21 Eylül 1941 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MA zi a * ei ö Yaniı5 hazırlık 8 Kendimizden manın ve sevdi Yazan: Ahmet (Yarına hazırlık diye başladığım uzaklaşıyoruz Dünün milli mirasına ait iyi şeyleri kötülerden ayırıp çocuklarımıza tanıt- rmenin çoktan zamanı gelmiştir. î men olgun limon fiyatına satıl- “ Soruyorlar : Yeşil limon Bir okuyucumuz: €. Son günlerde şehrimizde renk, şekil, biraz da koku itibari- le aslına benziyen, fakat bir dam. la bile su vermiyen limonlar türe- di. Bunlar, ham olmalarına rağ- makta, açıkçası halk göz göre göre aldatılmaktadır...» Diyor ve soruyor; * — Bu limonlar nereden gelirse gelsin her hâlde belediye hâlin- den geçmekte, hiç şüphesiz ki, a. Jâkalı Emin YALMAN bu seri esaslı bir etüd mahsulü de- dar da bunları gör- mekte olmalarına — göre, bu İl- mon taklitlerinin şehre sokulma- ması ve bu suretle halkın alda- ortaya atılan geliş $EHİR. HABERLERİ — — F Odun fiyatları Odun fiyatlarını tesbit etmek Üze- ve muhtelif mıntakalarda tetkikler yapmakta bulunan Mürakabe me- murlarının odun fiyatları hakkında hazırladıkları rapor bugünlerde Fi- yat Mürakabe komisyonunca tetkik edilecektir. Malüm olduğu üzere Fiyat Müra- kabe komisyonu odun fiyatlarını tes. bit ederkııı Beledıye tarafından İğ- â ver Mürakabe komisyonu fiyatları bir mikdar indirmeyi düşünüyor İstanbula odun gönderen en mü. him merkezlerdeki fiyatları tesbit eden kontrolörler bu hafta içinde tet- kiklerine devam edecekler ve netice- yi bir raporla, komisyona bildirecek - lerdir. Geçen seneki fiyatlara nazaran, 160 kuruş kadar artan odun fiyatla- |* rının, önümüzdeki komisyon içtima. ında 100 kuruş kadar düşeceği tah- ğildir. Belki münakaşa mevzuu olur ve bir katre faydası diye imkânı yok| fiki Yarına diye ha. mudur acaba?.. 4Ö tıra gelebilecek meseleler o kadar çoktür ki hepsine birer birer işaret Ğ » / etmek ıiı.ım gelse bahsin sonu gelnez. Halbuki günlük bir la tah: . Bie T A ülü yoktur. Bunun için İ|stanbulda 676 ticari seriyi bu yazı ile keseceğim. Yarına alt olarak zihnimi işgal eden diğer meseleleri vakit vakit bu veya b şaya devam edeceğim.| Yarına hazırlık hakkındaki bir se- ride mutlaka yeri olması lâzım ge- len bir bahis vardır ki o da inkılâp devxrlerma mahsus şartlardan nor- mal şartlara intikal meselesidir. Bir milletin hayatında kök tutan ve yeni şartlara serbest bir surette uymak imkânlarını daraltan bir ta. kım taassuplar, cehaletler, bâtıl ve hatalı gidişler olabilir ki bunları gü- nün birinde topyekün silip süpürmek ve yeni bir devir açmak lâzım ge- lir. Bu maksatla hazırlanan — inkılâp hareketleri aklın hâkimiyetini temin eden bir vasıta olmakla beraber her şeyi ince elemeğe ve yaşla kuruyu, zararla faydayı sıkı sıkı ayırmağa vakti ve imkânı yoktur. Ortalık du- rulunca bir tasfiye hareketi yapmak üzere eskiden kalma ne varsa yıkar, geçer ve bir takım yeniliklerin te- mel tutmasına zemin hazırlar, Böyle bir inkılâp devrinde mazi ile muvakkat surette bir fasıla hasıl o. lur. İnkılâp geçiren millet kendi ken dinden uzaklaşır. Yeniliğe ait örnek- leri harici membalardan aldığı için kendi milli hüviyetinin zararına ola- rak bir müddet taklitçilik yoluna gi- der ve kendine ait iyi şeyleri de kö- tü bir mazinin mirası arasına katar. Bizde de çok tabil olarak böyle bir gidiş takip edilmiştir. İçinde hane. dan ve taassup gibi şeyler bulunan bütün bir devir (Osmanlı) adı altın- da kötülenmiş ve çocuklarımıza, ya- “kım mağinin; bü devre ait gibi görü- nen bütün mirasına fena bir gözle bakmak meyli verilmiştir. Halbuki böyle bir meyil, bizi ya- kın maziden başlayarak uzak mazi. ye doğru sevkeden sayısız yollarla bağlarımız l i ve bir şey yapmış olmayız. Böyle bâtıl bir gidişe devam et: mek, eskiden çirkin bulduğumuz ta: assubun yerine yeni kıyafette — bir frenklik taassubu geçirmekten başka bir şey değildir. Mazinin mirasına sahip çıkmanın, Türk varlığını, Türk ruh ve seciye- sinin mahsulü olan güzel şeyleri en. kaz altından kurtarmanın, onun iyi, faydalı ve güzel şeylerini geriliğe, çirkinliğe, riyaya, cehalete destek o- lan fenalıklardan ayırmanın, çocuk- larımızı bu asil köklere bağlamanın ve Türk varlığını kendilerine tanı- tıp sevdirmenin çoktan zamanı gel- miştir. Bunu yapmazsak kökten mah rum, renksiz, türlü türlü —yabancı örneklere uymağı marifet sayar bir nesil yetiştirmiş ve hele aradan bir nesil daha geçtikten sonra tamamile köksüz kalmış oluruz. Şunu unutmamalıyız ki bizim her şeye rağmen bekamızı temin eden amil, Anadolu köyünde mahfuz kal. mış olan Türk an'aneleridir. Bu kuv- vet membaını dağıtmak için çok mi- rasyedilik ettik, yarı bil- gilerle çok uğraştık, fakat hazine o kadar büyük ki şehirlerdeki taklitçi yarı münevverlere rağmen bugüne kadar biz| yaşattı. mak, diği rıporu nazarı mhırı. alarak, fi- yat tesbit etmişti. © " müesses2 varmış Ticaret Odası Bir adres kitabı hazırlıyor Ticaret odası yeni bir adres ki- tabı hazırlamıya karar vermiştir. Bu adres kitabında bütün sanayi ve ticaret müesseselerinin isim ve adreşleri sarih olarak yazılacaktfır, 1941 senesinin ağustos ayına ka- dap 676 şirket ve ferdi B göre Belediye tara: fından gönderilen memurla Fiyat Mü rakabe komisyonu tarafından — gön- derilen memurların tesbit ettikleri fiyat arasında çok mühim fark var. dır. Kontrolörler kesim mınta d Tit ktad Bugün İstanbul piyasasında geçen seneden kalma odunlar bile henüz sa- tılmamıştır. İstihsal merkezlerinden gönderilen odunlar da mühim bir yekfina baliğ olmaktadır. Öğrendiğimize göre komisyon ya- ki maliyet Mmasrafını, hayvan ücret- lerini, hamaliyeyi, motör fiyatlarını, toptancı kârını tesbit etmişler ve İs- tanbulda satılacak odunun bugünkü fiyattan yüz kuruş daha aşağı satiıl- dığı takdirde oduncuların kâr temin edebileceği neticesine varmışlardır. kında de bir içtima yaparak odun fiyatlarını yeniden tesbit ede- cek ve halkın kışlık ihtiyacı için, bütçesinden ayırmak mecbüriyetinde kalacağı oldukça dolgun bir meblâğ, makul bir fiyata indirilerek odun üzerinde ihtikâr yapılmasına mey. dan birakılmıyacaktır. teşekkül etmiştir. Bunların içinde üç adet fevka- lâde sınıf addedilen ve sermayele- ri bir milyondan yukarı olan a- nonim şirket vardır, Bundan başka bu müddet zar- fında 60 ferdi myessese ve 139 şir ket faaliyetten çekilmiş ve tasfiye edilmiştir. Bu müddet zarfında hiç kooperatif kurulmamıştır, 58 j ni- san ayı içinde olmak üzere 101 ko- operatifin kayıtları kapanmıştır. — »— — Yerli naftalinler rağbet görüyor Karabük demir ve çelik fabri. kalarında istihsal olunan yorli naftalinler büyük bir rağbet gör- sevdirmek ve varlığımızı bunlara bağlamaktır. l Maarif Haberleril , Birinci ve ikinci sınıfların ik- köksüz kalmamız demektir. İnkılâp devri bu mahzuru önle- mek için uzak mazide kökler ara- mıştır, fakat bunlar bugünkü haya. tın çerçevesine uzak olduğu için an- cak ilml bir münakaşa mevzuu ve bir his meselesi olarak tesirler gös- termiş, milli varlığa ait devamlılık düygularını tamire kâfi gelmemiştir. Yarma ait hazırlığımızın. mühim bir kısmı, normale dogm müsbet blr mal imtihanlarile son sınıf eleme ve sözlü imtihanları neticeleri dün maarif müdürlüğüne — bildirilmiş: tir, * Orta okul ve liselerde kayıt- lara devam edilmektedir, Bu sene geçen seneye nazaran müracaat ve kabul edilen talebe miktarları da- ha fazladır, * Yenikapı orta okulu müracaat ların çokluğu dolayısile kadroları dolmuş olduğundan kayıtlara niha. intikal devri mirasını hor görmek ve hariçten — gelen şeylere mutlaka «iyi>, €yeni> ve «ileri> damgalarını vurmak itiya- dından kurtulmaktır. (Osmanlı) kelimesi dün — mevcut bir hanedanı ifade eden bir kelime- dir. Binlerce senedenberi devam eden Türk varlığının asırları dolduran bi" kısmının (Osmanlı) damgası altında bir nevi dan propa. gandasının neticesidir. Biz bu de- vamlı Türk varlığını hâlâ (Osmanlı) diye ayrı tutar ve hor görürsek bu ktan — başka Va ya l HERGÜN BiR FIKRA GCehennem olun İkinci Sultan Mahmut devrinde, Yeniçerilerin kaldırıldızı ve Nizam askeri teşkilâtı kurulduğu lırldt, bir askeri mektep yet v isti mektedir. Sümerbank bunların Yarına ait hazırlığın en mühim bir|tonunu 180 Jliraya satmaktadır. kısmı, işte bu kökleı'l aramak, bul-| Şimdilik âzami beş tondan fazla Y ,|satış yapıl ktadır, eli (Akşamyr-fikimiz 24 yaşında Akşam refikimiz, yirmi üç ya- şını doldurarak, yirmi dört yaşına basmıştır. Refikimizi tebrik eder, neşriyat hayatındaki — muvaffakı- yetli yıllarının çoğalmasını dile- riz, —— ——— Gümrük Wuhafaza p p Başmüdürlüğü Ankara, 20 (Telefonla) — İstanbul Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğüne Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti birinci sınıf müfettişlerinden Zeki tayin edil miş, onun yerine de İstanbul İthalât Gümrüğü müdürü Suphi terflan tayin edilmiştir. TAKVİM 21 EYLÜL 941 Pazar AY: 9 — GÜN: 264 — Hızır: 139 RUMİ: 1357 — EYLÜL;: 8 HİCRİ: 1360 — ŞABAN: 29 Köprünün açılma saati değişti Önümüzdeki ay başından itiba: ren Galata ve Gazi köprülerinin sabahları açılma ve kapanma sa- atleri 15 er dakika ileriye alına- Afyon un dertlerı Hakkında malümat 9.9.941 tarihli gazetemizde Af. yonun bazı dertleri serlevhası al. tında bir yazı çıkmıştı, Afyon belediyesini alâkadar e- den bu yazı hakkında, Afyon Be- lediye Reisi B Kemal Aşkor'dan Belediye Reisi bir mektup alı |bu me—khıbunrîa Kendisinin Afyo- na tayin edileli bir ay değil, altı ay oldüğünü yaziyor ve diyor ki: «— Kasaplardan almakta oldu. ğumuz para, kesme ücreti değil, doğrudan doğruya —mezbaha res- midir, Barsaklar mezbahada ka- lir, sakatları da ayrı dükkânda satılır, Ekmeğin hiç bir zaman İstanbul ekmeğine — benzemeyişi, değirmenlerimizin fena, buğday- larımızın ise sarı sert buğday olu- şundandır. Hasan Bıdık'ın çıkart- tığı ekmeğin daha beyaz oluşu, randımanının az oluşundandı. Ha san Bıdık'da bugün, diğer fırınla- yın çıkardığı tipte, ekmek çıkar- maktadir,» “Afyon'un bazı dertleri,, serlevhalı yazımıza Afyon Belediye Reisi cevap veriyor Sayın Belediye Reisi, nüfus iş- lerine dair söz söylemeğe salâhi- yeti olmadığını ilâve ettikten son- ra, başka birisinden duyduğuna nazaran, nüfus memurunun da gayretli bir adam olduiunu sö)ll- KUT | Teneke tevziatı ———0 —— .. Yarından itibaren başlıyor Son günlerde şehrimize gelen bin sandık teneke levhanın tevzil- ne yarından itibaren başlanacak. tır, Tevziat zeytin yağcılarlâ kon- servecilerin ihtiyaçlari göz önün- de tutularak yapılacaktır, Tenekelerin içinde kalın teneke bulunmadığından İktısat Vekâleti litre olarak kullanılmakta olan ölkülük tenekelerin tedariki için hariçten teneke getirtmeğe karar vermiştir. Bu tenekeler getirilinceye kadar burada ölçü olarak kullanılan te- nekeler çift katlı ince tenekeden yapılacaktır, Iktısat Vekili şehrimizde İktısat Vekili Sırrı Day, dün sabahki ekspresle Ankaradan şeh- rimize gelmiştir, Vekil, İstanbul. da kalacağı birkaç gün zarfında işler üzerinde meşgul olacaktır, . Petrol - benzin ıh . a ihtikârı Fiyat murakabe bürosuna pet. rol ve benzin tevziatından dolayı bazı şikâyetler yapılmıştır. Bu şi- kâyetlere göre bazı büyük benzin ve petrol kumpanyaları konulmuş olan fiyatlar Üzerinden Satış yap- mak istememektedirler. Alâkadar makamlar, bu gibi ha reketlere tevessül edenler hakkın- da şiddetle tedbir alınacağıinı bil- direrek derhal faaliyete gcçrrgş— lerdir, — —. İkmal olunan modern ceza evleri Ankara, 20 (Telefonla) — Ad. yerek meh te ve bize, ken ne bır _Vnrdmı- c bulduğundan dolayı teşekkür etmektedir. Bitaraf bir muşnhıl sıfntıle ora- da bulunan arkadı halkın Hiye Vekâletinden öğrendiğime gö re, memleketin muhtelif mıntaka- larında yaptırılmakta olan modern ceza evlerinden, Aydın, Artvin, Bergama, Bartın, Kırşehir, Keskin dileklerine tercüman - olmaktan başka bir şey yapmadığına ve Be. lediye Reisinin de bunu hüsnü ni- yetle kabul ederek bize teşekkür edişi, bizi efkârı umumiyenin ter- cümanı olmamız dolayısile cid. den sevindirdi, Münakâşayı, büyük bir açık kalblilikle yapmaktan çekinme- yen kıymetli idare adamlarımız- dan Afyon Belediye Reisi B, Ke mal Aşkar'a burada âlenen teşek kür etmeyi bir borç biliriz. Kızılcah Malatya, Nazilli, GÜNDEN üN En is abetli hareket omanyanın - bir bir kadın dünyayâ bir çocuk getirmiş, No! rın bir tek başla başa çıkâ! böyle bir devirde dünyây$ gelmek bedbahtlığına v çocuk, kendi hesabına çok bir kaç saat sonra ölmü$- — j Ölmeseydi, güçlükler V€ İlk günlerden bışlııya.ı"'ı sonuna kadar sürüp gidoct Farzedin ki amne ka ne süt veriyor, öteki Kaf memeye asılmak isterse dakikalarda başlayan bir *” hası» ihtilâfı!... Çocuk tahsil çağına falardan biri zeki mi mı anlayışlı; öteki de mu odun, gabi mi gabi! gocuğa sınıfımı geçirtse lık, «çaktırsa» başka DİF Askerlik geldi çattı: A& zihnine tayyareci, öteki denizaltıcı olmağı koymut olun da bulütların üstile € dibini telif edin! Diyelim ki meslek intil kafa uyuştu ve kafaların yasi hayata atıldı. ş totalo / faşisto - nasyonal ler, ötekine de demokrat0 * komesial prensipler hâk? Allâh!.. Yahut kurmay oldu, sında mühim bir vazife biri yıldırım harbi ta «uzun harp, abloka ve yıP hinde. Düşman bu ılıtllw mesini bekler mi? Yahut da ticarete .uıııl fanın biri makul alışveriş V meşru bir kâra kanaat dÜY de, öteki spekülâsyon yap'P kazanmak hevesinde, Biraz düşününüz, aklıP gibi kimbilir daha ne ak tezatlar gelecektir. Bence bu acip mahlük * retile, yaşadığı kısa m en isabetli harekette b Sorunüz —— Söğyli Yalova ve Sinoba ait olanlı Ankara mahküm çocuklar ıslah e- vi binaları tamamlanmıştır. Bolu, Elâzıg, Konya, Balıkesir, Denizli, Manisa, Gümüşhane, Van, Ağrı, Dalaman, Muş, Sıvas ceza evleri- nin inşaatı da pek yakında tamam. lanacaktır, Ankar::ıda kızıl1 İngiliz ticaret mümessili İzmirden döndü Bir müddettenberi İzmirde bu- Junan İngiliz ticaret korporasyo- nu mümessili şehrimize dönmuş tür. öğ VARESA ü n göre İzmirde, alâkadar tüccarlarla, İn- giltereye sevkedilecek üzüm, in. -V“Çiment*o fiyatları tesbit edildi Ankara, 20 (A.A.) — İktisat Ve- kâletinden tebliğ edilmiştir: Koordinasyon heyetinin 198 sayılı kararile çimento fiyatları kâğıt tor- balar içinde veya çuvalları bilâhare iade edilmek şartile pamuk veya jüt çüvallar içinde olmak Üzere, portlant cir vesaire hakkında Bgörü Yi yapmıştir, İngilizler bu sene bilhassa Ege mıntakasından çok mıktarda mal VAKİT ZEVALİ — EZANİ | caktır, mesizi sstünbean PS a S GÜNEŞ: 5,46 11,36 TERFİLER ÖGLE: 12,07 5,57 | —Ankara, 20 (Telefonla) — İstan. İKİNDİ: 15,34 9,24 | bul maliye müfettişlerinden Ragip, AKŞAM: 18,09 12,00 | Afif, Bahri, Rıza, Niyazi, Arif Şa- YATSI: 19,43 1,31 İrik ve İzmir defterdarı Mümtaz İMSAK: 4,08 9,56 |birer derece terfi etmişlerdir, mübayaa edeceklerdir, için 20,70 ve çabuk sertle- şen portlant çimentosu 'için «süper si- man» 28,70 lira olarak tesbit, edilmiş- tir. Bu fiyatlar 22/9/941 tarihinden hastalığı Mektepler 15 gün geç açılacak Ankara, 20 (Telefonla) — Şeh- rimizde tesadüf edilen kızıl vak. itibaren mer'idir. aları dolayısile mekteplerin tedri- sata başlama tarihlerinden itiba- ren ön beş gün sonra l marada Fazıl Öner 80 içinde balık yetiştirmek tutuldum. Küçücük um yaptırdım. Renkli P dim., Fakat, hiçbirini dım. Bunun sebebini bi niz?. CEVAP — Akvariumuür su nebat ve çiçekleri & tabil bir muhit ve sıği lanmış, hem de bealı füsleri ile ifraz eti yen ve balıklara maği hamızı karbonun bu N€ çekler tarafından emiili” na mukabil havancık!& verilmesi temin edilmi$ dan balıklar çok istifâ' Hem çok yaşar, hem ge y karar verilmiştir. Bu karara göre ilkmektepler altı, ortamekteplerle liseler deon birinciteşrinde tedrisata başlaya- caklardır. 'Tek tesellisi Ödreyden gelen mektup- lardı. Ne güzel mektuplar ılıyordu' He]c bir inde Udalgor di ten ne tatlı tatlı bahsediyordu, Öyle bir memleket ki, çiçekler gece yarısı açıp görülür vo bu işin müzakeresine oza- manlar mülkiye nazırı bulunan Per- tev Paşanın reisliği altında toplanan ulema yve Ticali: mü- rekkep bir heyet memur edilir. Mü- zakere esnasında mutaassıp uüle- madan bazıları mektebin tesi- sine itiraz eder, bir kısım 80- fu rical de bunlara iltihak eder. Müzakere münakaşa şeklini a- hır ve bu münakaşa, müzakere oda- sının haricinde bulunan kimselere de bulaşır, herkes lâfa karışır, sö- zün kısası şiddetli bir ağız dalaşı başlar. Bu hengüme arasında daire- nin önünde bulunan bir mekep de çığlıklı bir anırtı basar. Tam o es nada, içerdeki heyet arasında bulu- Ban ve İçli dışlı münakaşa ve gütül- tüden sıkılan zamanının zariflerin- den meşhur Kethüda Baba, müza- here odasından fırlar ve: -©( olup gidin şurad içerde dırlayan ile dışarda bahleyin soluyormuş, Odrey'in mektup ları güzeldi, fakat garipti. Bazı coşkun we neşeli, bazan gönlü kırık ve mahzun gibi görünüyordu, Hayatına yeni bir İn- san girdiğinden hiç bahsetmiyor, hem de böyle birisi olduğunu hissettiriyordu, Sonra düşmanları olduğunu da söylü- yordu. K dan pek az bahsediyordu. k âşıktı. İskambil falında da öyle şeyler çıkmamış mı idi? Etrafında dedikodular ve kötü lâflar olacağını fal söylemişti. Faldâki kâğıtlar arasında kırmızı renk- te bir papaz sevgilisi, kara renkteki pa- paz düşman, kara renkli kız da dedikodu. cu bir kadın olarak görünmüştü Madam Turpin iskambil falında hiç yanılmadığı, na kaildi, Günler geçiyor, İşsiz ve gayesiz yaşıyan kadıncağız çok sıkılıyordu, Akşam yemek- lerinden sonra arasıra sinemaya gidiyor- du, Kiminle nereye gideyim? Diyerek de uzun günler evde kupanı- yorduN sizdi, Fakat rahatı birisi olsun farkedelim. Ttabile toplananları haşlar ve ko. ve iştihası ve yerinde olduğu için boyuna şişmanlıyordu. Gitgide hayat hak- kında bedbin olmağa başlıyordu, TEFRİKA No. 79 a fakat size ihtiyacım var, Hemen pazarte- si Brindiziden kalkan tayyareye binerek Yazan: Francis de Croissot du, Fakat epey zamandanberi mektup gel- miyordu, — Acaba beni unuttu mu? diyerekten üzülüyordu, Malaka,, ne uzaktı, Seyahat acentesinin önünden geçerken sahibine karşı hissetti- ği husumete rağmen durup ilânlara bakı- yordu, — Londra — Rahayang — Tayyare ile sekiz günde seyahat — Diye yazılar okuyordu, Şü medeniyet denilen şey ne yamandı, Mesafeyi orta- dan' kaldırıyordu, Malaka gibi uzak bir yere sekiz günde gidilebiliyordu, Bir gün Madam Turpin evde oturmuş yine fena halde sıkılıyordu. Hizmetçisi: — Yine buğgün hiç madam yemek yemi- yor, Halbuki yemeklerim fena olmamiş, lezzetli olmuş diye şikâyet ediyordu, Madam Turpin pencereden bakıyordu, Hava soğuktu, kar yağıyordu, Sokaktan Her hafta Odrey'den mektı bekllyor- ler şemsiyelerini açmışlar, omuzla- Çeviren: Rezzan A. e. YALMAN rını kaldırmışlar, üşüyerek yürüyorlar- dı, Rüzgâr bütün şiddetile esiyordu, Ma- dam Turpin düşündü: — Bütün-gün ne yapacağım? Nasil va- kit geçireceğim? Tam o sırada sokak kapısı çalındı, Hiz- metçiye seslendi: — Kızım kapı çalınıyor, Evvelâ şu el- mayı ver de öyle aç Herhalde mühim bir şey olmıyacak, Baytarın karısı gelmiştir mutlaka,, yemek vakti gelen misafir an- cak odur, Hizmetçi kapıya gitti. Biraz sonra elin- de bir kâğıtla geldi: — Bir telgraf ve bir havale gelmiş, madam, Madam Turpin elindeki elmayı yarı soyulmuş olarak biraktı ve hayretle dü- şündü: Kendisine telgraf ve para havale- sini kim gönderebilirdi? Telgrafı okudukça hayretten gözleri açıldı, Telgrafta şunlar yazılı idi: «Sevgili Madam Turpin, çok mesudum, Rahayang'a geliniz, Altı gün sonra bura- ya varırsınız Bana büyük hizmette bu- lunmuşs olacaksınız, Beraber oturacağız. Leffen yol parasını gönderiyorum, Eğer kabul ederseniz çok minnettar olacağım ve sevi ğim, Çin sokağı 124 numa- raya telgrafla cevap veriniz, Odrey Madam Turpin telgrafı tekrar tekrar yüksek sesle okudu, Kendi sesini duymak * ve bu mucizeye inanmak istiyordu. Tel- | graf ile gelen para havalesine baktı. «Otuz bin frank» diye yazılı idi. — Rüya mı görüyorum acaba? Melâni buraya gel, Diyerek hizmetçi kızı çağırdı. Kiz da: — Geliyorum, madam, Kahveyi hemen getiriyorum, Diye cevap verince: — Kahvenin sırası mı? Melani, çabuk gel, Melani söylenerek geldi: — Amma da aceleci olmuş bugün,.. İş: te kahveyi getirdim, Sonra odaya gelip te Madam Turpinin halini görünce: — Aman madam. ne oldunuz, Bir tuhaf haliniz var, dedi, — Şu kahve tepsisini oraya bırak da gel, Şu telgrafla gelen havalede ne yazılı? Oku bakayım, Ç(Arkası var), la ürerler. C. Kınok imzasile Şişli . _ı Y yucumuza: Şikâyetinizin, alâkalı N dikkati çekilmek üzert ğiniz sütunda neşri ve adresinizin bizce bilinmesi İâzımdır. LÜ riniz. HERGÜN BiR Y M a ciğır dili ilE v soğanlı yan! Sığır dilini etlerindel sonra bir gece, beşte hir de sirke katılmış su İ$* mız. Sabahleyin bir saat da bıraktıktan sonra * haşlayınız. Derisini yüt” niz şekilde doğrayınız, Bâ” da arpacık soğanını b içinde penbeleştirip çık cerede kalan yağa birdf katınız, üzerine bir yt ince kaleta unu ile bir toz hardal atımnız. n rak bir meyane yapımıZ ve A kepçe sıcak et suyu ile landırınız. Bu sırada dil e soğanları ve arzu dirde kâfi miktarda k0 tarını birkaç defne yap ıtuııı ve buna bir bels £ nız bir çay bardağı siyahı 7 hut iki yemek kaşığı İSP 4 yarım saat kadar orta *

Bu sayıdan diğer sayfalar: