26 Eylül 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

26 Eylül 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mehmet Ali paşa MEMLEKETT Arnavut mu, Türk mü?|Lüleburgazda yeni bir artezyen kuyusu Bu eser 78 sahifelik bir mu” kaddimede Mehmed Ali / Paşa. beldelerine mensup olduğunu Söyliyerek Rumeli ile Arnavut" İmğu birbiri içinde görmek gaf. letini göstermekle beraber, aka” binde Mehmed Ali Paşanm şat Tanet sevdiğini ve ökseriya cin. Sİ — yani irkıy — meşrebine uygun düşen bu Türk oyununu Ooynadığını haber verir. Hem şatranca Türk oyumu demek, hem bu Türk oyununa temayülün — yani ırkıy — uy. gunluktan İleri geldiğini söyle Mek Mehmed Ali Paşa (Türk) Tür demekten başka ne mana. Ya gelebilir? ç Ücüncü mehaz, Mehmed A- * İle oğlu İtrahim — Paşanın Taiyetlerinle uzun müddet çalış Towş, önleri çolt yakmdan gör TMlş, tenmmiş, kadın tarafmdan © alleyo mezsup Halil Efendiye Gamat olmuş ve Mısırda Lirçok Tüksek memuriyetlerde bulun. Müş bir zatm ezeridir. İberülbeşer — fükamis * Sâli. :'4& adımda ve matbu, fakat abı olan bu e. #Tİn bir nüsbası da ilstad İb' ğü*e—nh Malhmud Kemal İnalda İ Pa Üriversitede tarih doçenti Bay Cavittoki nüshanm üstünde do İnuharririn kalemile göyle bir İbare yazılıdır: “Cenabıhak devleti aliyyeyi mürte- Kiblerden kurtara, âmia! Kastaracauda Abllirafi Edendi bu fakire galebe edip cahiLI fenmi İrti- bulunduğumuzdan Çanlıırı muta- Aahrıttığından 14 Ağustoş DA de Jali- #Al ettir.,, Mebmed Ali'nin resmi, husu SÜ bütün hayatmı, bütün oğul, *ri, Bonraları güradan, buradan &slip Mohmed Alinin hizmetine leri çok İiyi tanımış ve ta* gibi yazmış olan (İberül. Bocer) muharririnin vereceği | Zahatr Osman Ergin şöyle nak. lmm: “Mahmed Ali Kavalada doğ Tatatur, Olan Reşit Geliletile olmuştur... Yine ayni kitap Mehmed Ali. | NİN Kavaladan Mistra - gelişini Söyle anlatmaktadır: go) — ki cabık — Hariciye Aliden serbaz bulunup, d (Ago) nun kardeşi Os. Tan Ağa bir hamec — ahmak, l adam okluğundan mec dh'i Murserete takrip olunma” A infial ederek, Osman A” fa, (Ago) yu gekik ve şefik €- katl ile Kavala çorbt. Cit ve Mehmad Alinin dayısı Tüzeyin Ağanta tonağına İhti. — DA #hlena e mok) ve bu mâcerâ Mehmed A. Hi ile hempalarımın meta'ı sabr Tra: yağrma edip memleket zabiti nin hanesidir demiyerek, bilhti. cüm, Hüseyin — Ağanm sur! men'ine kargı zorla almışlar ve Kavalada Kanlıçınara asmışlar. dir, İşte bu ve beyan olunan es baptan dolayı Hüseyin Ağa iki gailenin birisi gitti derken, Ago dan sonra Mehmed Al, Vahid | Keelf (Bine bodel bir) görünün ve Hüseyin Ağa Mehmed Aliyi def'e çare aradığı esnada Misir Beferi açılıp, bu gaftleden halk perişan'efxâr, Hüseyin Ağa ise (yolu bulundu) diyerek mest.i meyi mesâr olmakla, Rumoli valisine (devlet ve millele iler ride kendisinden pek çok hizmet mo'mül olunur) diye, — valinin görmediği adamım methinde tt râve aakerbaşılık ile kadrini i'lâ etmişmiş. Mehmed Ali isa ol vakit na. zarmda mevlidi olan Kavala meydan'i evvel kadar vüsi ve vatanından çıkarılmak için öy. le desiseli emrin kabulü fikrin ce mümteni olduğundan meclis.i tevcihten çıkmış iken, mutekadi Hasan Efendinin işareti Üzene, terki vatan ve bayrak. tarlıkla ihtiyar.i mihan etti.,, Bay Cavitteki nüshântı kona rında muharriri hattiyle sonra, dan ilâve edildiği — anlaştlan “Mehmed Ali Kavalada Hasan Efendiyi, Mısırda Şerkaviyi takdir ederdi.,, ibaresi de Mebv | med Aliyi toklifi kabule davat ederek Miısira gitmeye razı e. den bu Hasan Hfendinin naza* rmdaki iklini Şir mukayose ile izah etmektedir. Ayni mubarrir Mehmed Ali. nin baba ve dedesi hakkında da şu malümati vermektedir: “Mehmed Alinin kavlince ba" basmın ceddi Konyadam Kava. a gelmiş. LAki; Nefşi: l:îeşe: hı ııımpkıry'nde_!grı him Paşa merbum ile hemsuh * bet olduğumda: — Biz valde cibetinden Kavalaya Nusratlı. dan geldiğimizden Rumelide bir kaç yüz senedemberi — bulunuyo' ruz demektir; lâkin — pederce bilmem nereden? Arapkirden? Ve hir müddet sonra ecdadımız İbrahim ile Osman Konyadan Rumeliye geçip, ve Mu-lafa E. dirnede kalmiş. İhrahim Kava” laya giderek çorbacı 1 familya. sından teehhül ettiği mukabeler de, peder de, miras tserikik, yolağası olmuş imiş, dedi. Küçük oğlunun Armavut kı. lığında bir resmi görülmesine bakarak babası Mehmed Ali Pasanım Arnavutluğuna hükme” denler, yine İbnülemis Mahmud _'—l'_ü—rkiye Cumhurîy;t Merkez Bankası21/ 9 AKTIF Kasa 1 Altanı Safi Küogram — TİS1453! Bankaot < » . * * * * Üfsklik . HSU » Danildeki Mubabirler « Türk Liram . .» » . 0 * Mariçleki Müabhatirleri Altanı Safi Kilogram 8310001 Altina tabvüj Ratii serbesi dör Diğer dövtzter ve borçlu Kilring Bakiyeleri 3 aa Harine Tahvilleri * Derütte edilen evrakı nakdiye karşılığı .» Kamımun 6 . # meödelerine tevi- kan Hazine tarafından vâkI te. Myat bi v Ve S Senedal Oüedanı: Ticari Senedat .. Esham ve sanvilât ededani: Derubte slllan evrakı Hekdi Aî yesia kargılıı selmmm Ve Tabivfldt itiLart kiyraotle B Sertesi Kakum ve Tanrfidt: Avandar : Altın ve dövir üzerine avan . » TabullAt Ürerine evane p » Hazineye kısa vüd avkna .. Huziseye 3850 No, kamunt gört açiR0 alti karptlıklı AvaLa Hissedarlar . » Muhtelir . St Lüleburgazda bir Edirne, (Huüsmist) — Trakya gehir, kasaba ve köylerinin su #tiyacını en İısa yoldan ve en iyi bir tarzda karşılayan arte. giyen açma faaliyeti durmadan devam ediyor. Bu arada yeni ve modern çeh resile Ankaranın küçük bir mo deli olan Lüleburgaz da artezi, yene sarılmış ve evvelce açtığı Üç arteziyene son günlerde bi * rini daha ilâve etmiştir. Bu arteziyen 120 metreden fışkırmıştır. Böylelikle Lülebur gazım iyi su ihtiyacı tamamen Kemal İnal üstadımızın ikazile anlıyoruz ki gözlerini — kılk” tan, kıyafetten ayırıp asıl be. dene intikal — odememişler ve Arnavut elbisesinde görünen bu küçük oğulun hir kere yüzüne gözüne, müşek'tel ve müheykel vöcuduna bakıp bu kıyalette bir adama Arnavut denemiyece” ğini anlıyamamışlardır. Mehmed Ali Paşanım Türk. Yüğü üçüncü vali Abbas Paşa gelip atmcaya kadar hi Güirelerinde türkçenin ve Türk memürlarının müesser kalmıs olmasından bile anlaşılabilir. Şimdi bu izahlardan sonra (Türkiye Maarif Tarihi) şu sa' tırlarırı da okuyalım: “Mehmed Ali ile ailesinin Ka. valalı olduğu ikdal mevklüne çıktıktan secıra şükrane olarak yaptırmış olduğu cami, medre. Be, mektop, tekke ve Şahare denilen imaretle de sabittir, Mehmed Ali ailesi Kavaladan başka bir yerli ve meselâ Arna. vutlukta herbangi bir köylü ob Imuş olsaydı bu türlü imareti o. rada da yapmaz mıydı? Hatlâ bu bakımdan babası dahi Der” bendin yerli ahaliginden bulun. saydı Mehmed Ali ayni tarıda bir imareti orada yahut Demir” hisarda da vücuda getirmez U 101012.689,54 15 121-082,50 2-171-450,17 ——— 118.305-422,7' V YA<SY aK 7-525-182,41 33.802,15 158.748.568,— 198101800 | Ça0 18201 — 200-086.NS4 ga 25828380348 —— p 2507 47-501-316,92 KATTASIN 5STTBABA,II 1 Temmuz 1088 tarfi'ndrn ilibaren , arteriyen kuyusu karşılanmıştır. AZAT OBALARI BU YIL DA AÇILDI Cılrz ve hastalıklı küy çocuk. Jarınımn sihhatlerini korumak ve hastalığa müstait olanlarını kor rümek maksadile her Sene ol. duğu gibi, bu sene de 'Trakya” ran muhteli? yerlerinde Azat o baları açılmış ve iki aylık bir faaliyetten sonra sona ermiş. mı')hılır gocuklarımıza bu se“ ne de hayat ve neşe kaynağı ol Yuştur. miydi? Binsenaleyh bundan ba, B—VAKIT 26 EYLÜL 1910 BEYKOZ KÖYLERİNDE BiR GEZİKTİNİN KİKÂYESİ Mizancı Murad'ın Ahmed Mithat'a verdiği Kkitap »e 8 Böygirlerin ve Herkülün-- (Ka. tağfarullah Herkülün ve beygirle- Tin diyecektim!) yetişmesine inti- zaren, Yavaşça hareket ederok, yi. no yükselmeye devam ettik. Niha- yet caddeyi bulduk. Yol üzerinde bulunan tepeciğe dç:p etrafa bakmmaya başla- Dereler, dağlar, yekdiğerinc ka. Tişarak, coşmuş deniz gökline gir- mişti. Şu önümüzdeki ga'çan-pâş o. lan saltanat-i ilühiyye içinde, n6 kadar atskin movki tuttuğunu kı. yasen tayin için sanstâ beşeriy- yeden mütehasaıl bir eser görmek istedim; çünkü artık çiftliği dere içinde kaybetmiştik. Şurada burada havaya doğrulan Yaptır dumanlarmdan boğazm va. ziyeti belli oluyordu. Âsar-i beğeriyyeyi taharri eder ken bir tepenin Üzerinde bir tavri tecavllzkârane alarak etrafa mey- dan ökuyan bir bina gördüm. Göz- kerim döndü, fikrim karıştı. Hayâl zannettim. Gözlerimi ovarak tek. rar baktım; Bina yalnızca olarak rh;l ı;ıınynrdu— ipheye mabal kalmadı, o idi. Gece gündüz karşımda d’uü:'.ln. gece gündüz bir Çok hissiyatımı altüst eden, Bebek ile Hisar arasm- daki dağın Üzerine köklüşmiş bu- lunan bir eenebi mektebi! 1 Hayâl addetmeye bir kaç cihet. basımın da aslen Kavalâlr ohıpı le haktı İdim; çünkü göce yutaktı Derbende muvakkaten gitmiş | bile gördüğüm olur; lâkin înıhı; olduğu neticesini çıkarabiliriz.., Hal bu merkezde iken — siz do muhterem Osman Erginin bir köşesinde yazdıklarını tak" rar ederek — Mehmed Aliyi ve hanedanını Arnavut yapmak istiyen bir kısım Miısırit mu. harrirlerin zahmetlerine acrmaz ve bu türlülere — karşı; buna Arnavutların — bile cağ İhtikâr yapanlar Tahtakalede mukavvacılık ya pan Ali Kemal, fiyatlarda ihti” kâr yaptığımdan asliye altmer ceza — mahkemesine — verilmiş, dünkü duruşmasında - fiyatları. nin normal olduğunu ileri sü Terek suçunu inkâr etmiştir. Duruşma gahitler için kal. mMıştir. Bundan başk:. Büyükderede iskele civarında sebzecilik ya" Pân Koço da Sarıyerde bahçıvan | Mustafadan 7,5 kuruş aldığı do. mates İle biberi 15 kuruşa sattı ğimdan aydi mahkemede muha” | keme olunmuştur. Koço da inkâr etmiş, muha. keme karar için kalmıştır. PASİIF Sermaye İhtiyat akçedi AĞi ve fevkalâde . , » » e Hu , “ sis » Tedavti'deki Banknottar t Derüble edilan evra'n csakdiye Kazunun 6 . $ taci maddelerine tevfikan Hezine tarafından vak! eciyat sa l A Derühte sdlleğ errakı aakdiye e LA EP e Kargşıtığı mmen ajtın olarak iüveten <oeskont Mükabil) Ütveten teda ef » V<i ST V Yaniâ MEVDUAT 1 Yürü Uiranı atın: Sal Kiogram —— 18013865 3680 No, kanüna göre hazii sedağ AvAAS mukabili tevdi alır gnn al t “ari kilogram törür Taatılidatı » Ajtına Zahvili kaebil avwtelar Düğer dövtler — ve alağaklı Ki Fag Hekiyeliri » ». SA TID ADK tübtelif . ee * C8 6 » Ükarar verdik. Bira ZG-BM-M?.E: 28733-401,14 —HO © kırlarında, yalnız olarak göze Şçarpacağını tahmin edemezdim. Mevkli intihap eden mimar pök mahirmiş; zira bâtirati tarihiyye, y L undan güç bulunur. erli y Hazrot-i Fatihin — eseri Bulunan İstanbul miftahmın burclarını da. ha yüksekten görebildik; çünkü mekteb ona da hâkim oluyor, ora- dan şeytan « Bâlta lima- NEdüki berfak bir göl gödi m höde olünüuyordu- ... ÇAY KUTUSU NEREDE* Herkül do geldi, hayvanlar da-. Biz de binip hareket ettik. On b Ti çeyrek geçiyordu. Herkül, tek- Far çay kutusunu — sordü. — Meğor azld finiğe batırıp süründüğü pa- gavralar içinde imiş! Çiftlikte kal- dıği tebeyyün edince volkan nefe- #ine benzer bir göğüs geçirdikten sonra: — Ne yapayım! Dün akestın ye- İ :&:l,mlaç;_.n YHıne Bahibinin hıîı'xl en. Yemel N İprmea ik bedeline mahsup Diyarek bizi Kgüldürdü. 1 | ezcümle bizalz kalmış Herkül Ac:: tile bir ibrik almak münasip ola- :_ğ'ndm Taah&üsen bir adam gön- P Unutulan şeyleri getirtmeye . Yol alma- Yol genişçe bir pati- Olduğundan birer bi- —— ile ya başladık. Tiğ40 vaziyeli 158-748.568 — 19310196 — —X 365938.267, — 72157080 12 98.168.688,49 51613228 24 6413-228,27 51-648.228,99 3-339,77 28-736-761,51 113-039.988,01 n — Yekte ÜEREETRSOLAT UA AM Lrkosto tadat &4 6 M':l.— fzerine svane 4 3 |meçe dahi çoaktur. rer yürümeye mecburduk. Kamçı makamında kocaman fil kuyruğu- nu ellemiş 9 bülunan Herkül önde idi. Kuvvet ve cesarete malikiye- tinden başka gideceğimiz mahal- lerin ahvaline vukuf cihetile dahi Horkül birincimiz ddi —Altı erka- daş, öç hizmetkür, bir mekkâreci, Ixi do eşya yüklü beygirden İbaret olan kafilemiz muttasıl ilerliyor- dü. ÇALILIĞIN İÇİNDE- Genirce nefcs taharrisinde bulu nan dazi çalı fidanlarile y yöşillir, yola doğru tecavüz eyle mişlerdi. Sık çalıdan başlarını tarmak Üzere biraz acele ( bulunan ince otlar, güneşl b tan sonra kuvvet alarak, m! nelerini kaybeylemişlerdi. Ha: €ev hafif ihtizast üzerine sarkı bi etrafa yatıp kalkmaktan lerini mubafaza — edeml: Yabani muşmula, çiçeklere narak, çalılar arasmdan arzı ce- mal ediyordu. Sarı bobokli gör re benzeyen şüküfeler bizi karş Hyorlardı. Gelin gibi tepeden tır- nağa kadar giyinip kuşanmış olan yemişgenler $ daha hoş görünü- yordu- HEP MEŞE VE KESTANE OLAYDI. Çalılıkta pek hoş kocayemiş sü- pürgo mevcut iso de kestane ve Matlüp olunca yalnız meşeden ibaret ormana tah- vil etmek mümkün iken sahipleri, b halde olan — istifadeyi oevlü buluyorlar. Sobebini sordum: Meşe geç ye- fişir ve, nisbeten, para etmarzmiş: | halbuki kestane beş senede sepet. çilerin işlerine yaurayacak çı haline gelobilir. Çubukçulukta kâür, nisbet kabul etmiyecek derecede, çolanuz. Teessüf ettim; zina şu b yetişmiz moge ve kestane — ile & nenmiş oltaydı elbetto halleri dz ha başka olurdu. (Arkası var) 1 Muraâ Beyin “Turfanı Turfağda Mmif,, adlı Bir romanı vardır ki bu se yahatin yapıldığı samandan Uir iki se, e evvel bazılmıştır. Bu romanın kab ramanı Mansur Bey adımda — 20, 21 | yaşlarında bir gençtir ve Varnadan İstanbula gelen Volkan vapuriyle ilk Boğaya Çirişi romanım başlangıcını teşkli eder; gu satırları 6 romandan alıyoruz: * Bağa dündü: Tekrar Rumeliti- sarına gözlerini hasreyledi. Hamiyet hanedand Osmani için — ziyaretgâlri mutcber olması lazamgelen ba cellil ü kadime eseri hâkim bir topede netil-i cedide —üzere İnşa ohmmmuş büyücek Bir bina gözüne iişti. Hazreti Fatihin namı ülislel takdi- sen İnşa Glünmüş bir mahsuki şük- ram millf olduğuna — hüküm için te. reddid göstermedi. Hemen bu sırada idi Ki eâllbri dik- kat hadrı tarif odea bir fosli ile onu dinliyen bir tagiliz seyyahı — Mansur Bayin yanı başma gelip: — Şu kuletin Üzerinde — görünen yüksek bina Arnerikalı misyonerlerin tesis ve idare ettikleri (Robort Kalse) mektebidir, dedi. İngiliz — Bisyoner meklebi mi de diniz? İngiliz taaccübünlü seterdemedi. Mansur Bey iptida kulağına inana- madı; sonra hayrâti şükmelyyei milliyoden olduğuna hükmetilği bina- | ya döğrü İngilizlerin parmağını ura- | tilmış görünce, gözleri garib bir sur Tette parladı, rengi tazuyyür etti.. 2 (Kle almış) yerinde kullanınyor. 3 Bolld yavgan veya yemişen otu. Çacuk düşürmekten maznun olanların muhakemesi Razime adında bir kadın ço> cuk düşürmekten, kocası Abdi kendisini çocuğunu —düşürme 1 için toşvik etmeklen, ebo Des. pina da Rasimeye ilüç içirmek suçundan ikinci ağır oezaya verilmiş, dün de muhakemele * rine başlanmıştır. Rasime mahkemeye gelme' miz, Abdi ile Despina da suçla. rınt inkâr etmiştir. Halbuki tah kikat evrakımnda Rasimenin ço” cuk düşür ö

Bu sayıdan diğer sayfalar: