18 Mart 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

18 Mart 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T ae BAA a birkalöya, Elbe, x xixyh * takrmada d 4 bir f Yarım da. Ryila Palketi batıda N an, ku. Ü at SA ıhî:%;“l birlik- & üşy Slmetre 58 mil. çıkan Utmuş DA KA 'N ll n ) RTasın. xa Yi m“hum BT narsivsu, | İN Di Olas Hdır, Dün, , — Aman Mercan sus.. Annem geliyor gali- ba?.. Sütü döktüğümüzu görurse hem sana, hem bana kızacak!.. Sen de ne aç gözlü şeymişsin. Hemen sütleri içmeğe çalışıyorsun.. Ben masa- nın altında korkular geçiriyorum ÂAh annem sü- tü benim döktüğümü anlamasa, sana bir güzel dayak atsa.. Bu içtiğin sütün lezzetini sen o za- man görürsün! Aman sus annem geliyor galiba! 'Din tarih ve coğrafya akımında n değeri HİYSELAN 2 Fasizmin vârattığı en güzel e- sorlerden hbiri de Musolininin 20.000 seyirci alan formudur. n İtalyanın çok uzun bir sahili slaca- | vardır, Halkın mühim bir kısmıi hayatını — balıkçılıkla kazanır. En çok avlanan balıklar pala. mut ve sardalyadır, Napoli sa- hillerinde avyni zamanda sünger ve mercan da cıkatılır. İtalya- nın maden kömürü hemen he- | tmen hiç yok gibidir. (Bu yanyı resmiyle birlikte keserek coğrafya dosyanıza ko- yunuz). MONOLOĞ : Afacan - Yaramaz (17-12 yaşlarında bir çocuk tarafından) Ç Yaramaz, yaramaz, yara- maz.. Gel yaramaz, git yara- muz... Hey bana bak yaramaz... “Hafifçe ısık çalar,, Hüit! ya. ramaz! Kim o yaramaz?.. Benmişim ©o yaramıaz. Oyla diyorlar. Bir vakiller ehemmiyotsiz işlerime baktılar ve bana haksız olarak yaramaz smini taktılar, İnsaa yaramaz olur mu efendim? Bi. bot bir işe yarar, elbet to bir iş örür. Bi yapana, yaramaz denir mi bhiç? Acaba ben ne yapardın da bana yaramaz derlerdi? Unuttum bile, ufak şeyler efendim. Hatırda kalır mı hiç. İlah durunuz bakayım (düşünür), evet bir gün farze. diniz evde yalnızım. Boş duru- lür mu? Mutfağa girerim. Hi- Tala bir göz gezdiririm,. Yene- cek şeylerin hatırını şüyle so- rarlin: Ön tarafla kadayif hazretle. rino kandilli bir selâm sarkıtı. rım, Oburluğu sevmediğim için hoşaf kâseslnc do şöyle (işaret eder) bir ilüfat ede Şu tuz beyaz, anladık, niçin beyazlığı lle kara bibere du- dak büksün? yoo, bu nisbet çe- kilmoz, ikisini bir araya Beti- ririm, Neden sirke Jle pekmez ayrı kapta? Sanki bir asıldan de- gillermiş?... Onları da halt ederim. Aman dikkat buyurunuz. Sirke ile pekmez cenaplarını halt ede. rüm. Her gey cinsi elnsino git. meli değil ml efendim?.. Ka- rakulak suyu, eski vezirler gi- bi devletii efendim hazretleri değil ya! Kuyü guyu ile pekâlü bir kapta bulunabilir. Sonra mini mini kaşar kel- Jezinden tekerlok rendeden a- raba, maşadan değnek yapar, mutfağı dolaşırım. Ronde ka, şarı yerse bu benim kabahatim mi? Fakat inanınız bayanlar, baylar; bunların hepsi kaba. hat, hepsi yaramazlıkmış, bun- Jarı- yaramaslar yaparlarmış! Hem beni komgudaki düğüne götürmezler, hem do odaları açık bırakırlar: Sandık odasına girdimse yı- ne ben mi kabahatliyim? Bu sefer de ayaklarım beni oraya götürüverdi. İçimden bir ses “Çetin etme- yeni belli et,, diye haykırınca duramadım. Sandıkdaki eşya- yı odanın içine yaydım. Oh, gel keyfim gel!.. Allı, morlu, * sarılı, mavili, entariler, ceketlar, corınlır,% kuşaklar, muşuklar.. Nöler neler yok? Sanki efen, dim yerli mallar pazarı!,. Şim. di ne yapmalı? No yapmalı di- ye düşünmeğe Kalmadı, He- men büyük annemin kuşakla- rınt duvarlara gerdim, eşyanım hepsini kördüğüm yapıp üzer- lerine astım. Al sana gelin o. dası.. Sandıkların gözlerinde bulduğum sürmeler, rastıklar, pudralar, pomatalarla da kedi. yi bayan gelin gibi- bir güzel süzledim. Koltuğa oturdum. Sonra, bu hareketi gayet tabil bulduğum için akşama kadar unuttum bile.. Eve geldiğim zaman aman Allah!.. Ne çığlıklar, ne kıya- meler!,. Herkesin sinirleri a- yaklanmış beni bekliyorlar. Kapıdan girer ğirmez yakala- dılar; #nnem, ablam üzerimc "çullandılar. Alsana çat, “yüzüne eliyle tokat atar,, l suna pat; bir da- ha yapacak misin hingir yü, murcak! Blir daha yapacakmı. sın hınzır yaramaz? diyo İylce 1 Tarih Albümü: | Bq resim hangi tarih konusuna aitlir. Bulabilir misiniz? K K Fakat yapar nineler, Gece tandır safası! Gökler yerlere döşer, Gemniş, temiz bir çarşaf, Lâpa Tâpa kar düşer, Beyazlanır her taraf! Kışım soğuk geçer, Sular dereler donar! Yemsiz kalmış serçeler, Penceremize konar.. Başında bir ateşin Güzel yazı özleriz! Her dakika güneşin, AM Zei dayak ı;thlnr. , A ) Bereket versin haminne ye- tişti de ellerinden - kurtardı. Yoksa mübarek vücudüm ha- rap olacaktı. (Devamı haltaya) | — Küçük okuyucularımıza coğ- rafya albütnünden sonra bu- l gün bir de tarih albümü müsa, bakası tertip ediyoruz. Coğ- rafya albümü müsabakasının neticosini bir kaç hafta sonra ilân edeceğiz. Coğrafya albü- münde kıymetli hediyeler ve- rileceği gibi, tarih albümünde yine okuyucularımızın okulda ve evdo İşlerine yarayacak, on- lara hoş vakit goçirtecek arka- Banlar voeroceğiz. Tarih albümü beş hafta de. vam edecektir. Beş resmi kese. rek bDize göndereceksiniz. Reş- Dıln no olduğunu biz, size söy- lemiyeceğiz. Yalnız onun hak- kında kısaca bilgi vereceğiz. Siz bu bilgiyi okuduktan sonra resmin ne olduğunu kolayca bulacaksınız. “Türklerin getdiği Boyu ta- rih kitaplarında okumuşsunuz. dur. Bir , . . soydan, buna ait masal ve dostan bugün hemen her zaman hatırınızda ve tarih kitaplarınızda bulunmaktadır. İşte bu resim © döstanın kah. ramanrı olan ... ava gitmesini görüyoruz. Acaba bu destanın kahramanı kim?.,

Bu sayıdan diğer sayfalar: