5 Şubat 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

5 Şubat 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

& — VAKIT ELLERİN İ Si FSEM ASN Marit tepecığı ve Hade ettiği mana Bu karakterde olan kimsekı msallerine ve beşeriyete karşı | 'lan bütüm vazilelerini ikmal et. niş oldukları kanaatine malik bulunduklarından en düşkün za. manlarında bile bu hisle müte. selli olur ve hayatın acılarına şüğüz gererler. SIHHAT Menfi Güneş işareti altında lünyaya gelmiş olan kimseler nmumiyetle mide ve diğer da. hili uzuvlarından muztarip olur. Cevelânı demleri gayet kö. » vücutlarının harareti da. ima düşük ve umumiyetle böb. rek ve karaciğer ağrılarma ma. ruzdurlar.. Bunlar bilhassa bacaklarda, dizlerde ve aşık kemiğinde ol . mak üzere kemik ârızalarma uğ. carlar. Kuru ve güneşli iklimler bun. lar üzerinde en mükemmel tesiri yapar. Utarid tepeciği serçe parma- ğın kaidesini teşkil etmektedir. Güzel bir el üzerinde bul: ğu zamanlar utarid tepeci kalâde iyi bir işarettir, fena bir el Üüzerinde, Ükri bakımdan zaaf ve dilşük - lüklere işaret eden bir el üze rinde bulunması, diğer hat vı şaretlerin ifade ettikleri kötü mânaları, temayülleri leyid ot- mek ve kuvvetlendirmekten baş ka hiç bir işe yaramaz. Utarid tepeciği bundan ziya- de ruhu ifade eder. Karakteris- tikleri şunlardır: Zekâda sürati intikal, düşünüş, muhakeme ve natıka.. Bu tepecik aynı zaman- da ilim ve ticaret hayatma bağ- lanmaktaki sürati de ifade eder, Fakat kötü bir el üzerinde bu - lunması mevzuun fikren tahrik olunabileceğini, kolaylık- a asabiyete kapılacağını ve fik- ven her husustaki zaafı; hulâsa- ten söylemek liumgı!iı—ıı hiç de iftihar olunmıyacak bir karak- tert 1fade eder. Bu tepetik tetkik olunurken, Bilhassa kala çizgisi de gözünün le bulundurulmalıdır. Uzun ve güzel resmedilmiş bir kafa çizgisi ile birlikte bu- sunduğu takdirde urarid tepeci - $ifikri 'ı.kıeklıgu ve muvaffa « kıyete ııuıt eder, Fakat kafa ÇiZgisi zayıf, fena çizilmiş veya çgayri muntazam ise o zaman da diğer hatların işaret ettikleri kötü temayülleri teyif eder ve kuvvetlendirir. MÜSBET UTARİD TEPECİĞİ Utarid tepeciği 21 mayısla 20 haziran ve nihayet 27 haziran tarihleri arasında dünyaya gel- miş olan kimseler için müsbet- tir. Ancak bu bir aylık devrin son günlerinde dünyaya gelmiş olanlarda tesiri az görülür. Bu tesir altında dünyaya gel- miş olan kimseler mıntakatül! - bruçta eş işaretler altında görü- lürler. Bu tiplerde en garip hu- susiyetleri çift şahsiyete malik olmalarıdır. Hattâ o kadar ki, !:ıu ıkg yaradılış ğıkdıgenle da imi bir mülcadele halindedir. Bu gibi kimseler fevkalâde zeki ol- malarına rağmen bir çok kere ler işlerinde sebat göstermedik - laiınden hayatlarını berbad e - derler. Bu tipteki kimseler ne iste diklerini hiç bir zaman bilmez - ler, Her zaman projelerini veya mesguliyetlerini ikileştirirler ve evlenmek bahsinde hiç bir za - man mesut bir neticeye vara * madıkları gibi, —umumiyetle fakat bilhassa Müşterek haytları icin yapacak- | maberleri, 12.80: ü intihapta mütereddid kalır- Bîmlımı anlasması çok müş- kül olan yaradılışlardır. kaynayan, hem de buz gibi bir tabiata malik oldukları icin hem âılı!r;"“ ııevırl;r hem de bir - nbire ve müthie bir şeki nefret ederler. a DK Fevkalâde kritik bir zekâya malik oldukları icin başkaları - nın en küçük tabiatlarını, hu - susiyetlerini görür (Daha var) 58 SUBAT IW Hem | orkestrazı, (> Yeni bDİr film yıldızımız Şehir tiyatrosunun Romeo-Jüliyet Suavi Tedü ismini ilk olarak gazate ilânlarında, duvar afiş- lerinde gördüğüm zamaa hiç şaşmadım, Çocukluğundanberi beraber büyüdüğümüz için onun tabi- atlerini, hususiyetlerini ve mo- erini pek iyi bilirdim, Bugün sahuc n değerli bir Jön Prömiyesi ve sinemacı- lığımızın yegâne istidadı olan Suavi Tedü, daha pek çocuk denecok bir yaşta İken bile si- müaya, tiyatroya ve bilkasza karşı büyük bir arzu 'di. aVI bugün henüz yürmi üç ndadır. Bundan oön iki sene evvel aramızda küçük kalır ve bizden uyrı yaşardı. Fakat onun bu yalnız yaşamak arzusu daha ziyade biraz me- lânkolik tabiatinin tesiri idi. Bizim koşuşarak oynaştığımız mehtaplı yaz göcelerinde o de- niz kenarımma çekilir, Marmüura- ntn enginlerinde mehtabı gey- rederdi. Suayinin yapmış - olduğu e- saslı tahsil ilk fahsilidir. Bun- dan gonra Suavi orta mektebe devam edeceğine çantayı bir mahallebiciye atar ve hiç ay- rılmadığı arkadaşı Orhan ile birlikte sinemaları dolaşırdı. Suavi daha o zumanlar bile si- nema ve tiyatroya karşı büyük bir alâka duyduğunu söylerdi. Fakat babası, annesi ve bilhas- Ba zabit olan ağabeyisl onun “Kötü,, diye tavsif ettikleri bu huyunu biç sevmezlerdi. Bu se- beple Suavinin arzusu uzun müddet içinde kaldı. Çocukken ailesinden çok çe- kinen Suavinin hemen bütün çocukluk hayatı teyzeslnin ya- nında geçm Teyzesi de ço- cuğun bu temayüllerine çok taraftar gürünmemekle bera- ber onu incitmemek için fazla bir şay Böylemezdi. Suavi bir Bün teyzesine: “Teyze, Ü, bir gün gelecek afl Guvarlarda göreceksin, Hevesli gencin bu © kikat oldu.. Geçen gün sile şüyle koruşuyordu: “Nasıl abla memnun müusun?,, afişle- rim duvarlarda görüldü, bir gün de cebimi paralı görecek- BİN. 5 Suavi hakikaten hevesli bir gonçti.. Davutpaşa ortamekte- bino giderken, yine Orhan ile bir gün paralarını birleştirmiİş- ler bir yerden elbise kaldıra- rak eski kıyafetlerle resimler gıkarmışlardı. Suavinin bu T gören ağaboylisi: böyle tiyatrocu Kardes iste- mem,. diye dayanmıştı. Bütün bu iİtirazlara rağmen Suavi sanat hayatena İntisap etmak İçin san atıyordu. Niha- “tabin- teyze- mini vet Devi RADYO : Program va memleket sast , 1236: Ajans ve Metcoruluji Türk Müziği: (PL) 1380/M00: — Müzik; Karışık —müzik | (PL) 1800: Program, — ve memleket | #at ayarı, 1808: Müzik; Radyo caz | 40: Konuşma (Umum! Toerbiye ve beden terbiyesi), 15.565: Berbest sant, 19.10: — Memleket saat | ayarı, Ajana ve meleoroloji haberleri, | 19.30: Türk müziği: Çalanlar; Kemkl | Niyazi Seyhun, Cevdet Kozan, Refik ] Fersan, Okuyan, Samahat Özdensea, 19.50: 'Türk müziği; Yaylı sazlar kon- | seri, 20.15: Konuşma (Fen ve Tabini Bilgileri), 20.30: Türk müziği: Çalan- ayı ee | lar: Komal N, Seyhun, Cerdet Kozan, dafaasına hazırlanırken, Fin- Cevdet Çağla, Refik Fersan, 1 — O. Tândiyanın vatan uğrundaki | kuyan: Müzeyyen Benar; — Muslafa çarpışmalarına maddi, maneyi bir kuvvet oluyor. Hürriyet ve istiklâl için ya- | Ajana haberleri; zirs Müzik: Küçük orkes. Memlaket oamat, ayarı, Esham - tah- Çağlar, 2115 tra, 2210: pılan mücadele bir gün fakat | vilât, Kambiyo — Nukut Borsası (Fi muhakkak «wrotte müavaffak oluyor, Bunnn misali çoktur ve Giyyem Tel onlardan biri- dir, yat). 22.80: Müzxik: Debüsey . Yaylı sazlar kuarteti, — (PLy 2255: Müzik Cazband (Pi.) 23,20/2320:0 Yarımlıl NİYAZİ AHMET ' pProgram ve kapanış. temsilinde be 6 genilen Suavi Bul olur, gözü etrafı görmez.. Trende birinci mevkil tercih eder ve tenhalıktan istifade e derek rolünü tekrar eder. Bir > gün Suavi Bakırköyden İstan- ? dalmış ki, bula inerken etmekte olduğu rolüne o kadar karşısına oturan bir ! adamı zavallı gencin Akli mu- K vazenesini bozm Suavi Romco rolünde den mezun oldu ve bir müddet de Ankara Gazi Terbiye Ens. titüsüne devam eti, fakat sanat onu çekiyordu. İstanbula av- det etti, Gizlice gküzel sanatlar akademisine yazıldı, çünkü sahneden ziyade resme istidadı vardı. Bu arada Bakırköy İs- tUklAl İldman Y rdunun temsil kolunda da çalışıyor, dekor ya- piyor ve sahneye çıkıyordu. Dört beş sene eyvel Suavi hayatının on büyük acısını tat. bi Suavinin haya- tında bir dönüm noktası teşkli eder. Artık Suavi tamamen kendini sanata vermişti. Eminönü Halkevi temsil ko- lunda çalışmağa basladı ve u- fak tefek müvaffakiyetleri gö. rüldü. Bilâhara Şehir Tiyatro- güna İntisap etti Suayinin hakiki sanat bayea- tınma atılması Üç senelik bir meseledir, Suavi liç senede ha- kikt bir istidat olduğunu mey- dana koydu. darken iftihi barabilir. Fakat bu iftiharın en büyük hissesi kıymetli re- jisörümüz - Ertuğrul! Muhsine aittir. Müuhsin bir heykeltraş kud- retile eline verilen malzemeyi bir çamur gibi yoğurarak ona Istodiği şekli verobilmektedir. y Hivi Tedü bunun açık bir Netekim Suavi de buünu takdir etmekte ve Ustada karşı büyük bir hürmet besle- mektedir. Suavi sanatine hakikaten bağlıdır. İ$ hayatının haricin- de olduğu zamanlarda bile dü- ŞüÜncesi yine sahne üzerinde- dir. O kadar ki, mezelâ trende, tramvarda hen rolleri le met- | 5-2-940 Pazartesi ŞEHİR TİYATROSU Komsdi Kısmı: Akgşam 20.30 da: OĞLUMUZ ... Brzincan felAkelsedeleri için Şehir Tiyatrosu Tepebaşı Dram kesmında Bu gece saat 2080 da: Bir defaya mahsus: Pembe Kokak 40 Numara HALK ÖPERETİ Bu akşam O da (La Maskot) (Oğurlu Kız) ALEMDAR sinemasında 1 — Cezair Sevdaları 2 — Lorel - Hardi Hovardalıkta, ş olduğundan korkarak kaçmış.. Suavi tramivayda sahanlıkta durur. Buna da sebep rolünü tekrar edebilmek imkânımı bul maktır. Ama bizim sardalya kutusu gibi tramvaylar buna müsaade etmezmiş.. O da bi zim sanatkârımızın tatırap se- bebi olur. (Keşki sanatkârla- rın ızlırapları hep bu kabilden olsa..) Masmafih bütün bunlar Su- avi Tedünün sanatine karşı gösterdiği bağlılığın en açık bir ifadesidir. Genç artistimizin hususiyet lerine gelince: Burada baklayı ağzından çıkarmak bir mese- ledir. Suavi yaramazdır, hem de sinsl yaramazlardan. Karda yürüyüp izini belli etmeyen cinsinden.. Hususiyetlerinden kimseye bahsetmez, ketün- dür. Muhitinde çok uslu ta- ninır.. Kurt komşuüsunu yemez, sözü sankl onun için söylen. miştir. Kadin bahsinde, — xurnada peşref olmaz, darbı meseline uygun olarak hareket eder. Bahtına çıkana razıdır. Ancak köşe lokumu gibi , şİşman,ba: tunlardan hoşlanmaz, Boncuk gibi mavi gözlerden nefret e- dor. Sarışın, esmer, diye tiple- ri tefrik etmez, fakat ufak te- fek kadınlardan hoşlanır. Suavinin sayanı dikkat hu- süsiyetlerinden biri de Şikem- perver olmasıdır, Midesine çok düşkündür. İyi yemekler ile karşılaştığı zaman neşesi bir kat artar. Erkeği eve bağlamak için en mükemmel çare güzel yemek yapmaktır, diyenler muhak- kak sevgili dostum Suavi gibi gençleri mlaal getirmek iste- miştir., Suavi muntazam hayattan zevk almaz, serbest — olmağa, gezmeğe ve bilhassa gece ha- yatıma bayılır: Yazin deniz ban yosunu katiyyeon ihmal etmez. En ziyade sinirlendiği şey bayılmaktır. Hattâ bayılmanın sözü bile onu sinirlendirir. Bu sebeple hayatta sevmediği şey- ler: baygın göz, bayıltrct koku ve imam bayıldıdır. MUZAFFER ACAR ——— Sonya Heniye bir rakip Mey Ros patinaj hâdisi addediliyor Böstonlu olan küçük Mey Ros henüz on beş yaşında bi- le değildir. Buna rağmen bu- gün Sonya Henni'nin ismini unutturacak kadar büyük bir maharetle buzlar üstünde ka- yıp oynamaktadır. Dokuz senedenberi Holivut. ta bulunan bu patinaj dâhisi Metro Goldvin Mayor ile bir kontrat yapmış, yakmda Joan Grovford ile birlikte bir film gevirecektir, Bu filmin büyük muvaffakl- yetler kazanacağını ve genç kızın bilhassa — fiim âleminde Sonya Henni'yi çok bastıraca- ğını yazan Holivut sİnema mec mudlüri iddlalarını * Jabat et- mek için ikl patinaj yıldızımın resimlerini birlikte basmakta ve küçük kızım çok glzel ve ay- nrzamanda gayet fotojenik ol- duğuünuü İleri sürmektedirler. vagonda tekrar | z — Siz çok nazik bir adam ol. malısınız, fakat nişancılıkta mu. hakkak benim kadar mahir de. gilsiniz., İster misiniz size bir | maceramı anlatayım ?. | Kont sükünetini kaybetme - mişti. Alay dolu bir sesle : — Oldu olacak, bari otursak.. Dedi.. Balıkçı reisi daha aşa. ğı değildi: KĞN — Çok mütecasirim ki sizlere ikram edecek koltuğum yok,. Diye mukabelede — bulundu.. Fakat madem ki bu kadar hüs. |nünivetle hareket ediyorsunuz, |ben de sizin sabrınızı guiistimal etmiveceğim. Yalnız size kısaca şunu hatırlatayım ki Jaromir | faciası benim tarafımdan tertip Vedilmiştir. İçinde tabutlar bu . lunmuş olan yatı hatır! nuz değil mi? İşte bu hi nim arkadaşlarımla birlik! | tip edilmis düu), Bak Jan Ladubil, Mirey re. is ve Lazar Magdelen.: Bunların hepsi ayrı ayrı bir kıymetti; rlı—r Fakat bu hüdisemin de evvel tı var. Bir sabah erkenden hepi. nizin pek iyi tantdığınız ve bir Baat evvel tekrar karşılaşmış ol. duüğünüz zaman sizlere hayırlı yolculuklar dilemiş olan gok ki. bar bir adam bizim fakir kulü. bemizin kapısını caldı.. Bize ba. x teklifler yaptı. Tabil bu teklif. ler bizim de çok hoşumuza git. zda bulunuyoruz. Ve tabif sonra neler olduğunu, nasıl atlatıldığınızı pek güzel bi- nu ne kadar muvaffak olmuştu. Hepiniz de burunlarmızı uzatıp bu müthiş facianın sizin isimle. rinizle imzalanmış n!dıızınu hayretle gördünüz.. İyi yuttu - Siz de itiraf edersiniz. Elektrik zili veniden çalmağa başladı.. Tome Banyers reseptö. ru lı'ılıgımı koydu dinledi, son. —Güml dedi.. Beyler, görüş. memiz bitmişi Sizi bir çey . rek Baat için burada alıkoy . Yaarm Teap ediyordu.. Butda mu. vaffak oldum.. Artık geçin gide. bilirsiniz. Haydi çocuklar, şim . di biz de işimize.. Ama bu efen. diler menfi bir hareketto bulu. nurlarsa o zaman derhal ateş e. dersiniz., Arkadaşları ateş vaziyeti al « | mışlardı.. Haydutlar silâhların | tehdidi altında acele acele yürü. meğe başladılar. Tomc Banyers arkalarından tıpkı Tade gibi: — Hayırlı yolculuklar, hayırlı yolculuklar.. Diye bağırtyordu.. Haydutar bir müddet böylece yürüdüler ve biraz ilerideki ko. ruluğa varıp yapraklar vücutla. rınt gizlemeğe başlayınca, ara . larında bir tek kelime konuşma. dan bütün hızlarile koşmağa buş ladılar., Nihayet ileride her zamanki Kibi sakin denizi ve aynı yerde duran gemilerini gördüler. Çılgınlar gibi sahilde kumlar üzerinde duran kayıklarına ko . şuştular.. Bütün kuvvetlerile küreklere sarılıyorlar, müthiş düşmanları. nı bir daha görmekten mütevel. Hit bir korku ile titriyorlardı. Diğer taraftan da gemide ha . zırlayıp bırakmış oldukları müt. hiş cinayet plânmımm ne şekilde tamamlanmış o'duğunu merak e. diyorlardı. Filbakika kayık yaklaştıkça | kurbanlarının yerini işaret eden Üç karaltı görmeğe başlamışlar. dı.. Bu karaltıları görmüşler fa. kat bir daha biribirlerine bak . mağa cesaret edememiş, bir tek kelime bile konuşamamışlardı.. Hepsi bembeyaz. kesilmişlerdi. Kısa bir zaman s#onra gemile. rinin yanıma vardılar.. Hepsi bir. den turmanmağza çalışıyorlardı. Fakat ilk olarak Kont yukarıya ı—xkkı Çünkü Felineti bağlamak p ediyordu. Cebinden kalın kıvıı çıkardı yavaşça bir ıslık çalarak hayvanı çağırdı, fakat sessizlik iİçinde akseden kendi sesinden korktu titredi.. Kaplan cevav vermiyor, meydana çıkmı. yordu.. Arkadaşlarına döndü: — Her halde aşağıya inmiş ve. yahut bir tarafa saklanmış ol . malt.. Dedi.. Diğer haydutlar esasen hemen üarkasında bulunu_vorlır. dı. Hepsi bu gemiye cabucak binmek istiyorlar, kurtuluşu bu | gemide arıyorlardı.. Sonuncusu da gemiye ayak bastıktan sonra: —Oh nihayet kurtulduk.. De, r- (Blfle gösteriyor. | işte görüyorsunuz, | liyorsumuz.. Ah © Jaromir oyu. | rulmuş bir dolma idi değil mi? | — Hayır, ma? Ü Diye müthiş W'. di., € Vo feci görünüşlü deki mahkümlari| sıçrayarak Kolt önüne dikilmişti-. Bu Valeri Bie' de iki rnw:hcl “ü — Kont Sel duklarınız unııl' dirler. Aynı zamanda (Ş * müthiş bir. “vay' yerinden fırlamif tevkif elme»mlu, den doğrüca koll | tarak bo"nımdl-“’ ö mağa badnmış d rasında: 'an Kalvil © | cinayetlerinin * vereceksin. rn'md’ Diye bogacıım Wk:;' .dıl' hir taraftan cık! dar silâhlı sdam cinayetten mene beyi çetesinin d& N N me” göri ü"“,ı* Matmazel j ğ mukua Vel tamen - kırdılaf- -Aynı zamanda (ai Tade büyük bi nuşuyorndu: — Efendiler, artiliğiğ bm—larııııım'. | diklerimi harfiyet niz, Gayetle mıı* s'*ld,( zurl nn'ııışl' Hayd | den, y dan di 'ıllı bağlaf velce Valeri ile ROlb ı oldukları ambarlar”, er. Totolitombo NÜ pıda beklemeği * birinin nöfes ıl saade etmem, 'Tade zencinin bir d birini fazla bulu. — Hayır, benim hayır, sen gel sen Taber, Dedi. Güvertede ıztırâ?? saatlerin heyocafk. şanıyordu. Roland babasını Ö ı. lerinden yaşlar akâl g vukat kızımı Vale! )urdıııı Henpsi ke!d ran büyük konta lardı. 'I'ulo.ılorrıb“’ı ri zaman hepsi oNUU şuştular, Çünkü & kârlıği, zekâsı ve © tım muzafferiyetiti mişti. (D? | VA Kİ Gazelede çıkıkfi resimlerin araRar ABONE T Memlek ı:':'u" Aylık $ aylık — 280 6 aylık — 445 1 yillık — 900 'Tarifoden Balkaü harl da atız kurug dÜY | ğine girmiyen yeri beyer kuruş ? Abone kaydını ve telgraf ücretini # posta veya bankik İT retini Jdare kendi Türkiyenin her VAKIT'a ıln;.j Adres doğiştirme İLAN ÜVCİ Ticaret ua..ı.rıı" W tırı sondan “”"':ıı" yINda 40, iÇ 5A ı_ dördüncü sayfadA çünctide 2; h.rl;: kermece © Hiral ' çox GEV gl mııı :ı“:ıhı WYW% N | dirmeler yapılır: zantim satırı 40 KU Ticari 2 ııılrf" Bir defa 1o 1;1:4 4 fasa 65, dört de! y 200 Kuruştur. ÜŞ ":f Terin bir defası bedi' tırı geçen ııulll” İ boş kuruştan Vakıt bem M kendi idara yerii , y cadilesinde omın" MALEBDDİN IRE ıM" ellyle ilân Kabul telefamm: 203839 İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: