22 Ocak 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

22 Ocak 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: 1sk N Van Yam ikide buraya uğ- f"lı.uî .oh,, Yolcu mo(îti’i;eışı- * de eli buçukta rıhtrma, liç. Mix Nq'"!l varmış olurum. ğ ;:;n bu dürüst hare, leri etmiş, *'—'M"'h yımpm ka- %Mğm' bir daha güster- Külkacir e Vap ğf’ bildenbire verecek ce. D, & : & Diy, Lnaz, Rüz th ç *snada, Valker ter- w%m gazeteye har Möyr İTMek macburiyetinde Y.ktnı.'"v'“,'ıtmm_ tercüman da âziyeti izah — eylemiş- Yusuftan tekrar T - Ş Akşam sizi otelde ye- Yet ediyorum. Gelir mi- Gazetem çık- e bestim.. Mem y , Selebilirim. iyede ben şimdi size Nı“”nn.,”"’m' Eğer sözünüz - * Ve beni atlatırsanız, lize bakmam..! Yü tuzlarından birden - iğn İK Yayılar. bir Ür- Ydü. Genç kız, bu yar haliyle — belliydi bi oTdu. — Onün yannır Tüklaş dakika bile ayrılmak, Valkaytk istemiyordu. ti Türk — pehli- | ; Gikoca vuzur AMERiİKADA ender F. Sertelli 52 — bekliyondu. y 'Tercüman, Valkerin teklifin - den pek memnundu; Valker ol- madığı zaman, tercüman, Yur sufla daha iyi vakit geçiriyor ve iki tarafım sözlerini biribiri- ne tercüme etmek zahmetinden dalgın bakmdı: — Bu asansör pek entipüften yapılmış gibi geliyor bana. Ka- yışı kopacak sanıyorum. — Merak etmeyin.. Amerika Rıhtrma indiler.. Yusuf ge- çıkacaktı. Canrm boğazıma ge- liyordu. Çıkması iyi ama, inme- si çok heyecana veriyor insanı. (Devamı var) l Allah kimseyi panasiyon oda - larma düşürmesin!.. Bundan bir kaç sene — evvel, yeryüzünde akraba ve tasllü- kat namma hiç bir kjmsem kal- mamiştı. Kos kocaman — #partr manda yalnız başıma — oturma- ma imkân yoktu. Muhterem ve entellektilel bir baba dostu beni karşısıma alarak! — Oğlum, dedi, bu koca W anda kaldıkça, her gün daha fazla asabm bozulacak ve beyhude yere kendini üzecek- sin, Madam Korsakofskinin nan siyonunda bir oda kirala; daha edersin... Üç dört gün sonra, satılması icap etmiyen bazi mobilyaları baba dostunun evine naklettik- ten sonra, iki valizle Ayazpaçu- da, Korsakofski - pansiyonumun kapısını çaldım. :iaııryf açan kadına Mösyö Korsakofskiyi görmeği arzu et tiğimi ve bir oda kiralamak ni - yetinde olduğumu söyledim. Kadın, beni salona — götüne- rek: O öke — urunuz.. Dedi. Mösyö Kmüwohki, ü ;&_ de değil. Pansiyon Triyi rımudeflmkadnr olur. -Müsaade Beş on dakika sonra, kırk kırk beş yaşlarında gayet $ık giyinmiş bir kadın içeriye gir- di; ve kendisini takdim ':;u Ben de pansiyonu tavsiye eden zatın ismini , — Kadım, çok memmnun oldu, Ve — O halde, dedi; size ... . sefaretinin üçüncü kâtibinin o- turduğu odayı ver Yal- naz, bu zat, ancak iki gün sonra Üyere memleketine - gideceği İ- çin odayı size gelecek hafta tes- Fi %k yatacak ye Beş altı l rim okduğunu söyledikten son- O ea B baril dit dam N pevam verdi: (Liman işletmesinde su sahtekârlığı Maznunlar yakında sorguya çekilecek Müddelumümilik, bir müddet evvel liman işletmesinde uzun za- mandır yapıldığı iddir olunan su sahtekârliği — tahkikatını — bitirmiş evrakı sorgu hâkimliğine lade et- miştir, Tahkikat neticesinde, 938 senesi zarfmında İlmana gelen Üç bandıralı Alman gemis'ne verilen suların ek sik gözterildiği ve sahte fatura ve- rildiği anlaşılarak Lâman İşletmesi tahakkuk memura İzzet, su tevzi memuru Bekir ile suları gemilere taşıyan İayter tabir olunan 17 nu- maralı su sahrmç gemisi kaptanı Faik ile 18 numaralrsmın kaptanı Halit hakkmda sahtekârlık suçun- dan takibata başlan:lmıştır. Maznunlar yakında sorgu hâkim- liğince sorguya çekilerek —mahke meye verileceklerdir. Babamı arayorum Bundan on iki sene kadar evvel kaybettiğim babam Ahmet Ham. diyi arayorum. Kendisini kaybet- tiğim zaman pek küçük yaşta i. dim, Küçükpazarda Gümrük cad. desinda Hançerli mahallesinde 90 numârada ikamet ediyorduk. Benim adım Sedat, annemin adı Hayriye, baba annemin adı Asiye ve dedemin adı da Habibullahtır. Bu saydığırm isimlerle babamın be- ni hatırlayacağını ve tanıyacağını umuyorum. Babam da beni arayor ve özle. yorsa aşağıdaki adresime gelmesi. ni yalvarıyorum. İstanbul, Vefa Kovacılar cadde- si No. 56 Sedat. Akşam 2030 dar Gündüz. 14 de Çocak Oyunu, Matine gündüz. anat Hi de Akşam Sinema ve Tiyatrolar Aptal Yazan: Dostoyetski Akşam 20.30 da: Kiralık Odalar 8 Ge: Türkçe iki Büyük film birdemı 1 — CENNET PERİSİ Şehir Tiyatrosu Tepebaşı Dram kısmında i n ” ... Istiklâl Caddesi Kamedi kısmmda: GüziSdRLiy, saeRaanan İ lam aa * Beyoğlu Halk Sineması * — HACI MURAT parayı sizden istemiyeceğim; günkü, siz henüz hayata atılan mükemmel bir konfor. teş lira çok pora değildir. Madam Korsakofakinin tekli- . fini derhal kabul ettim; ve va- lizlerimi de teslim ederek asür de bir adamın haliyle ellerimi, kollarımı sallaya sallaya apar - tımandan çıkıp gittim. Bir hafta sonra, pansiyona gittiğim zaman, Mösyö ve Ma- dam Korsakofski, beni büyük bir iltifatla karşıladıktan — son- ra odamı gösterdiler: — Burada rahat edeceğinize eminiz. Komşunuz, Grişadır; ge- ce yarısı, sarhoş gelir; fakat, biraz bağırm çuğırdıktan son - râ horlamağa başlar; ve öğler den evvel uyanmaz. Karşıki o- dada matmazel Eleni oturur. Piyano dersi verir. Velhasıl, pansiyonumuz hem konforlu, hem de gayet samimidir. Valiz lerinizi getirelim. Odada yalnız kalmca, şöyle bir düşündüm; ve ellerimi oğuş- turarak; — Bu ne âlâ şey, dedim, yir mi beş kraya da bundan daha #alâ bir oda bulunmaz.!. Evet, tüyük bir oda.. Yerde- Ki muşambalar piril piril par- liyor; ve oraya buraya halicık- lar serpilmiş; mükellef ve mor dern bir karyola; kübik garde- röp , yazı masası vesaire... Bu eşyaların içinde eski ve demode denilebilecek hiç bir ger yin mevcut olmadığını söylemek icap eder. Az kaldı. unutuyor - dum; karyola da iki kişilikti. Kaorsakolaki — pansiyonunda hakikaten, hayat gayet — negeli es sordu. ğ Ekseri akgamlar, Grişa, arka daşıarını davet eder; ve Elenb nin biyanoda çaldığı dans hava- 916 insarın $ — VARIT 29 İKİNCİRANUN 1941 barındığı şefkatli müessesemiz: Darülâceze Yeni kurulacak pavıyon tanssen gazeteciler için değil, şehrin düşkün münevvarleri ıçin olacak Bir gazetenin yanlış olarak yaz dığ: bir haber üzerine “Darülüce- 2e,, ismi son günlerde gazete sü- tunlarında sık sik görülmeğe baş- landı ve hâlâ da “erbabı kalem için pavyon,, moselesi münakaşa ediliyor. İçinde yüzlerce acezenin ve ço- cuğun barındığı bu milesseseyi bu vesile ile bir kere daha ziyaret et- tim ve mücssesenin değerli müdü- rü döktor Bekir Zâfirle düşünülen pavyon meselesi etrafında görüş- tüm, Darülâcezeyi altı sene — evvel germiştim, Bu seferki — gezişimda MmüÜcesesonin ceki vaziyeti ile bu- günkünü mukayese etmek imkâ - nnt buldum, Doktor Bekir Zâfirin rehberliği ile pavyonları ayrı ayrı dolaşıyo- | rum, Kadınlara ve çocuklara mah- sus pavyonların harap - bir hale gelmis merdiyenleri — kaldırılmış, yerine kâğir moerdivenler yaptimış. Erkeklere mahsus ktamin merdi - ven inşaatı da devam ediyor. Ye- nicami helâlarımı and'ran abdest- hanelar de modern bir hale konu- yor, Bütün pavyonlarda, hastaneler- de görmediğim — temizlik insanın gözüne çarpıyor. Her taraf gicir, gicar,.. Bembeyat gömlekli kadın ve orkök — hizmetçiler, süt nineler kelip gidiyor, Yaşlı kadınların ko- Başlarma üzere kapıya yak! Fakat — tahtalar 6 kadar temiz ki... Bir türlü ayağı- mt içeriye atamıyorum, Belleri bü- külmüş, saçlart ağarmış, gözleri görmiyen kudmlarm karyolaların - daki vastıklar, yorgan ve örtüleri hep beyaz... Kimistilir Sir hatira” ölduğunu zannettiğim işlemeli yastıkları buş larınm ucunda,.. Yutaklar o ka- dar muntazam ki kendileri bile o- turmaya kıyamamışlar... - Yerlere koydukları minderler Üzerine iki- dilirdi. Hele halı tüccarı da ge- lince, artık pansiyonda herkes bedımvıdm yiyip içer; ve eğler Korsakofski pansiyonuna yer leşeli altı ay olmuştu. Bir ak- şam odama girince, Te çinde gayet zarif ve kokulu bir kadın mendili buldum; ve an- cak o zaman, odanm yirmi beş lira kadar az bir para ile kira- Tanmasının sebebini anladım. Demek, bu odanın sahöbi yal- tuz ben değildim, Zuhurat ne- vinden diğer madamlar da var- di. Madam Korsakoöfskiye koku- lu mendili göstermedim. Fakat, her gün yatağa ve safr yerlere koyduğum nişanlardan — yaban- etların ziyaretlerini farketmek- te gecikmiyordum. Deniye düşen yılana sartlır, derler; doğrudur. Ben de çar naçar basşka bir yer buluncaya kadar bu pansiyonda oturmak mecburyetinde idim. Nihayet, bir pansiyon bulun - ca: — Madam Korsakoefski, de- dim; ben pansiyondan çıkıyo- rum. misiniz?.. Niçin gidiyorsunuz ?, Diye sordu. Güzel kokulu zarif kadın men dilini göstererek: — Bunun için gidiyorum, dee dim; yatağımdan ; çıktı.. Kadm, evvelâ verecek cevap bulamadı. Biraz durakladıktan y b e Dorülâcezede ömün ger Üçer oturmuşlar... Konuşuyor- lar.., Kimi mamaz kılıyor, kimi Kur'an okuyor.. kimi pencere ö- nünde nazar değmesin için mavi boncukla süslediği çiçeklerine su azan: Yekta Ragıp Ünen maem Z e geçirenlerden Evvelce yaptığım — ziyarette bi pavyona pis kokoulardan gireme miştim, Bekir Zâfir böni bu pas yona doğru götürüyordu, — Orayı görmesek de olur, d veriyor.. Yaşlı kadınların çenöleri dim, düşük derler... İnsan buradaki ih- tiyar kadım!ları bu kadar sakin gö- rünce bu telâkkiye İnanamryacağı- nt anlıyor. Hepsi kondisini mücs- Sesen'n temizliğine, İntizamına uy- durmuş, ömür tüketiyorlar,,, Bu hal erkekler tarafmda da aynen böyle... Onlara üzün süren ha- yatlarının bu âkıbetine mütevek - kil bekliyorine... Neyi bekliyecek « ler?.. Sokakta dilenmekten, sefaletten kurtulmak bunlar kin hakikf bir bahtiyarlık... İçlerinde eski mnal- lim, mümur, sanatkârlar da var... Bir tanesi daha bir müddet evvel gıkmın.. Moşhur avukat Abdurrah- man Âdil... Bir zamanlar Romen kralıma musiki dersi vermis olan we kısa bir müddet evvel İzmirden gelmiş olan 110 yaşında Macar Tevfik,.. (MİKÂYE ZY Pansiyon odaları çıkar?.. Grişanın odasına da a- rada sırada bir iş adamı gelir, Eleninin odar da keza — bir iki szat icin başka bir adama veri- lir. Düşününüz bir kere.. — Madam, dedim; ya ben o- dama bir İnciliz kilidi takaa dım.. Ne yapardmız?.. , Kadın, garderobun dayalı ol- duğu duvarı göstererek: .— Burasını duvar mt zanne- diyorsunuz ?. Diye sordu. Vaktiyle Grisa- nn odasiyle bu oda büyük bir salondu. Kocam burasımı kontr- p'âkla kapattı; ve çok büyük bir ustalıkla duvarın renrine uydurdu. Burası mükemmel bir kapıdır. Korsakofaki bilyük bir sanatkârdır. Vaktiyle Rusyada marangoz febrikamı — vardı. Bir aralık da kereste tüccarlığı yap mteti, Hakikaten, gardrobun arka- smda gayet mükemmel bir ka- Pi vardı. Kadm, tekrar söze basladı: — Sizin gibi titiz bir adam, pan.s!yonq.ı oturmamalı, Sizinle burada bir kaç aydanberi ar- Kkadaşlık ettik; ve daima böyle ryız. Beni dinlerseniz İki odalı küçük bir apartıman tw- tunuz. Şirmdi, iki bucuk odalı bir ev katmda oturmaktayın. Dairem- deki mobilyalar pek lüka değil- se de bile her dakika bana aile nt yâşatryor. Pzer ölü tasıyan ocağının unutulmaz — hatıralarır otomobillerin garüjı mahallem- de olmasaydı.. daha iyi olurdu. Kömgular da hep ivi insanlar... Üst katta oturan genç, 1942 ser nesinde vereceği keman könse- rihe hazırlanmak için günde al- tı saat keman Ççalmak meoburi- —— Gelin gelin dedi. Baki kol kalmadı.. Hoptinin altında otrı bulunan yatalak insanların koğu şu da temizlik bakımından diğe lerinden farksıadı. İçlerinde krpırdanamıyacak va) yette olan bu insanların tabil h cetlerini tutamamalrr — karşısıni fena kokularm her an temi Jemek süretile önü almabilmiş, k Kusa burün tıkamadan girebilmi imkânı temin edilmiştir. Bu münasebetle doktor Bek ZâAfirle şu pavyon meselesini b nuşuyoruz. Doktor fikrinin yan! anlaşılmasından mütsessir. “— Ben divor, Müşhasman g zeteeciler için bir pavyon düşün müş değilim, Burada milcssesem civarında geniş arazimiz var, B rada 20— 30 bin Hraya bir veya i katir bir pavyon düsündüm, Sayı valimiz de bunu tesvin etti. Ka dileri hattâ daha büyük bir pa yon olmasını tensip buyurdu. Bi rast kücük odalardan mürokköp | lacak. ber oda bir kisiye tahsis | A'lecek. Bu pavvon milnevver di künler icin olabileceği gibi tekal diyesini bize vermek suretile ke disini baktırmak istiyenlere de ta sis olmmahitecektir, Düskün — münevverleri gimdi « | kabul etmekteyir — tabil... Bunl; avukat, gazeteci, doktor, hâkir mMuallim olabil!r. Yoksa yalnız E zetecetleri alm da diferlerini alm; mak keyfiyeti mevmm bahis de #iddir.,, Buğün darülücerenin mevow 916 dir, Bunun 289 a kadın, 415 erkek, 173 ü oocuktur, Bir kaç a ne evvel hi yekün 700 imis .. Ku beş senelik bir ömre malik ols darüldeezeye gimdiye kadar 471! kişi girmiş, bunan 27284 U çıkmı ı 18087 si ölmüstür. Bu rakamlar gösteriyor ki dari lâceze gebrin düşkünleri, kimsesi) leri için çök Tüzümlü bir müdasesı dir. Hele bu müessesenin müne | verler düşünülerek amıflandırılm 81 yolunda her teşehbüs takdir karşılanacak bir harekettir, B münevver insan düşebilir, elinde tutacak ailesi, eşi dostu olması ne yanacaktır. Darülâcezede kel di yaşayışma uygun başinı soka cak bir öda bulursa elbette ki n raya hiç bir izsetinafis yapmadan gidecek, mı boyun eğecektir. w Bu teşcbbüsü takdirle kargıla mak bir insanlık borcudur, Mitte akip yazlarımda görmediğiniz ya nız işmini içittiğiniz bu mücssesı nin .'dı:iğ“ kısımlarından bahsadı ceğim,. ——H Altın Fiyatı Altın fiyatlarında yükseklik ba göstermiştir. Dün, bir altının fiyı tı 23,60 liraya kadar çıkmıştır. — ü — <— “—Gülhane Müsamereler

Bu sayıdan diğer sayfalar: