5 — VAKIT 20 HAZİRAN 104t Boğaziçi halkının en güzel Kula - Alaşehir takım- ları arasındaki maç Tni Kazlıçeşmede büyük bir beden terbiyesi faaliyeti 3-3 berabere neticelendi. | Sporçumünervz sone- Kıda, (Hususi) — Kazamız halkevi ve fabrika sporcularının daveti üzerine katamıza gelen A. laşehir kazast sporcuları ile ka- zamız sporcuları arasında — bir futbol maçı yapıldı, Parar günü saat 18 de yapılan maçın birinci halftaymında Kula sporcuları galip, ikinci haftayım neticesinde 3 - 3 berabere kalın. di Kaymakam Edip Kartal, Bele- diye Rejisi Etem Polat, evimiz spor şubesinden Müuhsin Sünnet. çioğlu, idare heyetimizden Kâ- zam Eke ve orta okul müdürü Fahri Gülser Alaşehir sporcula: yaralar Beden terbiyesi mükellefiyeti kanununun tatbiki dolayısiyle şehrimizdeki dibagat — fabrikala- rimın toplandığı “-Kazlıçeşme'de (Kazliçeşme fabrikaları birleşik klübü) namı altında bir cemiyet teşekkül etmiş ve faaliyete geç. miştir. Klübün 400 ü erkek — ve kadın olmak üzere 750 mükellef âzası ve o civram bü- tün fabrikatörlerinden mürekkoep bir de yardımcı grubu — vardır. Mükellefler salr ve cumartes nleri İspitalya bahçesinde top. ik böden terbiyesi öğret- n £ güreşçi Salim ve mildafanası öğretme ainde faaliyetlerine muntazam bir çekilde devam etmektedirle Bu klübün idare heyetini teşizil eden Hasan, Dr. Nüri Bel. ler, Ahmet — İşbilen, Haft Alpmar — ve arkadaşları a - zamf gayret göstererek — mük takim nese içinde — sporcuları getirm Alaşel ) ati ike yük bir sempal k hD kendilerine kazanın gi Teken yer. leri gezdirilmiştir. Ş .rh(â k heyecanlı, intizmalı ve samimi bir emişler ve kidbü nümune ittikaz — edilecek bir hale getirmişlerdir. Ekmekler uzun çıkacak | Son zamanlarda göhrimizde imal edilen ekmeklerin ekseriyetini gun ekmek Leşkil etmekte: lediyenin kararı üzerine lenmiş ve ber iği arasındaki büağ. k, Bevgi ve samimiyet bir kat İ 4 itir. daha takviye odümüstr. yal verilecektir. b yurt | Zeki idare. | da | B yuvarlak ekmek yapılmasına son | Bana Göre: Futbolda profesyo- nellik ve amatörlük Gerek günlük — gazetölerin, ge- rek haftalık #por Mecmuslarının sık, sık bahia mevzuu ettikleri “Türk futbolünün üâkmbeti” me. selesine B, Zeki R, Sporel 18, 6. 41 tahirli “Vatan” gazetesinde — bir hâl çaresi bulduğunu iddia edi- yor, B. Zeki Sporelin bu hususta ki fikirleri, muhakkak ki şayanı ittimattır. Ancak bütün yazılarım da olduğu gihi bu mülâkatta da aynı pronsip hatasını yapiyor. “Boden Terbiyesi teşkilâlını,, a. tap “bu İçi anlıyanlardan” bir he- tarafından için idare edilme. Bu noktai nazar hiç bir 2a- man radikal bir. kiymette değil- dir, Böyle bir tödbir, ecski — futbo. lün temadisini, daha doğrusu hort lamasmı temin eder; sonra?.., sı buğgünkünden daha feci bir in hitattır. Futbolümüzün ışığını tek. rar parlatmak için tâ kökten ve yronsiplerden Mlahat yapmalı ve Bonra işin mütehassısını aramalı, Bana göre bu islahat gu şekilde yapşlmalı: Futbol iki şübeye ayrılmalı; 1 Profesyonel futboleüler, 2 — Amatör futbolcüler, nkk kimseler — birincinin, ezdceğini —sannederler, , hiç bir zaman! Yanız işi, l#rak, ak idare etmi Profesyonollik — zannedlidiği — gibi fena ve spor psensipleri dışında tir gey değildir. Bu mevzu buüş. kadır, Esas mevzumuza dönelim, Böden Terbiyesi toşkilüü, tas nif edeceği gruplar ve takımlar rmı karşılamak ve almak üzere — Alagehirde maç yapınık üzere | Alaşehire gitmiş ve büyük bir — Kula sporcularını Alaşehire dü- I vet etmişlerdir. * Ka AA ee ni Atletizm grup birincilikleri Bürsa, Kocaeli, KirklareNl ve — Balkan bayrak! İstanbul bölgelerinin iştirakile ter 1 — İstenbul 835.1: 2 — Bur- | tip edilen atletirm grup — birinel. sa, B ükleri bugün Kadıköyünde Fener Müsabakaların umumi tasalfin” | de bölgelerin aldığı puvanlar gun- | lardır. İstanbul (132), —Bursa (6 ı Kocreli (48), Kırklareli (a) Bu suretle Ankarada yapılkcak Türkiye atletizm birinelliklerinde dır: 310 metre maalalı: 1 — Jeba (İstanbul) 18,2; Sudi (İstanbul), 3 — Kadri (Bur » | dike işaretleri yeniden h $ a * | Srasımda cazip bir gekilde bir fike Deniz tehlike işaretleri | tür yapsın; diğer taraftan mek . kültür müessesesi: Sarıyer - Sarıyor Halkevi Boğaziçinin en güzel köyü ve Sartyer kazasının merkezi bulu. nan Büyükderede kurulan, Sarı- yer halkevindeyiz. Sant 16.. Evin salonunda büyük bir kalabalık v verilecek dinlemek Halk az sonra konferans ve temsili Üzere sabırsızlanıyorlar. Günün pazar olmasıma ra n her ta. raf tıklım tıkim dolü.. Evin re- isi, değerli maarifçilerimizden Muslihittin Okyay, beni büyük bir nezaketle kanşıladı. Her balde, de hay, memnuniyetle. Bu abalık olduğuna göre, e konferanem — movzanu kalı olucak! Hemen hemen, bütün tem- lar aynı şekilde Buna sebep de tepler turnuvası Maarif — tarafın. dan daha şümullü olarak tatbik * dllirse “amatörlük,, zevki tatmin edilmiş olur. İki möktop arasında yaptlacak maça davetiye ile çağı- rılan talebe velileri muhakkak kl çok kalabalık ve “nezih,, bir kütle teşkil öder, Diğer taraftan ” pro. fesyonellikte — Türk — futbolünün Yeümessili olur, Şunu hatırlatmak isterim ki amatör ruhlu profesyo- nellik te mümkündür, Bu mütehassm futbolcü demek- üür iriltetim demekten başka bir şey değildir. bana göre! Kış mevsimi münasebetile kal. dırılan deniz kenarlarındaki teh yerlerine Miktarları konmağa ba: mmaştır. da arturılmiştir. GÖZMÜTEHASSISI Komal Tarkan Pazardan başka, her gün ÖĞLEDEN SONRA Taksim, Kamer Palas nci kat sa), 100 metre: 1 — Muszaffer (İstanbul) 10,0; , 2 — Cezmi (İstasbul), 3 — Dün dar (İstanbul). 200 motre: 1 — Muzaffer (İstanbul) 23; 2 — Cezmi (İstanbul), 8 — Tur yan (Kocatli). 1500 metre: 1 — Rza Maksut (İstanbal) 4,20,8; 2 — Veli Dömir (İstan. bul), 3 — Galip (Kocaeti), 400 metre : 1 — Ahmet (İstanbul) 54, 2 — | Remzi - (İstanbul), 3 — Resep | (Kocaeli). 500 melire: 1 — Eşret (İstanbul) 16,09,6; 2 — Balil (İstanbul). Gülle atma: 1 — Veyvi (İstanbul) — 12,20; 2 — Jeba (İstanbul), 3 — Ve- dat )Bursa), Disk utma: 1 — ,Yavru (İstanbul) 87,33, 2 — Noejat (İstanbul), 8 — Fu- a! - (Bursn), Çekiç atma: 1 — Alâcttin (İstanbul) 23,75, 2 — İsmail (Kocseli), 3 — Fuat (Bursa ) Ciriş atma; 1 — Varak (İstanbul) 50,35; 2 — Hasan (Kocaeli), 8 — Ser. gis (İstanbul), Yüksek atlama: 1 — Selim (İstanbul) 1,65; 2 « Dümdar (İstanbul), 3 — Mü- nir (Kocaeli), Uzun atlama; 1 — Muzafter (İstahhul) 6,62; (İstanbul), 8 — 1 — Yavru (İstanbul) 13.39; 2 — Kemal (Bursa), 3 — Münir (Kocasli), Sırıkla atlama: 1 -— Baüt (tstanbul) 3.13, 2 — Cevat — (İstanbul), 8 — Münir (Kocaeli). SEESEİ .. Kİ z e z bi vv AAGRA AT KUNT U Çocuk Hekimi Ahmet Akkoyunlu Daksim Talimhane — Palas Ne * Vazardan manda bergün aa W den anaera Telefan GÖNET bu grupu İstanbul temsil edecek- | tir, | Pok eski samanlarda —yarı börlef bir memleketin tahtmde tir Kral vare dı; parlak fikirti, yüksek gicülü, e ğin hayalli bir kral, heyecam dolu bir Adam... Krajın sonsua bir iradesk ok Guğu için bu hidtutsas hayaller östedie Bi dakikada — derhel birer / bakikat olurdu. O, hör peyi, kimseye danışmadan tek başına Yapardı, Arzusuna gÜN yürüyen işlerden memnun kalır, far Kat yolu üzerinde bir engele tasadlif ederse dahâ çabuk sevinindi. Börileri döğrüultmak, — sivmlenleri ezmek çok ti dir. H zmlın 'bip'de muhlaşem irki YAf Gi İnsanların vahşi hayvanların çarpıştığı geniş bir meydan. Burada halk bazan csnçekiğ Hi bir kız çıkardı. O vakit suçlunun xabahatsiz olduğu anlağdır, ve mükâ: fat olarak bemen oracıkta nikâaları kıyılırdı. Buçlunun evli veya nişanlı olması bu nikâhın yapılmasına mani olamaz. dı. Kralın tötuf ve ihsamıma mani ol mak kimtin haddine düşer, Suçlu Da genç kız yanyana gelince açılan üçüncü bir kapıdan bir rahip Çıkar ve evlenmeyi rermen ilân eder. di Sonra suçsuz olduğu sabit olan a. dam, ahalinin coşkun — alkışları, dur madan çalan sevinç çanları, genç kız. ların şen garkıdarı ve daüsları arke sında, çiçeklerle güslenmiş bir yaldan. gelini evine götürürdü. Kral bir suçlunun bu suretle muha keme edilmesini çok adilâne büluyor. du. Moydana çıkan adam bir saniye Bonra parçalanacağını, yabut nikâhin aacağını bümeden istedifi kapıyı a çıyor, Eğer Allah bu adamı mahköm etmişse kargısına ölüm. afTetmiğ iec sündet gikar. Burada verilen hüküm. iwter ceza, isterse mükâdat oldun derbal yerine getirilir. “Birkte toplanan halk büyük muhas vems kanit bir facia W yolsa mesut bir evlenme fle mi .':'.L,,,ı.,.cımnm bilmedikleri — için ve muçlünün — cez masumun mükkfat al Tebaadan biri mühim bir #UÇÜ v ham edildiği vakit karar Birkte Ve lirdi, Bu ahaltye Hân odilir, balk Sir. kim etrafını Ççenberleyen galerilerini doklururdu, krai da yaverleri vt M'v dimleri beraber gelir, altın tahir Ba oturur, eliyle işmret verir, ve MaCİT açılan kapıdan Birkin çarpışma MeY- danına girerdi. Kralin tam karşitmda, — birbirinin baratıp eşi, yanyana iki kapı vardı. Bu Mt kapıya dağru yürümek ve onlare dan ya'nmı birleini açmak suçlunun hem hakkı. hem de vezifesidir. Buçtu istediti kapıyı açabilir, bu hususta tamamiyle serbenttir, tallin etindedir. Buçlunun açtıfı kapılardan birisin” denı?;hd yartici bir kaplan çıkar, derhal suçlumun üzerine atılır ve oalı parçalardı. Suçtu adaletin Karştamda gezmsını çekerken matem çanlarının gesi Kadmların feryadma karışır. Va geniş meydanı dolduran ahali, başla. Tt Öne düşmüş, yavaş yavaş evlerine Gönerken, yakışıklı — bir delikanlının, yabut suçlu bir htiyarın bu kadar a1 bir talti olmasına üsütürlerdi. Fakat bazan da maçluya taltin eli yardım eder, açrlan Kapıdan bin bir güzal araamdan seçilen güzeller güze koşarlardı. Sirk bu surelle hiç günü boş kalmazdı. ... Bu kralın. en parlak hayallerinden daha güsel hir de kım vardır. Babası g6U herkesten Üstün tutar ve gözber beği gibi Bever. Krajm yaverlerinden güzel bir de. Ukanlı, bu güzel prensese âşık oldu, prenses ge delikamlıyı derin bir aşkla yığın WUM Fakat bu tatir macera ancak bine Kaç ay sürdü, sonra bu masut aşkın dedikodusu kratm kulaktarına kadar akaetti. Kra! bunu düyar duymaz delikan- kyı zindana attırdı ve kazını sevmek küstahlığında bulunan bu yaverin Birkte muhakome edileceğini Nân etti. Oğgün için arajarından en yırtıcımt, meçhul, esrarlı neticeye doğru yığım * Osman Kermen KADIN MI, KAPLAN MI? €a vahşisi zeçilmek — Özere yüzlerce kaplan Kafesi getirildi, ve eğer Alin. hen affine lâyık olursa dolikanlıya ya Kışacak güzel bir kız bulmak için de memleketin bütün dilberleri tetkik edildi. Gün geldi. ahüliden içeri girebiren. ler gülerileri doldurdu; — giremiyenler diş düvarların etrafina yığıldı. Kral ve garay erkânı İki eş kapının tam Karşasına yerleşliler. Her şey hazırdı, kral bir. işaret verdi. Prensesin âşıkı geniş meydana döğrü yürüdü. Uzun boylu, sevimli, güzel bir deli. kanlı.. Bu kadar güzel bir delikanlı Nasıl olur da sevilmez. Suçluların evvelâ kralı velâmlaması Kdcttir. Yaver de öyle yaptı, Takat gözleri Majestenin yanmda oturan sevgilisine dikili olarak... Genç Prensesin bu meraslmde bur lunmaması daha doğrü olurdu, fakat Kızım da tıpkı babası gibi şefkat ve merbametin ne olduğunu — bümiyen taştan bir kâlbi vardı. Onun için alâ, kadar olduğu bu işin heyecanlı parça larını seyretmeden duramazdı. Kraim kızı, Aşıkının — hapsedildiği gündenberi, geco ve gündüz. dalma bunu düşünmüştü. Krallığınm tarihinde kapıların cera: Tını öğrenmeğe muvaffak olmuş insan yoktur, fakat kralın kızı, param ve güzelliği sayesinde bu sırrı öğrendi. Şimdi güzel prenses odaların hangi. Binde kaplan ve hangisinde kadın oi duğunü biliyor. Prensesin bildiği yatnız bu kadar Gik dekilkdür. Sevgilisine müküfat ola. rak bazırlanan genç kızın kim öldür Bunu da bülyor. Kralım kızma üşik ölmak küstahir- Bmnda bulunan delikanlının masumiye, ti meydana — çıkarsa müküfat olarak verilecek kadın saray düberlerinin on güzelidir. Prenses bu kızdan nefret ediyor. Onun sevdiği delikanlıya imrenen ve kaskanan güzlerle baktafını farket. miştir. Hattâ Aşıkının bu bakışlara emsil ve gerekse ibi toplantı ihtiyaç. larmını karşılıyan yalnız halkev- mizin bulunmasıdır. Biz. bunu bir kazanç sayıyoruz. — Evin bütün şubeleri faali- yette midir? — Şimdilik yalnız temsil, spor kütüphane ve neşriyat, sosyal yardım subeleri faaliyotte bulu. muyor, Kolların şgimdiye kadar yap tığır işlerden bahseder misiniz? — Anlatayım: Temsil şubesi, bugüne kadar tiyatro, karagöz ve kukla temsili olmak üzere 10 temsil vermiş ve bu temsillerde 11.789 kişi bulunmuştuür. Şube- Çeviren: Muzaffer Esen cevap vendiğinden şüphelenmiş, ve bir Bd defa Düsini konuşurken gürmüş tür. İki dakikalık bir konuşmu.. Fakat seven kadın için İRİ dakika ne kadar uzun zamandır. Kralin kısı, sevgilisine hasretli göz, lerle Lakan bu genç kızdı iğreniyor. Deilkanlının gözleri sevgilisinin büs kığtariyle karşilaşmea, — birbirini ser venlere Twarinin mükâfstı olan Müla. şümaz bir kudret sayezinda — zavallı asdam, sevgillsinin —her şeyi Bildiğini anladı. Kralm kızı hangi odada kapa Jan, ve hangi odada kadın bulundur u bğ nişti. Yaver, zaten kralın — kazının bünü öğrenmeden rahat etmiyeceğini büll. yordu. Dedkanlının yalvaran bakıştarı kıza sordu: — Hangisit Kralim kızı, sanki yüksek sezle mös rulmüş gibi bu saali anladı. Ve derhal sevap vermek üzere aağ elini süratte kaklırdı, sağdaki kapıyı işaret etti ve bu işmreti yaverden başka kimas gör medi. Delikanlı döndü, — metin adımlarin hazâı hızir yürüdü. Kalpler durdu, nefesler tutuldu, bü. tün gözler ona baktı, ©, hiç tereddüt etmeden — sağdaki kapıyı açtı. ... Şimdi hikâyenin en mühim nökta» arodayız, kapıdan kaplan mı çıktı, ka. d mit? B sünle cevap vermek zordür: Genç kız bangi kapıyı göstermiştir? Kralım kızı içiâ yaver — tamamiyle ölmüş sayılabilir. Ya kaplanın petçe. lari altında can verecek, yakut başka bir kadinm kollarında saadete doğrü uçacak. ralın kızı, bir çok defalar rüyüs tndö sevgilisini yırtıcı kaplanın bu- lunduğu odaya döğra ilerterken gür. müş ve müthiş surette korkarak uyan dığı zaman gözlerini elleriyle kapüe maştı. (Devamı 6 notda) Halkevi Temsil Kolu nin faaliyetinden muhitimiz. yar karıda söylediğim gibi çok mem. nundu.Tiyatro grubunun rejisörü B. Necabettin Yal, kukla, göz grubumn şefi Yorgancı Mehmettir. Evin salonunda verik len tmesillerden maada, karagöz, kukla gruplarımızı uzak, tiyatra | ubumuzu da yakın köylerde j temsil vermek Üzere gönderiyo. TUZ. Sarıyer kazası, Rumelihisarm- dan Rumelifenerine kadar der vam eden Boğaziçinin — Rumeli kıytsına — serpilmiş — köylerdet müteşekkil olduğundan, kazamız halkının evimizden tam manasiy. le istifade edebilmeleri ( sil gübemizi, hemen her köye se. nede birkaç defa gönderiyoruz. Spor şubemize gelince; bu gu. bemiz de. muhitimiz — gençliğine mühim hizmetlerde bulunmakta- dır. Evimizin ktymetli atletlerk nin spor — salomı — vardır. Spor öğretmenimiz Mohmet Ba- hatlin Avardır. Ayrıca pnig, pung, güreş salomı ve — voleybol gaha mevcuttur. Son günler- le derede bir koşu — atle tizm faaliyeti ile, voleybol ve basketbol sahalarını muhtevi gü zel bir spor sahasmın tesisine ça lışmaktayız. Şimdilik spor şube miz; denizcilik, voleybol, — bas. ketbol, boka, güreş. pinpung ve diğer salon jimnastikleri ile maş- gül oluyor. Şube; bu sene diğer halkev- leriyle müteaddit — müsabakalar yapmış ve ayrıca da kendi Gza, mız ve mühitimiz gençleri arar sında muhtelif spor hareketleri tertip etmiştir. Ayrıca — atıcılık ve avcılık kolu da tesis edilmiş- tir. j Kütüphane ve neşriyat kolu: Bu kolun faaliyeti bilhassa kay. ndır. Şube reisi Bay Burhan Çeviker'dir. Bir okuma salonu ve 1255 ciltlik bir kütüp- hanesi mevcuttur. Buranın bir yılda 6994 okuyucusu — olduğu teabit edilmiştir. Okuyucuların çoğunu gençlik teşkil ettiğini memnuniyetle söyliyebilirim, Bvimiz için bir (Bü arksiklopedisi hazırlanmaktadır. Bundan maada ayrıca bu ansik- lopedinin diğer köylere ait olan. ları da vücuda getirilecektir. Sosyal yardım şubesi; Bay Kâ- zım Eş tarafından idare edik mektedir. Nakit olarak gimdiye kadar 245 lira, yiyecek olarak 200 yoksula ekmek vesaire ve 2000 kilo yakacak, 3582 parça giyecek vermiş, 35 kişiye sıhhi yardımda bulunmuştur. Bugüne kadar evimizde muh. telif mevzularda 30 konferana verilmiş. bunlardan 10417 vatan das faydalanmıştır. Bu hesaplara nazaram evden bir yıl içinde 33.586 vatandaş faydalanmıştır. Evimizde riyaziye, ingiltmce fransızca lisan ve biçki, dikiş kursları tesis edilmiştir. Yakm da Boğziçi fotoğraf - sergisin! açacağız." — * Bay Muslihittin Okyayın ver. — diği izahata teşekkür ettim. Kısa bir zaman içinde bu kadar basa” rılar gösteren Sarıyer halkevinin birkaç sene sonra muhitin bütün iracı olarak bul " Ğ Boğariçi muhiti için çok lür zumlu olan halkevinin. klrıa.ı: 4 ziyette kalmasına yakında verileceğini kuvvetle ümit edik Hasım Bedrettin Ülgen