11 Ekim 1942 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

11 Ekim 1942 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|| e H l _'6. '..—Wf haberi Ruz or. İ ı Ö redildiğini -bildirmek. | 7 İt Tdtsuncda ——_ Siyasi komjiser. % $ olmması kazı) öre € mühim bir mevki a kadar: Rusyanın siyasi ehenai tli — bir t M_uhıııw . ğ de Çarlık —ordusu y K bir hule — konmuz, Pa i, İltlüliy Wk g Mevcut moödern TÜ >ş Tüsterek vasıfları olan R lillden — tamamen Ni hale- gelmişti, y Mmemlekelte bir iç n _Lh.h_ ve muaxyyen &. _'.bu harpti. Harkci Sulh — hareketi ile N_ kumanda mev- Partisinindi. O xa t kızıl ordu parti- ş Nün.ıı. ve- Pa r tanzim edildi, AŞ Sanga Pütehassıs askerle- N aökerin mâanevi Ve si- h S —ııü“—': :I.ıiılğ ta. Ahtilâl safhaşın- İ “""1'( olarak nizam- .— hissettiği %:l"hiı takım yeni- modern ördü- SH disiplin ve rüt- odun tevzii —“T:İ Mmemurlara odun teğrinda — başlaya- M Eünta, hazırlıklara dö- wıiıu İstanbul . kooperatifi ya- NS Mlömurler alacakları o- x t bedelini taksitle _— okulların odun wı yapacaktır, odün — miktarı l 'ı —— Bayram tti K h:::—e'ıen:-r M İ Mücsapceler 12 ilk Daular (ÜK tosrin günü ak$a- dir, gaç 8 ilk teşrin - sabahı —— N.”h' dağıtıldı İstanbula geker hütün ©. yAr | B N— etmektedir. D #eker gelmiş ve bak N__vımşiıı bakkal- ae p eEM Pukat her bak. İ 4 'Mak gene mümkün A Ç ö e NU layin " Standardiran - an Hayri Güler - Ç N.;:l':ıı #anayi tetkik a Ayin edikmiş ve | ırı k © N2 övvelki Vakit I 11/107918 ; “M';ırluycın Nonınıye ile Azez ü Veti arasında ithr b Hesrelimiz hakkında Ülmdştir. Woş Vakiti Şalnız kadrosu değil Ğ"M haştan söna den- | #dilmişti, yeni manzara İ “desunda siyasi komiserliklerin kaldırılması siyasi 4€ Sosyal bir hayli tahavvüllere yol açabilir Yazan: SADRI ERTEM | be usüllerini kabul etmeğe mec- SİYAN komisar; | bur oklu. İLMASSA bir tarafla “İa- ponya bir taralta Alman. yanın büyük miğkyasta — Silühtan- nuyu devam ettikleri bir zaman- da milli mücafan davası arlık Rus. Ya icin bir devlet müseles; olarak birinci plâna çıkmış burlu | Fakat Bus ardasu — kendis'ni me- dern ordulara banzer bir hale ko- yarken siyesi kömiser'eri yine mu- Hafaan eti n | Bunun manası şuydu: | Ordu yöne Parti enirinide çalına. ' cük, önün organı olmcaktır, Harp başladığı zaman vaziyet bu şekil- Fakat generaller Ve mare- v sahip olan orduda siyasi | komiserlikler bir töent vücude ge. | üriyordu, Nihüyet bu torat orta- | Jdan kalkmış bulunuyur, Ordu dün yanın her tarafında olduğu gibi devletin silâkr halini alıyor. An- cak ihtilâh yapmış, ve ihtilâlin »- Fabında büyük muharebelere zi- rismiş memleketlerde tarib bir ta- kım hildissterden bühsader, Bu h- diselerin icinde Napalyon hükimi. Yev pok Süyel bir miçaldir, Frgn- sa İbtTİĞli muharebesi — esnasında memleketit en organize kuvveli olarak yalnız erdu kalmıştı. V ordu iltilâlin sonunda di. iğer teşekkülleri sayıf oldu- Bu için kend; şefini iş başına ge. tirdi. Bu suretle Napolyon İmpa- ratorluğu kuruldu. yol açacak bir mahiyet arzetmek. tedir, Harbin sekli bunu tebellür ettirecektir. “İnsan — hukuku” be- yannamesinden Napolyon — zukür UĞ Zibi 7 teşrinisani r— daktrinlerinden de bir kırıl napol. yon hükimiyeti meydana gelebi- lir, Tarihin bu cilvelerini çok ga- rip görmemelidir. Diğer taraftan memleket mu- Kadderatima sahip olan — diktatör vetimlerinde be nevi tebeddiil dik. tatörlerin sahmdları ve politikaları üzerinde de mücssir olur, Askari icaplar diktatörlerin indi mütalca Tarı, jaatları yerine geçer, Rus ordusunun bünyesinde ha- YARIT Yeşilköyde Nur; Demirağ tayya. re alanında bayramın üçünecü gü- | nÜNe tesadül eden 1i 10, DEZ çar. | şamba günü tayyare uçuculuk ve yapıcılık talimlerinde muvaffak o- lan Yüksük mühendis; - üniversite ve mühetndis mekteplerile lise ta. yebeleri aratında : —mekteplerinin açılmazı dolayısiyle— devre uçuş imtibanları yapılacak tır, Bi talebeler 12 tayyare İle fi- o uçusları ve seir eürobasi'er, köür yçuşlar, parugüt âtma gösterileri yapanalılardır. övyet ordusundaki 7ürk elile apıla V tayyarelerle Bayratımn üçüncü günü talebelerin uçuş imtihanı yapılacak F13 den 18 'e kadsr devam eder Türk elile yapılan ve Türk genç fen erbabr tarafmdan idare edi- Ten Bu tayvarelerle ziyaretdiler a. rasından kur'a çekilmek suretile isteyen 100 talihili uçurulacaktır. Vatan:ı düişman tecavyüzünden &- ej ve Mastin bulundurmük için ihtiyat eleman yetiştirmek güye sine mataf Ve Türk dzlikanlı'urına yarağacak yegâne spor bi nevi ha- reketlerdir. Her 'Türk davetlidir. Gelir'sey vedebilir. Kimseye dâvetname gön Uçuslar saat 10 dan 132 ye ve Gerilmemiştir. Ticaret müsteşarı-| Metres katili nın tetkikleri İYıpılın bir toplanlıda gıda maddeleri işi görüşüldü Şehrimizde Bulunan Ticaret Ve kâleti müsteşamı Cahit Yamangil, 'dün de tetkiklerine devam. ettuiş- Üür, Müstesar, öğleden evvel ihra. eat kantmlörlüğüne - Siderek büş Wontrolör-Şadi Dilekder muheelif itler etrafımda ahat aimmş bun- dan #onra Ticatet Odaşında yapı- | Tun-bür toplantıya riydtet etmiş- | ©r. Bu toolantıda gıda maddeleri | messlesinin * görüşüldüğü anlasıl. | Paştır. yürk ğ GÜRDÜ Liselere talebe ikaydı kapandı 15 ağustostan itibaren arta ve Lselere yapılmakta ola. ni'tale He kaydı dün sona ermii Bun- dan Bonra mürasdaşlar kabul edil- teiyecektir. Buna ait karar Maarif Vekile. tinderi gelmiş ve okulları tamim edilmiştir. Diğer taraftan ilk okullara g06 Adoğumlu talebelerin kaydına de- vam edilmektedir, e— Orta todrisa* . mücserselerinde vazife gören yardımcı öğretmen- lerin her yıl yaprlmakta olan tayinleri dünden itiharen Maa: müdürlüğüne gelmeğe ur. Dün 300 öğretmenin kararna: başlamış- | 14 yıl hapse mahküm oldu Geçen sene Kalyoncukulluğun - | da dastu Fatmayı başka bir erkek. | le birahamnede hira içerken görün. T ce kaskançlık yüzünden öldüren Ppolis memuru Mustafanın —muhr- kemesi dün ikinci ağır oeza — tar, fından bitiriimiştir. Mühkeme Mustafayı evvelâ 2i #ene hapise mühküm cimla, ancı | wadmın yabanet erkekle-'e görüş İmesitij tahfif sebehi sayammık cezü- :unı 14 seneye indirmiştir. "Avukatların toplantısı dün yapılamadı İstanbul Barotmuı avukatları dün Eminönü Halkevi salonunda tcp- kanarek mesjek siğortası için gö- rTüşeceklerdi. Fakat cXğöeriyet olmadığından toplantı gelecek haftaya talik o: lonmüstür. —ti Belediye iktisat müdürlüğü taşındı reti binasmna taşmmştır. Dördün. cü vakır hânmın ikinei katıma, So- koni Vakem taşmacaklır. —— Mısar maliyesinin bir mü- messili memleketimize geldi ) Mür maliyesi namma bir mü- messil şeğrimize gelmiztir. Mümes fSü, Mserla — karerlıkir titaretimiz | nevani etrafında alâkadarlarIn Bıl olan tahavvülüm be itibarla ma- | mesi gelmis, okullura tebliğ edil- | temaslarda bulunmaktadır. Mü - nası büyüktür, miştir. H messil, Ankaraya da gidesektir. | ÜNKÜ “Haber”, — şehrimiz- deki- pirinç tüccarlarmını, P vaj ile konuştuklarını ve pirincin Kilosunu yüz yirmi beş kuruşa dü. yürmeğe söz — verdiklerini — yazdı, Henüz pirinç hasadı yapılmadığına göre, bu “125* kuruş, eski pirin- cin fiyatı olacak, Eyvelâ, vakindı huzurunda verilen ve daha audları nin bavadaki yankısı bitmeden Çiğnenen ba kaçıncı yözdür? Sonra, vahj bu adamları hâlâ nal karşı. sına alıp konuşayor?, İsin itinde daha iğrenç bir hal | e var; İstanbuldalü bir pirinç tüccartı, pirinç mintkasına — telgirafin tat$- vurarak “EOĞ' kuruşa mal temin etmiş, Vakat banü haber alan pi- yasa kodamanları hemen yıldırım telgıraflarile bütün malr kapat. muşlar, Niçin? Çünkü pirincin 100 kuruşa düş- Mesini Btemiyorlar, yüzde ili; yüz, üç yüz kâra kanmıyorlar, yüze hin kazanmak hırsıyla kudurüyorlar, Şündi benim merak ettiğim bir bey var: Dün valinin huzurunda topla- adetmişler !!! manlar kimlerdi? Fiyotr düşürme. mek için, pirinç mıntakalarını yıl. darım telgiralı çekerek Mal kapa- lalı soysuz vurgüncülür da bunlar arasıada var mıydıi? İştanbül pi- yasarmdla hâkim rol oynadıktarına Köre, pörinç meselesi etrafında We. nuşulürken, olbette onlar da cağı- Yılmışlardır. Runların sözlerine değer verilir mi? Madem ki telkıraflar, ele 2e- çırilmiştir. 6 halde neden hâlâ tz Kibat başlamamıstır. Yıdırm tel- graflarile işlenen suçlardIn ceza da yıldırm . gtbi hti ve amansız o nit Hdi Mele suç, büyle resmi bir devlet dağvesinin kayıtları, telgrraf mak. boylarile €e sabit ise, başka şahi- de bilmen artık üzum kalır mı? Vurgunun kendisi kadar, he - teki eüret de, küştah ve devlet haysiyetine bir tecavüzdür. Hıya. netini, hiç çekinmeden, devlet kuv yetinden korkmadan, telgirafin i«. tamtak me demektir? Böyle bir hal krrşısmda insamda sabra takat an kalır? Hakkı Stiha Gezgin E yazık kg ödebiyatta “ert. ma' yebir. fantezi ola. ler, “sıtma,, denen korkunç ka- surgaya karşır ne kadar yabancı kaldığımıı gösterir: “Büyük sa nat davasının sitmasını duymuş “Ulu orta kullanılan kelimeler | | insan....,, diyoruz, EBdebiyatla i- | gili gibi görünen bazı yazılarda da “hummâ” kelimesine rastla- nır, “Hummül; bir çalışma,.,,, ya. hut, “rahımda yaratış hummlsı- nn kagın abeşi..., İarznda a. tırlar yazan adam, kaleminden Ban damlaltığını sanıyor,.. Dün, biri Kerçekton hummülar içinde yanan, Öteki hakiki sıtma nöbet- keri İçinde — kıvranan ikj insan gördüm, Ve şimdiye kadar yazı. karımızda sıtma — adıma yapılmış hber türlü gevezelikten tiksinerek utandım, Meshur bir fıkranın en ihrot- Ti sözüdür: "Ya sen dayak yeme- mişsin; yahut sayı bilmiyorsun!,, derler, “Sıitma, jile “hummâ,, yı, velev ifadesini kuvvetlendirmek, bilinmeyeni bilinenle anintmağa heveslenerek böyle oyuncak gibi kullananlar da, bu ili hayat fa. I olasmmn hakikatinden hıberdar elmayanlarcır. Nasrettin hoca merhuma, ka. ükik sıralarında birisi gelerek, ar- kadasınm tecavüzüne ukradığın — Hayyr kadı efendi, demiş, O kendi kulağını, kendis; mırdi, Nasrettin hoca böyle müşküll bir darumda derhtl oevap — vere- Memiş, Belki de bunun miümkün AAA ZEKİ MESUT ALSAN Yazan: Bu hükümden sonra Zihninde İkİnci bir mütolaa peyda oldv. - Posta mürlürünü görmedan önce, soalçı Ahmet efendiyi wııp,) onunla bir has- bıhal etmek, ve hayatında, ancak İyiliğini gördüğü fikir ve nasihatlerin den birini daha kazanmak...: Doğruldu.. ceketini giydi, kıravatını — taktı.. Ve kızgınlığı gecmeyen tenha yollardan hükümet caddesine —doğru - yö neldi.. Dükkânın önüne gelince, soslçı Ahmej efendiyi her zomanki yerinde bulamartı.. Kapıyr aralayınca onun, düvar boyundaki kanapeye uzanmıs, istirohal etmekte olduğunu gördü.. İçeri girince saatçı Ahmet efendi bur lunduğu yerden başını kaldıripi — O, evlât buyur, bakâlım dedi, ve doğruldu.. yASRES Mustafa kanapenin karşısında bir sandolyeye Gturdu.. Ve İzmirdeki başlangıcından buğünkü neticesine kadar, gözete işini, ona anlattı.. Ahmet efendi yarı <iddi, yanı lâtife: — Evât ven politikaya çok arkoen merok sardırmışsın.. Görüyorun ya, bunun kendine göre tehlikeleri de var.. dedikten — sonra, — sörlerinin Mustafa üzerinde fazla endişe uyandırdığını sezerek: ş — Ne işe çak merok elme bakalım.. — Ferit Bey iyi bir avamdır, seni (sever, takdir eder.. İş yalnız onun elinde ise, örtbas edileceğine süphe yoktur. Mâüdemki sani görmek isliyor, gil, görüş, veziyeti anlacıktan sonro” 4 başka yapılacak birşey olursa 6 vakıt düşünürür, dedi. Dükkânın davarlarında, tık tık vuran saatlara gör gezdiren Mustafa: — Şimdi gideyim.. Balki artık daires'ne gelmiştir, diyerek kolktı, ve pAnmet elendiyi selâmlayıp dükköndan cıktı.. —Çarşının dor ve gölaeli so- koklarında, postahane binasına doğru yürümeğe boaşları.. Ferit Bey dairesinde idi.. Mustafa hemen odasına cıkıp: — Hendim, sizi görmemi. aemretmişsiniz, dadi, ve aya4ta — cevon bekledi.. Ferit Bey; Mustafayı, ciddi, fokat oyni zamanda müşfik bir nazar ile süzerek: <— Evet oğlum.. Ciddi bir iş için, seni çağırllım.. Şu sandalyeye olur, bakalım.. dedi. Mustafa ölururken © da çekmesini açtı.. Ve içinden üç gazele — po> keti çıkarıp masasının Üstüne koydu, ve onlara işaret ederek; — Bunlar senin mi2, diye şordu.. Mustafa hafifçe sarorarak: —- Evet efendim, cevabını verdi.. Feril Bey, Mustafanın gözleri içine bokarak: — Oğlum bunların memnu gazetelerden olduğunu bilmiyor musun? vvnir poslahanasinden bizim nazarı dikkatimizi cwu_., Orosi gözete- ' PAĞLE YÇ v lli H YZ AYA KT lerl göndereni biliyor, şimdi, alanın kim olduğunu, ve ne maksat ile olge ğını öğrenmak istyorlar.. Benden cevap bekliyoralr.. Bu İş senin — boşmma bir belâ gelirebilir.. Neden böyle — ihtiyatsızlık ve ödeta çocukluk —et vin? cedi.. Mustafa, yutkunarakı — Efendim, kitapçı, ben zaten Aydına gözete gönderiyorum, sana da gönderirim damiş.. Ve bunda yasak birşey olmadığını İma — etmişti.. İzmirde ben ve arkadaşlarım, bu. çeşit gazeleleri alıp okuyorduk.. Kimse bize birsey söylemedi.. Okunması mı, poslayo verilmesi mi memnu, bunu pek onlıyemadım.. Ferit Bay, bu cevap Üzerina Muslafanın vaziyeti —hölâ İyice Kavrayamadığını hissederek şu İzahali vermek lüzumunu duydu; — Oğlum, bu gazeteleri Aydında okuyan birkoç kişi vordır.. Fakat onalmn hepsl de ecnebi tabaasından,. Sonra onlara bu gözeleler posta İle gelmiyor.. Onlar gazetelerini tran memurlöri vantasiyle âliyorlar..,Hem oaAların har yantığını birler yapamayız.. İzmirde bu gözülöler serbesice okuyabildin ise, bu, oncak bir hafiyeye ve yohut hafiyelik edene — rostlo- mamız olmana delölet eder.. İnsanın yaptığı kobahat görülmeyince, onu dalma işlemeak eciz soyılır mı?.. DAç Mustofa bu muhakemeye — karşı verilecek bir cavap bulamedı.. Ve gözlerini Ferit Beyden çevirerek bir müddet düşünceli bir voziyet aldı.. Farit Bey; artık meseleyi bir neticeye bağlamak için devnm otti: — Mutala etendi, sen şimdi hemen kitapçıya bir meklup yazar, ve göoretealeri göndermemesini sıkı sıkıya tenbih —edersin.. Bunları da al.. Evde başka nüsholar da varsa, hepsini yak.. Senin başına böyle bir şey- den döolayı belâ gelmesini bon hiç arzu etme Meseleyi kapatmak için, ben de kendi elimde olan herşayi yapacağım.. Ve sonra daha dost, daha şefkanlı bir eda ile ilöve eltir — E, nosd, İstanbula sayahat ne vokı!?. Hanol mektebe gireceksin? Mustata bahsin burayo intikal etmiş olmasına sevinerek cevap verdi: — Mülkiyei Şahöne'ye gireceğim.. Müsabaka zamanıma yakın İstan- bula harakel edeceğim.. Ferit Bey — Allah muveffakiyet ihsan etsin.. Ha, bak, İstanbulda- böyle ihti. yahszlıklarda bulunmağa hiç gelmez. Memleket senin gibi gençlere muh- togtur.. Sonra sizlere yazık olur.. Mustafa Fenit Beyin bu baboca nasihat ve lakdirinden çok mütehas- sis olarak ona doğru ilerledi.. Ve 1ödece; —- Teşekkür ederim fendim. Diyerek elini öptü.. Ve masanın üstünde duran gazetelerini alıp odu- don dişarı çıktı.. ... Mustafo, Ferit Beyin dediklerini yerine gelirdikten sorira de, — beş, on gün endişeden kurtulamadı.. Sokakta her polis ve jandarmeye — rasi geldikçe, yüreği ahryor, ve ono sanki bunlar kendisini yakalamak isliyor- larmış gibi geliyordu.. Evde bulunduğu zaman da her kapı çalmışında bemen kulak kabartıyor, ve gelenin, soranın bir polis olup olmadığını an> lamak için, endişe içinde bekliyordu.. Foket günler gecmiş, Mustafayı kimse areyip sormamıştı.. Demek ki, Ferit Beyin yardımı ve tedbiri sayesinde mesele kapanmıtlı.. ç — Pevamı var — — Ya sen ne diyordun* — Hayır efendim., 6, kendi kulağımı kendisi murdı. Nasrettin hoca, bu anda, ka- Tasındak? yaranın bir kere daha sancıdığını duyarak; bütün deh- Beti ile: — Haydi drfol, demis, bir in. san kendi kulnğımı kendisi rsıra- madıktan başka, üstelik düşüp, bası dia yarılır,,. Edebiye galan — yazılarnında “sıtma”, “hummâ,, ve buna ben. zer bir çok diğer kelimeleri aln- bildikine kutllanan kalem sahiy- lerine de, o, Betçeklen sıtmalı ve hurmmâ içinde yanan Xi zaval. İr insanm manzarasını gözünlür. de canlandırarak diyebilirir. ki: — Büyük sanst — davasının “sitması,, n düymüş, yahut ra- hunda — yaratış “hummü,, sınm közen atesi yalazlanan İnsanın, © sanat ve o — yaratışından hir hayır zelmiveceği zihi, öyle bir benrzatisin sartları icinda wann boylu yasamağa da — tahammülü olmıyacafı mmnbekkaktır. Hikmet Münir z Iru.n | Puzartesi - a l teeini VI L toşia: 12 x b nni « (Ramazan: 20 İsevvalı 1 t Hmur: 8» Hisişi 160 | | Vaketlar Vasati Bzmni Vasatf Benal J| Sünes — T05 12T 106 1290 İf Otle ao Gas 1ti 6A4 İ Ha ei 982 1600 vm Akşam 1836 1200 1885 1206 Yete 2007 130 2006 130 İmaak — sea 1059 530 w00

Bu sayıdan diğer sayfalar: