25 Aralık 1929 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

25 Aralık 1929 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

E İ ş % 25 Kânunuevvel İsmine kısaca: Klo derdik.. Bu isim şimdi — ne pzaman hatırıma — gelse bir hançerin kalbimin içinde döndüğünü his- | sederim. İKlo, sarı, kıvırcik saçlarile, mavi, ilâhi gözlerile daima hayalimde canlanır. Onu sevmiştim: Kalbim en iş'lll duygularımı ona anlatımş- Genç kızlığın mukavemeti azdır.;. Nihayet söylediklerimi hoş bulmuş, oda beni sevmişti.. Hayatımız; — taşkın bir bahar l;'lhün köpüren neş'esinin aymı idi, Ailelerimiz arasında sıkı bir Münasebet vardı: Her gün bera- ber gibi idiler, onun annesi ba- zen manidar bir bakışla annemi süzer, bazende benimki onun annesine tehessüm ederdi.. Bende ateş saçağı sarmıştı: Mektepten - diplomamı aldığım gün bu kâğıt parçasını doğru anneme getirmiş ve ona Israr etmiştim: — Haydi Klo için annesinden babasından bana söz al! Uzatmıyalım: Söz verilmiş, söz alınmış, ilk baharın bir pazar rıünüwlldnkm kalplerinde sevinç içinde biribirine kenetlenmişti. Çok seviştik: itiraf ederimki hayatımın en tatlı, en heyecanlı günleri bu günlerdir.. Ve bu gün ler pek az sürmüştür.. Klo ile nişanlandığımızdan dört ay sonra Klo'nun anası, bir | zenginlik nağmesidir. tutturdu: Bunu bir, iki, bef, on defa din- ledim, o kadar dokundurarak söy- | leyordu ki bir gün artık- süküt edemez bir hâle geldim. Bir iki acı söz bende sarfettim, aramız açıldı. içimden diyordumki: — Klo'nun anasile evlenecek değilim, yaaaa! Meğer bu gükümde aldanı- yormuşum. Çünkü, Klo göz ya- gı dökerek anrsının arzusundan hariç bir şey yapmadığını itiraf etmişti, Benim için yapacak bir çare vardı: Adiyo deyip gitmek. Bunun iÇin uzun bir yol lâzımdı, belki değişen muhit bana her | şeyi unuttura bilir. Düşündüğüm gibi yaptım: Klo arasına atıldı, ağlaşa, | ağlaşa ayrıldık, ve ondan ayrı- lırken kalbime bir taş basıp uzak- laştım. Anasının sesi halâ kula- ğima - geliyordu: — Kızımı âalacak gençmi yok? Onu Mni,ı tuvaletli, — şık apartmanı ve mütcaddit hizmet- çilerile görerek iftihar edeceğim! bahçesinin kapısından içeri gir- dim, Filhakika bahçenin taşından, toprağından, budanmış dalların ağçların terbiye ve tanziminden hayvanların, fıskıyelerin güzel- liğinden anlaşılıyorduki şu ibzal edilmiş servet mühim bir varlı- ğın şahididir. Ben ise Benise, cebinde kuru bir diploma ile birkaç yere baş vur- | duktan sonra nihayet mütevazı bir maaşla çalışmağa mecbur, çalışmazsam aç kalmağa mah- küm bir memur olmuştum! Böyle villa, tuvalet, lüks benim maaşımın kudreti haricinde bir hayal idi. apartıman, oto, İnce kumlu yolları çıtırdata- | rak yörüyordum: Olgun bir son bahar günü idi. kestâne ağaçlarının yaprak- ları sararmış, güneşe karşı olan- ları ise olğun bir meyva gibi kı- zarmışlı. ince, sıcak, mecalsiz bir rüz- gâr vardı.. İlerliyordum.. Köşkün kapı- | sına yaklaştıkça, kimseye görün- meden dönüp kaçmak, hatta evi- me gitmekte istical ederek oda- ma kapanmak ve bir deli ağlamak istiyordum! ve bu arzu- mla kendim alay ediyordum, hat | | ta emri vaki olsun işidilsin diye birkaç kere hiç lüzum olmadan öksürmüştümde.., istediğim'emri vaki oldu.. Ben köşkün kapısına doğru yol alırken bir tomar teş- kil eden şimşir ağaçlarının gölge- | sinde, havuzun başında bir dikiş ile meşğul bulunan Klo'nun kar- şısında kendimi bulunca durakla- | muüş, hatta şaşırmıştım. Bana bakıyor, fakat sesini çıkarmıyordu. Nihayet başımdan şapkamı çıkarıp: — Affedersiniz madam, sizi rahatsız ettiğimi bildiğim balde ziyaretiniz. arzusundan kendimi menedemediğimi itiraf ederim, demiştim... Ve ilk kelime dudak- larımdan dökülürken, madamın korku ve hayretle sandalyesinden sıçradığını görmüştüm ! Klo beni görünce şaşırmıştı, ne yapacağını tahmin edemediği- ni yakından anlıyordum. Yanına yaklaştım ve kemâli hürmetle elini öptüm. Klo,karşısında bana yer göşterdi, memnuniyetinden bahsetti, burada nekadar kala- cağımı sordu. Takarrür etmiş bir fikirle yapılmış ziyaretlerden olmadığı için lâf bulmakta ikimizde müş- kilât çekiyorduk! Küçük bir masa başında ça- ylarımızı içerken, o bana beni hiçte alâkadar etiriyecek beylik lâflar Aanlatırken onu süzüyor- duüm, güzel kız, yumşak bir damla, — damla mahvoluyordu. Nesi vardı? Hastam: idi? Mü- teveffa zevcinin matemimi za- vallıyı bu hale koymuştu? Bir aralık gözlerim ilerdeki tarhların arasında kumlarla oy- nıyan bir çocuğa ilişti. Demekki, Klo, bana şundan, bundan bahs- ederken gözlerinin daldiğı yolun üzerinde hayatının bedbaht mah- gibi | | gün azami Yerli mal ve millet tasarrufu Türkiyede günün en him hadisesini — yerli ve millet tasarrufu teşkil ediyor. Gazetelerin hararetle bahsettik- bu mevzua kısaca bizde mü- mal leri | bakalım. Türk ziraat istihsal yekünu senede 350,000,000 Türk lirası kıymetinde: sanayi istihsal yekü- nu 430,000,000 türk lirası... Türk senayiinde kullanılan iptidai madde miktari 222 ,000,000 derecesinde . — Amortisman bedellerini filan nazarı itibara almıyorum * —. Bu şekil dahilinde Türk sana- yiinin verimi 200,000,000 lira gibi bir şey kalıyor. Geri kalan bedeli de — 203,000,000 Jiralığı dahilinde, tedarik ediliyor. 29,000,000 Hiralığı hariçten giriyor. Tiçaret bilançosundaki senelik açık vasati 45 000,000 liradır. Bu vaziyet dahilinde, bu açı- ğın bir kısmı Şşu şekilde kapa- nabilir kanaatindeyiz: 1 — Ziraat istihsalinin artı- rılması ve bizde yetişmesi müm- kün olan sanayi şul l maddelerini dıhı':dçb:ıeg:îxıî?m 2 — İnkişafi sür'atle kabil olan ve en fazlâ ihtiyaca intr bak edecek olan Sanayi şubele- | rini biran evvel devlet elile tetis. 3—Bu işe veçhe verirken bugün- kü ihracatği eşyamıyla yerli mal fikrinin muvazi gitmesini temin, Başlıca bu noktaları nazarı itibara almak bizi beklenilen neti- ceye götürebilir. Millet tasarrufu Bu mevzu üzerinde de kısaca şunlar hrtıra gelir Tasarruf bir kısım ihtiyaçtan ferağat olduğuna göre kim en | fazlâ tasarruf yapmalıdır ve ki- min en fazli tasarrufa riayet etmesi lâzımdır? Bu noktada en büyük vazife hayat şartları yük- lara birinci saşta vazife düşüyor. Bittabi tasarruf işi bu suretle zenginden fakire doğru muayyen bir silsile vebir nisbettakip edecek- tir. Kabul etmek lâzımdırki, bu tasarruf yapan ve yapmak mecburiyetinde olan bir sınıf vardır. KEMAL AHMET S0 el lnlr e Kendi kendima düşünü- yordum ki; Klo, muhakkak her namuslu kadın gibi hareket e- diyor. . Ondan, ayrılmak için mü- sade isterken, sıkmak için elini beklerken, bulunduğumuz nok- tayı gölgeleyen kestane ağacı- nın dallarından kizarmış bir yap- fak ölgün, ölgün havada sallandı ve onun dikifi üslüne düşrü. Muhrip bir öksürüğü deffettik- ten sonra elini bana uzatan Klo herzamsn ziyaretlerimi bekledi- ğini, pek çok teselliye mühtaç olduğu şu günlerde bu ziyaret- | toplanan Türkiye, İrak, Filistin iptidai madde | | Hafız Sehbe hâlâ Küvveytte bu- | yor. Necit bükümeti Küveyt emi- | Jistin işleri hakkında şehadetini lerimin kendisine eyilik verece- #ini şarilıyordu. Dikkat ediyor- düm: gözü kumlarüstünde oyn- yan çocukla kucağındaki dikiş zstüne düşen yaprak arasında mekik dokuyordu. Pek eyi farkedemedimdi. am- ma.. zannettimdi ki Klo ağlı- yordu... Servete, Lükse, otomobile ve anasının bütün nasihatlerine rağ- men o, yine ağlıyordu... Zavallı genç kız. ve zavallı genç kadın... Sana zavallı genç ölü dedikleri zaman kimbilir ben ne olacağım? TüĞ HALİM HÜSÜN Kerbelada İraniler Bağdattan yazılıyor: İrak ile komşu İran arasındaki münasebatın son zamanlarda iyi- leşmesi üzerine bu ay zarfında Kerbelaya pek çok İran züvvarı gelmiştir. Bunun ticarete faidesi olacağı ümit edilmektedir. Çekirge kongresi Her sene muhtelif yerlerde ve Suriye hükümetlerinin iştizak ettiği çekirge mücadelesi kongiesi kânunusaninin onunda Kudüste toplanacaktır. Kongreye bu sene hükümeti- miz namına iktısat vekilliği zira- at umum müdür muavini Tevfik Beyin iştiraki kararlaşmıştır . Filistinde Necit hükümetinin memuru mahsusu Küveyltlen bitdirü Kıral İbı udün — müsleşarı lunmaktadır. Pek ziyade mek- tum tululduğu cihetle mumaileyh ile ingiliz. konaolosu arasındaki müzakeratın ne derecelerde ol- duğunu haber almak kabil olmu- rini memleketin idaresine malik addetmediğinden Necit asilerine dair onunla hiçbir müzakere cereyan elmiyor. Filistin tahkikatı Kudüsten bildiriliyo İngiliz tahkik heyeti Âli islâm | meclisi reisi Müfti efendinin Fi- | dinlemiştir. Dini rüesanın ifadesi alınmak — hususundaki usüle tevfikan tah- | | sek ve kazanç nisbeti geniş olan- | Fik beyeti müşarünileyhin ika-3| | metgâhına gitmiştir. Esnayı şeha- dette matbuât erkânı kabul edil- memiştir. Belçikr kıralının Mısırı ziyareti Kahireden bili yör: Belçika kıralı Albert önümüz- deki martın beşinci günü kıral | Fuata iadei ziyaret için Brüksel- den Mısıra müteveccihen hareket edecektir. Müşarünileyhin burada, bu gibi ziyaretlerde mutad olan za- mandan fazla bir müddet kala- cağı söyleniyor, Büyük muhaceret Kudüsten Yazılıyor: Kudüste toplanan gizli bir siyonist kongresinde, beş sene müddetle Filistine senevi 20,000 muhacir irsaline karar vermiştir. Mısırda pamuk mahsulü Kahireden: 1929 senesi pamuk Malisulü- nün 7,918,007 kantara baliğ ol- duğu ziraat nezaretinden bildi- rilmiştir. Amerikada fiatın tenezzülü üzerine burada da fiatlar düşmek- tedir. Pamuk piyasasında bir buh- ran husulüne mani olmak üzere verilecek karar müucibince hüküme- | tin piyasadan aldığı pamuk mik- darı 6250 kantara baliğ olmuş- * tur. Umumi kütüphane için Küdüsten: Ahiren vefat eden müsieşrik " doktor Boldismenin dair bir çok kıymetli asari muhtevi buly- nan kütüphanesini satın alarak umumi kütüphaneye ilâvesi te- karrür etmiştir. Bu kütüphanenin bedeli olan 3,900 mısır lirası ile nakil masrafı olarak 690 liranın ıtasına karar izin verilmiştir. - BORSADA İngiliz: 1023 Dün 20 bin ingiliz lirası üzerine müamele yapıldı İngiliz lirası dün Borsada 10- kunuşta açılmış muhtelif te- mevvüçlerdön #onra 1023.5 te kapanmıştır.Enyukarı 1030,5 idi. İsterlinin son vaziyeti hakkında alâkadar bir zat demiştir ki: Bu kapanış fiyatım son teref- füünden sonra husule gelen te- neüzülden beri tesbit edilen en aşağı fiyattır. Borsada dün yapılan İngiliz lirası satışları arasında en fazlâ satış Osmanlı Bankası ile Doyçe Öryent Bank yapmışlardır. Bunlardan sonra mühimce sa- tış yapanlar, İş ve Soviyet Ban- :îılındır. Borsada 20 bin İngiliz İrası üzerine munmele olmuştur. 'Selınlk Bankasızın vıılyellu;ıh'ı evvelden — borsa komiserliğinin Nazarı dikkatin? celbederek lâzım gelen tetkikat yapılmı tahkikiye Borsa idıre"ı;:cîl'ı::ikl: | kararile Maliye Vekâletine gön. derilmiştir. EKALLİYET MEKTEPLERİ HÂL TÜRK JAMELE YAPMIYORLAR Bazı akalliyet mekteplerinde kayit, yoklama, imtihan vesaire | defterlerile talebe karnelerinin hâlâkendi lisanlarimle yazıldığı ve basıldığı ve muamelâtın ta- mamen Türkçeleştirilmediği an- laşılmıştır. Maarif idaresi bugibi mekteplerin tecziyelerine karar vermiştir. Müfettişler azalıyor Emanet — kadrosunda bazı tenkihat icra edilmektedir. Ez- cümle üç müfettişlik lâğvedilmiş | ve Müfettişlerden Mahmut b. yeniköy ;dairesi başkâtipliğine tayin olunmuş ve İsmail ve Kenan beyler de su idaresi emrine verilmiştir. Satır yerine tabanca ! Mezbahaya getirilen hayvan- ların eski bildiğimiz şekilde zebh- olunduğu malümdur. Geçenlerde | bu usulün kaldırılarak Avrupa- daki sistemin tatbiki cemiyeti belediyede mevzuu bahsolmuş ve meselenin tatbiki emanete havale edilmişti Şehremrneti bu usulü muvafık görmüştür. Yakın- da tatbik edilecek olan asri usul şudür : — Mezbahaya gelen hayvanat tabanca ile öldürülecektir. - Rüsumatın motörleri — Rüsumat muhaf,; 'aza müdiriye- tinin deniz mühafazası için sipa- — riş ettiği beş motör yakında

Bu sayıdan diğer sayfalar: