22 Kasım 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

22 Kasım 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— ——— N $ - Tinin davası I;' Varisler vasiyetname- | nin tekemmül etmemiş Ç senet olduğunu iddia ettiler © Bir müddet evvel Cerrahpaşa | hastahanesinde hayata gözlerimi W yuman Doktor Ziya Gün'ün va - |O siyeti mucibince Üniversite ve | Darüsşalakaya bıraktığı malla - |D rın idaresi için kurulmasını şart | koştuğu tesis heyetinin asliye ü. f Wı;âhımxw' aç vasına — çarşamba günü bakılmıştı. Dün de Ziya Gün'ün varisleri tarafmdan. merhumun — tenzim ettiği vasiyetnamenin iptali icin mcılan davaya &sliye altıncı hu « K =k mahkemesinde başlanmış - duğunu İleri sürerek l? BInı istemişlerdir, Varisler, İ!lni— " Versite ve Darfişgafakanın, his - O Belerini sonradan kendileri vere- geklerini de söylemişlerdir. t Buna, tesis heyetinin avukatı Refik Gorlon cevab vermiş, va - î siyetnamenin bütün kanunf şart | ları haiz olduğunu ve battal sa- | vılamıyacağımı söylemiztir. | Neticede, mahtoma Refik Gor iî lon'un reddettiği mütaleaya, va- — rislerin cevab vermeleri için mu * | hakemeyi başka bir müne brrak. ! | 0 - etmemiş senetten baret bulunduğu için, battal ol Mıstir. | Bir türk gencinin başardlarını an, datan bir gazete fıkrası — (yakıyaen) Ü tAbirini kullanıyor: Bu gencin malarını (yakmdan) güttülderini an- İlatmak için.. ZBİN) zidi: Il Üimediri (yüphesiz, kesin olarak bü- İme) demek, (Yakıynen) de kelimenin | Arab Zaidesi üzere yapılmış bir hali. L (Koda Glürak bilme) de Bir (ya, İleniik) sezildiği için bu yanlışirğı |Oopanlar çoktur; anaak bu cala Hlelimanin — kaldesini ŞA | ölan muhafaza catz Ziya Gün varisle- |— »e tememeli ? larile (Yakın) Türkçe bir kelimedir, u, ' lf HS DA TETİR SUZTNDUŞ EREŞRA , YAT D TTERELT Z AF eTi Y dtk değiştirilebilir mi ? ıııı“:ıwu w: lot inde x va! min etme fikri son zamanların ea nazik ve hararetli bir mevruu oldu. Kazni sur Finezalitâ des race humainçe' mubarriri Ve Aynı za- manda bir diplomat olan Oonte Ar thur de Gödinesn L8Ö3 ve 1500 8ç. nesinde bu esemi ile ortaya altığı uk tezi 1870 den sonra — bilhasaa Almanyada hüsnü kabul gördü. Fransanın çok iyi tazılmen bir ethe molojisti olan Vacher de Lapouge'un da iştirak ett ği bu irk döktrini g- bir etiki olarak dünyanın nazarmı çekti. Sö sene ev. vel Gobincau'nun taraftarları ölan. larm hummalı çalışmalarile bu ce- Teyan hattâ allanciği geçerek A- merika havasında da dalgalandı. Fakat ondan sonra hayli zaman te - | sönük kaldı, Günlün birinde (1038) Selente antropolisigie kongıresin- de hararetli bir münakaşa mevzuu a | olamak ortaya atıldı ve tekrar can- tandı... Fakat bazı memleketlerde ıwk problemi hakiki ve ilmi ietikame- tinden ayrıldı, Ve en ulhayet por Hitikaya meyletti, Fakat bu meyilk- ler ge olursa olaun hepsinde de Antropoloji ve Biyolaji esasiarı ü ne sürüldü!., Fakat bu mevru bir. denbire bu çerçeve içinden çıka- rak sosyalaji, ps'<oloji ve etlnik sahaya dökülerek genişledi... Drk taşliyesi (Raeisme) cere yanlarınım burada b'z alikadar ot- ='yuı cepbe veya gayesini bir ta- 'a yoktur. Bu bir. (realite) dir. Bir her ikleindin at vasıflarmı, kabili- yet ve lstidatlarmı, fiz'ik bünyele. rini almak suretile karışık bir tip İrk karışmaları faydalı mıdir? YAZAN Prof. Mim, Bu âüljm, bu teziyle ülemgü- mul bir insanlık yaratılmasının mümküa olduğuna ve irk kaynaş- malarınm faydalı olabileceğine işa. Tet etmek jeliyondu!,, Bu fikir ne dereceye kadar tahakkuk ettirile. bilir? Bu, üzcrinde durulacak bir noktat... Fakat Chamberlain “Kanmı ge- lisşi güzel karryirran her ırk zevale mahkümdur,, antiteriyle Wik karış- malarımn tehlikel! olabilecefini te- barliz ottirmişti.. Fakat #urası da inkâr odilemiyen bir bakikattir ki, kayıtam, gartatı birleşme ve karış. maların büyük zararı, haftâ tehli keleri vardır; tarihte kaydedilmiş bulunan fenalıkların hepsini <rk de yanyana IRK KARIŞIKLIĞI İYİ VA- Buğu, yaşadığı memleketin bütün itaplarına uymuş olan muhtelif ır- Ka münsup İnsanlar arasında ırk, din, lisan farkları müşterek mem- keket idetlini sarsacak birer âmil #lmaması icap eder, Bir millet vü- eude getirmek için mkm hir olma. sma ihtiyaç dâ yoktür. Öyle me- sat milletler var ki, mühtelif lisan konuşan, mühtelif dine tapan ve mühtelif ırka mensup uzuvlardan terekküp etmiştir. Öyle aynı mk- Kemal Üke (Her millet ırkla — getirdiği iral kabiliyetlerine göre kültür yara- tir) diyen Dr. FPrfek yükâek Noardik Alman ırkıra hariçten, başka 1rk- tan karışmış olan yabancıların Al- man kültürü üzerinde fena tca'r yapmış olduğuna jşaret, etmiştir. Bütün yklara tefevvukunu iddia ettikleri Nordik irka avdet etmeği istihdaf eden hareketlerinde ırkla- Y tasliye ederok bir ırik vahdeti vücnde getirmek gayeteanij takip ediyor ve diyorlar ki: Biz geçerak öyle bir mrk yaratacağız ld, bütün dünya bumun realizasyonu kargısın. da hayrete düşecektir. Seçilmiş en iyi irsiyet vasıflarnı ve asıl Alman kanını en uzak j8t'ikbal nesjllerinin damarlarına intikal ettireceğir, bu Alman varlğınm istikbalini mazi- sine bağlayan ebedi bir prensip ve bir tesanüt bağı olacaktır., Bu onlar için sarsılmaz bir ide- ., İşte Almanyada ve aynı mak- sadı takip eden Memleketlerde Ra- elame'in idoolojisi budur, Biyoloji — kanunları karşıamda çok eax!p ve tahakkuku kabil görülobilen bir teşebbilstüir; fakat buna ihıtiyaç vaz mıdır? Bun- Puz da modern ideal bir millet bünyesi kurulması mümkün deği! midir?., Modern bir cemiyetin bütün gö- rünüşlerinde mk ve ırka mahsus kabil'yetlerin rol oynadığında şüp- ho yoktur. Çünkü, irsiyet insan- lar arasındaki firik farkları yara- tan, rühi Ve moral karakterle- rini vücude getiren bir âmil oldu- Zuna göre mk taafiyesinde irsiyet Kaktörler'ni göz önünde bulundur. mak lâzımdır. —Fakat jilmi bilgiyi çemiyetin içtima! Ve ahlâkf görü- duğumuz ekalliyetler duyuş ve dü- nüşünde mücesir olabilecek tarzda şünüşlerini yaşadıkları memleket; taLbik sir 5 — uydurdı T Raci: Almanların vik tasfiyesi Meolo> hudutlarını geçemes! | Tisant konuşurlar; Amerika yalnız ingilizce konusşan muhtalif irkların yaşadığı bir memlekettir. İşte İzviçre muhtelif ırk ve muh- tetif Esan konuşan bir memileket- tür!., n Lackowski mesut ve müreffeh yaşıyan — tmilletleri tetkik etmfa, hattâ birim memleketimine de pel- miş,. diyor ki: “Müuhtelif bir çok — Ykların bir araya gelmesiyle vücut bulmuş milletler mrkı ünifie edilmiş mil. Tetlerden daha mçaet ve müref- fehtir!,, Bir millet bünyesini teşkil eden muhtelif mrklar arasında later izdi tarziında olsun idesl birliği olma- drıça © bünyede müşterek hayat mefhumu kalmaz.. Esasen yasadı- &©' ve kazancmı temin ettiğ! mem- leketi benimseyen ve onun 'capia mna katlanan muhtelf ırklar bi Tâkia içtimaj heyet içinde birer re- kabet unsuru değil, asil bir faali yet faktörü olabilir. İşte Türkiye muhCelif trkları bir üraya toplayan bir. memle'ettir. Bir millet bünyesini bizlikte kur ği müşterek muhit iç'nde bünyesi- | Nürettin Aruıdlılıh' kılarında kitapçıla' | Bir fıkrası şu: “K'MA aiz “ kâr ,, etmeğe v “ih”, “G,, hecelerindel ler ortada gürültü olmüfa, Gürültü de gu, bir tesi müuharrirler ankette bütün müc va ateş püskürüyor. ... li & saki 1587 de Üçüncü M: bir fermanla türkçe rupada basdan kitaplarık tüz memlokele ınuuınl",, ede etmişti. V şüpbt A MA ğt W aynı geyi yaptlırmayı için onu Suçlu. göstermek ” den gelmez, Devir nd,' li i sermaye l Haçadoryan adındaki pazı takibat yapıldığını | maz derbal kendini yurt | mağa muvntfak olmuşlu. Ca | Ba tarih vesikası hr.l#| |la malümata malik değ | sah “ba&kı sanayil,, ti “propâğanda Vvaartası,, hut bu işle mçeşgul ih,, ' de, “ü, yi de “kâr” m: mrı menetmek Bu tarikten sonra görü “kitap,, dajma “daya,, O kadar, ki yazma çeçrlşf nin mirasları kitaphanelefi rup okkuma meoraklılurmi tatmn edehilirken, basml de kitap, basanlar için Hİf oldu. Bir tâbi müzllfe yüz Tesı vermez, kendisl beş Gım kürmı cebine doldurur, Eo yeni nar vaka; |latmamak tazımdır, — l | Hattâ bugünkü medeni şartlar , alatında birbirine karışmış olan in- | ensup ::*luın ayırd etmeğe Dü Radyolin diş macunu :ıını bilç kalmamıştır. Bolki şu- sahipleri Necip ve Cemil Bl| rada, buruda izole kalmış ve saf Akar Kardeşlerin peder. ııdı vosıflarını mudafara eden in- leri müteveffa BAY HU.ğİ San grupları vardır. Fakat bunlar SEYİN AVNİ AKAR'ın ; © Fadar azalmantır ki, bahte mav. , Zu bile olamaz.., İşte ırkların bir. birine karıgmış ve kaynam'ş ol- malarının neticesi beecriyetin bir |) balita (Melange) haline geldiğin" | Sören Kollmann ve Virehow hir kaç Seğe evvel bir antropoloji kongre: tinde şu akide, (dogma) u müda. fan etmişti: “Bütün jnsanlar her faaliyet için aynı kabiliyettedir. Açağı vefatının kırkıncı günü. ne tesadüf eden 25 Teş, rinisani 941 Salr günü öğle namazını mütcakip Beyazıt Camii Şerifinde me! ruhuna itha: fen Mevlüdu Nebevi kı. cümle ihvanı dinin teşrif. İti rica olunur, Yeşil bir kuş, gök boşluğunda kanatlarını çırpa çır. pa dolaş:yor, kavisler yapıyor, sonra alçalıyor, alçalı. yor, Behçetin koynuna giriyor., Bu tatlı rüyadan gözlerini açan Behçet, hafızasını nklny_or. Evet, bu yeşil kuşu, bir defa daha görmüştü O vakit, Hanyadan İstanbula geliyordu. Yalnız o vakit kuş gök bosluğunda kavisler yapa yapa alçalmamış, de. rinliklere kayarak kaybolmuştu. Bu kayboluş hakikaten tâ kendisi idi. Makbulesine kavuşacak mı idi sa,, lukta kaybolan yeşil kuş Makbuleden hışhu,o:lıııdısi:ı gö- re şimdi koynuna giren kuş da mutlaka o idi. Birinci rü- yanın aksi çıkmamıştı, bunun da aksi çıkmıyacaktı. . İki gün sonra valinin çıkacağı vakit ne giyecekti?.. Yoksa bu yeşil kuş, valinin namzetleri mi idi?.. Hayır, hayır, Behçet, bunlardan hiç birine razı olamazdı. Bütün bu felâketler, gümrük müdürünün kızı yüznden başma gelmiyor mu idi?, Ne onu, ne de güzel, terbiyeli dulu istiyordu. Eğer Makbule kısmaetinde ise ona kavuşacak, yoksa, onun hayali ile hayatını geçire. © cekti. Vali, arzuları yerine getirilmedi diye kızsa da bu böyle olacaktı. Hem Behçet, valinin kızmasından da ta. sa etmiyordu. Hattâ buna memnun olacaktı Doğru İs. tanbula gider, sevgilisine kavuşurdu. Bu kati kararla valinin huzuruna çıkan Behçet, fik. © rini açıkça söyledi. Vali: Ve — Poki evlâdım, dedi. Ben bir teklif olarak söyle. © dim. Bilirsin ki seni severim.. Alâ öyle ise.. Beni de IŞ R T masraflan kurtardın.. O halde burada kalmayı kabul Çınjıı&ı Çekecekti: — Yalnız, diye yalvardı bana iki ay izin verecek- Kz K e z aa Kainde İki dava » zihniyet (Myihe) göze çarpıyor; Biri yk vahdeti vü- cuüde getirmek Üzerç irkin tasfiyo- &İ (Solcetlon, nordiflcatlon) İkinci- &' de sağlam bir mik yaratmak hıf- gmarhhası (Engenisme) dir, SIFLI TİP VÜCUDE GETİRİR yet veren ahlâki, içtimaf bozukluk- larda aramalıyır!... İrsiyet kanunları yani biyoloji | birlerile evlenmeleri iyi olabildiği gılarından biri, kitapç rinin çıkard ği ve rağbel | esere tal.p oluyor Ve diyer |tün kitapiarı bapa di | sahsi sermayesi ile kizap ' ( mlellif sazı oluyor, uuş: diyor, siaden her kitabi : satın alırım.,, Bu X """:uİ hakiki fiya'ının sekizde kitaba yapılan müsrafı bil€ Irk birliğinin (unjt& racinl) fay- da ve sararları Üzerinde hekim bil- gisiyle durulursa, biliyoruz ki, her kım kendine mahsus zayıf ve kuvvetli irsi faktörleri vardır. Bu balde aynı arka mensup olanların, uzak akraba olmalarına göre; bir. kadar fena netice vermesi İhtirma U de vardıt. Netekim tıpda irel. eBasları nazarı dikkalte almırre, dir. ç Tamıyor, Fakat kitançı o0!f ü Yet - bünye baha'nde aile efradı a- dlk.ğı edilmek şartile nı—ı kany- | Nazari olurak kolay görünen bu rasımdaki eylenmelerin çok dçfa n_vlılınuelâun;kuvn kı,_.;ı' hakkaktır. İy vakıflk isaanların ya- — rerline calebllir mif Hler vakle bE — Teddİye Yeya / borhanei fena bir |i aa Te aa çei ar; ea Z ee kstidadın —nesilden nesle intikali | | Yocm Takat | » SA ni irsiyet faktörleri iy! tiple- yo fikman u dolayısile b'r çok hasfalkların tu: | ! galebhe edemiyor, rin - birleştirilmesi iyi vasıflı bir görülebilen bir ideoloji oldui huruna sebebiyet verdiğ'ni okuduk Niyarl Hp vücude getirir. İşte yeni tip şüphe . Fukat bu çeti mü- e Onra 14 hökimlikte bunu leyit z inganm iyi Vveya fena olmasınm cadeleyi icap ettiren bir işi. İn- 4 b DA DD S D yerl , bikmetini burada arayalım,, Ayrı bakımımdan Baclame döğe — Üy Eşreften seçmeler / ayrı ırkların bişleşmesinde, olduğu — trininin tatbikine bağlanmak ne de- z ——-——-—/: receye kadar doğrudur? İzte mev- Şu halde bir millet bünyesinin Bir oğullak — gibi 1bişa Hatf göbi ayaı irka mensup olanların aralarındaki münasebetsiz karış" zuun biz' aliükadar eden en canlı malar da aylı tereddiye sebebiyet —noktası budur!. Duyuş ve düşü- Verebilir, nüşlerini memleket idesline bağla. Trk kargmalarında tehlike olacı — mmy olan arkları farklı ğı, bir milletin hayatmm idame. &nde kan, trk ve gahsl kiymetle- rin ea mühim faktörler olduğu ka- nsatinde musiT olanlar vardır. ' Nnhî.n. — __..iıı:"._N İYAZİ AHMET. siniz, Mutlaka İstanbula gitmek istiyorum,. Vali sevindi ve boş bulunarak: — Başüstüne, dedi. Başüstüne.. Seni kendime baş mühürdar tayin ettim. Bugünden itibaren. Üst kat oda da senindir. Atlarımın en iyilerinden birini seç.. Her gün gezersin.. Ne kadar aylık istediğini yazdir, kabul ediyorum. İki yüz altın da hediye ediyorum.. Haydi, şimdi emret, eşyalarını odana çıkarsmlar.. O gün, paşanın bütün adamları hayretler içinde kalmışlardı. Gözlerinden, Behçete fena halde kızdık. ları anlaşılıyordu. Fakat hütün bunlar, Behçetin ıztıra. bını dindirmiyordu. - Behçet, vali paşadan daha itibarlı bir insan olmuş. tu. iyeti vardı. Her istediği, her söylediği oluyor. du. Fazla olarak genç ve güzeldi. Herkes, konak üşak. larından ve valinin maiye'indedi memurlardan maada herkes ona iltifat ediyordu. Hele vali, âdeta üzerinde titri: MBohçot. nasıl olsa validen izin alacağını düşünerek biraz seviniyordu. İstanbula gidip Makbuleyi bulduk. tan sonra dönmesinde hiç bir güçlük yoktu. O vakit valiye her şeyini açıkça söyliyecek, M ile evlenmezse yaşayamıyacağını — bildirecekti. Valinin, Behçeti elinden kaçırmamak için buna derhal razı ola- mlahı bahse mevzu ise, Racisme değil, Euügenisme'e krymet — ver Tâzamdır. Fakat bu fik'r asıl üstünde siyasi bir (—ıu_ııwd Adecl Rehgüzarında — duruh 1Mft Püdişkhiza, sonl gördükge cağı şüphesizdi, : — Ey yeşil kuş.. Bana çok çektirdin.. Fakat $i7 iyor, orsun. Baş ucumda dolaştığını hişsi' yorum. Behçet, bu ttatlı hayaller içinde çırpınırken halle imamımndan, kaçıncı defa olduğunu kendisinin bilmediği öldürücü bir haber aldı: Makbule altiı ay evvel oturduğu evden çıkmış., Behçet, Işte bu haberi aldıktan sonra deliye Hı müştü, Günlerdenberi yeni kararlar vermek için zihoif? yoruyor, fakat bir türlü bir karar veremiyordu. Yıpâ cak iş ya derhal izin alarak İstanbula gitmek, yahut verilmezse kaçmak.. Bu sefer, ihtiyatlı hareket etmeki yakalanmamak lâzımdı. Behçet, her ne balasına olu” sa olsun bunu yapacaktı. Bir geçe odasına kapandı. — Kaçmalıyım, başka hiç çare yok., diye duşao”' Fakat nasıl kacacağım? Ya yakalanırsam,, Çünkü vali bu.. Her tarafa adamlar, süvariler koşturur. Buradi âdeta göz hapsine alınmış bulunuyorum, Ortadan bif şaat kaybolsam, Behçet nerede?.. diye ararlar.. Ge“? yola çıksam, öbürgün arkamdan gelecek süvarilere !;: kayı ele veririm. Vali belki gümrük müdürü gibi bir tirada bulunmaz. Fakat belki de affetmez.. İnsan olmaz. Kızarsa idam bi!e ettirebilir.. Behçet, aklına idam kelimesini getirine- ürperdi Ne feci seydi bu. Makbuleyi bir daha röremeden, onuf hayali ile doymadan ebediyyen yok olvak ve onu 8/" kada, bu güzel dünyada kendisini sevebilecek yok olmak.. (Devamı var) könebilnla zilladaadine ll lll

Bu sayıdan diğer sayfalar: