29 Ekim 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

29 Ekim 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e çankayada cumhuriyet gecesi (Baş tarafı 1 incide) bir iera vekilleri hoeyetinin her Uzvunu AyTt ayrrı mecklelen seçme, yükmm millet hâkimiyetinin söz gü- türmez bir zaferiydi; fakat börbi. rinden ayrı ayrı zamanlarda ve bir kalabalık tarafmdan — yapılan Be- xlmler icra vekilleri heyetinde a- Yedikule Sürlarından dü: yal Karagümrükte Sultan mahnllesinde Oluran Alinin 8 yaşmdaki oğlu Da. wut, dün Yedikule sürları üzerinde oy. Başından — ve muhtelif yerterinden fahlikeli surette yaralanan — gocük, Bifal hastahanesine kaldırılmıştır. Büyük Türk Ulusu 'Tarihin seyrini bahtıma açık eden Büyük Hayramım kutlu olaun, M. NURİ ÇAPA SECİZELER vazan M ÜKMİÜ PRAYAHŞ — — # İnaanlarm neslinde bedenen bü dellin süren inhitat alâmetleridir, te- kümül yok; fikren de tekâmül yok; dlara yardım ceden sehilerle insanları İyi idare edenleri ayırınız— en müte Şasddin insanlar birbirlerini — öldürü- yorlar! * . * Doktorların üereti neticede verfi- Mhek üdet olanydı çoğu — zengin ola. kâmülü sayılacak kadar —ğlııü_ | Kira —mucidlerle muhterileri, insan. | Ve neticede şerefile uygun olup olma- dığını düşünmeden - kendisini ve felâketini Cumhuriyet Maarifi Maarif teşkilâlimizin hedefi, yetişmekte olan nesle onun kendi milletimize ve bülün insanlığa faydalı kılacak her nevi medeniyel vasılalarını yermektir. Bu. terbiye gayemiz olduğu kadar milli idealmizdir de... Mnarif Vekilimiz Hasan AN Yücel Cümhuriyet maarifinin birinci vasfı lâyik oluşudur. Hususl iti. katlar bir vicdan meseçlesi olduğu- na göre hayatm yaratıcıtğı içim- de serbest ve tabil bir tarzda öt Bunlaşan Ferdin vicdantar Muay- yeh bir dini iİnanç şekline uydur. mak, devletin İşi değildir. Yeni nesiklde ahlâki şuuru, Terdin, ce- miyetin devam ve bekasına bir va- srta olması bakımından küvvetlen- dirmek lâzimdır, Terbiye, millet bütünlüğüne kendini faydalı krla- cak iİnsanlar yetiştirmek icin ya- ptlan tesir ve telkindir. Ameli &h. iâkım ve idestlizmin kaynağı bu düygu olmalıdır. Türk cemiyetinin sınıfsız bir iç- | timat varlık oluşu bütün — mdaril toşkilktirmızın belkemiğidir. Türki- yede ne smıf, ne tabaka, nç de zümf, okulu vardır. Her vatandaş, istidat ve kabiliyetlerine ve arzu- suna göre her öğretim deroccpain- den faydalanabilir. Okul — tegkilât: © tarada tanzim edilmiştir ki en aşağı seviyeden en yükseğine ka- dar biribir'ne bağlı bir bütün ha- ilndedir. Umumi tahsil mücesese. lerimizin yanında meslek okulları, ne kendi iclerinde, ne de yekdiğe- ri karşısmda birer kapalı dalre de ğildir. Türk maarifi, teşkilâtmda, Sosyal ananelerin lLesiri altında kabırak hiç bir vatandaş ist tikayıp hapteden bir ke: maz, Bu şiar, “Tek okul” münu Ve tatbikatını aşan “Tek ma- arlf” düstüuredur. *Tek maarif,, idoalini fertlerin ekonomik şartları jle ahenkleştir. mek için, bütün öğretim derecele- rinin meccani ölması, maarifimizin | tabli bir karakteri olmuştur. Bu- | uun icaplarma uyarak okullarımı- , da yatı enlebesi için okul idaresin- den ayrı pansiyon teşkilâtı var. dir, Aynı prensipin yüksek öğretim mücsseselerine de kcaplara göre teşmili hedefimirzdir. Bu milcasese. Jerde yatı talebesi iç'n pansiyon v İ sulünün tatbikine çoktan — başlam- maştiır. Hakiki istidat ve ihtiyaçla- rm delâletine bakarak bir kısım talebeye de burs verilmektedir. Türk'yede öğterim, kestin olarak milliyetçi bir ruh taşır, Biz, milli- yotçiliği, milletimizin — bugünden | tâ eski devirler, kâdar kesike 2 v- büyük işleri, gör .ıı,ıL r—ıtıdd Ve fe- lüketleri aarki hügün — vultua gel- miş gibi kuvvetle ve hararetlş iç- ten yagamak, bu tam ve müşterek şuur içine uzak ve yak'n herhangi İ bir millete karşı kin duygusu kat- Edeb romar K AKIT YAZAN Hasan Âli Yücel mamak, kendj milletine sevgl aydalı olma İhtirasini cıkarıyoruz. Bosyal — terbilyemlzki vomeli, başka İnsanları da sövma: Re müsajt gekilde mensup — öldüğü cemiyete bağlılık ve onün içih fe. dakârlik düygüsüdür, Hor Türkün Vledanmda tek ihti- rast kaynağı olarak yaşayan Türk cemiyetini idrak yolundan gelerök aynı zamanda hümanist bir telâk- kiye sahibiz, Bizim anladığımiz hü manlama; LAtin ve Yunanda duü- tan kapah bir hümanizma değiklir; daha gerilere giderek, neteda in. zan ve onun öseri varsâ öralarn kadar sokuluruk, tabiat karşiğindi yaratıır ve yapler kudretini hayrma kullanası bütün indanlığı, maddesi Ve Mahââlir bir kavramadir. Bu katrayış — Haçlerünite İâtince ve Maarif Vekilimtz tetim müşsesaşlerimizde de Hitit, Bümer, Misır ve Sanekrit — dilleri için kürsü açmamıza sebep olmuş- tur, Tarih detelerinde en caki mi- letler, bu bakimdan aynı kıymette yer nimiştir. Kazılarda Etiyi arı» diğtimiz hadar Yunan ve Roma - serlerini de, aynı ilgi ç araştırı- yorüz ve vutlurt üyni Önemle öğ- tetlyorur, Maarif — toşkilütimmin — hedefi, yetişmekte olah neslt, onu keidi mülletimize ve bütün Maatliğa fay- dali kilâcak her nevi medöniyet vasiflarinı vötmektir. Bu, terbiye gayemiz olduğu kadar milli ideali misdir de, Maatilimizin aha ııı* lalertndün biri olan 3 terbiyesi, güyenik teknik tecelllaldir. ah telif öğretim derecelerinde, mev- zuün tabiatinö üymak gartiyle, öğ- Başvekilimizin hitabesi (Baş tarafı £ incide) Her 'Türk vatandaşınm da tehlike: Hİn var ve geçmemiş olduğunu bümce sinl istiyoruz. Buna hemen ilâve et, meliyim ki, kahraman ordumuz, dün, den daha kuvvetlidir. ve yarın dahâ kuvvetli olacaktır. Ona güvanimiz tamdır. Yurddaşlarım, — sözümü bitirmeden izden bir ricam var: nerede ve han: El işte olursanız olunuz; — mekteptle, taflâda, fabriftada, büroda çalışınız; Bikmadan, utanmadan, yılmadün çok Çalişmis. Bu çalişmklar #Abatiimiza kuvvet verecek, iyilik ve “erahlık gee tirecektir. Yurddaşlarım, İMRALIİ Hor vakit söylediğim gibi, mesut bir milletin çocukları olmak gururu, nu düyarak, kutsal büayrami nöşe ile Keçirmenizi dilerim. Cumhurtyetin önsekizinci yıldönü, | çalışmaktı mü bayramının — başladığını ilân ederim, Bir başmuharrir bir yazısına (Falanın alımkarası) başlığını koymuş, Metinda da biyla geçiyor. (Yüs Kürüer) vAP, (âlün katker), (aldin kaba yüzmsı) vardır? Fakat (alın karası) yoktur. (Falanın almının yazım, alnının kara yazısı) İ öememeli. .Y0 - Londra, 28 mizde okul binasmı ve — «mıifint gendisi yapan talebe, hüküme bütçesine bu yoldan lasarruf te- min ettiği için değil, öğrenmeyi | “is” © bağlıyabildiği için bizce | “yetişmiş,, sayılmaktadır. Bu zih- niyeti, bülün öğretim dereceleri Içindeki çalışmalarımıza içik ve &. caklık veren bir kaynak olarak ka- bul ediyoruz, Sırf devlete memur yetiştiren tahgil müceseselerimizi de genç nesle idareyi bir “iş” ola- rak öğretecek cibaz haline gelir- mek yolundayız. Cümhurziyetin en mühim davala- Tından biri, Türk camdasının, bil- hassa 19 uncu astrada ilimde, tek- nökte, endüstri ve ekanomlde dev Mdımlarile büyük hamleler yapmış Olan Garp medeniyetine, onun ta- | Bi bir uzvu olarak dahil olmasıdır. Het ne kadar dava, memleketimiz. de yeni değilse de en az bir asır- | danberi garp, memleketin nadir idare adamları ve bir kasım mü- nevvetleri için bir hasret kayna- f ölmüştür. Fakat bu uzun zaman Hinde garplılaşma hareketine kuv- | vet vermek — istiyenler, ne garbı buin anlamakta, ne de Türk mille- tinin ruhünda yaşıyan imdret ve tömayülleri hakkile sezebilmekte Sümhüriyet ve Atatürk — inkılâbı- Hin idrak sSeviyesine — yükseleme- mişlerdir. im bir plân bazıri lanmaktadır, Bu lâhlarla bol bol Kafkasyaya tir. velin geçen hafta yaânın müdafaası kadan Kızıideniz yokt Rus kıtalarının İranifi gekilmesi Belanya Macaktır. Bu hareklit " rali Rundstodt'in KAT öi kametinde hareketini GENERAL VAVEL T7 Lomdra, 28 (ALA.) — Ö, Bi söylenmektedir. Fınlan cephesi Muharebe kar arasında oli Helsinki, 28 (A A; J Finlândi, 194i Sketch gazetesi M Kafkasyanın müd â a İngiliz kuweued" bulunmaktadır. Bu P Rusyaya taarruz g Çörçil hükümetinin voş M n göstermektodir. , Şimdi Orta şarktâ, velin emrinde bir mily0ü, ) teçlli Tükaarak EENİ ve mareştl — Heki idarei demeli, (alm karsar) 9 bâhriye nazırma Paşa adı alan — vappft Alel'arnyl cem'.! kârdü - Çocukluğundanberi bütün © y nuba doğru ilerledikleri # gff terok cepbe tesisi hekkSÜ müştür, Generalin | ko he de görüştüğü, İnsiif ettikleri ınywıı,m- / | ğ | | ©, ',1“' ! ıy"' Esref'ten uc"'dt a K Yazan : çeklığı pylîh Semrâ Phnmfendl > mamen, maddi manevi manzarasiyl” E;E;ŞE?“%“.ET padan: yetişmiş, Avrupa havasiyle '& ymutmak için o rastgele eğlence yerlerinden birine dalmak mecburiyetinde kalryor! — Böyle söylemeyiniz, Dündar Bey... Uykusuz ve i ki ile ve kim bilir ne biçinr in sanlar arasında geçen geceler yüzünüze âde” ta vaktinden evvel ihtiyarlamış bir adam hali vermeğe başlamış; bir sabah tuvaletini- İ zi yaparken aynada kendinizi şöyle biraz © dikkatlice tetkik edecek olsanız kısa bir za- $ man içinde adamakıllı zayıflamış, süzülmüş ve erimiş olduğunuzu göreceksiniz, doğrusu gok üzüldüm... Sıkhatinizi hiç düşünmü- Yorsunuz, yazık değil mi? — Yazık olmuş, olmamış, ne çıkar.. Ne hale geldiğimi görüyorsunuz; buna se- sizsiniz, sonra şikâyetçi de siz oluyor” uz. — Elbette şikâyet ederim ya... Kendini- çekip çevirmenizi, sıhhatinizi düzeltmek igin tedbir almanızı sizi seven bir arkadaş oölarak istiyorum ! Ahrt Dündar bu konuşma şeklinde- kâ hususi manayı birden anlamadı. Semrâ Hanımefendi daima assetiıdan alarak, hafif, © tatlı ve uyutucu sözlerle ceki âsıkınım hidder tini ya w veyepeyalnız bulundukları Hf bu değ başında onun herhangi bir tecavüzü- — ne marurz kalmamak mi istiyordu?. Ahmet Ii' H Dündarı bu hallere koyanın kendisi olduğu yolundaki töhmeti ne kabul, ne reddediyor; sükütla geçiştirip baska lâfa atlryor ve genç adamı korumak, düzeltmek ve yükseltmek istediğini anlatmağa çalışan sözleri arka ar” kaya diziyor. Bunlar samimi mi? Vaziyeti, şu dakikayı, bu tehlikeli yalnızlığı geçiştirr mek için mi? Şehre yaklaşmışlardı. Sermrâ Hanım- efendi: — Ben apartımana dönüyorum, dedi, siz belki Sişli tramvay istasyonunda kalmak istiyeceksiniz. Ben size telefon ederim; rica ederim, srhhatinizle biraz yakmdan alâkar dar olunuz! Bu Ahmet Dündarı ayrılmağa mecbur eden bir ihtardı. Boğazicinde herhangi bir yere kapanılıp sevisilmedi, şehre girince Ahr met Dündarm apartımanıma — veya Semrâ Hanımeefndinin resim atölyesine gidilmedi ve genç adam Sişli tramvay istasyonunda otomobilden atağıya silkilip atıldı; fakat hiç değilae Mf'n tatmin edilmisti: aralarmdaki h ve tehlitceli hava eiderilmiş oldu. Ahmet Dündar Semrâ Hanımefendi- nin her yaz mutlaka bir Avrupa - seyahati soğh seyahatin de yaklaşmakta olduğunu geçenlerde Semrâ Hanımefendiye ait haberler getiren eski bir yaptığını bilirdi; bu seneki ahbaptan duymuştu; kadma hiç bir şey bahsetmeden beklemeği, onun seyahat ha: zırlıklarını takip etmeği ve habersizce, na- sıl karşılanacağı meşhul bir sürpriz olarak, aynı gün, aynı vapurla ve onunla birlikte seyahate cıkmağı düşündü; madem ki Sem” râ Hanmefendi memleket dışı seyahatler- den birinde beraber olmanın zevkinden ve böyle bir fırsatta hiç bir dakika yanmdan ayrılmamaktan ahsediyor! Avrupaya sefer... Senelerdenberi tar hayvyül ettiği şey! Şişli istasyonundan Be- yoğluna gelmek üzere bindiği tramvay arar bası içinde de, daha sonra da kendisini bu Avrupa seyahati hulyasının cazibesine kap- tırarak heyecanlanmaktan kurtulamadı. Çocukluğuı&ıbın talebeliği zama- nmda da, sonraki yıllarda da, İmralıda ge- çirdiği sükün, mahrumiyet ve inziva ı.ı’n'.k iklimlerden getirin içine doldurduğu hasret- le taşkın, ne büyük bir istekle Avrupayı dü- şünmüştü; medeniyet ve hürriyet diyart Av- kadınla birlikte gezip eormelı Ahmet Dündar bu yeni hw ki içinde kendisini çekip çcvıterel ; yatma oldukça salâh ve intizam bile imkânlarını buldu. Zaten yaz ydılüf şehir halkı sayfiyelere dağılmağa bT, olduğu icin Beyoğlunda gece hayat! ? hemen sönmüş gibiydi; barlar, İ içkili ve musikili salonlar bir bir kap du; meşhur musiki heyetleri Büyü Suadiyenin, Yeşilköyün, Floryanın İt kibar gazinoyalarında ralışmak Ü ti terkediyordu. Ahmet Dündar yazlık lerden birine taşınmadı, npınmııll'“b y dı ve kendisine bir Avrupa ıeyııhl edecek kadar parası olup olmadığım! etmeğe başladı. Cihangirdeki wP tirdiği küçük servet ıyhmhnben 2 yen ve devler gibi eline geçeni — eriti' yiyen Ahmet Dündarm banka deft! zaran pek cok azalmıştı; para bittik ra ne olacak? Hiç bir iş tutmadığımdı v ve iradı bulunmadığına nazaran... Bunları şimdi d mek îqrb“* | Semrf Hantmefendiyle birlikte yapı Avrupa seyahatinin lezzeti, sonra sıkıntrya pekâlâ değer. (Devamt tt A V| n ! | | p b !

Bu sayıdan diğer sayfalar: