11 Eylül 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

11 Eylül 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4& «e VAKIT Tevkifhanedeki yaralama hâdisesi Yaralanan mahkümla- rın yüz güzelliği bozulmuş Bir kaç üy evvel tevkifhanede vuku bulan bir kayga sonunda Ri. fat adında bir mabküm, Nedlim VC Davut adında iki mahkümu yüzle- rinde alamız, asliya cesa mah- kemesinco de kendilerinc ceza ve. rilmişti. Ancak şimdi iyileşen Davutla Nedira aldıkları yaraların yüz gü. gelliklerini bozduğu iddiaslle adil yeye müracaat ederek birinci su! cezx mahkemosili Rifat aleyhi- ne bir dava açmışi Di Muhakemeye dün bakılmış yo yaralrların tıbbiadi dilmelerinc karar ve; Bu kadın kaçirıldı mı ? Çatalcanım —Anargşa köyünden Mümin adında bi aynı köyden Ahmet Çmarm kartsr Fatmaya ü- #ık olmuş ve Saliha Gülmez, Râ- mile Bircan adındaki kadısları a. raya koyarak bir gün Fatmayr zorla kaçırmış, İstanbula ge tir. Mümin Eyüpteki bir tanıdığmın ©vinde Fatma ile tam İki ay yaşa. mıştır. Nihayot Ağmet Çınarın şikâyeti üzerinc Mümin yakalarmış, Fatma da kocasınin evine dünmüşlür. ! Dün ikinti ağır cera mahkeme, hi Müminle kendisine yardım ct- mektan suçlu Saliha ve Kâmilenin müuhakemelerine buşlaruş. Mümin Fatmanın kendi yızasile kaçtığını we Eyüpta hir evde seviştiklerini $tiraf otmişlir. Saliha ile Kâmile âse hiç bir geyden haberleri olma- diğint söylemiş, muhakeme kaçı. rılan Fatmanın çahit olarak di Tenmesi için başka bir güne bi- rakılmıştır. Müstakil ressamlar i yapıldı nlar ve heykel- ko: t dü resi dün ya- pılmıştır. Birlik Cüda, umumt kâtipliğe - Kemal Zeren, muhasipliğe Mustafa Tur" gud, idare heyetine Sabiha ve Falr Tİ seçilmişlerdir. Birlik bu sene A dana, Ankara ve İzmirde — birer Bergi açmaya karar vermişlir, , ZL Kırılan camlardan yaralandı Ortaköyde Myallim Naci soka- Binda oturan Halit adında bir genç dün evinin penceresine garpmiş, kırılan cam'ardan kafası tehlikeli Buretto yaralanmıştır. Halit Beyoğlu hastaresine kal- dırılmıştır. 1 — Yeni icra kanunu Dünden itibaren tatbikine baş icra kanunundan. ilk günü 'olması dolayısile iyi karar kötü bir netlee tezahlir edememiştir. Adliyo endümeni bugünlerde top- Tanarak kadroya almacak diç kü- tir. tip Ie iki memuru tayin edecek. 1i EYLÜL 1940 rinin şiddetlenmesi | ne için? (Baş tarâfı 1 incide) İspanya dahili muharebesinde na. S harp ilân edilmediği halde Ab manya ilo İtalya göneral Franko- YA yardım etmişlerse; tayyareler Ve tanklar, katiğ günüllü adı al. fında askeri tatalar göndermişlerse Amerikan tfayyarelori do tayyare- cileri Ho beraber İngiliz hava or. dasuma yardım . cdebilir. Nitekim daha gimdiden —Amorika tabiiye- tinde olan bir takım sivil tayyaro- eller Kanada hava — küvvetlerine | girmişlerdir. | Almanların hava harbine yeni. den hiz yermeleri ve.askeri hedef- | lorden başka olarak Londranım si, | vil halkmı ve smal müesseselerini de bombardıman cimelderi ile Ame- yikanın bu yeni vaziyeti azasında | bir münasebet olsa gerektir- Zira | Amerika tayyareleri e tayyare. Veileri açıktan açığa İngiliz hava or. düsuna girince — zaman ümlti Al- manyadan ziyade İngilterenin le, rım harbi öyle dört, beş sene de- vam ettiremiyeceklerini göz önüne alarak bir imha harbino girişmele. ri hatıra gelir Her halde Amerikanın İngiltere- ye yardımı güm geçtikçe daha zi. yade kendini hissettirecek ve har- bin âldbeti Üzerine tesir edecek bir âmll olduğunda şüphe yoktur; Amerikan — müdahalesinin harpte müsasir bir safhaya girmezden ev. vel Almanyanım bugünkü hava üs. tünlüğü ile zafori kendi lehine te- min etmek iİstomesi tabii olur: Dikkat edilirse Hitlerin bütün nutuklurmda İngilir efkârı umu- miyosini —Londra harp hükümeti aleyhine tahrikler vardır ve bu fahriklerin esası İngiliz harp hü. kümetinla plütokrat, yani İngiliz, milletinin sorvet kaynaklarını is- tismar ederek memleGette bir zen- Binler sımıfı hâkimiyeti tesis etmiş ve bu hâkimiyeti muhafaza etmek için onu bugünkü harp içerisine sürüklemiş olmak Hnadı üzerinde toplanıyor. Nitekim Alman Führerinin son nutkunda şu meakde sözler vardı: — 85 milyon nülusu olan Alman milleti bir plütokrat çetesinin ak. lma geldiği zaman kendi mevcudi- yetinin tehdit edilmesine taham- mül edemez. 450 milyan insan İn, gilterenin keyfi istediği saman ab- Tuka edilip açlığa ve sefalete mah. küm edilemez. Bu sisterm mutlaka yıkılacaktır-., Bütün bu sözlerden — çidan açık mana gudür: Avrupa milletlerinin, Alman milletinin. hattâ İngilir mil. letinin kin ve hiddetiği İngiliz barp hükümeti aleyhine çevirmek ve İngilterede Çörçil hükümeti ye- rine bir mareşal Peten hükümeti getirmek. b . hüdiseler Hitlerin bu yol- AUTUKARAE DNU LTREES Yarın Akşam SARAY SiİNEMASI 1040'. 1041 yöni sineme mevsimini açıyor. CESAR ROMFO yve farafından harikulâde bir tarzda yaratılan vo meşhur Meksika haydudu ve Meksikanm korkusu CİSCORKİD'ia macera ve sergüzeştlerini tarvir odem ENLER ŞEYTANI Aşk, macera ve harp fiml ÜMAaan Çeviren: Suat Derviş | — Akşam saat on bir büçükta, son delfa olarak Mösyö Bruntonu Kördüm, Geçen: Çarşamba * gecesi idi. Ben de o saatte... — Bir saniye... Polisteki ifadeni: R son deda olarak, saat an biri beş geçe gördüğünüzü söylemişsiniz... bu yarım saatlik farkın sebebini lütfen #rah eder misiniz? ; — Perşembe günü söylediğim bir y- Dü sö s soruyorsunuz, Bunun sebebi de artık ilk şaşkınlığımın düründüğüm vakit Müsyavü Ma, ü val lösyöyü Ma- damın odasından çıktığım zaman gördüğümü iyice hatırlıyorum. O zaman saat on bir buçuktu. Mada. mın yanındaki vazifemi bitirmiş. tim. İş odasma giren Mösyöyü gördüm. Her halde banyodan geli- yordu. y z — Müösyö Brumton - sizinle ko. <i —. —- Duştu mu? . — Hayır! Esasen Mösyö Brun. ton pek seyrek konuşurdu. — Demek siz Mösyö Brâıuılqr.u mesai odasına gördünüz.. Arkasından kapıyı kapadı mı? — Eveti.. — Bu tesadülünüz elendinizi son defa olarak örüsünüz mü oljdu? KAT — Hemen © dakikada Mösyöl Madamın odasından çıktığım va- kit kendi odama gidiyordum. Mös- yöye rastgeldim, Odama çıktım. Yattım ve hemen uyudum, — Mister Harrisanla is me. muru sizi uyandırıncaya hiç bir şey bilmediniz mi? — Hayır Mösyö.. Odamın kapı. smna vurulduğunu duydüm. Eyye. 1â rüya görüyorum zannettim.. Fa. hine döner- Bu takdirde Almanla- | * yanmadınız öyle mi? 'Hava muharebele-| Ticaret Vekilinin beyanatı (Baş tarafı 1 incide) Büğgünler zarfında Iolllanılan un | miktarmın Birkaç gün evvelkilere na. | Zaran yüzde oa fazla olduğu tesbit edimiştir. Dündeaberi hir Balk fırınlara müracaat ederek hayat ek- meklerini tazeleriyle mübadele etmek istemektedirler, Tesbit edilen ba İki hüdise bubranda Halkra bizkaç günlük exmek ihtiyacırıı bördan tedarik artur sunun en büyük Amil olduğu görül. mektedir. Halkın bu telâş ve endişe- sinin neden doğduğu İstanbul elkârır umumiyesinin malümudur. Buğün buhran zamanında verilen unlardan daba az miktaria çıkarlan ekmüiğin şepir 'ihtiyacınt tamaman kargmaması yukardaki noktal nazarı. mizın açık bir İsbalıdır. Bugünkü sabah gazetelerinden biri- Binin başmakalesinde geçen günkü be- yanatımın umum! mahiyette olduğu ilade edilerek balediya de fırmotlara Ui tevali listesini tertip edenler de sulletimal güphesi altına — alınmışlr, Beyanatımda katiyyen böyle bir tol- mib olmadığı gibi belediyenin bu işler ri mütakabeye memur dalresinin dar Leğkilkti ile azaml gayretini —Sarfet mekte olduğunu gördüm, Harp vazi. yeti ve nakliye işlerinin — bugünzü | şartları dahilinde vatandaşlar günlük tedarik edilen eğyalarının mübayamar nt sfok yapmak gayesiyle birdentire tezyit ettikleri takdirde bunun ani bir bulran doğurması güyet tabillir. Vas tandaşlar: yerkiz telâşa düşürmekten içtinap etmeği bir vazife bilmeliyiz. Avrupa Katamadaki — bülün memie. ketlerin hemen hemen hez istihlâk eş- yasnı gayet mahdut miktarda ve ve #ika ila temin etmeğe — çalıştığı biz devirde bol bir mauhsul idrlik etatiş oe tan memlekelimitin bir açlık ve kıt» lik tehlikesine maruz - bulundüğüuny bir an dahi düşünmeğe mahal yok- tür, Toprak Ofüj bir heyeli vekile ka. Farı ile teslime memür olduğu mik- tarda buğdayı günü gününe ve hatta bir kaç günlük ihtiyatla teslim etmiş ve vazifesini yapmıştır. Hazine za- rarının mevzuu bahsolduğu yerde is. tenildiği anda toprak ofisinin tevzle memur öldüğü buğdayı bir anda ve kendi kendine tezyit etmek salâhiye- tine malik olmadığı meydandadır. Yakın zamanda tamamlanacak et | kikler netioarinde — İstanbul gehrinla, kakiki ihliyacı tesbit olunarak bu miktar buğday verilmeağe başlanacake tır. Bu arada İstanbul şehrinin müzmin ekmek derdinin salaha muhtaç nokta- larr da halledilmeğe çalışmlacaktır. ZUĞ daki ümitlerini tahakkuk ettirece. Bo hiç benzemiyor; rira İngiltere liwheııııhıl_ıvıllnıkrıı |giddeti arftıkça “İngiliz miltetinin | tehlike karşısmda azmi ve muka- MARJORİZ WEANER kat kapıya vurulmağa devam edil, di ben de uyandım ye,., benim Bu kâfidir. — Afledersiniz elfendim. — Siz demek on bir buçuğa doğ. lerime — cevap, veriniz., rTu odanıza çıkıp yattınız. Hanı- ' mi?.. mırizim yapımdan çıkıyordunuz! Odadan çıkınca Mister Brunton'u gördünüz, o da kendi yazı odasına giriyordu. Odanıza çıktıktanı sonra hemen soyunup — yattığınıza göre saat on ikiye çeyrek kala yatmış olacaksınız. « Olabilir elendim. — Ve kapımıza Mister Harri. sonla memur gelinceye kadar u. — Uyanmadım Möeyö!,. — Şimdi hanımınızm odasından çıkıp Mösyö Bruntona rastgeldik- ten sonra odanıza çıkâarak uyüdü- ğunuz zaman arasında geçen bu bir çeyrek saati bütün teferruatile hatırlamağa göyret ediniz. — Bunu hatırlayorum Mösyö, — Bu müddet zarfında evin i. çinde alığık olmadığınız hiç bir ses duymadınız mı? — Hayır Mösyö! * — Hiç bir şey duymadınız mı' 11.91940 Çarşamba 1.30: Program ve memnleket saat a- yarı, TASİ Müzik: Hafif musikt peo, grami (P1) K.00: Ağane Babirleri, 8.10: Bv kadını — Yemek İlstesi 8,20/ 830: Müzik: Hafif müzik programı, mm devami (PLJ ZS Prozram ve | memleket anat ayarı, 12.35: — Müsik; Şarkılar, 13.50: Ajana hâüberleri, 13.05 Müzik: Şarkılar, 18'20/14.00: Müzikt Radyo saloa örkestrami, — 18.00: Pro- saat ayarı, 18.00; OPL) 1840:; Mü. zik: Fasil heyeti, 19,.15: Kocüşma (Dış politika hâdiseleri), 19.30: Mü- zik; ağrkılar, 19.48: Memleket saat ayarı, ve Ajana haberleri, 20,00: Mu, zik: Şarkılar, 20.15: Kanuşğma, 20,30: Müzik: 20,80 Müzik saz eserleri, 21418 Müzik; Amâtör saati, 21.30: Radyo Bazelesi, 21.30: Müzik; Hiyaseticum. hur bandesu, 22.30: Memleket asat a yarı, Ajans haberleri, 22 45: Müzik: Dans müziği (Pi 2320/71.50, Ya. tınki program ve kapanış, 12.9.1940 Perşembe 71.90: Program ve memleket saat a- yarı, 7.38: Müzik: Hafıf program (PL) 8,00: Ajans haberleri, &.10; Ev kadını Yemek listesi, — 8.20/8.30; müzik; HANLf proğramın devamı (P1.) 12.30: Program ve memleket saat a, yart, 1235: Müzik!: Şarkılar, — 12,80: Ajans haberleri, 13,08: Müzik şarkılar 13.20/1400; Müzik: Sinema ve ope. vet müziği (Pl) 18.00: Program - ve memlâket #aat ayarı, 1800: —Müzük; Oda musikisi, (PL) 1840: — Müzik: Radyo caz orkestrası 19 10: Müzik; Şarkıları 1943: Memleket saât ayarı ve Ajana habetlöri, 20.00: Müzik: Fias Bi beyeti, 20.00: — Konuşma, A8: Müzik; Dinleyici lataklaşi, 21.18: Ko. nuşma (Sıthat aaati), 2130: Radyo güzetesi, 2165 Müzik: Radyo örkese trası, 22 30; Memleket aaat ayatı, A> jans haberleri, Zisat esham — tah, WUNLboraaar, fiyat, 22.65: Müzik: Caz, band (PlL.)y 23.20/20.30; Yarınki pro. | grata ve kapanış. ——— Sinema ve tiyatrolar Raşit Rıza Tiyatrosu 11 Bylül Çarşamba günü akşamr Taküdar, Bağlardırşı, Hale bahçesinde - *Afacan,. Kamadi (4) Perda — Florin Rayişmark Belga * 100 Drahmi 100 Laya 200 Çek Kronu < 100 Peçeta 1300 100 Zloti —- 100 Pengö T DG5S15 100 Ley | 0025 100 Dinar ; &175 100 Yen O aLısıs 100 İsveç Kromu 3L005 100 Kable - Esham ve Tahvilât Bivns — Eerraram 1 1095 Bıvas — Krrzurum 5 M B Sevaa — Birsunum 6 K Kapılar açılıp ka. p K z L T — Yetişir Matmazel.. Siz yalnız | Yalnız Kapı sesleri duydum. »— Bu saatte evde büyle seslerin düyülması tabit miydi? — D Si Viretleyi — Hiç şesi duy Kimse madı mı? İmtan sesi duymadığınıza emin misiniz? t )| — Tamamiyle eminim Mösyöl. / —- Teşekkür ederim. Şimdi bu Mösyölere ve bana ne za aN- beri bu eyde ğınuzı ve varife- lerinizin ne ü anlatır misı, nız seneye yakndır bu evde çaltşıyorum. f! Madamın hususi hirmetlerine Iı':!:.nı ç maktı. Yatakların yapılmasına ve çamaşırların bakılmasına da yar- ni ederdim ve ilâh... Tabit Müsyö ne demek istediğimi anlayordur.. — Pek iyi anlıyorum... Bu dört senelik bizmetiniz. sırasında Ma- dam Bruntonun size katşı iyi bir hanım mıydı? ç —Ah eyet elendim. Madam bara karşı gayet iyi idi. ; — Yerinizde bulunmaktan me, sut mıydinız? — , — Madam için çalışmaktan çok (- Birkaç gün sürecek hikâye - ee iğa Ğ L A BAA L ci Od -Bir muharrir kahrar manlarını arayor »ei Yazan: Kenan Hulüf İı —- Kaptsmır kilitleyip oda içinde bütün banları hatırlarktü — | tuhaf bir ürpertinin sinirlerini yalayarak geçtiğini hissediyordir —| Acaba köy imamı bir takım harikulâde vakaların- elinden ÇÜ mak Üzere olduğu bir adam mrydı? Daha gonra: köy bül yapan kâtibin arkasında kendisinl adım adrm takip eden hütüü diğerleri Moselâ köyün en ihtiyarı! Dokaan yaşında ieadar' Etrafmda söylenen geyleri belki igitiyor; gözleri çipil vo uyku” Ju! Kırk beş seno övvel Hamit pagalarından birine jandarma mük hafızlığı yapmış; daima ondan bahtetmek istiyen bir hali vafi Fakat her nedenso anlatmak için ihtiyara miüsaade vermiyof” lar; henüz otuz yaşmdaki oğlunun geçen yaz niçin intihar etti ğini soruyorlar; ihliyar buna kızıyor; “bir kaza oldu!” diyof “cebindeki tabanca birden bire ateş aldı!” ötekiler gülüyorlari ve ihtiyar bastönunu yere vurarak tükürüyor: Ahmet Cemil bizdenbire silkindi. Kafasında bir takımı Şi hızlayın birer dama taşı gibi gözlerinin önüne serildiğini görü” yordu. Küçük bir hikâye olabilmek için yerlerini değiştirip bir risini daha ileriye sürmek, yahut ötekini geriye almak lüzmm! — Nitekim bütün bu dama taşları urasinda, köy bütgesini yüe pan kâtip hemen İlerlemişti: Uzun hir boyu var! Kolları bir 81* rık Üzerine geçirilmiş gibi; Ahmet Cemil onun yanında ne kü- dar küçüldüğünü hissediyor? Acaba yalnız Ahmet Cemil mif Ya ötekller; hele köy imamı? Hikâyeci Ahmet Cemil, Bonunda bir mevza ayaklanacak O7 lan bu 'dama taşlarmmın ânide biribirine karıştığını hiasetti; bİf düzüneden fazla köylü, Ahmet Cemile mukadder bir vakayı bü- tırlar gibi geldi. Ne olabilirdi bu vaka? Odasında aşağı yukart | dola$ıyor; kxendi kendine bunu soruyordu: Köy imamı orta Bİr yaştaydı. Henliz bekArdı; ve bütün köye sahip gibiydi. Ahmet Cemille komüşarken, içlerinde hiç biri onu yalnız bırakmak İfe temiyordu; uzun boyu ve parmakları kırılacakmış gibi daim& onları ezip büken bütçe kâtibi için, fırsatmı kolliyarak “köy ima* m, sar'almın biri, olduğunu söylüyor; ihtiyarm intihar edip O ralarından giden oğlundan sonre köye baş belâat kaldığını an- Tatıyor; hele bir hasta olmasa, diyor; köylüler ona göslerecek" Jer! Fütçe kâtibi bunu İşitiyor mu? Belki-: Ahmet Cemil şöylü bir dönerek ona baktığı zaman, yan bir göz kırptığmı hissedie yör: ve sarı yüzü.de birer dikene benziyen sarı sakalları altir” dakt karsız derisi Ahmet Cemili korkutuyor. Lâkin onunla kö nupmak arzutu birdenbire kafasında kımıldadığı zaman, Ahmct * ). Cönill balifçe yaklaşıyor; köş kâtibi, İmamın köy kızlarına gö$ ssoyduğunu; köylüler tarlalarında iş başmdayken imumm saka” limdan da utanmıyarak açık bir takım hikâyelerle köy kularır nı baştan çıkardığınt söylüyor; kendi nişanlımı için de imam bÖYe Je bir hareket yapacak olursa, kendinini nasıl saptedebileceği" ni soruyor; ve hemen sar'ası tutarak yıılacakmış gibi öyle #üe rarıyar ki, Ahmet Cemil, yeniden imamlt — komuşmayı tercih ediyot; bü sirada, bütçe kâtibi, bir taraftan Ahmet Cemilden Hâç parası İsterken Bir taraftan da doksanlık ihtiyarın oğlunu imamın hakladığını açığa vuruyor! ... Ahmot Cemil, köyün içerisini o kadar karızik himsetti Ki kafasında bütlin bu har€ketleri hiç bir vakit biribirline bağlamak cesaretini bulamadı; köyü, bütün insanları, larla ve bahçeleriü anlaşamıyan bİr mile eibi düşündü; en fazla. sar'alr kâtihin har reketlerinden korktu. Belki de, köyün içerisinde, bütün tecef. süsüne rağmen hiç bit vaka çıkaramıyacak kadar basit biri vare Ba oydu. Yalnır bir köstebek gibi âe burnu toprakta hareket ©- derek oradan oraya yürüyor; bir örümcek gibi vakaları biribie rine örmeğe çalışıyordu. Alhımet Cemil düşündü ki bütün aradk tanıdıklarr ve mezarlığa doğru boyunlarını uzatarak arkasından gelenler, kapının önüze birikmişler de derlal içeriye girerek, gimdiye kadar kulaklarma fısladıkları — şeyleri bağıra bağırı söyliyecekler.. Gözlerini kapadı; üzerindön hiç bir gey çıkar maksızm sedire yıkıliyerdi. Sadoce sar'alı kâtibi. köy imzmm: — dan aytılir ayrılmaz karanlık içindo kaybetmişti. Kâtip, mesar, — kk yolundan köy larlalarına kmrıları ince patikaya sapıyordur Rengi her vakitten daha uçuktu; ve nişanlısınım emniyetini dü- (Devamr var) ona ceyap vermesini çok istedilk Fakat mümkün değildi, Bendu'd . kikayi bekliyordum.., Evet bu df kikayi bekledim. Mösyö Adriat'Pi Size söylediği şey dağrudur.. Fakli zannetmiyorum ki... — Sükünet bulumuz” Matmartl yerica ederim ana dilinizle Koti memnundum. Yoksa ber hususta çok bahtiyar olduğumu söyliye. mem, Fakat... —. i -şahitlerin - ifadelerini dinlediniz mi Matmazel Bogruet?. Eyet Mösyö.. Bi gelip otvrın_ ipsanların ıâylı:ı;î:i Şey- lerin hepsini dinledim.. Evet onları işittim ve onları duyarken birçok fa nasıl oluyor da Allah.. — Şimdiki halde - fikirlerinizi söylemeyiniz de benim suallerime cevap vermekle iktifa ediniz... Da» ha sonra mahkemeye sizçe ona söylenmesi lâzım geldiğini veya 0. ediyorsunuz., Yani Mösyö Brlr u alâkadar edeceğini zannettiğiniz ton ile aranızda samimet bir rykd ı&_y:_nımı._l—:hr ııhılk= ş:ıâcmıım kabul edi S riön Bruntonun da söylediklerini i e. N duymuşsunuz. — Ah evet!.. Şu... — Mis Boguet!.. Mösyö Adrion Brunton iladesinde sizin babasile gayet sıkı ve samimi bir münase- iniz olduğunu söyledi, Bu söz mıdir? — Evet efendim... Müöşyö Ad- Tion Bruntan'un söylediklerini işit, tim ve onu dinlerken konuşmasını ne kadar olduğunu Fakat siz de biliyorsunuz ki müfte kün akluğu kadar Pransezca ç

Bu sayıdan diğer sayfalar: