15 Nisan 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

15 Nisan 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

/— Piyosefendikimdir? Millet zararına çalışan bu adamın| Bahri program mahiyetini öğrenmek istermisiniz! ? Bu vesikayi okuyunuz. (Yüz on birinci nüshadan devam) adai imenadğanainenakşenilrm 1901 de efendisi GLAVANI ile aralarında tahaddüs eden bir meseleden dolayı Avrupaya git- meğe kalkışmışsada fransız kon- soloshanesindeki mahkeme reisi- nin emrile Çanak kalede vapor- Ldan almıp İstanbula iade edil- miştir. Sonra Feniks fransenin acen- tası Mösyö OÖBLENİN yanına girmişsede mumaileyh kumpan- yadan aldığı emir üzerine ken- disine yol vermiştir. Bu yaziyet karşısında İstan- bulda kendisine iş, bulamayınca Parise gitmişsede orada da iş bulamıyarak j İstanbula — avdete mecbur olmuştur. Buraya gelince Kayserliyan yanına almış ve kendisi. hayat sigorta işleri yapmak için Bul- garistana gönderilmiştir. bir za man sonra PİYOS İstanbula ge- liyor ve Doktor ANANYANIN kızı KATERİNLE evleniyor. bir oğlu ve bir. kızı oluyor, aradan seneler geçdikten sonra — kızı Anatlolu şimendiferleri memur- larından RUFENAH ile evleni- yor oğlu EDMON Parise gidiyor ne oluyorsa PİYOS madam KATERİNAYİ terk ediyor za vâalh kadın sefalet ve perişaniyet içersinde kalıyor cinnet alalmi gösterdiğinden hastaneye götü- rüyorlar orada vefat ediyor. Piyost çoluk çocuğunu terk 'ettikten sonra başına felâket gelen bir Türk İgencinin zevce- sini alıyor İtalyan olan bu kadı- nın Türk kocasıdır. Bir de kızı vardır şimdi Riyoşun yanındadır Nina namını taşıyan bu kızın Hristiyan yap!ldığı söylenmekte- Harbi umumüide Harbi umumide Piyosla Üni- yon fransız tabliyetinde bulun- duklarından dolayı çalışmalarına müsaade etmiyorlar o vakit ka- rakol vazifesini gören kule dibin- deki İngiliz. mektebinde Piyosu hapsediyorlar epeyce — zaman orada kalıyor. Türklerin gözleri kapalı oldu- gu bir zamanda mahut Patrik Ormanyanın yardımıyla Üniyon hesabına mühim portföy elde etmiş olan Kayserliyan - Piyos gürübü işleri kaçırmamak - için 1918 maslup Şükrü beyle birlik- te İttihadı milliyi teşkil ediyor- lar. İttihatcıların kalbur üstüne gelenlerinden bazılarının isimleri meclisi idare azlıları meyanında gözüküyor resmi gayri resmi tahsisat alıyorlar, harp esnasında icabı hal ve zemana göre itibar- dan düşenler değiştiriliyor velha- sıl daimi bir tasfiye ye tabi olan bu müessesede harp mağlubiyet- le neticelenince her işte değişik- likler başlayor evelce merdiven başından karşılananlar sonraları PİYOS efendinin Türklerin umu- zuna basarak çıktığı makama kabul edilebilmek için intizar odasında pinekleyip duruyorlar bu acı hakikatı bizzat tecrübe ederek bilen nice sabık . meb'us- lar, beyler ve paşalar vardır bu hal uzun zemandanberi böylece tekerrür etmektedir. Mütarekede — İlânı mütarekeden sonra her ? S Türkün yüreğinden kan sızarak şahit olduğu acı bir vak'a vardır ki kumandan FRANŞE DESPE- RENİN bazı taşkınlıklarla istikba- li meraşimidir. PİYOS bu fırsatı kaçırmayıp jenerali ilk tebrik edenler meyanında bulunıyor. İşte bu günün ferdasında Piyosu yeni kisve ve çehre altında görüyoruz, sözleri dostları | hep değişiyor bizim koca yerli | malı Fransızlardan fazla Fransız | kesiliyor, bazı taşkınlıklarda bu- lunuyor bundan dolayı hatta bir gün kendisini evvelden beri tanı- | yan Halit bey namındaki Fransız zabitinin ihtaratına maruz kalı- | yor Fransızların İstanbula duhu- | | Kanü teşiden memurlarına Bo- montide ziyafet veriyor. Bazı nutuklar irad olunuyor gerek Türklerden ve gerek Hristiyan- lardan bu hallarin pek çak şahit- leri vardır. Piyos ilk iş olarak sigorla- ların Üniyona verilmesi hakkında Reji müdürü Valiye hitaben Fransiz kumandanından bir emir- name alıyor, bu emirname Reji- den tütür inhisarına müdevver dosyalarda mevcuttur. Fransız mümesslli vasıtasile f ticaret nazırı merhum Abdurrah- man Şeref beyi tazyik ederek emniyet sandığına ait işlerin yarısını alıyor. Sonra rekabeti için şimdiki gibi kumpanyaları kon- trolaltına almağa çalışıyor, kum- panyalara Fransız zabitlerinden kontrolörler tayin etliriyor def- terleri tetkik ediyorlar. Türkün yüzünden zengin olduğu halde gazetemizde neşretmiş olduğumuz vesaikin mutaleasından anlaşı- lacağı Üüzere İngiliz, Fransız, İtalyan mümessillerinin emirleri hilâfına Türklerden tahsil ettiği yüzde 2? retmi Osmanlı hüküme- tine vermemek için bin dereden su getirip küvayı itilâfiye mü- messillerinin bu emirlerine karşı itiraznameler — hazırlatıyor — ve hazinel devlete ait paraların ötekinin berikinin cebinde kal- masına sebep oluyor. İstanbulun ıstirdadından sonra hayat polislerine münasebetsiz bazı şartlar koyduğundan dolayi hakkında takibat — yapılıyorsada yakayı kurtarmağa — muvalffak oluyor. Sonra Anadolunun teşkiline çalışıyor kârın yüzde yirmi beşi- ni hükümete terk ederek hakkı rüchan alıyorsada “üç senede iki milyon İiralık iş yaptıgı halde hükümette ancak 55000 lira ver- diği için şirketin hakkı rüchanı kaldırılıyor. Hükümete az para verebilme- sine sabep olarak sigorta kum- panyalarının rekabetini güsterip sigortaları kısmen inhisar altına aldırıyor. Bu idarenin bir falde te'min edip etmiyeceğini ileride tetkik edeceğiz. Şu izahattan anlaşıla- cağı üzere PİYOSUN kimin dos- tü olduğunu anlamağa imkân yoktur. Hiç yoktan Türklerin sırtinden yarım milyon liralık bir servet elde ettiğine bakılırsa kendisin- den başka kimseyi düşünmediği anlaşılır. men Teklali, —it .. ve yeni inşaat Londra,14 (A.A ) Havas Ajansı bildiriyor: Bah- ri inşaatın muvakkaten durdu- rulması meselesi Fransaya naza- ran şu şekli almıştır: Fransa Vashington muahedesi mucibince şimdiden 70 bin toni: lâto miktarında harp gemileri inşasına Ve 1931 den 1033 sene- sine kadâr Mmecmuu hacmi . 105 tanilâto nisbetinde harp gemileri yaptırmağa hak kazanmıştı. Lon- drada ahiren husule gelea itilaf- ta Fransa ile İtalyanın şimdiden 70 bin tonluk gemi yaktırmak hakkını Muhafaza - ettikleri mecmuu 105 bin tonilâto olarak tespit edilen harp gemilerinin inşasını 1930 segesinden sonraya bıraktıkları zikredilmektedir. Paris, 14 (AA.) Homme libre gazetesi Lon- dra konferansından — bahsettiği sırada diyörki : - Fransanın bah- ri proğratı dön ne idise bu gün de odur. Pransa bu proğramın tatbikine Aynı sükünetle devam edecektir. Fransa deniz aşırı müstemlekeleri yin vüsatile müte- nasip bir döonanmaya malik ol- maktan Daşka bir şey — isteme- mektedir. Fransa hiçbir tarafa karşı taarruz ve tecavüz fikir ve niyetleri beslememektedir. İtalya arzu ettiği takdirde ve | üçler itilâfının beş devlet arasın da bir anlaşma ve uzlaşma şek- lini alması mümkündür. Londra: 14 (ALA.) M. Briand bu akşam avdet edecektir. M. Grandi de yarın avdet edecek ise de muühede- Hatmeyi iİmzalamak üÜüzere lekrar gelecektir. X.& Londra 14 (A.A ) M. Stimon Amerika milletine hitaben telsiz telgrafla neşretmiş olduğu bir beyannamede bahri konferansın tahdidatın filoların bütün unsurlarına teşmil edilme- sinden ibaret bulunan başlıca | gayesinin evvelâ bu hususa mü- | teallik olarak üç devlet arasında aktolunacak ber ililâfname ile ve muahlreren diğer devletler arasında yapılacak ikinei bir iti- Tâfname ile istihsal edileceğini bildirmiştir. Bahri konferansla müshede- Namenin 'tesvidine devam edil- mektedir. PD0 Bir kamyon Yandı ve sönelürüldü Beyoğlunda Dede oğlu soka- dında yenipazar bakkaliye İülie Üne ait 3394 numaralı '“myun #öfor yerinden Alet Çıkmış ve otomobil yanmağa Daşlamış tçe- de itfaiye nıoıııolğlllcrı tarafın- dan söndürülmüşlür. Seyyar kunduractan intihayı Bin başı Remzi bey Unkapanı köprüsü altindan Kayıkla ç. çerken, bir şahsım Kendisini köp. rüden denize attığıNI görmüş ve derhal kendisini kun.nnı“". Müntehirin yeni camide teyyai kunduracı Kayserili Hasan ke fik olduğu anlasılmıştır. Bir deniz amelesi düşerek aralandı Deniz amelesinden Halil oğ- lu Şükrü — şamandırada - bağlı İngiliz Maydof İstiran vapurunun 1 numarlı anbarında — çalışırken istifte bulunan çubuk demirler kayarak üzerine düşmüş sol aya- ği ile elinden yaralanmış hasta- neye yatırılmıştır, Bombay 8 nisan İşte meşhur. tuz haftası baş- ladı. Gandi ve etbamın netice- milli hafta. Bu haftanın tarihi öyle gelişi güzel intihabedilmemişti.. 1919 senesi nisanının 13 üncü günü, Amritsarda zuhur eden kargaşa- lıkları bastırmaya memuür olan jeneral Dyer, şehrin meydanla- rından birinde toplanmış olan halk üzerine ateş açmış, yüzler- ce adam ölmüştü. O günden beri mufrit milliyetçiler arasın- da © ile 18 nisana kadar olan haftayi oruç ve dua ile geçir- mek ve bu süretle bu. kanlı haf- tayı takdia etmek bir itiyat olmuş- tur. miş bir hadise — | Krr eeti se ea — sinden büyük şeyler bekledikleri | Maahaza, Gandi ve gönüllü- | leri bu haftayı, bu sene seviç ve şataretle açtılar. Pazar günü güneş doğmadan çok evvel Gan- di va adamları, şen ve şatır bir halde kalkmışlardı. Şafakla beraber, Gandi ve ufak cema- | atı, İngiliz hükümetine oynaya- | cakları oyundan dolayı küçük çocuklar 'gibi sevinerek — ufuk üzerinde göründüler ve ilahiler okuyarak denize girdiler. banyo yaptıktan sonra agir bir tavır ve dindarane bir vaziyet alarak sahilde toplandılar. Gan- di kumlara eğilerek, her zaman bu noktada bol bol bulunan tüzü aradı. isede ümit ettiği kümeleri bulamadı İngilizler on- ları — süpürüp — kaldırmışlardı. O zaman Gandi parmak ve tırnaklarile çamurlu yeri kazdı, tuz parçalarile karışık bir avuç çamur alarak bunu sadık arkadaşlarına muhteşem bir eda ile gösterdi. Bunu müteakip şair bir hin- du kadını mülhemane ile “ Sana selâm, ey halaskâr ,, diye ba- ğgırdı. vebunu da bir alkış tufanı takibetti. Seksen — kişiden mürekkep olan gönüllü kafilesi, beraber gelirdikleri kapları denizden dol- durarak, tuzunu almak için kay- natmağa başladılar, *.Dostlar tuz. zincirlerini kı ralım, — vatanımızı kurtaralım , mealinde bir nakarat ile birbiri- ni Faaliyete sevkedâyorlardı. Bir küçük polis müfrezesi bi- raz müst»hziyan nazarlarla bu sahneyi seyrediyordu, fakat mu- dahale için hiç bir harekette bu lunmadı, İşte parlak bir güneş altında silâhsız isyanın resmi küşadı ya- pildi. Tevkif'ler : Fakat İngiliz müsamahâkârlı- gi umuma karşı ayni sürette ol- maktan uzak bulunıyor. Gandinin hareket ve evzar dayankâranesine — rağmen — ona karşı şimdiye kadar gösterilen muafiyet, şahsına mahsus bir imtiyaz gibi görünüyor. Güya İngiliz *Bu mukaddes adamın ra- hat gahat Mmuslihane nümayişle- rinde devama bırakalım zaliftir, ) “Asyada nele r oluyor. Senelerden beri gorulni İ Hindistan bir baştan diğer başakad” bir isyan humması içinde. — Gandı taraftarları durmadan çalışı)' ha ihtiyardır, müsamahaya, b vardır, diyorlar. Fakat diğer yerlerder Tij isyan göğüllü başlarını af tereddüt etmiyorlar, MAâ nin en ileri gelir şakirti yirimi otuz kadarı, oğlu R Gandi de dahil olduğu tevkifanede bulunuyorlar Dün, hatta Bumbaydö © Nariman hapsedilmiş ve bu 5| biray hapse mahküm olun *, Halbuki onun da isyana # ) ttiğt Bombay gögüllüleri * lik bir hareketten başk bİf ” yapmamışlardı. —f Her gün ve her yerde On kişiden mürekkep Pİ'') çük gönüllü mufrezesi, bt "4 erkenden yola çıkmışlardı #i bareketlerinde etrafına g8 4| | | dostlarından beş yüz kadar Ş toplanmıştır. Bunlar deni£ rına tekiz on bin kişi olarak olmuşlardır. A Halk silâhsız ısyan göl rine karşı büyük bir muhabbet gösteriyorlar. Böyle bir alay ile teşyi nan bu on bin gögülü Ilon güzel ve büyük agaçlarla caddesinden geçerek denif | narına vasıl oldukları, denize girip ellerindeki tencerelere su - doldurg az ötede bir ateş yakarak !fi4 releri üstüne koyup kaynet'i; | yarım saat sonra su bi etmiş ve tencerelerin dibi tutan beyazmı madde ka bunu çıkarup bir tepsi ko! O zaman, ağır ve kı: işlemeli örtülerle süslü güzel bir kadın ortaya 8#Y tepsideki tuzdan bir parçâ ağzına götürdü, ve toplan lercğ halkın alkışları yük Oradada polis bulunuy* j fakat bir saat bile sürm ameliye esnasında hiç kitt' j madı ve seyirci kaldı. Mer#' hitamında, bütün seyirciler — mali sükün ile dağıldılar: Hindistanın pek — vasi * sahillerinin hemen her nokt” da bunnn gibi merasim y: ve pazar gününe kadar tekerrür edeceği anlaşılm!Ülçe” Dahilde tuz istihsali atf si daha güçtür. Çünkü —i? nehrinin bütün sularını kıf' Ççrf | kadar kaynatmış olsalar bif tuz elde edemeyecekleri 'Jı' sizdir. Onlarda ellerinde? ile iktifa ediyorlar ve 1’, flatle — kaçak — olduğu — *Şuf doksan doğru olmayan 147 — çuf alıyorlar: hatta - bilkimy* yapmağı bile tecrübe M Üç ay hapisten geu uslanmadı mt? Sabıkalı Canbaz Ka polis Bedri efendiyi uhÜ'. ü ginden ve elini ııırdli"mr_ ay hapse mahküm otmuş W Bu defa da vaktiyle MÜ bi nede, şehadette bullln.'j Azız efendi ile Hasan / C yar ilay vazife halinde u":ıwd rak tehdit etmiş ve &* dövmüştür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: