14 Şubat 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

14 Şubat 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Diye — Fakat ayni zamanda senin bağırmış olduğunu da zannediyorum. Bağırmana w yandım. Niçin deminden bahsettiğin o feci şey de ne !di? Öldürücü birkaç taniye geçti. Kendimi uçurumun ke- marmda gördüğüm için yalan arıyordum. * — Koridorun lâmbası sön- müştü. İçeriye girerken kapıya çarptım, ayağım kaydı, aZ deha düşüyordum. Karanlık atabıma dokundu, korkdum, bağırdım.. — Feci şey bu mu? Konaşmağa metalim kak mamıştı, — vücudumu dehşet Ietilâ etmtşti. Surrumı © feci #rrı — saklamağa — uğraşarak b: gım'a “ Evet , dedim. Kocam, devam ediyordu: — Fakat dışarı çıkmadan evvel elektriki buradan yak- mamaşmm idin? Yalan söylemeğe yavaş ya- vaş elışarak; —Karanlıkta düğmeyi bu- lamadığım için öylece çıkmış- nf Gi? Odaya nazarlarile devret- tiğini gördüm, Ben de gayri iradi ayni suretle hareket et- tim ve ilk defa olarak, Fer- dinin odasına muhalif taraf- ta -başka odalarla — iltisak e- den bir kapıyı gördüm. Kapa: h idi. Tetkikinden birşey çıkara- mıyan ve — esasen bana €en derin bir ft!matla inanan kocam karyolama — geldi ve saçlarımı — okşadı, - Yüzüme bakarakı — Ne kadar asabisin dedi, yüzün kızarmış ve müttehiç- sin... Uykun yok mu?... Hakl- katen bas'a değil misin? — Hayır, bilâkis çok iyl yim, — Beni sen uyandırdın. Bunun için ben de gecenin Mmüteba kisini koynunda geçi- receğim. Karyolada yer aç. — Okadar hızlı söyleme | Bunu bana kim söylet- mişti ? Birisinin bizi içitece- #ini müphem bir tarzda his- vediyor ve Ferdinin İâübali şakalarının onun kulaklarına Kadar giliğini istemiyordum. —Hızlı söylertem ne olur ? diye cevap verdi. Canım na- Araba bozuk vedar bir I rola girmişti. Belkis, her sar- sılışta bir kere yerinden fir üyort Yorgun vücudünde, bu verdiği — eziye: U kuvretlo durdürüyordu.-. — Şu çeşmenin yanındaki Boyasız ev.. tamam! D“ılı Araba durur durmaz atla- du Küçük bavulu -ll-:' N Arabacı, bezgin tavur zendi önündeki, büyük bavır #l isterse öyle konuşurum. — Sanki herkes uykuda olmalı da,» Saat kaç? — İki Koyauma sğındı. ve dü dakları, her zaman beni tah- rik ett'ğinibildiği İ&übali bir okşayışla kulağımın etrafını öpmeğe başladı. Bu nüvazişin manası açıktı. Ve bu bende bilmem ne türlü fena terir yapmış, beni müphem bir hisle Iz'ac etmiş olduğu halde, hissiyatım sak- lamağa, yalan söylemeğe baş lamıştım! Bu gecedenberi hep hissk yatırm sakladım, hep yalan töyledim. Samimiyetim artık öldürülmüştü. Keza ilfetim ve aşkım da sun'unm ve tradem haricinde gelen bir kaza meticesinde ilelebet öldürülmüştü. Ferdinin — hatırını mak için bilâihtiyar: — Yavruml... — Yavruml... diye mirildanıyordum. Fakat ilk- defa olarak vicdanımda henüz —mütereddit, bir his vardı. Bu, Ferdinta karyolamda kalmayıp uzaklaşmanı arzasu tdi. Kendimi fikirlerime terk- edebilmek, kendime gelmek ve hafızamı toplamak - için kırma: Bununla beraber yine: — Yavrum! Yavrum!... Demekte devam ediyor- dum. Kolları belime dolandığı esnada, ağrı kulağımda keke- ledir # İstiyor. musun? Kalı- yüm ... İstiyor musun? Göğüs “geçirdim, Tiyakâr bir seslet — Sen tetiyor musun? de- dim. — Öh, evet... istiyorum!. istiyorum!.. — O halde ben do... Camit bir cisim gibi kendi- ml vermiştim. Ve sevki tabil ile gözlerimi kapamış , bir tecrübede hözır tulunur gibi, ne istediğimi — bilmemekten mütevellit bir şaşkınlıkla, ola- cağı bekliyordum . Bu gün o anımı, onu, ben- liğimden Çıkmış, tabirinden daha düzgün birşey ile Ifade edemem. Kendime, bir yaban- ( Devamı var ; (Yarın)'ın tefrikası : G1L — Geldim, teyze. — Hoş geldin, sefa gel din evlâtcığıml.. Sen dür, dur Ben onları alırım.. Ve içeriye döndü: — İzzel! Benim örtümü üversene bana. * Karpı cumbalarda - telâşli hareketler oluyordu. Sokakta tenbel tenbel eşinen tavuklar bile bu yabancıya bağretle bakıyor. gikiydiler.. Belku, — kapıyı için biraz acele etti dini, malta Top taşlıkta karşı karşıya bir nefes aldı.. ve ken: temiz ve Sabriye Hanımla bulunca, geniş yalnız kalmağa can atıyordum. YARIN Sigortacılık ve Türk sigortaları Yirminci asrm en parlak vashı beşeri ihtiyaçları daha çok ve :ıbı temiz bir şekilde temin edişi ve insanları âmkât dahiline girebilen tehlikeler» den mutlâk surette korumas adır. Cotüiyetlerin - elindeki bu içtimal müdafaa ületi sigorta» lardir" Oldükça özün kuman fask larında verilen küçük primle- rin bir araya gelmesi hakk katta basit bir iktisadi hâdi- sedir. Ancak, küçük prim'erin bir araya — gelmesile teşek- kül &den müesseselerin devlet vtoritesinden daha mükem- mel bir içtimal emniyet yarat maları şayanı hayrettir. Devletin tamamile muhâ- faza edemediği b'r çok içülmas £ kıymetlere şigorta - ettirik dikleri takdirde tam bie mu* hafaza —ve eminiyet altına girmiş olurlar. Gerçi hayat elgortası ölü- mün önünü almış değildim Fakat ölüm dolayısile vukuu muhtemel —çok kere muhak- kak —olan felâketlerin dena tesirlerini tzale — etimiştir. Zaten hayat sigortası aile- lerin müdafaa âletidir. Yoksa hiçbir zaman tasarruf manası na gelmez. Bütün bu ihtiyaç'ar dolayı» sile sigortacılık işleri eson za. manlarda pek ziyade genişles miş ve ehemmiyet kazanmıştır. Bugün her memlcketin me- deniyet derecesi sigortalarının adedi ve faaliyetleri ile ölçük mektedir. Ancak sigortacılık meseles lerinde unutulmaması. lâzım gelen nazik bir nokta vardır. Bu noktada sigerlaların milji.. sermayolerla teşkil — edilmiş bulunmasıdır. Zalan milli İaymetlerla muhafazası mevzun bahsolur- ken bu vazifeyi diğer bir ta- kim milli kiymetlerin yani sermayelerta kendi üze- almış — bulunmaları Roassürans mücsreselerin- Ce bu — vasıf mubakkak bur hınmalıdır. Bu mükeddemeden tonra Türk — tigorta den bahredebiliriz. Sığortalıcık âlemindeki tn- kiyıf bizim memlekelimizde de kendini gösterimiştir. İstanbulda — elyevm — irili ufaklı pek çok sigorta şirketi ve bir hayli de #'gorta komls- yoncusa Mmevcuttur. Bu işte fatde temini çok zahmetsiz ve eksveriya kâr da pek fazladır. Fakat biz (işi daha s'yade milliyetçilik nok* — Odan hanıt, Belkis Ha- nıracığım. San çık, ben bavul- larmı getiririm. — Amma kararımız ne- ydlya, teyze? Hani bana sade “Ayşe, diyeçektin ya ?.. Hem benim göbek adımı Ayye ko- 'yan sen değil misin? — Ah evlatcım, sus... Sus, © günleri aklıma getirme! Rah- metli annect İa, nur içinde yat- sıa, bir dediğimi iki etmerdi. O vakitler, mekânı nur olrun, Hacı amcan da sağ. Ama bet Ömrümü günümü yine &- zin evde geçirdim, hanim efendi — birakmazdı. ki.. Hey gidi günler heya. O kaplıcala- rın keyfini kimse bizim ka- dar çıkarmadı... Kİ Sabriye hanım, gözlerini tal nazarına göre mutalea edeceğimizden teknik mere lesi üzerinde pek durmayaca- ğ Sigorta müesseselerimiz ata- snda bir çokları ancak talm- leti yani kelime ttibarile mil- Bidir. Eeki bir tözü hatırlıya- rak, “Türk namı altında fi- renk murabahası sürdüklerini, söylemek lâzundir. Milli kaymetleri gayri mil. H sermayelerin ne derece ko- radukları da şayam teemmük dür, Faraza Millt reassürans görketi mükerrer — siğorta ihti- yacından doğmuştur ve haki: keten bügün bir ihtliyaca teka- bül etmektedir. Fıı'kıt işin Yena tarafı müesse- senin echedi termayesi elince bulunmandır. Bu suretle de temin edilen istifadenin mü- him bir. kattnı ecaebi ellere geçmektedir. Ba — müersere hakkında İzahat verebi'mek iç'n Unyon sigorlta şirketinden babsetmek lâzımdır. Bu şirket maruf idare ademi vantasile Mmetleketimizdeki bütün sigorta işlerine el atımşır. Ve milli şermayelerin mu: hafazan muvzüu bahsolduğu zaman'ar — kemdi - sinetinden Ktihadı milji gibi güya milli sermaye Te teşekkül etmiş müesseseler doğurmuştur. Ana- dolu sigorta girket! de Üzyon müecssosenlala milli bir kisve ultnda tezahür etmek isteme- tnden meydana gelmiştir. Anadolu şirketi hini teer- peüsünde kârının dörtte birini hükümete” vereceğini i'ân et- |miş ve bu sayede resmi mücr |seselerde bir baklaı rüçhan ka- kzanmıştı. Fekat bu mücssese taahhidünü tfa etmediğinden, / tıği bir tebliğ ile hakkı rüçha- 'ninı resmen kaldırmıştır. * Fakat Ünyonun hükümetle yen! müzakereleri nihayet kar. pmıza bü günkü garip vazl- O yelile “Müh reassüranes. g- | ketini çıkarmış'ır. Ancak - düx amla'n yarını Türkçe olan bu müecsersedeki memurlar Ün- yönün diğer tecellileri blan girketlerin işlerile de aym za- manda meşgul olurlar. taraftan — kat'iyen sı İâzım gelen gayri milli “ Millt reastürane , 1n temin ettiği kâr Ünyon şirketi- ne devredilir. Lâkin wgortacılığımız hak- kında — hiç te bedbin olmağa lüzüum yoktur. Çönkü tütün ve müskirat çıkmışlar, knpıları küçücük sofaya açılan iki —odadan birine —rokak üstündekine — girmişlerdi: Beyaz örtülü bir eedir, bembeyaz patıtka — perdeler, yerde kaba ve rahat görünen sakız gibi bir yatak, kırmızı yazma kabl'ı bir yorgan; sağda, yüklügün kapısı önünde iki sandalya; duvarda Üstü siyah tül örtülü, işlemeli biz lavha $çinde dir kadın fotoğrafı; iki tarafında kâğıttan oyma tü ler, çiçekler.... İşte küçük odanın bütün eşyasiı bundan ibaretti. Maa- mafih, Belkis beraarmmı saray- lara degişmerdi, okadar rahat ,ve sevimli buluyordu. Sabriye hanım, Bursanın Ho ale bunları anlatırken, | yirmi beş sene evvelki halhıi * Rükürnetimle evvelki sene yap- Eğlenceli seyahatler — Trenlerde radyo ile konser nasıl verilir, tertibat nasıl yapılmıştır. İagilterede trenle seyahat | nn tavanına asi'miş IM* İ edenlerin seyahat müddetle- | ibatettir. Şimdiye kadar yar — rince hoş vakit geçirmeleri için| pilan tecrübeler iyi neticeler — trenlete — radyo konmuştur. | vermislir. Ancak radyonun — Asıl radyo makinesi hususi bir | kuvveti tren bir tünelden, YAt — arabada bulunmakta ve di | hut demir bir yarmadan geç — ğer arebalara bir takım tel | tiği vakit kaybotmaktadır kf tertibatile merbut bulunmak- | bu hal dahi arz ile telsizmet" tadır. Radyodan İet fade et- | celer arasında bi hati vücür mek istiyenler memuruna bir | de ge'mesinden tleri yelimeke tedir. y glin vererek bir. çit teleton . * alırlar ve ondan sonra radyo- Kanada llli şimendiler nun — konserlerini dinlemeye | leri yolcu'atının eğlenmek başlarlar. Ahize tertibatım | tiyaçlarını temin için hasüsl © : istasyonlar tesis etmişlerdir. — — sarsıntı ve ahenksizlikten kar- tarmak için bunün içine pamuk | Bu istatyonlar yolculara Yak z koönser. vermekle ve — salr yumuşak — çeyler doldürülmüş — tahta — kutuda | etmiyerök havadis. dahi ver — muhafaza edilir. Havai hat | mekte ve eğlenceli M işe 30 kadem tuülünde araba- tertip etmektedir. Dünyanın en iyi şoförleri nerededir. ğ Köpeklere seyahat için.â'iî*. N Londra poltu müdüriyettü- | bir yerden ton #ürütl geçir de cüni ve haydutların takl- | meğe — müktedir. oldukl binde kullanı!'mak üzre husüst | tspat etmedikçe bu bir goför tertibatı vücuda ge- | tayin kılmmarzlar, Hizmet ©W ürmiştir. Bu. goförler öcçme | nasında bunların gözleri sialiş Insanlardır. ve her biri uzün | Teri ve adelelerinin müddet bu işte mümarese | Mükemmel bir ü kespetmiş birer polis zabitidir, | OlMadığı teftiş va muayent Bunlar bu işe ayrılmazdan “““l'— el Aten son kikra Svri da Siç üüeyehiye: fekş P. L . AAA tutulurlar ve on sene müle- madiyen talim ve terbiye gö- | g.. bazılarının bunlara (B rerek rakip oldukları arabayı | ve vüret bu. adat kemali emaiyetle ve kalabalık | delicir) dedikleri işftilmüş'ir. KaT aaE AAA AAA eeei aBa aSEken e SAA Dr. sından geçtikleri vakit ahalir ommel 4 Hematogene sağlam gençlik, ve mes'at bir ihliyarlık temin edern.Zafiyeti umumiye, Nevrastet' Aştahsız'ik ha'ütında gelö veya Tehosadan sonraki nekahat devrelerinde sayanı tav- BŞB siyedir. Bütün ecza depolarile eczahane- Pi lerde bulunur. Umutul vekili: K. KEÇYAN, HH İstaabul? Cermanyâ Han ! ——— ,Y"" inhisarı gibt mühim miktar- | tan Dü gibi sandıklar — BİR, » da mal sigorta ettiren mücs- | şüphe yokki yarın “PİR tpbir kunmn mallarını 8- | nin mallarım dâ siğorta eder YÜ mmn-rh;“ l':vm“m | Pteceklerdir. ŞA 8| rı tadaf- N ğ ruflarla mlııl’ ettikleri - kendi E?ıîî’ı:u:ı.n:ıdlm. ğ Te AMMŞE ee | Bllaeğir S O sermayeleri bir kaç misli tes tısadi ve mali '%( zayüt eden bü sandikdar,'bu | Ytralal için, kabil olduğa L mücsreseleri harice — sigorsa | Ürde bütün sigorta şirketlerii — — te alebile a M Ğ te kılabilecektir. Millileştirme D sermayalerle temin e İktisadi sahada — ki e olmaz, Çünkü çok feci zari Tar tevlit edere. v Tütün inhisarınım sligorta sandığı beş senede 2 milyon Hra kadar bir sermayeye ma- lik olmuştur. Sermayeleri ar- İhtiyar kadın . birdenbire onün — İstirahatına — ihtiyacı olacağını düyünerek — tözümü yarıda kesli. Öyleya! Kim bilir ne kadar yorğundu! Ta.. —Adadan geliyordu. Mudanyadan gelir gibi bir vey. — Sen yatağına uzan da azıtık dinlen evlâdım, emi ? Yemeği hemen bazırlaya- yım mı erken mil yersin? Benim vaktim belli değil- dir, teyze siz ne vakit yer seniz yerim. y — Ben akşamı kılıp yiyi- ıofoıı.laua.hm_d”,——' yurum evlâdim. Yemek için | evi, onun mhııııM ç değil ya işte,töbeler olsun,rab-, | bir sükün ve emniyet n bim günah yazmasın diye y-; | dü; içinde adeta, yiyorum... Hüda bilir, kızım,: beş vakit namazde elimi açıp cenabı haktan ölümümü tsti yorum; dualarda mı kabul ol- muayor artık, bilmem ki.. Ba.

Bu sayıdan diğer sayfalar: