29 Aralık 1929 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

Sahife 4 MEMLEKET HABERLERİ «Urlaya gitti, birkaç gün sonra gelecek !» İngilizin yükselmesine amil olan birsarraf İzmirden savuştu Bohor Mizrahi namında şeh- rimizin çok eski bir sarafının son- kambiyo mes elesinde ük | birrol sabibi olduğunu ve birkaç gün etvel gaybubeti nazarı dik- katı öelbeden bu şahsın polis ta- rafından aranıldığını yazmıştık. Yapılan tahkikat ve tetkikat neticeşinde Bohor Milrahinin teş- rinisanirin — sonlarında — yalnız Banko di'Romadan ?7,000 İngiliz | lirası mübayaa ettiği tesbit edil- | miştir. Kambiyonun tereffüune amil olan bu şahsın diğer banka- lardan da mübayatta bulunması | ihtimaline binaen alâkadarlar tarafından tetkikat ve tahkikat tamik edilmektedir. * Öabila — Bohor — Mizrahinin Fransaye firar ettiğini anlaşıl- mıştır. Hükümetimiz Fransa hü- kümeti nezdinde Bohor Mizrahi- nin derdesti ile Türkiyeye izamı hakkında teşebbüsatta buluna- taktır. Böhor Mizrahi ortadan kay- bolduğu zaman “Urlaya gitli, bir kaç gün sonra gelecek,, diye hü- Kümeti iğfal eden ailesi efradı hakkında da takibatı kanuniyede bulünacaktır. (Yeni Asır) * * TYorbalı halkına muzaheret Esnaf ve ahali bankasma ©- | lan borçlarını, üç ay evvel vadesi geldiği halde geçirdikleri felüket üzerine ödemek imkânını bulamı- yan Torbalı halkı barçlarının teci- | li için banka ve alâkadarlar nez- | dinde teşebbüsde bulunuyorlardı. Memnuniyetle haber aldık ki, Banka ile borçlu Torbalılar arasın- | da bir anlaşımna hâsıl olmuştur. ya- pılan anlaşmaya nazaran banka Torbalılarin'borçlarımı faizini pe- şin tahsil etmek suretile beş ay i- çin tecdit etmiştir, Tecdit muamelesi bir kaç gün içinde ikmal edilecaktir. (Yeni asıir) Fabrikalar teftiş ediliyor Sanayi ve mesai müdürü Naci ve Müfettiş Nâzım Beyler Berga- ma, Dikili ve Menemen havalisin- deki fabrikaları teftişe gitmişler- dir. Naci beye mümeyiz Eşref bey | vekâlet etmektedir. teftişat bir hafta devam edecektir. Müskirat inhisarı depo yaptırıyor Müskirat inhizar idaresi İzmir de, Bornovada büyük bir depo in- şasına başlamıştır. İdarenin bu de- posunun İnşaatı bittikten sonra üzüm mübayaasında yeni bir faa- liyet devresi açılacaktır. şimdiye | kadar deposuzluk yüzüdden fazla mubayaa etmek imkânını bulamı- yan İnhisar idaresi bu depoyu inşa ettirmekle üzüm stok edebilecek vaziyete geçmiş olacaktır. iyi bir teşebbüs İzmirin muhtelif mekteplerin- de tahsil etmekte olan 8 Türk ge- nci Türk edebiyatı tarihini ingiliz- ceye tercüme etmeğe teşebbüs et mişlerdir. Eser ikmal edildikten sonra Amerikada meşhur bir kütüpbane tarafından basılacaktır. | Cam üz! (Hizmet) atil daha teslim edildi Gazi Antep'in karakoyu köyü- nden Toz kara atlı bir şahıs ile di- ğer bir kişiyi katlederek cenuba firar eden mezxkür karakoyu köyü- nden Boz oğlan oğlu Mustafa ile Ulu masere köyünden Bekir karısı Asiye'yi öldüren aynı köyden Be- kir oğlu Ökküş kilis kaymakamlı- ğından yazılan tahrirat üzerine Â- zaz Fransız M. Laryest'in himmetile tutularak 20 stihbarat zabiti kânunevvelde şehrimize gönderi- miştir. (Kilis) üzüm fiatı yükselecek Borsaya gelen haberlere göre Avrupada Nocl ve sene başı - yor” tuları münasebetile üzüm mahsü lüne fevkalade rağbet gösteriliyor Avrupadaki mallar kâmilen salıl- mıştır Bu günlerde üzüm ihracat- | çıları Avrupaya mühim mikyasta üzüm sevkedeceklerdir. Geçen se- neden ellerde bulunan mahsüller tükenmek üzeredir. Bu baftadan sonra üzüm fiatlarının yükselmesi- ne intizar ediliyor, Faydalı bilgiler vt Cam üzerine çıkmıyacak Ve acak surette yazı yazmak buzulmıy: " için bu hususta kullanılan mü- rekkeb ibarettir: Su Boraks İspirto Balık tutkalı Mitil menekşe 500 gram 70 300 40 DYyüz ve dudak çatlaklığı El, Yüz, dudak elhasıl vücu- dün her hangi bir mahallindeki yarık vo çatlakları tedavi için şu terlip gayet faldelidir: Gliserin 10 gram Beyaz veya sarı 2 8 balmumu Acı badem ruhu Bunlar hafif ve mülayim bir ateşin üzerinde bir kabın içinde eritilir. Soguyuncuya ka- dar tahtik edilir. Bir kaba ko nularak vücudün çatlamış yerle- rine günde bir kaç kere sürülür. Bozuk peynirler ve Peynirlere nişasta, un ve saire karıştırırlar. Bu gibi mağşuşt pey- nirleri anlamak için , iyotlu suya müracaat edilmelidir. Peynir fe- na ise derhal mavileşir. ** Börsada intihap yapılacak Borsa meçlisi idaresi intiha- batı için beklenilen emir bu gün Maliye Vekâletinden gelecektir. Borsa komiserliği intihabat 25 Türk acentenin ismini âlete — bildirmiştir. Vekâlet acenteden 14 namzet seçe" cek ve isimlerini bildirecektir. Bundan sonra bu 14 namzetten yedisi Borsa acenteleri tara - fından intihap olunacaktır. İntihabata bir iki güne kadar t'l'illl' Ş'HZI _x':ı/m;ık in tertibi mevaddı atiyeden Türkiyeye bütün mefhumlar | gibi İctimaiyat ve iktisat mef - | humu da zavallı bir şekilde girdi. | Kimimiz mütedavil sermayesini haraketten alarak |yağ küpünün içine sakjayana iktisadçı dedik; | Kimimiz kemerine para bağlı- yana iktisat professörü diye bağ- landık. —Her mefhum - gibi bizö iktisat mefhumu da başka bir telakkı ve felç içinde girdi ! Dünya hareketleri mütema - diyen gözümüzün önünden geçiyor. Biz bunlara ancak bir sinemaya bakar gibi bakıyöruz, Plân yong diye bir harp borc- | arı meselesi ortaya Çıkıyor. Bu beynelmilel banka mesele- sini doğurıyor. İş yörüyor, nihayet Almanyada devlet bankası mü- dürünün modern deylet telakki- sine kafa tutmasıma kadar varıyor İki otorite ki, birbirini — kırıtık etmeğe kalkiyor. Sen veya ben!.. Diğer bir cebheden de Ame- | zikanın mali kuüdreti -önünde Avrupa eğilmek mecburiyetini duyuyor. Bütün beynelmilel politikacılar, iktisat ve İttimajyatçılar hare - kettedir. İngiliz mesaj partisi lideri ve Hükümet reisi bu mevzu yüzün- den söz söyliyor; on sene sonrası için kanaatlarını izhar ediyor. Briand . Avrupa — ittihadının neticelerini tahlille meşgul oluyor. Musolini, ölen Şterezman bu işin akislerini fakipten bir an hali kalmıyor. Nivyorkta — körülmemiş — bir hadise olmuştur! - Bir gün evvel milyarların sahibi bir gün içinde borsada iflas ediyor. Bundari bit ây'sonra da apar- tmanının Otuz dltineş katından kendisini Aşağı atıyor. Bir diğeri iflas ettimi bir gün evvel bebeği gibi sevdiği “altı Çocuğu ile karısını kesiyor ve intihara kalkıyor. — İçtimar — hastalıkların hatları daha derin bir şekilde anlaşılıyor. Dünya iskonto fiatları deği - şiyor. Bir sürü dünya hadisesiki, günü gününe takip istiyor. Çünkü bütün akisleri kısa bir zamânda cıhana Yyayılıyor. Biz hala klasisinin içindeyiz, Adam Smit şumu söylemiş !.. Borsa mı ? mutlaka arzu talep kaidesi var !.. Mesleki — teşekkül ... çaresi |.. Fakat bilmeliyiz ki, bu klasik tefekkür nihayet bizi Dünya hadiselerinden UZaklaştırıyor. Bu itibarla Türkiyede bir de yeni düşünüş ve yeni görüşe sahip yeni adam ihtiyacı vardır, İşte bu genç adam zümresi- dir ki, bütün hadiseleri - takip edecek musayyen sistemli bir mebdeden Yyörüyerek bize iktisadi ve içtimal sahada da yaratma kudretinin ne demek olduğunu gösterecektir. UÜmumi hayata iktisadi ve içümal bayatın esas olduğunu kabul ederek bunun — boşluğunu hemen hissederiz. Bu ttibarla Türkiyede yeni adam ihtiyacı vardır. KEMAL AHMET Necat ve ——— Bir tayin Yüzbaşı Şerif bey Yalva Jandar- ma kumandanlığına tayin edil - miştir. | | göz | Gönen Jandarma kumandanı | | ni halâ taravetini -Bir genç kız |ler söylerken: kuvvetli bir elek- GÜLECEK NE VAR? —0 Talebe Jean Garnot (Teyze) birahanesinde arkadaşlarına am- cazadesini taktim ett: — Hukuka kaydoldu artık bi- zimle beraber düşüp kalkaçak olan amcezadem Ronot'yu - size takdim ederim. Büyük bir hüsnü kabul Ronot da arkadaşlar rasında yer aldı. Teyze birahanesinin ismi Dira- hane sahibi beyaz saçlı genç ka- dina herkes teyze dediği içindir. O, birahanenin bütün genç müp- | terilerine fazla ikrameder, fazla hürmette bulunurdu. Bu itibarla bütün talebe, teyzenin birahane- sine dolardı.. Teyze —masaları — dolaşırken Garnot,amcazadesi Ronot'yu teyze- ye tanıttı. Genç çocuk, biraz mah- | cup teyzenin elini sıkarken ürkek bir bakışla ona bakıyordu. Bu kadın yirmi sekizinde ya vardı, ya yoktu.Fakat, şeffaf te- ile gibi- muhafaza ediyordu! Bakış- larının işlediği yer yürek idi. Sesi- nin güzelliği Insana musiki gibi te- sir yapıyordu. Tonot, o akşam diğer arkada- şları tle dost oldu, bundan sonra birahanenin esaslı müşterileri ara- sına geçti . Arkadaşları onunle bazen alay ederlerdi. | kikada bir şeye Birahane kapandıktan sonra | Jan,Ronot'nun apartmandan içeri | girdiğini gözlerile gördü. | Yaçi | Ertesi gün Jan, Ront'ya her şeyden haberdar olduğunu söyle- di ve kendisinden tafsilât istedi, Ronot bunu söylemiyecekti, frkat her genç mektepli gibi o- da işin cazibesine dayanamadı, başladı olanı biteni anlatmıya... —Gordüğün gibi herkes çe- kildikten sonra apartmanı kapı- sından içeri daldım, ayak sesle- rimi işitmesinler diye nefes bile almıyordum. Merdiveni güç belâ çıktım, birinc dairenin kapısına zorla vardım, Gölgeler büyümüş sanki kuduz bir canavar olup üs- tüme hücuma hazırlanıyorlardı. Ne ise... kapıyı ittim, kapı açılmış, teyze koridörün ilerisin- deki odasında giyiniyordu, yani soyunuyurdu. Kapıyıkapayıp ona döğru koş- tum, öpdüm, öpdüm... Diyebili- rimki o vücutte dudaklarımın do- kunmadıği nokta kalmamıştır. Yalnız şunu suyleyeyim: Öpe öpe gaşyolduğum bir da- sinirlendim ve gülmeğe başladım . Teyze bu sevişmeden aldığı na mütenahi bir zevkle zıngır, zıgir Ronot, teyzeye ©o kadur dik- katli bakma.Bu sözler söylendik- ten sonra herkes gülerdi. Bir ak- şâm bunu teyzeyede töylediler. Ve ona yeni aşıkını taktim et- tiler. Ronot, teyzeden af diledi ve böyle münasebetsizliğe — cesaret edemiyeceğini, arkadaşlarının ken- disile alay ettiklerini ileri sündü. bu esnada teyze tatlı bir merha- metle elini sıkar, ona güzel söz- trik her iki eli de sarsmıştı. Ronot, kendi kendine itiraf ediyordu ki, bu güzel beyaz saçlı kadını seviyordu. Teyze, kendi kendine itiraf ediyordu ki, bu güzel kuv- vetli köylü talebeyi seviyordu. « Akşamlardan bir akşam | teyze ile Ronot'un eli yine biri biri ile musafaha ederken bu te- mas tesirile ateş almışlardı! Ronot o akşam fırsatını bulup teyzeye | aşkından bahsetti. Teyze güldü ve dediki: — Bunun böyle olacağını tah- min ediyordum, ey... söyle baka- hm, benden ne istiyorsun? — Sami seviyorum, seni kol- larımın arasına alıp uzün Uzün öpmek ve sevmek istiyorum... — Pekâlâ benim güzel mek- teplim, pekâlâ ! Yarın akşam... Ronot ertesi akşamı deli gibi bekledi, akşam oldu, gece oldu, oherkesten evvel kahveye koş- muştu. Teyze ona dediki: — Gece yarısından sonra bu- rada kimse kalmayınca, avartma- nın dış kapısından - girersin, bi- rinci kata çıkınca karşına bir da- ire gelir, kapı açık bulunacaktır. içeri girersin. Bu sözlez ikisinin arasında te- ati edilirken Jan Ganotliçeri gir- di ve birşeyler olduğununifarkına vardı. Filhakika Jan, Ront'yu çok | sıkıştırdı isede bir şey anlıyama- titriyordu ! O sırada — saçlarımı avuçlamış beni yatağa sürükliyordu. | Titreyen sesile diyordu ki: — Ne için güldüğünü' bti yorum, başımın beyaz - saçlarile | diğerlerini muküyese ediyorsun, fakat düşün azizimki, baş bütün elem ve kederin acısını çektiği halde diğer taraflar öylemi ya? Acı ve kader saçları beyaz- latır, halbuki aşk ve rabıta, haz ve lezzet verir. Bunda gülecek ne Var... Sonra... Sonra... Bittim ve posa halinde oradan ayrıldım! HALİM HÜSNÜ Şikâyetler-temenniler HUNUNUKGUZGUUNMAUKGNKKUN Hem korucu, hem imam, hem muhtar Çemişkezekler yazılıyor: Gesmili nahiyesinin — Dimili kariyesinde Mevlut oğlu Şekip Ef. isminde bir zat vardır. Bu zat Kariyenin üç işini elinde tus tar, Hem imam, , hem muhtar, hem de ayni zamanda korucudür. Bu zatın ötedenberi köyümüz- de bir tehallüp ve tahakküm tesis | etmek İstemesinden biz fevkalâde müştekiyiz. Bu zat arada sırada gizli ni- kâh kıydığı gibi diğer birçok yol- suz hareketlerine de mütemadi- yen devam ediyor! Meselâ yaptığı — yolsuzluktan bir iki tanesini size söyliyeyim. Kendisi ayni zamanda korucu, ol- duğu için hat behat köylilere ait araziden istediği gibi odun kesi- yor. Bundan başka geçenlerde hal- ka cebretti. Hükümet tayyare bileti almanızı emretti|dedi. Köy- lüden para topladı. Fakât alınan biletleri ortaya çıkarmadı. Cebine attı. Bilmem ki, bu gibi haksızlık- lara müsamaha etmek doğru mu dı ve onu gece takibe karar verdi. dur?