5 Kasım 1942 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

5 Kasım 1942 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şi AAliditeyrin VO4Z ner dilden AŞK Çaimaseteri — - Tiflis gülü -- a Ne oldu Kristine, bonden t ti Günlerdenberi bir fır- a ŞAO Yason hemen atıldı (âm! arkadaş olacak, Bizim lerin arkadaş olabilecek- Bizaz evvel bir garkı söy- l CA. Bir yabancınm :ğluu değişmem diyor - Bu bışkasınin oğlu ben ola- Kaltta? Söyle Kristino söyle, Üde başını eğmiş duruyor- — Böyle, söyle Kristine... Ne söyliyeyim. Sen — nasıl O görürsün, ki ben senju b Sen de benim kardeşim. xh& hemejrekardaş Hüft Buhdan bana ne? Bana Mevler söyle, Bu güzel yöüzü- itin saklıyorsun? Ben M önan icin fedaya hazı- “.ı'“lıııı bahçesindeki eşsiz a kopartması jiçin indaki kâantoin İcurumuş Tzım Söyle, başkasının mt- Ü tt benim mi?, h. Ben ne bileyirm, Sen bana €tmezsin tabii. Kimbilir Kristine, sonrası bi- Yerinden oynattı, Vü. Bir titreme girmişti, Ya- AŞ başını kaldırdı. Gözleri- 'en gözlerine dikti, Son- Yulan, bu sözler. yalancılık. Ğ .ş"“ aldatmak istiyorsun. Biy Han mı?, sana eti büyük ayır bayıf yemin etme. At şey değildir. Ben kim, M?,-Bir defa düşünmü- ? Annemin memesi. Ha. İNiT bu olacak iş değildir. eye: onu fazla söyletmedi! 4 'Etaln ediyorum, dedi, Sen- Seni A biri benim Karım olm- G ü Çilgmen geviyorum. & Böylüyeceklerim var, Ya gürgenin yanında tek. " Ama muhakkak gel, Mhtün zürken ağacının al. tşlardı. m Kristineye evlenecek Vendiğinden lam bir yıl vörm Aöz bütün gönleri, bir eli Öbür eliyle beşik saila- etiyorndu, Yüzlü solgun ve İtsizdi. Bembeyaz mini z sanki uyerken bile Üya, ,, Hemesini emer gibi , Kristine, çocuğuna bakı- hf'!iııı &özleri doldu. Son- N h—' dan damla düm- ha ÇAkmağa Başladı. Kendi W öYleniyordu: Sikanar,, kim benim göz Soryacak, Artık herke- j —:ı'“’e yözüne bazılmıyacak idum Yüşg * hem ağlıyor, hem söy- ü Göz yaşları, gülümsi- SYüyan çocuğun yüzüne #minij gerilld;, sonra DK TAvsr acıldı. Bu Marika, a. Ş Ennesi idi. hl.' dofa söyliyeceğim Onün — yaygarasmı 'Giliz, ör, Kelatinenin üzerinde Düyni YADMadı. Cünde birkac Daİr Azarı duymakta olduğu Nüteğı N he istiyormtuz? di. Ülgz Ve yapayım, Kurtarın Yaşamak istemi- “Tan * Vüğ yavaş beğide yak- üDun yüzüne baku, O, yaşarıyordu. mnedir bi felâket- Söylendi, Odadan çıktı, h " * & Kristineye kendirizi nla İ 'Bı Veretek Yemin et- n .... buğü yarm nikâhla. ae atlatıyordu. Bir &ün E ç * | % Yüzon, demişti. İN P . Yemin ettin, söz ğ ü,—:'l EBünlerin geçmesi k - Yörkutuyor. Her ge- Gürgen ağacıın al- tanda idim. Ormandan bir kurt çık ti Üzerime yürüdü, Y beni ân Tütemiyecek Mmiyiz?,. — Görüşürüz, —— Ne vakit, nerede? ajtına gel Kristine cuma günü akşama ka- dar Gürgen ağacının altında bek- Tedi, Fakat gelen yoktu, Bir ara. Dk bardaktan boşanırcasıma yağ. mür Yağmağa başladı. — Genç kiz, sırsiklam bir hâlde geç vakit evi- Re dönebildi. Bütün geceyi uyküsuz, azap içinde geçirdikten sonra ikinci annesinden müsande alarak Ya- sonlarin evine gitti. Öğrerdiği şey şa idi: — Yaşon Bir arkadaşila gezme. Be gitti, İki hafta kadar orada ka. Jacak, Kristine bitkin bir hâlde evine döndü. Yüzü sapsarı idi, Her yeri titriyordu. — Hastayım.. diye yatağa düş- tü ve bir hafta hummua nöhetleri içinde kıvrandı. Bir &gün Yason'un hemşiresini gağırdı. Kendisi okumak yazmak bilmiyordu Kıza kısa bir mextup yazdırdı. Yason'a gelmesi için yajvarıyor, hasta olduğunu, hasre. te dayanamadığını bildiriyordu. Aldığı cevap cok kısa idi, Ya- son: “Ne yapayım, Seni almama müsaade etmiyorlar, Gelmemden ne fayda bulacaksın. Beni unüt. man hepsinden iyidir.,. Kristine bu mektubu alıp ökut- tuğu vakit Bir ân göz- leri hiç bir geyi görmez oldu, Son. ra: — Demek hepsi, bütün yemin- ler, tözler, vaitler hep yalan,, bü. tün dünya valan., diye söylendi. Günler geçti ve köyün güneş yüzlü kızınm gebe olduğu duyul. du. Bbast, kızını öldürmekten bış ka çare bulamıyordu. - " Annesi dua ediyordu: — Allahım Kristine'yi öldür ve ben onun.ölümlü için karalar £i- yeyim., Fakat ne baba kızımı öldürebil- di, ne de Allah ona kıydı, Güzel, nur topu gibi yavru ise bu evin ine bir ölüm havası getirdi. w Günler geçiyordu. Bütün köy, hep bu meselenin dedikodusile meşguldü, Ne Datla, ne de Martka komşularile konuşa- maz olmuğ'ardı. Herkes onları tah kir ediyor ve kazara mukabele e- decek olsalar : — Oh, oh,, bir de söz söylüyor- sun, Güzel Kkizini evinde sakla. maktan da iftihar duyuyorsun, Karştlığını alıyorlardı. Her evde Kristine konuşuluyor. du: — Olur şey değil, Krr işini pi tirmiş, bizim bir şeyden Haberi- miz yok, Bir defa da görülmemiş- ler, — Şimdi hie bir tey olmamış gibi de yaşıyorlar, Bunlara benzer neler de neler. ve hepsi Kristinenin külağma ge. liyordu. Onun için ne kiliseye, ne ana Ve babasına yardım için tar- laya gidesiliyordu. Bütün günleri evde beşik sallamakla geçiyordu, Çok defa kendini öldürmeği dü. #ünüyor, fakat yapamıyordu Her Bün istediği ölüm ise kendiliğin. den geldiği yoktu. Babası da ondan az Üzüntülü değildi. O da bütün köylünün yü. zünden düşmüs, başı önüne eğik geziyor, ağzını bıçaklar açmıyor- du, Evde bir kaç kere krzınm ağ- ladığraı duydu, Bir defasında ; — Duymıyayım, dedi ağladığı. Bı, zaten deli gibiyim, Allaha ye- min ediyorum, ki bir gün seni öl. dürebilirim Onun için sesini du. yurma bana, Datianın çok defa Kristinenin saçmı başını yolduğu da olüyor- du. « Kristine bütün hunlardan son- ra ketidiüe hâkim olamıyor; sesi- nin duyulmıyacağı köşelere kaçı. yor ve sövleniyordu: — Ne yapayım, Gdarmuüyor, — Ağ'ıyakiliyorum. Onu da esirziyorlar, bi Bütün köy jiçinde onu teselli e- den bir kız vardı: Marjâne, — Ne yapalım, diyordu, Altah Löüyle vazmıs. (Devamı nar) _f YVARIT Suikast davası dün tekrar baştadı Ankara, 4 (Vakıt mahabirinden )— Alman büyük elçimi Fon Pape. se Suikast suçundan maz nun Pavlof, — Kornilof, Abdurrah. man ve Buülayman — hakkındaki Tmashkümiyet kararının temyiz muh. kemezi birinci ceza dalresi tarafın , dan bozulması — Üzerine — suçluların muhakemesine bugün — saat 9.80 da tekyâr başlandı. Rais €abri Yoldaş, azalar — Raşat Bayramoğlu, Emin Böke, idüla ma , kamında müddelurmumi — Cemil Al. tay, musvini Kemal Bora hazır bü | lunuyorlardı. 'Terciman Eşrefe doğru tercilme ya pacağı hakkında yemin ettirildikter Bonra tomyiz mahkemesi birinci ceza dalresi tarafından verilen bozma ka, zarı okundu. Bü kararda — Pavlofla Kornllorun 20, Abdurrahmanmla Sü . leymarnım 159 10 ar sene hapse mah. küm edilmelerjine ve musyyen mah, keme masraflarının tahajline ajt An, kara ağır ceza mahkemesijnce verilen Kerâr Kısaca anlatılmakta ve Buçlu. Tarm temyiz mahkemesinde müdafa, ayı bizmat yapmak jetedikleri, takat ceza muhakemeleri usulü — kahunu , nun 318 imci maddesinin buna mu | Halif bulunduğu, avukat Şakir Ziya. cağı hakkındaki hususlar hikiye e . dilâjikten sonra gu büsuslar bedarüz ettirilmekteydir 1) Hüdisenin vuktu günü, İtalyan Wacar sefarethaneleri — arasında iki kişinin Çankaya tstikamozinde yuka, rı kaçtıklarına dajr malümat Sağibi oldukları anlaşılan İtalyan — safarati kapıcısı ile Alman Befarethaaasinde matmasel Rozanım şahit sıfatile din. tenaseleri, 2) Polls enstitdad profe , sörlerinden Payonun tatibladil! Beh, çet fle beraber hazırladıkları rapo. yun okunulması, 3) Suçlu Pavlot ve Korajlolaa Ömeri bir suç — işlemeğe teşvik etmeleri hususunun dahâ kuv. vetli delii ve emarelerle gösterilmcsi. Temyiz kararınıı okunmaz bittik, ten sonra rels türkçe bilmiyen maz, sunlara temyiz kararına muttali o. Jup olmadıklarını veya bunu ayrıca izaha lüzum olup olmadığını sordu. Pavlofla Kornilof bu karardan ta. mamen haberdar olduklaşını, ayrıca tavziha lüzüm otutadığını bildindiler. FPAVLOF İTİRAZ EDİYOR | Bundan sonra mahkeme roizi tem, yit kararına uyulup uyulmaması hu, #usunda no düşündüklerini maznun . lara sordu; , Pavlof: —— Bozma kararmı kabul ediyo . ram, Ancak bir iki nokta üzerinde mazuzalta bulunacağım, dedj ve gün ları jlâve ezti 2 — Bulkasıın - vukubulduğunu — Ö, mer ve Büleymanla tanışmadığımı bundan başka uzsul — bakımından da daha bazı noksanlar olduğumu temyiz mahkemesine vak| — müracaatımda anlatmıştım, Halbüki temiyizin ka , rerında Bunlardan hiç bahis yoktur,, Rels, terayla kararının tetkik veya tonkid etmenla mahkemetja vazifeni cümjesinden olmadığını, bu kararm münakaşa — mevzuu olamıyacağını Pavlofa torcüman vasıtayjle anlattı Pavtlof cevap olarak: — Ben de bu kararı münakaşa ol mek istemedim.Rels bey sorduğu için ben de mütslesmi bildledim, — Diğer yaraftan ba karara uyulup uyulamı . yacağı mesalesjne gelince bu davaya Başka bir heyeti hâkimenin bakması galebinde bulunucağım.,, dedi, Rela temyiz mahkemesinin bu da, vayı isterse ayni mahkemeye, tatar, ee ayal derecede başka bir mahkeme, ye gönderebileceğini söyledi. Ve Pav. tofgan reddi KAkjim kararı jateyip ia, temediğini sordu. Pavlot gü cevabı verdi: — Mahkeme tahkikatımı doğru yü, rütmemiştir. Türk ceza usulü muha. kemeleri kananonun 238, ve 237 inci maddelerine mubalif hareket odülmiş, maznunlar dinlenimeden delillerin tes bitine geçilmiş ve bu teçkikat geze telerde jilân oluğmüştür. Bu neşriyaş üzerine şahitler burada — gühadette bulunmuşlar ve mevcut vesaike gö, re beyanat yapmıştardır. Bu — gokta Kenuna muhaliftir, Hlcino; bir sebsb olarak diyobilirim. H#üleyman aklı başında bir adam ol. duğu halde hazırlik — tahkikatında werdiği jfade mahkemede okunmak #urelile iktifa edilmiş ve ceza usulüu kanununun “maznuaların sorgusu ya pdlması Mzımgeleceği,, — hakkcındaki bükmüne riayet olunmamıştır.. REİSİN PAVLOFA İHTARI Rejs Babci Yoldaş bu — hususların rddi hâkim aebebi teşkil etmediğini ve bu gibi itirazları takrar etmemesi, ni Pavlofa thtar edoreki — Biztm başka işlerimiz var ca . Jarm başka işleri olmayabilir dedi. Pavlof cevap olarak: “Red sebebke, Ti meyarunda mahkemece dinlenme, Bine Hizum bulunduğu ve mahlemo . nin bu izahatı dinlemeğe mücbur öl . duğunu beyan etti. Bunun — üzerine sedddelumüumi muaviat söz olarak: “Püylofa usule mühaljf harekette bulunduğunu ihtar ederek tahkikata Bit delitlerin ve vessikin evvelce o , kunulmasile usule mühalefet yolun , daki mütalcanm yerinde olmadığını söyledi ve roddi hâkim — moanlesinde Pavlofun nfaki süzlerle - mahkemoyi işgal etçiğini beyan ederek kanunda rTed #ebeblerinin okünülması sureti, le Pavlofun bu sebeblerden nangisi . me uşarak reddi hâkim talebinde bu, landağunun sorulmasmı — mahkeme | den istedi. Gereği düşünüldü: Maznun Pavlo, fun ceza mahkemeleri usulü kanunu. mun 21 ve 23 ünçü maddelerinde yazı ir red sebablarina tamaraan vükıf o, duğunu beyan etmesine rağmen bu sebebleri söylenmesine söz — birliğile karar verilerek tefilm kılındı. RED SEBEBLERİNİ HAKİMLER HEYETİ AYIRSIN Pavlof oturduğu — yerdan Kkalktı ve gunları söyledi: — Müsaade ederseaziz ben jizahatta bulunayım da bunların — hünglsj red sebebidir anu Hütfen hâklmler beyeti Ayırsın, Süleymanm — şifahi olarak mshkeme huzurunda — dnlenmemesi Usulün 244 üreü maddesine muhalif. Yir, Khltvukuf durüşma — esnasında ginlenmiş değildir. Gene ayni madda ehilvulçufun gi , faben dinlenmesiaj de Amir bulun. maktadır, Tahkikat daha bitirilme . Gen evval mahkeme Kararını vermiş. tir. Bu ne aünlet te de kanuna uy, gun bir keyfiyettir. Mahkemenin ver AyAZA diği karar bu bakımdan — usullün 237 inel maddesine aykırıdır. Berdedilen detillecin tahkikata ve dosya münde, Ficatima uygün ölması — Hazımgelir, Halbuk) bunların bir kısını tahkikat dosyası münderjicatına uygun değil. dir, Mahkeme bunların bir. kısmuu kendisi uydurmuştur. Şshit — Fahri Uçarın bahis mevzun ettiği tenk ve gekilde Sovyet sefareti arabası yök . tur, Sovyet sefaseti F'ahri Uçarm Böylediği gökilde hir araba sahihi bu, dunmadığını resmen Türk haritiyeai, ne bildirmiştir. Halbuki! bu Wade da. bi mâhkemede aynen kabul edilmiş . Ür, Usuülün 265 tnoş maddesine — göre mahkeme karatları tebat edilmiş va, kınlara dayanır, halbuki — bu karar sabit olmtyan vükmlara istinat ot | mektedir. Eylâl 1841 de Kornilaf An. karada olmadığı halde mahkeme bu tarihte Kornilofun Askarada bulun. duğunu Sülaymanin görüştüğünü ka, bul ediyor, Ve buna göre bir karara vaçıyor, Yirmi Türk — memur şahit, Koruallofun eylli 19041 de Ankarada olmadığını tabata hazırdır, Bu esaslarla mahkeme — sabit bir fikre saplazımış hilsat hüreket ederek bitaraf olmadığını göstermiştir. O , bUN iğin Teddi hükira talebinde bu . tunmaktayım, Diğer taraftan lddjamı küvvetlen. Giymek bakımından şunu da — kısaca söylemek isterjra ki bu mahkemede Şakir Ziya gibi bir adam avukat ola, rak bulunmuş ve muhakeme eanasın, da dalma anti Sovyetik bir propa, ganda yapmış ve bu propagandanın yapılmasına da yüksek mahkemaniz müsaade etmiştir | — | Rels — Muhakeme bittikten satra #sonradan alman karar üzerine onun avukatlık yapmasına müsasda edil. memiştir. Evvelce bu husus biliami, yordu, dedi. KORNİLOFUN İTİRAZLARI Bundan sanra diğer maznun Kor, n0f ayağa kalkarak türkçe yazdığı yazıyı okudu. Ayni mütalcaları ileri sürerek deâl ki: — Müddelumumi muavini Kemal Bora tahkikatı şahsan idarg — etmiş müdafsa — haklarımıza ciddi sarae vermiştir. Bir tarallı ve mesuliyetli bir tabkikat, yapmıştır. Usul kanunu müteaddit — defalar jnkâr etmiştir. Muhakemenin cereyanı sırasında bu usule mubüalefet taahjh edilcceği yer. de arar ve SADA AD kâüyelerle mahkümiyeti isteamlsiir, Bu suretle temyiz mAhkemesi birin, €j ceza dalresinin kararından da an, laşılacağı gİDİ tahkıkat tam ve dü. Tüst olarak yapılmamıştır. Bu suüreyle Türk ceza muhakemele, zi üsülü kanununun 138 ve 284, 236, Z8T7, 144, 246, 247 İnci maddele, Ti jhlâl eğilmiştir. Mahkemece veri In karar muayyen ve müğterek esaala | Ta bağlanmadığı takdirde hatalı olur. Ayni cümleden olarak — fog Papana sulkast yapıldığı sarih olâcak karar, da anlatılmamıştır. Pavlof ve Kor . nilofün Abdurrahman ve Süleymanis tanıştığı tesbit edilmemiştir. Ömez 'Bir hoca oğlu ve sünnetli olduğu hal, de berhava olan adamdan kalan par, çadakj tenasi!) uxvu süncaetsiz alarak görülmektedir. Ömerin akrabası ve teyzesi Ömerin herhangi bir ameli . yat geçirmediğin! söyedikleri —hali ölen şahsın karnındaa xalan bir pa' gada ufak bir ameliyat geçirmiş © Guğu raporla sabittir. Rels burada — Kornflofün — ağzllı müdahale etti: “Ölen Ömer değil midir? O hal Ömer no oldu diye sördu.,, Körüllof; “Ömerin nerede olduğ nu bea bilmiyorum. Söylemek Jate: Bim gey ölen adamdan kalan part darla Ömerin hüviyet| arasında b bonzerlik olmayışıdır, İlkk — tahkik: #ırasında bunu açıkça dildiren mü dafaa çahitleri de tararımıza dinlenmemiştir. Bunun gibi ölen ad: mm yaşı, boyu vescir hususiarile Ö mer ârasında berhangi bir müna * bet dahi yoktur, Fon Papene sufkast — yapıldığı Pavtofla Korallofan Ömerle tanış, Bi en Kati bir şekilde tesbit edilme dikçe ve bu hususlar aydınlanmadı! ça verilen kararlar bitaraf Geğiidi ve reddi hâükim talebinde bulunma . Tarz da yerinde bir talep ölür, NIN SÖZLERİ Abdurrahmanla Süleyman temyfs kararma uyulmasmı iştediler, Büley, mcan da reddi hükim talebinde du ve mahkemenin bu davada bita . raf olmadığını söyledi, d Mahkeme reji iddia makamına döl nerek ne diyeceğini Sordu. Müddelü, Mmumi Cemil Altay dedi ki: — Ceza mühakemeleri —usu « M kanumunun — hükimlerle za. bit kâtiplerinin redler) istenilebile, eeti bakkında sarahatj ihtiva etmek teyse de mahkeme — azasından ölüp de müddelumumiyi — temallen gıkaz muavinlerin reddi catz olmadığını a, erkça bildirmektodir. | Suçlulardan Korallaf — arkadayımı Kemat Boranın reddi hakkındaki ta, labi yerinde değildir. Pavlof ve Kor. nilof Iki günevvel — memuriyotimiz vasıtasile temiyiz mühkemesi müddi, umumlliğine hitaben yazdıkları tas, tiki karar mahiyetinde görünca at, zıhallerinde bugünkt sözlerini ayaan tekrar etmişler, bu da tetkike tabi tatularak reddedilmilş ve bu — karae kondilerine bildirilmiştir. Ancak bu. gün isim tasrihi suretile heyeti hâ £ Eimenin reddini bu seboblere istinat eltirmektedir, Bu sebeble kanunun tayin — ettiği Teddi hâkim talebine hiçbjr — suretle #sx8 toşkil etmezse do — roddikükinz bakkında bu mahkemnenia bir karar vermeği — salâhiyeti olmadığından red sebebleri #alâhiyetli mercide tet, bik olunmak üzere dosyanın müddl ümümlliğe jadesini talap ederim, Hâkimler heyeti an beş — dakika kadar süren ktea bir fasıladan sonta gu karart verdi: “Her ne kaday mazmunlardan Pavz Imt ve Kornilef Büleymanm zabitla, mede yazılı gösterdikleri red sebeb. deri kanunen hâkimin reddinj mucip sebeblerdan değilaede bu elheti tetkik edip bir karar vermek usulen mee < #üine ait bir keyfiyet B6. behle jlk önce Ted t”lullıw—lhı . drn sonra dürüşmaya devam edil . Mmek Üztre dosyanın tefkik merdiingş gönderilmesini teminen müddfumum? liğe tevdilne ve duruşmanın bu 6 2 benle 14,11,542 çarşamba günü saat dolmz buçuğa — birakılmasına — söz birli$ile karar verfldi , arilşr t rerkirülkaye ae LRİTOEN ĞĞ NEAARERE ZEEade Te e TNEİNN İ l Rü - 10i — Harunurreşid'in Oğulları Hükümdar, mültefjt bir tavırla oturmalarını söyledi. Melefan Sadün diz çökerek hüküzmnların Üadada - bayi eilk bir balde oturdu. Blcmin, tea dönerek Benlendi: — Pulis âmürimiz, secin müneccimlerder — olduğını söylüyor. Badün, gerbiyeli bir tavırla cevap verdir — Btendimizin kölelertadenim, — Münoocimtikle keşteştiğiz yeyler dağru Çıkıyor mu? — Elendimlze keşfettiğim şeyleri döğru söylerim.. Bu Şimin usulünden ayrılmamak şartiyle gizli Kkalımış tilrçak hâkikâtleri meydana eikarabilirim.. Hükümdar elenlimiz mosoledir. Dünlera inatip fnaamaması kendirtas ağt bir _._,___,,...—.ımpmuıu. ıınwrinrel'.""'""“—'m Hatediğini Tma ctüi. Bunun Üzerine polis âdlri münsocime söslendi: _an—hr efendimize bir mektup gelmiş, onda 'Tas gekrinde meler yaptığını salatıyor. Yapı. fan bu İşlerin me olduğunu keşledebilir minim? Emin; münecelme sorulan bü sanli Değendi. - Sadüna — Ya müncccim! dedi. Haydi bakalım bize göster ma, «l yazması bir kitap çıkardı. Bir tarallan birşoyler — olu. yormuş gibi dadaklarını kumıldatmağa bir teraflan da 6 kitabın yıpranmış yapraklarını karıştemağa buşladı. Üyle. €e bir iki dakika durduktaa sonra gözlerimi Elemiae çe. Sürdi; Haruourreşld'ia Oğultarı -- — Taşaallah vezir oğluna girmek için müsaade - verji. mez de, © da bizden farksız olduğunu anlasın. Yolunda temeanilerde bulunuyordu,” İbnüt Wadil isc, babasmın nüfuzana güvenerek mühak- Vesirin oğlu, Sadün ile beraber içeriye girdiler, Ayak. Kahlarını çıkararak vestiyar vazifes'nj gören dolabemsı bir yere koydular, Sonra kıymotli halılarla döşenmiş olan bir kortdoru ünlerinde yürüyoe mabeyinci ile geçiiler, Ve niân. yet gayet kalın va süslü ipokgen yapılınış bir porde ile ör. tülü olaz bir salonun kapısına geldiler, Burası, Eminin o. turma odası idi, Mabeyinci perdeyi hafifçe aralayarak seslendi: — Elendimiz İbalil Fadıl ile arkadaşı kapıda, emrinizi bekliyorlar.. Genç hükümdar Emia'in sesj) duyuldu. <— Gürsinler, fabilar üzerlade oturmayı üdet ödiadikleri halde yeni genc Xt yasde ÖŞT D

Bu sayıdan diğer sayfalar: