9 Aralık 1929 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
arn 4 üncü Sahife YARIN ilâyet Emanet Adliye Maarif Liman Polis haberleri $ 18 Yaşında J (Viüyet Emanet Âdiye Maarit Liman Polis haberleri ) IBütçede yeri olmadan cebe Muhtelif haberler Adliyede: AYASOFYA CİNAYETİ MAZNUNLAR ASLİYEYE * VERİLDİ , Evvelki gün Ayasofyada bir cinayet olmuş ve polis Hüseyin — Efendinin — oğlu Cemil Efendi öldürülmüştü. | Bu cinayet tahkikatı dün Adliyeye intikal etmiştir. Gazetelerde — yazıldığı gibi bu cinayetten maznun bulunan — yalnız Benzinci İsmall değildir. Dün bu cinayetle alâka- dar olarak 5 kişi Adliyeye teslim edilmiştir. Bunlar İsmail, Emin, Nuri, Mustafa ve Hüseyin Neciptir. Maznunlar — hakkında Ayasofya Polis Merkezince tanzim olunan evrakı tah - kikiye — müddeiumumilikçe istintak dairesine — veril - miştir. MÜHENDİS SUPHİ B. Müddeiumumi vazifede sui- istimal yapanların tecziyesini istedi Şehremaneti tamiratı mü- temadiyen mühendisi iken vazifesini sulistimal ve bin küsur İlirayı ihtilâs ettiği iddiasile muhakeme edilen Suphi Beyin muhakemesine devam olundu. Muavin Cemil B. maz- nunun ihtilâs cürmünden| Süat B. dün icra dairelerini |liyordu. Hey'eti umumiye'rana kadar ikmal olunacak- İminde iki çocuk — yaralaf beraetini ancak — vazifeyi l1— GERİ ALINACAK: Müdürün yerine geçen zat heray 600 lira almış, bu nasıl iş? içtima etti: Baremin tatbikma kadar vip edildi. Zahihliğin serbest | misyona şehremini muavini emanet memurlariına verilen Y)15 zammin memurlarına da teşmili hak- kındaki tezkere bütçe encü- menine havale edildi ikinci celsede, geçen içtimada Va. ridat kısmı müzakere ve ka- bul edilen Karaağaç müess satının masraf kitmina İtetkiki hesap Taporu kıraat edilmiye başlanıldı. Müesse- senin maddelerinde yapılan münakaleler hakkında bir sul istimaleden mücrimiye- tini istedi. Şehremaneti vekili Eşref B. müdafaasında Suphi be- yin Emapeti izrar ettiğini ileri sürerek zararı şahsi istedi. Maznun müdafasini tah- riren yapacagını söylediğin- den mahkeme talik olundu. Yeni icra reisi dün vazifesine başladı Yeni icra relsi Üsküdar müddeiumumisi Süat Bey vazifesine dün başlamıştır. teftiş etmiştir. — Tefrikanızı Rmanınızı keser - kırarsanız indirilen paralar 2— GERİ VERİLECEK: Fakat bu zat meclisi idare azasıdır. Mezbahaya fayda- sı da dokuünmüş! Cemiyeti belediye dün|münakaşa cereyan ettise deldürü zeki Beyin riyasetin- idare meclisinin icraatı tas- 'olnmaı teklif edildise de bu -| . » « darül'aceze'ecihetin butçenin müzakere- | cektir. sinde —mevzutt bahsedilmesi tensip olundu. Mezbaha mü- düriyetinin lâğvedilerk mec- lisi idare azatından birinin bu , vazifede tavzif olunduğu ve kendisine bütçe de olma- t|dan G00 Tira tahsisat verildiği cihetle bu paranın istirdadına, ancak mücsseseye olan fazla hizmetine binaen bu meblü- gan kendisint ikramiye ola- rak verilmesine karar verildi. Bundan sonra karaağaç müessesatinin mustakbel ida- re şekli hakkındaki encümen mazbatası okundu. Burndan müstakil bütçe ve pilanço ile idarenin öon aylık tecribesinin müsbet neticeler verdiği cihet- le bu şekilde idareye gine devam olunması, müdür va- zifesini gören murahhas azaya ayrica her ay İ00 lira tah- giasnt itası ve mürakipliğin senelik ücretinin bin liradan 1500 liraya iblâğı teklif edi- bunları aynen kabutl etti. | TARİFE KOMİSYONU TOPLANIYOR Altı ayda bir defa top- lanarak liman vesaiti nak- liye tarifelerinin komisyonu, on beş gün sonra toplana- caktır. Deniz ticareti mü- de teşekkül edec olan ko- 'Hamit Bey de Iştirak ede- Komisonun bu ictimammn- da, Şirketi hayriye vapur bilet ücretlerind tenzilât yapılması muhtemel bulun- maktadir, DARÜLFÜNUN DİVANI TOPLANMADI Darülfünun divanı dün içtima ederek yeni vaziyet hakkında görüşe- cekti, fakat Emin Neşet Ömer B. Ankaraya gitti- ğinden içtima tehir edil- Uliştir. Vilâyette: Avrupaya gidecek mülkiye mülettişleri Tahsil — ve — tetkikatta bulunmak üzere altı mülkiye müfettişinin Avrupaya izamı kararlaşmıştır. Henüz intaç edilmiyen iskân dosyaları idaresinde intaç edilmemiş 800 dosya kalmışiır. Bunlar altı hazi- tır. benüz |oturdukları sırada tab bir Rum kığU kayboldu t Dün zabıtaya bir vaki olmuştur. Bu ihbarda 18 yaşıtf *” genç bir Rum kızının bi bolduğu bildirilmektedir,; vi saatlir görünmiyen bu Rü'GCe kızı, Küçük pazar şerbetel İlri sokağında Hacı Mihal apöfları manı sahibi Mihal Efeniğti. nin kızı Züi dir. b Polis — müdüriyeti nar genç kızın aranmasını bülklı polis merkezlerine etmiştir. 4 Sıtkı B. paralarını çaldırkat Sirkecide Uzun köfü V. otelinde oturan Sıtkı eftihiyı dinin altmış Hirası çalınmıştiY'be Şüphe üzerine R efendi hakkında tahkiki başlanılmıştır. Denize düşen acenta kâ Evvelki gün Galata yo salonu önündeki isk vapura gitmek üzere dala binen Aacenta Aleka denize düşmüş fak'ih kurtarılmıştır. A S Palto çalan müşteri İm Evvelki gün Eminönün'ğh Halilin kahvesine gelen P? K müşteri kimse görmeden palto çalıp kaçmıştır. BİR KAZA larını temizlerken elleri e I tiğe gelmiş Ali ve Veli “in muşür. Cear A Tet — 10 Hakikat öyle idi, Mustafanın zannettiği gibi idi. Gelenler istintaka memur olan pşaa efendilerdi. Bugün vazifelerinin son kısmını bitireceklerdi. Mıyı:ı.npırkinci salı günü de böylece sabahtan ta... öğleye kadar sual cevaplarla geçti. Azalar Süleyman Paşanın imzasını alarak gittiler. Onların ardından muhafız Mehmet Paşa geldi: — Geçmiş olsun Paşa hazretleri, efendimiz. niye merak buyuruyorsunuz? dünyada neyin kolayı bulunmaz efendim, hemen emir buyurun. Bendeniz - her türlü fedakârlığı göze alırım. Yalnız iyi düşünün karar veriniz, diyip gitti. * Çok şey, Süleyman Paşa şimdiye kadar aldırıp ehemmiyet vermediği, bir muammayı halleder gibi oluyordu. Mehmet Paşanin dokunaklı sözleri ile hizmetçi Mustafanın kaçıp gitmek, buralardan kurtulmak teklifleri arasında bir mü- nasebet mi vardı? Yoksa bütün bunlar arasında Paşanın şim- diye kadar anliyamadığı gizli rabıtalar mı vardı? Fakat ne münasebet.. Mehmet Paşa dedilen zat keyfine tabi adamın biri idi. Bunu Süleyman Paşa da bilmiyor değildi. Şu halde Mehmet Paşa ne diye Süleyman Paşayı kaçırmaya kal- kınsın, hizmetçi Mustafayı teşvik etsin ... Öyle ya, Bu işte Mehmet Paşanın ne faydası olabilirdi ? Haydi Süleyman Paşa kaçıp kurtulsun. Bundan Mehmat Paşaya ne vardı ? Sakın kendi aleyhine kahbece bir tuzak kurulmuş olmasın ? Evet, evet tam istintakımın bittiği bir günde ortalık yere firar hadisesi çıkarak, Padişahtan rütbeler nişanlar almak ... Olsa olsa muhafız Mehmet Paşanın ancak şu oyundan istifadesi olurdu. Süleyman Paşa ateşler içinde yanıyordu. Şu dünyada ne wicdani kara adamlar vardı? . Kendi yüreğindeki yaranın acısı kendine yetip artmıyor- G Hİf A muş gibi, hınçlarını alamıyanlar halâ haraket vasıtaları İ ediyorlar zevklenmek istiyorlardı. ü Süleyman Paşanın Mehmet Paşa hakkında vermek istedil'k hüküm sadece bundan ibaret idi: Ne kadar yüklü ve ağır bir k: hüküm!.. Süleyman Paşa işlerin iç yüzünü bilse idi tabii böyle düşünmiyecekti. Öğle yemeğinden sonra paşanın endişesi büsbütün artmiştı: Bu gözleri pek adamlardan korkmaya başlıyordu. Bir iki saat sonra hizmetçi Mustafanın odada bulunmadığı sırada oda ka- pısi birden bire aralanmış âralıktan içeriye bir baş uzanmışlı: t Kapı arasından bakan adam teklifsiz teklifsiz içeriye giri yordu. Fakat Süleyman paşa bu gelen yabancıyı pek âlâ tani | yordu: Bu;, kendine ( Turhan ) adını vererek harp mıntaka- larında dolaşan şüpheli bir adamdı. | Bir defa “Rusçuğa,, gelmiş, Süleyman paşaya bir mektupta getirmişti. Mektubun avrupada bulunan (Mithat) paşa tarafın” dan yazıldığını iddia etmişti. Bir defa da Süleyman pasanın tevkifinden beş altı gün evvel “gelibolü, ya uğramış; İstanbulda bulunan hamiyetli vatandaşlerla “yeni osmanlilir* namına atıp tutmuş, Sültan Hamidin halini teklif etmişti. Süleyman paşa bu adamı bir casus zanediyordu. Ozamanlar iki defa yüz ver- meyerek deflediği şüpheli adam, paşayı burada da mı bulmuştu! Herif oralarda değildi. Kırkyıllık ahbabıma geliyormuş gibi gülüyor, ilerliyordu. Paşanın yanına sokularak dedi ki: — Paşam, burada durmayın, Bu gece kaçın. Hizmetçi Mustafanın getireceği sivil elbiseleri giyin. Gece İstanbuldan hareket edecek ecnebi vapurlarından birine binip gidersiniz. Memleket bu sırada sizden hizmet ve fedakârlık bekliyor. Bu teklif üzerine Süleyman Paşa hiddet içinde haykırdı :
