30 Temmuz 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

30 Temmuz 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Jilet ihtikârı : DEVur kuvveti, halkla v Haa aa Bulka, :'"::my:h #&m Yarayı lllin!iiid::lrııhr.pl- pp yal ada TRmD üA çılacan ihtikâr canavarı, bir kere gemi azıya almasın. On- dün sönra bu mahlüka diz. Bin tatmak olur. - Beyanna. P usulleri, ârdr arası kesilme. Yen te'tişler, etiket Mmecburiyet. leri falan bep işte bu yüzdendir. Vakat bu üş, çök dallı budaklı Bir mosele ve piyasa pek oynak Ve göneş bir saho olduğu için ted. Birez, dalma eksik kalıyor. Me: S ee ae “jiler” y a todbir gözü i. Halbu. Şizedii jiletlerin hemen hepsi !tı-.ınh.q, sonra toplanap kutu. İra, sarflara yerleçlirilmiş kör örçek ada li T aati e Zaritan cpyeni saadiğinez bir biçak - çi. Ax iyorşunuz, — Fakat yüzünüze vurdenuz mu yanaklarınızda, fa, vi bir ısırgan dolaşıms gibi yam. yorsunuz. Çenenizde ken damla. ları b'rikiyer. , Bir başkasını tecrübe ediyor, rr diğerine el atlıyorsunuz, hopsi hi üi kullanılmış. yapanlara çaşmanınk ka. L On tanelik paketi 35 a aatılam bu beçakları - top. sanak, toplatmak vakte, paraya, SAMMWLe anuhtaç bir iştir. Kaç Pöralı ptlıyot in ea Çenası bu ü sden evvel kim iweş ollu? Yüzü nasıldı? Ya ka. nızda fena bir mikrop var idiy. endişesidir.. Mikron Tüzleri en azdır, diyacek: Yi ama, ya uğursuz bir tesadüfle, bir fren Ein Ağzında ba mel'un illetin bir nakili kalmışra?.. $ Bu ihtimaller cimasa da şu il tilâra göz yummak kabil midir? Acaba bu işlerle uğraşan kiç kimı. 36 yek mu? Kimi görsem, kime bu dertton bahsetsem, hepsi, ken. di yüzlerindeki eserlerini " göste. verek ayrı gkÂâyette bulunuyorlar Elbotte Istanbulda bu kepazeliği #an'at edinmiş intan yuvaları var. dir. Kullanılmış jiletler oralarda zarflar:p jelâtinlenerek piyasaya sürülüyor, Tabil porakendeciler. bavun farkındadırlar ve rüküt oklarını ucuza mal etmekten a. hyorlar, Halkın ise verdiği para hep aymdır. Çektikleri kuruntu Ve işkenca de üstüne caba. Kurtarın bizi bunlardan canım. HAKKI SUHA GEZGiN T"lmvay umum müdürü Ankaraya gitti Tramvay, elektrik, tünel w. Müm müdürü Mustala Hulki dün Aftan Ankaraya gitmiştir. AL mManlarla son yapıları aşma Aeticesinde getirilecek demir ve Tağ hususunda alâkadar vekâlet. ğ*k temasta bulunacaktır.Müdür :_f;j:ârıaı dört gün kalarak döne. Üsküdar iskele mey- danı mg*kv“?".' İskele meydanımın İ'-uııx? İşi devam — etmektedir. cami hııh Muhavvele merkezinin veril, "zasına alıtmaşına karar vay Ştir, Bundan başka tram. tebdil ları da yeni veziyete göre ediletektir. a SA vt Nafia, Vekili şa Vekili Ali Fund Cebeso Ği aa y .,.li:_ X_'“ Lütli Kırdarı ziyaret et. Salpairlt yemeğini birlikte Yolcu Su Tokantaşında yemişlerdir. f B $ ticaretmüdürünün - tetkikleri — uıı..,,,"“*de bulunan iç ticaret tan Câhit dün sabah. lar birliğie kadar manifaturacı. Çok mazkilde meşgul olmuş, bir. Tek Çiyçilatura tüccarını dinleye. tarafığat Murakat komisyonu . Üzerinde MA tESbit edilen — fiyatlar t işter. Allm "Altın fiyatı Hilş ve güzll düymekle deram et “Gün 2078 kurusa kadar düs- Yaramaz, en tehlikelilerinin &. | |Sanatoryoma 60 yatak ilâve edildi Yeni pavyonlar açılması için de tetkikler yapılıyor. | Maarif — Vekilliği sağhık — işleri taülettişi Bay Celâl Ankaradan gehrimtze gelmiştir. Ö, Celâl dün sabah provantoryüm — ve — sanalöre yüm İşlerile meşgul olmuştur. Şeh- gimizde kaldığı müddet — zarfında bu müesseselerden haşka çocuk ve üöğretmen kamplarile de meşgul ola- caktır. Valdebağında Gğrelmen ve lalebe için vekâlel tarafından tesis edilen provantoryuma ilüveten bir de sa. gzloryom tesis edilmişlir. yataklı sanaloryomda yimdilik yalmız 60 valaklı bir pav- yon foaliyette bulunmaktadır. Diğer pavyönün açılması ve ta. anması bususunda Maaril ve- HazırlıklAka başlamıştır. Ya. r zamanda bü Kismin eksikle- amamlanırak sanaloryom 120 yataklı olarak fanliyete devam ede- *ktir, Dundan başka gerek provan- ceki töryüm ve gerekse sanatoryamun | Siğer toçhizatının da tamamlanıma: ir feengilinin dün — kullandığını | . tiz bucün elinize almış ve bıça, | mecuüriyetindi &1 İcin esaslı Çalışmalara — başlan- atişlar. İlk okullarda tedrisat şekli değişecek İlk okulların da orta okullarda olduğu gibi öğleden evvel tedri. sat yaparak öğleden sonra Bser. best mütalea ile çalışmaları hu. susunda maarif vekilliği tetkik. lerde bulunmaktadır. Bu hususta vilâyet maarif mü. dürlerinin ve alâkadar terbiyeci. lderin verdikleri raporlar tetkik e. dilmektedir. Raporların tetkikin. den sonra ilk okullar için yeni bir tedrisat rejimi tatbik edilecektir. Ilk tedrisat teftiş mıntakaları İstanbul ilk tedrisat müfettiş. lerinin teftiş edecekleri bölgeler maaril müdürlüğü tarafından tan. zim edilcrek tasdik için Ankara. ya gönderilmiştir. Tasdikten göl. dikten sonra ispekterler kayıt ve kabüulle birlikte yeni bölgelerinde faaliyete başlıyacaklardır. “Fcneti ve ekalliyet okulu öğ- tetmenlerinin maaş vergileri Yeni kanunun tatbikinde öğretmenler büyük müşkülâta duçar oluyor Hususl müesseselerden yeni alınacak kazanç vergisi- şekline gören, türkçe, kültür dersle. öre; ecnebi ve ekalliyet okulla. çok ğ 'Türk huyusi okullarında va. N Öğretmenleriyle okulun daimi öği aylık ve kazançlarının altı mnen ödemek Bu vaziyete'göre bir öğretmen altı aylık karanç vergisini bir taksitte maliyeye teslim edecek. tir, Bu suretle cskisine nazaran daha ar kazanç vergisi üdeyecek olacaktır. Diğer taraftan öğretmenlerin zaten pek cüz'i olan kazançların. da vergi azaltmaz şüphesiz mu. «ibi memnuniyettir. Fakat; ec. nebi ve ekalliyet okulu öğretmen. lerinin durumları malümdür. Bu okulların çoğundı okul idarelerği nin bütçe darlığı dolayısiyle öğ. retmenlerin iki, üç aylık maaş a. Jacakları kaldığı ve alamadıkları vakidir. Böyle dar ve yoksul bir bütçe ile hayatlarımı kazanmaya çalışan öğretmenlerden altı aylık kazan çvergilerini birden istemek halde anlar:ı müşkül vaziyete sokmak ve hattâ mezlekten ayrıl. malarını intaç edecek bir hale ge. tirmek olacaktır! Alâkadarların bu durumu dik. kate alarak öğretmenlerin kazanç wergilerinin alınmasını hiç olmaz. sa aylık olarak kabul etmeleri çok yerinde bir karar telâkki edile. cektir. Öğretmenler alâkadar makam. lar nezdinde teşebbüslere - başla. mışlardır. Bir eğlence sonunda Arkadaşını yara Pazar günü Fındıklıda bir ci. nayet işlenmiş, bir cglıncf 60. nunda birisi arkadaşını öldür. müştür, Vaka şöyle olmuştur: Gümrükte kayıkçılık yapan Muttalip, pazar akşamı, arkadaş. larında; ta gezer takımından Hüseyin Oşmanı almış, Fin. dıklıda kızkardeşinin evine misa. | fârlife götürmüştür. ti ahbap burada geç v.ıkzol kadar cura çalarak c;l:nmı.lır, oyun oynamışlardır. Nihayet sa. at gece yarısını ;ı!dığ_ı'zrgnı:ı Muttalip artık gitmelerini söyle. misı fakat Hüseyin Veli Osmaa biraz daha cura çalmasını rica €a miştir. Bunun Üüzerine Muttalip? *— Ben burasını ne zannettin. Kızkardeşimin evi umumhane Deniz lisesinde bugün kü merasim Deniz İlsesimi bitiren Eî:şıî: büğgün saat on beşte Heyebliar daşi mektep binasında Aııerııim. le diplamatarı wverilecektir. Davet. İler bir buçuk vapuriyle Adaya gideceklerdir. ——— 'Tarihi binalar Müzcler idaresi Unkapanı ile Emini arasındaki tarihi bina. ları tesbit etmiş, belediyeye bil. dirmiştir. Burası yıkilirken bu. binalar muhafara olunacaktır. Müzeler İ. daresi muhalaza edilmesi icabe. den bütün trihi binaları belediye. ye bildirecek, imar hareketleri ya. ptlirken bunlar nazarz itibara a. . layıp öldüren 'KatilHüseyintevkifedildi değildir! demiş ve bıçağını çeke. tek Hüseyinin üzerine hücum et. Müattalip bıçğiyle Hüseyini ko. handan yaralamış, fakat Hüseyin gdavranarak bıçağını kaptnış ve Müuttalibin göğsünden, arkasın. dan ağır sürette yaralamıştır. Gürültüye yetişenler Hüşeyin Deli Osmarı yakalamışlar, Mut. talibi de Beyoğlu hastahanesine kaldırmışlardır. Ancak Muttalip hastahanede biraz sonra ölmüş. tür. Hüseyin Dit Osman dün adli. yeye teslim edilerek, dördüncü sorguü bâkimliğince tevkif olun. muştur, Yollar dairesi reisi şehrimizde Nafia Vekâleti yollar — dairesi reisi Muttalip şehrimize gelmiş. tir. Dün İstanbul Nafia Müdüriy. le birlikte vilâyet yollarını teftiş etmişlerdir. gerş deren Taksim kışlasının ön Thrıfı da yıkılıyor 'aksim kışlasının ba. kan kısını da dün ıu;' lşıd:;ılıhı. le edilmiştir. Bir haftaya kadar yıkılmaya başlanacaktır. Bu sabah belediyede toplantı var Bu sabah Belediyede Valinin riyasetinde bir toplantı yapıla. cak, Hava Kurumuna aza Tazsr meselesi etrafyıda görüşüle. ğ esl ci SAĞ İ BĞT Fiyat murakabe komisyonunda dünkü toplantı Fiyat murakabe komisyonu dün | akşam toplanmış, kürüu meyva ve | zahire tüccarlarını çağırarak kefa dilerinden son günlerdeki (iyat | waziyeti etrafında malümat iste. | miştir. ’ Fakat tüccarlar bu maddelerin zühire börsasinda muamele gör. düğünü ve her gün orada fiyatla. rin tesbit edildiğini söylemişler ve komisyonun istenilen malüma. tı borsadan almasını bildirmişler. dir. Komisyon bu teklifi muvalık bulmuştur. Komisyon — bundan sonra zücaciye fiyatları etrafında tetkikler yapmıştır. “Şiipheli bir ölüm Kalb durmasından mı? yoksa... Kuledibinde oturan Salamon gdün kalb haştalığımdan — ölmüş, fakat oğlu, babasının kalb hasta. lığından değil; bir gün evvel bir tramvayın — bit e haczeketi neticesinde babasının yere düşe, rek bu zedelenmeden öldüğünü iddia etmiştir. Bunfun üzerine ceset adliye doktoru tarafından morga kaldı. tılmıştır. Katil hangisi İki kardeş te ayni suçla muhakeme ediliyor Kurüçeşmede — mirab mesclesi yüzünden babası Hacı Şevket ile kardeşi Radiyi öldüren Zeki ge. çenlerde mahkemeye bazı mek. tuplar ibraz etmiş ve mahkeme. ge bunlara istinaden Zekinin ağa. beyisi Suldıkt maznun olarak mahkemeye Zekinin dün devam edilen du. rüşmâsında Sıddık da gelmiş, ve kardeşi Zeki ile beraber maznun , mevkünde otutmuştur. — Sıddık demiştir ki: “— Benim, babamı ve kardeşi. mi öldün açık ola. AöTün kifhaneye kendisine yolladığırm, ve içinde asıl katilin ben olduğu. mu, kendişinin boş yere yattığını azdığımı iddia ettiği mektuplar nim değildir. Zeki bunları eski bir mektubumu bir cam altına koymak suretiyle yazımı taklit ederek yazmıştır.” Mahkeme, şahitlerin celbine karar vermiştir. Arap Hayrinin 18 sene hapsi istendi Birkaç ay evvel “Arap Hayri" Jâkabiyle maruf bir polis Taksim. de dostu Nebahatin evinde karşı. Jaştığı Halil adında bir otobüscü. Yü tabancayla öldürmüş, dördün. Cü sorgu hâkimliğine verilmişti. Sorgu hâkimliği Hayri hak. kındaki tahkikatını bitirmiş ve Suçlunun ceza kanununün 448 inci maddesine göre. yani 18 ge. ne hapsini isteyerek ikinci ağır teza mahkemesine göndermiştir. — Bono sahtekârları | Düördüncü sorgu hâkimliği bir müddettenbeti tahkikatını yap. tı_iı üçüncü bono sahtekârlığı hâ. disesini de neticelendirmiştir. Bu bono sahtekârlığının — suçluları Tevfik, Mehmet ile bazı arkadaş. larıdır. Ayrıca İzmirde bulunan bir maznun hakkında da tevkil karatı çıkarılmıştır. Maznunlar i. kinci ağrr ceza mahkemesine ve. rilmişlerdir. —H Koyun derisi fiyatları yükseldi Koyun derilerinin 30 kuruşa kadar düşen fiyatı Alman anlaş. .ması üzerine 40 . 42 kuruşa.çık. mıştır. Fakat kuzu ve oğlak deri, leri piyasası eski düurgün vaziye. tini muhafaza etmektedir. Geçen senenin bir milyon adetlik kuzu we bir milyon 200 bin adetlik oğ. lâk derileri olduğu gibi stok ha. Jinde durmaktadır. Geçensene 200 « 210 kuruş olan oğlâk ve kuzu derileri şimdi 120 . 130 kurüş. tur, Alman azlaşması, 12 “kuruşa kadar düşmüş olan bağırsak fiyat larının tanesini de 17 . 18 kuruşa gakarmıştır. Şimdiye kadar ihra. catı duran bağırsaklarımızdan Almanyaya mühim partiler gön. ilece ği anlaşılmıştır. Kü |a gözdeki çift 8— VAKIT -30 TEMMUZ 1940 —İ— 7 Bunlar lâf annc... Senin raha, tin bu İşe karışmusa ben Gülibin suradtmu tökürerek teklifini redde. derdim. Hiç te akıllıca bir iş Ş olmazdın.. Sana hak vermiyor de- Zilkm, vet biliyorum. Bu senin ilk aşkın, — Yalnız ilk aşkım değil, aynı zamuada birlcik aşkım... — Öyle olsun. Faksl biribiriniz, le evlenimiş değilsiniz ya., İnsan birisine nişanlandı diye ülünceye kadar yalnız yaşıyacak değil ya... — Anne bunlara — ne lüzüm var — Lüxum var kızım. Galip seni © adamın elinden zorla alauş değil- dir ki Galipten nefret'etmeğe hak- kın olsun! — Bilmem anne.. Belki sen bir kocanın ölümünü bir nişanlının ö. Tümünden daha acı bulmazsın, Bir koca için ölünceye kadar — gözyaşı dökülebilir. Fakat bir nişanlı Sçin bit iki damla yaş kâfidir diyorsun. Halbuki hakikat büyle değil. İnsan ölen bir kocaya — dair batıralarla başbaşa kaldığı vakit bu hâtıralar arasında acısını azaltacak sebepler bulabilir. Fakat bir nişanlının Böz nüllere bıraktığı izler sonsuz bir Bfuk gibi uzar gider, Orada hayal- ler birdenbire hakikatleşir ve ızlı, rabın ta kendisi olur. Anlıyor mu: sün anne? *> Anlıyorüm. Fakat inanmıyo- rum, Eğer Turgut yaşasaydı ve ev. Tenseydiniz. özlediğin o hayatlan ilk şikâyet eden yine sen olacak. ü Yavrucuğum hakikat dediğimiz tahminden — başka bir şey değildir. — Rica ederim &wne sus.. Hayal- fta yegâne tesellim olan batıralarımı da yıkma... Dana hakkın yek.. Biz Targatlâ çok mesut olacaktık. Ay, vaş damlası kadar biribirimiz İçin yaratılmştık, Bu kotuşma daha uzayıp gide- eokti. Fakat içeriye giren hizmet- ginin: — Hanımefendi. Misafirler gel, di, kendilerini salona aldık, Süheylâ korka korka kızınin yü, züne bakarak heyecanla; — Geliyoruz dedi. Kız zihninden başladığı bir cüm- leyi yeniyormuş gibi elile müp. hem bir işaret yaparak Başını sal- ladı: — Mayat böyledir iştet, ... Galip, alışkın olmadığı - smokin içerisinde hürmelkâr bit teveran$ yaptı. Sönra etddi, fakat memnua bir Tisanla teşekkür etti. Babası yaz ni elbisesi içecisinde> kıpkarmızı, ler döküyor, bir güzel — oyuncak kadar nazik önne kıza hayran, fa, kat çok memnun bir gözle bakıyı lju_ıı.u—ı kız bir kaç gün şonra g l'm_ olacak, Tahsia Efendi büna hik- £ inananızyor. — Bu Şikş bu — kibar küçük banım acaba şimdi Galibin omuzlarında — gezdirdiği — cocukluk günlerini batırlyor muydu? Tah, sin Elendi Berlâyı az mı zıplatıp hoplalmıştı. - Berla o vakil çılgin kahkahalarla Küler, "Daha ton lon baba” diye haykırırdı amı bütün bu hatıraları yolda da düşünmüş ve zihninde “gidlince bü- kararını vermişli. Bu sözlerin onu be kodar güldüreceğini besap et. . Halbuki şimdi imtihan oda, sında apışıp kalan tenbel bir tale- be gibi ağzını açıp bir kelime bile söyleyemiyordu. — Tahsin — Efendi, kendisini bu kadar şaşırtan sebebi bir Yürlü kavravamamıştı. Kendisi, ni susluran belki ba mühleşem xa- lTondu, belki Sübeylâ Hanımın dü. daklarında çiçeklenen tatlı gülüm, semelerdi, belki de Berilanın ciddi ve kederli bakışlarıydı. Tahs'n bu kibar salonda bir koltuğa gömülüp rahat rahat olurmaklar ürküyormuş gibi yöyle ir iskemlenin kenarına — ilişiver, mişü, Kafasında garip bir düşün- ce düğümlenip kalmıştı. Biraz son. gidecekler, ya sofrada nezakete uymıyan bir hareket ya piverirse, ya sol eli ile çatalı kule Janamarsa, kibar gelininin yanında ulanacaktı, Tahsin Elendi bunlari düşündük. çe kızarıyordu. Şimdi yeni ütülen. miş pantolonunun — içerisinden çı kan kaba kundaralı kocaman ayak, larını cok gülünc buluyordu, Eğer Süheylâ Hanım olmasaydı söyleyocek hiç bir şey — bulamıya. caklardı. Bereket versin ki Berianın annesi genç bir krr hafifliğile müe termadiyen konüşüyor, cıvıldaşarak bir daldan ötekine atlayan serçeler Bİbi bir mevzudan ötekine geçerek hiç durup — dinlenmeden — söyleni, yordu: — Bu seve havalar fena gidi. Yor, Halbuki ser'in camlarını daha famir ettirmedik. Konak uzun müd- det hakımsız kalmış.. — Yapılacak öyle işler var ki. İbtiyar şikâyet eder gibl Sühey, Tüya baktıktan sonra: — Biz, dedi, bir kaç senedir ki yalmız buraları Meğil her şeyi ih. mal etmiştiniz. Yüzünüzü görenler cennellik oluyordu. Galip babasına sert sert — baklı. Adamcağı? yutkımarak sözünü ya- Tıda biraktı. Mühakkak — yine bir pot kırmıştı. Kırdığı potü tamir e. yebilir miyim diye öksürmeğe baş, ladı. Öksürdükçe kızardı. Maama fih Söheylâ Hanırm bu sözlere kır, mış görünmedi. Yine daldan dala sekerek, manasıt könüşmüsına de. yam etti: ” Aman efendim, şebrin gürül. tüzsünden — gözelelerin — şikâyet ot, mekte ne kadar haklı — olduklarını buraya indiklen sonra anladım. Ne baş ağrıtıcı gürültü — bilseniz! Trarayay çanları, otomobil korna. Tarı, satıcıların — vakitli — vakitsix buğrışmaları, bunlar yetmiyormuş gihi bir de vapur düdükleri.. İhtiyar sessiz sessix gülerek: — Buradan böyle şikâyet ediyor- sunuz, dedi ya Hepoda olsanız ne diyeceksiniz. Fakat biz artık alış, tık ta gürültünün farkında bile ol. mayır, Öyle değil mi oğlum. Galip, aklının çok uzaklarda ol. duğunu dalgin bakışlarından anla, diği nişanlısının yüzüne bakmağa ceşârel edemiyerek: — Evet, dedi. Tahsin Efendi, herkesi konuüş, turmak arzusunda idi. Fakat bu su- relle bir türlü sohbeli kaynatama, dığını görünce doğrudun — dağruya mişi tün banları — gelinime anlatırım, — Beriaya döndü: (Devamı var) — ; Günün akisleri ğ AARAKARDAAAKARAA TANARARAARARARA Benzin tasarrufuna başlanırken B ENZİN tasarrufuna başla. * Mürken, şehrimizde bir şey Bözümüzden kaçıyor: Taksilerin durak tutma itiyatları! Bizde, — diğer Avrupa şehir. lerinin tersine olarak —, meselâ Ş SEUDÜ arlre adlanan d İ 24 Cemadhur İ23 Cema ahır hz *6 hbızir W7 Beyazıt durağından kalkan bir taksi, Taksime müşteri götürdük. ten sonra eski yerine dönmek itiyadındadır. Yolda birisi çağı- rırsa na âlâ! Aksi takdirde o dö- nüşün mucip olduğu masraf, bo. şuna gitmiş olacaktır. , Muayyon duraklar, muayyen taksilerin işgali altında — gibidir; Adeta bir gedik usulü... Bunun önüne geçmeli, Taksi. lerin cevelânıma bugükü ibtiyaç. lara uygun bir istikamet vermeli. Hem böylece müşteri lehine menfaatler de temin edilmiş ola. bilir. Misafir bulunduğu durak. tan dönüş seferi yapmaya bazır bulunan taksi, evvelki yerine bir müşteri çıktığı zaman ceksiğine de gider. Zira diğer tarzda tama- men bedava gidecekti... Belediyenin bu usulü teşvik ve tamim ıqw' de biz fayda görü. YT — GggMET MÜNİR Ü î A

Bu sayıdan diğer sayfalar: