25 Şubat 1935 Tarihli Yeni Asır Gazetesi Sayfa 8

25 Şubat 1935 tarihli Yeni Asır Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ll ai Sahite s ” Ve ei e bu düşüncesinden en yada ensesinin üzerine düşmüş portakal gil A elim diyordu.Kle- romen benim hurmalarım çok g. 5 km gibi bı man: zın içi gülen gözlerle m ö beyaz eli rmaları (o atmağa Eyer Caferin kündisine bakan göz- a karşısında yaramazlık eder- yakalanmış bir çocuk gibi Şe lak bir hali vardı. a Kütahyada portakal ağacı üstünde olduğu gibi. Cafer güldü, selis bir Rumca DE daa si iii kukda daha. Kalbimin üstüne diye Genç laz bembeyaz elindeki altın sarısı hurmayı kırpıştırdığı gözlerinin önüne etirdi Nişan aldı ve çıplak kolların Ve amala bir avuç li gibi fırlattı Tıpkı Kütahyadaki portakal ağacının üstünde yaptığı gibi. Cafer göğsünü ber yaptı. Ve hurmalar oraya kalbinin üzeri- me çarptı. Yakaladığı bir da- nesini de beyaz dişlinin ları eziliyormuş gi- ydi: Kütahya yo- da da öyle olmamış mıydı ütahya yolunda bahçelerinde genç etli yüreğinin tu- ve son nefesine kadar bir rta yangını i tutuşacağını ve ri il bu portakal ruyasını i his eden Cafer begin hakiki ve tam bir yüzüyordu. Çünkü m hakikat olduğunu görüyordu. Taran seslendi. lin vi Yazan: NIZAMETTIN NAZIF — 105 — — Buyurun amcazadem Tri- yandofilos. ime e ağacının len Taranı karşıladığını hk Dale. o günkü gibi sordu: — Bu genç bye kızı o taniyor Bu alay amcam EKE tahya beyinin kızı Kleromendir. e Bizans asilzadesi , Kayseri kalesi kor- kusuz Françesin deyi zadesi düleçek genç prensesi selâm- k düştü. imei şuh ve sevimli Bl ki adelerim yolcu yo- bunda gerek. Hedef Bagdad'dır. Marşi ” Gi Ak l ey Sarayın büyük ve müzeyyen ki halife Harunürreşi: bir ri pi si gidip ge- liyor, halütavrile ai kızgın ve ali şe i dihyordu. iki saattir bu h devam ettiği halde ii ir keramet sahibi olmağa lüzum yoktu. — Sonu var — Asır Köycülük Davâsı: -5 şuna 1935 Köy Yoluna Düşünce... Gerçek Şiir Anadolu Köylerinin Dahi Yollarında Görülür - Plânsız Köy Inkılâbın Elinde Bir Düzen Alacak Mektepten çıkıpta hayat > nilen çıkmaza dalaca; bitiminde, kafa tasımın ER şu cümleli ike yiz birer sa- tır gibi yı Köye ii ei kinliye pi laşmak ona hakikat ve hik mefhumlarile inlalâb düş. iç , fazilet ve feragat mucizesi olan o insan & oğullari! yo; ini, i ta- nıtmak, hâlâ hüküm sürmekte olan mütegallibe, pat ve ia Bir Tahsildar Ağırcezada Mahküm Oldu İhtilâs etmekle suçlu ve mev- kuf bi iye tahsil- darı Ali o daki makama im yiye Maznı Rahmi er asp üç KN Km ge çirdiğini itiraf ge ve bazı sahte makbuzlar ti ttiğini söylemiştir. Babul e iye bu mikdarın fazla olduğunu iddia eyleme! ir. Rahmi ayni zamanda demiş- tir ki: limdeki belediye mak- buzları yüz yirmi beşer kuruş- luk idi. Halk bu parayı defaten vermek kabiliyetinde değildi mishakenie başka bir güne bı- rakılmıştır. Et Kaçakçıları Arasın ie Salih dede me- zarlığı e a ii lah oğlu ha Nari kasap rk reyiz ie Hasan bir beygire yükledikleri kilo kadar aa dana etini kasap Nurinin dükkânma gö- türürlerken mezbaha et takip memurlarndan Etem, Aziz, Fehmi ve İsmet ile laş- mışlardır. Memurlar eti almak istemiş- ler ve bu et götürenlerden Nuri memurlara biçak teş- hir etmiş ve tecavüzde bulun- ştur. Memurlardan Etem, Nuriye İn teşhir in ve parmağı yaral: Diğer > karabelar bu ni dan istifade ederek kaçmış- lardır. Zabıtaca tahkikata başlan- mıştır. mn. - Avusturya Müzakereleri Dün Akşam Node Erdi arafı 4 ahifede Lamalı söyledik son- ra izahatına şöyle devam et- miştir. Tesanüd politikamız muhte- lif milliyetletin katiyen şekilsiz bir kütle halinde imtisasını is- tilzam e Bilâkis tezakki abe ehemmiyeti olduğuna kaniz. Bundan sonra B. Şuşnig Ci hili olduğu gibi harici i tamamen aa an. Da 8 .. ve devlet idar eğdi ıslahat hakkında erek bir a Peri sığ emaresi ai tm. yeşerir finden ibaret olduğunu kaydet- miştir. İse B. Şuşnig boyanatına şu su- retle pü edere eri ol birakmak ruhlarını klein akar kuvveti yıkıb devirmek ve ni- hayet ileri b yeni karak- terin karşısı » köy- lüyü bu seriler yöleker kıymet- e mek izi bu yolda eni bir 2: lir teda; hul- ye e oi yollarına adımlarımı o yollara İçteki Köy yoluna Büştüğüm zaman gördüğüm manzaralar hiç de romanlarda, edebiyat serpinti- lerinde ve şiirlerde okunduğu gibi değildi. efsanevi bir âlemde dolaşır gibi Türk lüsünü yalnız hayali bir tablo iş- lerdi.. Halbuki man akiki şiir onun daha - da görülüşör dan Ga dan evvel ufuklarında tıpkı bir alâimi sema gibi dikiliyordu. Bu isler e idi: Yüz toprakl. b gittiği inişli başlılar; toparlak çıplak ayaklı” X çocuklarının beril sığır- lar; ve nihayet yamrı yumru bir me pm bıraktığı müesses bulunduğu pren- Böy İle yeke ola- va aşi ML han zi e si- kulübeleri, bu izbelerin ie leri...Bunları Anadoluda dola- şanlar çok görmüştür! Kâh çip- lal ötesinde küçül Memleketin istiklâlini maa zaya muktedir olan yalnız yı ri ls el ral Ea Ea meyal Sa mane rlak zafer liz etmiştir. . Şuşnigden sonra B. Ber- er Valdeneg tikasının iki düşüncesi olduğu- nu leme ia biri aya dost ol şi ren Si pe mak, diğeride barı şın ti yardım etmektir. — Avusturya pol kâh yüksek ve yalçın bir dağın ğrüne yaslanmı: i bir vadinin tabanın: Kâh boz ve Deni bir eş ortasına yamanıp kalmış olan rak ny Ve yalnız kendine mahsus bi koku ile karşılar: Islı bacala rın çarpık eve sav- rulan tezek ve odun üstünde şit boyda ve © tipte © ekinler, di. t : eski bir çöl gölgelediği dayama- ların ike yemek hazırlay bir lü kadın, harmanlar arasında çırıl çıplak dolaşan yanık derili çocuklar, bir ahlat dalına kurulmuş olan salıncak- lara yi ve küçük vi kı: sızgın altında döve köylü genci, bu mev- imde göreceğiniz çeşitli man- Sia dak Hemen sık sı kasırga halindeki çüzgür dönemeçleri ortalığı bir toz denizine göme- rek uzaklaşır. Bu sırada köy bomboştur. okaklar tenha ; yalnız v - ten damların saçakları altın; sokı w wukların gürültüsü iş gin vler ei a ri e ve üstünde Lai ekler. ik alkmaktadır. y sanki bir mezar ğa iddi donub dil duvarlarına ya- prim olan tezekler bu k - lübeleri mozaik bir süsler; ye ve hantal bale asılan küflü asma kilitler bağ çam a birer tevekkül sarisi ağası değildi bir ha” yat sibel eş ya ri e içinde ie kıran ümit verici birer tablodur. Köylü yemeği, basit ve çe- idi az e da gre fazladır. ar. Yemeğini e yir. Ge emi Dr Ein ihtiyaçlarını tâli RE elâ gıdasını, em mi, ii , borçlarını ve hü- k e vergisini ön sa- ar. Belki bu yüzden olduğu kanaatı karşı- sında kalır. Halb hiç te böyle değildir. Onda meske- net denilen hastalık yoktur. O meskeneti ölüm döşeğinde bile kabul etmez. Onda ölçü- süz bir feragat vardır. Fakir gibi görünür. fakat toktur. un en mesud V da görü Evindeki o basit va bi saray zevkinden üsttür. Evi nin sü yı döşe hah iimle: ın, birdi görünüşünü sıraladım. Ve a yet şimdide diyorum ki: yal süren saltanat tin, mi gallibe tekmesinin ve ya asırlarca en AL altında bir düze me başı, zi mt sit evi, eski usul rak alet” leri yarın acun medeni ülk€“ lerine iz örnek bileli omuzları ki dan, ei lake dipçi” ğinden 'ürüyen, vergisi, borci için ağır işlerde, garyri sıhbi apishanelerde çürüyen, yalı bir k et bütün mânasiyle me” deni âlemden etek etek var” lar sunmalı, ık ki cak İlmi de ka araf emektir. Yaralar kapanmaktadır. Yal nız tırnaklamadan tediye de" vam etmek öniş, ön dilek! M.Tarhan rhan Toker Otlardan Zehiı Zehirlenmiş e rr si TE oturan ve ar 13 yaşi ka aa ei li dir cu len toplıyarak ye ği otlardan" zehirlenme alâimi göstermiştir. © derbi memleket hastanesine kaldırı” larak tedavi altına alınmıştır. Talebe Velilerine İlk veorta mekteplerde oku” yan ve her hangi bir derste? geri kalmış çocu ders ve” imtihana yetiştirilir. Muah- ii derslerini vlerde verir. Er. 'enlerin gazetemiz idare mü” düriyetine müracaai 26—9

Bu sayıdan diğer sayfalar: