22 Aralık 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

22 Aralık 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

? # — VAKIT 2? BİRİNCİKANUN 1910 ; (Baş tarafı 1 incide) Namık Kemâl hürriyet aşkımı telkin eden büyük Llr iİnsandır * sözlerini şöyle tamamlamıştır: “— Diyordum ki, Ke.lâl öl- memiştir. En bü; isbatı bu * — Namık Kemâlin yüzüncü | gün sizlersiniz, gençlersinliz. Bi- yıldönümünde burada —onu an- | lerek söylüyorum ki gürlerini ta Mak için toplanmış bulunuyo" ruz. Bu büyük ve manalı uz)— lantıyı üniversite adma şeref du yarak açıyorum. Bu —merasime iştirak etmetle her birimizin ona kargı olan şükranlarını ifa- da etmiş olacağız. Aramızda bulunan torununu, gelinini ve evlâtlarımı memieket adına see lümtıyorum., | Toplantıda hazır bulunan si- * lesi efradı davetliler tarafından giddet'a alkıslanmağa — baslan- mışlardır. Torunları bu vaziyet karşısında içten gelen dugula - rını ifade etmek Üzere ayvağa kalkmışlar ve salondaki duvet* :ıvılşrl hürmetle — selâmlamışlar- mamon, belki. okumuyorsunuz. Fakat gözlerinizde görüyorum. Kemâl içinizde yaşıyor ve yu> şadıkça emin olunuz ki millet olarak, daima hür ve müstakil $TYACAĞIR... "Hı“dtğgdıbin çok alkış sözlerinden sonra kürsüye biyat fa«ültesi Ali Nihat — Tar'lan gelmiş ve sözlerine şöyle başlamıştır: Biz kemâllen kemâla koşan tarihi- mizle hati kemkline ereceği “— O, efsanevi bir pelikan dır ki, meftüresine ciğerlerini yedirirken zevk ve neş'eden sar- hn.g loluynı-_ Evet, o, yaradılış ğ İ İçinde öyle bir cevher> dir ki akıl onun sevrindeki kud Bilâhare rektör yine Bözleri - | retleri hatadan ücizdir. Bu kud ne devam etmeğe başlamış ve: * M Namık Kemâl adını bu Çatı altında ilk defa anmıyoruz. Onu bu kürsüde — çok andık. Namık Kemâl, Türk nilletinin yetiştirdiği büyüklerden biridir, Bir edebiyat hare- ketlerinin başmdaki yeni cere yan hüviyeline istikamet veren kalem sahibi - olmakla büvük hürriyet azkını telkin eden bü- yük İnsandır.., Roktörden sonra — Edebiyat fakültesi İngiliz edebivatı pro- fesörü Bayan Ha'ide Edip Ad- nan, Namık Kemâlin “insanlık,, çephesini izah eden cok entere- Ban bir söylev vermiştir. Halide Edip söylevine şöyle başlamış - tir: Namık Kemâlin tetâkki ettiği va- tan bugünkü telâkki edilen vatan değildir. “— Herhangi bir insanm por- tresini çizmek güçtür, Çünk! İnsan portresi çok karırrktır. Bu merasim için benim da söz söylememi iki gün — evvel ben- den istediler, Bunu bir şeref te- lâkki ettim: Fakat 4 çok düşündüm, nihayet kara- rım şu okdu; Namık Kemâli en büyük devlet — milessesesinden en basit insana kadar sevdiren ve onun aramızdan avrılmaması na âmil olan vasıflarırdan bir kaçını size hatırlatmak isterim. Namık Kemâl şeref meydanlı- rımızdan en şereflisidir. Nereye gitseniz, Anadolunun en ücra köşerinde görürsünüz. Namık Kemâil, ebediyven vz'mdir. Bi- zi temsil eden adamdır. | “Münevverler, Namık Kemâ- le niçin bağlanıyor'ar? Konus - tuğumuz zaman, din ve bug Namık Kemâlin tek tak cel leri için şüyle söylüyorlar: “Ş ri eokimistir. Böyle siür olmaz!', Diğer bir kasmı da: “Namık Ke- müâlin yazdığı tarih bugün'cü farih usulüne muvafık değil. ir.,, Namrk Kemâlin üzerinde lim ve edebiyat hil'atini alan- r bile çırı! çıplak Namık Ke- ile karşılaşınca — başlarını ğdiler. Bugün bütün münev - Werler meydanlarda Namık Ke- E:Hn heykelini görmek ister- | Bundan sonra Namık Kemâ- Tin “Vatan,, kasidesini okuya- Tak tahlil etmiştir ve: "— Bu giire nazire olarak (tkik ettiğim bütün dünya e- “dsbiyatında bir tek şiir tanr yorum, bu de, bir İngiliz edibi- nin Vazife kasidesidir. | Mamık Femâlin Vatan kasi- desini tahlil eden hatip, buradı k » IN Manasrat — izah et- | Tei ve dem'slir ki. $ —- Kemil tihansir bir Oe < Manlı devleti düsünüver, Pakat İ bugünkü manada, bir emnerva- Tist devlet mefhemu — değitdir. Pu, sıtkı selâmetle idare edilen Türk devletidir. Narar Kamâlin O telâkki ettiği vatan, burlin te- | lâkki ettiğiniz vatan değildir. |— © Kâbede sivahlara bilrünmüz j zıı!ı bir kadındır. Fakat. mu- * dır, b ikaktır ki vatan yine vatan- Vatan cografi bir tabir değil- dir. Vatanı icin &'en her adam. ister en basit bir nefer, ister €n yüksek bir adam olsun va: tan toprağında el ile tutrimaz — bir krymet bulduk'arı için öllr. Mahmetçik “dini bir uğruna ölüyorum,, der. Hepimiz da'ma B “dwwum öıuğixmw' Cin. inandı IZ itikad, dini uğruma ölen Mehmetciğin İtikadıdır... Kemfle hürriyet mef- l—-_lhü #onra | — Gözleri dolu dalü elmüğlü, retleri onun yalnız maddi haya- tı ve cismaniyeti, yalnız fikri ve ruhf varlığı ile ölcülmez. A- sırlar gittikçe daha büyük in- kisaf arzeder, O kıymet — cemi- yetin idrâki ile, toğmülü İle bü- yür, nam'itenahi o, kendi dediği ışıkları par İet ve acık bir güneştir. Daima pövidardır. Bu güveş bizim, ufkumuza bundan tam bir asır evve' doğ du. Hayat, hâdise halkalarm- dan vücuda gelmiş bir zincirdir. Yurdunun feci manzarası kar- sısında bir Kemâl bağırdı: Vatanın bağrına düşman daya- di hançerini Yok imiş kurtaracak bahtı kara maderini Ğ Ona yine bir Kemâl cevap ver- yt Vatanın bağrıma datasın hanse- ini, Bulumur, kurtaracak bahtı kara | maderini. Biz Kemfilden kemfle koşan tarihimizle hakikt kemhle ere- ceğir. Buna inanryoruz ve daha büyük Kemâller bekliyonuz. Bu anda yurdumuz ve milletimiz |* çin duyduğumuz bu — emealriz heyecanı tahlil edersek, onun içinde hüyüklerimizin inkâr & | dilmez tesirlerini cörürüz. İnsanlığımızı — kurtarar ve kurtaracak olan işte bu — heye- candır. Bu heyecanımızı bir kere dahr tazelemek için buraya toplandık Nihat sözlerini şu teklille bitir miştir; “— Bithassa Harp okulunur cüm'e kapısına altın yazı ile yazı! ması (âyık olan şu bendin bir mis line dünya edebiyatında ender te sadüf edilebilir, Yara mşandır tenine erlerin Mevt ise vütbesidir askerin | Büyük vatan şarrinin , hâtırasını tazız döçentlerinden ' dyür. Evet, |,” “<4 Behemehal cevap v ” Tevlik Arara: Bugün de anketimizde tanın * mış lise direktörlerinden Bay YTevfik Araradın fikirlerini ya zıyoruz, Uzun yıllar lise direktörlüğü etmiş ve halen Şişli 'Terakki li- sosi direktörü bulunan Bav Tev- fik bu mesele etrafında fikirle- rini söyle izah ediyor: Teşkilüt elddi ve hakiki olmalıdır vermer mi istiyorsunuz. Cevabım, zaru" ri olarak, pek umuml ve — ta- bit — noksan olacaktır. Çünkü bu muazzam dava üzerinde ne yolunca bir araştırma yapmak k Araratın düşünceleri: Gesur, İnzibatlı, dayanıklı ve fedakâr bir geçlik stiyoruz! “Ben, maalesef, © insan, yar hut o ınsınlırdnnınğîîğîn: yani Türkiye genclik teşki nasıl olmalıdır? Sualinin teknik cer vabını vermeğe - iktidarım yok- tür. Ancak büyük küçük her memleket mesîz']l:ın hiıyl'legıı"r şekilde, en iyi e B" mesi için içi ttreyen bir ferd ” gifativle bu davada da göyliyer cek bir tek cüıâlı:u 'mx& Türkiyenin — gençlil ne tertipte ve ne türlü olursa olsun behemehal ekidi ve hakiki olmalıdır. Her isin ikl safhast vradır: 1) 'Tesikeilât blünmm salâhiyetle tesbiti, 2) Bu bos bu plânm canlandırılıp sıhhat ve inkisafla yasatılması. Türki- ye gönelik teşkilâtinin — birinci O” Bafhası hakkımda söyliyecek aö züm yok demiştim; ikinci saf- hasma eelince: Fin mükemmel teekilâtlar ve — plünlar — dahi, etinin elinde olmpsan tatbik edilemez, tahakkuk ettirilemez; sovsurlaer ve her türlü rararım fırsatını bulmuşumdur. ne da H â ciddi elddi durup düşünmek. — dün ba d";;"'c,;mf*" e lay Su halde çok ehemmiyotle sua- | : linize, hele uzun uzun ve bilhas | Önce eleman, porsoncl, İnsam he a aP TeERK D ÇAT pBı::ı. teşkilat vermek, salâhivetim e. Buna cevap verecek - İnsan, ge jJe'erinden pek cok daha rek memleketimizde, gerek ve hi olmasca — basr İleri mem- Teketlerteki gençlik teskilAtlar yını ekddi olarak tetkik etmiş | vo bizim bünve, şart ve ÜNcüler rimize göre ne vamılmak lâzım ge'cceğini inceliyerek — mlsbet lere varmış bulunmalıdır.,, ıWg Ankaradaki merasim Ankaşa, 21 (AA.) — Büyük vatanperver şalr Namık Kemâl'in doğumürün 100 üncü yıldönümü olan bugün, bütün yurt içinde yer yer bütün halkevlerinde ve ha'k odalarında başta üniversite olmak üzere bütün mekteplerde toplantı- lar yapılarak hatırası anılmıştır. Her sınif halkm iştirük etmiş bu- lundukları bu toplantılarda söz a. 'an hatipler tarafından Namuk Ke. müâl'in hayatı, şahsiyeti, eserleri etrafında konfezanslar verilmiş ve gençler tarafmdan şiirlerinden par çalar okunmuş ve eserleri temsil edilmiştir. Ankara radyosu da bu akşamki emisyonunda büyük vatannerver :!?'ılmd!r. Onların tatbik ve ta-> Kai vine Ddit Yüi Bi eye unusura: İ — g-— Vatan Şairi " (Baş tarafı 1 inolde) Bununla beraber vatan gai- *“O, vatanı güzel bir kadıma teşbih etmiştir. Vatanı güzel bir kadına benzetmek mahdut ve Mmuayyen bir. şekil içinde ifadesi Imtânsız olan büyüklü- ğünü küçültür,, diyenler var- dır. Vatan mefhumunun ilmi su- rette tahliline gidilecek olursa belli bu türlü tonkitlere hak verilebilir; fakat gunu da — İti- raf etmalk lüzımdır ki o bugün- kü Türk nes'inin viedanına va- yaratan insandır. Paranın te- min edeceği gösteriş ve yaldız, nezi ve kısırlığı izale edemez; fakat kudret ve yaratıcılık, her Bey gibi vasıta olan pa- Tayı da , bulur. Eleman külün en çok Üzerine titrenecek tarafı, iyi ve sağlam bir an'ane- - nin teesgüsüne imkân verecek gibi kurülmüş olmasıdır. Bu ise, kurucu ve yürütücülerin önce moral, sonra da teknik kudret- lerine bağlıdır; aksi takdirde teşekktil, övle — kötü bir. ruh ve itiyadlardan örülme — bir kötlü an'aneye enhip clur ve öylece genirler ki, sonradan bunun temi>zlanmasi ve dilze'tik mesi hemen hemen İimkânsızla- gır. ToşkllAtta titizlik gösterilmesi lâzım gelen nokta Su halde Türkiye genelik tre- kilâtı, ne tertip'e olursa olsun en ziyade üÜzerinde durulacak nokta, muhakkak — gefinin ve geflerinin çok titizce ve İsabetle seçilmesidir. Türkiye gençlik milşkül bir vazife — alacaktır. Günümüzde allenin terbiye kud- reti, umum! hayatım sürüklevi- eiliği, mekteplerimizin inzibat bünyesi ve bütün dünyanm için- de bunaldığı keagm ve — insaf..z ölüm dirim havası almınca bu teşkilâttan — neler beklenmekte ol » mayası, bol bol vardır; onu en yüksek vea müesesir — kudrete yükseltecek ciddi, sıkı bir tey kilât, Türk istikbalinin en haki ki garantisi — olacaktır. Böyle bir teşkilâtı, ancak aradaki ge- niş, imanı sağlam, büyük yürek- li ve yorulmaz gefler yaratabilir. Ne tertivte olursa olmun, ne türlü olursa olsun — Türkive genelik teskilâtı, elddi ve haki- Ki olmalıdır. derken — kastım bilhassa budur. Bövle davalar Vitin sureta bir teekilât ve mas- raf yapmalktlansta hiç yapmamak daima daha ividir. Netice: Az fakat öz, külçük fakat sağlam ve fazla olarak dal budek salmak kabiliyetinde | Altıda birdir, üstü de birdi | STVSYON nmakta | tan fikrini yerleştiren Namık yi $i gö DS ĞAM GYD kalanmlakta F y l b bir teskilât., Arş yiğitler vatan imdadına HÇN A AU HASAN KUMCAYI Hasan Bedrettin Ülgen Kâhya; - a dizine bir kaç odahk tamin etmek — Nasıl güzel mi, dedi. , N ietlyor. Zıvik"vı safaya m_ — Çoök güzel,. Ten, vücut, güz. » ra her göyi unutsaak., diye dü. Tor.. Tatant gaşyediyor. I K l Şünmüştü, - Di | Çerkes Kızları | 5a7 ” is. Çök dikatle tetkik etmişsin, d , elalim . uıopfı,ğhm;îh “.,__')“ı__ No. 7 Yazan: NIİYAZI AHMET 4 Sörlediklerimiz gelöcek zamanla, — Bırak şimdi... Sanin hoşuna —a n rın işi.; Reja, sem büllr mal- elit ( ük Tarihi Aşk ve Macera Romanı —» *“a7 0 — Aman paşa.. — Anlattlığma göre kız dünya — Zatı devletlerine lâyık., Ali paşa bir kahkaha nttı: — Nasıl, nasıl, dedi, Bana mü- Baslp mi görüyortun.. Kâhya müskül bir vaziyet kargı- sında kalmıştı, büyük bir pot kır- diğimm tarkında idi. Ne kadar gül- zel olursa olenn, âdi bir Abaza kı- gın: paşasına maml lâyık bulmuş- ta. Dili tutuldu. Kekeledi. — Getirin bakalrm, bir de biz görelim., Kâhya tehli'keli — muhaverenin :ı;ı: erişinden memnun, dışarı fir- Kız. hâlü Hasanım — muhafasası altmda idi. Başkasını yaklaştırını- yor. Başka biri elini sürdü mü, kend'ni yerden vere atıyordu. Kiâhva Hasana: — Hasan, dedi. Kızı paşa gör. mek İstiyor, Haydi içeri girelim.. Huzura geldiler, Rolas, A paşanm erkânıharbi gibi bir şev olmuştu. Hemen her gün yanında, bulunduruyor, İeraa- tını ona da gösteriyordu. Rois, ge- ne Ali paşanın yanımda idi. İçinde garip bir helecan vardı. Çocukluğunu, kaçı- g, sonra hayatı hatırtryordu. e Kapı açıldı. Önde Kâhya. arkar da krz, ön ar'rada Hasan geliyordu. Faşa, kt dikkatle süzdü. Sonra Basanı işaret edarek: — Bu muhafızı mı?,, dedi, — Evet, — Damek kız kargı geliyor.. Kâhıya Ketaca, yoldak! vakayı an- Yattı. Ali paşanım gök hoşena gitmiş olacak kahkahalarla güllü. Som — Anlaştlan, dedi, Hasan yeni- yin en yakışıklısı idi, Malüm ya, güzel kızlar, güzel erkok se- verlel Reis söze karıştı: — Paşa, dedi. Bu kılar yaban- €tyı şevmezlor.. — Nusdd yabaneyı sevmezler mi?, — Evet,, Kendi milletlerinden ol- mMiyan erkeği sovmezler,, Başka kabile erkeklerine büe güç alışır har, Roels susta. Derin bir ç çekti ve lâve etti: — Zavallıdırlar bu diyarn kır- ları, dedi. Hem gçok zavallı., Daha körpe, sevilip okgşanmağa Sumamış yaşta iken hırs peşinde koşan in- sanların elinde bir mal gibi elden di, Onlara kimse tatir söz söyle- mez, biraz fazla paraya salmak is- terler,. Alanlar.. Eyet, nlanlar da onları bir sevgili bilemezler: — Söni para İle satın aldım.. darler, Canları istediği gibi eziyet Bderlör, Çörkez kızları kendi top- rakları için canlarını verirler.. Relı cosrvustu, Sörtüyordu. AH pasa da onu dinliyordu: — Çok: doğru reis, dad'. Ban bun- lavı da bu divardan kaldırmak is« tiyorum, İatiyorum, ki Çerkez ve abaza kızları artık eşir rmda satılmasm, İstiyorum, ki bu diyarlara es'rel korsanlar gelme- sin, Ama göne İstiyorum, ki Çer” kezler 'elâm dinini bilsinlar, islâm dinini kabul etetnler. Türkleri kar- deş, kendi milletleri bilsinler ve Türklerle evlensinler, Türklerden kaçmasmlar, Türklerden — korkma- celeri bile uyku üyuyamıyor, hep bunları düşünüvordu. — Olgenle; dedi.. Hepsl olacak, Rels, Ali paşanm her hareketi. — Konuş $u kızla.. Bizden kor kuyor mu?, Reis konuşmağa hazırlandı. Fs- Kat stra kelimeleri söylemeğe ge- linco Sdeta utandı. Garip bir hizle ei 0nK e - , bi bi doğiliz., bir fena adamlar Rola kıza hiraz daha yaklaşma- B İşaret etti. Titreyen bir sesle evvelâ adını sordu. Abaza kımı: " Çana., dedi. Sonar konuştular. — Ne istiyor reis, bir arzusu var mı?, — Köyüne dönmek ist'yor.. — Orada sevdiği bir erkek var T! imiş? —— Sordum cevap vermedi. Bizde nasıl bir gençlik teşkilâtı kurulmalı ? | Caaseraasan | Lise müdürlerindenTevfi Dekazanof Molotofun Berlin mülâkatlarm- dan sonra Moakova hükümetinin Berlin sefirini değiştirerek Deka- zanof'u tayin ettiği malümdur. Dün Berlinden gelen bir haber Dekaza- Hof'un itimatnamesini Hitlere tak- dim etmiş olduğunu bildiriyor, Ye- ni Sovyot söfirinin Berline ilkkâ- nunun başında varmiş olduğu huü- tıra getirilecek olunsa muvasalat ile itimatname takdimi, yani Al. man devlet reisi ile ilk teması ara- sında üç haftalık bir zaman geçtir Bi anlaşılır, Almanlar Molotofun Berlinden Avdetinden sonra tayin edilen yeni sefirin gahsından pekçok şeyler bek lediklerini ajana ve gazete neşri- yatlart ile hissettiriyorlardı. Mesa- K (l 28 Ikincitesrin tarihi le Tran- socean ajana: Berlinden çaktiği bir P | telgrafta şöyle diyordu: “Dekazanof dün akşam Berline hareket etmiştir. Bay Stalinin Bömgşerisi, arkadaxı ve adami olan Dekazanof yeni vezifesine başla- maya hasırlanıyor, Alman — Rua dostluğu —madem ki Nazi — Sov- yot dostluğundun — bahsotmiyece. Bizm büyüktür, kuvvetlidir. Çünkü Adolf Hitler Almanyası ile ancak bBüyük ve kuvvetli dostluklar müm- kündür ve işte bu huzusta bazı ha- yalcilerin daha şimdiden nifak to- humu olarak telâkki ettikleri Bul- garistan Berlin — Moskova dost- luğunun büyüklüğü ve sağ'amlığı- nn delilini görmakte — gecikmiye- cektir, En iylal Balkan meseltssi ile hüğlseler vuku buluncaya kader ve sarih bir gevler yazmamıza im. kân oluncaya kadar — şimdilik te- ma4 etmemeaktir.., Halbuk! Dekazanof'un Berline muvasalatındanberi geçen Üç haf- ta içinde Almanya ile Sovyetler arasında beklenen mühim mesele- Jerin halli şöyle dursun, temas 0- dild'ğine dair bile bir haber gel- medi, Journal de Genâve'in sen gelen nüshalarından birinde Alman — Soövyet münasebetleri — hakkında Berlinden alman bir telgrafta şu satırları okuyoruz: “Alman — Sövyet tlcaret ko- misyonunun şefi Sohurre yemtlen Moskovaya gitmiştir. Alman hari- <İye nazırı Fon Ritbentrop'un a- damlarmdan biri be defa matbuat rak Alman — Sovyet müzakereler rinin İyi bir mecrada gitmekte ol- duğundan şüpheye mabal olmadı- # söylemiştir. Fakat bu beya- nattan anlaşriryor ki bu müzakere. ler henüz neticelenmimniştir. Sov yetlerin Berlin ekç'ai Dokazanof da daha Alman harisiye nazırı tara- fmdan kabul edilmemletir. Deka- İsvlere gazatesinin verdii ma- Mimatım son cümlesi bugün fiilen tahakkak etmiş olduğunu, yani se- firin itimatnameslul Hitlere niha- Yyet vermiş bulunduğunu ajana tel- graflarmdan öğrendik. Fakat Sov. yet sefirinin Berline geldikten söm ra Alman hariciye nazırt tarafın - dan kabul edilmesinin haftalarca gecikmerine bir türlü mana vere- medik, Helo Almanya ile Sovyet. ler aratındaki iktısari? meselclerin kâffesi Molotof'un Berlin - mülü- katları esnarmda halledilmiş far sederken henüz bu meselelerin bile set'oelenmemiş olduğunu görünce Almanların üi memleköt arasım- da dünyanm mihverini yerinden oynatacak derecode büyük ve ee- varengit bir takım mesoleler ko- nusuluyormuş ribl noeşriyat yap- malarına hiç ak:i ordirem "dik, A, Kavurmadan zehirlenenler İhrahim —oğlu Hilseyin Ve Mehmet oğlu Hüseyin adımda iki işçi, dün — Caddebostanmda bir bilfeden tavuk alarak yemiş> lerdir. Biraz sonra, bu iki kisi, ze hirlenme alâlmi gösterdizğinden Haydarpaşa nümune hastahane- sine kaldırılmışlardır. (I(/ (/J SAA

Bu sayıdan diğer sayfalar: