20 Nisan 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

20 Nisan 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İN 'e yeni V Bütçeni ge. .:"_' haricinde YN Na PTEK mecini l € Mmüamelât Mahal kalma, İ İn4 h —g,( Biz müdür h ’ı'ıı'ul Ve tağısıla, p N _'vo İCTASI içim t."'m Kentrol me, İlş kuk go, çi ÜTÜK huukay, . İalunmaları ülmış ve V t M İllerine bağ. ü | n iki me. NN aa a ter ra nn ü Adasına 30 N Kurtaran N İra maaşlı Vâve olun. İtay NESİ #dedinin art. " üğ müş. t TAYA 20 lira Ü % Tülltehan. haşal Hinacı, 15 Rabakcı, d öy v C, önir Ülc Ücretil i U bir ka, Miç ı': Kalfası ile | DU Ndakı, e ile u. xm:"" Düve e. xX*_ . İlca yelin 940 masref bütçes, ' » î » . &clıs.ne verildi — tde ihdas olunan memu- teşkilât nelerdir? bütçeye, 60 lira ücretli bir memurla a iloretli bir ka gece bekçisi İDARE VE YAZI 1şLik Riyaset makamıi etirind Gern nazarı dik. geli de dahli kadro ile bir teçkll — olunadaktır. aladik ve mneşriyat müdür. n aslallı da — düşünül. müş, neçriyat içleriyle turizm işleri, nin bir elden idâresi düşünülmüz ve bu mülâhaza ile 260 Hra Ücretli bir neşriyat istatişlik ve turizm müdür. Tüğü ihdas alunmuzlur. Bu müdürtük Yaşkllalima W0 Hica Ücrelil vir neşri. yut getliği, 20 llra madşlı ber memur Üâve olunmuştur, Evrak müdürlüğü kadrosuna 20 li, ra maaşlı bir müküyyit — ve hazinei lirs masaşlı bir tusnif me. gminönü, Eyüp ka, ra maaşir birer kâ, tp, merkez idaresiyle guabatl için 35 şer lra ücrelli üç meydancı, 40 lira Ücretli T gece bekçisi, 30 zar Jira Üc, vetli 11 hademe, 50 şer Jlra Ücrelli iki pesta memuru, tahakkuk — ve tahsil Şubeleri için 20 çer Bra ücretli 20 ge. ce bekçisi, Falih kazasmma 30 lira Uc. vetli bir daktilo Nava edilmiştir. Müfettiş heyeti xK Vra maaşlı 2 müfettiş, 28 lira maağlı Kâte alınarak protokol olduğu salde uzak bir kalemi mahsus üâve edilmiştir. Zat işleri kadrosuna 40 Jira maaşlı bir gef, 25 lira* maaytı 2 ve 20 lira maaşlı iki kâtip Üâve olunmuştur. Şehrimizdeki Italyan gençleri gidiyor Son günlerde şebrimizde bulu. nan İtalyanlardan memleketleri. ne dönenler çoğalmıştır. Bunların İtalyan hükümetinin daveti üze. rine gittikleri söylenmektedir. Bilhassa bu arada ler tkseri. yeti teşkil etmektedir. Geçen son baharda Avrupa hi başladığı zaman da böyle ol! İtalyanla. Tin mühim bir ktı talyaya ça. ğarılmıştı. Bu defaki harekette İ. talya hükümetinin son günlerde almakta olduğu tedbirlerle alâka. &: görülmektedir. — Bağırsakçılar ihracat birliği kuracaklar Bağırsak ihracat tüccarları ara. larında bir ihracat birliği kurmak üzere dün Galatadaki ihracatı kontrol dairesinde toplanmışlar. dır, Bağırsak tüccarları, Almanya mal almamaya başladığı lqiı_ı ba, gırsaklara yeni alıcılar temin €. dilmesi maksadiyle birlik kur. ktadırlar. Dünkü toplantıda bir ko stir. Bu komi. te kuru t nizamnamc. lerini hazırlıyacaktır. Nizamna. me ticaret vekâleti tarafından tas dik edildikten sonra derhal (faali. yete geçilecektir. KEKERRLETLR . TAN rosuna 7Ö şer | bir kâtip, $0 lira ücretli bir daktilo | | Danimarka işgal olununcuya kadar fransızca Pari Suvar ga. zetesinin Kopenhag muhabirli. K yapan Gaston Tieri Holan- daya avdete muvaffak olmuş. tur. Danimarkadan kalkıp Lâ gelen hususf trende elli Fransız, seksen İngiliz ve 30 Polanyalı bulunmakta idi. Tren Lâheye geldiği zaman Fransız ve lngl. liz elçileri ile kalabalık bir halk kütlesi tarafından karşılanmış. tir. Fransız gazeteci neler anlatıyor? Konenhag muhabiri Gaston Tieri'den tam hafta haber ir almamamıstı, arkadaşlarile kar- şılaşımca ilk sözü: — Of, de . o kadar uzaktan Bir domuz avında Silâhı patlamıyan deli- kanlı az kalsın parçalanıyordu Bursa, (Hususi muhabirimiz. den) — Bursanın Kadriye kü- yünden Saadet ağlu Emin evvel. ki gün domuz avına çıkmış, yt mi dakika bir domuzla mücade. Je ettikten sonra kendisini yara- layan domuzu biçakla öldürmüş- tür. Bu 22 yaşlarındaki hâdisayi şöyle anlattı: — Korucu ila bernber domuz avına gittik. Önümlize bit do . muz çıktı. Hemen silâhımı pat. delikanlı |lattım; yaralandı. Bu gsefer de önüne geçtim. Fakat tüfek lamadı, Patlamaymca domtz zerime geldi; beni yere yıktı; altında kaldım, Bu sırada pan tölonumu parçaladığı gibi & elimi fena halde yaral: e 20 dakika kadar bö! uğraştım. Nihayet bıcakla kar. nından yaralryarak öldürdüm. Beni korucu arkasına aldı; köye Ü, Ertesi günü tekrar tek elimle ava gittimse de bu sefer bir sey bulamadım. Tam 150 ki. loluk bir domuzdu. — Öyle ise sana iyi bir tüfek lâzam ? — Evet zaten zirant müdürü bana iyi bir silâh vereceğini de vaadetti. Şimdi onu dört gözle beklivorum. Zaten kuyrukların! ziraat müdürüne getirdim. dedi Esat Alkan Danimarka Hüdiselerine ait ilk fotoğraflardan biri: — Alman üskerleri Kopenhag sokakların. da, otobüslerle mektebe giden ve hiç bi rşeyden !ıqbrri olmuyan gafil yavruların neşesine dikkat ediniz Ve Danimarka işgalini göyle anlattı: a — Alman kıtalarınm Dani- marka topraklarına girmiş ol. duklarımı sabahin — saat üçü haber aldım.. Alman motörlü kı. taları gece yarısından ra hududu aşmışlardı. telgraf çekmek- oldu, sonra tele- Tön etmek fırsatlarını aradım.. Fakat bü yollar kesilmişti. Almanlar sabahm dördüne kadar merkez garı, radyo istas. yonlarmı, telgraf merkezlerini, telefon santrâllarmı ve gazete. lerin idare ve matbaslarını işgal etmişlerdi. Birdenbire müthiş bir gürültü işitildi. Üç yüz tayyare gök yü- zünü doldurmuştu.. Alçak mesa- feden ucan bu tayyareler biribi. rine birleşmiş kara bir bulut ha. linde Kopenhag semalarını kap- lamışlardı. Saat tam beste bütün banka- lara vazıyet edilmişti, gahsi he. saplardan da 300 krondan fazla çekmek menedilmişti. İngiliz ve Fransızlara yapılan muamele Fransız ve İngilizlere yapılan muameleler arasında - bariz bir fark vardı. ”i Almanlar şehre girdikleri za. man, İngiliz divlomatlarını her zaman bira nakli için kullanılan iki açık kamyona doldurdular.. Danimar i İngiliz tebaası teker teker istievap edilmiş ve hepsinin üzerleri ve evleri ince- den İnceye aranmıştı., Fransız diplomatlarına böy! bir muamele vapılmadı. Kopenhağda hayat Benim oturmakta — olduğum İngiltere oteli Danimarkadaki Almari kıtalarınım erkâzırharbiye merkezi olmuştu. — Nasıl avdet ettiniz? Yolculuğumuz normal bir şekilde geçti. Almanyadan ge. ken Almanlar bize mükem . çer | mel bir ziyafet verdiler, hattâ sofrada sarap ta vardı, tabil bü- tün bunların gayesi propaganda idi. Danimarkalıların sempatisi Konenhapdan ayrılırken Dani. mazkalılar bizim şerefimize bir resmi kabul tertip etmişler ve istasvonda karılarımıza çiçek verirken:! — Allah cesaret versin.. Biz de kalbimizle sizinle beraberiz. diye bağırdılar, Avnı trenle bütün Fransız ve İngiliz gazetecileri ile Fransız ve İngiliz sefaret ve konsolos . luklarına mensup bütün memur lar Lâheye gelmişlerdir. Danimarkadaki Fransızlar a. 3—VAKIT 20 NİSAN 1940 rasından valnız iki kişi Alman. lar tarafından tevkif olunmuş- tur. Danimarka kralı ne diyor? -Y çıkmazdan evvel Da- nimarka kralı Kristianı gör. temin ederim kral bir cesaretin timsali Jori söyledi: — Siz muhakkak ki tekrar burava geleceksiniz., Buna kati imamım var, Ufuk muhakkak ki aydınlanacaktır, Sema uzun müd det siyah bulutlarla kapalı ka- lamaz. Danimarka milleti kay. bolmiyacaktır, olamaz. Dani . marka daima Fransanın dostu olarak kalacaktır.., Gemiyi durdurun.. Stokholm'de Fransız deniz a. taşesi olan kutup seyyahların . dan Pol Emil Viktor da başm- dan gecen şu garip vakayı an- latmaktadır: — Pazartesi akşamı Kopen. hag'a gelmiştim. Ertesi gün sa. bah beşte tekrar Stokholme gi. decektim. Saat beşte Kopenhag imanma geldim. Rihtımda her gey sakindi. Görünürde bir tek asker bile yoktu. Malmoe gide- cek olan ilk feribot hazırlanı- yordu. Feribot hareket etti. Liman. dan erkacağımız zaman son rıh. tımım ilzerinden bir Alman nö. betçisi geminin kaptanma bağır. dı: — Durun. durun. Hayret eden kaptan gemiyi if etti ve —tekrar rıhtıma yanaştı.. Danimarka isgal olun- muştu. Bütün resmi daireler AL man askerleri tarafından kuşa. tılmıştı. Beş esrarongiz gemi Bir gün evve! yanl pazartesl günü Kopenhag'a gelirken ll manda beş esrarengiz kömür isi nazarı dikkatimi celbet- Bunlar Alman bandralı te misinden — külliyetli miktarda Alman askeri cıkmış olduğunu öğrendim. Meğerse Alman as. kerleri günlerdenberi ambarlar. da saklt duruyorlarmış. Salı günli sabahlevin erken - den bir kaç düzine Alman bom- bardıman tayyaresi alcak mesa- feden ucarak Danimarka top - rakları Üzerine Danimarka lisa, nrnda yazılmış beyannameler a- tıyorlardı. Bakırköyde Kızılay " Balosu Bakırköy Kızılay teşkilâtı bu | gece Bakırköy Halkevi salonun. da bir balo verecektir. 'Tertip heyeti balonun fevkalâ. de olması için hiç bir fedakârlık. tanı kaçınmamış, mükemmel — bir caz angaje ettiği gibi, ucuz bir büfe ve fevkalâde zengin kutyon hazırlamıştır. oadama; Salı günü bu beş kömür ge- | Danimarkadan gelen- gakanların ler neler anlatıyor ? Ingiliz sefaret erkânı iki açık kamyona doldurulmuş Buna mukabil Fransızlara mükellef bir ziyafet verildi | sulhü Norveç harbinin neticesine mi bağlı? Londradan bildiriliyec: Sandey Dispaç gazetesi Alman. yanın ne gibi sebepler tahtında Norveçi işgale mecbur kaldığını bildirmektedir. Gazete şöyle yazıyor: *Almanya Norveçte kendisini karşılayacak bir mukavemeti hiç beklemiyordu. Ruayanın Finlan. diya işinde olduğu gibi Almanya da mümessilleri ve casusları tara. fından yanlış-haberler almıştı.. Almanyayı İskandinav memle. ketleri Üzerine atan sebepler şun. lardır; 1) Stratejik sebepler: İngilte. reye karşı daha çok hava Üssü te. min etmek. 2) İktısadi sebepler: Abluka. nın gittikçe büyüyen tazyikini a. zaltmak. 3) Siyasi sebepler: İtalyaya te. sir etmek ve Alman milletinin iti. madını arttırmak, Bu hareketlerin Romadaki a. kisleri fevkalâde oldu. Moskova ise taarruzu iyi karşılamadı ve | Rusyanın İsveçteki elçisi Madam Koliontaj Rusyanın bu taarruz hareketinden katiyen malümattar olmadığını bildirerek, Molotofun 21 mart tarihli nutkundaki "Rus. yanın İsveç ve Norveç ile hiç bir anlaşamamazlığı yoktur” sözleri. ni hatırlattı. Fakat Berlin, Moskova ve Ro. ma arasındaki müzakerenin de. vam ettiği ve bu müzakerelerin Balkanlardaki bitaraf devletleri yakından alâkadar ettiği muhak. kaktır. Rusyanm Besarabya işin. de muüslihane bir çare aradığı da hissolunmaktadır. Yugoslavyanın vaziyetise yürzde yüz maziktir. Bükreşte —âsabiyet Ççok büyüktür ve yakında mütte, fik erkânıharbiyeleri — arasında görüşmeler yapılacaktır, Gözler Hep Norveçte Bütün Balkan bitaraf devletle, ri için, sulh veya harbin, umumi. yetle bitarafların hürriyet veya e. saretlerinin Norveç hârbine bağlı olduğu görülüyor. Bugünkü hâdiselerin doğurdu. gu ilk neticeler bütün bitaraf memleketlerde nazi ve komünist partileri ile bu partiler ajanlarına karşı ciddi tedbirler almak oldu. Şunu haber verebilirim ki İs. kandinav nazileri Danimarka ve, Norveçin işgalinden evvel MiL nihte yapılmış ola gizli bir içti. maa iştirak etmişlerdir. Mahalli nazi teşkilâtlarıma mensup olanların — tahrikâtçılık kurslarını takip etmeleri faydalr örülmüştü. 1933 senesinde Norveç'de na. zi partisi kurmuş olan Kisling a. Jelâde biz memur idi. Müttefikler” Balkanlara gele, cek bir tehlikeyi önlemeye hazır. dırlar. Bundan maada Londrada yapı. lan Balkan develtleri sefirleri iç. timamdan sönra İngiltere hükü. meti Balkan devletlerine bazı ik. tısadi teklifler daha yapmaya ka. rar vermiştir. Bu teklifler şim. diye kadar Almazlarır Balkan. larda tuttuğu mevkij İngiltereye terketmek vaziyetini doğuracak. tır. dJak Kopo Ankaraya gitti Sanatkâr Istanbula geldi- . gine çok Fransız sinema rejisörlerinden ve tiyatro üstadı Jak Kopo dün Galatasaray lisesinde — talebeye Molyerin bazı piyeslerinden par. çalar okumuş ve çok alkışlanmış. tar. Jak Kopo'nun bündan evvel Fransız tiyatrosunda ve Güzel Sanatlar Akademisinde verdiği konferanslarda büyük bir alâka uyandırmıştı. Jak Kopo Güzel Sanatlar Aka. demisindeki konferansında Kbo. delin Honoce fait an Mari isimli uuinj)okuyırak tahlil eden kıy. metli tiyatro vazıı, piyesteki tün rolleri ve karakterleri ay ayrı temsil ederek sesinin tonla. rını değiştiriyordu. Piyesi yalnız başmna temsil ede. bilmek kudretini haizdi. Dinleyi. ciyi alâka ile sürüklemek sanatınır bilen Jak Kopo tiyatronun bütün inceliklerini ve teknik'ini tam bir memnun Üstad olarak kavramış bulunmak. tadır. Jak Kopo İstanbula gelmekle çok isabet ettiğini ve ümidinin fevkinde anlayışlı bir dinleyici kütlesiyle karşılaştığını ve bun. dan çok mütehassis bulunduğunu ylemektedir. Tiyatronun istikbali haklımda da fikrini ; Jak Kopo ti. yatroda tekâmülün tedrici oldu. ğunu ve her açılan yeni biz dev. renin tiyatroya getirdikleri yeni. liklerle tesir icra ettiklerini, fa. kat bir memlekette tiyatrayu va. zedebilmek için evvelâ kilsik e. saslara dayanan bir tiyatro anla, yış ve estetiğini vazetmek icabet. tiğini söylemiştir. Dün akşamki ekspresle Anka. raya hareket eden Jak Kopo ora. da da bazı konferanslar verdikten sonra tekrar şehrimize avdet ede. — Suayi Koçer . L » St Ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: