10 Mart 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

10 Mart 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BEKTAŞİLİK-SÜNNİLİK | ŞİİLİK VE FARKLARI!.. | iNE MÜSTENİT İLMİ, CİDDİ TEFRİKA b 289 G Ali taraftat yakalayarak hazteti Mu- medin huzuruna getirdiler, —« Ya Ömer eslim » 'er müslüman ol diye buyur- ve putperest mekkeliler tarafinda hiç bir beşerin tahammül edemi- yeçeği derecede eziyetler gördu. O, ilâhi bir. kuvvetle ilâhi bir , tahammülle fevkalbeşer — sabur sükünetle bu eziyetlere karşu ey Ömerde: — Bana öyretiniz di yerek müsliman olmuştu. Hazreti dediği zaman anınla isliza ede- E rek: “ İşte'yalancı, işte deli, işte ü Muhammet aptal , dediler ve ona taş toprak ü efrikamızın —iptidalarında, | ve her şey atarak tahkir ettiler azretl Muhammedi in zuhurunda Arabistanın vaziyetinden bahset- mıştık, O vakıt araplar ahlakca Pek düşkün yaşayışca çok iptidai bir halde idiler. Bü iptidai kavmin hayatları, bu günkü medeni mil- | letlele katiyen kabili kiyas değildi. çır cıplap gezer ve topladık- ları gözel ve yahut yaplıkları Putlara tapınır, deve sütile, çe- kirge ile, sıcak kumlar arasında Pişirdikleri bir miktar hamur ile geçinirlerdi. Hazireti Muhammet 40 yaşma kadar bu rptıdal kavmin arasında yaşamış ve okumamıştı. Asarına ttikat eder kendi ken- ve döğdüler. O, bu kadar eziyetleri hoş gö- rüyor ve ilâhi bir aşkla kendini beşeriyetin ahlaki için feda edi- yordu. koydu. Putlara tapmayınız, fenalık | | 18 sene, çok uzun geçti. O çalıstığı hakikat yolundan kat'iyen dönmedi, bütün gerdi. Büyük bir imanla, büyük bir itikatla, büyük bir seciye ile yürüdüğü yolda hedefine yetişin- | ciye kadar ilerledi. Anın zama- nından 13,5 asır geçtiği gibi, İsa ve Musalar zamanındanda bir çok devirler ve asırlar geçmiştir. a | SST CI ve i 'ğımaı_ FARSİ, ECNEBİ ESERLERİN TETKİ- | ive Hamza, Ömeri birer | kaldı. Bu müddet zarfında cahil yapmayınız ahlaksızlık €etmeyiniz. ezi- yetlere, bütün hakaretlere, göğüs Hikmet ( Dalâleti Ruhiyeye ) mu- saptır! denilecek kadar düşkün olan Hikmet şahit sıfatile bulâsa- tan şöyle söylemiştir. Bu utanmaz ve hayasız ada- mın iddiasına göre: Suat Bey kendilerinden (2000)lira istemiş, bunun yüzer lirasını İstanbuldaki gazetelere dağıtacağını (1000 ) lirasını da bize vereceğini söyler miş, Hikmet yadigârı da Suat Beyden teminat istemiş, o da : — Evet matbuat biri birine ab dığı paralardan süküt hakkı ve- rir.. filân demiş miş ! Biz ( Suat ) Beyin böyle söyle- miş olmasını kabul etsek bile bizimle hiç bir hususiyeti olmıyan ve bizimle ömründe üç defa bile konuşmamış olduğu bütün bizi tanıyanlara malüm bulunan bir gencin bize ne diye para vermek isteyeceğini sonra bütün gazete- lere ne hak ve sıfatla ( susmak ) hakkı vereceğini söylemesinin manasını bir türlü anlıyamadık ! Eğer Suat Bey bu sözleri sar- fetmiş ise hakikaten ve cidden ahlâksızlık hutta namussuzluk etmiştir. Çünki mahut (meşhut - cü- rüm) badisesi oluncaya kadar (gazetemizde) tütün rezaletlerine dair tek satır neşriyat yapılma- mıştır. Biz ancak hadise üzerine Herman şirketinin Tiryeste- sâh- «Hareket» davasınd ; bahsetmek dine düşünür ve düşünürdü. Haz- reti Muhammet 40 yaşında Pey- gamber olduğunu, hissetti ve bunu €vinde bulunan zevcesi Hadiceye Ve amcazadesi Aliye açtı. Hazreli Muhammedin “son Tarih bitarafane tetkik edil- diği taktirde bize anın kadar bü- yük, anın kadar kudretli, anın kadar seciyeli bir beşer daha göstermemiştir. Ana deli diyenler ana hasta diyenler çok acınacak adamlar- tekârlıklarım haber almış, tet- | kikatımızı ilerletikçe (inhisar ida- resinin 4 milyon kilo tütününü kapatmak istediklerini anlamış ve bunun üzerine de neşriyatı- mıza şiddetle devametmiştik. derc <e dogru faziletkâr bir adam olduğu Leslim edildigi teslim edil- diginden “İstet Hadice İve İster Ali derhal onü tasdik- ettiler. Hazreti Muhammet, 40 ıncı 58 ünci yaşına kıdı: Mekkede dan başka yordu, - bir şey değildir. Çünkü : O, bulunduğu mulevves ve pis bir muhite hakikat, iffet, ahlâk, haya ve ilim saçmak iste- * (Devamı vgr)ı_ Malümdir ki, neticede Kohen bazirgân inhisar tütünlerine bir parça daha kiymet vermeğe mec- | burolmuş, hazine 160,000 Vira kazanmıştı. Anlaşılıyor ki, bu 160,000 16 LADAY : Anason zer'iyatı Babalıktan: Okkası (100-140) kuruşa ka- dar çıkan ve bazı müeskiralın tstihsalinde kullanılan (Anııon)ım[ zer'ine Konya ıklimin gayet mü- | sait bulunmaktadır, VUT '::'. anlamır. su verilmez. bir iki defa evin suyu verilir. 4 — Beher dönüme yani 160 arşın murabbamna ; ye tohum atılır. Bazı arazi s#ahiplerinin müra- Caatı üzerine Tefenni kaymaka- mi Ali Riza beyden istenilen iza- hat üzerine mezkür kaza ziraat odası reisi Nuri beyin anason ze- Fi hakkında verdikleri malümatı derceden reis beylere sureti mah- susada teşekkürü vazife addede- | v Yayaası şimdilik mümkündür, Tutubeti kalmayınca otları temiz- :“:ı'ı Üç dört gün sonra ikinci suyu | verilir ve ikinci otunun ayni şerait dahilinde temizlenmesi icâbeder. ::duı sonra çiçek açıncıva ka- sekiz on gün fasila ile beş ilâ Çiçek açarken Çiçeği attıktan sonra 5 — Tohumluk ihtiyacını lâda gösterilen fiyat İlıeı::::n râliık zarar üzezine başkalarma tatbik ettiği hilelere hizi de ka- rıştermak istemiş, bu sürette de | akıllarınca bizi, lekelemeğe te- şabbüs etmiştir. ( Dalaleti Ruhiyeye ) musap olduğu hakimler huzurunda söy- lenen Hikmet tabil kendi mücer- ret kavlinde kalar $u denaetkâ- rane sözlerile kendi cibilliyetine yakışacak bir ruhi ve ahlâki düş- künlük daha göstermiştir. I — Madam ki Suat Bey 0 | Yarın gazetesine de para vere- Üç ilâ dört kıy- ceğini söylemiştir. Onlara plân- lar meşhut cürümler kuran Hik- met Kohen ve mesleğinin ulviye- tinden bihaber olduğunu gazete- » | lere beyanatile gösteren ( avukat riz. bıı: T= ::z:nılıı malümat | Sadi Rıza Bey) Neden bize de 1 — Anason iki nevidir, (- pez Tnt İt olup mevsimi aynı zamanda Cürmü meşhut rincisi susyz yetiştirilen ve SAat bulül etmiş olduğundalıkl | yapkkamiğtır? Ka DAS İN Sesme | tohumlük ihtiyaçlarının femlaf PK mıştir vRükiAr Anasonu - tabir yedilee anasondur ( Satlup — İle Sti bi İ endilerinin 'Ni tutan mi ki burada yetişmez.. İkincisi bu | Jazımdır. uyurmaları | vardı. rada yetiğtirilen sulu anasondur, Muhts Rayici hali hazır düşkündür. | — “Tuhtarı yaralamışlar Kı, » yyesi 85- 50 kürüştür. Deröcü yi ' 2 — Anason zer'iyat mevsimi | bi cerh edilmiştir. Mart ayının iptidasından Nisanın ©n beşine kadardır. le B — Burada anasonlar kâmi- u" sülanır - ve sulanabilen ara- d.'ı:. ekilir. Gübreli arazi bittabi _küı" olur. Sulama mevsimi; î:ub.;*:: bir hafta sonra birinci Ekilmezden evvel tar- Kt sulamak doğru değildir. fİnci suyu verdikten sonra tarla otlanır. Tarlanın, ilk suyunun ve tahkikat yapılmaktadır. Rüşvet teklifi teklif etmesi ciheti adliyeye tevdi edilmiştir. - Ilginıin henüz intihap olunan muhtarı ağır Maznunlar hakkında takibat Adanada Ali oğlu Kerim tı- mindeki yankesici jumumhaneye girmekten kendisini men'eden polis memuruna 105 kuruş rüşvet üzerine Mmerkaum hakkında zabıt varaksı tutularak 2 — Yalancı tahit oldugu he- zyanlarile tahakkuk eden Hik- Met Herman şirketinin işletme müdürü ve umumi vekili imiş! mahkemede şabit (?1 ) olarak efendisinin aleyhine söyleyecek degildi. Fakt (Yarın)a atmak iste- digi çamuru ispat —edemezse (müfteri) gibi cezasını bulmasi lâzım gelmezmi? 3 — Süat Bey bütün Türk gazelecilerine para virecegini söyleyecek — salahiyeti - nereden l lııı_kıııçıur.? A İ | | Birinci sahifeden devam Hikmef gazetemizle münase- beti bulunan her hangi bir arka- daşmızı tanır mı? Bunun ispata muktedirmidir? 4 —-(Yarın) gazetesinden (yarın) gaze- tesinden —© kadar (Hermanın)işlerine dair herhangi bir yazının çıkması (Suat) bey : —Bak işte bu gazete de yazıyor. Para isterim. Diye- bilsin.. Halbuki, (Hikmet)te pek alâ bilir ki mesele başka pulclerd'e akmış, hatta renkten renge gi- :erek'çıkmııtır, O halde (Suat B. neden gazetelerin hepsine para vereceğim! Diyor onların isimle- rini zikretmiyor da (yarını) tasrih ediyor! Sebep? Yakından bizim tanıdığımız biri değildir. ve bunu Babı Ali caddesinde - bilmeyen yoktur. O halde? Neden başka gazetelerin adını wermiyor? 5 « Bunlar açılça gösteri- yor ki, hadiseden sonra kendi hileli işlerini bozmağa muvaf fak olduğumuz bu adamlar ( yarın ) gazetesinin manevi haysiyetini lekelemek için yalancı gahitliğe karar vermişler ve sarih Bir (Ifti- ra)da bulunmuşlardir.Hikmetin b iftirasını hakimler — hüzurunau ispat ettirmeğe çalışacağız. e Yalancı şahitlik ve iftira çürümlerinden.. — Efendisi (Bmil Spirer ) ile ( Koheni ) de yalancı şahit tedariki ve iftiraya tasaddi cürümleri- den.. . Bu şalan dolan 'işlerin hesabı ıöfhleo;k güne bırakarak asıl sahtakârların çeyirdikleri muaz- ' zam dolaplara gelelim : Kazanç vergisi ketmeden sahte- kârlar Türk me- büslara dil uzatı- orlar ! Gayet mevsuk hlı» nîenbıa.n öğrendiğimize göre büyük ( Her- manspirer ) Tiryeuede vefıEr et- tikten sonra ( Emil spirer ) Türk kaaunları mucibinçe Devlete (-,'oo'oım) lira kadar miras vılıfı. si vermemek için bir çok dolap- virmiş, ::ııçeve mazbut olan çok hami- yetli bir Türk mebusa da mura- caat etmişse de bu hamiyetli meb'us tarafından reddedilmiş- tir. Bundan — sonra (Kohen vıı: Emil) işi (150,000) Ilrıyı! )le:ı:. tirmek — şartile (700,000) !lkı hakkı vermek, şartile diğer I:ı :ıeb'ıııı işlerini yaptırdıkla- rını ötede beride söylemişlerdir. Bu müfteri adamların ismini verdikleri meb'us da malumdur. Ötekini berikini hasit menfaat- lerine alet etmeğe çalışan adam- ların Ticaret odası defterlerinde için zemana sermayeleri mıkdarıda malum de- V;ıdıklerî miras vergisi mık- tarı tabil hükümetçe malum ve mazbuttur. İlk istenen mıktarda muayyendir. Bunlar tetkik edil- meli ve netice hakkında kendile- rinden hesap aramalıdır. B Tazımdıki, | hatta ismi bizce ma- | Sahife 5 a,îemız Ve dÜrüst ell;rdtarafmdan idare edildiğini bir çok kimselerin bildiği « Yarın» a ııalçalı ve kahbece bir iltira: Fakat hedefini bulamadı Bundan başka ( Emil” spirer kazanç vergisinden kurtulmak | Için galata tahsil şübesine ( Besa ) , Nın imzasile verdiği beyannamede kendinin ( 600 )lira maaşlı bir müfettiş olarak göstertmiştir. Bu suretle üç sene zarfında hükümete — vermesi lâzımgelen ( 24,000 ) lirayı mütecaviz kazanç vergisini de vermemek sahtekâr- lığını irtikap etmiştir. Diğer taraftan ticarethaneye uğrıyan ( galata ) şubesi memur- larına, Mal sahipleri burada değil Tiryestededir! Kaydımı düşürt- müş, sahteklrlik üstüne sahte- kârlık yapmıştır. (Yarın) gazetesinin fakirliğini mahkemeye verdikleri istid'ada söyliyen alçak müfterilere ceva- bımız: —Evet (Yarın) fakir dir, fakat irt kâpeltmez. İrtikâbı İspat edilirse derkal ortadan çeklmeği alenen kâbul eder. Sizin ve sizin gibile- rin yüzüne bir defa daha tükür- meği de en büyük bilir! Hapsaneden firar Birinci sahifeden devam Polis vi efendi - itidalini muhfaz za ederek firari Haydara teslim olmasını ihtar etmiştir. — Haydar, polis Asım efendinin iktarına ehemmiyet , vermiyerek ', elini cebine sokmış silâhını çek- mek istemiştir. Polis Asım efendi esasen ihti- yatlı durduğundan derhal taban- casını çekerek Haydarın üzerine ateş tİmiştir. Haydar ağır surette yaralan: diğı ölmüştür Kargaşalık esnasında hapis- baneden kaçan katil Ahmet firar etmiştir. » Vaka polis müdüriyetine ha- ber verilmiş, bir müddei umumi muavini ile polis ikinci şübe mü- dürü muavini Ata bey mahalli hadiseye giderek takibatı kanu- niyeye başlamıslardır. | Dün akşam geç vakte kadar Müddel umumilikce ev sahibi Cenan hanımla Haydarı derdeste memur polis komiseri Lutfı ef. digey polislerin ifadeleri alınmıştır. Hapishaneden firar eden Hay- | darın bir kaç saat 'zarfında izini ı bularak meyyiten elde edilece- ginden dolayı polis takibatı şayanı taktir görülmüştür. Diğer firari katil Ahmette şiddetle polis ikinci şube sivil memurları ve diğer polis mer- kezleri tarafından şiddetle takip edilmektedir. Fazlı B. ne diyor? Firar hadisesi hakkında Vali vekili Fazlı B. diyor kı: — Bu mesele hakkında henüz hınf rapor gelmediği cihetle vak'anın sureti ceryanı ve vazi- yeti hakkında haberdar değilim. Yalnız firar hadisesini iştttim. Firarilerden birini yakalamak isteyen ve dur emri veren me- murlerimiza bü adam itaat etme- diğinden memurlarımız tarafın- dan atılan kurşunlardan birisiyle bu adam ölmüştür. g7 İtizar * B — Münderecatımızın - çoklu> € $ ğundan dolayı bugün “ Kara ? Kemal, — tefrikamızı — derce- $ demedik. Özür dilerizi O AAA İÜÜÜLAN AAA dan aldığı yaranın tesirile

Bu sayıdan diğer sayfalar: