25 Ekim 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

25 Ekim 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

zehiri : — KENAN HULüSiİ " İ__Çakal. S GN vinsi İngile av MÜÇ TÜR . Oüün — tuhaflıkları NAMydi bakkında bazı ; çe —-üyun;ıı: ' ru h“n:::lı:ı:. Tir köpeği fum; Mercun hemen oracıkta, cil bir tavuğu bastıamış, yetil gözleri feril firil dönüyordu. Beni görün. ce yarr kalktı: Bak kerataya, dedim, burak | onu! | Tavukcuk lam manaajle sersem lemişli, Misis Bravn'a döndüm: I — Hiç merak etmeyiniz efen- i dim siz, dedim, bahçenizde böyle bir hâdiseye bir daha rast gelmi- yeceğinizden emin olabilirsiniz! Maalesef! Öyle dakikalar oldu ki Mergafim tavuk. baskıncılığına manj olabilmek iein aynı zincirde beraber yatmak kadar çılgınlıklar eçirdim, Bereket bu amalarda bah gıvan imdamana yetişli: — Bay tercüman! dedi; hareke timji aşırt bulmuyorsanız — size bir fikle! N Merak sardığım ANNa Yister Pravn, dedim, #dörseniz bu bakiki ğ Ç Rak niyetindeyim! a n YAKT iki mebusumuz velat etti zarlıkta hazarlanan — makbereye tevdi edilmislir, General 'Sıtkı Üke 1877 de Se- lânikte doğmuştur. Beş çocuğu vazdir. Hicaz demiryolu inşaa. | tında ve Yemende muhâtelif kie mandanlıklarda buluzmuş, Mülli Mücadelede Garp cephesinde 24, 11 va & inci fırka kumandanlık- larında çalışmıstır. 1928 de 8 inci fırka kumandarlığı vazilesi ile boraber Ankara mtevki u- mandanlığında 8 sene bulunmuş Ve müteaktben tekafit olarak be- ginci devrede ve son — intihaplta Tokat mebusluğuna seçilmistir. Ailesine ve iğe tcessür ve taziyetlerimizi bildiririz. Vef ağten İKi ömekti genernlimüz. Hakkar Şinasl Sit Üler general mebusumuza Kkaybetmiş bulunuyoruz, Biri İstanbul mebusu emekli general Dr, Hakkı Şinasidir, Bir I müddettenberi rahatsız bulunan |(YYTETE General Hakkı Şinasi ikl gün ev- vel Kadıköyünde Moda caddeğin- | Bayram esnasında :ki emekli * # ht ; ve ailemini da- — — Aman, dedim, aşırı mı bul. | deki evinde vefat etmiştir. Ge. İ faşıdığı hakle - mak! Bir gün Misis Bravn'ın beni | neralin cenazesi evvelki subah Hırsızlık İi? bana vermeği mu — kapı dmarı edeceğinden âdeta kor. | 11 de askeri merasimle evinden a ait işleri- kuyorum, ve namtzı Kadıkö. papasa giderki S Ktikin daha iyi görülü — Yok, dedi, Misis Bravn kö- | yünde camisinde kı. n ,ç:iu ve pı’_ıe:ı :ı;-r bir evden gelip git- Pekleri sever! Bonim de Dublinde | İmdıktan sonra Karacaahmette | y00 lLa N DD Tn L işleri aknatan hâ- böyle bir köpeğim vardı. Bir defa | ki aile Mmakberesine . defnedir | y AA demiş Ç Ç bulmuyordu, ölmüş bir tavuğu hir kese' içinde | Miştır. a — Ben koyumı kestim ' İN yCĞPu yaklartık Sahibi boynuna Zeçirmeği — töcrübe edin. General Haklı Şuasi'nin iedir ise doğru cehenneme #a yanı ” başndaki Ümit ederim ki bu köküyu hatır. Hal Tercitmesi - | gideceksin, Çünkü ahrette kor itnde altmaş altr öye İyarak cünli favuklara / bir daha |— Emekli General Dr, Hakkı Şi l Pa a Çıkacak, se. E:' Bravn — geride, Saldırmaz. nasi 1285 (1869) da İstanbukla 'nin bötura okdulmül mk daha göz İapsin — Tabil yaplım; ve Meri Con, tam | doğmuş ve 1889 da askeri Tibbi. | Y7 Mae L tulaca: Üzere durdü: ben — bir hafta, boymunda kokrmuş bir | Ye mektebinden çıkinistır. ——— | n G AA A tutar, sa- i tavukla bir çılgm gihi doıımoıu.l Mektepten çıkınca dahili has- | Piyie ee im, — A SA bak K dekar -d talıklar üzerinde ihtisas için Al. - İN S D a in'yin | AA S Ürerez N ü mx? — İkâ hafta sonra, bir göce yarı ih, BE qunü içinden ge- *1, birdenbire bir. düdük sesi ite | sinde çalışarak, D ı Bugünkü radyo Üt da YS köpeğe baktı: — uyandım, | deniz hastahanesine, gonra Ha- |- t ğ Böyte bir niyetir yok — Mister Bravnların köskü iki kat. | midiye, ELfâl (şimdiki Çocuk) | — ; 24 atf progtali, “TAb Ajanı Üİ e ödemki boşunuza gi- tı. Fakat sağ kat odaların üstünde, | hastahanesi ikinci hekimliğine | —e < ranık program, S15 Kvin a 4 lira verin! edamı bir kule tarzında insa edi- | tayin olunmuştu. Oradan Siya- | », vv A L aK ,w.ıağ Mü. | .*_ #ize tam bir e- miş müstekil bir oda vardı; ben ü:wş&wxbrm Zik: Türkçe plaklar, 1345 Ajana, 14,00 orada yatıyordum, Arka — bahçeye | müş ve y “ | Türkçe plAklar 1480 Ankara” sönha ll ideüm Brey - nkzar İni Dencergmin humon koret: | buldan ecürü babriya hdataha. | Cti Söee e L bir kulübe hazırlamışlık. —Kendi kendime : ğunu batırladım; ve aynı saniye. n Bğktü: Ü Sun! dedi; ve kö- k kulakları İN mayen “Yalnız bir sır — Öl. geldi, Tiz vo urun bir sesti: — Hişt! dodim, Maercan! Ses birdenbire kesildi, Fakat ikinci bir defa bir gemi düdüğü yeniden öttüğü zaman öyle bir fer yat kopandı ki: — İv, ivi., diye üdeta öttü. ni takip eden ulumalar beni âdeta sında da bizim Mercan için küçük | nesi başhekimliğine, — Bu da nasıl gey? diye sordu. | rütbesi indirilmişti gey? diye lerde Meri Conun sesi kulaklarıma | devrede mebus secilmiştir. — İv, ivi diye bağırıyor gibiy- | Zzattı. — Hınzır köpeğin yeni bir âdeti | vinde vefat et!u:, Denazesi ev- | dahsa, dedim; fakat bu Laklit sesi- velki gün Gümüşsuyu sekeri has bir kirpi haline getirmişti. Sabe. | larak Teşvikiye camisinde cena” ha kadar, Mercanı susturabilmek | Ze namazı kılmmış ve asrt mer ayi il- ee Riyaseticimhur basdasu, 1803 Fasıl beyeti, 18.40 Radyo caz ve tango or kestrası, 19.00 Konuşma (Kahraman- Yar saati), U1813 Müzik: Radyo caz ve tango orkestrası, 19.20 Ajans, 19,45 Berbest 10 dakika, 19,565 Küme aazı, 2015 Radyo gazetesi, 2048 Karıyılı garkt ve türküler, 21.44 Zirsat takvi: Dinleyici istekleri, ZLAS Tâ'm:'w ıiıııızıırı”;?nm'ıı'ııyo sa> Yon orkestrası, 2280 Ajana, 29,45 Mü. Bir aralık tasfiye sırasında kilâtında resslik etziş ve İkinci İyi kabbli, vatanmı sever - bir tecsnürle Ölümentü kayrle- der, ailesine ve Meclise tasiyet. kerimizi sunarız. Emekli General Sılkı Üke Vfat eden diğer emekli gene- ralimiz Tokat mebusu Sttkı Üke- dir, Mumaileyh bayranım birin- €i günü sabıhiı. Kalamıstaki e zik salon orkestrası. tahanesinden merasimle kaldırı- Hrur; VA için tam yedi defa aşağt indiğimi ». ğ aüt Yyedi bt e$i : gü.r’::" Vasati Wzcai Vasat) Pzan! da ne kılikta kalktığımı tasavvur - doğuğu *A TeT 6 L00 edebilirsiniz. Kahvaltt esnaamda y Öğle — g5 GAS 11538 644 ::-n hüdise oldu: MraBif;:ı: Daima halkın menfaa- || ixindi M50 839 1053 989 verdikten sonra: — — tini düşünür, her sayı- || Şem GAk t Ce l — Ba, azizim, dedi; Misia Bravn | &'nda en seçme vazılar || tmsak — gâk 1128 445 1180 dün gece uyuyamadı, Ne garip gey: Bütün Jimantın düdükleri san- ki bizim bahçedeydi. Ayrtca bilir. siniz ki, kadınlar köpek ulumazını uğur da telükki etmezler, — Ah, direktörüm, diye konüş- tum; Misis Bravna benim için bin dela özür! Fakat emin oleun Mi sis Bravn, böyle bir hâdiseyle bir defa daha uyanmıryacaktır. Zavallı Misis Bravn? Nasıl u. yanmadı? Hem de kaç geceler., Bereket Gordönsiteri bu taklitten vaz geçirecek çareyi yine Mister Bravnların ihtiyar bahçıvanı buldu : Bir sabah, temiz bir dayak için hazırlandığım sıraydı! — Affedersiniz tercüman cfen- di, dedi, bakıyorum Mercanm yeni kaprislerile tevkalâde üzülüyorsu. nuz? — Nasıl üzülmez olurum, de- dim, Misis Rrav'ın gözlerini bir haf tadır uyku tuttuğu yok! —- Doğru! diye konuştu; dün gete de sabaha kadar elektrikle- ri açık kaldı, Baktmız, ben diyo- rum ki,.. SADIN#FAYDALI,MALUMAT *"ü“i—sibn'ıiyîeıî lezzelli yemekler FASULYE rakılarak yumuşatılmış Kayserl basr tırması koymalı, Böylece Bir saat da. ha hafif ateşte pişirmeli ve aıcak izen yemcli, (Bâstırma — bulunmazsı — sücük ta olur, O da bulunmazsa biraz paslır" tırma çizmeni veya Kkarabiber ser' “piliry ” xş:bzplerden: Y tapyı — Yeşli, yahut k Püda yumuşayın. N_ lı, İçine bir | YÜ lş ,, Maydanoz doğra: f Rleşe bindirmeli, ya- Bti / 4, Yi N (Sonu yarın) y neşreder —— ğildik ) Bir takımnı da hiddetleniyordu, Hettâ Büy Ganli kalağıma eğilerek: a —— Sen kuyu suyundan domuzu anladın mr1?” dedi. 'Yolcuların benları ise demiryollarımızın — idaresinde bulunan bir ecneb'nin adresine küfürler savuruyorlardı, Diğerlerinden cesaret alan Bay Ganü: Bizim kabahatli olmadığımızı ben bilirim be! Ge- no bu ecnebiler, hay onları şeytanlar alaydı. Dikkat edi- yor musunuz. Yaptıkları bep hasetlikten bunlar böyle. dir işte' diye bağırdı ve bu Sözleri söylerken yanımızda oturan ecnebilerden birine Öyle mü bir nazar fırlattı ki, bu nazarın altımda ezilen ecnehi bizim kompartırmanı bırakmıya mecbur oldu n Tsaribroda eriştiğimiz Zaman vagonlarımızın ici ta- mamen karanlıktı. Birbirimizi görmüyordu., Bvvelâ kıze dik, galeyana geldik, Faket Sonunda işi alaya vurduk, Demiryolları idaremiz Hakkında birçok şakalar yapıl. dı, Küfürler savrek'ü, Kompartımanlardan: — Mum verin ayol, çocuklartmız korktu! - — Hey, amca. git bize bir “font” Tak mum al, Sanı bahsiş vereceğiz. — Abe, biner yağ mumu bari verin?,. sesleri yordu. Yalnız Bay Canü bu idaresizlikte Bulgarların hatli alabileceğine ihtimal vermiyordu. Verilen mumları yaktıktan sonra Bay Ganü: — Şu karşıda oturanı görüvor musunuz! diye bi ki ednebilerden birini gösterdi,. Onu katranlayıp yakma Abe, bu dayanılır şey mi”? Karanlikta kaldığımızı bir t rafa bırak, zaten onu kim ehemmiyet veriyor amma, Sırr- lara karsı rezil oldu be! 'Hey oradakf Sırp memüurunu , ( gürüyor musumuz? Herif gülüyor, Gülecek zer!.. Fakat Bay Canünün galeyana gelmiş olan vatanper. verliği bir Sırbın onunla istihza etmesine müsaade etme- di, Ona vagondan: K — Hey' Sen orada he gülüyorsun ya be”,, diye ba> işitili- kaba- BÜYUR ESEBİ ROMAN MÜCİZELER DOKTORU ,rn'?miu FFER Fakat onun parasiyle yaşıyan işçileri, müstahdemini arlık or dan nefret odiyorlardı. Halburki Glotenburg halkının onu sevmesi lâzımdi, Bu kadar işi, buşkadar zenginliği ona med- yun değil miydiler? — Sekiz sene evyel;yalnızca tababetle uğraştı. £t zamanlar 'Teodor Zuileld'ka- dini_ııılı.ktın. * minnettarlıktan Tevkalüde korkuyordu. Okadar ki halkın alâkadar oldukça ayar ae n kederi düyüvor ve teda' 2 tiği hastalardan, iyilik ettiği kimselerden yalnızca nanköFlük bekliyor ve böylece herkesten netret etmek, başkalarının et- rabından acı duymamak hakkını kazanacağını zannedivondu, . Fa-s kat aradan bir iki' senc'gectikten sonra vaziyette ufâk'bir, tebed- dül olmuştu: Artık'"Teodor; Zui feld hem nankörlüğe, hem de minnettarlığa karsı tam bir lâ. kaydi 'duyuyordu, Bazan'kendi'kendine göyle dü- günüyordu: — İnsan! Ağima minnettarlık duymaları için va- kitleri müzait değildir. Meselâ ben her defasında Klorat dö'Po- tasla boğazımı gargara ettiğim zamanlar Klod tür Perthöle'ye karaı bir minnettarlık hissi de duyuyorum ?,, Yoksa Cinci, ge- tirdiğim çikolataları yerken Ka- kaoyu Meksikadan — Avrupaya getirmiş olan Fernan Korteş'e fikren teşekkür mlü ediyor? Fakat bütün bunlara rağmen sıcak bir sevgziden mahrum olu. gu Teodor Zuilelde (ztırap veri- z * zat kapatıyordu F Rürültüleri hic duymuyor, yalnızlık — içinde DircOKk erce düşünceye dularak Ha- atmun, bin bir mactra ile dolu hayatınım bilânçosunu yapıyor -« du. Onu seven bic kimse vağty, Fakat o da hic kimaoyi sevmi - nin istisnasını teakil ediyorndu, Zavallı ruhunun iltica ettiği pro. fesör Mayeri de artık seymiyor- du; Bir gün küçük bir gezinti ee nasınlda profesör Maver — bütün muhakemelerini altist” etmiş, bütün temiz düşüncelerini yık - mıştı. sUsta olan talebesi Sen Silveni de sevmiyordu, Kızkar * deşi Mim de yalnrtıa uzak mem- leketlerin sıcak kokusunu getiş. ren rengârenk gallar ile — raffan kokusunu seviyordu. Belki Ha- kikatte ne Jizeli, ne de Judiyi de gahıslar — değil, a gephuden, diğeri profilden çekil- miş iki, fotoğraftan ne farkları vardı?,Hayatında şarta muallâk birçok hâdiseler yığılı bulunu - yordu, Etrafmı — çevirmiş — olam türlü eçyada insanların izleri, insanların — ihtiyari, . insanların Xurduğu besaplar vardı,, Oh, hesaplar!.. Yazi odasının büyük pencere- sinden elektrik santralını, müper yordu, Beşeri bir sevgiy sıcak yi ve kiliseyi, yani insan dehası. candan bir dostluğa Ka€T surette —man, insan sabrının ve İnsan alı- ihtiyacı vardı, Son defaradyo Jâkımın kurduğu binaları —görüe ile neşrolunan nutcunu : söyledi- #i zaman bunu çok güzel'hisset- tirmişti, Artık herkes tarafın - dan aevilmek istiyordu. Fakat aksine olarak tamamen yalnızdı. Çok yalnızdı, Fiüilekika etetfinda pek çok kimse vardı. Bir insanın etrafında pek çok kimse oldu mu o kimae yalnızdır demektir. İnsanın tamamen 'yal- Biz, yaşŞMıYAİNIZ kalmaması — için yordu, Pencereden konservatu - var binası, bir bahçe ve bir pür bimmat fabrikası, yani ahenk, güzellik ve ölüm fabrikaları gör rünüyordu, Yardım sevenlerin kurduğu bir yetimhane ile her gün binler. ça hayvanın kesildiği mezbaha da'hemen önündeydi ve sanki bu iki mücasese İnsanların biraz ol- sun meleklere yaktaştıklarını, Tas kat aslen mağaralarda. yasıyan ilktinsanlarla akraba 4!'duklarını Zuifelde hatırlatmak için orada bulunuyorlardı. Ve Zaifeldin nazarları daha i- lerilere gidivyor, tepeleri ırmakla- Yı aşıyor, fren yoltt üzerine sark" mış siyah kayalıkla* arasında bör şeftali ağacı, her baharda her ağaçtan evvel çicek açan ve belki de, — hayır muhaklıak — trenle geçen bir yolcunun attığı gekirdekten meydana velen bir geftali ağacı arıyortu . Zuifeld'in tekrar şöhret bul. masiyle uyanan Judi hayatından haber veriyor ve zayıf bir sekil- de avdet etmekten — bahsediyor, kücük bir ümit veriyordu, Judi mektubunda: “Bugün güzelim ,” diye yazıyordu, Zuifeld de an üst kattaki çalaşma odasına kapanıyordu. Temizliği yapmıya gelen uysal, sessiz bir garsondan baska hiç kimse'bu o- . Bu adama hiç kimsenin giremediği bu yas Zihanenin nasıl bir yer olduğunu soranlar gu cevabı alıyorlardı: “Büyük bir masa, — bırcok kitap ve büyük bir penoere,..” Bunlar muğidk bir izahatırr parçacıkları idi, »Büyük bir pencere Sanki bir neleste bütün şehri yatacakmış giöbi binanın bütün bir cephesini kapatmış bulunuyardıu Birkaç gün için ortadan kay- bolacağı zamanlar Zu'feld - gene bu odaya kapanıyor ve — birçok gifrelerden mürekkep Filidi biz- (Devamı ver) dğlar Tülebe anlatırken Bay Ganü de hissiyatmı baş'yle ve elleriyle yantığı hareketlerle izhar ediyor Bazan dili- ni teklatıyor ve: “Tuh, yazık bize, yazı r; bazan kızkâardesine batcarak bağını sallıyor ve “zavallı!" diyor, aran 04 senc ressamım cenazesina bakarak başını teli tkârane salln Gözleri ganki simsek gakıryor ve: “Hiç elmazsa, bır düngalak bir,., Bir panara yemisi!” demek im- #iyordu. Böty Ganünün bu harekâtmı ecnebilerin — kendilerinç taih eftikleri anlaşılayorndu. Çün özderinden Bav Gantinün bu balinde fazin tocesüir duydukları okunuyor. u, göre “Bir aralik Ba harkeazin gözleri or diliyle öyle kuvvetli taikladı ki çevrildi. Bu sırada o, seğ elinin baş parmağını burnunun sağ eeliği üzerini Gözlerini ve ağımı biraz yar j di, Bar biraz eğerek burnunuu sol deliğu, n sodra sol elinin nvağiyle bu #rak bir daha öfledi, Biz b nnun sol de- ü yern dibine Hü da affedilebilir. Belk Siz ilini almıya unutmustur, dilin eğ Bu ameliyaltan Bonra Bay Ganü sart paketi İcinden ne cıkardı, bilir misiniz? Bir düzine mendil arı orada bulunanlara, bi açtı, ve Şaret ederek: ocuk ai sana da, Allah Marikanın günahla- a eliv — iHey, yını affetsin, del, ,” . & & Kolü meyus bir hakle: — Daha fazlı anlatamıyacağım baylar. Bey Ganü- nün etrafında bulunan İngiliz ve Amerikalıların çehrele« rmin, ne hal, kesbettiğini siz kendiniz tasavyur ediniz. _———1 kereler $ yordu, Yaltızca Cinci bu kalde- $

Bu sayıdan diğer sayfalar: