4 Nisan 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

4 Nisan 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Veti bu h ril Ba başka N—'::"'*!H Tür. ——ıq_' Yanmda &n ve Yeni İstika. İcrini her xa —"." İSaret nok- Safhası bu Yinden biridir. İSttdâr — harbi Üü vher Yüşanm V. kahı ÇN =4cııı?..nu_ T B Yermir Ki onlara İndi, gok dela YA başgça * Bizlm için Ar, A Köyle Oluğu gibi bu Meveut. aç Mi « Üi yt .:"“lyl mallli- Pyoj DA bir kaymeti N N da mdili Mi 'önü büyük tralar Milletler vardır FEJ , Si ekün ifade İAi içinde vem- y : N:::-_ıw tzmeli KSa h rlardan _:Yk- kütleler ae ns mil İnelasr içinde Na A eht? Föndük Nî Si Gnmı his- Büyük sığı- AU Nit Rö mari S- SDRE Pürem ? H.h;':"pssese- Pi 20? İŞçiler SS beden %&Ğwmy:u y * €Evvelki &â'""')&î ç Bişcig h baz- G G L OŞ t tbip; Börüsümün- &. “Kine. yakmda Hmarte $ Nisan 2 | Va7 Uzan! KELI Ra> BAĞ BarT L00 B1 8.16 10.2a ZL K Idnn üç sene mahküm edildi Kilasu 300 nihayet 350 kuruşa satılması lâzım gelen stok jelü - tinlerini, kilosunu 760 kuruştan satarak ihtikâr yapmak suçundan geçenlerde asliyo ikinci cesa mah- kemesince tevkif olunan tacir Ra- git Sevil hakkındaki karar bikti- rilmiştir. Mahkeme Raşli Sevil'in İtalyar kilosunu — 260300 kurusa mal getirdiği jelâtinin Envor Ba- tur adında birine 100 kilo, Samuel Pardo adında bir kâğıtçıya 80 ki- | b, ve Tbrahim Etem Jâboratuvu- MMemleketimizdentran sıt geçen Filistinden Şehrimize ge yaret ederek minnet Şehrimizden transit olarak ge. çen ve ekserlal Filistine giden Mu- sevilerin seyahatleri ve vaziyetle. rile alâkadar olmak üzere Filis tinden şehrimize gelen Musevi mü hacirleri idare müdürü Barlas diln Lâtfi Kırdarı ziyaret otmiş, mu- hacirlerin memur ve alâkadarlar- dan gördükleri hüsnü muamele den dolayı gerek kendisinin ve ge- rekse muhacirlerin samimi hisleri- ni, minnot duygularını bildirmiş- tir, Bu duygularım bir Hadesi ola- rak kızılaya verilmek Üzere 1000 HEra brrakmitatir, Bay Barlas ga zetecilere şunları göylemiştir: “—- Transit olarak Türkiyeden geçen Musevilerin hudullarmız ve sularınız içine girdikten sonra gör dükleri İnsan? alâka ve muamole, Gümrüklerdeki kahve çıkarıldı Piyastaya yeniden 1030 guval knhve,ı;ıkznh’nmtıı. Bu hh'vdı— rin tevzüne başlanmış, 400 çu- | val Ankara ve havalisine venl.l miştir. Mütebaki mallar, İstarmr bul ve hinterlantine tevzi edil- | misştir. | Bu 1080 çuval kahve, malüm olduğu üzere, bir müddetteni -ri Istanbul gümrüklerinde bekliyen İngiliz kooperasyon şirketine 2it Kenya kahveleri idi. " Ayrıca, on şehrimize — Mersin | deniz yolu ile 500 çuval Brezil ya kahvesi gelmiştir. Bu kahve- ler de yakında piyasaya çıkarı —41— Fakat ne korkuyu gizliyecek, ne de alay edecek vakit değildi.. Yukarıdan iniltiler geliyordu ve bu iniltiler uzadıkça biz de kem dimizi titremekten — menedemer dik.. İçimize garip bir korku girmişti. Kendime hâkim olarak: — Fakat her ne olursa olsun, Markizin kolundaki bu yaranın nasıl hasıl olduğunu öğrenmek, her halde faydalı olacak, dedim. Çünkü Marki bize istediği iza. hâtı verebilir. Halbuki bizim bizzat hakikati öğrenmemiz lâ- XIV Vakit pek geç olmuş, akşam yemeği saati çoktan geçmişti. Biz, bu derece esrarengiz ve 1s- trrap dolubir hava ile dolu olan bu konaktan cıkıp evimize git miye bir türlü karar verememi.. tik. Halbuki bu saatte bizim mu- bakkak gitmiş olduğumuzu tah- min ederler.. ü Bizim plânımız katiyen kendi- mizi burada saklamak değildir. Esasen bu bize yakışır bir hare, | ket de değildir. WFakat bu gibi I şartlar altında bizim bu konakta kalmamız Kâzımdır. Her halde geceleyin bize ihtiyaçları olacak kimselerin bulunacağını tahmin | etmiştik. Sonra birisi gelse, Lizi böyle kütüphanede bulsa ona da | pekâlâ verilecek cevabımız Var. | sis ettiler ve bizden iş istediler | Binaenaleyh gece yarılarına kâ dar kalıp çalışmamızda ne mah | zur var sanki... ç | Çalıştığımız odadaki küçük | portatif elektrik lâmbasınr y-l; | mıstık. Şimdi koca konak bir delâtin ihtikârı yapan tüccar sürgüne — tt müdürü Nesihiye de 150 kilo- sunu 700750 kuruşa — sattığını | sabit görmüş, kendisini 500 lira İ para cezasma ve 2 sene de Yoz- | gada sürgün cezasına mahküm et- | miştir, Raşit Sevilin suçu teker. | rür ettiğinden de yarıı nisbetin. da para cezası 700 liraya, sürgün | cezası da 8 seneye gıkarılmıştır. | Diğer suçlu Samuei Pardo da 25 Iira para cezasama ve 3 gün de | dükkânmım kapatıhnasına mahküm edilmiştir. museviler | len mümessil Valiyi zi- ve şükranlarını bildirdi kalblerimizden hiç bir zaman &- linmiyecek minnet ve şükran his. | leri bırakmıştır. Muhacir musevi- | ler, namina — hielerimizi ihlâğ için l İstanbul — vallsini ziyarot ettim. Duygularımızı ve tesekkürlerimi. zi kendilerine bildirirken felâket- xzede vatandaşlar namma - Kızılay için kondilerine takdim ettiğim bin Tiyanın kızılaya yatırılmasının teminini rica ettim. Bu münasebetle vatandaşları - mızm türk sularma girdikten sonra tam bir emniyet havası aldıklarını ve gördükleri insani mMmuameleyi hiç bir zaman — unutmiyacaklarını tekrarlarım.,. Bay Barlas dün akşam Ankaraya gitmiştir. 1030 çuval ’Suad Gün konseri Genç — musiki Bes sanatkârı Su- d Gün 7 nisan | pazartesi — günü Saray sinemazın. da bir konser ve- recoktir, Buad Gün çim- diyo kadar vendi ği bir çok kon- n ç gsörlerde — Tevka Genç sanatkâr lâde muvaffak ol Sund Gün muş Ve sevilmiş bir saantkürımızdır. Son konseri için uzun mülddet tenberi hazırlandığı ve çok zengin bir progrum hazırladığını haber aldık. Konser programında Dede E- fendiden, Udi Kanbur Hafız Meh- met Eşref merhumdan, Rahmi Bey ve Tanburi âzık Mustafa ağn merhumlardan klâsik parçalar oku- yacaktır, Proğramm ikinci kremı hafif şarkıları ihtiva etmekte ve Üçüncü kmm halk garkıları teşki! etmektedir. Suad Gün programma kendisi ve etmiştir. Henüiz duyulmryan bu şarkılart ilk defa konserinde din- letecektir. — Otobüs altında kalan çocuk öldü İki çocuğa da kamyon çarptı Eyüpte oturan Hakkı admda birisinin © yaşındakl oğlu Hasan dün, 726 numaralı #oför İsmailin idaresindeki otobüsün altında kal- mış, karnı patlayarak Etfal hasta. nesine kaldırılmıştır. Yavru hastanede çok yazama dan ölmüş vakaya müddelumu - milik elkoyarak tahkikata baslan mış, goför yakalanmıştır. Ayrıca Unkapanında oturan Nu- ri oğlu 10 yaşımnda Burhan udinda bir çocuk ile Küçükpazarda — otu- ran Ahmedin kızı Ayşe de birer kamyon Laralından yaralanmışlar, Etfal hastanesine kaldırılmışlar dır. Suşçlu şoförlür yakalammıştır. Dünkü ihracatımız Dün şehrimizden yapılan ihra- catın yeküinu 380 bin liradır. Bu meyanda dün Romanyaya yer fıslığı, İngiltereye tiftik, Yunma- larak kahve piyasasiı Lamamniy.c genişletilecektir. İş talimatnamesine uyacak müesseseler Ondan fazla işçi kullanan mü- ceseseler iş talimatnamesi hüküm- lerine göre bu mücasaselerde sıh- Di teşkilât vücude getirecekler- dir, Sıhhi teşkilât 17 mayıs tari- hine kadar hazırlanmış bulunucak- tır, 17 mayısltan sonra bü tegki- Jâtı yapmıyanlar bakkında kantu- ni takibat yapılacaktır. Esrar ve maceralarla Kanlı Yazan: Gaston Löru içindeydi. Bu ses - birkaç saat evveline dehşet içinde tutan de daha müthiş... i Kristin ile lü gsessizliği sizlik daha kadar bizi itilerd he:sb!r bir işle uğraşıyor, biraz meşgül oluyoruz ama, ne onda, bende işe zevkle sarılaca” :eal d:ır. Her ikimizin de zihnin. de biribirii açmıya — cesar. n ea aa 1 özü açtım: HK-:BLÇMM Mar- rahat brrakıyor ıı“ııı(ı? böyle bir?anbire “Ya e diği onu hayrete “'E;aonidzmifnmınadenben den bağsediyorsunuz? dedi. Yo_kv yukarıdakini hayalleriyle ei hidy;g ara* ra: ei , i, ben buna ma” niıılıı;':kwici:oşğmlu tedbirle. Ki :m ben de Markinin si- ze karşı tam bir dürüstlük ve dikkatle hareket etmekte oldu - ğunu görüyorum. Hattâ konu - gürken yüzünüze bile bakmıya cesaret odemiyor. — Evet, ber halde biraz mah- nistana balık, Filistine lâkerda; fındık, Misira — çeviz K Konferans Beşiktaş Halkevinden: & Nizan 1041 Balr günü akşamı sant 2030 da dünya âhvali mevzuu etra- fiında bir konferana verlecektir. Da- vetiyelerin Halkevinden almması rica olnuur. dolu zabıta romanı Bebek Çeviren: M. ACAR gup olmalı.. Çünkü bana karşı yaptığı hareket kibar olmadığı gibi biraz vahsşiceydi de. O ka- rakterinde sertlik görülmesinden biç hoşlanmaz, Hakikaten Mös- yö Masson, böyle şiddet kullan” mak taraftarı olduğu zamanlar Markinin yüzü hiç de güzel ol. muyor. Diyebilirim ki sanki be- ni öpmek değil de sırmak İsti. yardu. — Isırmak mı? Diye hayretle sordum. — Oh, dikkat edin Müösyö erıpei d'w A g gelişi olduğu için öyle ösylüyor rum. Yoksa ben vampirlere fa. lan pek inanmam. Fakat bütün bunlara rağmen Markinin o ha- liyle beni çok korkutmuş olduğu- nu itiraf ederim. — Sisin burada kalmış olma” nız ve kalmakta devam etmeniz fevkalâde garip bir şey Kristin.. — Size niçin evvel- ge de izah etmiştim, değil mi, Mösyö Benedik Masgon? Kristin bu cevabı sanki ken- disini hakir görmüşüm göbi üzü- lerek vermieti. 4 Bu konuşmamızı takip eden ol- dukça uzun ve üzücü sükütu yi. ne Kristin bozdu: — Sizin hakikaten güzel — bir köy eviniz var, değil mi, dos- tum ?.. Dedi.. Ben, bu suali hiç bek- Jemediğim İçin birdenbire şaşır. nin bestelediği iki garkı daha ilâ- | | döktükleri alm terlerini $ — VARKTT 4 NİSAN 1041 Ggörüp düşündükçe: Barıştaki feyiz! Rusya, dünyayı ateşe — veren harp belâzından, bugün İçin, en uzak, ülkedir. Doğudan Asyanın soön kuyılarına, batıdan da Baltık denizine kadar uzanan topraklar üstünde tatlı bir barış hqvuı e siyor. İşte bu nimet yüzü suyu hür- metinedir, ki Möskof — âlimleri, insanlığın önünü kesen sır. âk, mini fethe uğraşıyorlar, Geçenlerde, Sibiryadaki dü mezarlıklarını araştıran bir ..- yet, bu tabil buz dolabında, yüzlerce aarın — çürütemediği “Mamut” lar bulmuş, müzeye taşımıştı. Başka sahalarda da yine bu mukaddes tecessüsle çalışılığına hiç şüphe yoktur. Dün, bir gazete, Rus ülimleri, nin ölüleri diriltmek uğrunda ve bu yolda attıkları adımları gösteren haberler veriyorlardı. Ölmüş köpekler üstünde yapı- | lan ameliyeler, 10 dan 40 daki- kaya kadar sülren bir. eanlanma kaydetmiştir. Ameliyat nasıl : .. pılryor? Bilmiyoruz! Fakat ne- Üce müsbet görünüyor. Haber, bu klerin, kaza Je mi, yoksa, larla — yıprayarak damla damla eriyişinden sonra mı öldüklerini bildirmiyor. Yani “havatiyet kabiliyeti”, bu — işte bir rol oynayor mu7? Malüm de- ğil!.. Ama her kegif, her zekâ ham- | lesi, başlangıçta böyle ter dolü | adımlar atar. Ayağa kalkmadan önce, çok kere emekloer. Bu son fen hâdisesinin de bu yoldan geçi; göçmiyeceği te kunnleı:oî SN ’Bugüıx b:i)mbdurıyıc şehirleri cehenneme döndüren tay" bir düşünün, Tik uçak, )îs; bir oyuncaktı. Tekerlekleri yer. den kesilip biraz havalanmak, &i iyük marifet sayılıyordu. Hele ang” 1 atlı larını — insardr ğm yeni bir x İ saydılar, Bir şu daracık kanaldan gişi, bir de koskoca Okyanusları ağışı zihninizle ölcün, yirmi, o- tuz yılım tayyareye getirdiği, a. kıllara zarar, terakkiyi kavrarı sınız. Ölüleri diriltmek meselesi de, belki böyle olacak. Şimdi, ancak kırk dakika yaşatılabilen bir ö- lü, umarız, ki yakın bir gelecek- te ikinci hayatına girecektir. Eskiler, “ölüm” ü: “Başka bir âi:"."':ı.m“ diye tarif a. rlerdi. Büsbütün ayrı inantş- lara, ayrı telâkkilere dayanan bu mistik izah, demek yarın bütün billyalı ve vecidli tozlarından & kinerek herkesin görüp tutabile- ceği bir şey olacak, Hem dünya mdfğtş'.ifmiye de lüzum kalma. A'vnıp. bütün zekâsını, bütün ilim ve fen mirasını, sadece “ü- Him" Ü muzaffer emek için har, eryor. Bariştan ayrılmanın ne bü- yük bir felâket olduğuna işte bir misal daha. Tevekkeli değü, şim. îü amansız bir hmcla boğuşan- lar: — Biz, torunlarımız için dövü- süyoruz. Demiyorlar, Bilmeliyiz, ki yeryüzü ancak uzun bir barışa lâyık olduğu, bu- nun temin edildiği gün kılıçlar kıma konacaktır. Hakkı Süha GEZGCİN GÜÖÜNDEN GÜÖÜMNE Kadın ve hava H avaların smdığına bakarak, paltoları bir tavafa atıp, yakaları fora edenlere pek çok rastlanıyor. Gerçekten bu sene, sıcaklar biraz erken basmış gibi- dir. Mevsimi olduğu halde o ka- çenlerde bir tum, Bu seneki yağmurların ço- u, top tüfek dumanlarının fazla- lığından ileri goliyormuş... Eh; Balkanların “Büyük barut fıçısı,. henüz patlamadığına göre, yağ. müurun yağmadığına hayret öt. memok Kâzım gelir.. Ateş olme yan yerde duman görlülmez. Du. mMan olmayınca da yağmur yağ miyormmüş, Bunu geçelim, Lâkin, az bucuk hararet bastı diye hemen palto- Jarr bir tarafa atmak, hir bakı. dim: — Noden, bu suali nedean ba- na soru; uz? Derin bir hayretle — gözlerini gözlerime dikti: nuz Mösyö Masson, dedi. Sua- lim bu kadar gayri tabil mi ki? — Fakat neden bana bu köy evimden bahsediyorsunuz? — Hey Allahrm. Eğer bilmiş olsaydım, hiç bahseder miydim. Bakın reginiz birden sapsarı ol. du. Ne var bunda bu kadar te- Küşlanacak. Bunu Marki bana söyledi: “Mösyö Benedik Massa- nun çok güzel bir köy evi var. Sizi şimdiye kadar oraya davet etmemiş olmasına — şaşiyorum L” dedi. — Marki benim güzel bir köy evim olduğunu nereden biliyor? Söyleyin Kristin, söyleyin, Mar ki bu nereden biliyor? Hayır, hayır Kristin. Benim bu köy e. vim, hiç de güzel değil, bilâkis gok berbat, çok kötü. Oturulamı- | yacak kadar kötü bir şey. Bu ev bir ormanın kenarı ile, kara, pis, bataklıkIı suları olan küçük bir gölün arasma sıkışmış ber- bat bir şey.. Hayır Kristin. çok kötü bir şey benim evim, Seni aslâ oraya düavet etmi im.. Siz oraya gelmi' niz.. meyin,.. böyle konustukçao hay- Ben retten hayrete düşüyordu. Niha. yet: — Ne kadar garip bir vaziyet takımdmız. dedi.. Doğrusu her şey hatırıma gelirdi de bu gel- mezdi.. Peki dostum, peki.. Hiç cek değilim. — Peki, Marki bunu nereden bildiğini size söylemedi mi? (Devamı yayın) ma “acelecilik” değil midie? İu. sanlar çok defa, küçük bir Ümü- din belirmesi kargısmda büyük hazırlıklara geçiyor; bazan had- di aşıyor; sonra, yine,'eski vazi- yetin birdenbire geri dönmesi ü- Tn saat geçmeden, o kadının Ü- zerinde muvaffakryet hasıl otti- Bimize hükmederek derhal sami- miyeti artırırız.. Derken, kıma bir mukavemet!.. Küçük bir lem- leme!, Olduğumuz yerde zınkt!, Sakm Tabhlat da, bizi, vaktin. den evvel getirdiği bir yaz mev simine lâyiık görmüşcesine gös. terdiği bu sıcak iltifatlardan son- ra, birdenbire ters ve keskin bir fırtmaya Di Hem de paltolarımızı — çıkarıp yakalarımızı foru — ettiğimiz bir Yırmı yıl evvelki Vıkıl! — 42.Le2ı Madam Bristol'ün Darülâcezeyi ziyareti | Dün Amerika mümessili siyasiı. ;A.ınırı! Bristol'ün zevcesi Müadam | Briztot Darülüâcezeyi — ziyaret ederek Rgördüğü eseri intizamdan dolayı be- yanı memnuniyet etmiştir. — Madar Priatol memnuniyetini Darülücesen! defterine yazmıştır. program 2145 Salom 1808 Radyo #riken (Svlag) 2130 Ajanı Kuarteti 2345 Salon 1830 Çifte fastl kestras programı —— 3300 Dans 19,30 Ajana müziği Altın Fiyatı hm..hlü bir altının fiyatı 2:

Bu sayıdan diğer sayfalar: