi Şavlı günlükten dört yaşına kadar bir çocuğu Sıhhi bir şekil ti büyütüi | lüap beslenecefi en ince tetefiğ, Fuatına kadar anlatılmaktadi! Doktor, — kitabımın — başına © beş satırlık bir müakadden yapmıştır. Bunda şöyle diyor: “Bu kitap yirmi beş senedel beri muhtelif hastahanelerdiş * ve pratik hayatta yapmış old ) tecrli neticesi; anni$” lerin, babaların, çocuk bakıl larının ve mektep öğretmenli İj rinin çocuk bakımı ve büyütü * mesine dair sordukları suallefi; . bare alarak yazılmıf)? Dr. Bu kitap gebelik zamanıti'? dan itibaren ön dört yaşına kâf ! dar olan çocukların her husufl & ta sağlam ve terbiyeli büyütül mosi için tabir caizse sâçındı tırnağına kadar sorulan sunl re cevap vVermektedir. Anneli rin her arzularinı yerine getl Yen bu kitabın biraz büyük oli mastotn kabahati benden ziy! ; de bana birçok sualler 60! » annelerde olduğundan ge bu hususta ve gerekse kitapi görülecek “kusurlarımın bhülh) görülmesini öllerim.., B Kitap “Sağlığı koruma bilfp gisi,, ile başlamakta, Teho AUA tüdır. eh — vi Birktaç bahis başlığını şöylü €e alıvereyiniz “Sağlanı çod nasıl olmalı? Yeni doğan çi >İ cuklarda uyku, maraz! husu! yetleri, boğaz? trkalır doğan cuklar, idrar yolu suiteşekkülli lü çocuklar, göbek İltihabr, eti hastalıkları, vaktinden e© doğmuş çocuklar, rayıf daği çocuklar, sebepleri ve bakıtfğ, ları, diş çıkma ayları, stit © cuklarının böslenme tarzlat sülhazımlar, çocuğa yaran yan anne sütü, hangi anne Çi cuğu emzirmeli, hangileri me vermo Raatleri, evlerde fef n! süt pişirme uanlü, mekti çocuklarının hifzissihhası v BAİTO... Kitâp hakkında fazla söylemeye lüzum yok. Çocü, olan her ana ve baba böyle kitabı mutlaka -evinde buluf durmalıdır. Gece gündüz kö bucak doktor arayacağı yerü Hlk tedbirleri gösteren bu kiti bi açıp bakmâk kâfi gelir. Ç cuük bakımı hakkında aile k tüphanelerine böyle değe! bir eseri hediye eden Ali ŞU Savlı'yı tebrik etmak çok rinde bir harçket ve vazifed sanırtm, YEKTA RAGİ, Basın Kurumunda İstanbul Basın Kurumu ginden: # İstanbul Basın Kurumu | mi heyeti S Birinciteşrin 193 nersembe günü ti ise v'-Abr ekserivet temin edilem€ | d'*inden toplantı 26 Bil 1930 persembe günü saat 14 di berakılmıştır. 4 ÇAZEZTENÇEYT YAY t0iT Şd r 2 Cuma |Cumarte- 6 L Teş. | 7 I. Teş 28 Şabafi | hızar 158 72 Saban B4 Muzır ; N

Bu sayıdan diğer sayfalar: