12 Nisan 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 1

12 Nisan 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

w Hürriyetin haki- kati, hakikatinde hürriyetidir. Sene: 2 — No: 115 Devlet müessesesi gibi Hükü- | met müessesesi de, ister bir Zarureti içtimalye ve siyasiye- den ister birhali fili ve tarihi den dogsun, vücudu pek zaruri ve pek tabildir. Vücudu hü- tin ruhu nizam ve İntiza- Mia, umumi sükün ve sükünetin Teniz ve işareti olan devlet | Ve hükümet otoritesinin temi Bidir. Hükümet şahsiyeti ma- Beviyesini temsil etmek met' tini kabul ve - teahhât rtin — birinci vazifeleri devlet ve hükümet nüfuzunun Behemehal te'min ve muha- AZası mecburiyetidir. Bu mecburiyet hurriyet ile kabili ifa ve te'mindir. Bu itibarla hurriyetini — hurriyeti kdİlıııı. hurriyeti matbuatın, itriyeti beşetiyenin , insan uku tabilyesinin tamamile ye ve müdafaası, Hük- Ümetin — yalnız mecburiyeti- hi, teahhüdünü ifa ettiğinin delili değil , ayni zamanda Meşruiyyetinin de bariz bir de- . Bununla beraber her yerde İnsan hukuku tabiiyesinin, içti- Mai manzumeyi idare eden kanunların hududile mahdudi- yeti vücudu devlet kadar zaruri Ve tabildir Baş muharririmiz, bu sü- tünlarda yazarken her an ve zaman bu pek meşhur olan *hukuku amme kavaidini der- Piş etmiş ve daima devlet nüfuz ve kudretinin, lâzım değil, elzem olduğunu anlatma- Ba çalışmıştır. Baş muharriri- Mizin bu vadideki mesaisi, icabatı, — tecelliyatı, itibarile hoşnutsazlukları, y tefeh- hümleri ( İ 'llmııd:ı,ılçun da asla geri Bu neticenin hakikatini ancak Türk milletinin en mukaddes AÇA büyük emanetini hamil © ve vazifeleri hakikate Vüsulden başka bir şey blun- veyan, — Hakimlerimiz — keşif * lahkik edeceklerdir. b bin hakikatinin - tayinini h"'llıhırrlrimizin talep etmesi | Ddünen hakkı olduğu kadar | Yalnız müddeilerin değil baş | :::'::":vlmîıin de müddei umu- | ilan Cümhüriyet Müddel | “-uın:ııııın l:u talebe İştiraki î Vazifesinin birini ve belki “birinctsini teşkil eder. * ayyare BAŞMUHARRİR. VE SAHİBİ ARİF ORUÇ Hürriyetin meşru- iyeti, meşruiyetin- de hürriyetidir. Bu vesile ile baş muharri- rimiz tarafından hakaret edil- msei, baş muharririmizin ha tırından bile geçmeyen Maliye vekili beyin şahsi davasını hatırlarken — Ankaradan — tek- gırafların bildirdiği bir. habe- rin zihinlerde tevlit etmesi tabii olan bir bahsa temasine etmek istedik : Bu bahis devlet ve hükü- met şahsiyeti — maneviyesini elân temsil eden iki racülü devletin, yani Maliye Vekili Saraç oğlu Şükrü beyle Adli- ye Vekili Mahmut Esat beyin müddeii şahsi sıfatı hukukiye- sile mahakimi — umumiyeye müracaatları mes'elesidir. Bu müracaatlar, mahiyeli ve ne- tayici Aitibarile tafsile tabi olmakla beraber, ber halde kanun — dairesinde hüküm ile memur hükümetin,muttasıf oldu- ku sıfatın istimalile ve hukuku amme ilminin datrei şumulüne giren mesailin mevzuile,hiç bir vakit alâkadar addedilemez ve böyle bir imkân da yoktur, çünkü şahsiyeti hükümet, hükümette temadi va istimrarın bir ifade- sicir. Şimdi tafsile tabi kıldığımız müracaatı bir kerre mahiyeti, bir kerre de netayici itibarile mütalâa edelim : Hukuku idare ve esasiye nazari- yatı itibarile derler ki:“Vekillerin esasi,siyasi,idari ve bazi hesabata müteallik kazai selâhiyetleri vardır. Bu selâhiyetlerin istimali itibarile tehaddüs edecek vu- kuatın her halde bunlardan birisine tealluku aşıkârdır. Bu tealluktan — mütevellit ihtilâfatın mahalli hal ve faslı her halde mahakimi umumiye olmayip Millet Meclisi olmak icabeder, zira vekillerin muha- kimi umumiyeye müracaatları halinde orada tarafeyne kanunun verdiği bir takım imtiyazat, hukuk ve vezatf hükmünü icra eder ; — Çüncü hakim , muhakkak — kanun — kadar bitaraftır ; karşısında mana- sıbı devletin en — yüksegini işğal eden Baş vekille, hiç bir sifatı resmiyesi olmayan vatan- daşı bir görür. Diğer taraftan mahkemede tarafeyen ve vekillerinin ser- dedeceği müdafaat ve takdim edecekleri lâyihaların muhtevi olduğu elfaz, hakkareti muhtevi piyangosu dün Darülfünun konferans salonunda keşide'edildi Tayyare piyangosu dün Da- Tülfünun konferans salonunda çe- :Mİ- Salon, her zamanki gibi | tncahinç dolu idi. Keşideye de devam edilecektir. D: n numaraları sıra- Aşağıya dercediyoruz: iOOOO Lira kazanan 16,921 4,000 Lira kazanan 39,013 1,000 ğ Lira kazananlar 12,011 14,074 27.861 36,389 26885 38987 (Devamı 3 üncü sayfada ) İki vekilin hakime müracaatı işin en kestirme cihetinin Millet - Meclisinde kabili hal | olduğunu — iddia — ederler . | olmasa bile teessürü mucip olabilir. Mecrayi muhakeme ve zati dava — işl — vekil'erin, esası siyası, idari, kazai selâhiyetleri- ne dogru götürebilir. Bazan mehakimi umumiyenin vazife ve salâhiyeti haricinde bir. se- lâhiyet mevzau bahsolür velhasıl: tarafeynin zat ve sı- fatları ve huzuru mahkemede serdedecekleri ifadat ve be- "yanalın ika mahaziri adide mülâhaza oluna-| bilir.Fert için nakli dava bir emri kanuni ve zaruri olarak kâh ve bikâh nasıl tocelli eder- se böyle ahval tecelli edebilir. FBötün bu ahval bu kabil hu- susatın mehakimi umumiyede degil herhalde Millet Meclisin- de hallini istilzam eder , Bu nazariyeyi müdafaa edenler netayici itibarile de işin, gerek beraet ve gerek mahkümiyetle hitamını devlet * otoritesi noktal — nazarından muvafık bulmazlar, çünkü idare edenlerin idare edilenler hususatı şahsiyeleri dolayisile uğraşmalarının mahküm etitir- miş olmalarının hiç bir zaman hoş — görülmeyecegini iddia ederler. Bu nazariyenin salikleride, Orada iş, ya istifayi yabutta isnat edenin hicap ve azap içinde kalmasını mucip olur. Bir vatandaşın meclis kararile azap içinde kalması cezayi kâfidir. Artık mehakimi umu- miyede — verilecek ikinci bir cezaya mahal yoktur, derler. Biz, bu nazariyelerden hiç birini kabul etmeyiz, edeme- yiz, çünkü (Türk hukukçulu- gu) Şark ve Garp hukukçuluğu değildir, muasır Medeniyet hu- kukçuluğudur, ve başlı başına bir hukuktur. Bu hukukun icabatına na- zaran, biz Türk milletini temsil eden Türk milleti namına hare- ket eden B.M. Meclisi huzuruna gitmekle Türk milleti namına icrayi hükmeden hakimleri- mizle mahkemelerimizin hu zuruna gitmeği — Yökdiğerine müsavi addederiz. Bu itibarla vekil beyler dile- diklerine müzacantla serbest- tirler. Son sözü, ister Büyük Meclis, ister Böyük Mmeclis na- mına Büyük Türk hakkimi söylemiş olsun. * ** Ne halde Sahibi imtiyaâz ve baş mu- harririmiz altı Sündenberi mev- kuf olup beş ri hapisanel umumi tedavi altın- da bulunmaktadır. sıhhatında enditeye şayan bir hal yoktur. Şemsettin Ertuğrul B. Genç mubarrirlerimizden Şem- settin Ertugrul B. Tevkifanei umumide mevkuf bulunmaktadır. Yarın Avukatı — tarafından bir istida ile tahliyesi için ağdır ceza riyasetine müracaat oluna- cağı haber alınmıştır, 12 Nisan Cumartesi 1980 Hintısyanıetrafında Mahatmda' Günk kimdir? Hindistandan gelen ve |bütün cihan matbuatın- da her gün sü- tunlar dolduran (F silâhsız İsyan ha- Ü berleri arasında (p en çok ismi geçen Te Gandinin — nasıl K6 Fbir adam olduğu-7 5N nu merak eden- ler, şüphesiz ço- ktur. Alınan telgraflara naza- ran iki oğlu tev- ğ kif. olunan ve G kendisinin de tev- ; kifi beklenen Gandi, bu günkü şarkın en mühim adamlarından biri © olduğuna şüph> © yoktur. Amerika mu- * harrirlerinden ve Gandiyi görmüş ve şahsan tanı-) (Devamı 2nci sahifede) Mahatma Gandi Türk kadınlarının mitingı Sultanahmet meydanında asil bir vekarla zaferlerini tes'it ettiler Kadın erkeğe muarız kuvvel değil emu tamamla rüzmvdür Türk kadınlar birliği dün Sultan Ahmet meydanında büyük bir miting tertip ederek belediye meclisine intihap etmek ve edil- mek hakkının verilmesini tesit ettiler. Snat 8 de meydanda kır- mızı beyaz kuürdelelerle süslen- miş ufak fekat şirin bir kürsü hazırlanmıştı. — Diğer taraftan hususi bir müessese tarafından hoparlör tertibatı alınmıştı. Di van yolundaki kadınlar birliği binası bayraklarla tezyin edilmiş | prL /e V n yir ve at kata a yıldız şeklinde am-| Efsayiş Suatll, Latife BekirH. sembolü ! işlenmişti. Saat pullü bir T. K B EME ? Herman ve Arif Oruç B. Muhakemesinde mevzuu bahsedilecek şayanı dikkat maddeler — Dünkü nushamızda Herman | sadiyatımız Mmüstefit olmuştu. İspirer - şirkeli sahibi imtiyazı- | mız Arif Oruç bey muhakeme- sinde mevzuu * tetkik edilecek Herman maceralarından birini kaydetmiş ve diğerlerinde Pey- der pey neşredeceğimizi ilâve ıylemudlt- Bu maceralardan ikincisini bugün dercediyoruz. 2 —Çekoslovakya hükümeti ile Türkiye cümhuriyeti hükümeti arasında 929 şenesi evahirine kadar devam eden ticaret mukavele- namesi mucibince, Çekoslovakya tütün monoplu her sene Türkiye 3 milyon kilo yaprak tötün mübayaasını teahhüt etmiş- tir. Fılhakika Çekoslovak mono- polu 929 senesinde ve ona te- kaddüm eden senelerde bu teah- hüdünü icra etmiş ve bu yüzden Tütün zürrammız dolayısile tktı- 9 dan itibaren 929 senesi evahirinde iki hü- kümet arasında mevcut olan bu mukavelename, gümrük ta- rifelerimizde yapılan teptilat do- layısile, nihayet buldu. Ve alâka- dar — mehafilde Çekoslovakya monopolunun badema Türk tü- tünü mübayaa etmiyeceği şayi oldu. Evvel emirde Türkiye ile vasi mıkyasta muamelâlı ticariyede bulunan Çeklerin ötedenberi mü- bayaa ettikleri nefis Türk tütün- lerini mübayaadan imtina edecekle rine kimse inanmadı., Fakat bilâ- hareÇekoslovak tütün monopulunun mutat hilâfına yalnız Bulgar ve Yunan tütünü mübayaa edeceği- ne dair münakasa ilânı neşr olununca hakikat bütün vüzuhile anlaşıldı. Devamı 2 nci sahifede

Bu sayıdan diğer sayfalar: