21 Temmuz 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

21 Temmuz 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

O Ş — VAKIT 21 VAKIT'IN | ANSiKLOPEDISİ Mancuri Ü Röyterin bir telgrafi Japon Lı- Yalarının Şanaiden Mançuriye neğe başladıklarını yazıyor, — Mançüri Uzak Şarkta — 088,000 hetre murabbar dşliğinde Zi milyon nüfuslu bir * >mleket. Ülür, Cenup tarafından Japon de Onizl ile çevrilmiş, simalinde ** Oyadan Amur nehri (e — Şarkında UÜsanri nehri vardır. Tİminter Mançuri sarktan Japon topra- D ğt olan Kore — yarımadasına, Omalden &: ya, garptan Mogo- İlitana ve cenuvtan Çine bağlıdır. B ldare merkezi Mukden — gehridir, i dağlarla çevrilmiş bir lekettir. € arafında 3000 motreye kadar yükselen te- $ karlı beyaz dağlar bu mem- 4 Koreden ayarır, — Garptaki an dağları is> Mançuri ilg Mo- Btepleri arasında hudut , Mançuride belli başlı iki ne- wardır. Amür nehrine karışan üğari ve Çeli körfezine akan ’ iya-ho, İklimi —sertti, kaşım çok “Boğuk, yazın çok sıcak olur. Yaz le kış harareti ara: 'a elli de- Yark vardır. Başlıca — ekilen batatı bu? Soyn fasulyı - i, , Patates, nohut, — tütün, da yötlşlr. Mançuri maden bakımmdan çok Topraklarır mühim , altın. körnür madenleri var- . Ahalisine Mançu derler. Mançuri üç eyalete taksim odi- tir, Fangtiyen, He-Log-Kianş Kirin, Merkezi olan Mukden - baeşka büyük şehirleri Har - ve Kirin. Mançuri toprakinırın madenlerden çok istifade e- emektedir. Yalız bir miktar kömürü çıkarmılmaktadır. 1915 kilemetre uzunluğunda v gecubi Mançuri demiryolu bu eti bir taraftan Sibirya de Mmiryoluna, diğer taraftan Kore miryoluna — bağladığı gibi Kore e Deren isimli Sarıdenizdeki n İlmanma rapteder, — Mançüri çok umün — sönedenberi şsmparatorluğuna bağlı bir e- tt Fakat asırlardanberi bu lilik valnız bir isimden ibaret- Ön dokuzuncu asır - sonlarına G bir taraftan Rusya, bir tu- Japonya Mançuri toprakla- nlâkadar oldular, Hele cihan ürbinden sonra Mançuri Sovyet a İle Japonya arasında nüfuz lakalarına ayrıldı, Japonların Çin üzerine olan ha- Ptleri başladıktan sonra büra- müstakil bir Mançuri — devleti etti fakat bir çok hükümet- | tarafından — tanmmamış olduğu dövletler hukuku bakımından hâlâ Çin devletinin bir « — Japonlarla Sovyet araamdaki Mancuri ihtilâfr | Prüst birer eleman olan TEMMUZ 1541 Imralıda gördük 1000 mahküm dört jandarma ile bir onbaşmın nezareti altında muazzam işler başarllaktadır Goçen Cuma gününden beri Lmralı adada tetkikler yapan Adliye Vekili Hasan Menemenci, refakatinde bulu- NAN GEzA ve tevkif evleri umütm mü. dürü Baha Arıkan, hususi kalen di, rektörü Şakir Aksu, — Tstanbdul müd. dedamuml başmuavini Babri. Kösebay, diğer “müddetumumi muavinleri, ta- bibi adli Enver Karan, Hikmet Tü. mer Ve Tevkif evi bekimi Tbeahim Zati Öget ile beraber şeazimize düt- müştür. Müşahede ve tetkikleri — bakkında Adliye Vekili Hazan — Menemenci şu veyanatı vermiştir. - İmralı cezs evi benüz 1crübe devresini tamamlamamıştır. Buna raf mon tesle işleri hemen hemen ikmal edilmiştir. Ziraaf — vesaitim — ve 1000 kişiyi barmdırabilecek binalar ve bir çok atelyeler vücuda getirilmiştir. Mahkümların — ruhi büllerinde büyük bit salal göze çarpmaktadır. Adada çalışmak, uizam ve intizam — yegâne xh vasıtasıdır. Adanın sakin muhi, U içinde ailelerinden ve itiyatlarından uzak yaltız haşlarına — çulışırtarken mabkümların — hissetlikleri acı neda- met de kendilerini salâba sevkeden en mücesir Amillerdan biridir. — Günler, müntazam programları — Labi olarak gok verimli çalışmular ile geçmekte» dir, Bu senç içinde, adayı elektrik ile tenvir etmek ve motörlüü bir un değir, meni vücuda getirmak ve 600 kişilik bir paviyon daha ınşa etmek progra- mamnız dahilindedir. Bu suretle, ceza €evi mevcudu 1500 « çıkarılacaktır. İmralıda bütün cosa evleri arasında müşterek bir. sanaloryom Iaşası da Vekâletin tasavvurları — urusundadır. Önümüzdeki seneye kadar, yukarda bulunan binalar ile aşağıdakileri bin. bitine Dağlayan yoal, kış yaz ağır ve, | saltin göçmesine sallı bir bale geti- rilmiş olacaktır. Bü defa, adayı iki ene evvel gördüğümden çok daha iyi buldum. Mikasesenin müdürünün ve. Bair memurlarda — vazilelerine — kargı gördüğüm bağlılık ve sevgiyi buruda memnuntyet ile tebarlirz ettirmek la, borlm... ... Adüye Vekili Hasan Menem yakardaki sömleri gösteriyor ki, İm, Falı cema evi, âmin adımılarlı yürüyan ve tesis hedefine varun içtima bir V- lah mücasesesi olabilmiştir. Bu hakikatis ilk — tezahürü, aayın Hasan Menemanciyi saf halinde kare #ılayan 1000 mahkümun yürekten si, kaşları ve gülen yüzleri (d0 Onları görür görmez, kend! kendime, “bun- lar, örnürlerinin uzun — yıllarını ceza evlerinde — geçirmede — matküm olun saçlular mi, acaba?,, Sualini sormuş idim, Çünkü, bugün, müst nin yasanlarda her hangi bir cürmün ifadesini bul, mak kabil değikli. — O: çalışmaları İmralıya ve dün Kızaran yüzlerine öylt bir çehre vermişti Ki mahkümlara, göc eden ve yeni topraklarında — titiz. bir Wlimu Be yeni hayat şartları vücuda gete 'as güneşin Si ve Gik | n kollektir | Yazan : SABİH ALAÇAM ile birer mülerim olan bütün bu sahia, lar, cema evinin, ük doğruluk telkin edan disiplini altında, — büviyetlerinin yepyeni bir Lezahürü Üe karşılaşmak. La, âdeta hayata yenlden doğmakta. dir. İşte yu iakele, işte yu kayikhaneler, işte gü bahçe, işle şu idare, yatma ve galışma Dinsları, işte şu Saraçoğlu Çeşmesi, işte şu bakınılı ağaçlar, işte gu Çeyit Çeşit mahsullü tarlalar, işte ŞU dönen yeldeğirmeni — anların, hep anların eserleri idl. İmaralımın sakinleri, kendi ekmekle, rini kendileri çıkarıyor, hemi de ku. ZAnÇ tamin eyliyerek. Bit ikrâm ettikleri okmek, önike rın fırınında pişmiş; balık ve istakorz, lar, coların ağlarında talulmüş; kı. zarttıkları kuzular, onların — merala. Finda yetişmiş; aalatalık, — domates, Montro zaferinin kutlanması BARİIYER HALKEVİNDEN : ı 21 Temmuz YVMİ Pazarlesi KÜnü (Montro Zateri) — münsaebetile Şuat 21,30 da Evimiz salonunda bir tören yapılacaktır. Herkes gelebilir. 2 — 2i Temmuz 941 Pazartewi gü, nü asât 15 te Montro Zaferini kutlu. Manak üzere Spor şubemiz tarafından Büyükdere Beyaz Park yüzme havü. zünda müsabakalar Lerlip edilmiştir. Bivvelce yapılmıs olan sşeçmelerde de, vece alanların müracnatları, ŞEHREMİNİ HALKEVİNDEN ; Zi Temmuz 841 Pazartesi günü ak. şarmcı saat T de Montrü yüntü müna. sebeliyle Evimizde — bir tören yapıla, caklır. Herkes gelebilir. Altı uylık yoklamalar Emekllerle du' ve yetimlerin her altı ayda bir defa yaptırdık- | ları yoklamaları kaldıran —kanum hükümlerine göre son defa yapı- lacak kayıt işine malmüdürlüklr rİNCe evvelce başlanmıştı. Malmü. dürlüklerine bu İş için şimdive ka- dâr yaptlan müracaatlar pek çok değildir. Bu kayıt işi uğustod 40. Buna kadar devam edecektir. Fa- kat bilhassa kaydın son günlerin- | de malmüdürlüklerine — tahacüm olacağı muhakkak görülmektedir. | Diğer taraftan, emlâk ve ey. tam bankasına maaslarını — temlik #tmiş olan emeklilerle dul ve ye- timlerin de bankadaki kayıtları işine başlanmıştır. Banka, malmli. ürlüklerinden Sonra ııpıııv—ık bu kv"lın ihayet ağustosun 25 ine |kadar kabül - edesektir. — Bundan Soüra Maaş hazırlığı başlıyacağı | icin müracaatlar kabul - edilmiye- cektir. Görek defterdarlık gerekse em lük veo eytam bankası gelecek - | yın 25 ino kadar kayıt muamele - | ticeler almabilecek. patlaan ve soğanlar, onların toprak, ldarında kök sakmaş;' muhtelif meyvu- Jlar, onların dükip büyütlüklesi ağaç- dardan sparılmağ... Fakat, sirat'latihasi bu kadarzla da kalmıyacak. Burma — müddelumumisi 'Tahsin 'Püzerin verdiği izabala naza, ran, İmralı, yakın bir âlide ideal bir kozacılık merkeni olacak, Yoi bir iş sahasının vücüt bulması bakımından. Cemil Bükere müjdelerim, Ayrıca, a- dada zeytincilik ve ketencilik gibi di Her siraat tocrübelerine de — girişile, cek. Fukat, davu, bu kadarla da kalını. yor, Ceza evindeki atelyeler, suçluları el san'atlarına alıştırmakla. Buraya, bir hırfet mektebi diyebiliriz. Mücs, sese, şimdiye kadar 900 dokumact u. tası yetişlirimiş. Yatak çarşafları, Ka put bezleri, beyaz yazlık kumaşlar, havlular, peçeteler, piyasada yüksek fiyat ile satıtan birinci kalite mallar, yva o iskarpinlert. ağer, memleketimi, ze Jâmım olan erkek ayakkabılarının bepai, imralı oeza evinin atelyelerin. de yapılabilseydi. fiyat mürakabe ko» misyonunun aylardanberi içinden çı. kamadığı çürük papuç — meselesi or. tadan kalkardı! Bonra şu dikiş kutularına, tırağ tbe Xrmlarma, cigara kutu ve Labakala, rına bakmız: Hepsi, el sanatı motil- lerinin ea ustaca olanlariyle süslü! Ya balıkçılık? Bu, en faydalı, en gelirli iş aabalarından biri. Fakat, a. dü suları, coğrafi mevkil — iübariyle, fırtınalı havalarda ağ atmağa müsnit deği. Eğer, voli mahasını Gemlik kör- fezine kadar genişletmek mümkün Ce lursa, balıkçılıktan daha rasyonal na. p eT Heyelâna uğrayan ( sokağın delik deşik, bir mezarlık selvilerinin eğri, yatık halini Parmaklıkla ayrılan Şair Hüseyni Babasın mezarıdır. Öteki resim pildiği halde boşultılam Üs ekul binasıdır. Her yanı çatlamışlır. Gördeste muvakkat:î evler yapılıyor rdeslen İki manrara: Biri heyolân mmtakastldi İmralıda geçirilen hayalın, disiplin noktal nazarından önteresin — tarâfı gu: Çalışanlar ranhkümlar, onları mü. rakabe eden yine mahkümlar! Adada bulunan dört jandarma ile bir anbaşı, sembolik bir kiymeti balz. Bunların. Tmraldı vatandaşlar ile alâka ve müs paanhetleri yok. Bu imzibati — kuvret, inerini için değil; bildkis, daşarıya kar, ge Devletin mümessil ve muhaftzı o- darak, Adaya İtâkim duyigü, THdedağlkeli 0" Midür, memur ve mahkümlar, sanki bir hi potasında kaynaşmışlar. Biri seviyor, birl sayıyor; biri muhatabe nn —abarul Ükbiri ile bir dediğini iki etmiyor; biri de karşısındakine göz ucu ile dahi bakmıyor! Yer yü. zünde, ebedi sulh mefhumunun hayal olmadığı bir yer vares. o da İmrah, hem de mübalâğasız! Ne demeli ? Arahca kaldelere göre sayılmız Lere Kilder, ökunurken ayni kaidenin Y0 bina uyulmak tazundir. Dün bir ma- kalede bir mezartaşı kitabazi Litinsah edilirken (mağtür le) yazümış. MU- gahhis hatası, bolti. Te dememeli, Kaşaba halkınca (Yer kaçığı) de. nen heyelkm âfetiyle üçte ikisinin te- meli oynamış olan Gördes için hükü, Töcüçe alındn — tedbirlerden — evvelce bahsetmiştik. Kasebanın bu üçle ilci kısmında be. yelânı önlemek için ihtiyar — edilecek fedakârlık, bu kısını yeni bir yere nae kil iğin göze alımacak fedakârlıktan dâha Üstün, Zakat daha ax teminatlı görüldüğünden mütedassıslar yeni ine " yçın Taba GÜCEKİĞiN Vür Yer takkaz miştir. Mahalli - belediyesi bu tavkiye üzerinde yürümekte olmakla beraber bunu, içinde — bulutduğumuz işaat mevsiminde tahakkuk ettirmek imkânf görülmemektedir. Halbuki ho. yelâna maruz olan büölgenin — ansızın Bir sarsıntı ile bir de nüfusça zaylat acısına sebep olması pek mühteme, MEGİZELER Yuzar M CEMİL PEKYAHŞİ tarlalarında vakit geçiren bir Göİ lenin yağmurlu günlerin başi harabisinin artması Labil olaf larma - dönemiyerek oralarda kalmasından — korkulur için üç hafta kadar evvel Maslif lizi Bay Waik Törelle taxâm müdürü Doktor Bay Cevdet gidip gelmişler ve esanlı t şaktt finceye Kadar heyelân bölgesladir, ieleri kasabanın heyelündan “KPaNNda — veya ona yalın yaptırlacak muvakkat evlere meyi kararlaştırm şlardır. işte yör Tskân umum müdürlüğü busul düzümu ölün ağaç ve çici gibi f menin hemen yerine sevkine emi! * diği gibi sardı İktiza eden pareyt sis #tmiş ve keyfiyeti Manida kine bildirmiştir. dir. ve gündiki halde — yazlıklarında, y Mesut bir evlenm? Bayan Seniha Yeniçağ te Bay kı Yeniçağın öüğünleri 19 TAMİ İ martasi günü saat 21 de Çapl caddesindeki rlerde bu her gün etnayetler de yetmiyormuş — gibi Yeni evlit evterinde kutlaaa sre üzün ve mesat üü mnenni ederiz emi'rmek ni gösteren fci 'ce halk vunla için meşhurların lar terlip olunur vi Lemağı aglama komşuna gelir başına| & mezeli mücibince dünyaya muht do aktedilen bir anlaşma ile lodilmişti. /" Tefrika numarası: 19 Sözü sohbeti yerinde, lâfr dinlenir, fa- t az konuşurdu. Ahmet Dündar, balıkçı kolbaşısının iç varlığına nüfuz ettikçe ceza- “evi kâtibinin dolabımdaki dosyadan aldığı malümat gözünde daha fazla mânalı bir hal u, k Muühtelif sohbetler esnasında — Reisin — ağzından parça parça dinlenmis sözler - ki bunların icinde suça ait tek kelime yoktur - mahkümiyet ilâmımın kati ve acıklı ifa — desi birlestirilince şu macera ortaya çıkıyor; E Arslan Reis Bartınlıdır. Küçükten İs: tanbula gelmiş, kayıkçılık, —balıkçılık falan tmiş; yanında çalıştığı dalyan sahibinden iyilik g tali ve tesadüfün de yardımile para kazanmış, iş sahibi olmuş, maliyeden dra - Aalonn tutmağa başlamış; işini ge- nislettikçe mal mülk edinmiş; — tahsili falan “yok; fakat tecrübe şahsiyetine manevi bir gunluk vermiş. Hiç evlenmemiş. “Bizim gibi hayatı denize bağlı adam evlenecek de oluık).. Her dakika tehlikelerle göğüs yiz; elin kızmı alıp eve bağlamakta, ıuMm birinde iki âç yetimle dul bırakıp or hdın çekilmekte ne mâna var?” diyor. H Arslan Reis kırk yaşına kadar evlen- iş: fakat eski tertip rakılı, çalgılı, kama başma geleceği bilir, eğlentiye öy. — be gelir: insan da bu meclislerde günü gün — eder, ilerisi için hiçbir taahhüde g — yüzden rahattır bu takım eğlenceler!” diyar. — Bir defa bu cinsten bir taplantıya ait hatıra ven insanlar diyebilirdik. İnsiyaklarının dizginsiz layanları — b, tabancalı eZlencelerden — hoşlandığı anla- — giliyor. “Eğlence kadını başkadır, o bir kere İıuhıyauı atıldıktan sonra her seyi göze almış ismez; © lerin; yaptırmamış — olanlara tedi yal yapmamağa karar vermiştir. Edebi roman larını anlattıktan sonra: — Dpktor bey, afledersin; beni deştin söylettin; saygısızlık ettirdin; senin yanında böyle seylerden bahsetmemeliydim? Lâkin sen de bize çok alçak gönüllü davranryorsun da işte bazan böyle şaşırıveriyoruz. Kusura bakına. Demişti. Arslan.Reis hiç evlenmemiş; fakat ha- yatında hiç de sevmemiş mi? Kadınlardan bahsederken sesinde azami bir bitaraflık edası var: Ne tutkunluk, ne şikâyet... Ahmet Dündar biliyor ki bu adamın hapishaneye düşmesi kadın yüzünden; fa kat o hiç böyle bir bahse yanaşmıyor. Faa- sen sözlerinden anlaşılıyor ki ona nazaran hayatta insan bütün mesuliyeti kendisinde aramalı. Bir defa: “Ben kendi kendimi zen- gin ettim, kendi gayretimle iş güç, para pul yııılx'ıbi oldum; sonra da kendi kendimi yık m !" Demişti. Arslan Reis, meşakkatli deniz selerle- rinden döndükce Kavaktaki Rum evlerinde eğlentiler tertip eder, ortalığa para — döker, çalgılar çaldırır, kadın oynatır, arkadaşlarile hos vakıt geçirirmis. Bu - toplantılardan bi rinde olacak, genç bir kadın Arslan Reise masallat olmus: "Seni seviyorum, beni ni- kâhla al, kendline karı yap; beraber yaşıya- hm!” demis; Refa önce gaka zannetmiş, ala- ya boözmüş; kadın 1are” — edince R İMRALIİ (Mağtür teh) demeli, (mağtörür, ü zevk buldyor Yazan: REFİK AHMET SEVENGİL misin? Denizciden koca, orospudan karı o- lur mu?” diye sertleşmiş. Kadın: “Ben artık tövbe ettim, doğru yola döndüm; ille senin- le yaşıyacağım : bana dünya vız gelıyor. fi- ..» diye ayak diremiş. Arslan Reis: *Sar hoşlukla söylüyor diye aldırmamış ama sonraları yakasını kadının elinden kurtara mMmamiış. Burada Ahmet Dündar, Aslan Reisin bir kadın tarafından ısrarla - sevilmiş olma” nın gürürü içinde sersemlediğini ve ne yap- tığını bilmeden onu evine kabul ettiğini göz- leriyle görür gibi oluyor. En yalçın tabiat- h erkek, en sert mizaç, en haşin ve hoyrat bakış, güzelliğinin ve kadımlığmın bütün hazinelerini uzatarak yalvarışlarla gelen nin tatlı vücut kıvrımları taze ve ar zu dolu dudakları karşısında yumuşayor. < Nikâh yaptlmamış. O zamanki vaziye- te göre belki de delilik sayılacak olan bu res- mi rabıta tamamlanmış olsa imiş sonunda Aslan Reis icin galiba kurtarıcı sebep teşkil edecekmiş. Bu noktayı biraz daha aydınla- talım: Aslan Reis genc âlüfte ile beraber yaşamağa boşlamıs. Elbise, para, mücevher ve galiba bunların hepsinden İrymetli ola- rak sevgi... Aslan Reis artık adamakıllı bağ- lanmıştır. Dalyan basında balık beklerken gözleri suların icinden çıkın gelecek kısme- ti güörmüyor, evdeki kara gözlüsünün haya kne dalıyoz. tabiat ise yalkadan — ler yağdırıyor. N Aradan ne kadar zaman geçimiş, ne g' bi hâdiseler olmuş, orası belli değil; fakat tabi seyrinde yürüyüp devam eden vak 9 mukadler olan basit ve tabii netice ile biti” yor: elbette huylu huyundan — vazgeçmiy”” cektir; Aslan Reis, seferde olması lâzım gt len bir gece, nasılsa yol. çıkmaktan vazge” çerek dönüp evine geliyor ve genç kadını bif yabancı ile birlikte buluyor: Bu yabancı*" güzelliğinin ve kadınlığının bütün hazinele” rini uzatıp mestederken... Aslan Reisin kaması gidilecek yolu kanlı bir hatla çiziyor: Kadınla âşıkı mezâ” ra, Aslan Reis hapisaneye. Ahmet Dündar düşünüyor: Hayatımıf — ne küçük tesadüflere, ne izahı güç in ınışla” İ ı ra, ne garip nizamlara dayanmaktadır. A$© — lan reis bu kadını nikâhlamın olsaydı karıs” — nr yabanet bir erkekle yakalayıp öldürmü? ve meşru müdafaa halinde namusunu temiz” lemis ve belki de suç islememis u_vılacak"! Kadın nikâk isterken Aslon Reisi mhteme âkıbetten kurlarmağı mı düsünüyordu? n Mahkümlar aksamları merkeze vetit umuümi vemekhanede yemeklerini vivor'ar ve geceleri umum? koğusta vatın uviryorlar: * sabakları erkenden is yerlerine dağılryor'a” dı. Bilkassa ekim ea rin tarlalardan merkeze welip olduğu icin hir havli $ö: yedka ae bi vordu. Alhmas Dütelar bir gün böyle bir kıf yemeğinde bulundu. m İelerivle nEkumd aitme'ari KO mar

Bu sayıdan diğer sayfalar: