31 Mart 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

31 Mart 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

.Tü n Buhranı İskeceli Mehmet Ali B. Tütün Buhranı Hakkında Ne Diyor? Tütün buhranı hakkında tüccarlarımızdan — birisinin fikrinl- yazmıştık. Dün de İskeçe'li Mehmet Ali Bey muharrririmize şu izahatı vermiştir : * Tütün buhranı hakkında söz söylerken sa- dece vakıaları tesbit etmek istemem. Çünki bu buhrzn iktisadi olmamakla beraber bir çok içtimal sebepleri de vardır. Binaenaleyh buhra- nın suçlarını yalınız bir kaç müesseser.in yanlış hareket- lerine —hamletmek doğru olmâz. Mamafih — bunlar buhranda âmil değildirler. deme. istemiyorum . Malüm olduğu üzre buh- ran üç şekilde tecelli eder. Bunlarda fazla istihsal, noksan istihsal ve para ile mal arasındaki nisbetsizlik lerdir. Bunların arasında en tehlikelisi fazla istihsalden ileri gelmiş olanıdır. Nete- kim son tütün buhranı bu nevidendir. Binaenaleyh önü ne geçmek pek kolay ola- mıyacaktır. Bugünkü gazetelerde de maliye vekâletinin, tüccar- ların elindeki bütün stok- larının inhisar idaresi tara- fından iştirasına karar ve- rildiğini okudum. Gerçe bu tarzda buhranın önüne geç- mek nisbeten kabildir. Fa- kat bazı mahzurların tevek- Hidine mani omak icin bir iki noktaya dikkat etmek lâzımdır. Bu noktalardan en birincisi inhisarın tütünleri defaten almamasıdır. Bu nevi müesseseler ancak bu gayeye göre işlerler. Bu tarzda işleyen müesseselerin ise buhranların önünü al- makta ne derece müessar olabilecekleri rüphelidir. Çünkü bu takdirde mal- larını ucuzca ellerinden çı- karacak olan tüccarlar daha çok zarar göreceklerdir. İn- hisar idaresi bu mubayaları uzun fasılalarla yapmalıdır. Bunun için de çok zamana ihtiyaç bulunduğundan ya- hnız bu süretle buhranın önünü almak mümkün ola- mıyacaktır. Zaten inhisarlar faaliyetleri — tanzim etmek için ihdas olunmaz- lar. İnhisarlardan ağır vergi almaktır. Ucari Buhranın izalesinde hari- ci Hicaret ofisinin müessir rol oynayabileceğini zannet- miyorum. Çünki ofiş her şeyden evvel devlet müesse- si olduğundan İşin içine fu- zuli formaliteler girecektir. Buhran hakkında esaslı tedbirler alabilmek için bazı ıhsaf malümata ihtiyaç var- dır. Bir defa tütün istihsal eden bütün memleketlerin vaziyetini bilmek icap eder. Acaba onlar ne şerait dahi- Hnde n> kadar mal istihsal ediyorlar ve bu mallarını ne şekilde piyasalara çıkarı- yorlar. Bahusus son mes'ele çok mühimdir. Mallarımız iyi standardize edilmedikle- rinden, ambalajları da ra- kiplerimizinki kadar mü- kemmel olmadığından iyi müşteri bulamamakta- dırlar.. - Satılan mallar ise toplana toplana bu sene ol- duğu gibi 4—5 milyon ki- | ltoluk muhim bir yeküna ba- li- oluyor. Ve binneticede piyasada bir buhran baş gös- teriyor. Aynı zamanda mahreç- cin de vaziyetini tetkik et- mek JTâzımdır. Bu günkü Heari faaliyeti tanzim eden müessirler tadece iktısadi sebepler değildir. Bunlar arasında hir çok içtimal esbap vardır. İçtimai müessirler arasında 'hukuki olanlar ilk safta gelir. Bu münasebetle hemen diyebi- lirim ki bazı ticari kanunlar- da buhranın — tevellüdüne sebep olmuşlardır. Çünkü piyasadaki emniyeti temin eden kanunlardır, Eğer ka- nunlar bu vazifelerini hak- kile ifa ederlerse piyasa para- ya ihtiyaç hissetmeden emni- yet mihveri etrafında mü- kemmelen dönebilir. Halbuki ticari kanunla- rimızın hayatımıza uyma- yan bazı noktaları yüzün- den bu gün piyasamızda lâzım olduğu kad r emni- yet yoktur. Bu nokta tütün buhranının memleketimize has. amilidir. Tütün züraı ile tüccar- ları arasına taamül halini almış hâdiselerde buhranın bulmasına sebep olmuşlardır. ; Malüm — olduğu üzere memleketimizde köylü dat- ma töccara borçludur. Bu münasebetle zıra mahsülü- nü idrak edinceye osu bor- cuna mukabil tüccara verir, Tüccarların alacaklarını tah> sil maksadile kendilerine her arzedilen malı alırlar. Bu suretle ellerinde bulunan stok miktarı çoğalır. Halbu- ki bu kadar hali saklayabi- lecek sermayeleri yoktur. attgenaleyh vaziyetleri gün- den güne fenalaşır. Zaten bu seneki buhra- nn zürradan ziyade tüccar- ları tazyik etmesi bu hadise- nin birneticesidir . Doğru- dan doğruya setredilemedi- ği halde tütün buhranının mübhim amillerinden birisi de gerek züramız ve'gerek bir çok tüccarlarımızda ticaretcilik zihniyetinin teşekkül etme- miş bulunmasıdır . kıyemi masrufe ile kiyemi müstah- sale arasında tevazün husu- le getiremiyorlar . Halbuki kıyemi müstahsı- lânın kiyemi masruf eden çok olması lâzım gelir. Bu nukta bizzat tütün ticaretin- de mühim bir mevki işgal eder. Çünkiki istihsal edilen madde çok kıymetlidir. Hulâsa olarak diyebilirim ki tütün buhranının amilleri ıktısadi, hukuki, siyasi ve içtimaldir. Binaenaleyh vücut altnacak V Kubilây (Birinci sayfadan devam) Millete beyanname Viyanada tahsilde bulu- nan bir Türk çocuğu Mene- mende hayatını Cümhri- yete kurban vermiş olan zabitvekili — muallim Kwvbi- lâyın namına niçin bir abide yükseltmemekte - olduğumu- zu babasından soruyor. Va- tandan uzak yaşadığı halde vatan — işlerine ve bilhas- sa onun — haysiyet ve Kâzım Paşa Hz. şerefine bu — kadar can- dan — alâka gösteren bu Türk çocuğunun fikri ayni kuvvet ve heyecanla bütün milletin malı olan çok güzel bir fikirdir . Menemen'de Zabitvekili muallim Kubilây Cumhvriyet düşmanlarının yıka'arına yapışarak haya- tını kahramanca feda ettiği gündenberi milli Türk vic- danı onu harimi canında yaşatıyor. Denilebilir ki Ku- bilây —için yatanıni seven, cumhuriyet Aşıkı her Türkür kalbinde — dikilmiş en ulvi muhabbetlerle bir âbide vardır. Ebediyet için müesses Türk Cümhuriyeti uğrunda yapıl- mış bir fedakârlığı, büyüklü- gün timsali olan Türk mil- Teti ilelebet unutamaz. Birz süslü tedbirlerin de bu neviden olmaları lâzımdır. Tüccarın elindeki malı derhal milli veya ecnebi bir müesseseye devretsek — bile buhranın önünü tamamiyle Aalmak mümkün olmiyacaktır, De- min bir noktaya temas et- miştim. Tüccarlarımızın sermayesi kalın olmadığından buhranın şiddetinin arttığını söyle: miştim. — İşte buhran için alınacak tedbirlerin bu nok- tada aramak İâzımdır. Hakikaten sermnyelerin temerküzü ticari hayat üze- rinde çok hayirlı tesirler hasıl eder, Çünkü bu suretle husule getirilecek olan yekân halindeki sermaye iktışedi faaliyeti artıracağı gibi kir rizlere daha ziyade taham- mül eder. Paranın temerküzü demek ise her hangi kanu- ni bir şirkete sermaye ol- masıdır. Bunun için buhra- nın önünü almak için ancak tütün üzerinde işleyen ser- mayeleri — bir araya topla- makla kabil olacaktır. Yani bir tütün kooperatifi veya anonim şirketi teşkil etme- lidir. Bu suretle müstakbel buhranlarında zuhuruna meydan bırakılmamış olur. abidsi yılnn Cümhuriyet kurbanı Zabitvekili Muallim KvbilAyı değil, sini büyük bir aşk ve namus ilgarda ederken ölen bekçi F3-4-9' da unutmuyoruz. ve w de Te hağız. Cümhuriye- sunda De: ve mamlekette en tarafındaı. tser verilecekti.. ve saadet £ düşün- sanslı Çay " (h| İyuk talebe cemiyetin- oraa fiölerrisimizin refi- le hukuk mert sufi SEdziu önün 'e mülemıdlıen can- lanacak ve yükselecektir. Büyük milletimizin hay- siyetle ve gerefli — bbtün fertlerinde müşterek olan bu hakiki hissiyatımıza göre Kubilây timsalini taziz için ne yapsak yerinde olaca- ğına şüphe yoktur. Bu hakikat ve kanante istinadendir ki Cümhuriyet gazetesinin ileri attığı Kubi- lây abidesl fikrinin kuvve- den fiile çıkarılması işini idarç etmek üzere teşekkül eden komitemiz büyük mil- letimizin gösterdiği uyanık ve civanmert iştirak sayesin- de bu teşebbüsün pek az bir zamanda tahakkuk edeceği- ne emin olarak faaliyet başlamış bulunuyor ve ilk işolarak bu beyanname ile maksadını büyük — millete Arzeyliyor. Menemende irticam baş kaldırmağa cür'et ettiği ve boğulduğu yerde irtica ifriti ile çarpışarak ölen Kubilây namına bir âbide yükselti- lecektir. Bu abide cümhuriyetçi Türklerin kalplerinden taşan inkılâba fazilete timsal oldu- ğu kadar bütün gelecek ne- sillere cümhuriyet uğrunda seve seve ihtiyar edilmiş ve edilecek fedakârlığın desta- nni — göyliyecektir. — İstiklâl etdalile Türk mitleti yalmız yatanın temiz harimini düş man istilâsından kurtarmak: la kalmadı onun kadar bef ki daha mühim bir hâdise olarak cümhuriyet idaresile kendi kendiliğine ait hüri- yetve istiklâlini de elde etti. Bu nimet Türkün en büyük kazancıdır . Millet ona uza- nacak dilleri keser ve elleri kırar . O kör ve cahil taar- ruzlardan dalma masun ka- larak Türk hayatına feyizli ziyalarını neşreder . Ebede sürecek bir güneş gibi par- layıp gidecektir. Milletin£Me- nemende rekzedeceği Kubilây âbibesi çoşkun cumhuriyetçi hislerimizin ve kanaatleri- mizin maddi bir — ifadesini teşkil edecektir, Abidenin vücut bulmasına iştirak bit- tabi ihtiyart olmakla bera- ber komitemiz bu teşebbü- söün —mahiyetindeki — milli hususiyeti gözüne alarak iştirak edenlerin genişliğini ve fazlalığına temin için hayatta beş kuruş gibi ufak teberrüatla dahi — iştirakin mümkün olduğu büyük mil- lete arz ve iblâğ karar ver- miştir: Cümhuriyetçilikte elbe » te bizden ileri nesillerini teşkil edecek olan bugünkü onun yanında vazife- | Dünyada Olup Bitenler Tutankamenin Mumyası Mısır Hükümeti “Bu Mumyanın Lond- rada Teşhir edilmesine Fenni İmkân Yok,, Diyor Moşhur İngiliz edibi ber- nar Şav ahiren Mısıra git- miş bütün müzeleri gezmiş- tir. ierine şu beyanatta bulun- «« aştur: * — Miısır — müzelerini baştanbaşa gezdim dikkatli ve ciddi tetebbuatta bulun- dum. En ziyade beğendiğim ve karşısında heyecan ve zevkle saatlerce kaldığım şey, Totankamen'in eşya ve mumyasıdır. Bence, Misir bükümeti bu eski eserleri satmalı ve partsını memle- ketin refahına sarfetmelidir.,, İngiliz edibinin bu be- yanatı, Mısır — gazetçlerini heyecana getirmiştir. Gaze- teler, Bernar Şav'ı, Mısır bazinelerine göz dikmiş ol makta ittiham etmektedirler. Misir efkârı umuümiyesi bu sözler karşısında, Misir Firavynına &it eşya ve ha: zinenin Londra ya gönde- rilmesine bile (I| muarız kesilmişlerdir. Umumi efkârın bu tehey- yücü karşısında, Miısır mü- zeler müdürlüğü, bir beytn- name neşretmek mecburi- yetinde kalmıştır. Bu beyan- namnede, müzeler müdürlüğü şu süretle mütalea beyan etmektediri Totankamene ait mumya ve hazıneler Londrada tep- hir edilemez. Zisa, bunların mabfazaları — tahtadandır. İngiltereye götürülüp geti- rilirken kırılıp dökülmeleri pek muhtemeldir. Bundan başka, mumyala, Misıtın hava ve hararetine göre ya- pilmiş bulunmaktadır. Deniz hava ve hararetine muka- vemet edemez; bozulur. Bu sebeplerden dolayı, mumya (1) Mısırda son seneler: de çıkarılan mumya ve asarı atikanın Londra teçhiri mevzuu bahsedilmektedir. 4Türk yavrularının ıünd lik cep harçlıklarından artıracak- ları çok küçük paraları Ku- bilây abidesini tahkim ede- | cek kuvvetli perçinler gibi telâkki edeceğimizi ve bun- dan istikbal ve istiklâle en sağlam teminat bulacağımızı bilhassa kaydederiz. Sarsıl- maz hılealimizi teyide matuf olan bv teşebbüs karşısında Türk gençliğinin samimi he- yacanlarının dalgalanacağın: da füphemiz yoptu. Kubilây namı, muhakkak Türk ana ve kızlarıdın kalp lerinde ki aşyıl çefkat ve muhabbeti bir daha” göste- recektir. Komitemiz ifasını deruhte ettiği vazifede bü- tün memleketteki Cümhu- riyet Halk fırkası taşkilât- larının mahallerine — göre müaasip görülecek şekil ve surette vucuda getirecek- leri heyetlerin — faaliyetle- rinden istifade etmeği dü- şunmüştür. Teberrüat iş bankası şu- belerinde tesellüm edilecek ve bunların miktarlarile a- Mumaileyh — muzeleri | gezdikten sonra, Mısır gaze- | | eşyalarının Londraya gönde- , tilmesi mevzuu bahsolamaz.., Mısir müzeler müdürlü- ğünü bu beyannamesine göre, Totankamene ait eşya, mumya ve hazineler, İngil: tereye gönderilmiyecek 'de- mektir. Mumyaları ve eşyayı Londraya götürüp teşhir et. mek iİşteyen İngiliı hükümeti, bu vaz'iyet müvacehesinde, bakalım ne yapacaktır. Bernar Şavın Mısır gaze: telerine vaki beyanatı, Mısır hükümetinin, ellerindeki atikanın alınmak in tendiği şeklinde bir endişeye düşürmüştür. Mısır hükümeti, bu endi- şesinde belki de haklıdır. Çıkan eserler: Muhit Muhitin 30 uncu sayısı üç renkli nefis bir kapak içinde mütenevvi, münde- recatla' çıkmıştır. Bu sayıda Ahmet Cevat beyin (Ke- malizm ve demokrasi ) hak- kındaki içtimai musahabesi Hititlere dair tarihi bir mas kale, kıymetli edebi tetkik- ler, altı hikâye ilm? ve feni yazılar, şiirler? ve nesirler, kadın çocuk moda ve sinema sahifeleri, yüzlerle — resim vardır. Karilerimize hara- relle tavsiye ederiz. AsArı Yurdumun İ Işıkları Yarından itibaren Suat Dervişin |Yurdumun Işık- ları) isminde uzun — bir hikâyesini neşre başlıyoruz. Osmanlı tarihinin en me: raklı bir devresinden il- ham alarak yazılmış olan bu hikâyenin üslübunda- ki hususiyet ve anlatı! ış farzındaki yenilik kayda BB ea lclmüfrednı esamiyi muhte- vi listeler muntazaman ko- mite merkezine gönderile- rek cumhuriyet 'gazetesinde neşredilecektir . İş bankası bankası Kubilây âbidesinin fahri veznedarlığını ifa et- mek — vazifesini memnuni- yetle ve fahrile kabul evle- miştir . Bir taraftan teber- * ruat kabul ve cemolunurken diğer taraftan komite âbi- deye verilecek cn muvafık şekli tespit ile ve bunun en iyi — nasıl yapılabileceğini tayin ile iştigal edecektir . Herhalde — bütün milletit iştirakile —vücude yelecik olan Kubilây ahkde- sinin dakılâpçı ve cümüüri- yetçi Türk milletinir derin his'erine ve yüksek fikirle- ne İâyik bir ese olarak yükşelmesi için aeriedilecek cek mesainin mivaffakıyet- tet-vüç edeceşine ait kana- atlarimizi tetrar ile büyük milletimizi lürmet ve mu- hebbetle se'âmlarız. Kubilây abidesi komi- tesi reisi Büyük Millet Meclis! reisi — Kâzım

Bu sayıdan diğer sayfalar: