30 Temmuz 1942 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

30 Temmuz 1942 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dikkat, dikkat Bir dost bana dedi ki: — Müuhariplerle aramızda te- Tat yok Ütün h AY ayni sekilde düşümecek bir Sok saf, Iyi kalpli insan — mevcut- fur, İyi imsanların İyi Şeyler dü- tabidir. Fakat düsünce niyetler z sahibi ol'ması, gelecek manzarasını görmeğe ma. sahalarını aşarak atan yabancıların t Türkiye hudutlarına zaman — hissettikleri dünyacın mikyasları İle ır. Ve mantik da — Türkiyenin hattımın — dışmda — kalmasmı ettirir. Fakat harp — denflen ooşan İnsan guruüpları ara- ihtiraslı bir mücadeledir, İh. mücadelerde Hhtirası tatmin her vasıta âdeta mübahlı. hı:kıuı barbin en umul- LAiT İti İ zam: ğini her zaman göz ö. tutmak iyeti vardır. bu dünyanın — içindeyiz, har. alevlerini kapılarımızm önün. Harp bir taryaf. fan dünya mikyasında Kenişler. ken bir yandan da hudullarımıza Yaklaşmaktadır. Hedefimiz Türki- Yeyi bu kan ve ateş dünyaxma sak. omu bir sulh memleketi *'arak muhafaza etmektir. u""" için harbin ve — sulhun 'de ettiği mana malümdur. 95!! Hİ başmdanberi aldığımız şöylece hulâsa edilebilir; 1 harp edecekmiş gibl Tti İ Ğğ!, ; için Tâzrm olan bü- manevi şartları yerli llanmak, milleti rasyo. Bekilde her saniye müca. ür halde — tuşmak. istihsali milli bir- K Z F l ! f'ğ îi ş 'fğ $ | İ E İ K Hi İ | İ H İ r : İ İ f !ğ;! ZEŞ n : i f | İiz ir ll t F f ;5:5: _ğl ;î!ğ: ü %Eîğğ f | % f f : t ; : 3? d lti K £f Borclanılan hububat en son ne zaman teslim edilecek? Istanbul Vilüyetinden Hububet müstahailie! Bükü- Jâtte borçlandılcarı hububatın barç lanan'ar tarafından alım merküz- lerine en âon teslim tarihleri buğ- day, çavdar, arpa, mastlüt ve yulaf için Beyhan, İçel, Hatay vilâyetle- Tinde ağustot nibayetine kalar, Gazlantep, Urfa, Mardin, Manisa, İzmir, Muğla, İğdır vilâyet!erile Antalya vilüyotinin merkex, Serik, Manavğat ve Finike kazaları için eyliül önbeşe kadar, Edirne, Kırklar eü, Tekirdağ, Çanakkale, İstanbul, Balıkesir, Bursa, Bilecik, Kotaeli, Diyarıbalır, Maraş, Hakküri ve Si- irt vilâyetleri için eylül mihayetine kadar, Afyon, Ağrı, Amâaya, An- kara, Bingöl, Bitks, Bolu, Burdur, Çankırı, Çorum, Çorub, Denizli, Elâzığ, Ersincan, Erzurum, Fakişe. hir, Girçenin, Gümüşhane, Isnarta, Kart Kastâmonu, Kayseri, Kırşe- hir, Konya, Kütahya, Malatya, Muş Niğde, Ordu, R'ze, Samsun, Sıvas, Sinop, Tokat, Tırabzon, Tuneeli, Van, Yozgat vi/üyetlerile Antalya- nin Gündeğimüş, Akseki, Korkuteli, Kaş, Alanva kazaları için ilk teş. | rin nihayetine kadar, Mısır ve akdarı için Seyhan, İç- el ve Hatay vilâyetleri için eşlül 15 ve kadar, Gaziantep, Urla, Mar- din, İzmir, Matisa, Aydın, Muğla vilüyetlerilr Antâlya viüüyetağn merkez Barik, Hanavent ve Finike kezaları için eylül nihayetine ka- dar, Edirne, Kmidareli, Tekirdağ, anakkale, İstanbul, Balıkesir, Bile. Cik, Bursa, Diyarıbakır, Maraş, Hak kâri vilâyetleri için birincl — teşrin sonuma kadar, Trabzon, Ordu, Ri- ze, Giresun, Sizop, Zonguldak vilâ- yetleri için ikinci toştin onbeşine kadar, Kocaeli, Samsım, Bolu vi. düyetleri için birinc! kânunun niha. yetine kadar, Afvan, Ağrı, Anas- ya, Ankara, Bingöl, Bitllsş, Burdur, Çankırı Çarulı, Çorum, Denisli, Et. üz,ğ, Ersincan, Erzurum, Kakişe- bir, Gümüyhane, Ispurta, Kaş, Kay veri, Kastamonu, Wrşehir, Kol Kütahya, Malatya, Mus, Niğde, irt, Sıvas, Tokat, Tunceli Van, Yozgat vilâyetlerile Antalyanın Günrdoğmaz, Akseki, Korkuteli, Kl. mah, Kaş, Alamya, kazaları için icinci teşrin nibayetine kadardır. Bir sandal devrilerek battı Dün sehze hall işkelasinda — 4773 Sayılı sandaleı İnebolulu — Abdullah oğtlu Mehmet Yıldız Kadıköye gütür. mek üÜzere âandalıma petlmcan yükle, miş, şamandıralar arasma gelliği sırada hivardan geçmekte olan Şir. ketikayriye vapurlarından birinin sa sıl ettiği dalgalardan sandal su a) . muş ve batmıştır. Sandalecı kurtul . muştur, FPATATESLERLE DENİZE DÜŞMÜŞ Beylerbeyi vapur iskelerinde otu . TAN 2levint Temel dün takeleden san. dalıma yüklediği bir çaval patatesle bir miktar kömürü taşımakta İken sandal muvazanesini kaybedarak pa. tatca çuvalı denize düşmüş, — çuvalı tutmak isterken kendisi da berabar deniz düşmüşr fakat otraftan yapılan yardınllarla kurtlarılmıştır. BAŞINDAN YARALANAN ÇOOUK Fındıklıda Alçakdam — yokuşunda 26 numarada ouran İlhan Yıldız Top haneden Beşiktaşa — gitmekte olan tramvayın basamağından yere at . larken karşıdan gejen Hüseyin Çali. kin idaresindeki 3796 numaralı oto. mobilin altında kalmıştır. Başından yaralanan İlhan Şişli ço. cuk hastanesine kaldırtlmıştır. ' Kömür için Eylüle kadar yeni beyanna. me verilmiyecek Etibank kömür satış şubesi şime diye kadar 200 bin beyanname du- ğıtmıştır. Bu beyannameleri mı Dhalle birliklerine tasdik ettirenli» rin parası alındıktan #onra kömür lerini almalarmiçin sıra ile gün tar yin edilmektedir. Şimdiye kadar müracaat eden . lere verilen minler eylüle kadar dolmuştur. Kömür salış gubesi gim dilik yeniden teyanname verme Mektedir, Parase kabul edilip or « dinosu verilen — beyannamelerin tmuhteviyatını teşkil eden kömün Ver verildikten sonra yeniden be- yanneme verilmesine ve kümlir sa- tişina devam edilecektir. Dağıtılan iki vüz bin beyanna « mede Yalntt soba kullanan evler değil kalöriferli anartımanlar, ti carethaneler ve mülcsscacler de dahitdir, Bazı semtlerde bugün terkos kesilecek Terkos gebekelerinin — takviye edilmesi dolayısile Zeyrek, Küçük. pazar, Yemiş, Eminönü, Sirkeci, Bultanahmet, Kumlbapı semtlerinin terkos #aları buğgün amat 20 den y Baât 12 ye kâdüar kesilecek. tir. Odun tevziatı da beyanname ile yapılacak * Öfis 50 bin çeki daha odun getiriyor Mahrukat Ofisinin Alemdağın- dan getirceceği odunların ihalesi dün yapılmıştır.. Odunun çekisi 484 kuruş on paraya, Oflsin gös. tereceği Üsklüdar ve Kadıköyünde. l Gepolara teslim edilecektir. Alem dağından 50 bin çeki odun getirile- cöktir. Diğer taraftan Mahrukat Ofisi biriktirmiş olduğu odun ve kömür. lerin satışına ağustosun ilk hafta- emda başlayacaktır. Maden kömü- ründe olduğu gihi, odun ve man- gal kümürlerinin tevzlinde beyan- zame usulü esas tautulacaktır. Börek ve pasla salılacak Simit fıyatları beş kuruş olarak tesbit edildi Ankaradan bildirildiğine görc, Ticaret Vekâletinin hazırlamakta olduğu bir talimatnameye naza » ran, makarna ve biskülvi fabrika » lariyle pastaneler ve — börekçiler ekmeğin vesikaya tübi olmadığı yerlerden un satın alarak bunları bulundukları mmtakalara sokabi» lecekler ve derhal jmalâta baslıyae bileceklerdir. Bunun neticesi olâ» rak börek pasta, makarna, bisküyi Ve emsali undan mamul maddeler ekmeğin karne ile satıldığı şehir lerde de serbestce piyasaya çıka « rılabilecektir. Esasen Ticaret Vekâleti bu nok- tayı gözönünde tutarak, hububat hakkında hazırlanan son kararmar mede kartla ekmek dağıtılan yer- lerde yalnır hububatın alrm ve ga- tamını yasak etmiştir. Alâkadarlar piyasaya makarna çıkınca plenç fiyatlarınım da dör ha çok düşeceğini sanmaktadıriar. İzmirde pirinç fiyatları 150 den 70 kuruşa düşmüştür. SİMİT FİYATLARI Paata, börek, bizküvi, simdt gibi Unlu gıda maddoleri üzerindeki ya- sağın kaldırılması neticesi olarak Simitciler cemiyeti faajiyete geç- miş ve dün istihaal mmtakalarına mübayan memurları göndermiştir. Un mübayaa odildikten sonra şeb- rlmiside #imit yapılmasına başlann. caktıy, Simitler 5 kuruşa satdacak. trr. Şehrimizde 06 aimitei furunu vardır. Cemiyet, pastacılara da un edir, “Altm"” ( mahut tanıyanlar ol. İ muştur, Onun uğrunda her seyo katlananlar görülmüştür. Her hü. kümdarın, dünyada bir parça top- rağı olduğu halde, bütün yeryüzü onun fermanına baş eğimiştir. Su. radia sahibine asalet beratları sa- ti âlır; burada bir. katilin elle. rindeki kanı, yüzündeki kara dam. Bayı siler; ötede bir. hamakati yaldızlar; beride zekâları iki bük. Jüm durmağa malbküm eder, Bir şalr de: “Para mabut, bankalar mabet,, dir, Sahihinin Kabinâa uyar, oavu geklint ntır, Netekim fenalığa âket olduğu kadar, onu hayrın başın. da, iyiliğin peşinde de — görürüz, ber servette yeni veya eski “gazab” m kanlı izini gören- lerden değllim, Her zenginin mut- laha merhametsiz, vicdansır olma. SI gelmez, İnsanın paraya tahvil ettiği bir çok — meriyetleri bulunduğunu niçin İnkâr edelim?, “Aleksi Karel” « bir tek cseri beş mülyon getirmiş, diyorlar. “*Nobsl” « öldürücü ületler yap- tı diye içimirde lânet okuyan yok. Her yd dağılan mükafatlarma da evki günahlarımın bir kefareti gö- zile bakmayorur. Roktfeller, Karneel, Fort ve da- ha bilmem hangzi milyarderlerin hayatları gtzli, kapaklı değil, Bu altım babalarının servetlerile Ş$ŞPOR Kürek ve yelken teşvik yarışları Ba Sporları Ajanlığıadan: 1 — Bölgemiz yelken teşvik yarış. Jarr 1 Ağustos Cumartesi günü saat 14 de Moda koyunda — yapılacaktır. Yarışlar kıdemsiz ve kıdamli olmak üzere İki sını? yelkenci arasında ola | Gaktır. 2 — Böger!a kürek yarışları 2 Ağustos Pazar günü saat 14 de Bey- konda yapılacaktır. Yarışlar kıdam. #iz, kıdemli ve Bayanlar olmak üze. ve üç #mıf kürekgi arasında olacak. tır, —a Belediye iktisat müdürlü. ğünün yeni teşkilâtı Belediye öetmat müdürlüğü mül ga bölge inşe müdürlüğü binasına taşmmıştır. Yeni teşkllâtta da ta- kip, tetkik, tevzi ve encümen ol mak ütere Aört gübe ihdas edilme- Si kararlaşırılmıştır Vali ve beledtye rejsi Lütfi Kır dar dün mülga jaşe müdürlüğünde meşgul olmuş, yapılaa devir işle. Yini tetirik etmislir. -— 6 — dı, Ki o lokmasını, halvasını yemesin.. Boyram olmazdı ki o hediyesini ol masın.. Ölüm almazdı ki, ora mirascıktan bir hisse düşmesin.. Fafet haklı olmak İçin, söylemeli ki, Gavrek hoca ohlâkı, bilgisi, ve metaneti ile bütün bu İnonç ve emniyetelre lâyıktn. Hediye vermiyenlere de nasihatlerini, nefeslerini esirgamerdi.. İyi kadındı.. Allohtan korkardı... AÇ Gevrek hocanın mektebi kendi evi idi.. Bu ev, portakal ağaçları- Yazan: ZEKİ MESUT — Aferin sana... Bu çocuk çabuk öğrenecek.. Hani amme cüzün?-.. Çantanda öyle mi?, Çıkar bakayım.. İşle şu baştan iki satırı ezberleyince- ye kadar tekrarla.. İyi bak, şu balmumu yapıştırdığım — noktaya kader-. Şimdi öteki çocukların yanına git.. $Sökemediğin bir nokta olursa, Saade- $0 ON Mustata kalkhı, Gevrek hocanın elini öptü.. ve hocanın olurduğu sun- durmadan' İnerek bahcenin öbür ucunda bulunan ve nisbeten daha yük- Bek ofan ve sinif vazifesini gören sundurmaya geçti.. Oroda çoğu kız ol- mok üzere on kadar çocuk vardı.. Çocuklar, bu yeni geleni, hem himcı ye, hem de aloy eder bir şekilde karşıladılar.. Muslafa bir köşeye diz çöküp oturdu.. Sarı kâğıtlı cüzünü actı.. Ö- kur gibi bir vaziyet aldı.. Fakat göz ucuyla arkadaşlarını süzüyordu.. He- le hocanın yardımcı gibi gösterdiği Soadetin hangisi — olduğunu merak ediyordu.. O sırada çocuklarda bir fıstih oldu: Geliyor!. Geliyor!. sesleri yayıldı.. Mustafa öteki sundurmaya gözlerini çevirince, anasının Gevrek hocanın elini öperekt ayrıldığını ve hocenın da kondilerine doğru gek mekte olduğunu gördü.. Çocuklar suştular. -Hoca ağır ağır sundurmanın merdivenlerini çıkı.. minderine olurdu.. Kücük kürsüsünü öne çekti. Uh zun değneğini bu kürsü üzerinde bir iki defa takırdattı.. ve hususl bir eda ite okuduğu besmelel şerifeden ı_w: J:nı başladı... Gevrek hocanın nüfus kâğıdındaki adı Emine idi... Fakat kendi ma- halesinden beşka çevredeki diğer bir kaç mahalenin kodınları da ono hep Gevrek hoca diyorlerdı.. Bu lökab ona neden verilmiz, klm vermiş, ve ne münasebetle verilmiş bunları Mustafa da — bilmiyordu.. Bildiği yey sü idir Gevrek hoca uzun boylu, esmer tenli, iri burunlu, sübek yüzlü, büyük İzeneli, ciddi bakışlı bir kadındı.. Sesi devudi ve yanıktı.. Mustafa bile 'anun mevlidlerini dinlerken, ilöhilerini beraber söylerken kaç defa ağla- maştı.. Yaşı kırk beşi geçkindi.. Fakat dinç, enerjik bir kadındı.. O.Hh;—bdnhmdnımnühdmwımm-— Hastesi olan oneların İlk başvurduğu kendisi idi.. Dertli gelinler ona c çılırlar, andan tifa va teselli beklerlerdi.. Bir kısım çocukların ilk hocası, tçılırlar, ordan şifa ve tesalli beklerlerdi.. Bir kırım goqı!loml_llk hocası Ta idi.. Kodın cenazelerinin merasimini © tesbit ederdi.. Evinde üç aylarda hemen her cuma günü mevild okurdu.. Gevrek hocayı 6 zaman görmeli idi.. O no gür ses, o ne yanık eda.., Tekirlerden sonki bir gök inledi.. Meylidin ortalarına doğru heyecandan oğlamıyan kadın kalmcadı. Gevrek hoca duldu.. Oğlu, kızı, damadı vardı, buü süretle allenin ba- şı kendisi idi,. Şönretinin yayıldığı mahellelerde, her ailenin, her hayot vaf- hası, Gevrek hocanın huzürile açılır veya kapanırdı.. Doğnn olmazdı, ki © dayet cdilmesin,, Doğum olmazdı ki © serbetini İçmeşin.. Kandil a'maz. nn yesillendirdiği bir bahçe içinde iki oda ile büyük sundurmadan iba- retti.. Odolorın önündeki büyük sundurmada mevlid okunurdu.. Cemoat şek kalabalık olursa, odalar da açılır., kullanılırdı.. Bahçenin diğer veya- deki sundurma da asıl sınıf vazifesini görürdü.. Bu sundurmanın İki ta- rof: bahçe düvari ile kapalı, İi tarafı da açıktı.. Bahçenin zeminden dört, het toprok basamokla oraya çıkılırdı.. Sundurmanın zemini de top- rak olup iki hasırla örtülmüştü.. Yalnız köşede Gevrek hocanın minderi vordi.. İste Mustata hatim İndirinceye kadar bir yıl bu mektebe devam etti.. Mustafanın hâfizasında bu bir. yılın başlangıciyle, sonu müÜstesna olmak üzere çok çeşitli hâtıroları yoktur.. Yalnız Mustafa, bilaf hayatı ka- dar, hiss? hayatına da burada — başladığını sönraleri daha iyi anladı.. Cünkü o, bir erkeğin bir kodın korşısında duyduğu ilk heyeconi, buroda duymuştu.. Mustata mektebe başlodığ: gün adını işittiği Saodeti, daha © gün öğrendi.. Fakat onunla dostluğu ancak bir kaç zaman sönra başla- Miğtree. e Soadet, Mustefacan Üç yaş daha büyük, akılfı, şen, bir kızdı.. Lepls- ka soçları, iri elâ gözleri, kırmızı dudakları, ve beyaz teni ile gerçekten güzel görünüyordu.. elle voziyeti iHbarile en iyi giyinan de oydu.. Bot kaymak kumaştan enteriler giyerdi.. Başındaki — yemeniler, ince işlemali İdi.. O, iki yıldanberi Gevrek hecanın rahlei tedrisinde bulunduğu için, cecukların en bilgici ldi.. ve Gevrek boca, mevlide, döğüne veya cenare- ye cağırıldığı zemanlar ona vekölet ederdi.. Hülâsa, sınıf başı İdi.. Ho- Cu ile arasındeki bu münasebetten dolayı çocuklar onu sayarlardı.. Ya- romazlıklarını hocaya söytemesin diye korkarlardı.. Mustafa İlk zemanlar bir kac defa müşkülünü sordu.. Fakat bir müddet sonta söreleri okumak kolaylığında ona yaklaşh.. Bu ilerleyiş Sa- ödetin gözünde de Mustofanın prestijini artırdı.. Mustafa onun koruyucu, ve şefkatli otoritesinden duygulanırken, © da Mustafanın gösterdiği say- gı ve dikkatler hoşlanıyordu.. Bir gün yanyana eymı Kur'andan ayn” SÜ veyi okuyorlardı. Başları birbirine temas edercesine yaklaşmıştı.. Sahifeyi çevirmek isteyen Saadetin bir harekefi, yanaklarını da birbirine temas etlirdi.. İkisi de krzorarak birbirlerine baktılar.. ve gülüstüler.. Saadetin gözlerindeki porlaklık Mustotanın hoşuna götmişti, ve icinde şimdiye ko- dar hiç benzerini duymadığı tatlı bir gelişme hasıl olmuştu.. © günden sonra Saadetle Mustefa daha sik görüstüler.. Mustafa giyinirken, tuvoletini yaparken S$ocdeti düşünüyordu.. Saadet de, Mus- tafanın hoşuna giden şöyleri sezer, ve hissettirmaden yapardı.. Mustafa çok yıllar sontu “Fiöyd” Ön nazariyelerinde ne kadar hak- h elduğunu bu cocukluk hâtirarını düşünerek, kebul etmekte gecilmedi.. (Devoamı var) ... .. Ş < aa # Ç Ç j a ö 'e dünyada “Hayır,, © ser- vetleri toplarlarken, sebep olduk- Tarı haksızlıkları affettirccek kadur büyüktür, Bir Rokfeller, bir Karnç- ci doğmasaydı, Insamlığın dertleri. le, irfanlarile, rtıraplarile uğraşa. sak bunca tesisler de —kurulnuya- caktı, Göçmen kuşların hasta ve ga. katlarına varmcaya kadar cl uza- tan bu zenginliklerin temelinde kap mek, kasır yaradılışlı ücizlerin küs vıdır. Gerçi para, bazen sinek — ruhlu: dur. Konacak kirli yar arar, — Fas Kat onun kıkea beuzeypn tarafı dn vardır, Kılıçla soğan da değremir, cina- yet de işlenir, Ama kahraman el Terde btitim vatamı kendine — min- mettar eden şanlı bir silâh olur, Para da tıpkı böyledir, Ona düş- man olmayalım, Sadece — kullamlış Hem unutmayalım, ki onun yap. tığı fenalık, bizim kendi tçimizdeki Kkötülük kaynaklarıma bir arteziyen burgusu gibi dalmasındadır. ma, para İle hançi fenalığı yaptıra- :l:'uıım uçı.*ü.ıî:b ü yal çi gübi: “Melen eden de bi owra, H—' eden de biz 1.,, Hakkı Süha Gezğin | Belediye çöpçü bulamıyor Talipler dört Hira gündelik iyorlar işletilmesine dalr mukavala halekın. da malümat verilmiştir. 12,20 İkiedi 1616 847 1616 BAS Akşam 1828 1200 1927 1200 XYatsı — z18 150 216 — LAĞ İmsak — 259 703 258 75 VAKIT'A ABONE OLUNUZ

Bu sayıdan diğer sayfalar: