9 Mart 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

9 Mart 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'-—- ARABİ, FARSİ, ECNEBİ ESERLERİN TETKL İLMİ, CİDDİ TEFRİKA KİNE MÜSTENİT ——— p — Yalan söyliyorsun, evet, 1spata muktedir olmadığın bir şeyi ıöyn_yırılı yalan söyliyorsun. Saad; — Onun ıspatı pek kolaydır, eniştenle hemşiren seni murdar bilirler, inanmazsan onlara git ve ir hayvan keserek Pişir ve onları yemeğe davet et bakalım senin elinle kesilen bayvanın tini yerler mi? bar Ömer bu' töz üzerine Saddan ayrıldı, coşkun bir halde enişte- tinin evine gitti, o aralık taba süresi nazil olmuş ve bu sureyi Hubab okumak için Ömerin €niştesi Salde getirmişti. Hubab sureyi okuyordu Ömer dışarı- danbu sesleri işitti,kapıyı şiddetle Vurmağa başladı, içeride Hub bı Ve okunan yazıları — gizlettiler kapı açıilmış, Ömerde içeri gİrmişti. Ömer eniştesine sordu: — Ma hazel henime semitu. Bu işittiğim ses ne Idi? Saadi Konuşiyorduk. söyleşi- yorduk| başka bir şey yoktu. Demişti. Ömer aldırmayarak souk kan- | hlıkla oturdu ve evde bulunan bir koyunu kesip ziyafet yapıl- Masını teklif etti. Koyunu kendi elile kesmişti, hemşiresi bu etten P yaparak getirdi, Ömer de: — Haydi bakalım sofraya dPlııııllı.-. Eniştesile hemşiresi : — O Bün oruçlu olduklarını söylediler. — Ömerde: — Yal demek -siz de müslü- Mman oldunuz değil mi? demesile *hiştesini altına almıştı. Hemşi- Tesi, kocasını kurtarmak için a- Taya girmiş ve başından yara- maştı. Bu vak'a üzerine kadın fevka- coşmuş ve : — Evet ben de kocam da müs- lüman olduk bakalım ne yapabi- lirsin ? demiş Ömer de “herkesin dediği gibi, — Bakınız ne yaparım, şimdi gider Muhammedi diye evden fırlamıştı. öldürürüm APA AZMALİN| SOW CÜLLLİ Tefrika numarası:31 bey ne derse ona göre hareket edeceklerdi: Ya nezaret altına alacaklar, yahut serbest bıraka- taklardı. Mes'eleyi Ekrem Beye haber Yerdiler : Bırakalım mı efendim. İhbar ettiği ev, hakikaten kara Kema- YPoy Tduğu binadır . . Dediler, l d is müdürü yüzü gülerekten sor- a ; yaYa.. Demek doğru çıktı? O halde Kemal) kaçmış mı ? 'emurlar : Maalesef ! efendim. Cevabını © o tülleti | Rİ!.. Za T Ömer yolda bütün bu mübim vakayli düşüniyordu: Muhammet çok küvvetlenmişti ! öyle mi? Bütün karşısına çıktığı adam- Jar Muhammedin kuvvetinden bahsediyorlar hatta enişlesi ve hemşiresi de onun taraftarı olmuş, | Muhammet partisi böyle kök sal- | Tarş ta onun haberi yok acaba anı T leri adamların söylediklerine ba- kılırsa ve — hadise muhakeme edilirse bunun imkânı olmasa İ gerek, acaba istikbaldene olacak?| | Aceba istikbal Muhammed için bir kudret hazırlıyor mu? A- nın tarafına geçmek doğru mu- dur ? hususile Muhammed de her yeni gelene iltifat ediyor kendisi- de oldukça memlekette korkulur adam sayılır Muhammed. tarafına geçilse aceba ne olur YaMuhammed| Pu muvaffak olamazsa! O vakit şim- | diki mevkii elden gitmez mi ? Ve üste de bir tehlike var mıdır? T bu zit düşüncelerle me- #gul iken yolda kendisile davası bulunan bir kaç kişiye tesadüf etti. Bunlarla Ömer arasında bir mes'ele hadis olmuştu. Ömeri ya- kalıyarak: haydi seninle putha- neye gidelim de davamızı orada Putun huzurunda fasledelim de- diler ve birlikte puthaneye doğru gittiler. Püthaneden çıktıkları vakit, Ömer, beyni alt üst bir halde ha- zreti. Muhammedin bulunduğu yere doğru gidiyordu. Hazreti Muhammet Hamzanın evinde bulunuyor ve taraftarla- rile konuşuyorlardı ? Ömer Ham- zanın kapısını çaldı. baktıkları vakit Ömerin geldiğini söylediler. Ömerin böyle kılıç ok, ve ya- yla gelmesi arkadaşlar arasında dedikoduya sebep oldu. Ali ile Hamza: — Pek alâ Ömerin kılınçlı gelmesinden ne olur? Ömerin ha- ddini bildirmek güç bir iş midir ? Hazreti Muhammet: — Alınız, içeriye getiriniz di- ye buyurdu. ( Dîvıını var ) A sSari AYHAN verdiler. Ekrem Bey : Gördünüz mü ? şimdi hu ada- mı yakalamak çok Müşkil olacak- tır, Sizin fikriniz, Mütalâanız ne- dir ? İstanbuldan çıkmağa muvaf- fak olmuş mudur dersiniz ? (Z) Bey; — Hiç zannetmem efendim. Zaten her taraf tutuludur! Salo- na kendisini ş$ahsen ve yakmdan tanıyan memurlar koyduk, Kaça bilirse ancak dahile kaçalbilir ki, buna da ihtimal verilemez ! — Ne gibi meselâ.. — Meselâ efendim imkansız- |öldürmek mümkün müdür? Gördük- lesinden mütevellit ihtilâf itilâfla | | dır. Günün birinde mutlak yakayı YARIN Türk-Yunan | İşleri bitm.k üzredir.Dün Ankaraya gidenler ; Hariciye vekili Tevfik Rüştü | bey ile mübadele komisyonu Türk | hey'eti relisi Tevfik Kâmil bey ve mübadele komisyonu — bitaraf delegeleri M. Rivas, M. Halştat ve M. Hendesson kâtiplerile be- raber dün akşamki — ekspresle Ankaraya hareket etmiştir. Ken- dileri şehrimizde bulunan meb'us- lar ile vilâyet ve — mübadele komisyonu erkânı tarafından teşyi | edilmişlerdir. Tevfik Kâmil bey hareketi esnasında bir muharririmize de- Miştir ki: Yunanistanla aramızda mu- allâkta bulunan mübadele mes'e- neticelenmiştir. Vaziyetten çok ümit vardırbu itilâfın nibayet bir hafta sonra imza edileceğine kanlim Haber aldığımıza göre bu , itilâfnamenin “imzasından evvel tarzı tatbikı hakkında bazı mü- zakerat cereyan edecek ondan sonra itilâfname imza edilecektir. Diğer tara'tan mübadele ko- misyonu bitaraf azalarını bir çok noklıd:ı hakem yaptığı cihetle mes'ele hakkında da hariciye vekilile bitaraf delegeler arasında ayrı müzakere cereyan edecektir. Bitarafların hakemliği kabul edip etmiyecekleri henüz belli değilse de bazı kayitlarla kabul edeceklerine ihtimal verilmek- tedir. verAK4 dadene Ağaç himayesi Kemahta iki sene evvel teşek- kül eden himayei eşçar cemiyeti hükümetin geniş muavenetile her tarafta teşkilât yapmıştır. Cemiyetin faaliyetinin çoğal- tılması için merkezi umuminin Ankarada tesisi takarrür etmiş- | tir. Bunun için nizamnamede tadilât yapılması lâzım gelmiş ve şubelerden gönderilen murahhas- ların iştirakile cemiyet umuml kongresini — İktisat vekâletinde | yapmıştır. Hey'etimerkeziye aza- ları ağaç işlerile alâkadar olan | zevattan mürekkeptir. Cemiyet merkezi umumisi Ankarada fa- | aliyete başlayacaktır. | Bd mniyet çenberi Memleketin yavrularını bil- gili, gürbüz yetiştirmek, “ Ya rın , emniyet çenberi altına almaktır. Çocuk haftasında Himayei Etfale yardım bu çen- beri kuvvetlendirecektir. SUNBURMRANMACINANAATANNERİ | ele virebileceğini bilir.. | — Neden? bir köye çekilip | durmuş olsa kim farkına yvara- bilir? — Aman beyefendi — tenha sanılan köyler, böyle zamanlar- da daha tehlikelidir. Şehirdeği saklanmak daha — emniyetlidir! Ekrem bey burada (Z) beye hak verir gibi görünmüştü: — Hakkınız var ., öyledir . O halde kara Kemal mutlak İs- tanbulda sıkı dostlarından biri- nin evinde saklanmis olacaktır. Siz ne dersiniz ? — Mütalâayı âlinize temamen iştirak ederiz. Beyfendi, esasen Kemalin metresini evde bulduk. Ekrem Bey yerinden sıçra- yarak yumruğunu masaya vurdu. — Metresi mi? Dedi... Fakat | ciye nazırı | için masruf olan mesailerinde © zat böyle yerlerden müstegni | olarak tanınmıştır., Yanlışlık filan | olmasın? Felâket —| | —e | Fransa'da z:mnulilıiiğin-! den büvük Tülüs, 7 (A A) | Tarn ve Garonne nehirlerinin suları çekildikçe Tarn-et-Garonda vaziyetin daha ziyade vahim olduğu anlaşılmıştır. Telef olan- | ların miktarı her halde 200 ü geçecektir. .';!lıııc'lı yapılan taharriyat neticesinde 72 naaş çıkarılmıştır. Mauntobanda toprakların — kal- dırılması hususunda büyük müş- kilâta — tesaduf — edilmektedir. Şimdiye kadar 20 kadar nmaş çıkarılmıştır. kaçmamış ve evle- rinde kalmış olup açlık yüzün- den telef olanların miktarını tayin etmek henüz mükün değildir. a Mauntoban kenarlarında 1000 kadar hayvan naşı bulunmuştur. Binlerce ev harap olmuştur. M. Doumergueile M. Tardicu fe- lâketzede olan yerlere müte- veccihen bu akşrm Paristen müfarakat etmişlerdir. Gümrük konfcrasına iş- tirâk edecek Cenevre, 7 (A. A.) Gümrük konferansının ikinci komisyonu hükümetlerin gümrük istihsal ve mübadele usullerine mütcallik bir itilâf akdi zımnın- da müzakerat Icra etmelerine medar olacak — mukavelename projesinin tetkikine mübaşeret etmiştir. Hukuku düvelin ka- nun haline getirilmesi için ce- miyeti akvam tarafından içtimaa davet edilen konferens 18 Mart- Lahey'de toplanacaktır. Merkür konferans sabık Felemenk hari- M. Hommskerk'in riyaseti altında bulunacaktır. Konferansda cemiyeti akvam âzasından başka Amerika, Bra- zilya, Türkiye, Rusya, Musır, Ekvuatör, Meksika, Danzing, | İzlanda, Kostarika, Monako ve Sen Maren hükümetleri de davet edilecektir. | Amele fırkasına müzahe-!| ret mi ? Paris, 8 (A.LA) Sosyalist enternasyonali ile beynelmilel sindika federasyonu M. Vandervalde tarafından tebliğ olunan takriri ittifak ile kabul et- miştir. Mumaileyh, bu takririnde bahri konferansın bir takım nü- fuz ve haysiyet mes'elelerinden kamete oğramaması için :â::ıfıı ı:ıeîekellır amelesini ha- rbi kanun haricinde bırakmak zaheret liz amele fırkasına mu: İlll' ; t etmiştir. — Hayır Beyfendi. Kanını müdiriyete getirdik. Em!r buyu- ryunuz derhal huzuru âlilerine getirelim. Bizzat isticvab bşlyuru- nuz. Kadının adı (Eleni) dir.. — Ekrem Bey hayret içinde mîuiîı...ıımır Demet bir. Rum karısı ha.. Halbuki bizim Kemıı Bey güya milliyetperverdir. Nasıl olur? Anlaşılan gönül ıııııe_leıl.. Haydi şu madamı bana getiriniz Öteki herifi de bırakmayınız. Nezaret altında kalsın! Emrini ü "":E) bey, hemendişarıya fırla- mıştı. Kara Kemal beyfn metresi (dam Eleni de müdir'yet odası- :ı: karşısındaki salonda nezaret altında bekliyordu. — Gel madam! Diye çağırdı- lar, madam Eleni korka korka ilerledi. İçerde Ekrem beyle memur- ları toplu bir halde görünce, kor- — : Hacı ÂArif zade Sahife 5 İngiltere'de ği Yeni iktisadi program Londra, 7 (A.A) Sabık maliye nazırı Mr Chu- rehill müntehiplerine yazdığı bir | mektupta M. Baldvin'in kabul ve tatbikını tavsiye ettiği makul yeni iktisadi programın tahakkı- ku için mumaileyheolanca kuv- vetile muavenet edeceğini söyliye- rek demiştir ki: Mkhafazakârlar tekrar ikti- dara geçtikleri vakit davet edile- | cek olan imperatorluk konferan- sında memaliki ecnebiyeden ge- len erzakın gümrük resmi görü- şüleceği sırada dominyonlara müstomlikelerimize müthiş fay- | dalar temin edecek böyle bir tedbire mukabil dominyonlar ve müstemlekeleremizce — malumat masnuatımıza gümrüklerde mü- | saadeler gösterilmesi talep edile- cektir. Bu esas üzerinde husule gelecek itilâf reyi amma konula- caktır. Dikkat - İstanbulda (Yarın) gazetesi namına Abona yazan hiçbir mMemurumuz yoktur. Gerek bunamla ve gerek baş- ka vesilelerle herkim herhangi bir müesseye müracaat ederse, müracaatının katiyen nazarı itibara alınmaması |âzımdır. Aynı zamanda heman İstan- bul (4213) e telefon edilmesi reca olunur. Çünkü bir takım adamların gazetemiz namına öteye beriye müracaat eltikleri haber alın- mıştır. Bu gibi müracaatlar idareye haber verilmezse idaremiz hiç bir mes'uliyet kabul etmiye- cektir. ! İsmail Hakkı | Tayyare biletleri ve j umum gazeteler bayil Çarşikapı N. 68 Beyazitte tramvay makasında N. 153 dükkânda tayyare biletleri, kırtasiye ve umum gazeteler bayli Ali Ekber kusu ütün artmış, kapının iç tarafına yaslanıvermişti. Ekrem bey. — Şöyle gel madam, Korka- cak çekinecek ne var? Sizi buraya gene kendi iyiliğiniz için getirttim, Bana isminizi söyler misiniz? Eleni: — Adım Ele, önüne bakmıştı, — Çok güzel madam Eleni. Siz Kemal beyle beraber yaşıyor- sunuz öyle mi? — Evet efendim. — Madam Kemal Bey nereye gitti ? — Bilmem efendim. Bayram- dan bir gün evvel babasının evi- ne gideceğini söylemişti.. — Babası nerede oturur ? — İyi bilmem efendim. Yeni- köyde.. — Yeniköyde.. Ekrem Bey yeni köyü tekrar ederken karşı- sında duran memurlara bakıp (Devamı var) ni benim, Diye

Bu sayıdan diğer sayfalar: