24 Ekim 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

24 Ekim 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

» rın bize söylemeleri mutat — düşmüş, halbuki , daz — Çiçek.. Sen bizim kor e v “ 2 VAKIT Kanı ciğertlerime geçirmek a— Ne için? Orada oksijen al. 1st için? Gaye ne? Bu oksijen ile hücreleri yak.| yaak ve bilâhara yeniden ciğerle.| dönmek.. Sonra ne olacak? Miç, bu her zaman böyle devam ödecek, uyürken, yürürken, se . Bin kollarında olduğum zaman, hattâ düşüncem çok başka taraf larda bulunurken de.. Söyle, si le bana Kalantan kalbim hangi gaye için çarpıyor? Biliyor mu. gun ona kaç kereler küçük kur. zandan bir mesaj gönderip: — Derhal dur.. Muhakkak ki bir gün kendi kendine durman i. cap edecek.. O zamana kadar böt yere Ççarpma...,, Demek istedim. Kalantan ya. vaşça: — Çocuksun,, çocuk.. | Diye cevap verdi. Ve kadmla. olan teselli sözlerini söylemedi, bütün kederleri dağıtacak kadar — kuv. vetli olan şefkatli buseyi alnma kondurmadı, fakat onu teselli e. decek başka bir söz de bulamadı | ve yalnızca: — Çocuk.. Dedi. Fakat derhal üzerine a. tılarak Aşığını yanaklarından ya. | kaladı! ... tHdam hükmünün infazı hakkın. | da Tito Arnodinin yazmış oldu. ğu makale muazzam bir muval- fakıyet kazandı. Gazetenin ilk tabı birkaç saat içinde tükendi.. Taşra bayileri telgrafla yeni si. parişler verdiler, Bütün taleplere cevap vere- | bah bilmek iİçin gazeteninn busu. Si nüshasından Üç tabı yapmak icap etti.. Mahkümun affa uğra. muaş olduğunu haber veren tekmil diğer gündelik gazeteler bir da. kikada ortadan silinmiş, gözden re Fıtable” gazetesi Fransanın en doğru ve en iyi haber alan gazetesi ola. rak kabul edilmişti. Fakat en müthiş mücadele ratl. yo ile İrre Fıtable arasında ce. eyan etti. Radyoda bu gibi i. İam hükümlerinin gündüzün in- nması müdafaa ediliyor ve vekâlet taralından gazetelere teb- liğ edilmiş asılsız af haberinin birçok gazetelerin muhbirlerini | vaktiade işe göndermelerine ma. ı h ni olduğunu ileriye sürüyordu. Nihayet bu gibi hükümlerin bü. tün vatandaşların gözü önünde ve bütün memleketin malümu 0. Jarak inlazr caiz- olluğunu ve böylece yanlış haberler ile efkâ- — ritimümiyeyi aldatmaktansa, ha. kiki haberi en âçık bir vermek mümkün olacağı faa ediliyordu. Diğer gazeteler çok müşklül vaziyete düşmüş olduklarından, şekilde müda, — İstihbarat servislerinin bu zaafı- me Aaffettirmek için, af hâdisesi. nin asılsız olduğuna pek inanma- dıkları halde bu gibi feci bir hâ. diseyi bütüm teferrüatiyle sütun- larmma aksettitmekte moral bakı. mundan mahzurlu görmüş olduk. larını yazıyordu. Ve bütün bu hâdiselenden iki gün sonra çelik muhafızlar teşki. Tâtı Marius Amfasy'nın hakika. Fakat Florikanın, müdafaa et. Ö meği vaadetmiş bulunduğu kızım O kardeşi olduğu hatırıma gelince, bu his, bu şehvet hissi ona çok ağır geliyordu. Jan Lömestriye hayatında şa. yanı ehemmiyet bir değişiklik Olmadan aradan dört gün geçti. Her akşam Florika yirmi dört saatlik yiyeceğimi — getiriyordu. Genç kadın vazifesini çok — ciddi olarak — kabul etmişti. Hattâ Lömestriyenin çamaşırlarını gö. türüp yıkamak istedi, evden ge. tirmiş olduğu bir tek yastığı da genç adama bırakıyor, Lömestri. yenin bütün — itirazlarına muka, vemet ediyor: — Ben saman üzerinde uyu. mağa alıştım. Fakat sen yastık. — ta yatmalısın.. diyordu. Bir gün de kucağı T çiçek. — İerile dalu olarak geldi: — Gelirken bunları yolda top ladım, öcdi. Çiçekleri sever mi. — sin? Memleketimin bütün kızla. TI gibi ben €e çiçeklere bayılı. Tım. Papatyalar, gelincikler, haş — haşlar. Bunlar bizlerin, biz za . valh köylülerin yegâne süsümüz. dür, Biliyor mutün, henim ismim, Elorikanm manaat nedir? Kücük anrarasınt ilkbahsrda a. Pankelvada genc z K 24 BİRİNCİTEŞRİN 1938 j ten affa mazhar olduğunu matbu ata bildirdiği zaman bu habere | de kimse a»nanmacı, çunkü itre, ftable gazetesinde neşredileri ve uydurumasına imkân — bulunme yan hüdisenin bütün — telerrüatı bu husustaki şüpheyi siliyordu. Haztâ zerede ise bizzat cellât bile 'Titonun uydurmuş — olduğu bu hikâyeye inanacaktı. İrrelutable gazetesinin direk. törü Titöya: — Siz müthiş bir sihirbazsınız. | fev. | diyordu. Muvaffakıyetiniz kalâde.. Sizir: çalıştığınız Besvisi | değiştirmek, sizi dahili siyasete vermek istiyorum. Sonra oradan harici siyasete geçersiniz.. Fakat bütün bunlardan sonra sizden biz ricada bulunacağım, bana bu lüt- | fünuzu esirgemeyin,. — Emralersiniz direktör bey.. | — Bizim Bordo'daki muhabiri, miz öldü.. Sizin onun yerine git. menizi istiyorum.. Bu vazifede, yeni bir muhabir buluncaya ka- | dar birkaç gün kalacaksınız.. — Fükat ben Bördoyu hiç bil. mem! Ziyan yok canım.. Her sa. ndelik gazetelere bir göz gezdirir, bizim okuyucuları âlâ- kadar edeceğini takdir cttiğiniz havadisleri telefonla bize bildirir. | siniz.. Evtesi sabah Tito Arnodi, Bor. doya geldiği zaman, güzel Erme. ni ve fraklı dansöz Mod'dan ay- rilmiş olduğu, Pariste iki metre. sini bıraktığı için fevkalâde canı sıkılıyordu. Derhal birkaç tane gazete al. dı, postahaneye gitti ve Pariste *“İrrefutable” gazetesiyle konuş. mak istediğini söyledi. Gazetenin bininde, üçüncü say. fada! “Bir tamamen mantar. la zehirlendi..” başlığını okudu. Ağzını makineye — yaklaştırarak, gözleri gazetenin satırları arasın. da, fakat aklı Pariste bıraktığı i- | ki emsalsiz metresi, güzel Erme. mi ile Mod'da olmak üzere ken. disinden altı yüz kilometre me. | safede bulunan stenografa yaz. | evlilik se. nei devriyele; kutlulamak için masanın etrafına toplanıp, o gün, dağlardan toplattırdıkları man. tarları yiyen bir aile, çoluğu, ço- cuğu, torunuyla birden, hep likte zehirlenmiş, yemekten bir ddet sonra bütün ev halkı bü. ha başlamış ve bütün anne ile bü. yük baba, çocuklar, torunlar ve üklerden birinin dadısı ölmüş. tü. Fakat bu makale resmen kon. trole tâbi olan konserve fabrika- larını reklâm ederek nihayete eri. yordu. Tito alelâde bir - reklâmı m bir havadis olarak gazete. sine telefor: etmişti. Halbuki me- sele reklâmdan başka bir şey de. gildi, yoksa hakikaten zehirlen. me vakası falan yoktu.. Vaziyet böyle olunca Tito bir. denbire susuvertli, Diğer taralın- dakij stenoğraf: — E, sonra, somu ne olmuş?.. Niçin keşstiniz.. diye soruyordu, STUNA KIZI ha şafak atmadan karlara, koru. ara yayılırlar. — Niçin bu kadar erken? Çi. gekler daha tâze olsun diye mi? — Hayır, diye genç kız güle. rek cevap verdi. Bu eski biz â. dettir, Şarkı söyliyerek — çiçek kesmek lâzımdır. Evvelden gece | yarısı başımızı kokulu — sularla yıkar, sabahleyin tandevuya gi. dermiş gibi — kokular — için”e kırlara çıkardık. Fakat bütün bu büyüler hep bir âşık bulmak i. çindi. — Nast) detlikanlılar sizi çayır. larda mı beklerler? Güldü, güzel ağzına samimi bir mana vererek dudaklarını büktü: — Hayır.. Dinle bak töyliye. ceğim bu şarkıyı 0 zaman anlar. sın.. Ve eteklerini topliyarak — yere bağdaş kurdu, yuvarlak, beyar dizleri meydana çrıktı, evvelü ya- vaş, sonra da şarkının ahengine Kapılarak yüksek seçle rümence 'RADYO | Salı 24 - 10 - 939 12.30: Program ve Mmemloket saat ayarı, 12.35: Ajans — ve Meteonoloji haberleri, 12.50; Türk Müziği: Yeni atabap — program.. Büşen Kam, — Reşat Er Cevdet Kozutt. Okuyanları k, Melek Tokgöz. iklisat saati). 19 | progra mü: Ankara Z heyeli ni 2100 Bedil Yö, (Radya Ör Proetori Kestrası |1 — Mozari; “düpite “Ra. le, müzxiği 22.00: Memleket sanl a: » Ajana haber- leri, ziraat, -— Tahvilâ kamhbiyo sası (Fiyat). v Müzik Ya, rınki proxram ve kapanıy. BU Tn l6T L gü0 VAT DUa gp ON danak $ » nema ve j| Tiyatrolar ) Ğİ a gaA | gaa FN gi Hİ FOU GF AA ĞAT N Alemdar Sinemas Lorel — Hardi Harbe gidiyor Altın Mabut TIYATROSU Bu akşanı 20,30 da Tepebaşı Dram kısım SERİR &5 RALL TATİL YAPIYOR a— - Betağral Sadi Tek iyatrosu bu gece Ka. “öy Hâle sönamesında SVEY BABAM Na h biletler gündüz den salılmaktadır. — HKWER 'ÖÜPERLTİ F B 9 di n F urıclıam ız. 25 çarşamba ak. şamr Kadımların ) Beğendiği Amatör fotoğrafçılar arasında bir sergi Beyoğlu halkevinden: 1 — Şubat ayı içinde evimiz. de fotoğraf sergisi açılacaktır. 2—- sergiye yalnız ama. törler iştirak edebilecektir. 3 — Derece alan eserlere evi- mizce mükâfat verileceği gibi bu eserler nisan ©40 ayt içinde Ankarada açılacak olan umu. mi fotoğraf sergisinde de teş. hir edilecek ve orada da derece aldığı takdirde genel sekreter. likçe mükâfat verilecektir. * — Sergiye isştirak edecek amatörlerin tafsilât almak üze. | ve evimize müracaat eylemeleri. | ni rica ederiz. dı. Şarkısı bittiği zaman bu sefer daha sıcak bir sesle manasım âan. lattır.. Lö Mestriye kızın sıcak se. | sinin cazibesine kapılmış, asabi çingenelerin ateşli müziği, ateşli sözleri tesiri allında kalmıştı. — Sen dansöz olmıyacaktım., dedi. D —. Aym zamanda şarkı da söy. lüyordum. Dedi.. Sonra gamlhı bir ilâve etti: » Bizi her işi yapmağa mecbur ederlerdi. Aşağı kattan sert bir ses yük. ssliyordu. Florika: — Galiba çök gürültü yaptık.. değdi, Alçak sesle konuşmağa devam ettiler.. Bu halkın sede hisleriyle alâkadar olan Lö Mettriye genç kıza eski âdetleri hakkında sval. ler soruyor, hemen bütün Ru- | menler eski bir kostüme olduğu gibi bağlı oldukları bu eski âdet. | lerini öğrenmek istiyordu. güzel bir şarkı söylemeğe başla- ' sesle Geçen kısımların hulâsası: Eritrede budut kuman - danı yüzbaşı Makanyo digrat valisi Ras Yatsunun giyaleline giliyor. — Karısı genç ve güzel Müriya da gitmek İslediği halde veki- biyor, Hududu geçerek H beş topraklarına — giciyar. lar ve karşılanıyorlar. Ras Yatsu Avrupalılara döost i- se de genç ve cesur karde. Şi ve imparatorun muhafız kumandanı — Getasu — düş- mandır. Yolda bir köye geliniyor. Bir — kulübeden a çıkıyor; bir kaç da oraya koşüyor ve mızrağımı — kapı Ö- dikerek içeri giri nt — amânulı arak — onbüşi or: olunları: yör nüne Cuvuş mânalı dün mü? Koranzo, Somalinin, bir çölü, yahut dümdüz uzayan yaylaları andıran kırlarından bu yalçın ve korkunç dağların ortasına düştü. ğü için her an kendinde bir baş- kalık duyuyordu. Cessur bir as- kerdi, fakat buna rağmen, en çok bir iki yüz adımdan ilerisini gö- remeyişi yolun sık sık yamaçlarda dönerek kıvrılışlar yapısı onu kuş kulandırıyordu : Buralar pusu i. çin o kadar uygun yerlerdi ki., Onbası, hattâ korkuyor. fakat belli etmiyordu; bunun için de dört yanına sanki dört gözle ba- kıyordu. 2 Kulübenin önünde olanları gör memiş olmasına imkân yoktu. — Gördüm.. Ne var?... Diye cevap verdi. Ne sesinde, ne de bakışında göze çarpan bir başkalık görülmüyordu; çünkü ilk bakışta o hareketleri hiç de meraklı bulmamıştı, Çavuş Saliyanti anlattı: — Kulübeden çıkan adam dün evlendi; gece gelinle kaldı. ve şimdi onu dastlarına — bırakmak için çıkıp gitti. Koşanlar da ya. kın dostlarıdır; en çevik olan di. gerlerinden önce kulübeye girdi: kendisinin- içeride olduğunu an- latmak ve başkasının girmemesi için de mızrağını kapının önüne dikti. Onbaşı Koranzonun gözleri büyüdü. Yüzünü bir uh.iıııncl kapladı: — Vay canmal!... — Diğerleri şimdi içeridekinin çıkmasını bekliyorlar... Koranzo kendisini tutamadı: — Tuuul!.. Allah belâlarını..... Diye bir küfür savuracak oldu. Çavuş onun kolunu yakaladı, sıktı ve sesini alçaltarak çıkış. u: — Çeneni tut.. Bunların ara. larında senin dediklerini; anlayan bulunabilir; o zaman allah. onla rın değil bizim belâmızı — verir. | Hem artik bu gibi âdetler yavaş yavaş bırakılıyor. Sanki Somali. de böyle şeyler yok mu?.. — Orada iç taraflardaki — bir takım kabilelerde bir adam evle. nebilmek icin kızın baba veya annesine bir beyar adamın etin. öen bir parça götürmeğe mec- | — Ben bir de Transilvanya'ya | gitmelisin.. diye genç kadın de. | wam etti Orada hâlâ bu aylar zar- fında nişanlılar pazarı açılır.. — Nasıl genç kızları mı satı. yorlar? Florika güldü: — Yok canım.. Öyle değil.. Yalnızca nişanlanıyorlar, fakat anlaşmak için orada da her yer. de olduğu gibi müstakbel zevç. | lerin maddi varlıkları mevzuuba- his oluyor. Kızların ailesi çeyizlerini, el biselerini, mücevherlerini çimene yayılmış büyük örtüler üzerine seriyorlar.. Allenin diğer varlık. larını da göztsrebilmek için ağac. tan yapılmış küçük — oyuncaklar halinde çiftlikler, evler, kuyular, ilâve eliyorlar, tıpla çocukların Noel ovuncakları pibi.. Morenaniden bir ihtiyar bu merasimlerden birinde hazır bu. Turrnuş, çocuk iken bize anlat. mıştı., | kadınlar, genç kızlar ve — çocuk. . burdur. Evlendiği gece de.katı . sıfı Çırıl çıplak soyar; vücudun. dan kan çıkıncaya kadar — kamçı ile döver. Fakat böylesini ne duy dum, ne de gördüm!.. Vâdiyi ve ona yakın olan al. çak yamaçları büşbütün geçmiş. Terdi. Şimdi çıplak Ve kayalık dağlara tırmanıyorlardı. Önlerin. de bir iki yüz metreden fazla yol görünmüyor ve ön taraf tama. men kapalı — sanılıyordu. — Zaten geçtikleri yerler birer yol değil, gidip gelen atlı ve yayaların, ba. zam da keçi ve koyun sürülerinin ; ayak izlerinden ibaretti. Denizden en az bin beş yüz | metre yüksekte oldukları halde durmadan yükseliyorlardı. | Geçtikl-ri yerler birbirinden yalçın dağlarla çevrilen geniş vâ dilerdi; ekilmiş olan yerler pek | seyrekti; her taraf bastan — başa yabani otlarla, dikenlerle, Kak. tüs ağaçlarile kaplanmıştı; bazan sık ormanlardan, bazan d- çırıl cıplak dağlardan geçiyorlardı. | 'Taslar surada benli — bovanmır gibi kıpkırmız: olduğu halde öte. de kahve rengi, beride ise bem. bevazdı. Buralara pusu kuracak — olan bir mitralyöz, hattâ birkaç iyi silâhlı ve nitancı asker, bölük. lere ve taburlara karşı koyabi. lirlerdi. Dağlar, birer testere ile kesil. miş gibi alçalıyor ve yükseliyor. du. Yollar burların kenarların. da, birkaç yür metre derinlikte. ki uçurumların Üstünde — kavrılı. | yordu. İtalvanlar büyük bir dik. katle, — çekinerek gidiyorlardı: çünkü exz küçük bir yanlısşlık &. lüm demekti; fakat Habeşlerin atlı olanları Ca, vayaları da dürm düz bir yolda gider gibi ilerli. yorlardı. ftalyanlar, hele yaya Habeşle. rin, çıplak ayaklarile, Kangure gibi sıçraya sıçraya gidişlerine hayretle bakıyorlardı; — bunlar dört nal giden bir katıtı bile ge. çiyorlar, ve bu koşmalarına saat | lerce devama edivorlardı: nitekirr bu gefer de atlılarda hiş , geri Dkalmivorlardı: hepsinin de/ sade yağı bulan'nış olan kapkara ve parlak saçları pek çebirk toza bü. lanryor, tonrak rensini alryordu Hattâ bazıları baslarımı iyice yağ ladıktan sonra tonrakla da srva. | mıslar, saclarınt bir peruka hali. | ne koymuşlardı. . Adigrat, denizden en az — iki bin metre yüksekte ve dağların | arasında bulunuyordu. —3 GETASU?., Ras Yatsu, İtalyan yüzbaşısile arkadaşlarını şehrin bir saat ka, dar ilerisinde beş yür kadar atlı ve bunun birkaç misli yaya a. kerle karşıladı. Askerlerin aralarına memedeki cocuklarını arkalarına — bağlayan lar da karışmışlardı. Kadınlar ve, kızlar — saclarını taramışlar, örmüsler ve bol bol yağlamışlardı. Kokular ve po. matlarla tüvaletlerini tamamlama | Sabahleyin © merasimde bulu. | nan delikanlılar kilisede duadan çıktıktan sonra müstakbel nişan- hları vaadolunan eşyalar arasın. da dolaşmağa başlarlar ve beğen. dikleri bir namzedi — tabil çeyi« zini beğeniyorlar — dansa davet ederler.. Bundan sonra e kemalarının gaşyedici nâğmeleri altında ilk yeminlerini ederler.. — Ya biribirlerinin höşuna git. mezlerse? — O zaman başkalariyle dan. sederler.. Ve genç kadın şeytani bir gü. Tüşle ilâve etti: — Fakat ben öyle zannediyo- Kİ BONUSUYON Yazan: Kadircan Kafli ga çalışmışlarsa da bir © Jardan vücuda yayılan . kokularını giderememişler? So h baş ve vücutlara ikidt ** zz rü sürü sinekler konup W 5; du. Xlı Mülâzım Macyo bu Pf yu düydükça kendi kı le düşünüyordu: — Kokunun sertliği d redeyse burnum düşecekifin | erkeklerinin nasıl olup G4PE öe suz kalmadıklarına şaşıyff tlm Çocuklar, atların a) Di dibine kadar sokuluyorl#) yanların silâhlarına, ka! © güzel elbiselerine, hele * rinin parlak düğmelerine ? B; MŞiş hlerle bakıyorlardı. A Çoğunun saçları başlarffiği tarafından ustura ile İK içi alından enseye doğru bir 'e tim genişliğindeki kısmi Ö'de gibi bırakılmıştı;. bu blan ibikleri karaya boyanmış * man birer hindiyi andıfiPya, d r Bazılarının da başla: a tarafı karzınmış, yalnız * de birer tutam saç bırâkğ Al, Davutlar, ziller çalını iç, mızrak ve kKalkan 1 yapılıyor, yol boyunca tü birlerile sanki savaşıyo z Hepsi de o kadar hızl | buk hareket ediyorlardı | şurada iken bir göz açıp yıncaya kadar beş yüz te ted: görülüyorlardı. Ve Bunları yapârken de PY m sevinç anlatan çığlıklar Va bu bağırmalar davul ve Y.; lerine, — kılıçların ve mufil ha kalkanlara çarpmasından Pümn; gürültülere karışryordu. Ras Yatsu kibar bir Saçında yağ olmadığı söyleyişi, el erkışı da bir liyı andırabiliyordu, hattâ şile buluştukları zaman rün çoluktan, çocuktan, ve sudan. ekinden ve Demiş, sağlığını Sonra da yanıbaşında yirmi beş yaşlarında bir hiyr tanıtmıştı: ü * — Getasu.. kardeşim: Bu, kapkara gözlü, inctf La, boylu, çevik, kuvvetli bif İPkk, Bakışlarında granit serti dı; kaşları çatıktı ve — bi belinde — asılı — duran saplı, geniş ağızlı kılıı yırmıyordu. Ayrıca omu! til pıril bir filinta ala ngilir filintası., Bu strada Ras Yatsu, kumandanını da kardeşiü? Ü T ü y | Getasu elini uzattı. Gi FDane ŞA ABOYE TARİFESİ Memleket — M içünde di 15 155 260 25 6 aylık 47ö K20 | yıllık Ve0 — 1600 Larileden Balkan — Bırliği, avde otur kurus düşülür. birliğine girmiyen verlert vetmis beser kurus zamml0 Abone kaydımı bildiret lup ve telarat gerelini. 4 Fasının bDöda veya Del ollama ücretini idare kend! ni Aylık 3 aylık Ceennin has kaeia MÜ | nde VAKİIT'Aa ahone Adres değiştirme 25 kuruştur. İLAN ÜCRETLERİ Picarel ilânlarinın <entiff Tırr sondan Tübaren ilân rında töz y ve üçüncüde 2: birinci baslık vanı kesmece 5 li Rüyük. cok devmmli, Fenkli ilân verenlere » indirmeler vapılır. Resinf tın sanlim , satırı 30 kurüt rum ki onlacın çoğu daha evvel. den tanışırlar, hateâ bazı ailele. Tin teşhir ettikleri sembolik oyun. caklar arasında bazan bir behek de bulunur, * Bu kere Lö Mestriye büyük bir ihtiyatla Florikayı kendi ha. yatı Üzerine istiçvap ediyordu: —Demetr onun hakkında bir. çok sevler sövlemisti, fakat bun. lar kâfi değildi. Genç adam daha öğrenmek istiyordu. ; (Daha var) Ticari Mahivotte OlmU” Küçük Hânlar | Bir deta 30, iki defati Mefası 65. dört defası 75 *| delası 100 kurüstür. Şi ıll: ıeıleıırı bir ddı'" T vadır. Dört satırı geçen fazla sabırları - bes kurust” DEE F, sap edilir. Vakıl hem doğrudan € endi İdare verinde. yur kara esdedesinde Vakıt Şi altında — KEMALEDDİN Nân Rüresa elivle — ilân, eder. (Rüranım telefonu”

Bu sayıdan diğer sayfalar: