21 Kasım 1942 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

21 Kasım 1942 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

L İkimcigeyrin vez e AŞK | (ekirgelerin & er dlldon diküye.er. — MALEZYA HIKÂYESİ — (Baplarajı dünkü sayımızda? :.'nın köprüsündeki — vazilem —."înc:. süvari — Hathaway S tğru geldi - Beni dinleyiniz!, Gemide âr var zalnederim, İki daha şimalj garbiye — kir- Tamam, Tayfalar geminin ğ da — kalacak, — Sandallari Bi TÜ ettiniz mi? Güvertede dolasin bakajmmı bir şe- ı&_—kmı varacak mrsmnız? | 'a Şösümtüne süvari bey, de fi Tam arkamı dönüp gidece - OLeman: n Yanınızda her halde bir tâ- qu Diye arkamdan ber. - onunla Gü'meğe başladı ve bel arasından koskoca — bit ğ';’ Çıkardı. Marsnın Üzerine Yti i Birbiri ardına üç kadeh D e kafar hiç göstermedi- Tn bir Miünı ile tras oldum. Ro - | cebime verlestirdim ve Rüverteye firladım, Ulukta üzerinde, kırmızı güns$ İK Üzereydi. Yolerlur her ak Bibi pirinç tepsilerinin et- toplanırışlardı. Bir çok'arı llya dnlmıstı, Gemi bu se- ivice do'uydu. Yoleni 'ttni Malezvaklar teskil e- . Çinliler 6 kadar cok de- TELL İskele tarafma doğru kay- ÇÖT - Pöe orada duruyordu. ———ı:ıng;z Ve sakin durü- mıunln Seyahat etlen bir ör- ı Önün köyü renkli haya- , Yimon renzi Semasiy. üzel bir tezat terkil ediyordu. 'a verdim, İçmeğe baslı- k%nin gelişini seyrediyor - o $ ' Malezya yelkenlisi epeydir düsmüstü, Bize — yaklaş- Büşladi, Hathawayın — kork. Korsarlar bu gemide miydi- YF Gç Korkuyor musunus? Bi ka- İ ve kuvvetlisiniz!.. plman © kadar hoşuma kendim; Hergül — kadar Bu aralik ge. erinısel, Önü Da- Ü> Son dedi S Naç Song - Pöe, dedim. Karan ir :gh“ misiniz? Cok güzel .'_'—.ım var. döndü, Büdem — renkli N yüzüme dikti. Morrldan- ı:uı':dn he istiyorsunuz”, M t okşamağa — başladım. İy, Püvan bir sesle, yalnız vizki ok n Olduğunu, göktet — veryü- Tn Pebim icin indiğini — söyle- N Benim munisliğimden —isti. İlağı tliyorsunuz, dedi de Janeiro'daki sinemada, &_,. i abidenin önünde, Ton e Piccadillv sizkinde bile " Çin denizindeki o0 aksam ._l'lmınım. Ğ Stiten bir feravatla sordu* j z Kahbin a im, O cetada bir püt- Yüldu. Bunu gemideki pat D Se—: - Pö> 'ga eöğnlekan takla etti. Dehset içinde et ü vrdl hiç kavbetmi N!ğ':de bir soğaklek vardı ve üt sey davammatı, Agatı bakınca prildiyan — s0- banca namlusu sördüm, Uyla karıaık bir şoskın » trM.. n nerede”,. Ona ve- A n Büm ça İalbinizin nerefe ol BiÇAU bilmek rok iyi bir geydir! M"—ak'. Kmuldayayım — de. — Ş Ğ ——'_b'î Parlıyordu. — Geminin ÜY L İT samatn devam edivor- %_'Üu. tahatca'ar patlıyor gemiden bir tentir fi- *_.:i Gecenin karanlığın'la xg Ven #emilerine kortanlır in volunda olduğunu bil- İneyle Bülâ apekeniitin vukarıda * Nüsil olup da bu sarı ge D K Kristlan Muuktan nakleden: Toğrul ÜKE M tuzağiına düştüğümü düşü - ordum, Gemide, bilhassa — bu- | runda müsademeler devam edi- yöor, patlıyan tahancaların, 'bağı » Pran insanların, kapanan kapıların | gürültüsü birbirine — karışıyordu. | Baskiın muvaffak oluyor gisi gö- iüküyordu, Fakat birdeb, gecenin karzan!ı. ğinda gittikçe yaklağan — <sayip bir uğultu — işitmeye başladım, Song - Pöe karşımda güyet s0- #uk dürevor; fakat havaya bakı- | vordu. Uğu'tu — giddetleniyordu. | ) İçimden bir gee yeni bir hbelây çatmâk Üzere nlduğumuzu söylü- | yordu, İ Birden duvarlara carpmağa, ba- | taya vurmağa, bavayı dokdurma- Ra başladılar, Ve nihayet Üzeri- | mize düşşüler. Bunlar neydi bili » yor musunuz?, — Çekirgeler.. Evet tekirse- ler, Uğu'dayorak, yüzümüze, vü » sudumuza carpıyorlar ve — sonra yorlardı. Baş taraftaki kesijdi. Bürlüin gemi denizden gelet bu veni belâ jle Uğrasıyordu. Artık Song - Püe'yi göremiyordum. Adeta Kör olmuz - tum, Oradan uzaklastım. Yerler- Ge kavnaştnı, bin'erce — mahlükun Üzerine bararak kendime kaptan köprüsüne riden bir vol ariyar - düm, Pencerenin — işığında — yeni gelen çekirse bulutları — #örütü. yordu, Müşademe bitmişti. Korsanlar, baskın yapmakla c!de ettikleri üstünlüğü kaybettiler. Gemi mü. rettebatı bu beklenmedik hâdise- den istifade ederek top'anmıştı. Bir kaç korsan yakalandı. — Hat- baway silâh dağıttı, İki saar n ra çekirce vafmuru dinince kor- sanların bizim tahliniye sendalla rına binmiş oldukları halde, ge- cenin karanlığında kaybollukları ni gürdük, Arkalarmdan tteş et tikse de, isebet kaydedemedik. Sinsapırda, Song - ği Ben bütün tark meyhane'erinde alaylara meruz- kaldım. Çünkü bu Song - Pöe'nin kalbinin yeri- ni aradığı ve çekirgeler - tarafın. dan kurtarılan adamdım., Artık ne çekirgelen ne de karsan kadınlarından bahaedildi inj İşitmek istemiyorum. Aksarayda yeni telelon santralı Aksarayda ingasina karar verir len İstanbu) tarafı ikinci otomatik santrali İngaatına başlanmıştır. Bu santral önümüzdeki nitan Ayma kadar ikmal edilecek ve e sasen gelmiş olan bütün tesishtı yerleştirilecektir. Bu yenij santral fanliyete Eeçince — şimdiye kadar beş haneli ölümn İstanbul otomatik telefon numaraları #ti haneye çık mış olacAktır. Diğer taraftan, İstanbul. Beyoğ h ve Anadolu yakasının Üsküdar Ve Kadıköy otomatik santralları - gn kuürülmeasınden sonra tâli mer kez balinde çalıamakta devam e - den Tarnbya ve Büyükdere tant * Yalları birleştirilerek bir otomatik merkere, Erenköy ve Kartal sant Tâfları bir otomatik merkeze, Kan dilli ve Paşabakçe bir otomatik merkeze ve Bakırköy ile Yeşilköy Sanlralları da bir olomnlik merke- te bağlanacaklır. Bebek santrali de Gtomatik merkez haline gele - cektir, Avrupadaki Amerikan hava ktevvetleri -kumandanlığır HBern, 20 (ALA.) — General Müler, Avrupa harp sabasında bulunan A, mmerikan hâva küvvetleri başkuman, danlığına tayin edilmiştir. — Genezal Niller, başka bir vazifeye tayin edil miş Bulusan general Spaata'ın yeri, ne gelmektedir. ——- Bern, 20 ALA) — Bir Alman kay nağından. Kiman bir habere göre Duruje askeri makamlar 15 Belçika Hyr İdama mahküm eşmişlerdir. S Madagaskar valisi mevkutf Berne, 20 (ALA,) — Eski Maer dağaskar adası umumi valisi An- net, şimdi Dursanda mevkuf bu- lünmaktıdır. Yanında — kartsı ve iki mesaj arkadası buülunmakta- | idır, | urtardığı gemi Soldun sağa: 1 — Hem yemiş verir hem tab- tasından kiyimetlâr mobilya yapı- lır. (iki kelime) 2 — Papanit bir hiristiyanı Tânetlemesi, düşünce, 3 — Şurkıda tekrar edilen, bir emic, A — Orta derece bir. hararci, lir kardı, exki alfohede bir barfin olgu nuşu, 3 — Tümsek yer, — yükselip laşış, 6 — Alfabeden iki harf yan. yana, Asyanım şimalinde bir nehir, bir işaret sıfatının tersi, 7 — Acele, bir soru edatı, &8 — Ziyalanan (ik| kelime), fillere gelen bir edi Bir efnx moliliya ağaç boy: millel, 10 — Fikrin arkadaşı âm kemiklerinden, 11 — Almanşa da iktidar mevkiinde olanlar, ma » teni, Yukardan aşağıya: 1 — Keyli yerinde olmyan (1ki kelime),.2 — Kabadayılar, lütife, 3 — Zarman, — şişmanca, & — Komşu bir memleket, üzerinde parça par- ça kir bulunan, & — Güç, tekrar eöatı, 6 — Eksiler, bir çiçek, 7 — Tütün ve siğara, kapları, & — Bir hayvan, nota, manasız israr, © —— Bir emir, bir kavlm, bir içki, 10 — Hararet veriş, dört ayaklı ve cam- sır, N1 — Cereyan ediş, devamlı go* Dünkü bulmacanın helli; 1 Yalanstan, Y, 2 — Aşarak, Şaka, 3 — Riza, İsıran 4 — Are yan, Kaba, 5 — Serap, Tay, Y, 6 — At, Galatah, 7 — R, Cin, Yanak, $ — Azar, Kınalı, 9 — Nereden, Nal, 10 — Kıner, Y, A, 11 — Kik, L, Sa- ban. Vapurla iskele arasında sıkışarak öldü Evvelki akşam, Bebökte bir kaza olmuş, bir adam vapurla fskele ara- sına sıkışarak feci bir şekilde ök müştür. Ölen adam Mısır tabaasından 40 Yaşlarında Mehmet adında birisi « dir, Evvelki akşam Bebeğe yanaşan vapurdan çabuk inmek için atlamak İstemiş, fakat ayağı kayarak düş - Müştür, Bu sırada da vapur yanaye mış ve Mebimet vapurla iskele ara « sında parçalanmak — suretile derhal ölmüştür. Hüdiseye müddelumum! muavin lerinden Kemal Özcobun elkoymuaş, ceşedi müayene eden âdliye doklo ru defnine rahsat vermiştir, — Zehirlenerek öldü Şişlide, Şair Nigâr sokuğunda 30 aBumaralı aporlman kapıcısı Hasan dün gece odasında bir mangal altaş yakarak yatmış, gazla zehirlenerek ölmüştür. z ir dınlemedikleri ıç—inuzâf_er kazanan meşhur kumandanlar Hazp talihinit cok defa cüret-| üzerine koyarak “Muharebeyi fork| emarelerini körünceye kadar üÇ sa kir ve afılgan, ani karar veren ku mandanlara göldüğü malüm bir ha kikatlir. Ba arada âmirlerinden ha | bersiz ve hati ümirlerinin emirle -| rinerağmen harekele geçen kumi danların zafere kavuşlukları da gö İ rülmüştür. Bu bir kaide olmamakla mevzudan beraber bu yazıda bu birkaç misâl veriliyor. Milâttan evvelki —en son asrın yarısında, Romada Konsul olan Jül Sezar İle Pompei, mevkil — iktidarı &e geçinmek için dalmi mücadele halindeydiler, Sezar Sonatonun en- ri üzerine Galyayı fethe çalışırken, Pompet ondan kurtulmasının çare-. lerini arıyordu. Bunü haher alan Sezor ordusuylaberaber geriye döne dü, Simali İtalyada Ravennaya yer leşti, Asıl ordusu hâlâ Gülyada idi, Senato ona derhal ordusunu terh's etmediği takdirde vatan halni ad- dedileceğini hildirdi. Sezarın ordur su dokuz senedenberi onun emrin- de çalışarak Galyayı, Ren memle- kotlerini, ve Britanyayı zaptetmişe ti., Ona çok bağlı idi. Sezar ordusuy la beraber yürüdü, Romaya girdi.. O diktatör olurken Pompel ve ar- kadaşları, kaçıyorlardı, PRENS VON HOMBOURG Prens Von Hombourg 1675 sene sinde, Branderboura dükasımın eme rine rağmen, İsveçlilere hücum et- tiği için, harbi karandı. Branderbourg dükası Rathenon ve Nanen — şehirlerini geri alınca, İsveçliler Pommere doğru çekilmiş: lerdi, Brander bourglular kendile- rinden üç defa farla olan düşmana kovalıyarak Fehrlelline kadar gele diler, Dük, Pren$ Von Hombourg'a düşmanın merzilerini keşfetmesini, fukat katiyyen — hücum elmemesin' emretti. Prens düşmana — yaklaşır yaklaşmar iki bin süvarisiyle mer- kezlerine hücum etti. Dük asi zabi- tinin kendisinden kat kat üstün düş manla muharebeye tutuştuğumu gör Tünce, lakviye için süvari kıtaları gönderdi. Prons Von Hombour ge Ten takviyelerle beraber geri çoki- Teceğine ikinel bir hücumla düşmae dı borğuna uğratlı. Dük cüretkir dakal asi zabitini azarladıyan da co- Za vermeğe gönlü razı olmadı. ANİRAL NELSON Nelson hemen hemen bütün xa ferlerini emirlere muglyir hareket elliği saman kazanmıştır. Nolsonun hayatı acaip maceralarla doludur.. O, zayif, hastalıklı, ve müthiş suret te sinirli bir adamdı. Her işe bu”e nunu sokar, fakat kendisi katliyyen emir sltına giremezdi, Ona bundan dolayı beş #ene yarım maaş verdi- ler, Karada oturmaya mecbur etti- Ter, fakat bütün bunlar para etme di. Nelson on iki yaşında bahriyeye Birmiş ve mülhiş tecröbheler geçire Tekyirmi yaşında bir bharp gemlsl- ne kaptan olmüştü. Kırkyedi. yaşın” da Fransız filosunu Trafalgarda (1805) mağlüp cderek zaferini hes Yatiyle ödedi. 2. Nisan. 1801 de elindeki dür bünü harpte kaybetliği sağ gözünün —KHO D — etbemil bildiren hiç bir işaret #ö remiyorum,, diyordu, O esnada İm giliz donanması Kopenhag civartı.- dü dönmüş muharebeye tuluşmuştu ve Amiral gemisinden harbi derlmi bırakması İçin işaret veriyorlardı, | Fakat o “bazan kör olmağa hakkımı vardır!,, diyerek, harbe devam elti ve büyük bir zafer kazandı. 1793 den 1805 e kadar geçen za- man Nelson hbayalının en mühirı devresidir. Fransa o zamanlar ihtilâlin ne ticelerini bütün Avrupaya yaymak istiyordu, Napolyon başına geçince fagiltere buna mani olmak istedi., Nelson 6 zaman Akdeniz filosunda İdi. Fransız filosü Tulanda ,Korâi- kada, Rivlerada, Livernoda, San Viceni burnunda, Nil ağrında vek hasıl nerede böy — gösterse Nelsomu karşısında buluyordu, San » Vicent buraunda ümirleri- nin emirleri hilâfına ve mağlüp ok ması ihtimali çok büyük bir vazi- yette hücum ederek İspanya donan masının en büyük gemilerini batır dı. İngiliz halkı cesur Nelsonü #k kışladı, Fakat hükümet ondan memnun olmadı. ve olmamasına Tağmen Lord Jervise hüyük mişanlar ve he diyeler verirken ona hiç bir şey yap madı, Napolyonun fütühatı genişliyor ve Akdenizdeki vaziyet günden g- ne daha müşkil oluyordu. Donan « ma Fransa ve — İtalya — gahillerini bombardımana memur edildi. Napalyonun — Şarklaki İngül'r menfaatlerin! ziyana uğratmak için Mısıra gittiğini görünce, tayin edi- len bududun dışarısına çıkarak 8- mirlerinin emirleri hilâfına on ge- mi ile Mısıra gitti ve Abulhirde da- hiyane bir uslalık ve çıldınca bir cesaretle bücum ederek Fransız do- nanmasımı imhâ etti, Emir mucibin ce kendisini geri vazifelerin bekles diği Garbi Akdenize döndü. Napol Hiye gelerek gemilerini tamir ettle- di. Ve 1798 — sonbaharından, 1800 yazına kadar orada — kaldı. İngilir elçisinin karısı güzelliği İle maruf Lady Hamiltonü orada tanıdı. Bu kadın Nelsonun — ürzerinde © kadar| büyük bir tesir yaptı ki; askeri i- mirlerinin ve bükümetlen — gittikçe sertleşen emirlerine rağmen Napo- Hiden hareketini tehir ediyordu. An sızın Napoli — elçisi geri çağrıldı. Nelson Hamiltonlara Londraya kos dar refakat etti. Halk tarafından al> kışlarla karşılanarak büyük bir res mi kabul gördü. Hükümet ve aris- tokrasi İse cok soğuk davrandılar. Nelson az sonra Kopenhağ raferini kazandı. 1805 de tekaütlüğünü işte- yerek kenara çekildi. Fakat birkaç hafta sonra Fransız donanmasına karşı gelmek için İegiliz donanmur sının — Başkırmandanlığını — alması emrolundu. 19 dan 21 Teşrinievve- le kadar devam eden Trafalgar w harebesinde Fransız - İspanyol do- nanmasını mağlüp ederek bü- yük zaferini kazandı, Kendisl 'de ağır surette yaralanarak zaferinin &l yaşadı, ve şu cümleyi söyliyerek öldül. “Allaha şükür, vazifemi yape ÇÜLER General Göalltent ve Parisin Takşi- leriz, General Gellieni 1914 218 hare binde Paris kumandanı 1di, Harbin ilk ayında Alman orduları Marn'a gelince, hükümet şehrin düşeceğini tahmin ederek payitahtı, Bordoy nakle başladı. Fransız orduları Ba kumandanı Jofr Gallieniye bu ke di şerait dahilinde Parisi müdafa: etmesini emrelti. Asıl ordu Sen nel. rinin arkasında yeni bir cephe Kt racaklı. Gallieni, Jofra kıtaların © kadar çabuk geriliyemiyeceklerini, Almanlar tarafından yollarının ker sileceğini söyledi. Parisin müdafaa tertibatı tamam lTanmamıştı.. Gallleni şehrin müda: faası için üç kolorduya ihtiyaç öl- ılııh;'mı bildirdi. atler değil, dakfkalar sayılıyor da, Buna rağmmen Jofr onu bir ordu ya kumandan yapmadan evvel çok düşündü.. Jofr yeni varziyeti inceler ken Gallleni süratle faaliyete geçti. Fransanın — Marmndaki — kumandant General Monoury İle anlaştı. Monou ry taarraza goçti, fakat ertesi güali çobuk yardım edilmediği takdirde, Fransanın mahvolacağını bildirdi., O akşam 6 Eylüldü, General Gal Heni Paristeki taksilerin, otöbüsler rin, ve hususl arabaların müsadere sh ' emrini verdi. Birkaç dakika geçmemişti ki, sokaklarda pollalar, tskerler bütün —motörlü vasıtaları durdurmaya ve boşaltarak kışlalara: Köndermeğe başladılar. Binlerce we raba, bilhassa taksiler, tam bir Ywr ka askeri hamil olarak cepheye hâ- Teket etti, Şafak sökerken takviye cephedeki yerini almıştı. Alman or duları darduruldu. Ve harp başka bir istikamet aldı.. Mütareke tmza Tamırken Klemanso “Gallleni olmas saydı bu zeferi imkânı yok kazanâe mazdık,, demişti, 'TUĞRUL SITKT ÜRE ——— ile mücadele İstanbul ticaret ve sanayi odası, mantarlı kadın ayakkabıları ile elt kalın erkek iskarpinleri ile mücek deleye karar vermiştir. Bu tip iş- karpinlerin, iktisad ve tasarrmf Bas kımından memlekete zararlı bir küt haline geldiği anlaşılmıştır. Ba Bus susta ticaret vekâletinden emir İ tenmiştir. Emir gelir gelmer, Hose ret odası faaliyete geçocektir. ——— Denizde bir kız cesedi Dün sabah Kumkapı sahillerfiş de 20 yaşlarında bir genç kız Cese- manında S numaralı — dairede otu- ran Kadriye olduğu anlaşılmıştır.. Adliye doktora, Bir kaza eserl olarak öldüğü anlaşılar Kadrtyendit cesedinin defnine İzin vermiştir, — 184 a Harunurreşid'in Oğgunarı 2e7 parçasını aldi. Muayene ettiklen sonra sevinçle haykırdı 1 — Evet,.. Evet.. Hiç tüphe yok ondandır. Ve sonra eskisinden daha büyük bir gayretle açtığı çu- suru genişletmeğe başladı. Bütün bunları Meymune pencerenin yon tarafından dik- tot ve merakla seyrediyordu. Selman bir kaç dakika daha çalıştıktan sonra — dinlen- mek üzere bir az durdu. Kon ter içinde kalmıştı. Cok yoruldu. Gunu gören Behrad eline kazmayı alarak : — Bu okşam muhakkak bu işi bilirmeliyiz | dedi. Bir az do ben çalışayım, Ve sonra kollarını sıvayarak toprağı kazımağa başladı. Çok geçmeden kozmanın sert bir cisme tesadüf eiğini gören Behrzad durdu. Eğilerek uzunca bir kemik parçasını eli ne aldı ve Selmana haykırdı * — İşte ya bacağı veyahut baldırı.. Müjde Selman.. Bunu gören Selman, çukura yaklaşarak toproğı - atmağa ve arasında bir şeyler aramağa bşldı. Bir az sonra sevinçle Behzada seslendi — İşte buldum.. Bir mühür. Behzad, mühürü eline alarok onu gözden geçirdi, gülüm- seyerek : — Çok güzel, hem de önun mühürü., Selmon, meraklanarck sordu : — Nasıl anladınız efendim. — Hatırlarmısın, merhum Horosondan aynıldığı Taman kötibine ; “İsmimin t#omamı yazılı mührümle bir mektop — aldı- ğin zaman ona ehemmiyet verme, yarısının yarısı bulunan mü hüre dikkatvet, 6 bana ciltir,, demişli. Harvmwrreşid'in Oğulları fakat ne yapayım, Mukadderata baş eğmek lâzımdı. Behzad, bunu söyledikçen soara ayağa kalktı: — Meymmne, haydi Sen de istirahate çekil? Genç kız, kalbi sevinç ve heyecan içinde ayağa kalktı. Her ne kadar Bohzadla evlenmek için bir hayli zamaa bek. lemek mecburiyetinde ise de babasınmn İntikarı alınacağı için bunu müvafık gördü, Ona ait birşeyler sormak istedi, favaç sonra vaz geçerek önün İşareti üzerine odadan Çıktı. Behzad, oltade kandi| olduğu halde Meymunenla önünde yö Tüyerek küçük bir odanin kapıtında durdu, Orada bulunan Bir yatağı göstererelii — Meymune! dedi. Ba akşamki yatağın badar, bu. Şurün. Gonc kız, sıkılgan bir tavırla - odaya — girdi. Behzadın elindeki kandilin ışığiyle yatağı buldu. Biraz sonra Behzad onu yalnız. birakarak- çekilip gimti. Meymune karanlıkta soyunarak ince bir deriden yapılmış Olan yatağa uzandı, —-9. HAFRİYAT Sıkıntlı ve derin bir sessizlik Behzadın evine hâkim ol. muştu, Uyumak için yatağa uzanan Meymunenin — gözlerine bir türlü uyku girmiyordu. O şimdi, gözlerinin ânünde o günkü vakelar birer, birer bir sinemca şeridi gibi conlanmıştı. Kisranın viran sarayındaki heyecanlı dakikalardan, Behzadın aşkını itiraf ettiği ona - dar geçen hâdiseleri h atırladı. Bilhassa o siyah sandık onu

Bu sayıdan diğer sayfalar: