28 Kasım 1940 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3

28 Kasım 1940 tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAL a M Yazan: N Ş CĞ ESEN Tarihin En Büyük Aşk Romanı İLLÂ EUR Altın Çan Çalınıyor, Divan Kuruluyor devler işlerile uğraştı. Mih- söylemişti: Böyle Tin Nanka açıkça cak olursa akşamları ka- kendisile bulunmuyacaktı. P Bey - İtimad-ud-Devle başvezir. yapılmış, ha- nazırlığına Asaf Han unva- Mihrünnisanın kardeşi Ab- lasan getirilmişti. &'ımdc 'de wlahat yapıldı, ka- Salardan çoğu çırak çıkarılarak Hödikleri ile evlendirildi. Mih- aaisanın sihirli gül kokusu, Hin- laki Türk imparatorluğu- 0 resmi kokusu oldu. Bütün asimde bu koku etrafa ser- 'du. H Dangir — batıralarında diyor ğ “Bunun bir tek damlası bütün —İn'ı"yı kokutuyor. — Kuvveti lan kalblere can veriyor. Ruh- Yeni ruh katıyor.> Bu koku- İ keşleden kaynanası Haşmet :—ıu bir inci gerdanlık hedi- AÇA Salime bu kadar kiymet Kaykokuya catrı cihangiri> adı- Ha hîrıdın biraz zaman geçince Küç'abakaları, | Mihrlinnisanın ÖD suk sık fasıldamıya başladı. ihgirin tahta geçtiği zaman Büceresine astığı çanı çalan ol- rıııu Bu çan son zamanlarda k.: çalınmıya başladı. Acaba hu buna cesaret etmesi, yeni D &e £$ Mührünnisa bir sabah — şafak Mlti altın çanın sesile uyandığı v——n kenei kendine gülümsedi. Mağından — kalktı, — pencereye Aölaştı. — Cihangir gözünü açıp & Sevgilisini yanında bulmayın- Şocuk gibi ağladı. rünnisa pencereden gülerek n GOS Sevgilim, ben buradayım, c& ş'i.'. çok şükür unu yapma Meksn diye içimde hep üzüntü " Güya tatlı bir rüya içinde Dsim, uyandığım zaman dünya- boş bulacakmışım gibi geliyor. — Bir daha senin yanından Ttlmıyacağım. Her dakikam se- ll beraber geçecek. Bu sabah Üteninle beraber geleceğim, Al- çtan çalındı. Demek ki teban- G Piri senden — adalet istiyor. W: bu işi senin arkanda, bir arkasından seyrederim. ,Jğlı_anı penceresine astığı Ç Sanın o sabah çalınması, bü- & Karayı altüst etmişti. Makam leri, merakla divan odasın- toplandılar. Mihrünnisa, Şa- a Yakınındaki bir kafesin arka- Yerleşti. bt vacı, ipekli kumaşlar satan di Sdamdı. Ortaya çıktı. Cihan- | kendisine sordu: ö7 Sana baksızlık eden kim: KO Ara vergi memuru Bür. r, Şahim. şBürhan Han çağırıldı. Kibirli Aaşlyırin divan odasına girdi ve ü hiç görnmediğini söyledi. | hgir sordu: | — Hiç mi tanımıyorsun? — | ı_:Yazrmu müpbem — surette | liyorum. Ne zaman, nerede Ürdüğümü bilmiyorum. Davacı söze atıldı ._: Dün akşam gördü. Dükkâ- geldi. En ağır sırmalı ku- B;:':lrdu bir at aşırdı. inıma gekdiği zaman benim sultanın tesirile değil uııy-ı |içeriye gidince kumaşlarımı atına Vergi memuru tüccarı baştan İaşağı süzdü ve hakaretle güldü. |Şu cevabı verdi: — Bu adamın masalına Şah hazretleri elbette inanmıyacak- lardır. Ona bakarsanız sizin bir |memurunuz — eşkıyadan — başka birşey değildir. Kafesin arkasından Mihrünni- sanın sesi fımıldadı: — Hem de öyle âdi bir eşkıya Kumaşları çalıp kaçarken al bir şal atın ayaklarına dolandı. Hayvan yere yıkıldı. vergi me- muru güç halle ayağa kaldırıldı. | — Bu sözler o kadar hafif bir ses- le söylenmişti ki yalnız Cihangir Kulağımıza Çarpanlar Metaksas Hattı Kaça Mal Oldu Bugünkü haritamız üzerinde gös- terileti <Melaksas hati 6 milyar 500 milyon Grahmiye, yani iki mik yar frange mel olmuştur. Yunan ordularının merkez — cep- hesinde Pindus dağları vardır. Te- peleri 1300 - 1700 metre yüksekliğin dedir. Bu dağlarda ve eteklerinde bü yük askeri harekât yapmak imkânr yoktlur. İtalyanlar, garptan ve şarktan ller İlemek — istediler. Garplen Yanyaya ve Tepante'a, şarktan Selâniğe doğ- Tüne Fakat, bu ikl cephode «Metaksaa hattır na çarpırlar. Bu hat, 1930 da yapılmıştır. Birçok hafif beton is - tihkkmlardan İbarettir. Ve ciddi as- kert bir müzladır. İsviçrede Kumaş, Sabun ve Ayakkabı Satışı Yasak Edildi İsviçre, harbe girmediği halde har bin Zahmetlerini çekiyor. Hariçten getirdiği iptidal maddeler, harp do- duydu, Mihrünnisanın sesini bin- | layısile gelmiyor, gelmediği için de lerce kilometre uzaktan duyabilir- di. İşittiği sözleri hiç düşünme- |den aynile tekrar etti: — Sen hem de &di bir eşkıya- n, Bürhan Han... Seni görenler İvar: Kumaşları çalıp kaçarken al bir şal atın ayaklarına dolan- miş. Hayvan yere yıkılmış, zorla kaldızmışsın. — Buna ne diyecek- sin? Bürhan Han aarardı, — soldu. 'Taş kesildi. Ağzını açarnadı. Tüca car da hayretten dondu. Evet, al gal çalınmıştı. fakat bünün atın Tayaklarına dolandığını Şah nere- den görmüştü? Bu altın çanda tılam mi vardı? Bütün divan heyeti Bürhan Hana karşı gazaba gelmiş ve Şa- hom bilgisine ve adaletine de ha; ran kaknıştı. Bürhan Hana ağır cezalar verildi. Tüccar da hem eşyasına — kavuştu, hem ihsan aldı. Saraydan çıkarken kendi | kendisine dedi ki: — O genç, güzel hocaya uyup / yei, Ve bir zamanlar dünyanın ra çiftliklerden dağ başlarındak! ko- | Taviçre sanayti güçlük çekiyor. Tsviçreliler, ne olur ne olmaz diye Birçok şeyler salın alıyorlar, stok | yapıyorlar. Bu yüsden birçok şeylerin fiyatla- rı yükseliyor ve Birçok llizumlu şey- der ortadan kalkıyor. Teviçre kükümeli, bunun önüne geç mek için keten, yün ve pamuklu ku- |maşların satışını külliyen yanak et miştir. Sabun, ayakkabı satışı da yazak- | ÖT tır. Stok yapanlar, bunları derhal ia- İde etmek moecburiyetindedirler. Ak- 6i takdirde ağır cezalara çarpılacak- Dtardır. ! Soğan Kabuklarının İnceliğinden Sevinenler Fıkramızın serlevhasından bir şey bir şey anlaşılması da mümkün de- dir. Bunu Hizlere izah edeyim. ımk'lrm söndürülmesi veya l hava — hücumlarına karşi pasif korunmanm Zaruri ieldı- Ki Dir Ledbirdir. ehemmiyeti hepimiz için müşterek bir müdafaa vasıtam. dir. Gündüz yapılan hava — hücumları, av tayyareleri ve tayyare defi ailâh- darı ile diğer müdafaa tertipleri sa- yesinde gece hücumlarından —daha iyi ve veriml! bir tarzda defedilebi- dir. Halbaki gece karanlığı bu silâh- rartınası Jarın ve hele av tayyarelerinin faali- | yeline, yani düşman tayyarelerini görmelerine mâni olur. Londraya ya- prmakta olan Alman gündüz hücum larmım çök tâyyare ziyama rafğman tesirleri nisbeten azdı. Gece hava hü- Cumları ise türlü türlü müdafaa sis temlerinin fasliyetine Tağmen vasa- t olarak gecede bir tayyare kaybet- tiriyor, buna karşı maddi hasart a ftirıyor ve insan zaylatını. ço Baltıyor. Gecenin karanlığı tayyarenin sey- rüseterlerini ve mühim hedefleri seç münlerini güçleştirdiği gibi bombar- | dirman nişan ületlerile nişan almıya da ümkün vermez. İşte hu sebepler- anlamamış olsanız gerek... FPilhakika | gece den dölayıdır. Ki işiklar söndürülür. Hiçbir Ziyanın hariçten ve havadun |görümemesi — esantır. “Tayyarelerin seyrüseferlerini — zorlaştırmak için alınan bu tedbir yalnız bazı ge- İhirlere Xalmaz, büyük bir mıntakar | Mattim olduğu üzere mağlüp Gi « |ya ve ekseriyetle bütün bir memle - duktan sonra Frania Adeta - katlık ket sahasına şâmil bulunur. Ba hüc- da altın çanı çaldığıma ne iyi ete | 1L l LAt olan ve mebau- yun ağıllarına kadar tatbik edilmesi len her şeyi bulunan Fransa bugün | ve bütün memleketin karanlık içinde mişim ! (Arkası var) BULMACA Tartı - Hükümdarların evi 3 — Ba> na ait bir yer - Bulunmasma çalışı lan 4 — Ateşliyen - Değnek & — Be- yağ - Ziyan - Sanat 6 — Danuk * 'Tenvir âleti 7 — Kodat - Yürüdüğü- müz yerde kalan - Peri 8 — Bir kar a merkezi - Suyunu çıkarır 9 — Teş vik edatı - Doğurmuya yardım eden 10 — Yüz » Alfabenin son iki harfi » Nida 11 — Yapma « Dinlerime, — Ekin biçer - Bayat değil 4 İbadet - Kaymakamlık Kantın - Tstifham şen bir yer 10 — - Sarhoş bağır- edatı - Bir emir 11 mast - Kurtuluş. EVVELKİ BULMACANIN HALLİ 1 — Rumazan * Şal 2 — Alâyiş - Kıfa 3 — Malül - Kimit 4 — Ayuk- HMI G — Zül « Kabil 6 — Aş - Hi Mötilerimi - ödemediğimi — iddin " Ben makbuzları aramak için Aç - Ma 7 — Kibar - Bar 8 — Kılı Caka © — Şimal - Bajam 10 — Asil- Makara 11 — Laz - Karamarn. & — Abes 6 — Değnek - Zemberek -| Çiğme, yut T — Sonu dervislerin -| Tazyik et 8 — İki şeyin artası - Rre kek ami © — Güzel - Portakal yeti- acnacak bir vaziyettedir. Ne yiy, İcek, ne giyecek, ne yakacak var, İbulundurulması kap eder. — Işıkların Karartılmazı yalnız hava hücumları | “Bu vaziyet karşısında Wransızlar | zamanizik mahatıs” bulunmaz. Harbin her şeyden istifedeye taşebbüs eyle- | devamı mikldetince buna riayet edi- ım.kıımnıı. Göçenlerde bir. ziraat mütahassısı halka şu müjdeyi vermiş tir. «Müjdel Boğan kabukları bu se- İne çok incet Kış hafif geçecek...> Bu haberden ümitlenen ümitlene- Bir. Pasif korurmanın bütün tedbir teri gibi bu da bir milletin medeni ve gozyal seviyesinin bir ölçüsü te - Tâkki olunur. Karartma hükmüne tâbi büyük ne, sevinen sevinene, şimdi birkac |bir aahada tedbirlerde Kusür eden | Fransız gazetesinde bu hanatsmnın keşfi tetkik edilmekte ve | birlerin kıymetini düşürmiye döğrülüğü — bildirümektedir. | olur. TEEAR A RESİMLE TLER'in Hayatiı _/3.' l ;_!’ Cd bunun SHd-(ok dll Oı,'_..',:,_H' çocuk) on yaşında... mektebinde düncü samf talebesi... Sonra diğer bir mek- tepte almanca, fransızca, hesap, — sten kuyor. En muvaffak olduğu ders — jimnastik... zirsat müte- |tek bir şehir veya bir ev bülün ted- sebep dör- stenografi o- Hitlerin elde bulunan ea eai Amzası.. Bu imzayı 10 haziran 1904 tarihinde arkadaşlarile bera- 'SAKIAAR Bazı şehirlerin geceleyin bulunma- S1 çok kölaydır. Taymis Nehri Lon- ayı, Karadeniz boğazr ite Haliç İs- tanbülü ele verir, Mehtaplı havalar işık söndürme tedbirlerinin tesirleri- ni ortadan kaldırır. Karanlık gece- lerde bile tayyaraler paraşütii tenvir İbombalarile hedeflerini aydınlatmak imkânını bulurlar. Gece bombardımanının zorlukları Bunlara rağmen derhal hatırlamak lâzım gelir ki, geceleyin uümümiyetle ve hele tayyare ile seyrüseler zor- dur, Seyrüsefer — âletlerini dikkatle takip etmek rüzgür inhiraflarını tas- h etmek, ufak bir inhiraf yüzünden hedefin kilon gina düşmek İhtimallerini düşünmek icsp eder. Gece - bombardıman tam muvatfakıyet talim ve terbiyesi Wıı;ımrmmı.—i ve tecrünelt tayyarecilare trelerce açı- nasip olur. Böyle olmakla beraber bazan hava şartları yine hatalara ve nâhoş vaziyetlere sebep olabilir. Bomba ise gelişi güzel değil, dik- Katle yapılan hesaplar ve — üsüllerle ve nişan âletlerile nişan — alındıktan sonra atılır. Bomba hedefin Üstüne geldikten sonra değil, tayyarenin ir. tifama ve süratine göre daha ileride Ki bir mesafodan bırakılır. — Meselâ 3000 metre yüksekliğinde uçan ve sü Fati saatte 360 kilometre — olan bir tayyarenin vurmak islediği hedefin 3200 metre ilerisinde bir noklada bombalarını salıvermesi iktiza eder, Bu noktaya gölmezden yani bomba- amı bırakmazdan evvel de nişan a)- ma hazırlığını yapar; tayyaresini rüz gâr yatağında ayni irtifa ve süratle tutarak nişan Aletile- bombayı bira- Kkacağı noktayı görerek yapılan bu hazırlık iyi yetişmiş bambardımancı- dar için en az (90) saniye devam e- der. Tşıkların karartılması iste bu nişan hazırlıklarınm yapılmasna en ur. Nişan âletlerinin de mühim rollerini ortaya kaymak için Ameri- Kalıların şimdiye kadar gizli buttuk- lârı va kimseye zatmadıkları nişan Aletini İngillalere vermiya muvafakat Hitler 15 7 hatassy vezifelerinde | diye kabul etmişlerdi. ettikleri hakkındaki haberleri söyle- mek kifayet eder. Karanlık gecelerde paraştil ten- vir bombalarının atılması ba nişan hazırlığının yapılmasını temin için- dir. Bunun da düşman av tayyarele- rile, tayyare defi topçularının dik- katini üzerine çekmek gihi arlukla- fi ve mahrurları vardır. Bu tafsilâtı vermekten — kasdımız | gıdur: Şehrin coğrafi vaziyeti ne kâ dar Kolaylık arzederse dtsin, hedefe isabot için bombardrmancıların nişan hazırlıldarını — güçleştirmek — ancak aşıkların söadürülmesile mümkün - dür. Bu cihetle R göstermek için ne söylense azdır. Karartma işindeki müşküller Karartma işinde halka düşen vazi- feler basit olmakla beraber ihmale müsalt değildir. Fakat âmme hizme- tine alt işler daha 20r ve daha et - rafirdır. Bir ev sahibi pencere ve ka- pilarınt dışarıya ziya sızmiyacak su rette kaparsa ve hariçten de kontrol ederse vazifesini ifa etmiş olur. Fakat mahalli hükümet ve beledi- yeler için iş bu kadar sede ve kolay İdeğildir. Sulh zamanındak! tenvir sistemi- nin harp tanvir sistemine derhal çev rilmesi için teknik ve mali zaruret- der başgösterir. Plân dahilinde hazir- kklara va vakile ihtiyaç hAsri olur. Meselâ Bokaklarda havagazı (a - nerleri varsa bunlar derhal aöndürü- demet ve bürün Ziyasi maskeye de müsait değildir. Bu tenviratın tama- men orladan Kaldırması lüzimge- bir. Şehirlerdeki münaksâlenin tramvay larla yapılması, elektrik aantralınım tahribi halinde bütün şehrin hizmi tini, faaliyeti ve Intiyacının tedarll ni felce uğratabilir. Otobüslerle mü- nakalenin yapılması en emin bir tarz İciarak görülür. Pakat bu da hazır - lığa düzüm gönterir. rarlıkta emniyet todbirleri için de mükermmel bir fırsal arzedı (Devamı: 8a 4, s. 4 )00 yaşında iken Leonding adın. da bir kasabada yaşıyordu. Bu kilisenin avlusunda (İngilizlere karşı Boerler) adh bir ber dağu tırmanırkan küçücük dağ esir almaca oyunu oymyan çocuklar onu lider etelinin hatıra defterine atmıştır. MELEK Sinsmasında Yeni Bir Büyük Film: SALTANAT KURBANL n el a) heverie: EDVİGE FEUİLLERE — JOHN Seanülar: 1,30 Bunrelerde İPEK Sinemasından da bilet alıp MELEK Sinçmasına geçebilirsiniz. IŞIKLARIN SÖNMESİ.. BORARLARIN KARANLIĞI SİZI KORKUTMASIN Bü Akşam ÖL AA L Satonları DİCK POWELL — ROSEMARY LANKXK — PRİSCİLLA LANE'İn yü- - 300 — 530 ve rattığı meşhur. FRED WARİNG verdiği dünyayı yerinden oynatan dilberterinin aleş kattığı, Brodray Kollejliler Revüsü Füminin göz kamaştıran ebedi DİKKAT: Şimal denizinde ik büyük hava taarruzu en son gelen Türk. ge Paramunt Jurnalda Suare saat 8 de Telefon: 43368 ARI LODGE oreanl 8 dedir. PENNESYLVANİANS cazının hayat şarkıların neş'e aşıadığı, — Holivud ihtişamımın azamatlendirdiği mürile piril piril yanıyor. bitişij | misafirliğe gittiği için evi boşmuş. | |Nesim bir gün Rafael Yanmaza: | — HIRSIZ KOMŞU Pencereden Girerek Mücevherleri Aşırdı — Keşki üçüncü kattan yu- varlanaydım da bu hale düşmi- yeydim. Ah Nesim başıma bu halleri getiren hep sensin! Bu sözleri Sultanahmet sulh birinci ceza mahkemesinde tev- kif edilen Rafael Yanmaz, suç ar- kadaşı Nesime — mahkeme salo- nundan çıkarken söylüyondu. Nesim Galatada Domuz soka- gında Bayan — Rafka'nın evinin inde oturuyormuş. Rafka — İkimiz de işsiz, ikimiz de açız. Bu gece bize gel kışı barlar- da geçirecek kadar bizi zengin edecek bir işe seni ortak ede- ğim, demiş. Rafne| iki gün evvel Nesime gelmiş, beraber yemişler, içmiş | |ler, gece yarısından sonra Nesim |dördüncü katta oturduğu odanın (|penceresini açarak: — Buradan pencere pervazla- rına tutunarak komşunun odasina geçeceğiz. Oruda yükte hafif ba- hada ağır ne bulursak bizim oda- ya aktarma edeceğiz, demiş. Rafael bu teklifi şaka sandığı için gülmüş: — Nesim, damiş. Ben kedi de- ğilim.. on beş metreden aşağı yu. arlanırsak tuzla buz oluruz. — Ben senin beline urgan bağ: larım. Ayağın kayarsa, yukanıya çekerim. — Sen geçmiyecek misin? — Ben de geçeceğim. — Evvelâ sen geç! — Hayır sen geç! Derken — anlaşmışlar, ikisi de birer camnbaz gübi pervaza yapışa- rak Refkanın evine geçmişler. Küçük süt, çay — takımları, altın İzarflar ve 1500 liza karmetinde İmücevbherat çalmışlar. Yine bir- birini urganla sarkıtarak çıktıkları odaya dönmüşler... Çaldıklarını paylaşmışlar. Rafka evine dönün ce hüdise polise aksetmiş. Polis iki kafadarı yakalamış ve dün bükimin önüne çıkarmıştır. Bun- lar kendilerini müdafaa oderler- ken: — Fakirdik, aç kaldık, şeyta- na uyduk, bu işi yaptık. Madam Rafka 30 senelik komşumuzdur. Kendisinden af dileriz, diyorlar- dı. Hâkim busmüdafaayı kabul etmediği için ikisini de tevkif etti. Şahitlerin çağrılması için duruş> | a talik edidi. L0 G GÜNDEN ÜNE Bir Felâket Akşamı Yazan: ÜÇ YILDIZ sıır— zelen Fransız mecme- arından birinde Fransız hükümetinin memleketi Alman. lara nasıl teslim ettiğine dair tüyler ürpertici bir sahne ver: Reyno kabinesi nazırlarının otomobilleri bir gece yarısı da- ğenik bir kervan halinde Paris ten çıkıyorlar; düşman botuba- ları altmda cenuba akım öden muhacir kafilelerini yara yara ertesi gün öğleye doğru Tur şehrine venyorlar ve içlerinde- ki yarı ölü insanlar - hiçbir gey hazır. olmadığı için « öteye beriye boşaltıyorlar. Asıl buhsetmek — istediğimiz sahne o akşam ortalık kararın. ken bu şatonun karanlık bir sa- lonunda kurulan nazırlar mec- Tisidir. — Cümherreisi — Löbrön | elektrik düğmelerinin yerini bu- lamıyan bir bedemeye eçik di şarı> diye bağırıyor. ve celee başlıyor. — Söz Veygandındır. O hulâsası gu olan — sözleri söylüyor: — «Ordu bana teslim edildiği zaman y işten geçmişti. Bu birkaç yerin- den kırılıp delinmiş olan biçare makineyi tamire ve akımı dur- dürmüya çalıştım, fakat muvaf- fak olamadımı; bir ikinci tecrü- be yaptım. Yöne olmadı. Düş- man iman ve silâh sayısı itiba- rile bize üstündür. Binsenaleyb | filen, hükmen, mantıkan mağ- lübuz. Yapılacak son bir teerü- be cordu ve bayrağın şerefir namma yapılmış beyhüde bir fedakürliktan başka birşey ol- mıyacaktır.> Dikkat edelim: Yapılacak son tecrübenin ondu ve bayrak gerefimi kurtarınaktan başka bir şeye yaramıyacağını — söyliyen başkumandan yani bir milletin ve bin senelik bir tarihin huku- | kunu müdafaa vaziyetinde olan adamdır. Meclisin ikinci büyüğü meş. hur Vertdün kahramamı Mureşal Petendir. «Düşman asker ve si- lâh sayım itibarile galiptir. Bi- naenaleyh biz mağlübuz, Yapı- Jacak son bir tecrübe ondu ve Bbayrak şerefinden başka şeye yaramıyacaktır> diyen başku- mandana o da bak veriyor ve teslim mecburiyetini kabul edi- ük asker böyle konu- şunca akar sular durimaz mi? Mamafih mecliste bu zalim mantığa karşı ufak tefek parla- malar oluyor. Fakat bunlar ka- fa ve vicdanlar gibi salonu da basan akşam karanlığı içinde yanmalarile sönmeleri bir olan saman alevleridir. Bir memle- keti henüz ayakta ve dipdiri iki buçük milyonluk ordusi rete sevkeden karar işle bir sahne neticesinde verilmiş- tir. | — Mareşal Petenin bir kere da- ha 1918 de bu mantığa uyarak yine Almanlarla bir anlaşına teklifinde — bulunduğundan — ve Klemansonun onü şiddetle azar- ladığından bahsederler. Öyle görünüyor ki Fransanın msil felâketine sebep bu nazik dakikada Veygandın açık mans | tığını, pürüzsüz hesabmı idrak | kabiliyetinden mahrum bir şe- fe malik olmamasından ileri | gelmiştir. Bu düğmeleri buluna- miyan — elektiriklerle — beraber kafalar ve vicdanların da korm kunç bir karanlığa gümüldüğü felâket akşamında — sordu ve bayrağın — gereli için yapılacak hiçbir fedakürhk çok değildir. Mantığı birakalım. Milletin ka- nandaki gizi şuur Ve kudrete güövenelim> — diyecek bir ge« Fransayı belki bösbütün başka mukadderet zik devamı (PL.), Konuşma, 1280 Program, 1238 Pasi heyeti, 12,50 Ağans haberleri, 1300 Fasıl he yeti programınım devamı, 1830 Ka> Yışık program (Pi.) 18 Program, 1808 Radyo caz or- kestrası, 18,60 İncesuz, 1915 Mosiki Kaleydoskop'u (PL.), 15,90 Ajana e- berleri, 1945 Seçimiş wuhtelif gar- kılar, 2015 Radyo gazetemi, 2043 Se çilmiş film şarkıları (PL), 1 Müsük |Dinleyici #tekleri, 2130 15 Z145 Radyo orkestrası, 2240 Ayana, habarleri, 2245 Daca müzği (PL), 125,5 Kapanış.

Bu sayıdan diğer sayfalar: