6 Mart 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

6 Mart 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' v Sahife 5 ——— uuyı incil İsanın beşeriyetle alâkası olduğunu göstererek haz- reti İııyı yükseltmek — istiyor. Halbuki İsanın validesi de bir kadın olduğu ve onu karnında taşıdığı ve büyüttüğü İçin elbette diğer kadınlardan daha yakın olmasa bile İsa nazarında yaban- ci kadınlar mertebesinde olması lâzım değil midi ? Hayır İsa bunu düşünmiyor ve validesini hiffetle yadediyor. Halbuki islamiyet: “Velate- kul lehuma,, » peder ve validene 9f deme ve onlara sert söz töy- Onlara söz söylerken sesle söyle emir buyuriyor İslamiyet asri bir dindir. , , *Evlâdını senin asrın için değil, anın zamani için terbiye et» gibi düs- | turları cami bir din İsla- miyetten başka varmı- | dır. Bütüninsanlar Musavidir. Ter- cih yalnız fazilet iffet ve bilgi ile olur. Diyende işlamiyettir. üslimanlığı tetkik etmeden ufsuzlukla onun aleyhinde bulunmak doğru değildir. Vaz ettiği kanunlar en me- kanunlardır. Hurriyet, musavat, adalet, huriyeti tefekkür, İslamiyet dus- turl r. Her fazıl ve medeni beşerin l"'“'“!nu anladıktan sonra Olması kabil değildir, j İslâmiyette söylenmemiş söz tur, tatlı Hayretle bak- BEKTAŞİLİK-SÜNNİL ŞİİLİK VE FARKLARI!. | AFABm;âmnm | KİNE MÜSTENİT iİLMİ, CİDDİ TEFRİKA - 84 Müslümanlığı tetkik etmeden vukufsuz aleydarlık - yanlıştır | let mekteplerinin imtihanlarında ; tile Türk sanayiinin 'PE'['Kİ' tığımız Avrupa mütefekkirlerin- inbütünsözlerini Müslimanlık da- haçokseneevvel söylemiştir. İslamiyetin bu günkü ahlaksız- | lık,bu günki faziletsizlik ve gördü- | ğümüz terddi ile hiç bir alâkası | yoktur. (Devamı var) Maarif vekili : <akaale İstanbal mâarifini tetkik ediyor Maarif vekili Cemal Hüsnü bey dün İstanbul Maarif emane- tine gelerek, İstanbul Maarif iş- leri hakkında uzun uzadıya tet- kikatta bulunumuştur. Cemal Hüsnü bey bugün mil- | hazır bulunacaktır. Vekil Bey millet mekteplerine fevkelâde ehemmiyet vermektedir. Vekil Bey cumartesi Ankara- ya avdet edecektir. İ DÜyr ei Sanayi kongresi rmumgee — Her tarafta hazırlıklar başladı Dün ticaret odasında sanayi | erbabından ipekçiler toplanmış- tır. Bu içtimaa tasarruf cemiyeti muamelât müdürü doktorVedat Nedim Bey de iştirak etmiştir. Milli tasarruf işleri esas itiba- #nkişafile daha fazla alâkadar görünmek- tedir. Bundan dolayıdırki her sa- nayi şubesi mensublarının fikir- leri ayrı ayrı alınmaktadır. Ev- | velce de yazdıği veçhile 22 Ni- | sanda toplanacak — olan sanayi kongresinde toplamılan bu fikir- | daima göze çarpan bir nokta | birşekil almasına sebebiyet verir- Kıskançlık neler dnğurur? Geçen hafta 2-2 ye beraber biten Galatasaray-Beykoz maçın- dan bahsederken bazi başı boşların Galatasarayı çekemiyerek onla- rın oyunlarında hazır bulunup bir hadise çıkartmaya çalışdıkları- nıda ilâve etmiştik. Bu çirkin ha- reketler bizi yukardaki serlevha altında bir yazı yazdırmağa sevk- etti. Bugün ortada inkâr edilemi- | yecek bir hakikat vardır. Türki- yede (Spor) denildimi hemen ek- serimizin aklına derhal futbol geliyor, bu futbolda zihnimizde çok çirkin bir şekilde tezahur e- diyor : Rakabet, çekememezlik kavga kıskançlık .... Bu kelime- ler, Bizde futbolun daha doğrusu sporun müsavisi. Bilhassa kıskançlık Türkiyede sporun terakki etmesine en büyük âmil mesela Galatasarayı ele ala- hım, Bu kulübün futbol maçlarında var, Fenerbahçe tribünü — ve duhuliye tarafında bulunan bazı kimseler mütemadiyen Gala- tasaraylı futbolculara yuhalar çe- ker küfürler eder, zavallı futbol- cuları sinirlendirterek oyunun fena ler, bu hareketler yalnız futbol maçlarında değildir. Başka sporlarda aynı halmev- cuttur. Geçen sene Bebekte tay- yare cemiyeti menfaatına yapılan deniz yarışlarında bulunuyordum. Yanımdaki sandalda Altınordulu bir hanım vardı. Öyle zannediyo- | rum ki hanımlar arasında tek çifte yarış başlamıştı. Yanımdaki hanım heyecandan sandalın içinde zıp- layordu, nihayet yarışı Beykoz hanımları kazandı, Altınordulu hanıma baktım kendi kulübü kazanmadığı halde cok neş'eli idi. Kendisine bu neş'enin sebe- bini sorduğum zaman “oh: hınzır Galatasaraylılar kazanmadı ya: » diye bağırdı. Daha böyle nice misaller getirmek mümkündür. Galatasarayın bu sene futbol- | daki muvaffakıyetsizliğine sevi- | nenler unutmasınlar ki daha ilk beynelmilel — temasta — hasmını ( nakavt ) eden Türk böksörü bir Galatasaraylıdır. Memlekette sp- orun yükselmesine çalışan bir kulübü kıskanmak Memleket spor runa ihanet etmek demektir. caklır. AveSaRii: AYHAN Tefrika numarası:28 Pai efendi. Kara Kemal eger bizi yanlış yola tevketmek İstiyorsa İstanbuldan kaçmamıştır. . — Bunu nereden istidlâl edi- Yorsunuz ? Çünkü ikametgâhını kendi- tinden öğrenmeğe muvaffak ol- muüz adam akrabksıdır, — Akrabasımı? — Evet beyefendi. — Fakat bu zatın böyle bir Mahavra yapmağa cesaret ede- Seğini - zannediyor musunuz? — Bir ıhtimalden Üksstmik beyefendi. Polis müdürü Ekrem bey bu cevap üzerine katiyetle: — Hayır, o adam ihtimal verdiğiniz şekilde hareket ede- mez. Sizin derhal tarif ettiği evi bulmanız muvafıktır: Göre- ceksiniz ki (Kemal) orada otu- ruyor. Durmayınız, heman şimdi hareket ediniz, sonra o efen- diyi de birlikte götürmeniz V4- zımdır. Her ihtimâle karşi ken- disini — serbest — birakmâyınız. Anladınız mı? Memurlar: — Anladık efen- dim. Dediler, lerden istifade edilmeğe çalışıla- | Bu yazıyı okuyanlar belki bi- Ekrem B.: — Şayet bir hile yapmak tasavvurunda ise, i$te o zaman sizinle gelmege Sekinecek ve hakikati itirafetmek mecburiye- tinde kalacaktır: Eğer, ihbarında samimi ise, tüphesiz sizinle birlikte gitmek- te tereddüt etmiyecektir. Memurlar Ekrem Beyden al- dıkları tallmat üzerine odadan çıktılar. Kara Kemal Beyin ye- rini haber veren Zatın yanına döndüler. — Haydi birader, şimdi sizi alıp götüreceğiz. Tarif ettiğiniz eve birlikte gitmemiz lâzımgeli- yor. (Z) Bey, muhbire: — Siz bu- rada oturunuz, ben şimdi geli- rim, Dişarıya çıkdı. Oda dışında (E) Beyi gördü: — Birader, sen iki memur al, benimle geleceksin. Otomo- bilde beni bekleyitiz! dedi. (£) Kadınlar bir ticaret eşyası gibi kocaları tarafından satılıyor ! vrrrbibesece Birinci sahifeden devam | Bu hesap tesvive edildikten ve mukavele imzalandıktan sonra güzel İrma Mikael Leppinin malı iken Aleksandirin tahtı mülkiye- tine geçmiştir. Lappik hanei zevciyeti para- ları alır almaz tkrketmiş, ( Klişi) civgrinda (Jean Jores) mahallesin- deki ikamet ettigi evden çikmış- tır. Bu suretle zevcinin yeni sa- adetini temenni etmege başlamış- tır. Mikael Leppek z vcesini terk- ettikten sonra Amerixaya gitmek- ten vaz geçmiş , dalma sevgili İa- masını görmek ve tekrar ona ka- vuşmak için sahneye atılmıştır. İrmaya gizlice mektuplar ya- zarak: “Seni öldürecegim, tetrici, müthiş, ölüme seni mahküm et- tim ?, demege kadar şedit keli- meler kullanmıştır. Ayni Leppik İrmayı hemşerisi Aleksandra sattığı vakit mukave- | lesinde “*23 marttan Ben Mikael | Leppik, namusun ve şerifin üze- rine söz veriyorum ki, İrma üze- rinde hiç bir hukukum kalmadığı- nına hiç bir iddiada bulunmıya- bağımı imza ederim?!, diye kendi yazısıla yazdığı mukaveleyi imza ettiğini de hatırlıyormuş... Nihayet 4 kânunusanide Mik- kael fili bir surette harekete ge miş ve cebren sattini İrmasını ge- istemiştir. Fakat Alek- :ıı:mlchk gayet şiddetli bir surelta cevabı red vermişt r. Nihayet iki hemşeri Rus ara- sında bu satıs hadisesi büyümüş, tehlikeli bir vaziyet alarak dö- vüşmüşlerdir. Meselâ geçen hafta içinde | zim Gı—lı;ııırıylı_ ol:luğıı;ı;:ı; D zannederler, bunun böyle olma- dığını söylemeğe bile lüzum yok- tur. Son söz olarak şunu söliyebi- lirim ki sporu seven ve taktir eden Galatasarayıda taktir et- mekte bir dakika bile tereddüt etmez. A, Cevat Altınordu kulübündan: 7-38-930 cuma günü saal 2de Kadıköy Fener stadında İstan- bulspor birinci takımile hususi bir maç yapılacağından aşağıda |ıimlerî yazılı oyuncuların yev- mi "mezkürde ” futbül levazım- lerile kulüp binasında hazır bu- lunmaları ilân olunur. Şadan, Hakim, Faruk, Nec- Bilent, İzzet Hali., Hasan, Beşir, Sedat, Lâtif' Şevki, M. Şevki, Hüseyin Ali beyler. Bey aşağıya indi. (Z) Bey de Kara Kemal Beyin akrabasını .ıd'.— Buyurun! dedi. Birlikte Polis müdiriyeti ön”ne indiler. (E) Beyle memurlar - fenerleri yanan otomobilim yanında bekli- yorlardı. Kara mi, Kemal Beyin akrabası korkusundan sapsarı kesilmişti ? — Aman Beyfendi, —dedi— Bendeniz nasıl söyleyim. Aynı zamanda akrabasıyım. Rica ide- rim, beni mazur görünüz. Bu cevap, (Z) Beyle (E) Beyin yüzlerini güldürmeğe kâfi gelmiş- ti, Çünkü Kemal Beyin ık:-ıb.— sının kendilerine yanlış malümat vermediği nhıkkuh edidordu : “İkinci Kolordu satınalma Kanuyonundun: Paris 13 üncü Sen ceza mahke- mesine intikal etmiştir. Vaziyetin mahkemeye akset- mesi çok kimselerin merakını muclp olmuşlur. Hadise gerek mahkeme aza- larının ve reisinin hatta bütün Paris kadınlarının alâkalarını ce- lcetmiştir. Bir çok dedi kodular başlamış !... Satılan güzel İrma İvanoff, mahkemeye mübaşirlerle celbe- dilmiş İrma mahkemede : (Ben satılmak istemedim ) diye ağla- mıştır. Mahkemeye ibraz edilen evrak, İrmanın maatteessüf sa- tıldığını vuzuhla isbat edecek şe- kilde görülmüştür. Leppikın müdafaasını deruhte eden vekilleri M. Rene Fassat Tle .(lııl( Mariyer davayı kazanmışlar- ar. Güzel İrmayı satan ile alan iki hemşeri Rus arasındakl müca- deleyi mahkeme adilane bir su- rette hal etmiştir. Ve dünyanın hiç bir memle- ketinde zevcelerini satmak hakkı- ni kanunlar zevçlere bahş etme- diğinden bu mesele meskut kalmıştır. Aynı zamanda mahkemece ( tehdit ) mes'elesinden dolayı (Leppik) bir ay hapse ve 100 frank tazminat olarak te'diye etmeğe mahküm olmuştur. İşte gayri meşru bir surette iki Rus vatandaş arasındaki para için olan bu alış veriş bu surette neticelenmiştir. Mahkeme günü Parisin en meşhur ve zenğin kadınları bu şayanı dikkat mahkemeyi takip için mahkemeyo gelmişlerdir. Eyiside bu yroğe Emanet top yekün tetkı kata başladı Geçen pazar günü bayram olduğu, cihetle ekmeğe narh konulamamıştır. Emanet, bu pa- zar günü 18 günlük fiatları tet- kik ederek yeni fiatları tespit | eyleyecektir. Darülfünun islah edilecekmiş Dün darülfünun divanı ma- arif vekili Cemal Hüsnü beyin reyasetinde bir içtima aktetmiş- tir. Bu içtimada 1980 senesi Haziranda tatbik edilecek olan islahat programı hakkında mü- zakeratta bulunulmuştur. — — — Nasil olur? sizin de gelme- niz JAzımdır. Hem evi bizzat gös- termiş olursunuz. Kara Kemal Beyin akrabasi; israr etmenin beyhude olacağını anlamıştı : — Peki efendim. « Fakat bana müsade ıdıî:lıı.ıi’ı::. evi karşıdan göstereceğim, Kapı- nın yanına kadar gelemem., (Z) Bey: — Hay, hay, öyle yapınız. Yalnız bizimle gelip :vl gö’ıl:::e- niz kifayet eder. Dedi. Kara Ke- mal Beyin akrabasını otomobile bindirdiler. (E) Beyle (Z) Bey de birlikte bindiler. (Devamı L"_) İlinei Kolordu merkezinde ciheti askeriyenin inşa ettirdiği hamam mutfak ve çımllll'hln_enin natamam kısımları yaptırılmak üzere yirmi müddetle aleni münakasaya konmuştur. Inşaya talip olanlar şart- name ve pirojesini ğörmek üzere 2. K. inşaat heyetine ve pey sürmek üzerede Martın altıncı Perşenbe günü saat 15 te 2. K. mubayaat komisyonuna müracaatları.

Bu sayıdan diğer sayfalar: