26 Ekim 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

26 Ekim 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

P—VYAKIT 26 BİRİNCİTEŞRİN 1940 Sümer Bank umum müdürünün beyanatı (Baş tarafı 1 incide) Netice itibarile mızin mamulâtı doğrudan doğ. ruya tek elden hülka yatılacak ve mutavasaıt kullanılmıyacak. tır. . BASMA İMALÂTI ARTTIRILACAK Basma imalâtını arttırmak i- gin çalışıyoruz. Köylü için 23 veya 25 kuruşa basma imal edi. leceği hakkmda bir karar yok. Tükikie vö ıĞ..ı-mııı-mmî de tetkikler ve yapı maktadır. Nazilli fabrikasının basma kısmı daha fazla randı. man verebileceğinden diğer fab- rükaların fazla imalâtını buraya göndererek bastırmak ve bu su. retle imalâtt arttırmak karar. laşmıştır. Ayni zamanda Nazil- H fabrikasında düz imalâtın art tırılması için tedbirler almmış. tır. Bütün fabrikalarımızm is. tihsalâtlını arttırmak ve tam randıman almabilmesini temin etmek için de tetkikler yapıl- mdır ta ve tedbirler almmakta. Bir fabrika kurulduktan son. ve derhal tam randımanla çalı- Şamaz. İşçilerin alışması, yetiş. mesi ve diğer birçok noktaların tamamlanması, bu yolda mües, sirdir. Bizim fabrikalarımızda iye kadar tam randıman &- fabrikaları- | | mış değildir. Tam randıman | eide ettiğimiz gün memleketin harice hiçbir ihtiyacı kalmıya. caktır. FABRİKALARIN RANDIMANLARI Fabrikalarımızın randıman. farmı arttırmak ve imalâtları- ni güzelleştirmek yolunda en mühim âmil olan mütehassıs iş. gi, usta ve mühendis yetiştir. mek üzerinde de yeni kararlar verilmiştir. Bunun için mer- kezde bir servis kurulmuştur. Bu mervis, işçi, usta ve mühen, dislerin formasyonu ile alâka, dar olacak, kuzalarla takviye edilecektir. HAM MADDE İHTİYACI DA- HİLDEN TEMİN EDİLİYOR Bu yıl fabrikalarımızm ham madde — ihtiyaemı — tamamen köylüden temin etmeğe başla. miş bulunuyoruz. — Böylelikle hem biz, hem de köylü, aradaki mutavassıttan — kurtulmuş ola. Meselâ, 10 kilo pamuk geti- ven bir köylüden bu malr, dor. hal satın almmaktadır. Köylü kadınları, torbalarla — fabrika. larımıza pamuk taşımaktadır- lar, Nazilli fabrikasma bir çir. çir atölyesi ilâve edilmiştir. Bu. rası, bir haftaya kadar çaliş- mağa başlayacaktır. Köylüden toplanan ham pamuk çekirdek. leri burada ayıklanacaktır. Malatya şirketinin Adanada. ki bez fabrikasmdaki çirçir a- tölyesi de tam randımanla faa. liyete geçmiştir. Köylüden pa. Taük toplamak için Adanada da bir merkez tesis etmiş bulunu: Yoruz. Biri Ceyhanda, diğeri Tarsus ve Hatayda olmak üzere pamuk ekipleri teşkil tir. Pamuktan sonra köylüden yün de toplanacaktır. â Hariçten Merinos gelmemesi üzerine dahildeki an Merincs, yapak ve sunt ipekle Kkarıştırı. rak işlemeği temin ettik. Eş- kiden ve yüzde dok. san Merinos kullanılırken $im, di bu mikdar yüzde elliye ka- indirilmiştir. Bu suretle hariçten Merinos gelmesine lü. zum kalmamıştır , İANİSTANDAN. PAMUK İPLİĞİ GETİRTİLECEK Piyasadaki pamuk ipliği buh. ranmın önlenmesine ve memle- ket ihtiyacmın tamamen — temi. 2ine çalışılmaktadır. — Ticaret Vekâleti Yunanistandan pamuk ipliği getirtmek Üzere temaslar Yapmaktadır. Yunanistan bizden pamuk ah dığı takdirde bize pamuk ipliği verecek vaziyettedir. Yerli fab- rikalarımız ancak kendi doku. ma ihtiyaçları için iplik yap. maktadırlar. Fakat bugün Tfab- rikalarımız azami randıman ve. recek vaziyete yükselmemiş bu. lunduklarından biz bir miktar ipliği piyasaya çıkarıyoruz. F'a- kat memleket ihtiyaemr tam karşilayabilmek için hariçten iplik temini Jazımdır. Karsbük fabrikası bütün ak. samile faaliyete geçmiştir. Fab. rika dahili ihtiyaç için çalışa- cak, lüzüum — görülürse harice pik demir güönderilecektir. olan büyük yakımda tamam! manlarla yapılan yeni anlaşma ile fabrikaya ait tesisatın AL manyadan getirilmesi temin o- lunmuştur. Malzemenin bir kıs. mı Almanyadan yola çıkarıl. mıştır. Yakında gelecektir, İKİNCİ KÂĞIT !FABRİKANIZ İzmitteki ikinci kâğıt fabri- kası da bu ay sonunda tamam. lanmış olacaktır. Üç ay sonra fabrika faaliyete — geçecektir. Sellüloz fabrikası da üÜç aya kadar işlemeğe başlıyacak, ha. riçten selllilox gelmesine lüzum kalmıyacaktır. Fabrika iki kâ- | Hindistanda bulunan ticaret mümessilimiz raporunu verdi Bir Müddet evvel tetkikler yapmak — üzere Hin- gistana gönderilen ticaret vekâ. Jeti memurlarmdan Turhan Bo- Tay, tetkiklerini bitirerek hazır. ladığı raporu vekâlete, takdim etmiştir. Turhan Boray, el'an Hindistandadır. Basra . Bağdat yolunun açıl- Belçika kabinesi Londrada toplandı Londsa, 25 (AA.) — Belçika başvekili Pierlo ile hariciye nazırı Spaak'ın garbi Avrupadan geçerek İngiltereye gelmesi üzerine Belçika kabinesi Londrada bir içtima ak- teylemiştir. Hali hazır vaziyeti karşısında Belçika hükümetinin hattı hareketi bu toplantıda kara- ra bağlanmıştır. Bir Japon tahtelbahiri battı Tokyo, 25 V(AAJ — D. N. B. bildiriyor: Bahriye nezareti (J. 67) deniz- altısının battığını haber vermekte, dir, Denizaltı, Japon donanması- man 29 Ağustosta Toky körtezinin cenubunda yaptığı manevra esna- gında batmıştır. Kaza fırtınalı bir havada — olmuştur. Müreti#atın kâmilen boğulduğu zannedilmek. tedir, — Heryo nezaret altında Berlin 25 (A.A.) — Vişiden D. N, B. Afansına bildirildiğine göre, eski mebusan meclisi reisi ve Lyon belediye reisi Heryo artık Lyonda değildir. Heryonun ismi ifşa edil. miyen bir yerde nezaret altında i- kamete mecbur edikdiği söylenmek- tedir. Bu haber, salâhiyettar Fran. sız mahfillerince teyit edil üj e ince teyit edilmemizee dur. ğit fabrikasına da küfi miktar. da sellüloz verecektir. fi Tüzu. Kâğıt *| mlu olan kaolen de yakmda da- hilde temin odilmiş olacaktır. Fabrika, bir haftaya kadar fasa. liyete geçecektir. Gemlikteki sunf ipek fabri. kası da, yeni teşkilât ile yün- |lü müecsseselere — raptedilmiş. | tir.,, | — Burhan Zihni, Morinos fabri. | kasını tetkik etmek üzere bu- gün Bursaya gidecektir. altında bulundurulduğu malüm- | tahaddüs eden ticari vaziyetler, | 'Turhan Borayın bir müddet da. ha Hindistanda kalmasınt icıpl ettirmektedir. Nefst Hindis'an ile ve Hindis> tan yolu dolay sile Uzak Şark hattâ Amorika ile ticarf temas. larm pek yakn da fevkalâde in. teberrular Ankara: 25 (A.A.) — Türk ha- va kurumuna yapılan yardımlara dair bugün gelen haberlere ran Karsta tüccardan Ali Naki Güzeldere kuruma 200, Cafer ve Gaffar Dağ kardeşler 100 lira, An- | karada hırdayat tüecarlarından Trabzonlu Hakkı Kâmil 500 lira, Nizipte tüccardan Reşit Diler 50, Nazillide Kuyucak nahiyetinden- | den Mehmet Kâmil yılmaz 30 tira, | Balıkesirde un tüccarı Ali Kırımlı 100 lira ve manifaturacı Ziya Öl. çer 50 lira vermişlerdir. Diğer taraftan İzmirde Hasan Fehmi Serter ve eşi, ziraatçi Jul Levi, Eli Ben Venista, Terlikçi Ali evlenme yüzüklerini kuruma ter- keylemişlerdir. Bir İtalyan muharririnin İngilizleri eğlendiren makalesi İngiltere Amerika tarafından yutulacakmiş |.. Londra, 85 (A.A.) — Deyli Tel. gral başmakalesinde di- yOr Kİ: Ansâldo, Telgrafo — gazetesinde Amerika Birleşik devletlerinin In. Kilterenin yanı başındâ harbe işti- Tük ini temin ediyor ve İn- giltereyi bunun netlcelerinden ikaz ediyor: Ansaldoya göre, İngiltere, tamamiyle Amerikanın kontrolü altına geçecek ve katf surette istik. | Kâlini kaybedecektir. İtalyan gazetecisine göre, İngil- tere için Amerika Birleşik devlet. | leri tarafından beledilmekten baş. | ka ümit olmadığından İniglterenin Mücadeleyi terketmesi daha doğru | olacaktır. | Ansaldonun bu fikri İngiliz oku- yucularını çok eğlendirmiştir, —| rile bakılmaktadır. Bay Turhanın ne vakit men. lekete döneceği belli değildir. Haber aldığımıza göre, Tur. han Boray, vekâlete gönderdiği _rıponm:tı İzmir ve İstanbulda- ki ihracat tacirlerinin derhal Bombay ticaret ataşemizle te. Ması ile yakın ve uzak gşarkla | kişaf edeceğine muhakkak naza- | masa geçmelerini bildirmiştir. ' Hava Kurumuna General Metaksasın sınayicilere sözleri Atina, 25 (AA) — Atina A. jarıst bildiriyor: Yunan sanayi erbabı mümessil. lerini kabul eden Başvekil Metak. sas demiştir ki: ün müşkülâta Trağmen veşaretimizi kaybetmeden hepimiz ezimkârane ileri doğru adım atma- ya karar verirsek terakki edeceği. mizden eminim. Bizi bu kadar güçlüklere maruz bırakan kasırga, belki de, çalışma yolumuzdaki az. | Mimizi ve gayelerimizi daha ziya- | de kuvvetlendirecektir. Bu sım.uçi müşküller devam ettiği müddetçe kendi neticelerinden bizi ıwrumuqI olacaklar ve iyi gün'er gelince mü- cadeleden daha kuvvetli çıkmış ö. lacağızdır. *"— Amerikada tayyare çıkarılıyor adedi otuz bine Vaşington, 28 (A.A.) — Birle, şik Amerika harbiye nazırı, kara kuvvtelerine ait tayyare adedinin 830.000 & iblâğ edileceğini bildin miştir. Deniz kuvvetlerine mensup tay. yareler de fazlalaştırılacaktır, — Bir Sovyet heyeti Sofyaya geldi Moskova. 25 (A-A.) — Bir Sov- | yet hayet, bugün öğleden sonra, tayyare Je Solyaya bazeket et miştir. Heyet, Sofyadan sonra Bük- reşe gidecek ve orada 28 tegrini- sanide toplanacak olan Tuna kor misyonunun içtimama iştirak eyli- yecektir. Sovyet heyati, yedi kişiden mü- serliği genel riyasetindedir. Heyet azası arasın” da, hariciye halk kol yar kın gürk dalresi gefi Novikol ile anlaşınalar dairesi gefi Arkcet de vardir. .x Yazd/): Y Tefrika Numarası 19 Konuştukları şeyleri, arada sırada — yuvarladıkları İatikteleri, anlattıkları vakaları ve her birinin ayrı ay- rı yaşamakta olduğu anlaşılar macera hayatını dinle- * dikten sonra Gülseren bu çocukların cür'et ve cesaret- lerinden korkar gibi oldu. Lisoyi bitireli kekiz, üniversitaden Çıkalı beş âeno, topu topu beş küçük sene geçmiş olduğu halde kendi- sinden sonra yepyeni, bambaşka bir nesil yelişmişti de- mek-e Gülserene mektep hayatmdan daba dün ayrılmış gibi geliyordu; halbukl işte kargısındaki —insanlar, sa- Bında solunda otürüp — onunla birlikte yemek n gençler kendisinden ve kendi zamanımdaki mektep ta- Tebesinden ne kadar ayrı idi; ne kadar değişik bir ha- yat ve zilmiyet ifade ediyortardı! j Ne zaman, kimden işitmişti. hatırlamıyor: Yirmi beş yilâs bir nesil — değişir, diye.. Halbuki igte — hayretle Yarkına varıyordu, bü İstanbal ne müthiş bir sürat ve ânkılâp içinde yaşryormuş; Bürada yirmi bes günde bir nesil ârğişiyor! Bir nesil ki memle milliyet ve ırk farkları da urükmi! ve hâkim telâkkileri Üzerinde Aayrılık göster- miyor; nereli ve ne soydan olurlarsa — olsunlar, hepti aşağı Yukarr bir düşünceda- Demek Ki dünya gençle Si mda bir standardizasyon — hasıl olmaktadır; bir tip otomobil gibi bir örnek insanlar yetişiyor. Bunlar müfrit bir serbest terbiye sisteminin mey, dana getirdiği ktmsolerdi. Aileleri onların Sahsiyati.. rine itimat ediy , onları tahmla ve tasavvur edile- T miyecek derecede başıboş beralıyorlar; — alleler buna razı olmasa da —<ocuklar hiç bir baskıya rezi olma difh iein— enresiz bu serbestliği hoş görüyorlar Bu kendi kendisine yetisme, hayat ve thakikalle yüz yüze, kucak kucağa yaşâma tamamen faydasız ve ada SÜÜÜĞi ee a tohlikeli mi? Gülseren Leylâ ile ve onun arkadaşlarile teması çoğaklıkça zitgide gü kanaate vardı ki dış manraraaıe nin eski düşüncede kimselere birden emniyet verme- Mmesine rağmen, şahsi teşebbla ve uzlm sahihi, kuvvet- li, kendi bağının çaresine bakmağa muktedir, güçlük- leri gören ve yenen, realist bir gençlik ortaya çıkmak- tadır. Spor, güneş, deniz, kum banyosu, sağlık ve aağ- lamlık teorisi içinde galiha, cinsiyet meselezini ahlük hudutlarının dışma sürüp çıkaran ve böylece izi hallet- tiğini Jödia eden tabiat çocukları yetişmektedir. Gülseren bir aralık bu vasıfları umum! o'arak kar bul atmekte haklı olup olmadığımı düşündü. Leylâ ve arkadaşları bir maktebin damgasını taştyorlardı; öyle bir mektep k£ karmankarışık bir cemiyetin, türlü soy- dan, türlü renkten, ve hemön hemen yalnız yüksek ma- işet göviyesinden iİnsanların çocuklarını okutmaktadır. Gükeren kendisi Türk mektehinde okumuştu, aca“ ba bu çocuklarla arasındaki fark bundan mu ileri gel yor? Sonra Leylânın da, öteki Türk arkadaslarının dâ yabancı mektepte okumakla beraber Türk milliyetçillli davasında temit, güzel, asil bir heyecanie dolu oldukla: rımı hatırladı: Cumhuriyet Türkiyesinin maarif tr ecnehi mekteplerinde yabancı millet propagandasına imkân vermiyecek kuvvette &di domok-. Böyle olmal- l böraber esasen uyanık Türk çocukları hiç bİr taman, ir yerde yabancı bir tesire kapılacak gaflet ve ka- tte kimseler olamaz. Yeşilköyde Hüseyin Hianli Bey kösktnlün bahçesin- den denize girmeğe gelon genç kızlar ve erkeliler van. di KI zaman geçtikçe, tanışıklıklar — arttıkça Gülseran bunlar bakkında Leylâdan malümat Gliyor, bazılarıle konusuyor, bir çoğunu musseret Ve ahlâk bahsinde Leylâ ve arkadaşlarımdan farkatı buluyordu- İyi kalpli, tomiz ruhlu, açıik tablatir gençler; Takat kalplerinde, Refik Ahmed Sevengil ruhlarımda, tablatlarında görülen bit açıklık tesirile ol- malhı, hareketleri Gülgeren Ürkekliğinde hiy insanı kors kutacak derecede nerbett Ve Pervasız! Gülseren kendi kendisine de tiraf etmeğe cesaret edememekle beraber Yen! duyguda, yeni düşünceda, yeni bir nazariye e ve bilhassa yeni bir atmosferle sarılı o- larak varlığını hinsettirmeğe başlıyan bu gençlikten hog- Janryordu. Gülgeren - Hüseyin Hüenti Bey közkünde —kocası müstesna— Yalniz bir kişiden hoşlanmamıştı: Hüsnü Bayin kardeşinin ktu, Krdoğanın halazadesi Şükran Hanım Gülserenle belki aynı yaşta, belki hiraz büyük. Bvli- Kocast ile aralarında oldukça ebemmiyetli vaş gurki var. Sükran Hantm, —ona evde herkes, en yakın akrabaları va büyükleri bile büyle hitap ediyorlardı. bu yaş farkmı vakitli vakitsiz daima ileriye sürer, ya- bancıların yanında kocrammm yüzüne vurur, adamcağı Za türlü türlü hakaretlerde bulurur; Mehmet Güngör —Filkranın kocası— karısam cevir ve cefasını anlama Mazlığa gelir, aırıtır geçer; gerçi yaşlılığından başka Çirkinliği, hamlığı, yontulmamış bir çam gövdesine ben. Zöyen İri yarı eüssesi, çıplak bağı, çipil gözlerile, Bevim- &iz yüzü ile ve maddi manevf kofluğu İle Mehmet Gün. Bör aşağı yukarı bu ezaya lâyıktır da Tüccardır, zen- gindir, karısmın körpe etini ve tehlikeli — güzelliğini Adota gattn almiştir, bunüunla tihar eder ve dünyuda paredan daha kuvvetli bir şay olmadığını, hattâ iş ina- da bizerse karısmın aükütunu hile satın almanın ve böylece onun dilinden kurtulmanmı da Mmümkün olduğu- der: Şiükran da galiba bunun İçin ikide birde ko- çatar, ya bir elmas yüzük, ya bir pırlanta İğ- mükabilinde bir müddet mısar (Devamıt var) l GÜNDEN GÜNE I Mutavassıtla mücadele Ş STANBULA transit a. ı larak iki Tİngiliz gök- miş. Beyoğlunda — dolaşırken, karştlarına meçhul bir adam çıkarak, - kandilli bir selâm çakıp kendilerile dost olmak istediğini söylemle. İngilizler bu muhabbet işa. retini reddetmiyerek - dostluk. larını esirgememişler. geç vakitlerine kadar o eğlen 6e yeri senin, bu eğlence yeri benim, dolaşmışlar. Bir hayli içki içmiş, para harcamış, ol. muşlar. Bu asırada, Meçhul Dost, dez. hal tatir bir bahse geçmiş. Kendilerine kadım — bulacağınt vaadederek her birinin zevki d kadımın e$. ne göre, klliı:;urifeunlı—w ola, gar zeteler, iki İngilizin, bir müd. det kadımlarm hayaliyle oya. landıktan sonra göyle bir gar manda uğradıkları 29 dolarlık kaybın acısma dayanamıyarak zabrtaya başvurduğunu yazı. r. onıbmmu.. — her zaman olduğu gibi — GSüratle falli meydana çıkarmış; parayı a. lrp saahiplerine teslim etmiş. Bu hâdisenin bizde uyan dırdığı aksüllâmel ikidir: deki birkaç günlük misafireti. ni keyif ida bir. macera: ya !hurennek isteyişine hay. ret! Diğeri, gece geç vakit, yer. N bekârların da kargısına çe karak, — hem vaadettiği ka. dmları getirmek suretile — hayatmı kazanmağı itiyat et. miş, kadın erkek, bütün ailet erbabımı kökünden temizlemek temennisi, ... Hamiyette geri kalıyoruz € NADOLU Ajansı te- grafları arasında oku. yorum. Samsun kadmları der. hal tığ ve yumağı ellerine ala- rak, hududu bekliyen askerle. rümnize eldiven, çorap ve fanilâ örmeğe koyulmuşlar; ayrıca makten 10,000 lira toplanmış, ,Bu gibi işlerde her zaman için vergili, bamarat davranan İstanbula ne oldu?.. Bu kesif kalabalık, müthiş enerji ve si. ratine rağmen, hamiyetten ya- na en ağır hareket eden kütle olarak mı kalacaktır?.. Aı.; ... Haringtona dair ' NGİLTERENİN Ceba. Kittarık Valisi general Haringtonun öldüğünü öğreni. yoruz. geçmiş günler- de ı.ı.nâî işgal orduları ku. mandanı olduğu malümdur. Zaman nasıl değişiyor!.. Ha. yatımıza bir. düşman olarak doğmuş olan bu adam, bir dost olarak öldü. Genç, ihtiyar aAi — O00!.. bakalım hoca! Yine çektin mi kafayı? — Ya niçin sallanıyorsun ? — Tramvaya bindim. ra mevzuu değiştirerek: — İhtiyarladım be hocam, dediler. gok gezmeden :İ:: nasıl ihtiyar diyebilirsi. Di dim, HİKMET MÜNİR ——— ÇATT PPT MAĞ Vatanımızın milletçe koruyucusuyuz. BÜ SUU

Bu sayıdan diğer sayfalar: