17 Kasım 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

17 Kasım 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a İtin ve ar- Pitin değerli Her fırının hangi mtatakalara! )," eser çancl — sökreterliği ta- Üky et kongirelerinin di- ON Gileklerin — hükümet KN gürdüğü —muameleyi Ğ —Nyux ble ' öner Beğte- ı Gker bir kaç noktadan Nn Hökebilir. Hangi nokta- edilke Ti — halkımın olan cümhüri- Üstün şaurunu, N, siri Ületetksinin Dü kitap Türkiyede ha y Sülebilecek ruh üstün- n İcaplarını kav- aksettirmekte- Ni Türkiye hazzınım — başa- imanımı arlırıyor, davaları kirakte düşmediğini gösteri- liği seyler ogolz- ferdiyeti sahlaa- değildir. Bilâkjs hal KT memleketin — inlılüp M oamu artıracak ç- ğ Ş de İstiyor. Sıtma mü- h idör. Moktep İstiyor. ç ylüye toprak istiyor. sulama işi isliyor, dileklerinin bayında Maddelerdir. Bu mad- bir noktayı izah ifade eder, | Wün izlanış törüsi KI V | | cekmek vereceğini tesbit için | Evlere beyanname dağıtılmasına © bügünden itibaren başlanıyor D Mevzil ekmek darlığını gider- | mek üzere vilâyet tarafından ted birler alımnmasına devam edilmek tedir. Yeniden şehrin muhtelif semtlerinde 35 fırının açılması- na karar verilmiş ve kararın tat | bikine başlanmıstır. - Fırmların | bir kaçr bugün açılacaktır. Diğer taraftan evlere beyan - namo dağıtılması işline de bu sa- Dün bir bakkal pazar hülde satış yaptığından ve ndi ye verilmiştir. Birkecideki Aydos otelinin sahi olduğu ; - bu | miş, ve iki kilo şekeri 54 kuruğtan”" salışta da ihtikâr görüklüğünden | satın almıştır. Fakat tam bu Sıra; | da, bir poljs memuru i Ku bakle satış yapan , . bür, bi Emin, bugün öğle üzeri hade.| TAbrl varekası tanzim ctmok' jşka. lere beyannameleri polisler da - gıtacak, bir haftada doldurulup | ların yaşı, kadın mi, erkek mi, memur mu, işci mi oldukları kay | dedilecektir. N Dün akgam yine Beyoğlu, F minönü, Fatih semtlerindeki bö- | rekçi ve simitçi fırımları âni kon | baren baslanacak, Ev- | trollere tübi tutulmustur. Pazar olduğu halde ,dükkân açan adam bakkal Mustafanın dükkâünna git. mesi Mustafaya, gidip seker alma. | gitmis, üstelik Ö2 kuruşa satılma . —m?ı Te ni birbiri | "T Söylemiz, fakat Mustafa, pa, | © icabeden gekerin 54 kurllşa Ba2 anlayış itiba- | HAr olduğu için dükkânların kapalı iıwe #dincl Ö deviet ayar hat Gze- | OlduğunU, ancak Demirkapıdaki | daha den MüStafayı ümelin — programı, | Takkal Mustafadan biraz fasla ile- | rekola götürmüştür. Ünileri tam — tetabak ha- '*:: şeker — almabileceğini söyle. miştir, ve idrakleri bas hükümetin bu ka- Tamamlamış — olması birliğinin maddi temel- L , Vüzüukla — ortaya atar. İle Türk hükümeti ara- . bir. görüş farkı KA kalkınma — hamlesi hükümet programının ediyor. Diğer taraf- ihtiyacm teferrüatını b fcabit ecilyor. M "hhat, fikir, fenml sula- toprak imar ve İnsa ÜN üaa meseleleri bımlar- D €| bulup çıkarmak, j tnak ancak Üstüm bir küvakin yüzde yüz hu« Ç dir, Halk bu şuuru | Ülğer taraftan da bu BN Venin inkılâp — mesali- N tlan İatar N, Vet ve Küymetin füli hç dcrecesini gösterir. a ler — vardır, orada h Osün diye — konuşür- N Ttler, Fakat bu konüş- Hötüşmelerin Yüti hiç bir ü. devlet makinesi is- İşler, Hün TUhu bu _.llılııoqıır. Türkiye doğrudan — doğruya oSi osasılla dayan- ir, Bu hakikati şöyle Milli Şel temas eder, Memle- tanır, Vekiller, me- N 0 meseleleri ile slım * Halkm dertlerini, şikâ. mi, arzularını ye- Tutim kündür. Z IX g cümhüuriyet balk | hâkimiyetine ver- | Türkiye cüm- usulü İnküre | — Buzun üzerine hademe Muatafa | | Acaba şimdi hangi — sergüzeste atılmıştı. Peter Morgan onun da- vetini memnuniyet ve heyecatnla karşılıyordu. Çünkü, Con Bray- nım davetleri tam bir erkek vazi- f R di,,. Morgan kendi kendine gülüm- sedi, Telafonu açtığı zaman göz- leri pırıl pırzl yanıyordu, Telefon ga büyük birkadın berbor salonu Diğer taraftan | nun numarasını çevirmişti. Mis Mükinesidir. Dört seüe- N ülN muazzam bir x Yapılır. Fakat vilâyet Ssonede bir toplanır, Ve ocak — köngireleri M Oplasır, halkın dilekleri ç 0— Süretle mütemadi bir ç. P. vo hükümet halk- | ümumiye ile temasın N *der, hakkında Ki dü Atakitlerini, siküyetle- İtihara .Vilâyet dilek S alır,Vilâyet cildde dikkat görülür ki, parli dinlenmekle, evrakı NÇ hu hefzetmekle kalmamı, | Rüsane vi hükümete xov- ee üt 4 İ S ) n hu Mileleri arasında tek x:.. merbaleler nasıl , “duğünun | Meredit isminde bir kızla görü- gecekti. Bereket versin Meredit © gırada serbestmiş — Telefona geldi, v Morgan tatlı bir sesle: — Sevgilim, dedi. Sana Tfena bir haber vereceğim, , Yalnız. temasta | tit etmer, Dizzat hal- İdaresi müessaseleri İrer tetkik etmiş- ü lüzım kelen — çevapları | d a " Bu ne demektir? Bu ya halkın — hükiml- ç Temsili hükümet İ€ bir yerde varama-| N* hayilakabe merteberi 'mr-î Ve kolaylıkla tatbik e- HÇ Müsbet netleçleri alınan Ükçlik mamzarası arze mimiyim; kızıl saçlı goytan,, Ba Meredit: Ç — Anladun. diye cevap verdi, No söyliyeceğini biliyorum. Çün kü bundan evvelki randevumuz- -| da da ayni geyi yapmıştık, Bu ak şam beraber yemeğe çıkamaya - cağız deği! mi,. Acele bir işin çıktı, Fitân, filân.. Nasil,, 'Tah- min edebildim mi? Morgan daha tatlı bir ifadey- le: .i —Ah, sen ne zeki, ne ınlıgğ hı, hassas ve güzel kızsın.,. . hal anlıyacağını çok iyi biliyar- um | 1 | — Anlarım ya,, Ne zaman kendime cici bir şey alsam ve © | akşam rgideceğimizi sandığım bir Jokanta, bar veya tiyatro için g- yinmeğe hazırlansâm, beni böy- İ& yüzüstü brrakırsın. Seninle â- data evli olmak derecelerinde Ba na çektirdiğin yetmedi mi? Bu hasıl olan bu olgun| gefer de ne uyduracaksın baka - lnn,,. Kabing mi devrildi? Hay- Türk inlalâbırın | gi çabuk söyle,, Yoksa tahammü düm kalmadı en güzel ör-| — Morgan rüya içindeymiş gibi, SADRiI ERTEM ! konusuyordu; Bakka! Mustafa iki ayrı Suçlan, müddeiumumiliğe ge! Ayasofya camisinin karşısına (sabat aden adadaki evler latimlüâk edilmiş. bir müddet evvel de binaların yıkılmasına başlanmıştı. Yıkılma içi tamamı- dazmış, şimdi saha düzeltilmektedir. Bu arada Yerebatan aaraymımn üzerine düşen binalar da kâldırılmaktadır, Sarayın etrafındaki duvar yıktlmaktadır. Bu #uretle malhazene inen merdiyenin üştü açılmıştır, Evvelce para ile girilen bu yere şimdi çoruk çocuk taş atmaktadır.Bir kaza olmadan belediyenin bu- rasmı kısa bir zaman zarfında kapatmasını dileriz Redimde Yerebatan saraymın dışardaki giriş yerini görüyormunuz. — Alh genin sesini öyle seviyo rum ki , Gümüş çıngraklar gibi tatlı tatlr çınlıyor. Bana bak sev gilim, Acele çağrıldım, Şehir dışma çıkmağa mecburum, beni — Kim çağırdı. Sarışın mı, esiner mi? İ — Bütün varlığımla seni temin ederim ki arada kadın yok,, Es- ki bir arkadaşım sıkışık vaziyet teymiş,, Yardımımı istiyor. J. B. yi tanırsım,, Zannedersem bir kaç kere sana ondan bahset- miştim, Çok eski arkadaşımdır. — Şu halde benim için eva dö- nüp uzun uzun ağlamaktan bas- ka çare kalmıyor, Yahut örmek.. Fakat daha güzel bir fikrim var, Tedi Franşov'a tele- fon edip beni “Mavi güvercin, barına götürmesini istiyeceğim, ben sana bir ricada bulunayım, Kendine iyi buk olmaz mt! Senin başma bir felâket gelmesin.. — — Korkma, Yanıma Herbi'yi de alryorum . Bir kurgun yağınu- runa *t , bana iyi siper- lik edecektir. Hâdisenin ne oldu: Kunu öğrenir öğrenmez sanas tc- lefon ederim. — Bekliyorum, *.. Saat altıyı biraz geçiyordu. Morgan, arkadaşı Herbi'yi de be vakır!/ dd |* Yerebatan sarayının üzeri temizleriyor. < >üam İspanyol dansözü " Heyecanlı, büyük Polis Romanı C ingilizceden Ceviren: H. MONİR Hkokuilarda pi ânlı çalışma Maarif Müdürlüğü öğ- retmenlere bir broşür hazırladı İstanbu) küktür direktörlüğü I' öğretmenlerin mesleki bilgilerini arttırmak üyere terlip ettiği konferanslardan başka ayrıka neşriyat işine de fazla yer ver- Tsektedir. Şimdive koındnrkn ıeıı';ı neşredilmiştir. Son olarn! . tahsil milcaseselerinde plânlı ca- hema) adlı eser bütün öğretmen | lere dağıtılmış bulunmaktadır, Bu öserde; açık hava — okulu, öğretmen ve eğitmenlerin vazife leri, yıllık, günlük, haftalık ça - lışma plânlarının bazırlanma şek li, öğretmenleri alâklandıran c- “kul işleri, çocukları koruma İşle- ri bu bi tatbik edilecek ge- Ticemine varılmıştır. Sebebiyet veran. :') yer şiddetie cezalandırılacaklardır. ——— : SE$ İ ve tahkikata başlar- K j mıştır, Şofür yakalanmıştır. . | “Uludağ,, a Azkaâm Osman Şevki, Şu soyadlarınm, sahipleri Estün. de hayli acayip tesirleri var, Sen de dağlaşlın — dağlaşalı görüşemez | olduk, Yol üstü karşılaşmalar, n soni, ne de beni doyurur. Bereket arada sırada yazılarını okuyorum. Fakat bu yazılurı da. — “Kirazlı yaylâ,, dan yuvarlıyor — gibisin, Dostça attıklarının, brrlanın büyü, düğünü, çığlaştığını galiha bhiç he- saba kalmıyorsun, “Tarihi konserler,, bakkımdaki makalelerinden bahsediyorum, Açık söyliyeyim: İkisini de (Çaz. la hirçin ve biraz da haksiz bül- düm, Müsikimizi, tarihi simasiyle ortaya koymadı, bir hilmmettlir, De- de koönseri çok muvaffaktı, Zekâi Dedeninki — de İyi — hazırlanmıştı. Seti, evvelden verilmiş bir kararin hbücum ediyorsun, Acaba niçin?.. Alatırkacısın, Milli — muslkiyi miştâk, Onun “Sakarya,. sını bera- ber kazanmıştık, Şimdi, ona karşı kiliç çekişin neden? Bazan — dostlar da bir hiç için, birbirlerile anlaşmaz olurlar, Kar- ı'ıdılıhıd. bir zamanlar elele ver- Ö ELE LN Hayrabolu'nun Kurtuluşu Mayrabolu, (Husasi) — Hayrabo. kanun kürtülüğ bayramı, büyük bö. renle kutsanmaştır. raberine alarak otamobille Ports mat yolunu tutmuştu, Herbi cebine yasaı bir tabaka çıkararak bir siğara yaktı ve ge- fine dönerek : — Bu dela nereye gidiyoruz? İyi, heyecanlı bir gey mi bari? -Morgan elini direksiyondan ve gözlerini yoldan ayırmıyarak: - sunu istersen bir şey bilmiyorum, dedi, Fakat her hal de tebdilhavaya çıkmadık, Zorlu bir iş olacak,* — Zorlu bir iş ha,,, Herbi Adams seviniyordu, Morgan güldü: — Eğer görüşmeğe gittiğimiz delikanlr değişmediyse, göreceği- miz iş bir hayli gürültülü demek- tir. Çünkü ufak tefek macerala» ra burnunu sokmaz, !_-lerbl oturduğu yere adam a- kıı:;: yerleşti ve rahat bir nefea Bi Hakikaten seviniyordu, Çünkü hareket ve heyecanı severdi. He le “Üniversal,, polis hafiyesi mü #ssesesinin gefi Peter Morgan ile işe girişmek çok daha zevkli i- di, Aradığı cüret ve cesaret bu kızıl saçlı delikanlıda fazlasiyle vardı.., Herbi ağır. fakat sağlam vü - cutlu, iri yarı bir adamdı, Ku - laklarından birisi ciğnenmiş deri gibi yumuk ve buruşuktu, Surâ» Umna yan taraftan bakacak olsa- nız, küçücük bir burun fakat ko değlerin bile araları açılır, Beikj bütün bu — kırçınlıkların — sepebi de böyle bir kara kelidir. Bu gibi hâ. diselerde araya iki tarafın da dust. tarından bi.4 girer ve onları uzlaştı- tır, Bon heti senin. hem — könser ve- renlerin — yakınlarından — olduğum için, bu I4 bama düşüyor. Konser- lerde ağyarın göremiyeceği kusur- dar bulunabilir. Ama, sen, amu Hi- gin fazlınla örtmek veya muhitine fıslamak durürken, ortalığı volve- leye verdin? Ben, Ali Rızanın usel — vuruşta yazıldığını şimdiye kadar hi gör- medim, Sonra tazihi konserlerde tafsim olmadığını da nereden — çılıarıyor- vun? Taksim, fasıl heyelinden bir sa- matkârın veod ile kendinden Beço- açık mektup huzurunla d aiçin “alrm Belki eserlerdeki zaman çeşnkl Üç buzgünila nağmeleri karışır diye korktuğun için böyle — yapıyorsan, Ama, bunun müdafaası başka Ulr- tenkit oderken, kendin yazılıyor. sun, “Zirgüle” bahsinde de öyle, Ça- Hman bütün eterler de suzitük, xir- güleli olunza, taksim çden — sanatı kâr da gayet tabil olarak ajrgüle perdesini yoklaya yoklaya ' karar verohilir, Hem kuüzüm, sen bu smuallimı Nacl usulü tenkidi da nasıl benim. siyorsun” Zirgüle mirgüle, makam, seyir, karar nihayet taş, berç, kum, çimçato — kabilinden şeyler- dir, “Taksim” İsa, musiki mimarl- sidir, Badi bu hurct — masıl lifle- di? Kurduğu musiki mimarisi na. Bdi? Mesele bumda. Sea, niğin malı, özü, cevheri bırakıp koabukta, dışta ve mahfarada Salryorsun? Halbuki taksimin — seyrini takip ederkon de yanılmısam, Mesdlü: Sadi, Efahan makamımı asıl yerin- de dağil, “aeva” perdesi — üstümde yapınış, Hüseynli sandığın da “mu- hayyer” miş Ve “sezüh,, Hetümde dilkeş havaran yapmık, Makam “eve,, değilmiş — ve “arak” penle. sinde karar vermemismiz, Göürüyorsun ya azlzlın, bizlm mu- #ikinin god" leri bir hayli —karı- şıktır. İnsan yanılıyor, Fakat ben, bunlara da fazla kıy- ficl vermem, Vukarıda dediğim Ki- bi, sanatkâr bana dekunaklı nağ- me versin, ruhumu inletsin de İs- ter dürüdüz. çalsm, ister ga — girilt “sed” ler Üstünde canbazlık etelin. Umarım, ki buadan — sotra artık “tarihi konserler” © stune takmanla değli, merhemlerin ve - sargılarınla gelirsin aziz doktorum, HAKKI SUHA GEZGİN Ü 738&;03 VDE ' Londrada Halkevi ve “British Counsil,, nkarada bir “İngilizce kitap Üzüldüğümüz bir $ey varsa, ingi- lizce her Bevdiğimiz kitabın, e- kiden olduğu gibi Türkiyeye bol bol gelemediğidir. saman bir çene görürdünüz, Öy le kuvvetli bir y vardı | ki, belki bir otomobili devirebi- lirdi, Yumruğunu bir yere vurdu Ru zaman, bir yerden köprü yı - kılmış sanırdınız, Peter Morgan ince yapılı, fa- kat sırrm gibi sağlam ve ateletik | ti, Yüzü güzel ve daima — neşeli | idi, Şık giyinirdi. Muhtelif mmtakalardan son süratle geçtikten sonra — denizin serin ve tuzlu kokusu burunları- na gölmeğe başladı Deniz kenarına çeyrek kilbmet re kala, Morgan otamebili kum- luk bir istikamete çevirdi. Ax sonra durdular, Kumlar, ayak - larınm gürültüsünü boğuyordu. Fokaley adındaki küçük bir ba lıkçı köyü sağ taraflarına düşü - yordu, İki arkadas, kumlar üzee rinde sessizce yürüyorlar, Mor - gan'ın gözleri önlerindeki karan- hk manzarayı âdeta delmeğe ça- lışryordu, On dakika kadar böyle yürü - dükten sonra, denizin karaya doğru sokularakuç tarafı batak lık bir koy vücude getirdiği bir yere geldiler. Kıyıda iki küçük kayık vardı, Tekneleri baş aşağı çevrilimiş yanyana duruyorlardı. Morgan arkadaşma işaret ct ti, Bu kayıkları tersyüz ettiler, altından jki kürek cıktı, Herbi yordu : — Görmeğe gittiğimiz adam, birisinden mi kaçıyor âcaba!?, Çünkü buralarda oturmağı kim- se akıl etmez değil mi? Karanlık içinde Morgan'ın diş leri pırıldadı: (Devamı var) Diyelim ki bunun sebebi harp sikmianlır, Fakat ingilişce ve buşka dillerde kitap Ssatan dük- kânlara bir bakmız: BEpey yeni kitanp görülüyor, Lâkin çoğu harp ve siyaset Üzerine... Bu durum Kkarşsında kendimizce soruyoruz: Mademi ki o kadarcık olsun kitap getirtilebiliyor. Aynı postaya her zaman içia ön yeni edebiyat ve ilâm eserleri niçin konulmuyor!", Ankaradaki ingilizce kitap ser- gisini açan “Britirh Couaail" a» dindaki İngiliz kükür heyeti, Türkiyedeki kültür hareketlerk- nin İngilterede büyük Tigi uyan- dırdığını ve yakında Lonrada bir Halkevi açılmazı yolunda — yapı- lan hazırlıkları sevinçle karetia- dıklarını söylüyor. Londrada bir. halkesi, İşte “British Counsjl” in Türk —- İn- Kiliz kaynaşınısını da hedef tutan çalışmaları kargısında bir nevl “Turk'ah Counsl” ki, İki büyük millet arasında illm ve sanal bağ- Tantısının daha yakm bir görgü ve anlayışla| gerçekleşmesine yara- yarayacaklır, Ve bu yüzden daha verimli neticeler elde edileceğine güphe yvoktür, HİKMET MUNİR Cevaplarımız Fohmi Göralana ; Eksik Kuponları - tamamlamak $ çin mutlaka Sirâ takip otmeye İi zam yoktur. Ayni numaralı kupou. Tarin tamamlaya bilirsiniz, yi evvelki vılııîl ıvırnı YT ORL Elektrik amelesinin metalibi Klektrik amelesi yeni bir metalip Hatesi ile Nafla Nezaretine müna. eaat ve talepleri is'af edilmediği tak dirde grev ilân edecelderini beyan etmişlerdir. Amele, bu metalibiyle yevmiyele. rine yüzde beş zam — pekiğ Saalik müddeti mossi, Gihise itası gibi on dokuz maddelik bir silaflet metnli vi dermeyan etmektedirler. —— Ka e Cei ae z —D eei Ai e A AĞA Z AAA D A B l OÜ İ BAD Ai l DÜ eRRR

Bu sayıdan diğer sayfalar: