8 Şubat 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

8 Şubat 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bingazi düşmüştür. Bu, hiç şilp- Ç besiz güntn cn mühim hâdisesidir. ) Bingazinin do öle geçirilmasinden Sanra Grazlani ordusnun tamamile N imbr, Veya zarar varemez bir hale ği kabul odilebilir. Artık iyatılardan bir tohlike gelmesi Wdllk bir kuvvetin kaldığı tahmin #diliyorsa da bunlar Bingaziye 6n n BZ bi kilometre uzakla bulunmak- tadır, ehin İngilizler eline geçmesinin Vi aği hükümoti üzerinde yapacağı te- e$ir kolayca anlaşılır. perakönde kilosuna 80, dağlı. ga T5 diğer növilere dö T0 kürüş Htemektedirler. Komlayon, kasap- Yarın bu dileklerini Ticaret Veki- yazmakla beraber bu fiyat- | beher kilo başıma 5 kınruş Senmilât — yapabileceğini de — illiwe | Tnisür, | Geclel bir edilmekte ise de Paris matbustr nm neşriyatmdan müzakere möv. guu kısmmes anlaşılmaktadır. Lava- lin kahineye almması gaya değil dir. Almanların Rizerta Umanı ve Fransız — donanmasını — istedikleri muhakkaktır. Vişi ila Paris arasın- da dolaşan Darlaın Petenin ceva - bint Pariso götürmüştür. Dahilyio nerzaretine getirilecek olan Lavalin Siyam - Hindiçini Japonya Fransanm başına buş- ka bir çorap örmeğo h Hindiçini Almanlar İngiltereye karşı bava ve dekiz harbi yapmaktadırlar. Ha- va harbi İle İngiliz halkmı tetbiş etmek ve deniz harbj ile do deniz Başlamışlardır. Alman akmlarının #ot zamanlarda hafiflediğine bakı- Hırsa bonıbardımanların tesiri gö rüldüğüne hükmotmek isap öder. 'Tamar düşündü. Bu o kadar u- zak bir ihtimaldi. ki. Söylemek- ten kendini alamadı; — No vukit olacak bu işler, ba- ba. O vakte kadar biz yaşıyacak raryız.. Giyasettini bir daha göre- meden yasşamak baenim için çok güç.. Onu görmeseydim... Güök Baba, düşündü. Sonra: — Bana çok — mühim bir şey hatırlattın, dedi. Onunla bir an ev- : buluşman — için bir çare var 6 Ne çare mif, — Her şöyin çaresi var.. Niçin Tamar Gök Babanm ayaklarıma kapandı. Hıçkırryordu : — Bu çare nedir, çabuk söyla. Fliç olmazsa bu ümitle yaşTyayım.. Cabuk sövle Gök Baba.. bizi sen kurtaracaksm, Gök Baba onu —omuzundan t- tup keldırdr: — Yök, dedi böyle yapma, Hom careyi söylemek isime gök mex, Sen Giyneettini seviyorsun, evun içia ölümü bile göze slrram ama, zaman geçersö unulummun., Yarm Alâeddin gelir, seni okşar. Ba, bolki bendan duyduklarının hepsini söylersin.. — Ben mi Gök Baba.. Ben mi söylerim?.. — Belli olmaz kızım.. İnsanlara güven olmaz, Ren kendime bile gü- venemivorum bhazan. —— Gök Baba.. — Yok kızım, gimdi değil. Bo Çareyi sana da söylemiyeceğim. Belki çareyi kendin yapacakam,. Yalnıy seni de terrilhe etmeliyim. hevesin mi var, yoksn sahidön seviyor musun? Tamar ileri atıldı: —— BReni toerilba et, dedi. — Tİcap ederse ocun için ölür müsün ?.. İYarın bir büyük Türk tera şairini anıyoruz Mir Ali Şir Nevâ'i Ktiltür ve tehassüs dünyamı, Sa manevi vahdet getiren sima, lardan ve eski klüsik edebiyatr mizin en yüksek üstadlarından biri olan Miy Ali Şir Nevâ'inin yarm, doğumunun 500 üncü yı. İi kutlayacağız. AL Şir Nevâ'i aslan Çağatay Türklerindandir. Moşbur olmı. âın diğer adı Emir Nizâmüddin ir. 17 ramazan — 844 — 9 çubat Medl do “Herat,, ta doğaun Ali Şir, pek maruf ve nüfuzlu bir Türk allesine mensuptu. Babar Bı, “Semerkand,, şultanı Ebü Sald'in veziri Gencine Behâdır Sullanın en mutemed adamla- rından olup Timür hanedanın, dandı. Türk gairlerinin pişvası nd- dolunan dâhi gair, Mevlânâ gibi türkçe giirlerinden başka Farisi divaniyle de tanındığı — için “Zül , Lisâneyn,, Ünvanmı aldı. Osmanlı Türkleri üzerinde e. debi tesirleri pek bariz görlülen Nevâ'i yalnız orta Asyanın, Çağatay fikir tarihinin en bür yük şahsiyeti olmakla kalma. mra, üslüb ve ifadesinin tenev, vuu, muhayyilesinin zenginliği, fikri ve edebi faaliyetinin geniş- liği ve büyüklüğü — itibariyle yüksek kiymet taşryan eserleri, asırlardanberi Türk irfan dün. yasının her tarafında, Anadolu ve Rumelide, Azerbaycanda, İ, randa, İrakta, Kırımda, “Mâ- verâ'ün.nehir" de, şimal Türk. lerinde, hattâ muhteşem Hindis- tan saraylarında bile okunmuş, rağbet görmülştür. O kadar ki; ruhunun ummâ, nini, taa Akdeniz ve Adriyatik kıyılarından Kişgar'a ve oradan Bağdada kadar — bu deroce kuvvetle — — dalgalandırabilmiş bir galrimiz yoktur, denilebilir. Füzuli tesiri bile edebiyatımız: hudutlarında bü kadar göniş ve gümullü bir hâkimiyet kurama. mıştır. Onu takip eden asırlar danberi yetişen yüzlerce Türk şair ve san'atkârı, hep Nevâ'i telinden çalmışlar, onun nüfüz ve tesiri allında kalarak şiirle. rinden ilham almışlar, ona na. zireler ujylı:u:i%u:ii.r. Ali Şir yalnız kuvvetli bir şair değil; büyük bir nesir Üş tadı, büyük bir hakim sıfatiyle de tetkike lâvıktır. Hele dilinde mücid sayılmağa lâyik | 'Nirk | Enlatmak uzun eürer. Acaba aiç'n larının — tevecelih ve muhabbe, Beki moklep arkadaşı üleyei j mektep arkadaşı Hi M Baykara 1470 de “Herat” hü. kümdarı olunca idari ve siyasi sahalarda da devrinin ön nüfüz, T şahsiyetleri — arasına geçti. Çünkü ilim adamlarına pek hü” gibi, kendinden sonra da uzun Metkâr, bizzat edib ve şair bir müddet o derece sağlam ve Türk hakanı olan Hüseyn.i Bay- kuvvetli eserler vücuda getiren kara “Horasan" tahtına — cülüs B eder etmez hemen Ali Şir" a. Çoğu Çağatay Tehçesiyle ya, Tattırdı. “Semerkand” de oldu. zılan bu eserlerin güzellik kıy- Bunu haber alınca “Mâverâün, meti bugün —bizb — kendisini üchir" hakani Sultan Ahmed def'aten gösteremez; dilimn a Mirzaya mektup yazıp Ali Şir'in günkü givesi ve bunun o şiveye ini istedi. Fakat zar uygun en eski bir dil olduğu Vallı hakfm, yol parasmı teda, düşünülürse cserlerin kıymeti, — rikten âçiz bir vaziyetle idi. bilhassa dil tarihinin tekâmillü Masrafı Ahmed Mirza tarafın, bakimından bir ehemmiyet ta, dan tediye olunarak “Herat” a şıdığı anlaşılır, derikli. Bizgat Hüseyn-i,Bay tarafından — fevkalâde Babası Ali Şir'in talim ve bir surette — istiktal olunan terbiyesine fevkalâde ebemmi, fâzl Türk gairi, evvelâ mülür. darlık, sanra da “Giriş vozirli- 1” gihi devletin en büyük mev, Mirzâ Mansür Bin Bay- ini işgal etti. ile Medresede ders — Lâkin her hakiki ilim adamı g olmuşlar ve ikisinden gibi politika — entrikalarından hangisi devlete nail olursa biri hiç hoşlanmıyan âli ve müstağ- diğerini unutmamak üzere ara- Ni tablatı, onu her fırsatta » mevkilerden feragat ve istiğnâ, YAZAN: Cemâleddin Server Htlseymi Baykara'nın — wra, en benam ve mütebahhir âlim Tiyle bir müddet “İstar âbâd” ve filozoflarından istifade ede, valiliği bulunduktan — sonra rek büyük kabiliyetini azami — istifa etti. Memleketi olan “He, derecede İnkişaf ettirdi. Zama- rat,, a çekilerek kendimi tama, (Dtyant lügetittürk) dememeli, munı huzuruna gönderip ilmin. (Divanü tüyatüttürk) demedli. .'u' “ı dean, fazlımdan istifade U gağstelerden Biri bunu (İnönü gezgisi) diye haber | t voriyor. (Geagi) de 96 demek? — Bir Ayrıca ikinoladnin buğu (Gezi mabaili) diye | bir kütüphanesi de vardı. haber vermesine balılırda — (gemk) Birafma topladığı âlimler ve ten gıkarlılmak istenen — bir keltmez m:. açık — bulundururdu. takat yanlış. Sermekteo sergi çıkar Abdürrahman Cümi, da gezmekten gezgi çıkmaz. Sebebini | müyerrih Miv Hond ve muasır" ları bu kütünbaneden — istifade (gezek) dumlyoruz? (Gezek,; Türkçe. | etmişlar ve sahbetinde bulun. bususi bir mevkü vardır. Ken, | Azadoluda kullapılır bir eöe — (sayir dinden evvel bu dilde o letafet | veri) demak olan masize) anlemında... ve küdrette yazan bulunmadığı | (Gezgf) dememeli, (gezek) de.aeli. P SELÇUKLAR SARAYINDAN Ankara Kalesine Büyük Tarihi Harp, Sevda ve İntikam roman enaz VO, 10 ae Yazan: NİYAZI AHME1 ,, lezzet duvmuslardır. Bu acu valnız bir fikir a, (Devamı 4 üncüde; miş olacaktı. Ranu Tamardan baş- kası aalıyamadı. Fakat hu anlama da Tamarın yatağa düşmasinn se böp oldu. Gauç cariye hastalandı, ... Gök Baba Alâaddin oykubadı ancak 'ek silâhla mağ- lüp edecekli Bu da zehirdi. Bun- dan sonra Giyasettinin tahtı alda Mareşal Peten açlık karşısında Almanlar mareşal Petelt b altında olmıyan Franaayı aç makla tehdit ediyorlar. Vişi metine yüksek salâhiyetle isliyen ecaki başvokil Lavali manların — istadiklerini W Fransanm aç kalacağımnı jleri rerok bu tehdide iştirak 4| Vişi hükümetinin idare teşkil eden gayrimöşgul rıın" vaziyoti göz önüne geurllm" açlık tehdidinin manası iydoü | gılamaz, Malâmdur ki Almanlar ınl“':. şartları mucjbince Fransanil tün deniz ve kara hudutlart £ niç bir arazi şerkli halindü ettiler, Bir hakde ki olmıyan Fransa işgal al! lunan Fransonm içinde kutU ya benziyor. İşgal altmda serbest Fransa kendi toprak sulü ile kendin! besliyomiyor. hassa harp içinde geçen böylü, ı.er.lıkc“ senesi İçinde onun İçiğ kümeti — Vaşingtondaki Hsye bu defa bhariciye neziretl saviri Summar Velles'e mi ederek Amerikadan huğday. f ve toksif edilmiş şüt wınıf* Amerika hükümeti Vişi v metinin istediği by yiyçeekleri şartla voriyor: Almanlara W eğmemek. Halbuki Almanya dAİ iepleri zabul edümodikçe Ametii | tin veroceği yiyecekleri hn'lı* yor, Çünktü Bondo gibi bütüm best Fransaya mal ithal e::# cok lmanlar Almanların sltmda bulunuyor. Onun için hükümeftinin idaresi altındaki sa Almanya tarafımdan boğuli kılmış bir adama bal Ölümden kurtulmak için mıttlaka istodiklerinin kabulüsü lif eylemektedir. Laval çoktaf manların taleplerini kabul Zabıta de esaalı bir müçadeleye miş bulunmaktadır. 1Ş, muayeneye sevkodilmiştir. mesale yüzünden ka muslardır. Selim ber &i yabudivi hayl! dövdükten sonra bunusl | — En tehilkeli işi onun için ya- par mışın?. — Elbotta,, Gük Baba dilşündü, Biraz ge - zindi. Sonra Tamar'ı kollarından yakalryarak kendine çekti: — Çare Alâaddini zehirlemek - tir, dedi. Anladın mı, yehirlemek.. Tamar, bunu hiç düşünmemişti. Müthiş bir şeydi bu.. Yapılmasına imkân yoktu. Hiç bir el, Alâcddine zahir ve- remezdi. Gök Baba cariyenin sustuğunu görünce : & — Nasıl, dedi tahlikeli değil ml ? HBem çok tehlüreli. Oou sevdiğini isbat icin bunu yapcaalımın ? — Ben mi? — Elbette sen.. TAMAR HAYATINI TEHLİKEYE KOYUYOR Alâsddin Köoykubat Kutadiya saraymla gelmişti, Solçuk hüküm- darı, ekseri zamanını burada ge- çirmeyi tercih odiyordu, çünkü Kubadiye earayı ayn: zamanda aö keri bir mevkidi. Alieddin, elçileri dö burada kabul ediyordu. Tamar, Güyasettinin aşkı için Gök Rabanm emirlerini öeve seve yapıyordu. Fukat iş zehitri hazırla- yıp yömeğe koyma Sirasma gelinee Tamar yavaş yavaşy erimeğe baş- ladı. Genç cariye sabahlara kadar v- yumuyor. Gök Babanın verdiği ze- hiri en gizli yerlenle aakyılarak Aolaşryordu. Gözlöri şişmiş, pembe yanakları solmuş, bakışları süzülk- müştü. Bazan Giyasetlini de unu: tüyor. vehimlere kapılıyor ve kor. kulu bir rüya gibi günlerini geçi- riyordu. Kuç deöfa zebirini - balduklarmı ve başmı keştiklarini soğuk soğuk terliyerek düşünmüştü, Gök Babadan müthiş surotta Ürkmüştü. Osu görmek istemiyor- da, Fakat Gök Baba sık sık onu ©- yaret ediyor ve her defasında: — Yurm sarayda dyafet var. Belki,, Tamar, titrek gesle: — Çalışalırn Gök Baba.. Diyordu. Gök Baba bir gün bir elma ge tirdi: — Bu elma zöhirlidir, dodi. Yal. nix yirmi dört sant içinde yedir. meok lâzım.. 'Tamar a gün kaç dafa olmayı yemeğe yaeltenmişti. Böyle karku içinde yaşamaktansa ölmak daha iyi idi Gün geçtikçe eriyor, mahvolu - yordu. Böyle ümitsizliğe kapıldığı an - larda Giyasettin'n hayali imdadı na yetişiyordu. Onu, kollarını aç - miş buluyor ve işta © vakit yeni bir cesaretle geriliyordu. Elma, Alâeddinin çok sevdiği aş- çdardan birinin ölümünden başka bir geye yaramadı. Zavallı aşçı, bu n güzal elmaya imrummig ve ye- etmesi — kalıyandu, ki Giyaşattir bunu da bazırlamıştı. Yalniz Giva- #öttin, Gök Eabanm işi uzattığı- hmemi alamamış ve — biçağıli kerek Koheni tehlikali surettö Y — zalamıştır. va kız'yordu. Gene hir gün, tobdili WM yaralı A | kıyafetle Kayseriyeye geldi. vere kaldıfılarak - tahkikata böT | Gök Baba, onu gürünce şaşırdı: | tanravabır, | aueo,uhuo demok?, - yasattia erirk vskisi gibi Gök Babanın önünde — büzüülmüyordu. Günlerce kuymuştu. —Tahtı elde Sen belki iyi düşünüyorsun ama, Bisim blârta böylelikle bir iş yapılmaz. — Gün: HL ÖG lerdir bekliyorum, e yaptım?, Gök Babanın gözleri peril porl yanıyordu. Giyasettin. değru Böy- ’::“:"L İhtiyar çok uğrasmış, fa. t bir gey yapamamıştı. Bu ya - , ree n buları mevcut, m:: kendisini ?L',;“'d“- |tir hale gelmiştir. Yol harşeke”t İ ö mmws_n“’":ü Smar İtürlü ve âirdir kuvvetlerim narsketi gibi canir bir ikinci kimsa bulama- | (*K Kolay değildir. merel Tişt. Giyasettin'n barareti kon | * — Hayan birliklerinde "i ve Sanüallar tarafından — taar'k Üiç İnuycrll aakerlerin çoğu ıff’ disine yeni bir ümit ve kuvvet di — Doğrü — söylüyoraun, sulta. | Rizler ve kaçmışlardır. — gue züm, dedi. Rir şey yapamadım. — Öyle ise çek elini bunlar- dan büsbütün karıstırma bana Y Salunuşlar ve yüksek brrak, ı—n vaki olan giddetli mur:ıv::.; — Fakat sultanmm.. (atvale daha müvafik tatiye DA — Hayır, sen hiç karışma.. Ba- örinl öğren'p tatbike başlamıs!” Ce na şimdiye kadar yaptığın iyil'k- | Dün İogiliz kuvvetleri — Bi fTordan dolayı teşekikür öderim, El- Girdiler. Bizim — askari muht ge bette bımun cezaamı., fahmininde — isabetaizlik aramlif'i Gişmeaşikim bürden durdu. İagilizler bülün bu 1 (Dovamı var) ıuıın—.uııııııııımr-'" j lerinden en yüksek rmuıııu'l"' | bah guzları yazıyardu: bal alıyaşı şu sebepler atfol « ı—mwıwww:'/ Kalanlar dahıs içe yarar ı—yııı:b. 8 — İtalyan kumasdanları ript

Bu sayıdan diğer sayfalar: